Nedir?

İşgücü ve Temel Kavramları Nelerdir?

Nevzat Yüksel
Güncellendi:
11 dk okuma
Bu görüntü, üzerinde büyük, küre şeklinde bir nesne bulunan ve beyaz metinli siyah bir pusulanın eşlik ettiği bir pano göstermektedir. Küre renklerle detaylandırılmış ve yüzeyinde bir harita görülüyor. Pusula ince bir metal kolla panoya bağlanmış ve yanında bir kalem görülüyor. Sağ alt köşede bir kartpostalın yanında sarı bir baret görülüyor. Sol üst köşede bir matkabın yakın çekimi görülürken, ortada bir kağıt parçasının yanında bir cetvel ve küre görülüyor. Tüm sahne önden parlak bir şekilde aydınlatılmış, pano ve baretin arkasında gölgeler görülüyor. Bu görüntü, bir pano üzerindeki küre ve pusulanın mükemmel bir örneğidir ve aynı zamanda bunlarla ilişkili çeşitli öğeleri de göstermektedir.
KavramTanımÖrnek
İşçi4857 sayılı iş kanunu kapsamında bir iş sözleşmesi nedeniyle çalışan gerçek kişi.Fabrikada çalışan bir işçi.
Asgari ÜcretÇalışan işçilere devlet tarafından oluşturulan komisyon kapsamında belirlenen en az ücret miktarı.2022 yılı itibarıyla aylık brüt asgari ücret 3.577,50 TL' dir.
Kursiyerİş Kurumu tarafından organize edilen meslek edindirme, değiştirme ve geliştirme eğitimlerine katılan kişilere verilen isim.Bilgisayar programlama kursuna giden bir birey.
StajyerMeslek liselerinde okuyan veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrencilere verilen isim.Bir şirkette yaz stajına giden üniversite öğrencisi.
İşyeriİşveren tarafından üretilen mal veya hizmetlerin maddi olan ve maddi olmayan faktörleriyle işçilerle beraber örgütlendiği birim.Bir fabrika, restoran veya ofis.
İşverenİşçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kuruluşlara verilen isim.Bir işyeri sahibi veya şirket.
Asıl İşBir hizmet işletmesi olabileceği gibi bir üretim işletmesinin esasını meydana getiren işlerBir restaurantta yemek yapmak
Alt İşverenİşveren tarafında işyerinde gerçekleştirilen mal veya hizmet üretiminde, yardımcı işlerde ya da uzmanlık gerektiren işlerde, bu işlerin bir kısmını üstlenen kişilere verilen isim.Bir inşaat şirketi tarafından taşeron olarak tutulan elektrikçi firma.
Asıl İşverenİşyerinde gerçekleştirmiş olduğu mal ve hizmet üretimine yönelik yardımcı olabilecek işleri ya da asıl işin bir kısmında işletmenin gereği, teknik ve teknolojik sebeplerden dolayı uzmanlık ihtiyacı doğan işleri diğer işverenlere devreden kişi veya kurum.Bir otomobil fabrikası, parça üretimini başka bir firmaya outsource eder.
Gerçek İşveren ve Alt İşveren İlişkisiİşyerinde, asıl veya yardımcı işlerin bir kısmını teknik ve teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işler kapsamında bir başka işverene devreden asıl işveren ile işi devralan veya almış olan alt işveren arasında oluşan ilişki.Bir araştırma hastanesi, hasta taşıma işini başka bir firmaya devretmiştir.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

İşçi tanımının yapılabilmesi için iki temel özelliğin olması gerekir. Bunlardan ilki gerçek bir kişi olması ikincisi ise bir sözleşmeye dayanak olmasıdır. Bu açıdan işçi; 4857 sayılı iş kanunu kapsamında bir iş sözleşmesi nedeniyle çalışan gerçek kişi olarak tanımlanmaktadır. İş tanımının diğer faktörlerine gelince bir işin ücret olarak karşılığını alıyor olması şeklinde açıklanmaktadır. Bu halde, işin türü ne olduğu işçi sıfatı taşımasında herhangi bir öneme haiz olmadığı görülebilir. Tüzel kişilik açısından değerlendirilmesi ise kişinin işçi sıfatı taşımadığı yönündedir. İçi hem özel sektör de hem de kamu yer alabilir.

İş akdinde iççiye ücret verilmesi kapsamında herhangi bir ifadeye yer vermemiş olması ya da bir süredir ödenmiyor olması dikkate alındığında, hizmet akdinin ücretsiz olduğu veya işçiye ödeme mecburiyetinin olmadığını göstermeyecektir. Bu açıdan Asgari Ücret Yönetmeliği’ni dikkate alınması hususunda çalışan işçilere devlet tarafından oluşturulan komisyon kapsamında belirlenen asgari ücret miktarından daha az ücret ödenemez şeklindedir. İşveren ve işçi arasında veya yapılacak bir sözleşmelerinde komisyon tarafından belirlenen ücretin aşasına bir ücret verilemeyecektir.

Kamu hizmetinde yer alan ve iş kanununa dahil olan çalışanlarda işçi olarak adlandırılabileceklerdir. Devlet Memurları 657 Sayılı Kanun kapsamında, kurumun veya işletmenin mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, devlet tarafından ve diğer kamu tüzel kişilerince genel idare esasları kapsamında sürekli ya da asli kamu hizmetlerini yerine getiren kişilere ise memur (kamu personeli) olarak ifade edilmiştir.

Kursiyerler: Bu kapsam 5510 sayılı kanunun ilgili 5-e maddesi gereği İş Kurumu tarafından organize edilen meslek edindirme, değiştirme ve geliştirme eğitimlerine katılan katılımcıların ilgili sayılı kanunun 4’üncü maddenin birinci fıkrasının ilgili (a) bendine göre sigortalı sayılarak genel sağlık sigortası ve meslek hastalığı sigortaları uygulanmaktadır. Bu açıdan kursiyerler bir eğitime veya bir meslek edinme kursuna katılan fakat herhangi bir hizmet sorumluluğu bulunmadıklarından dolayı işçi olarak kabul edilmemektedir.



Stajyer Kime Denir?

