İşletme Yönetimi

Yeni Çağda Kurumsal Yönetim ve Kurumsallaşma

Dr. Serdar Samur
Güncellendi:
7 dk okuma
Bir grup insan bir odada bir masanın etrafında toplanmıştır. Ortada, gözlüklü, sakallı bir adam bir masada oturmuş, dizüstü bilgisayarında bir şeyler yazmaktadır. Solunda bir kadın düşünceli bir ifadeyle pencereden dışarı bakmaktadır. Sağında ise takım elbise giymiş ve kravat takmış başka bir adam. Arkalarında, masanın etrafına sandalyeler yerleştirilmiş ve odanın duvarları görünüyor. İnsanlar bir araya toplanmış, konuşuyor ve gülümseyerek samimi bir atmosfer yaratıyorlar.
KonuAçıklamaÖrnek/İlgili Not
Kurumsal Yönetim İlkeleriÖrgüt yönetiminin belli ilke ve kurallarla düzenlenmesiŞeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adalet ilkeleri
Şeffaflık İlkesiÖrgütün mali yapısı ve performansı hakkında zamanında ve doğru bilgi sağlanmasıFinansal performans, yönetim ve hissedarlı yapı hakkında bilgi
Hesap Verebilirlik İlkesiYönetim ve hissedar menfaatleri arasındaki paralelliğin korunmasıYönetimin kural ve sorumluluklarının açıkça tanımlanması
Sorumluluk İlkesiÖrgüt faaliyetlerinin mevzuata ve etik değerlere uygunluğuEylem ve faaliyetlerin etik ve yasal standartlara uyumu
Adalet İlkesiHissedar haklarının korunması ve adaletli davranışAzınlık ve yabancı hissedarların haklarının korunması
KurumsallaşmaŞirketin kurallara, standartlara ve prosedürlere uyması ve kendine özgü iş yapma kültürünü geliştirmesiDeğişen çevre koşullarına uyum sağlama ve kurumsal kimlik oluşturma
Kurumsallaşma Süreci YönetimiDeğişim sürecinin yönetilerek kurumsal kültür, stratejiler ve etkileşimlerle düşünülmesiİnsan odaklılık ve sürekli gelişim peşinde olma
Kurumsallaşmış YapılarProfesyonel yönetim, özgürlükçü ortam, insan merkezli anlayış ve hesap verebilirlikBilgi akışı, görüş birliği, motivasyon ve ödüllendirme mekanizmaları
Risk YönetimiKurumun sürdürülebilirliğini sağlamak için risklerin yönetiminin adil, sağduyulu ve değer yaratıcı anlayışla gerçekleştirilmesiStratejik seçimlerde farklı bakış açılarından yararlanma ve ilk defada sıfır hata prensibi
Denetim MekanizmalarıKurumun geleceği için taviz vermeden çalışan denetim süreçleriKurumsal yönetişim ilkelerine uygun denetim
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Küreselleşme olgusu içinde, Bilgi çağı örgütlerinin yoğun rekabet ortamında, hızla değişen çevresel koşullara kolaylıkla uyum sağlayabilmeleri için değişime hazır ve esnek bir yapıda olmalarına ihtiyaçları vardır. Örgütler varlığını tehdit eden sayısız tehlikelerle dolu iktisadi bir çevre oluşturan piyasa ortamında faaliyet gösterirken, bu çevrenin her zaman büyük değişimler gösteren piyasa koşullarına uyum sağlayarak yaşamını sürdürmesi ve büyüyüp gelişmesi gereklidir. (Mucuk, 1993) Kurumsallaşma düzeyi yüksek şirketlerde bu uyum çok daha kolay olmaktadır.

Kurumsal yönetim, şirketin pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve çalışanları ile iş ilişkilerinde bulunduğu diğer kurum ve kuruluşlarla arasındaki ilişkilerin belirli ilke ve kurallara bağlanması olarak düşünülebilir.

Kurumsal Yönetim İlkeleri

Kurumsal Yönetimin 4 temel ilkesi olduğu ifade edilir. Bunlar; şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adalet ilkeleridir. (Uyar, 2004) Bu ilkelerden:

Şeffaflık ilkesi

Örgütün finansal performansı, yönetimi ve hissedarlı yapısı hakkında yeterli, doğru ve kıyaslanabilir bilginin zamanında açıklanmasıdır.

