Bireyin kişisel ve sosyal hayatını olumsuz etkileyen rahatsızlıklardan biri dikkat eksikliğidir. Psikolojik ve nörolojik bir altyapısı olan dikkat eksikliği, kişinin dikkat ve ilgisini toparlayamadığı bir problem olarak biliniyor. Genellikle çocukluk döneminde rastlanan ve atlatılan bir rahatsızlık olarak bilinmesine rağmen yetişkinlerde görüldüğü de açıktır. Bunun birçok sebebi vardır ama en büyük etken çocukluk döneminde farkında olunmayan ya da umursanmayan rahatsızlık, ilerideki yaşlarda da kendini göstermeyi ihmal etmiyor.
Bu durumun bir sonucu olarak da yetişkin birey, birtakım sorunlarla karşılaşarak asıl rahatsızlığın ne olduğunu keşfediyor. Dikkat eksikliği belirtilerinin yaşandığı sıkıntılı bir dönemde birey, bunlara eşlik eden birtakım problemlerle de karşılaşıyor. Özellikle çalışma hayatını etkileyen problemler, bireyde psikolojik bir etkiye sebep oluyor ve hayatında olumsuz bir sonucu da yaratıyor. Bu noktada dikkat eksikliğinde karşınıza çıkabilecek etkiler ile odaklanamama sorununun yarattığı durumun farklı olduğunun da bilinmesi gerekiyor.
Çocukluk ve yetişkinlikte zaman zaman odaklanamama ve dikkati toparlayamama sorunları görülebilir. Bu durumun da sosyal ve psikolojik pek çok nedeni olabilir. Fakat dikkat eksikliği kaynaklı sorunlar, yaşamı bütünüyle etkileyen ve bilişsel kapasiteyi tam anlamıyla gösterememeyi yarattığından ciddi bir rahatsızlık doğurur. Bundan dolayı da rahatsızlığın tanıya ve tedavi yöntemlerine ihtiyacı vardır.
Yetişkinlerin böyle bir rahatsızlıkla karşılaştıkları bir dönemde, rahatsızlığı önemsemeleri ve tanı koyma aşamasına geçmeleri önerilir. Dikkat eksikliğinin sadece çocukluk yaşlarında görülmeyeceği ve rahatsızlığın yetişkinlerin hayatında da birtakım sorunlara sebep olabileceği, her yaştan bireyin öğrenmesi gereken bir meseledir.
Dikkat eksikliği, kendisine eşlik eden birtakım sorunları ve sonuçları doğurabilmektedir. En bilenen rahatsızlıklardan biri olan hiperaktivite bozukluğu da dikkat eksikliği ile beraber anılıyor. Bu rahatsızlık, çocukluk döneminde zihni toparlayamama, aşırı hareketlenme, ani değişen duygu durumları ve sabırsızlığı yaratıyor. Hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği ile tanı konularak DEHB( Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) rahatsızlığını doğurabiliyor. Üstelik bu toplu rahatsızlık, yetişkin bireylerde de gözlemleniyor. Bununla birlikte dikkat eksikliğinde tek başına da tanı konuluyor ve bu tanı tek başına eşlik ettiğinde zor fark edilebiliyor.
Dikkat eksikliğinin neden yaşandığı konusunda, çalışmalar da önemli bilgileri sunuyor. Çalışmalara göre ,beyinde dikkati etkileyen bölgelerde küçüklük ve düşük işlevsellik gözlemlenmiştir. Yine rahatsızlığın kaynağında genetik kökenlerin ve çevresel faktörlerin etkili olduğu da bilinmekte. Bu gibi nörolojik ve psikolojik kökenli rahatsızlıklar, bireyde çocukluk döneminden itibaren bazı sorunları tetiklemekte. Bazı kişiler rahatsızlığı erkenden fark ederken yetişkinlerde de yaşanan rahatsızlık, farkına varamama ve tanıyı erteleme gibi sebepler dolayısıyla bireyi etkilemeye devam ediyor.
Dikkat eksikliğinin yetişkinlerde yarattığı sorunlara bakacak olursak en temel sorunun, bir şeye uzun süre odaklanamama olduğunu görürüz. Özellikle iş hayatında dikkatin ilgili konunun uzağında olması, koordinasyon ve organizasyon alanlarında isteksizlik ve konsantrasyonu sağlayamama gibi durumlar gözlemlenebiliyor. Bunlara ek olarak kişinin ani değişen duygu geçişleri, sabırsızlığı ve zaman zaman unutkanlık iş hayatında istenen performansın gerisinde kalmasına sebep oluyor. İş hayatında ve çalışma hayatında yaşanan bu olumsuz etkiler de olumsuz sonuçları doğurarak birbirini etkileyen bir döngüyü yaratıyor. Bütün bu etkiler yetişkinlerin iş ve kişisel hayatında stres yaşamalarına ve rahatsızlığın tekrar yaşanmasına yönelik bir beklenti sebep olabiliyor. Yetişkinlerin yaşayabileceği dikkat eksikliği sorunlarına topluca bakarsak şunları yazabiliriz:
Bireyin çocukluk döneminde bir şekilde hissettiği rahatsızlık, yetişkinlik döneminde bir tehdit hâline gelebiliyor. Yukarıda rahatsızlığın yaratabildiği sorunlar gibi bireyin psikososyal durumu olumsuz pek çok sonucu doğurabiliyor. Tabii ki bu sorunlardan önce kişinin gösterdiği bazı dikkat eksikliği belirtileri de tanı koymayı gerektiren bir süreci başlatıyor. Bu belirtilere geçmeden önce yetişkinlerde görülen dikkat eksikliği ile dikkat dağınıklığının farkına da varmalıyız.