Mevzuatlar kapsamında stajyerlerin henüz bir tanımı yapılmamıştır. Fakat 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ilgili maddesi olan 5-b’ye göre öğrenci oldukları “meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrencilere, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır” ifadeden anlaşılmaktadır.

Bu durumda ilgili hükmü esas alarak Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından stajyer olarak çalışmakta olan kişilerin emekliliğe esas olarak sigortalı olamayacakları, yalnız meslek hastalığı kapsamında sigorta yapılabileceği anlaşılmaktadır.

İşçi Öğrenci Kimdir?

Özel ve resmi eğitim veren kurumlarda öğrenci olan kişilerin, herhangi bir iş yerinde çalışması halinde 5510 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir kanun güvencesinde yer almadığında dolayı işçi olarak sayılması söz konusudur.

İşyeri

İşveren tarafından üretilen mal veya hizmetlerin maddi olan ve maddi olmayan faktörleriyle işçilerle beraber örgütlendiği birim olarak tanımlanır.

Yukarıdaki ilgili maddelerin kapsamı çerçevesinde kapsamında kursiyerler, stajyer ve çıraklar 5510 sayılı kanun gereği istisnai durumlar dışında işçi olarak kabul edilmemektedir.

İşveren ve Benzeri Kavram Tanımları Nelerdir?

İşverenin tanımı 4857 sayılı İş Kanunun kapsamında işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişiye ya da tüzel kişiliği olmayan kuruluşlara ve kurumlar olarak tanımlanır. İşveren bu kapsamda gerçek kişi olabildiği gibi dernek, kamu kurumu, apartman yönetimi, vakıf niteliği taşıyan özel hukuk tüzel kişileri de buna dahildir.

Asıl iş, bir hizmet işletmesi olabileceği gibi bir üretim işletmesinin esasını meydana getiren işler olarak tanımlanabilir.

Alt İşveren: İş kanunu kapsamında bir işveren tarafında işyerinde gerçekleştirdiği faaliyet çalışmaları (mal veya hizmet üretimi) asıl işlerin veya yardımcı işlerde bir kısmında işletmenin ve işin ihtiyacı ile teknoloji sebebiyle uzmanlık gerektiren işlerde, bu işi alan veya görevlendirilen kişilerin yalnız bu işyerinde almış oldukları işte çalıştırılan diğer işveren ile işi almış olduğu işveren nezdinde kurulan ticari ilişkiye denir.



Asıl İşveren: 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işyerinde gerçekleştirmiş olduğu mal ve hizmet üretimlerine yönelik yardımcı olabilecek işleri ya da asıl işin bir kısmında işin ve işletmenin gereği, teknik ve teknolojik sebeplerden dolayı uzmanlık ihtiyacı doğan işleri diğer işverenlere devreden, gerçek işte de kendisi de bir işçi olarak çalıştıran tüzel veya gerçek kişiyi ya da görevlendirilen tüzel anlam da kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak tanımlanabilir.

Gerçek İşveren ve Alt İşveren İlişkilerine Nasıl Bir Örnek Verilebilir?

X devlet araştırma hastanesinde, hasta taşımada görevlendirilmek üzere Y firmasıyla bir sözleşme yapılmıştır. 50 işçi bu iş kapsamında Y firması tarafından bir ön değerlendirme yapılarak iş alınmış ve X devlet araştırma hastanesinin yönetim talimatlarına uyularak çalıştırılmaktadır. Y firması burada alt işveren diğer bir ifade ile taşeron firma, X araştırma devlet hastanesi ise asıl işveren ve 50 hasta taşıma işçisi ise taşeron kadrolarda çalışan işçilerdir.

  • İşi alan Alt İşveren olması gerekir: Alt işveren burada Y firmasıdır. Y firması hem tüzel hem de gerçek kişi olabilecektir. İşçileri ön değerlendirme yaparak işe alan Y firmasıdır.

  • İşi veren Asıl İşveren olması gerekik: İşveren X devlet araştırma hastanesidir ve tüzel bir kişiliğe sahiptir.

  • İşi asıl İşverene ait işyerinde yapması gerekir: Hasta taşıma görevlisinin X araştırma hastanesinde görevini yerine getirmektedir.

  • İşçiler yalnız asıl işverene ait olabilecek işte çalışması gereklidir: Hasta taşıma görevinde yer alan işçiler sadece X devlet araştırma hastanesinin yönetiminin göstermiş olduğu çerçevede çalışabilirler. Aracı olan Y firması hiçbir şekilde işçilere başka bir yer çalışma görevi vermez ve kendi kurumunda çalıştırtamaz.

İşveren Vekili Kime Denir?

İşvereni temsil eden ve onun adına hareket eden işyerinin, işin ve işletmenin yönetiminden sorumlu olan kişilere işveren vekili denmektedir.

Bir kişinin işveren adına çalışabilmesi için her şeyden önce işveren adına davranması gerekir. İşveren tarafından işveren vekili arasında işin kapsam ve çerçevesi yazılmış bir sözleşmenin olması gerekmektedir. Bu sözleşme olmadan da işveren adına işveren vekilliği görevini yapabilir. Burada önemli olan konu teamül kapsamında ilgili kişinin işveren adına çalışma yaptığı anlaşılması ve bu konu da işveren kişinin bilgisi dâhinde olduğu anlaşılmasıdır.

göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli husus ise işveren vekilin hem işyerinin hem de işletme yönetiminde görev alması gerekecektir. örneğin başhemşire, hastane müdür, başhekim işveren vekili sıfatı taşıdığı gibi diğer iş kollarında olan usta, ustabaşı ve fabrika müdüründe işveren vekili sıfatı taşımaktadırlar.

4857 Sayılı İş Kanunun Önemi Nedir?

İşveren ve benzeri kavramları ile işçi ve benzeri kavramlarını temel özelliklerini 4857 Sayılı İş Kanunu açıklayarak temel özelliklerine yer vermiştir. Memurun ilgili tanımına ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun yer verilmiş olup buralarda çalışan işçilerin ise İş Kanunu kapsamında çalıştıklarını belirtmiştir.

İşçi ve Benzeri Kavramlar Kimler İçin Kullanılır?

