Teknolojideki ilerlemeyle birlikte günlük rutinimizdeki uyaranlar da artmakta. Üstelik hayatımızın her alanında stabil olmayı ve dinginliği bir türlü yakalayamıyoruz. Her an her şey değişebiliyor. Dün tamam dediğimiz bugün yetersiz olabiliyor. Dünün yanlışı bugünün doğrusuna ya da doğrusu bugünün yanlışına dönüşebiliyor. Hem de baş döndürücü bir hızla. Sosyal medya bildirimleri ve SMS’ler de zaman hırsızlığı yaparken dikkatimizi aşağıya çekmekte.
Değişimler aynı zamanda gelişimin bir parçası olsa da istenmeyen yan etkiler oluşturabiliyor. Konsantrasyon bozukluğu bunlardan sadece birisi. Hemen her yaş grubundaki kişiler farklı tablolarla odaklanma sorunu yaşayabiliyor. Çocukluk çağlarında “Biraz dikkati dağınık” şeklinde geçiştirdiğimiz odaklanma durumları ilerleyen yaşlarda sorununa dönüşmekte. Oysaki hem sınav başarısının hem de iş başarısının temelinde odaklanma başarısı yatmaktadır. Yazımın devamında, “Konsantrasyon ve konsantrasyon bozukluğu nedir?” sorularına yanıt ararken konsantrasyon bozukluğunun nedenlerini, belirtilerini ve çözüm yollarını birlikte ele alacağız.
Konsantrasyon: Bir işe yoğunlaşma, bu iş üzerine dikkatini koruyabilme ve bu esnada uyarılardan etkilenmeme durumudur. Kişi dikkatini toplayamaz ya da bu dikkatini yeterli süre devam ettiremez ise odaklanma sorunu ortaya çıkar. Bir konu ya da iş üzerine odaklanamama durumu konsantrasyon bozukluğu olarak tanımlanır. Genç yaş grubunda daha fazla görülür. Bir miktar genetik yatkınlık söz konusudur.
Konsantrasyon, yani odaklanma bozukluğu her bireyde farklı şekilde ortaya çıkar. Odaklanmanın süresi de kişiden kişiye değişir. Bazılarımız çok uzun süre bir işe ya da konuya odaklanabiliyorken bazılarımızın dikkati dakikalar içinde dağılıverir. Odaklanma sorunu kişinin bireysel ve iş ilişkilerini olumsuz yönde etkiler. Özellikle formal eğitimlerde eğitimcinin işini zorlaştırır. Konsantrasyon bozukluğunu ortaya çıkaran veya tetikleyen faktörler vardır. Bu faktörleri başlıklar altında sizin için listeliyorum.
Çevreden kaynaklanan nedenler:
Fizyolojik Nedenler:
Psikolojik nedenler:
Ekonomik sorunlar ve zihinsel yorgunluklar konsantrasyon bozukluklarına neden olur. Aynı zamanda aile içinde yaşanan sorunları tetikler. Aile içinde yaşanan sorunlar ise kişinin hayatını sekteye uğratırken konsantrasyonunu daha da düşürebilir.
Özellikle genç yaş grubuna baktığımızda karşımıza işsizlik depresyonu sorunu ve gelecek kaygısı çıkacaktır. Kendini güvende hissetmeyen gençlerin ümitsizliğe kapılması kaçınılmazdır. Bu durum onların zorunlu alanlarda ve ilgi alanlarına odaklanmalarına engel teşkil eder.
Temelinde farklı nedenler yatan problemlerde vücut probleme karşı bir tepki verir. Bu tepki sonucunda bir takım değişiklikler ortaya çıkar. Tepkiler sorunla direk bağlantılı görünmeyebilir. Yine de fark edilen değişikliklerin dikkatle incelenmesi yerinde olur. Konu insan olunca görünen kadar görünmeyen mesajları iyi okumak önemlidir. Kişide konsantrasyon problemi olduğunu söyleyebilmek için de bazı belirtilerin olması gerekir. Dilerseniz odaklanma sorunu yaşayanlarda görülen bu belirtileri birlikte listeleyelim:
Konsantrasyon problemi masum gibi görünse de uzun vadede kalıcı etkiler yaratabilir. Haftada iki defadan fazla konsantrasyon problemi yaşıyorsanız ve bu şikâyetiniz tekrarlıyorsa profesyonel yardım almanızın zamanı çoktan gelmiştir. Hatta geçiyordur. Şayet zamanında problemi kabul etmez ve tedaviye karşı çıkarsanız bir dizi soruna davetiye çıkarmış olursunuz. Bu noktada olası sorunları merak ettiğinizi düşünüyorum. Sizin için kısaca açıklamaya çalışayım.
