Yönetim modelleri uygulanırken değişimin tetikleyicisi olarak iş hayatında kuşaklar arası çatışma önemli bir yer tutar. Kuşak çatışmaları, yönetim modelleri değişimine neden olarak sancılı bir sürece dönüşür. Yönetim modelleri ve şeklini etkileyen en önemli iki unsurdan biri, genç kuşağın iş dünyasındaki yerini almasıdır. Farklı kuşaklar bir arada yönetilirken yönetim becerisi doğal olarak yeni yetkinliklere ihtiyaç duyar. Bir diğeri ise günümüzdeki teknolojik gelişmelerdir. Bu iki önemli faktör, Yönetimle ilgili bilinen ezberleri değiştirmiştir.
Değişimin sancıları ancak dönüşümün başarılabilmesi ile mümkündür. Dönüşüm sonrasında ise yeni dönemin dinamikleri nedeni ile yeniden değişimler gerektirir. Bu süreç, yönetim modelleri üzerinde sürekli bir etkileşim sağlayarak yönetim mühendisliğinin ayrı bir alan olması ihtiyacını tetikler.
Kuşaklar, yaşanan dönemin sosyolojik, siyasi ve ekonomik izlerini taşıyan özelliktedir. Yönetim modelleri uygulanırken davranışlarda söz konusu dönemlerin baskın özellikleri ve yaşanmışlıkların izleri gözlemlenir. Günümüzde X ve Y kuşaklarının büyük çoğunlukla yer aldığı iş dünyasına, yeni bir oyuncu olarak Z kuşağı da katılmaya başlamıştır. Kuşakların otoriteye bakışları, teknoloji kullanımındaki farkları, iş yapış modelleri ve yaşam-iş dengelerindeki farklılıklar yönetim modelleri değişimlerinin ve çatışmaların temel nedenlerini oluşturmaktadır.
Temel özellikleri: Otoriteye saygılı, Kanaatkar, Özgürlükçü, Sadakatleri yüksek, Teknolojiye uzak, çalışmak için yaşar.
Temel özellikleri: Otoriteye saygılı, kanaatkar, a-politik ancak toplumsal olaylara duyarlı, kariyerine önem veren, kehren teknoloji kullanımı, yaşamak için çalışır.
Temel özellikleri: Otoriteye karşı saldırgan, sadeliği ve sahiciliği sever, girişimci, hızlı kariyer beklentisi, düşük sadakat, standart değil, kişiye özel olanı sever, İleri teknoloji kullanımı, iş ve özel yaşamını dengeler.
Temel özellikleri: Hayatlarında otorite kavramı yok, sorgusuz yaşam, yalnız yaşama, hayata teknoloji ile bağlılar, beceri senkronizasyonu en yüksek nesil, dijital yerliler.
Yönetim modelleri değişimlerinde jenerasyonların etkisi en üst sıralarda yer alır. Kuşakların davranış modellerindeki farklılıklar temel olarak iki esasa dayanmaktadır. Bunlardan biri otoriteyi kabul etmedeki farklılıkları, bir diğeri ise hayata bakış ve yaşam içindeki konumlanmaları kabul ediş şekilleridir.
Otoriteye saygılı X kuşağı, otoritenin söylediğini sorgulayan Y kuşağının davranışlarını kabul etmekte zorlanır. Sorgulamayı işten kaçma veya tembellik olarak algılar. Y kuşağı, yaratıcı çözümlerle sorumluluklarını yerine getirip, kişisel gelişimine katkı sağlayacağı yönetici ve iş ortamı arayışındadır. Statüko veya pozisyona saygı yerine bilgiye saygı duyar. Bilgisine saygı duyduğu yönetim onun için kıymetlidir.
Yaşamak için çalışan X kuşağı, kariyeri ve çalışmaları karşılığındaki yüksek gelir seviyesi ile motive olur. Y kuşağının istediği hayatı yaşamaktır. Onun için iş, amacına ulaşması için sadece araçtır. Yaptığı işin kazancından çok kişisel gelişimine ne kattığı ile ilgilidir. Yetenekleri doğrultusunda varacağı hedefe odaklanır. Birbirinden farklı bu iki temel görüşün çoğu zaman ast-üst arasında olması, iş yerlerindeki krizleri derinleştirir ve yönetim sorunlarına zemin hazırlar.
İçinde bulunduğumuz çağda, işletmeler varlıklarını üç kritik kavrama bağlamıştır. İnsan Yönetimi, Verimlilik, Teknoloji. Her bir kavram birbirini etkiler. Birinde yaşanan bir gelişim veya değişim, diğerlerinde de domino etkisi gösterir. Farklılıkları fark ederek uyumlulaştırma, yetenekleri yetkinliklere dönüştürebilme yönetim modelleri uygulamalarının ana unsurları olmuştur. Bu konularda çalışmalar yapabilen insan kaynakları, koçluk, mentörlük gibi uygulamalar, şirket organizasyonlarının vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Yazar: Ayşe Sevinç Gürünlü