Yazımızın başında da yer alan iş ve benzeri kavramlar başlığı altında bağlı oldukları mevzuatlar kapsamında işçi öğrenci, çırak, stajyer ve kursiyerler olarak gösterilebilir. Bu çalışanlar hiçbir deneyimi olmayan kişiler olduğu gibi mesleğin gerektirdiği teori bilgiye sahip olup uygulama konusunda becerilerini geliştirmeye çalışanlarda olabilir. 

Çalışanlarla İlgili Kanunlar Nelerdir?

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu: Devlet memurları kanunudur. Bu kanun kapsamında çalışan kişiler işçi olmadıkları gibi işçilerden farklı şekilde haklara sahiptirler. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu: Eğitim faaliyetlerine devam eden öğrencilerin herhangi bir yerde çalışmaları halinde ilgili sayılı sigorta kapsamında işçi olarak yer almaktadırlar. 4857 sayılı İş Kanunu : İşçi olarak kamu ve özel sektörde çalışan kişilerin dahi oldukları İş Kanunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

4857 Sayılı İş Kanunun Önemi Nedir?

İşveren ve benzeri kavramları ile işçi ve benzeri kavramlarını temel özelliklerini 4857 Sayılı İş Kanunu açıklayarak temel özelliklerine yer vermiştir. Memurun ilgili tanımına ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun yer verilmiş olup buralarda çalışan işçilerin ise İş Kanunu kapsamında çalıştıklarını belirtmiştir.

İşveren ve benzeri kavramları ile işçi ve benzeri kavramlarını temel özelliklerini 4857 Sayılı İş Kanunu açıklayarak temel özelliklerine yer vermiştir. Memurun ilgili tanımına ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun yer verilmiş olup buralarda çalışan işçilerin ise İş Kanunu kapsamında çalıştıklarını belirtmiştir.

İşçi ve Benzeri Kavramlar Kimler İçin Kullanılır?

Yazımızın başında da yer alan iş ve benzeri kavramlar başlığı altında bağlı oldukları mevzuatlar kapsamında işçi öğrenci, çırak, stajyer ve kursiyerler olarak gösterilebilir. Bu çalışanlar hiçbir deneyimi olmayan kişiler olduğu gibi mesleğin gerektirdiği teori bilgiye sahip olup uygulama konusunda becerilerini geliştirmeye çalışanlarda olabilir.

Yazımızın başında da yer alan iş ve benzeri kavramlar başlığı altında bağlı oldukları mevzuatlar kapsamında işçi öğrenci, çırak, stajyer ve kursiyerler olarak gösterilebilir. Bu çalışanlar hiçbir deneyimi olmayan kişiler olduğu gibi mesleğin gerektirdiği teori bilgiye sahip olup uygulama konusunda becerilerini geliştirmeye çalışanlarda olabilir.

Çalışanlarla İlgili Kanunlar Nelerdir?

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu: Devlet memurları kanunudur. Bu kanun kapsamında çalışan kişiler işçi olmadıkları gibi işçilerden farklı şekilde haklara sahiptirler. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu: Eğitim faaliyetlerine devam eden öğrencilerin herhangi bir yerde çalışmaları halinde ilgili sayılı sigorta kapsamında işçi olarak yer almaktadırlar. 4857 sayılı İş Kanunu : İşçi olarak kamu ve özel sektörde çalışan kişilerin dahi oldukları İş Kanunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu: Devlet memurları kanunudur. Bu kanun kapsamında çalışan kişiler işçi olmadıkları gibi işçilerden farklı şekilde haklara sahiptirler. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu: Eğitim faaliyetlerine devam eden öğrencilerin herhangi bir yerde çalışmaları halinde ilgili sayılı sigorta kapsamında işçi olarak yer almaktadırlar. 4857 sayılı İş Kanunu : İşçi olarak kamu ve özel sektörde çalışan kişilerin dahi oldukları İş Kanunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

İş gücü potansiyeli ne demek ve bu potansiyel hangi faktörlerle etkilenir?

İş Gücü Potansiyeli ve Etkilendiği Faktörler

İş gücü potansiyeli, bir bireyin veya bir grup insanın iş yapma yeteneklerinin toplamıdır ve bu alan üzerinde çeşitli faktörlerin etkisi bulunmaktadır. İş gücü potansiyelinin belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi tanımının yerine getirilmesi önemli bir faktördür. İşçi tanımı; gerçek bir kişi olması ve bir sözleşmeye dayanak olması şartlarını içerir. İş gücü potansiyeline yönelik en temel hüküm ise Asgari Ücret Yönetmeliği ile işçilere verilecek en düşük ücretin belirlenmesidir.

Sözleşme ve Ücret Etkileşimi

İş gücü potansiyeli, işçi ve işveren arasında yapılan sözleşmedeki ücret düzeyine göre etkilenebilir. Alt sınırı Asgari Ücret Yönetmeliği tarafından belirlenen ücret, işveren ve işçi arasındaki sözleşmede de en düşük seviyede olmalıdır. Aksi durumda, iş gücü potansiyeli düşebilir ve bu durum işçinin performansına da olumsuz yansıyabilir.

Öğrenci ve Stajyerlerin İş Gücü Potansiyelİ

İş gücü potansiyeli, öğrenci ve stajyerlerin durumlarına göre de değişiklik gösterebilir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda belirtilen hükümlere göre, stajyerler ve öğrencilerin emeklilik esaslı sigortalıkları bulunmamaktadır. Burada önemli olan husus, bu bireylerin iş kazası ve meslek hastalığı sigortalarına tabi tutulmuş olmalarıdır.

İşçi Öğrenci Durumu

Özel ve resmi eğitim veren kurumlarda öğrenci olan kişilerin, herhangi bir iş yerinde çalışması halinde, 5510 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir kanun güvencesinde yer almadığı için işçi olarak sayılması söz konusu olabilir. Dolayısıyla bu durum, iş gücü potansiyelini de önemli ölçüde etkileyebilir.

