İç Denetçi Nedir? Ne İş Yapar?

Kamu ya da özel şirketlerde işleyişi süreç bazlı değerlendirip raporlayan kişilere iç denetçi denir. İç denetçiler aynı zamanda risk yönetimi çalışmalarını değerlendirir. 

İç denetçiler, görev yaptıkları kurumun tüm süreçlerinin denetiminden sorumludurlar. Kurumun dokümantasyon sisteminin incelenmesinden risk analizleri, düzeltici önleyici faaliyetler ve hizmet içi eğitimlere kadar geniş yelpazede iç tetkik gerçekleştirir ve üst yönetime raporlarlar.

İç denetçi olmak isteyenlerin asgari lisans diplomasına sahip olması gerekir. Özel sektörde iç denetçi olmanın en önemli koşulu iç denetçi sertifikasına sahip olmaktır. Enstitü'de iç denetim online eğitimine katılabilir ve ayrıntılı bir bilgilendirme alabilirsiniz.

İç denetçi olmak için, genellikle bachelor's derecesi veya daha yüksek bir eğitim düzeyinde bir mesleki krediye sahip olmak gerekiyor. Çoğu ülkede, bir iç denetçinin çalışmasının yetkilendirilmesi için bir sertifika alması gerekmektedir. Ayrıca, iç denetçiliği uygulamak için, denetimde veya hesap uzmanlığında deneyim kazanmış olmak gerekmektedir.

Bir iç denetçi olmak için, öncelikle, bir lisans derecesine sahip olmak gerekir. Bir lisans derecesi olmadan, iç denetçilik konusunda herhangi bir eğitim alınamaz. Bir lisans derecesinin ardından, iç denetçilik konusunda uzmanlaşmak isteyenlerin, yönetim kurulu tarafından tanınan bir iç denetçi sertifikası almaları gerekebilir. Bunun için de, bir iç denetçi eğitim programını tamamlamaları ve sertifika sınavını başarıyla geçmeleri gerekir. Bu eğitim programları, iç denetçilik konularının kurumsal düzeyde kontrol edilmesi, rapor oluşturma, denetim planlarının oluşturulması ve diğer iç denetçilik teknikleri gibi konuları içerir. Ayrıca, iç denetçi olmak isteyenlerin, iç denetçilik uygulamalarının standartlarının ve yönetiminin sürekli geliştirilmesi ile ilgili teorik ve pratik eğitimler almaları da gerekebilir.

Tüm iç denetçilerin bir iç denetçi sertifikasına sahip olması gerekir. İç denetçi sertifikasını almak için, çeşitli kuruluşlar tarafından verilen sınavları geçmeyi ve eğitimleri tamamlamayı gerektirebilir. En yaygın sertifika, Birleşmiş Milletler İç Denetçiliği Uzmanı (CICA) sertifikasıdır. Ayrıca, ulusal veya uluslararası denetçilik kuruluşları tarafından verilen sertifikalara sahip olmak da gerekebilir.

İç Denetçilerin Maaşları

Rekabet ortamında, gerek kamuda gerekse özel sektörde faaliyet gösteren firmalar ve organizasyonlar için iç denetim oldukça önemlidir. İç denetçiler, hem kurum kültürüne uygun hem de kalite sistemi yönetimine sahip bireylerin raporlama sürecinde sunduğu değerli katkılar üzerinden başarılı olabilirler. Peki, iç denetçiler ne kadar maaş alır? Bu sorunun yanıtını bilinçli bir şekilde ele almak ve değerlendirmek önemlidir.

Kamuda İç Denetçi Maaşları

Kamu sektöründe çalışan iç denetçiler, asli kadroları üzerinden maaş aldıkları gibi; kurumdan kuruma değişiklik gösteren ek ödemeleri daha avantajlı hale getirebilirler. İç denetçilerin geçici görev statüsü nedeniyle maaşları ve ek ödemeler net bir şekilde çerçevelenemese de, hem görevleri hem de uzmanlık alanlarına göre belirlenebilir.

Özel Sektörde İç Denetçi Maaşları

Özel sektörde çalışan iç denetçiler ise, mevcut görevine ek olarak iç denetçilik görevini yerine getirebilirler. Üretim sektöründe faaliyet gösteren kurumsal firmalarda, iç denetçi maaşları daha farklı şekillerde hesaplanabilir ve iç denetim faaliyetlerini kurumun gelişmesi yönünde fırsat olarak görülür. İç denetçilerin maaşları konusunda en önemli unsur, gerekli yetkinliğe sahip olmalarıdır.