Bazı insanlar haklı olarak kendi yaşadıkları olumsuzlukları bir hastalığa ya da rahatsızlığa yükleyebiliyor. Dikkat eksikliğinde de bu durum söz konusu. Herhangi bir konu ya da durumda odaklanamama, konsantrasyonu sağlayama sıkıntısı, sizin rahatsızlık taşıdığını göstermez. Hastalığın teşhisinde, çocukluk döneminde belirtilerin bir çoğunu taşımak aranır. Dolayısıyla böyle bir çocukluğunuz yoksa kendi kendinize tanı koymanız da doğru değildir. Yetişkin dikkat eksikliğinde aşağıdaki belirtilerin çoğunu ya da birkaçını çocukluktan itibaren yaşama görülür.
Yetişkin bir bireyin sosyal ve iş hayatını bütünüyle etkileyebilecek bir rahatsızlık olarak dikkat eksikliği, tanı ve tedavi usullerini gerektiriyor. Çocukluk döneminde erken teşhisin önemi büyük olsa da yetişkinlerin de belirtileri gösterdikten sonra tanıyı geciktirmemeleri beklenir. Bu noktada var olan sorunun dikkat eksikliği kapsamında olup olmadığı önemlidir. Basit odaklanamama ve konsantrasyon problemleri için eğitim, egzersiz, meditasyon terapi gibi yöntemlerden bahsedebiliriz. Fakat rahatsızlık, hayatınızı kontrolden çıkmış bir şekilde etkiliyorsa tanı koymada gecikmemeli ve gereken tedavi yöntemleri de uygulanmalıdır.
Yetişkin dikkat eksikliğinde rahatsızlığın şiddetine göre tedavi başlatılır. Rahatsızlığın şiddeti düşük ve kontrol altına alınabilecek türde ise zihinsel egzersizler hem bilişsel fonksiyonların düzenini sağlar hem de rahatsızlık boyunca hissedilen kaygı ile stresi azaltır. Bu noktada bazı araştırmalar, bireyin odaklanamadığı konudan vazgeçmemesini, kendisini gözlemleyerek dikkatini tekrar toparlama yoluna gitmesini öneriyor. Yani birey, dikkat gerektiren bir konuda dikkatinin dağınık olduğunu fark edebilmeli ve bu durumda kişisel çabasını gösterebilmelidir.
Zihin egzersizleri ve zihnin,rahatsızlığın farkına vararak hareket etmesi dışında ilaçlı ve ilaçsız tedavi yolları da vardır. İlaçsız tedavi yönteminde psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi ve çeşitli eğitimler alınmaktadır. Tabii ilaçlı ve ilaçsız tedavi yöntemleri, hastalığın şiddetine, bireyin kişisel durumuna, yaşına ve ek bir rahatsızlığa göre uygulanmaktadır. Yine doğru tedavi yöntemleri için psikolog, terapist, psikiyatristlerden yararlanmalısınız. Özellikle terapi ve zihinsel egzersizler, bireyin yaşadığı sorunlara karşı zihinde rahatlama ve tekrardan hedefe odaklanabilmeyi sağlıyor.
Bunların dışında ilaçsız tedavi yöntemleri kapsamında beslenme ve uyku düzeni, zihnin aktifleşmesi için gerekli koşullardır. Rahatsızlığa eşlik eden unutkanlık, dalgınlık ve stres uykusuzluktan ve yetersiz uykudan beslenir. Zihnin kendini tazelemesi için uyku dışında doğru beslenmeye de dikkat edilmelidir. Ani değişen beslenme şekli ve sürekli şeker içeren gıdalarla beslenme kendinizi yorgun hissetmenize neden olur ve odaklanmayı zorlaştırabilir. Bunların yerine omega- 3 yağlı besinler (küçük boy balıklar, yumurta, kanola yağı vb.) ile atıştırmalık olarak susam, kabak çekirdeği, ceviz ve keten tohumu gibi tüketilebilir. Tabii ki bütün bu yöntemler, rahatsızlığın teşhisine göre değişiklik gösterir ve en doğru yöntemi de bireyin ihtiyacı ve danışmanın gözlemi belirler.
Dikkat eksikliği nedir?
Kişinin, ilgili konuya karşı dikkatini yönlendirememesidir. Bu rahatsızlık psikolojik ve nörolojik tabanlıdır. Yetişkin bireylerde de görülen dikkat eksikliği, kişinin sosyal ve iş hayatında sorunlara sebep olur ve yeni rahatsızlıklara da kapı açabilir.
Dikkat eksikliğinin belirtileri nelerdir?
En bilinen belirti, odaklanamama ve konsantrasyonu bir türlü sağlayamamadır. Bunlar dışında aşırı hareketlenme, bir işi bitirmeden diğerine başlama, sabırsızlık, ani duygu durumu değişikliği, zihni toparlayamama ve iş hayatında zaman yönetimini sağlayamama gibi belirtiler görülüyor. Rahatsızlık aynı zamanda hiperaktivite ile de kendini gösterebildiğinden yerinde duramama, aşırı konuşma ve dikkati toparlayamama sorunları da vardır.
Yetişkinlerde dikkat eksikliği nasıl çözülebilir?
Yetişkin bireyler de çocuklarda olduğu gibi teşhise ihtiyaç duyar. Tanıyı doğru koyabilmek için psikolog ve psikiyatristlerden yararlanılır. Hastalığın şiddetine göre zihinsel ve fiziksel egzersizler, ilaçlı ve ilaçsız tedavi ile bilişsel davranışçı terapi ile psikoterapi uygulanabilir.