Sonuç olarak, iş gücü potansiyeli bir bireyin veya bir grup insanın iş alanında gösterebileceği başarıyı ve yetenekleri temsil etmektedir. İş kanunu, ücret düzeyi, öğrenci, stajyer ve işçi statüleri gibi faktörler iş gücü potansiyelini doğrudan veya dolaylı şekilde etkileyen faktörler olarak öne çıkmaktadır. İş gücü potansiyelinin etkin kullanılması ve geliştirilmesi, işletmelerin ve çalışanlarının başarı ve istihdamına katkı sağlayacaktır.

İş Gücü Potansiyeli ve Etkilendiği Faktörler  İş gücü potansiyeli, bir bireyin veya bir grup insanın iş yapma yeteneklerinin toplamıdır ve bu alan üzerinde çeşitli faktörlerin etkisi bulunmaktadır. İş gücü potansiyelinin belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçi tanımının yerine getirilmesi önemli bir faktördür. İşçi tanımı; gerçek bir kişi olması ve bir sözleşmeye dayanak olması şartlarını içerir. İş gücü potansiyeline yönelik en temel hüküm ise Asgari Ücret Yönetmeliği ile işçilere verilecek en düşük ücretin belirlenmesidir.  Sözleşme ve Ücret Etkileşimi  İş gücü potansiyeli, işçi ve işveren arasında yapılan sözleşmedeki ücret düzeyine göre etkilenebilir. Alt sınırı Asgari Ücret Yönetmeliği tarafından belirlenen ücret, işveren ve işçi arasındaki sözleşmede de en düşük seviyede olmalıdır. Aksi durumda, iş gücü potansiyeli düşebilir ve bu durum işçinin performansına da olumsuz yansıyabilir.  Öğrenci ve Stajyerlerin İş Gücü Potansiyelİ  İş gücü potansiyeli, öğrenci ve stajyerlerin durumlarına göre de değişiklik gösterebilir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda belirtilen hükümlere göre, stajyerler ve öğrencilerin emeklilik esaslı sigortalıkları bulunmamaktadır. Burada önemli olan husus, bu bireylerin iş kazası ve meslek hastalığı sigortalarına tabi tutulmuş olmalarıdır.  İşçi Öğrenci Durumu  Özel ve resmi eğitim veren kurumlarda öğrenci olan kişilerin, herhangi bir iş yerinde çalışması halinde, 5510 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir kanun güvencesinde yer almadığı için işçi olarak sayılması söz konusu olabilir. Dolayısıyla bu durum, iş gücü potansiyelini de önemli ölçüde etkileyebilir.  Sonuç olarak, iş gücü potansiyeli bir bireyin veya bir grup insanın iş alanında gösterebileceği başarıyı ve yetenekleri temsil etmektedir. İş kanunu, ücret düzeyi, öğrenci, stajyer ve işçi statüleri gibi faktörler iş gücü potansiyelini doğrudan veya dolaylı şekilde etkileyen faktörler olarak öne çıkmaktadır. İş gücü potansiyelinin etkin kullanılması ve geliştirilmesi, işletmelerin ve çalışanlarının başarı ve istihdamına katkı sağlayacaktır.

İşgücü piyasası ne demek ve işgücü piyasasındaki dengeyi belirleyen faktörler nelerdir?

İşgücü Piyasası Tanım ve Denge Faktörleri

İşgücü piyasası, işverenlerin ve işçilerin buluştuğu, iş ve emek arasındaki dengeyi sağlayan ortamdır. Bu kavram, belirli şartlar altında çalışabilen ve ücret karşılığı emek sunanlarla (işçiler), emek arayanlardan (işverenler) oluşur. Ücretler, çalışma koşulları, iş saatleri gibi hususlar işgücü piyasasında kararlaştırılır.

İşgücü piyasasında dengeyi belirleyen faktörler genellikle arz ve talep unsurlarına bağlıdır. Arz faktörü, işgücü piyasasına katılmak isteyenlerin sayısı ile, talep faktörü ise, bu kişilere iş sağlama isteği ile doğrudan ilişkilidir. Ekonomik aktivite seviyesi, demografik faktörler, mevzuat düzenlemeleri gibi birçok etken işgücü piyasasında dengeyi etkiler.

İşçi tanımı ise, işgücü piyasasının iki tarafından birini temsil eder. Gerçek bir kişi olması ve bir sözleşmeye dayanak olması işçi özelliği taşır. İşverenle yapılan bir iş sözleşmesi gereğince çalışıyor olmak, işçi tanımının kıstaslarındandır.

Ücretin, işin ücret olarak karşılığını alınması şeklinde tanımlandığı işgücü piyasasında, işçi sıfatının taşınmasında işin türünün önemli olmadığı görülür. Bir tüzel kişi, işçi sıfatı taşımadığından bu durum iş piyasasındaki dengeyi etkiler.

Asgari Ücret Yönetmeliği, işçilere maaş konusundaki en düşük sınırı belirler ve işgücü piyasasında önemli bir rol oynar. İşveren ve işçi arasında veya yapılacak bir sözleşmeyi belirlerken, belirlenen en düşük ücret miktarını aşamayacağı ifade edilmiştir.

Sonuç olarak, işgücü piyasasının işleyişi ve işçi tanımı, ekonomi ve toplum üzerinde büyük bir etkiye sahip olan önemli kavramlardır. Bu nedenle bu konulara hakim olmak, ekonomik faaliyetlerin anlaşılması ve yönetilmesi açısından önemlidir.