İç Denetçi Maaşlarının Belirleyicileri

İç denetçi maaşlarını etkileyen belli başlı faktörler bulunmaktadır. Bunlar arasında, deneyim ve eğitim düzeyi, çalıştıkları kurumun büyüklüğü ve sektördeki konumu, iç denetçinin sorumlu olduğu süreçlerin sayısı ve karmaşıklığı, risk yönetimi ve değerlendirme ile ilgili başarı oranı gibi kriterler sayılabilir.

Sonuç olarak, iç denetçilerin alacakları maaşlar, birkaç farklı faktöre dayalı olarak değerlendirilmelidir. Hem kamu sektöründe hem de özel sektörde işleyişi süreç bazlı değerlendiren ve raporlayan iç denetçilerin maaşları, genel olarak deneyim ve uzmanlık düzeylerine bağlı olarak belirlenirken, çalıştıkları kurumun büyüklüğü ve sektördeki konumu da maaş düzeyleri üzerinde etkili olabilir.

İç Denetçi Kimlere Bağlı Çalışır?

Rekabet çağındayız ve firmalar, kurumlar ile kuruluşlar başarıya ulaşmak için sürekli gelişim göstermeye çalışarak sektörlerinde en iyi olma yarışı içerisindedir. Bu başarıya ulaşma sürecinde ISO gibi belgelendirme sistemleri ve bu sistemlerin gerektirdiği çalışmalar önemli bir yer tutar. İç denetim de bu çalışmaların en önemli ayağıdır ve iç denetçiler, kurumun gelişim ve verimliliği üzerinde kıymetli katkılar sunarlar.

İç Denetçi Görevleri

İç denetçilerin görevleri oldukça geniş bir alanı kapsar. İç denetçiler, denetime tabi olan kurumun tüm süreçlerine hâkim ve kalite sistemleri konusunda yetkin kişilerdir. İç denetçiler, kurumun kamuya açık kayıtlarını inceleyerek, tüm mevzuatlara göre işlemlerin yürütülmesini sağlarlar. Kamu ve özel sektörde görev alan iç denetçilerin işleyişleri süreç bazlı değerlendirip raporlaması beklenir. Aynı zamanda denetçiler, risk yönetimi çalışmalarını değerlendirir.

İç Denetçi Bağlılık Durumu

İç denetçilerin bağlı olduğu kurum veya firma çeşitli özelliklere sahiptir. Öncelikle 24.12.2003 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 5018 sayılı kanunda iç denetim, “kaynakların ekonomiklik, etkililik ve verimlilik esaslarına göre yönetilip yönetilmediğini değerlendirmek ve rehberlik yapmak amacıyla yapılan bağımsız, nesnel güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetidir” şeklinde tanımlanır.

Kanun gereği iç denetçilerin bağımsız bir yapıya sahip olması gereklidir. Bu nedenle iç denetçilerin görev yaptığı kuruma tam anlamıyla bağlı değildir. İç denetçi görev alanlarında görev yapanlar, asli bir görev taşır ve ilaveten iç değerlendirici sorumluluğunu üstlenirler. Bu durum, özel sektörde de benzer şekilde gerçekleşir. Özel sektör çalışanları da mevcut görevine ek olarak iç denetçilik görevini yerine getirebilirler. Ancak, üretim sektöründe faaliyet gösteren kurumsal firmalar istisnadır.

Sonuç olarak, iç denetçilerin bağlı olduğu kurum ve iş yapısı genel anlamda belirsizdir. İç denetçiler, yasa gereği bağımsızlık ilkesine uygun olarak hareket etmeli ve görev yaptığı kurumun verimliliği, etkililiği ve gelişimi üzerine katkılar sağlamalıdır.

İç Denetçi ve Risk Yönetimi Arasındaki İlişki

Rekabet çağına ayak uyduran firmalar ve kurumlar, başarıyı yakalamak ve sürdürmek adına iç denetçilerin önemine giderek daha fazla dikkat etmektedirler. İç denetçiler, kurumun tüm süreçlerine hâkim oldukları ve kalite sistemleri konusunda yetkin oldukları için kurumun gelişimi ve verimliliği üzerine kıymetli katkı sunarlar. Bu bağlamda iç denetçilerin risk yönetimi ile ilişkisi üzerinde durmak gereklidir.