Hesap verebilirlik ilkesi



Örgüt yönetimine ilişkin kural ve sorumlulukların açık bir şekilde tanımlanması, yönetim ile hissedar menfaatleri arasındaki paralelliğin yönetim kurulu tarafından gözetilmesidir.

Sorumluluk İlkesi

Örgüt faaliyetlerinin ilgili mevzuata, toplumsal ve etik değerlere uygunluğunu sağlanmasıdır.

Adalet ilkesi ise, azınlık ve yabancı hissedarlar dahil olmak üzere hissedar haklarının korunması ve tedarikçilerle yapılan sözleşmelerin uygulanabilirliğinin sağlanması olarak açıklanabilir.

Kurumsallaşma nedir?

Kurumsallaşma, bir şirketin, kişilerden bağımsız olarak kurallara, standartlar, prosedürlere sahip olması; değişen çevre koşullarını takip eden sistemleri kurması ve gelişmelere uygun olarak örgütsel yapısını oluşturması; kendine özgü iş yapma usul ve yöntemlerini kültürü haline getirmesi ve bu sayede diğer şirketlerden farklı ve ayırt edici bir kimliğe bürünmesi sürecidir. (Karpuzoğlu, 2003)

Dinamik bir süreç olan kurumsallaşmanın, örgütler için belli yaşam formuna dönüşmesi kurumdaki işlerin belli bir sıklıkta yürütülmesine bağlıdır. Örgütün ayırt edici bir kimliğe bürünmesi için, kurumsal kimlik ön planda tutulur ve çalışanların örgüt ile bütünleşmelerini sağlanır.



Kurumsallaşma yönetilmesi gereken bir değişim süreci olup, bu sürecin kurumsal kültür, stratejiler ve etkileşimler ile birlikte düşünülmesi gerekmekte ve odak noktasında insan yer almaktadır. (Toprak,2003)

Kurumsallaşma yönetim kalitesini geliştirmenin ve bu gelişimi sürekli kılmanın temelidir. Kurumsallaşan yapılarda, yönetimin profesyonelleşmesi, kimin, neyi, ne maksatla, ne zaman, nasıl ve kimlerle yapılacağı konusunda bir anlaşma vardır. Örgütsel performansın devamlılığı için dikey ve yatay eksende bilgi akışı kesintisizdir. Belirlenen vizyon, misyon, amaç ve stratejilerde görüş birliği ile karar noktalarına çabuk ulaşılır, iş görenlerin örgüte bağımlılığı ölçüsünde başarı kriterleri doğru bir şekilde olgunlaştırılır.

Kurumsallaşmış yapılarda özgür bir ortam vardır. İnsanlar kendilerini daha iyi ifade ederken, objektif verilerden istifade ederler. Şeffaflık sayesinde farklı fikirler kolaylıkla savunulabilir. Yönetim insan merkezlidir. İnsanın gelişimini esas alır. İnsanların gelişimi kurumun gelişimi olarak algılanır ve insana yatırım yapılır. Motivasyon yüksek düzeyde tutulur, ödüllendirme mekanizmaları devamlı çalışır. Yönetim bütüncüldür ve kurumun kültürü ile beslenir. Herkes sorumluluğunun farkındadır ve hesap vermeye açıktır. Görev alanlarında çatışma yok denecek kadar azdır. Kurumsal yönetişim ilkeleri, böyle bir yapıda daha özgün hale gelir.

Kurumun sürdürebilirliğini sağlamak için risk yönetiminde sağduyulu, adil ve değer yaratıcı anlayış vardır. Stratejik seçimlerde farklı bakış açılarından mutlaka yararlanılır. İlk defada sıfır hata prensibi, konunun bütün parametrelerinin doğru analiz ve doğru bir muhakeme ile karar verilmesine hizmet eder. Denetim mekanizmaları kurumun geleceği için tavizsiz çalışır.

Avrupa’nın en başarılı şirketleri gibi spor kulüplerinin benimsediği yönetim ilkesi genel olarak, sporunun problem sahaları içinde yer alan konuların, kurumsal bir bakış açısı ve kurumsal bir yapıda çözülebileceği yönündedir.

Sonuç olarak; kurumsallaşmayı kuralların çok sıkı uygulanmasını ortaya koyan bürokrasinin yoğun olarak uygulandığı bir yönetim anlayışından ziyade, daha esnek-şeffaf, adil-katılımcı ve kurum kültürü içinde sürekli gelişmeyi, tutarlığı sağlayabilen ve bütün birimlerin etkileşim içinde olduğu bir yapı olarak ele almak gerekir.