İşgücü Piyasası Tanım ve Denge Faktörleri  İşgücü piyasası, işverenlerin ve işçilerin buluştuğu, iş ve emek arasındaki dengeyi sağlayan ortamdır. Bu kavram, belirli şartlar altında çalışabilen ve ücret karşılığı emek sunanlarla (işçiler), emek arayanlardan (işverenler) oluşur. Ücretler, çalışma koşulları, iş saatleri gibi hususlar işgücü piyasasında kararlaştırılır.  İşgücü piyasasında dengeyi belirleyen faktörler genellikle arz ve talep unsurlarına bağlıdır. Arz faktörü, işgücü piyasasına katılmak isteyenlerin sayısı ile, talep faktörü ise, bu kişilere iş sağlama isteği ile doğrudan ilişkilidir. Ekonomik aktivite seviyesi, demografik faktörler, mevzuat düzenlemeleri gibi birçok etken işgücü piyasasında dengeyi etkiler.  İşçi tanımı ise, işgücü piyasasının iki tarafından birini temsil eder. Gerçek bir kişi olması ve bir sözleşmeye dayanak olması işçi özelliği taşır. İşverenle yapılan bir iş sözleşmesi gereğince çalışıyor olmak, işçi tanımının kıstaslarındandır.   Ücretin, işin ücret olarak karşılığını alınması şeklinde tanımlandığı işgücü piyasasında, işçi sıfatının taşınmasında işin türünün önemli olmadığı görülür. Bir tüzel kişi, işçi sıfatı taşımadığından bu durum iş piyasasındaki dengeyi etkiler.  Asgari Ücret Yönetmeliği, işçilere maaş konusundaki en düşük sınırı belirler ve işgücü piyasasında önemli bir rol oynar. İşveren ve işçi arasında veya yapılacak bir sözleşmeyi belirlerken, belirlenen en düşük ücret miktarını aşamayacağı ifade edilmiştir.   Sonuç olarak, işgücü piyasasının işleyişi ve işçi tanımı, ekonomi ve toplum üzerinde büyük bir etkiye sahip olan önemli kavramlardır. Bu nedenle bu konulara hakim olmak, ekonomik faaliyetlerin anlaşılması ve yönetilmesi açısından önemlidir.

İş gücü nedir iktisat açısından ve işgücü kullanımında verimlilik nasıl arttırılabilir?

İktisat açısından, iş gücü, ekonomide kullanılabilir ve işlerin yapılmasını sağlayacak bireylerin toplamıdır. İş gücü, ekonomide üretken olan ve üretim süreçlerine katılan insanları temsil eder. İş gücü kullanımında verimliliği artırmak için birkaç stratejiyi uygulamak mümkündür.

Öncelikle, işçilerin yeteneklerini ve becerilerini yükseltmek verimliliği artıracaktır. Bu genellikle eğitim ve mesleki gelişim programları aracılığıyla yapılır. İşçilerin bilgilerini ve teknik becerilerini güncelleme yeteneği profesyonel verimliliklerini artırabilir.

İkinci olarak, işyerinde sağlıklı ve güvenli bir ortam sağlamak da iş gücü verimliliğini artırır. İşçiler, işleri için gerekli enerjiyi ve odaklanmayı korumalarını sağlayacak koşullarda çalışmalıdır. Ayrıca işyerinde yaşanan kazaların ve yaralanmaların önlenmesi, işçinin iş gücündeki aksamaları ve zaman kayıplarını azaltır.

Son olarak, doğru iş takdir ve ödüllendirme sistemi iş gücü verimliliğini destekler. İşçiler, başarılarının ve katkılarının tanınmasıyla motive olurlar. Bu tür bir ödüllendirme sistemi, işçileri daha çok çaba sarf etmeye teşvik eder.

Sonuç olarak, iş gücü verimliliğini artırmak için işverenlerin işçi eğitimi ve gelişimi, sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı ve etkili bir ödüllendirme sistemi üzerinde durmaları önemlidir. Bu stratejiler, ekonomik üretkenliği ve toplam iş gücünün etkinliğini önemli ölçüde artırabilir.

İktisat açısından, iş gücü, ekonomide kullanılabilir ve işlerin yapılmasını sağlayacak bireylerin toplamıdır. İş gücü, ekonomide üretken olan ve üretim süreçlerine katılan insanları temsil eder. İş gücü kullanımında verimliliği artırmak için birkaç stratejiyi uygulamak mümkündür.  Öncelikle, işçilerin yeteneklerini ve becerilerini yükseltmek verimliliği artıracaktır. Bu genellikle eğitim ve mesleki gelişim programları aracılığıyla yapılır. İşçilerin bilgilerini ve teknik becerilerini güncelleme yeteneği profesyonel verimliliklerini artırabilir.  İkinci olarak, işyerinde sağlıklı ve güvenli bir ortam sağlamak da iş gücü verimliliğini artırır. İşçiler, işleri için gerekli enerjiyi ve odaklanmayı korumalarını sağlayacak koşullarda çalışmalıdır. Ayrıca işyerinde yaşanan kazaların ve yaralanmaların önlenmesi, işçinin iş gücündeki aksamaları ve zaman kayıplarını azaltır.  Son olarak, doğru iş takdir ve ödüllendirme sistemi iş gücü verimliliğini destekler. İşçiler, başarılarının ve katkılarının tanınmasıyla motive olurlar. Bu tür bir ödüllendirme sistemi, işçileri daha çok çaba sarf etmeye teşvik eder.  Sonuç olarak, iş gücü verimliliğini artırmak için işverenlerin işçi eğitimi ve gelişimi, sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı ve etkili bir ödüllendirme sistemi üzerinde durmaları önemlidir. Bu stratejiler, ekonomik üretkenliği ve toplam iş gücünün etkinliğini önemli ölçüde artırabilir.

İşgücünün Tanımı Nedir?

İşgücü, üretim ve hizmet üretiminde kullanılan insan gücünün tümüdür. İşgücünün temel ögeleri, özel nitelikleri, insan yetenekleri ve kabiliyetleri ile donanmış olarak üretim araçlarını kullanabilen ve işbölümü yapan bir toplumun üyeleridir. İşgücü, işletmelerin üretim faaliyetlerini gerçekleştirmelerini sağlayan önemli bir kaynaktır. İşgücünün özellikleri, üretimin niteliği ve fiyatını etkileyebilir.

İşgücü, üretim ve hizmet üretiminde kullanılan insan gücünün tümüdür. İşgücünün temel ögeleri, özel nitelikleri,    ve kabiliyetleri ile donanmış olarak üretim araçlarını kullanabilen ve işbölümü yapan bir toplumun üyeleridir. İşgücü, işletmelerin üretim faaliyetlerini gerçekleştirmelerini sağlayan önemli bir kaynaktır. İşgücünün özellikleri, üretimin niteliği ve fiyatını etkileyebilir.

İşgücünün Temel Özellikleri Nelerdir?

1. Beceri: İşgücünün en önemli özelliği, çalışanların konuşmaları, yazılı ve sayısal becerileri, bilgi alma ve yorumlama, problem çözme, tepki verme ve diğer becerileriyle ortaya koymalarıdır.