Risk Yönetimi ve İç Denetimin Önemi

Kurumlar ve firmalar, sektörde öne çıkabilmek için belgelendirme çalışmalarında ISO gibi sistemlere başvurmaktadır. Bu belgelendirme sistemleri, iç denetim faaliyetlerinin yürütülmesini zorunlu kılar. İç denetçiler, risk yönetimi çalışmalarını değerlendirerek, potansiyel tehditleri önceden tespit etme ve önlemler alma konusunda önemli bir rol üstlenirler.

İç Denetçilerin Risk Yönetimi Süreçlerindeki Görevleri

İç denetçi, bir yandan kurumun hakkında gerekli kayıtları inceleyerek mevcut süreçlerin uygunluğunu denetlerken, diğer yandan da kurumun faaliyet alanındaki tüm mevzuatlara göre işleyişin sağlamlığını değerlendiren bir denetleyicidir. İç denetçilerin risk yönetimi süreçlerindeki görevleri şu şekilde sıralanabilir:

1. Potansiyel riskleri önceden belirleme: İç denetçiler, kurumun süreçlerini ve faaliyetlerini detaylı olarak inceleyerek olası tehditleri ve riskleri önceden belirlemeye çalışır.

2. Risk değerlendirmesi: İç denetçiler, belirlenen risklerin oluşma olasılığı ve etkilerini değerlendirerek önem sırasına göre sınıflandırır.

3. Risk yönetimi stratejileri geliştirme: İç denetçiler, risklerin minimize edilmesi veya ortadan kaldırılması için stratejiler oluşturarak yönetim ve çalışanlarla paylaşır.

4. İzleme ve raporlama: İç denetçiler, risk yönetimi süreçlerindeki çalışmaların etkinliğini takip eder ve sonuçları düzenli olarak raporlar.

Kamu ve Özel Sektörde İç Denetçilerin Rolü

Kamu ve özel şirketlerde iç denetçilerin risk yönetimi süreçlerindeki rolleri ve sorumlulukları aynı temel esaslara dayanır. Ancak, kamu sektöründe görev yapan iç denetçilerin görevleri yasal mevzuatlara tabi tutulurken, özel sektörde görev yapan iç denetçilere kurumlarının politikalarına ve önceliklerine göre görevler verilir.

Sonuç

İç denetçiler, kurumların gelişimi ve verimliliği için büyük öneme sahiptir. Risk yönetimi süreçlerindeki etkin rolleri sayesinde, iç denetçiler potansiyel tehditleri öngörerek gerekli önlemleri almada ve riskleri minimize etmede büyük katkı sağlarlar. Özellikle rekabet ortamında başarılı olabilmek için kamu ve özel sektörde görev yapan iç denetçilerin risk yönetimi süreçlerinde üstlendikleri görev ve sorumluluklar başarının anahtarlarındandır.

İç Denetçi Olmak için Gerekli Bölüm ve Vasıflar

Rekabetin yaşandığı bir çağda iç denetçiler, kurumların süreçlerini değerlendirmek ve iyileştirmeleri hedefleyerek kalite sistemlerinde önemli bir role sahiptirler. İç denetçi olmak için belirli bir bölüm mezunu olmak şartı bulunmamakla birlikte, iş dünyasında süreç yönetimi ve denetimi, mevzuat bilgisi, yönetim ve organizasyon gibi alanlarda eğitim almak önemlidir.

İşletme, İktisat ve Mühendislik Fakülteleri

Öncelikle, iç denetçi olmak isteyenlerin işletme, iktisat ve mühendislik fakültelerine yönelmeleri uygun olacaktır. Bu bölümlerde öğrenim gören adaylar, kurumların süreçlerini anlamak ve yönetmek için gerekli temel bilgileri edinirler. Özellikle, işletme ve iktisat mezunları, kurumsal yapıyı anlayarak ve stratejik hedeflerini belirleyerek iç denetim çalışmalarına başarılı bir şekilde adapte olma becerisine sahip olurlar. Mühendislik mezunları ise teknik süreçlerin yönetimi ve optimizasyonu konularında değerli katkılar sunabilirler.