Kaynakça

  • Mucuk, İ.,1993, ‘’Modern İşletmecilik, Der Yayınları, İstanbul

  • Uyar, S.,2004, ‘’Kurumsal Şeffaflığın Sağlanmasında Kurumsal Yönetim (Corporate Governance ) anlayışının önemi ‘’ Mali Çözüm dergisi,

  • Karpuzoğlu, E.,2003,’’Büyüyen aile şirketlerinde Kurumsallaşma’’Hayat Yayınları, 2 nci baskı, İstanbul,

  • Toprak, M.A.,2003,’’ Kurumsallaşma Sürecinde Strateji-Kültür Etkileşimi, Anahtar

  • Dergisi, Milli Prodüktivite Merkezi Aylık Yayın Organı,

Sıkça Sorulan Sorular

Kurumsal yönetim ile kurumsallaşma kavramları arasındaki farklar nelerdir?

Kurumsallaşma ve Küreselleşme İlişkisi

Küreselleşme olgusuyla birlikte gelen bilgi çağı örgütlerinin, yoğun rekabet ortamı ve hızla değişen çevre koşullarına uyum sağlamaları gerekmektedir (Mucuk, 1993). Bu bağlamda, kurumsallaşma düzeyi yüksek şirketlerin uyumu daha kolay sağlandığı görülür. Kurumsal yönetim, örgütlerin ilişkilerinde belirli ilke ve kuralları benimsemeleri şeklinde tanımlandığı için (Uyar, 2004), örgütlerin yaşamlarını sürekli kılabilmeleri adına dört temel ilkeye uyum sağlamaları önem taşır.

Dört Temel İlke

Şeffaflık ilkesi, örgütün finansal performansı ve yönetimi gibi konuların zamanında ve doğru bilgilerle açıklamasını içerirken, hesap verebilirlik ilkesi, yönetim ve hissedarlar arasındaki ilişkilerin yönetim kurulu tarafından denetlenmesini gerektirir. Sorumluluk ilkesi, örgüt faaliyetlerinin ilgili mevzuata ve değerlere uygunluğunu sağlama amacını taşırken, adalet ilkesi ise hissedarların haklarını ve tedarikçilerin sözleşmelerini korumayı hedefler.

Kurumsallaşmanın anlamı ve süreci

Kurumsallaşma, şirketlerin kişilerden bağımsız olarak kurallara, standartlara ve prosedürlere sahip olması, değişen koşullara uyum sağlayabilen sistemler kurarak, kendine has iş yapma yöntemlerini oluşturarak, diğer şirketlerden farklı ve ayırt edici bir kimliğe bürünmesi sürecini ifade etmektedir. (Karpuzoğlu, 2003) Kurumsallaşma, aynı zamanda, örgütlerin yaşamının sürekliliği ve kimliği için önemlidir.

Kurumsallaşmanın yönetimi

Dinamik bir süreç olan kurumsallaşma, yaşam dönemlerinde örgütler için belli bir form dönüşmelerine ve işlerin düzenli yürütülmesine dayalıdır. İnsanlar açısından, kurumsal kültür, stratejiler, etkileşimler, ve çalışanların örgüt ile bütünleşmeleri gibi unsurları düşünmek gerekmektedir. (Toprak,2003) İyi yönetilen bir kurumsallaşma süreci, örgütsel performansın devamlılığı ve yönetim kalitesinin artırılması adına önem arz eder. Örgütsel yapının kurumsallaşması, tüm süreçlerin ve işlerin daha düzenli ve başarılı olmasını sağlar.

Kurumsal yönetim nasıl ortaya çıktı?

Kurumsallaşma ve Esneklik İhtiyacı

Küreselleşme olgusu ve bilgi çağı örgütlerinin yaşadığı yoğun rekabet ortamında, hızla değişen çevresel koşullara kolaylıkla uyum sağlayabilmeleri için değişime hazır ve esnek bir yapıya ihtiyaçları vardır (Mucuk, 1993). Kurumsallaşma düzeyi yüksek şirketlerde bu uyum sağlama süreci çok daha kolay gerçekleşir. Kurumsal yönetim, şirketin pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve çalışanları ile iş ilişkilerinde bulunduğu diğer kurum ve kuruluşlarla arasındaki ilişkilerin belirli ilke ve kurallara bağlanması olarak düşünülebilir.