2. Motivasyon: İşgücünün etkinliği ve verimliği, çalışanların motivasyonuyla doğrudan ilişkilidir. Çalışanların kurumun amaçlarına bağlılıklarının sağlanması için motive edilmesi gerekir.

3. Güvenilirlik: İşgücünün güvenilirliği, çalışanların işlerini zamanında ve doğru şekilde yerine getirme yeteneğini ifade eder.

4. Esneklik: İşgücünün esnekliği, çalışanların değişen iş koşullarına uyum sağlayabilme yeteneğini ifade eder.

5. Sağlık: İşgücünün sağlığı, çalışanların fiziksel ve psikolojik olarak iyi durumda olmalarını ifade eder.

1. Beceri: İşgücünün en önemli özelliği, çalışanların konuşmaları, yazılı ve sayısal becerileri, bilgi alma ve yorumlama, problem çözme, tepki verme ve diğer becerileriyle ortaya koymalarıdır.  2. Motivasyon: İşgücünün etkinliği ve verimliği, çalışanların motivasyonuyla doğrudan ilişkilidir. Çalışanların kurumun amaçlarına bağlılıklarının sağlanması için motive edilmesi gerekir.  3. Güvenilirlik: İşgücünün güvenilirliği, çalışanların işlerini zamanında ve doğru şekilde yerine getirme yeteneğini ifade eder.  4. Esneklik: İşgücünün esnekliği, çalışanların değişen iş koşullarına uyum sağlayabilme yeteneğini ifade eder.  5. Sağlık: İşgücünün sağlığı, çalışanların fiziksel ve psikolojik olarak iyi durumda olmalarını ifade eder.

İşgücünün İşveren ve İşçi İçin Ne Gibi Avantajlar Sağlar?

İşveren için:

• İşverenler işgücü ile daha fazla üretime ve karlılığa ulaşabilir.

• İşgücü, işverenlerin müşteri taleplerini daha hızlı ve etkili bir şekilde karşılamalarını sağlar.

• İşgücü, işverenlerin yüksek nitelikli ürünler üretmeleri ve piyasada daha rekabetçi olmalarını sağlar.

• İşgücü, işverenlerin üretim süreçlerini kontrol etmelerine ve çalışma koşullarını iyileştirmelerine yardımcı olur.

• İşgücü, işverenlerin çeşitli ülkelerdeki farklı pazarlara girmelerine ve daha fazla gelir elde etmelerine olanak sağlar.

İşçi için:

• İşgücü, işçilerin daha iyi ücretler ve daha iyi çalışma koşulları elde etmelerine yardımcı olur.

• İşgücü, işçilerin çalışma hayatındaki kariyerlerini geliştirmelerine yardımcı olur.

• İşgücü, işçilerin daha nitelikli çalışmalar yapmalarına ve kendilerini geliştirmelerine olanak sağlar.

• İşgücü, işçilerin daha iyi eğitim ve sosyal imkânlardan yararlanmalarını sağlar.

• İşgücü, işçilerin daha iyi ürünler üretmelerine yardımcı olur ve bunların daha fazla müşteriye ulaşmasına olanak sağlar.

İşveren için:  • İşverenler işgücü ile daha fazla üretime ve karlılığa ulaşabilir.  • İşgücü, işverenlerin müşteri taleplerini daha hızlı ve etkili bir şekilde karşılamalarını sağlar.  • İşgücü, işverenlerin yüksek nitelikli ürünler üretmeleri ve piyasada daha rekabetçi olmalarını sağlar.  • İşgücü, işverenlerin üretim süreçlerini kontrol etmelerine ve çalışma koşullarını iyileştirmelerine yardımcı olur.  • İşgücü, işverenlerin çeşitli ülkelerdeki farklı pazarlara girmelerine ve daha fazla gelir elde etmelerine olanak sağlar.  İşçi için:  • İşgücü, işçilerin daha iyi ücretler ve daha iyi çalışma koşulları elde etmelerine yardımcı olur.  • İşgücü, işçilerin çalışma hayatındaki kariyerlerini geliştirmelerine yardımcı olur.  • İşgücü, işçilerin daha nitelikli çalışmalar yapmalarına ve kendilerini geliştirmelerine olanak sağlar.  • İşgücü, işçilerin daha iyi eğitim ve sosyal imkânlardan yararlanmalarını sağlar.  • İşgücü, işçilerin daha iyi ürünler üretmelerine yardımcı olur ve bunların daha fazla müşteriye ulaşmasına olanak sağlar.

İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen temel unsurlar nelerdir?

İş Hukukunda İşçi ve İşveren Arasındaki İlişkiyi Düzenleyen Temel Unsurlar

İşçi ve İşveren Arasındaki Sözleşme
İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen temel unsurlardan biri iş sözleşmesidir. İşçi, 4857 sayılı iş kanunu kapsamında bir iş sözleşmesi nedeniyle çalışan gerçek kişi olarak tanımlanmaktadır. İş sözleşmesi, işçinin ücret alacağı ve iş türünün belirtildiği hukuki bir belgedir.

Asgari Ücret Yönetmeliği
İşçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir diğer önemli unsur ise Asgari Ücret Yönetmeliği’dir. Bu kanun kapsamında, çalışan işçilere devlet tarafından oluşturulan komisyon tarafından belirlenen asgari ücretin altında ücret ödenemez. İşveren ve işçi arasında veya yapılacak sözleşmelerde belirlenen ücretin altında ücret verilemez.

Kamu İşçileri ve Devlet Memurları
Kamu hizmetinde yer alan ve iş kanununa dahil olan çalışanlar işçi olarak adlandırılabilir. Devlet Memurları 657 Sayılı Kanun kapsamında, sürekli ya da asli kamu hizmetlerini yerine getiren kişilere ise memur olarak ifade edilir.

Kursiyerler ve Stajyerler
İş hukukunda kursiyerler ve stajyerlerin durumu da önemlidir. 5510 sayılı kanunun ilgili 5-e maddesi gereği, İş Kurumu tarafından düzenlenen eğitime katılan kursiyerlere genel sağlık sigortası ve meslek hastalığı sigortaları uygulanır. Ancak, herhangi bir hizmet sorumluluğu bulunmadıklarından dolayı işçi olarak kabul edilmezler. Aynı şekilde, stajyerler de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından meslek hastalığı kapsamında sigorta yapılabileceklerdir.