Mevzuat Ve ISO Belgelendirme Sistemleri Eğitimi

İç denetçilerin, kurumların faaliyet alanında önemli bir yere sahip olan mevzuatları ve ISO belgelendirme sistemlerini tanımaları ve bu süreçlere hâkim olmaları beklenir. Bu nedenle, ilgili bölüm mezunu olan adayların, bu alanlarda sertifika programlarına katılarak kariyerlerine yön vermeleri mümkündür.

Kurum İçi Eğitimler ve İç Denetçi Sertifikaları

Kurumlar, iç denetçi adaylarına ihtiyaç duydukları alanlarda eğitim fırsatları sunarak onları göreve hazırlarlar. Özellikle, büyük ve uluslararası firmalar, kendi bünyelerinde yetiştirdikleri iç denetçileri özel eğitim programlarına dahil ederek, kurumun kalite sistemleri ve süreçlerine hâkim olmalarını sağlarlar. Adaylar iç denetçi olabilmek için bu programlarda başarılı olmalı ve gerekli iç denetçi sertifikalarını elde etmelidirler.

Sonuç olarak, iç denetçi olmak için herhangi bir bölüm mezunu olma şartı bulunmamaktadır; ancak, işletme, iktisat ve mühendislik gibi süreç yönetimi ve denetimi üzerine eğitim veren bölümler tercih edilebilir. Mezun olduktan sonra ise adayların, mevzuat, ISO belgelendirme sistemleri ve iç denetçi sertifikaları üzerine eğitim alarak kariyerlerini bu yönde geliştirmeleri tavsiye edilir. Bu sayede iç denetçiler, kurumların süreçlerini değerlendirmekte ve geliştirmekte etkin bir rol üstlenebilirler.

İç denetçilerin görevleri çok çeşitli ve kapsamlıdır. Yürütülen iş ve faaliyetlerin tüm süreçlerini denetlerler. Bu iki temel görevlerini işlerken, iç denetçinin etkin ve verimli olması için iyi bir kurum anlayışı ve sektör bilgisine ihtiyaç vardır. Kurumsal süreçlerin ve iş akışının işlenişini ve buna bağlı olarak çalışanların faaliyetlerini, firmaların hedef ve amaç doğrultusunda uygun biçimde uygulanıp uygulanmadığını kontrol ederler.

İç denetim faaliyetleri, bir kurumun mevcut durumunu değerlendirme ve gelecekteki hedeflerine ve amaçlarına uygun olarak işlerini yürütebilme yeteneğini kontrol etme çerçevesinde gerçekleştirilir. ISO gibi belgelendirme süreçleri içerisinde yer alırken, aynı zamanda sürekli gelişim ve ilerleme için önemli bir fırsat sunar. Denetimler esnasında, kurum adına hareket eden kişilerin, işleyiş süreçlerini değerlendirebilme ve raporlama yapan kişiler olarak tanımlanmaktadırlar.

Kamuya ait veya özel sektör firmanın finansal işlemleri ve kaynaklarının ekonomik, etkili ve verimli şekilde kullanılıp kullanılmadığını değerlendirirler. Bu durum, 5018 sayılı kanunla belirtilmiştir ve iç denetçiler tarafından yapılır. İç denetçiler, kamu veya özel sektördeki organizasyonların faaliyet gösterdiği mevzuat ve prosedürlere tabi olurlar. Bu nedenle, denetçinin mevzuat ve yönergeler hakkında bilgi sahibi olması çok önemlidir.

Sonuç olarak, iç denetçi, işletmenin tüm işleyişini sistematik bir şekilde kontrol eder ve denetler. Finansal işlemler, iş süreçleri, risk yönetimi ve belgelendirme süreçleri denetçinin görev alanlarına girer. Bunların yanı sıra, iç denetçi, şirketin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak değerlendirme ve önerilerde bulunarak katma değer sunar.

Kamu İç Denetçisi Olmak: Vasıflar ve Görevler

Kamu iç denetçileri, faaliyet gösterdiği kurum veya kuruluşun tüm süreçlerini denetleme yetkisine sahip profesyonel çalışanlardır. İç denetçilik, sadece özel sektöre özgü bir meslek dalı olmayıp aynı zamanda, kamu idarelerinde de uygulanabilen bir denetim modelidir.

5018 sayılı Kanun'a göre iç denetim; kamu idaresinin çalışmalarına değer katmak ve geliştirmek için kaynakların ekonomik, etkililik ve verimlilik esaslarına göre yönetilip yönetilmediğini değerlendirme ve rehberlik yapma amacıyla yapılan bağımsız, nesnel güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetidir. Bu denetim faaliyeti, iç denetçiler tarafından gerçekleştirilir.