Konsantrasyon probleminin tedavisi gecikir ya da hiç yapılmaz ise: Kişinin günlük aktivitelerini yerine getirmesi zorlaşır. Beslenme bozuklukları, iletişim problemleri, psikolojik sorunlar, uyku düzensizliği gibi. Tabi bu arada süreç, iş başarısına da olumsuz yansıyacaktır. Nitekim odaklanma sorunu yaşayan kişiler sorumluluk almaktan kaçarlar. Araç sürüşleri dahi etkilenir ve bu durum sosyal kısıtlılıklara yol açar. Bireyin özel hayatı üzerine olan etkilerinin yıkıcılığını belirleyen ise karşısındaki kişinin sabrı ve toleransı olacaktır.
Odaklanma problemi yaşayanların öncelikle dağınıklıktan kurtulmaları gerekir. Bu açıdan, dış uyaranları azaltmak ve sadeleşmek faydalıdır. Çözüm noktasında listeler kurtarıcıdır; unutmaların ve gecikmelerin önüne geçer. Bir iş bitmeden diğerine geçmemek gerekir. Düzenli uyku uyumak da kişinin odaklanmasına etki eder. Odaklanma süresi uzar. Diğer çözüm reçetelerini şu şekilde sıralayabiliriz.
Konsantrasyon problemi yaşayanların öncelikle olası fiziksel etmenleri ekarte etmesi gerekir. “Ben odaklanamıyorum, bunu değiştiremem ki” düşüncesi ihmallere yol açar. Bu açıdan kan ve vitamin değerlerinin ölçümü yararlıdır. Kansızlık ve B12 türevi vitamin eksiklikleri olduğunda konsantrasyon eksikliğinin yaşanması doğaldır. Öte yandan çok gürültülü bir ortamda çalışan birinden matematiksel bir hesaba ya da bir metne odaklanmasını bekleyemezsiniz. Başka bir örnekle 24 saatlik nöbetten çıkmış bir hemşire ya da hekimin ciddi bir tıbbi girişimde odaklanmasını beklemek de insan doğasına terstir.
Konsantrasyon problemi ciddi bir problemdir. Kendiliğinden düzelmesi beklenemez. Tedavide profesyonel bir bakış açısına ihtiyaç vardır. Odaklanma problemi yaşayan kişilerin öncelikle psikoloğa başvurması gerekir. Öğrencilerin yaşadığı problemler en çok ders başarılarını ve sınav sonuçlarını etkileyecektir. Bu nedenle öğrenciler için bir pedagogun kapısını tıklatmak doğru adım olacaktır. Her iki durumda probleminin kaynağını belirleme ve yapılması gerekenler açısından nitelikli destek sunulacaktır. Terapi ve telkin yoluyla düzelmeyen odaklanma problemleri daha kapsamlı bir tedavi gerektirir. Zaten tedavinin bir ileriki aşaması ilaç tedavisidir. Bu aşamada psikiyatri uzmanına başvurmak gerekir. Çocuk hastalar şayet ulaşılabilir konumda ise çocuk psikiyatristinden destek alabilirler. Beyin işlevlerini düzenleyen ve zihnin toparlanmasını sağlayan ilaçlar aracılığı ile kısa zamanda problem çözülecektir. İlaç tedavisi sürecinde psikoterapi uygulamak tedavinin etkinliğini arttırır. Yeri gelmişken psikiyatride kullanılan ilaçların rastgele dozunun değiştirilemeyeceğini ve kesilemeyeceğini hatırlatmak isterim. Bu tür ilaçlar hekim kontrolünde kademeli olarak başlanır ve yine hekim kontrolünde kademeli olarak kesilir. Aksine davranıldığı takdirde intihara kadar uzanan ciddi sonuçlar doğurabilir. Konsantrasyonla ilgili farkındalığınızı artırmak ve konsantrasyon problemlerinizi çözebilmek için kendinizi geliştirebileceğiniz Konsantrasyon Eğitimi'ne katılabilirsiniz.