İşçi Öğrencilerin Durumu
Özel ve resmi eğitim veren kurumlarda öğrenci olan kişilerin, herhangi bir iş yerinde çalışması halinde 5510 sayılı Kanun kapsamında işçi olarak sayılması söz konusudur. İşçi öğrenciler, iş yerinde ve işveren tarafından sağlanan hukuki güvencelerle çalışırlar. Bu durum, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen temel unsurların iş hukuku açısından önemini göstermektedir.

İş Hukukunda İşçi ve İşveren Arasındaki İlişkiyi Düzenleyen Temel Unsurlar  İşçi ve İşveren Arasındaki Sözleşme İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen temel unsurlardan biri iş sözleşmesidir. İşçi,    kapsamında bir iş sözleşmesi nedeniyle çalışan gerçek kişi olarak tanımlanmaktadır. İş sözleşmesi, işçinin ücret alacağı ve iş türünün belirtildiği hukuki bir belgedir.  Asgari Ücret Yönetmeliği İşçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir diğer önemli unsur ise Asgari Ücret Yönetmeliği’dir. Bu kanun kapsamında, çalışan işçilere devlet tarafından oluşturulan komisyon tarafından belirlenen asgari ücretin altında ücret ödenemez. İşveren ve işçi arasında veya yapılacak sözleşmelerde belirlenen ücretin altında ücret verilemez.  Kamu İşçileri ve Devlet Memurları Kamu hizmetinde yer alan ve iş kanununa dahil olan çalışanlar işçi olarak adlandırılabilir. Devlet Memurları 657 Sayılı Kanun kapsamında, sürekli ya da asli kamu hizmetlerini yerine getiren kişilere ise memur olarak ifade edilir.  Kursiyerler ve Stajyerler İş hukukunda kursiyerler ve stajyerlerin durumu da önemlidir. 5510 sayılı kanunun ilgili 5-e maddesi gereği, İş Kurumu tarafından düzenlenen eğitime katılan kursiyerlere genel sağlık sigortası ve meslek hastalığı sigortaları uygulanır. Ancak, herhangi bir hizmet sorumluluğu bulunmadıklarından dolayı işçi olarak kabul edilmezler. Aynı şekilde, stajyerler de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından meslek hastalığı kapsamında sigorta yapılabileceklerdir.  İşçi Öğrencilerin Durumu Özel ve resmi eğitim veren kurumlarda öğrenci olan kişilerin, herhangi bir iş yerinde çalışması halinde 5510 sayılı Kanun kapsamında işçi olarak sayılması söz konusudur. İşçi öğrenciler, iş yerinde ve işveren tarafından sağlanan hukuki güvencelerle çalışırlar. Bu durum, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen temel unsurların iş hukuku açısından önemini göstermektedir.

İşçi, işveren ve iş kavramlarına göre çalışanların ücret hakları ve ödemeleri nasıl belirlenmektedir?

İşçi, İşveren ve İş Kavramlarına Göre Çalışanların Ücret Hakları ve Ödemeleri

İşçi ve İş Tanımı
İşçi, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bir iş sözleşmesi üzerinden çalışan gerçek kişilerdir. İş kavramı ise ücreti karşılığı yapılan bir faaliyet olarak tanımlanır. İşin türü, işçi sıfatı taşımayı etkilemez ve tüzel kişiler işçi olarak değerlendirilmez.

Asgari Ücret Yönetmeliği
İş akdine ücret konusunda herhangi bir ifade bulunmamış olsa bile, hizmetin ücretsiz olduğu ya da işçiye ödeme mecburiyetinin olmadığı anlamına gelmez. Asgari Ücret Yönetmeliği'ne göre, işçilere devlet tarafından belirlenen asgari ücretin altında bir ödeme yapılamaz.

Kamu Çalışanları ve Devlet Memurları
Kamu hizmetinde çalışanlar ve iş kanununa dâhil olanlar da işçi sayılabilir. 657 Sayılı Kanun kapsamında, devlet ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından genel idare esaslarına göre sürekli veya asli kamu hizmetlerini yerine getiren kişilere 'memur' denir.

Kursiyerler ve Stajyerler
İş Kurumu tarafından organize edilen meslek eğitimlerine katılan kursiyerler, 5510 sayılı kanunun ilgili 5-e maddesi gereği sigortalı sayılır. Ancak, hizmet sorumluluğunun olmamasından dolayı işçi olarak kabul edilmezler. Aynı kanunun 5-b maddesine göre stajyer öğrencilere ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır.

İşçi Öğrenciler
Özel ve resmi eğitim kurumlarında öğrenci olan kişilerin, bir iş yerinde çalışması durumunda 5510 sayılı Kanun kapsamında işçi sayılması söz konusudur.

Sonuç olarak, işçi ve iş kavramlarına göre çalışanların ücret hakları ve ödemeleri, iş sözleşmesi, İş Kanunu, Asgari Ücret Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuatlarla belirlenir. İşçi, işveren ve iş türüne göre değişkenlik gösterebilse de, her çalışanın haklarının korunması ve adaletli bir ücret sisteminin oluşturulması esastır.