Kamu kurumlarına hizmet veren bir iç denetçinin görevleri yasal mevzuatlarla belirlenmiştir. Kamu kurumunda iç denetçi olarak görev yapan kişilere, iç denetçilik dışında bir görev verilemez. Onlar, asli kadroları üzerinden maaş alırlar ve ek ödemelerini kurumdan kuruma değişiklik gösteren avantajlarla alabilirler. İç denetçilik sadece belgelendirme sürecinde faaliyet göstermez, aynı zamanda risk yönetimi çalışmalarını da değerlendirir.

Öte yandan, özel sektörde iç denetçilik görevinde bulunan kişiler, mevcut görevlerinin yanı sıra iç denetçilik faaliyetlerini de yerine getirebilmektedirler. Özellikle üretim sektöründe faaliyet gösteren kurumsal firmalar, iç denetim faaliyetini kurumun gelişmesi yönünde bir fırsat olarak değerlendirebilirler.

Netice itibari ile, kamu iç denetçisi olabilmenin pek çok farklı geçerliliği bulunmaktadır. Karşılanması gereken önemli vasıflar vardır ve bu vasıflara sahip kişiler iç denetçi olarak görev alabilirler. Dolayısıyla belgelendirme süreçlerinde ve risk yönetimi çalışmalarında başarılı bir şekilde görev alacak iç denetçilerin yetkinlikleri ve becerileri özelde ve kamuda son derece önemlidir.

İç Denetçinin Kurum Kültürü ve Kalite Sistemlerine Katkısı

Rekabetin hızla arttığı günümüzde, firmalar ve kuruluşlar sektörde en iyi olma yolunda çaba sarf etmektedirler. Bu doğrultuda, iç denetçilerin kurum kültürü ve kalite sistemlerine sağladığı katkılar büyük önem taşımaktadır. İç denetçiler, kurumun tüm süreçlerine hakim ve kalite sistemleri konusunda yetkin oldukları için kurumun gelişim ve verimliliği üzerine değerli katkılar sunarlar.

İç Denetimin Kurum Kültürüne Etkisi

İç denetçiler, kurum kültürüne uygun çalışarak, çalışanların kurumun değerlerini ve hedeflerini benimsemelerine yardımcı olur. Bu sayede, kurum kültürünü geliştiren ve güçlendiren bir yapı oluşturulur. İç denetim faaliyetleri aynı zamanda kuruma saygın bir imaj sağlar ve başarılı bir kurum olma yolunda ilerlemesine önayak olur.

Kalite Sistemleri ve İç Denetim İlişkisi

İç denetçiler aynı zamanda kalite sistemlerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesinde önemli bir rol oynarlar. ISO gibi belgelendirme sistemlerini denetleyerek, süreçlerin işleyişini kontrol eder ve iyileştirme fırsatlarını tespit ederler. Bu sayede, kurumun kalite düzeyi yükselir ve rekabette ön planda olma şansı artar.

İç denetçilerin risk yönetimi çalışmalarını değerlendirmesi de, kalite sistemlerinin sürekli iyileştirilmesine katkı sağlar. Böylece, kurumun faaliyetlerinin ekonomik, etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesi mümkün olur.

İç Denetçinin Görevleri

İç denetçilerin görevleri arasında kurumun mevzuatına ve süreçlerine hakim olmak, kayıtları incelemek ve sürekli olarak iyileştirme fırsatlarını araştırmak yer almaktadır. Bu görevlerin yerine getirilmesi, kurumun gelişimine ve başarısına doğrudan etki eder.

Sonuç olarak, iç denetçinin kurum kültürüne uygun bir şekilde çalışması ve kalite sistemlerine hakim olması, kurumun sürekli gelişimine katkı sağlar. Bu nedenle, kurumlar için iç denetçilerin katkıları ve etkileri büyük öneme sahiptir.

Kamu ve özel sektörde iç denetimin farklılıklar ve benzerlikler üzerine yoğunlaştığımızda, ilk olarak tanımını yapmak gerekir. İç denetim, bir kurumun çalışmalarına değer katmak ve geliştirmek amacıyla kaynakların ekonomiklik, etkililik ve verimlilik esaslarına göre yönetilip yönetilmediğini değerlendirmek ve rehberlik yapmak amacıyla yapılan bağımsız, nesnel güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetlerinden oluşur.