İşçi, İşveren ve İş Kavramlarına Göre Çalışanların Ücret Hakları ve Ödemeleri  İşçi ve İş Tanımı İşçi, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bir iş sözleşmesi üzerinden çalışan gerçek kişilerdir. İş kavramı ise ücreti karşılığı yapılan bir faaliyet olarak tanımlanır. İşin türü, işçi sıfatı taşımayı etkilemez ve tüzel kişiler işçi olarak değerlendirilmez.  Asgari Ücret Yönetmeliği İş akdine ücret konusunda herhangi bir ifade bulunmamış olsa bile, hizmetin ücretsiz olduğu ya da işçiye ödeme mecburiyetinin olmadığı anlamına gelmez. Asgari Ücret Yönetmeliğine göre, işçilere devlet tarafından belirlenen asgari ücretin altında bir ödeme yapılamaz.  Kamu Çalışanları ve Devlet Memurları Kamu hizmetinde çalışanlar ve   na dâhil olanlar da işçi sayılabilir. 657 Sayılı Kanun kapsamında, devlet ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından genel idare esaslarına göre sürekli veya asli kamu hizmetlerini yerine getiren kişilere memur denir.  Kursiyerler ve Stajyerler İş Kurumu tarafından organize edilen meslek eğitimlerine katılan kursiyerler, 5510 sayılı kanunun ilgili 5-e maddesi gereği sigortalı sayılır. Ancak, hizmet sorumluluğunun olmamasından dolayı işçi olarak kabul edilmezler. Aynı kanunun 5-b maddesine göre stajyer öğrencilere ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır.  İşçi Öğrenciler Özel ve resmi eğitim kurumlarında öğrenci olan kişilerin, bir iş yerinde çalışması durumunda 5510 sayılı Kanun kapsamında işçi sayılması söz konusudur.  Sonuç olarak, işçi ve iş kavramlarına göre çalışanların ücret hakları ve ödemeleri, iş sözleşmesi, İş Kanunu, Asgari Ücret Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuatlarla belirlenir. İşçi, işveren ve iş türüne göre değişkenlik gösterebilse de, her çalışanın haklarının korunması ve adaletli bir ücret sisteminin oluşturulması esastır.

İşgücü piyasasında stajyer, kursiyer ve işçi öğrencilerin statüleri ve sosyal güvenlikle ilgili düzenlemeler nelerdir?

İşgücü Piyasasında Stajyer, Kursiyer ve İşçi Öğrenci Statüleri

İşçi tanımında gerçek bir kişinin bulunması ve sözleşmeye dayanak olması gerekmektedir. Bu durumda, 4857 sayılı İş Kanunu'na göre iş sözleşmesi nedeniyle çalışan gerçek kişi işçi olarak kabul edilir. İşin türü, işçi sıfatının taşınmasında önemsizdir ve tüzel kişilik açısından değerlendirmeye alınmaz.

Ücret ve Asgari Ücret Yönetmeliği

İşçilere ödenen ücret, devlet tarafından oluşturulan komisyon tarafından belirlenen asgari ücretten az olamaz. İşveren, işçi arasında yapılacak sözleşmelerde komisyon tarafından belirlenen ücretin altına düşemez.

Kamu Hizmetinde İşçi ve Memur Tanımlamaları

Kamu hizmetinde 657 Sayılı Kanun kapsamında çalışanlar, devlet memuru olarak ifade edilirken, iş kanununa dahil olan çalışanlar ise işçi olarak adlandırılabilir.

Kursiyerler ve Sosyal Güvenlik

5510 sayılı kanun gereği, İş Kurumu tarafından organize edilen meslek edindirme, değiştirme ve geliştirme eğitimlerine katılan kursiyerler, genel sağlık ve meslek hastalığı sigortaları kapsamında sigortalı sayılır. Ancak hizmet sorumluluğu bulunmadığı için işçi olarak kabul edilmezler.

Stajyerlerin Tanımı ve Sosyal Güvenlik

Mevzuatlar kapsamında stajyerler için henüz bir tanım yapılmamıştır. Fakat 5510 sayılı kanunun ilgili maddesi olan 5-b'ye göre stajyer öğrencilere, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır. Emekliliğe esas olarak sigortalı olamayacakları, yalnızca meslek hastalığı kapsamında sigorta yapılabilir.

İşçi Öğrencilerin Durumu

Özel ve resmi eğitim veren kurumlarda öğrenci olan kişilerin, herhangi bir iş yerinde çalışması halinde 5510 sayılı Kanun kapsamında işçi olarak sayılması söz konusudur. İşyerinde, işveren tarafından sağlanan sosyal güvence ile korunurlar.

İşgücü Piyasasında Stajyer, Kursiyer ve İşçi Öğrenci Statüleri  İşçi tanımında gerçek bir kişinin bulunması ve sözleşmeye dayanak olması gerekmektedir. Bu durumda, 4857 sayılı İş Kanununa göre iş sözleşmesi nedeniyle çalışan gerçek kişi işçi olarak kabul edilir. İşin türü, işçi sıfatının taşınmasında önemsizdir ve tüzel kişilik açısından değerlendirmeye alınmaz.  Ücret ve Asgari Ücret Yönetmeliği  İşçilere ödenen ücret, devlet tarafından oluşturulan komisyon tarafından belirlenen asgari ücretten az olamaz. İşveren, işçi arasında yapılacak sözleşmelerde komisyon tarafından belirlenen ücretin altına düşemez.  Kamu Hizmetinde İşçi ve Memur Tanımlamaları  Kamu hizmetinde 657 Sayılı Kanun kapsamında çalışanlar, devlet memuru olarak ifade edilirken, iş kanununa dahil olan çalışanlar ise işçi olarak adlandırılabilir.  Kursiyerler ve Sosyal Güvenlik  5510 sayılı kanun gereği, İş Kurumu tarafından organize edilen meslek edindirme, değiştirme ve geliştirme eğitimlerine katılan kursiyerler, genel sağlık ve meslek hastalığı sigortaları kapsamında sigortalı sayılır. Ancak hizmet sorumluluğu bulunmadığı için işçi olarak kabul edilmezler.  Stajyerlerin Tanımı ve Sosyal Güvenlik  Mevzuatlar kapsamında stajyerler için henüz bir tanım yapılmamıştır. Fakat 5510 sayılı kanunun ilgili maddesi olan 5-bye göre stajyer öğrencilere, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır. Emekliliğe esas olarak sigortalı olamayacakları, yalnızca meslek hastalığı kapsamında sigorta yapılabilir.  İşçi Öğrencilerin Durumu  Özel ve resmi eğitim veren kurumlarda öğrenci olan kişilerin, herhangi bir iş yerinde çalışması halinde 5510 sayılı Kanun kapsamında işçi olarak sayılması söz konusudur. İşyerinde, işveren tarafından sağlanan sosyal güvence ile korunurlar.
İşgücü ve Temel Kavramları Nelerdir? | IIENSTITU