Kamu sektöründe iç denetçiler, yasal mevzuatlarla belirlenen görevleri yerine getirirken, özel sektörde ise kuruluşların yöneticilerinden yönergeler alırlar. Ancak her iki sektörde de iç denetçilerin görevi, kurumun etkin ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlamaktır. İç denetçiler, kurumun tüm süreçlerine hâkim olmalı ve kalite sistemleri konusunda yetkin olmalıdır.

Kamu ve özel sektördede iç denetimin benzer noktası, her iki alanda da iç denetçilerin, kurumların süreçlerinden sorumlu olmasıdır. Bu, onların kurumun tüm mevzuatlarına ve faaliyet alanlarına hakim olmasını gerektirir. Kamu ya da özel sektörde işleyişi süreç bazlı değerlendirip raporlayan, risk yönetimi çalışmalarını değerlendiren bu kişilere iç denetçi denir.

Ancak, kamuda ve özel sektörde iç denetimin uygulanışı açısından bazı farklılıklar vardır. Özel sektörde iç denetçiler, daha çok belgelendirme süreçleri, reklam ve tanıtım faaliyetleri, kurum imaj çalışmaları gibi konularla ilgilenirken, kamu sektöründe iç denetçiler, daha çok yasal mevzuatlarla belirlenen denetim süreçlerini yürütür. Bir diğer farklılık ise, özel sektörde iç denetçilik genellikle bir pozisyon olurken, kamuda bu görev genellikle asli bir görevin ilaveten üstlenildiği bir sorumluluk olarak görülür.

Sonuç olarak, iç denetim hem kamu hem de özel sektörde kurumun kaynaklarını en verimli şekilde kullanmasını sağlar. Her iki sektörde de iç denetçi, kurumun süreçlerini, risklerini ve yerine getirmesi gereken görevlerini denetler ve raporlar. Ancak, bu denetimlerin uygulanma şekilleri ve iç denetçilerin görevleri sektörlere göre değişebilir.

İç denetçinin risk yönetimi ve değerlendirmesine yönelik metodolojisi ve süreçleri, belirli bir standart ve disiplin çerçevesinde yerine getirilir. İç denetçilerin ana hedefi, kurumun tüm süreçlerini denetlemek ve bu süreçlerin etkililik, verimlilik ve ekonomikliğini değerlendirmektir. Bu doğrultuda, ISO gibi belgelendirme sistemlerine tabi olan kurumlar da iç denetçilik faaliyetlerine büyük önem verirler.

İç denetçinin risk yönetimi faaliyetleri genellikle bir risk profili oluşturma, risk değerlendirmesi ve risk yönetim stratejileri geliştirme şeklinde gerçekleşir. Bu süreçlerin belirli bir düzen ve disiplin çerçevesinde yürütülmesi, kurumun kaynaklarını en etkili şekilde kullanmasına ve risklere karşı uygun tedbirler almasına yardımcı olur. Bu, aynı zamanda kurumun gelişimine ve verimlilik düzeyine de olumlu katkıda bulunur.

Öte yandan, iç denetçinin değerlendirme süreçleri, kurumun çeşitli faaliyetlerinin ve operasyonlarının analizi ve değerlendirilmesini içerir. İç denetçi, bu süreçlerde genellikle kurumun hedeflerine ve stratejilerine odaklanır; kaynak kullanımı, performans yönetimi, kontrol mekanizmaları ve bilgi sistemleri gibi konularda değerlendirmeler yapar. Ayrıca, kamu kurumlarında görev yapan iç denetçilerin yasal mevzuatları da dikkate alarak değerlendirme yapmaları gerekir.

Sonuç olarak, iç denetçinin risk yönetimi ve değerlendirmesine yönelik metodolojisi ve süreçleri, kurumun stratejik hedeflerine ulaşmasını destekleyen bir işlev üstlenir. Bu nedenle, bu süreçlerin etkili bir şekilde yerine getirilmesi kurumun başarısı ve sektördeki konumunu doğrudan etkileyebilir. Bu noktada, iç denetçilerin görev yaptıkları sektöre ve kuruma özgü yetkinliklere, mevzuata hâkim olmaları ve objektif bir bakış açısına sahip olmaları gerekmektedir.