Kurumsal Yönetimin İlkeleri

Kurumsal yönetimin dört temel ilkesi şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adalettir (Uyar, 2004). Şeffaflık ilkesine göre, örgütün finansal performansı, yönetimi ve hissedarlık yapısı hakkında yeterli, doğru ve kıyaslanabilir bilgilerin zamanında açıklanması gereklidir. Hesap verebilirlik ilkesi gereği, örgüt yönetimine ilişkin kural ve sorumlulukların açıkça tanımlanması ve yönetim ile hissedar menfaatleri arasındaki paralelliğin yönetim kurulu tarafından gözetilmesi önemlidir. Sorumluluk ilkesi, örgüt faaliyetlerinin ilgili mevzuata, toplumsal ve etik değerlere uyumu sağlamayı ifade eder. Adalet ilkesi ise, hissedar haklarının korunması ve tedarikçilerle yapılan sözleşmelerin uygulanabilirliğinin sağlanması anlamına gelir.

Kurumsallaşma Süreci

Kurumsallaşma süreci, bir şirketin kişilerden bağımsız olarak kurallara, standartlara ve prosedürlere sahip olması; değişen çevre koşullarını takip eden sistemleri kurması; gelişmelere uygun olarak örgütsel yapısını oluşturması ve kendine özgü iş yapma usul ve yöntemlerini kültürü haline getirerek diğer şirketlerden farklı ve ayırt edici bir kimlik kazanmasıdır (Karpuzoğlu, 2003). Dinamik bir süreç olan kurumsallaşmanın örgütler için belli yaşam formuna dönüşmesi, kurumdaki işlerin belli bir sıklıkta yürütülmesine bağlıdır. Örgütün ayırt edici bir kimliğe bürünmesi için kurumsal kimlik ön planda tutulur ve çalışanların örgüt ile bütünleşmeleri sağlanır.

Kurumsallaşma ve İnsan Odaklı Yaklaşım

Kurumsallaşma yönetilmesi gereken bir değişim sürecidir ve bu sürecin kurumsal kültür, stratejiler ve etkileşimler ile birlikte düşünülmesi gereklidir, odak noktasında insan yer almaktadır (Toprak, 2003). Kurumsallaşma yönetim kalitesini geliştirmenin ve bu gelişimi sürekliliğini sağlamanın temellesidir. Kurumsallaşan yapılarında yönetimin profesyonelleşmesi ve iş görenlerin örgüte bağımlılığı ölçüsünde başarı kriterleri doğru bir şekilde olgunlaştırılır. Bu sayede örgütsel performansın devamlılığı için dikey ve yatay eksende bilgi akışı kesintisizdir ve belirlenen vizyon, misyon, amaç ve stratejilerde görüş birliği ile karar noktalarına çabuk ulaşılır.

OECD kurumsal yönetim ilkelerini yayımladıktan sonra Türkiye'de hangi kurum kurumsal yönetim ilkelerini yayımlamıştır?

Küreselleşme ve Bilgi Çağı Örgütlerinin Değişime Hazır ve Esnek Yapısı

Küreselleşme olgusu içinde bilgi çağı örgütlerinin yoğun rekabet ortamında, hızla değişen çevresel koşullara kolaylıkla uyum sağlayabilmeleri için değişime hazır ve esnek bir yapıda olmalarına ihtiyaçları bulunmaktadır (Mucuk, 1993). Örgütlerin varlığını tehdit eden sayısız tehlikelerle dolu iktisadi bir çevreyi oluşturan piyasa ortamında faaliyet gösterirken, büyük değişimler gösteren piyasa koşullarına uyum sağlayarak yaşamını sürdürmesi ve büyüyüp gelişmesi gereklidir.

Kurumsallaşma ve Uyum Sağlama

Kurumsallaşma düzeyi yüksek şirketlerde bu uyum çok daha kolay olmaktadır. Kurumsal yönetim, şirketin pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve çalışanları ile iş ilişkilerinde bulunduğu diğer kurum ve kuruluşlarla arasındaki ilişkilerin belirli ilke ve kurallara bağlanması olarak düşünülebilir (Uyar, 2004).

Kurumsal Yönetimin Temel İlkeleri

Kurumsal Yönetimin 4 temel ilkesi ifade edilir: şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adalet. Bu ilkelerden şeffaflık, örgütün finansal performansı, yönetimi ve hissedarlı yapısı hakkında yeterli, doğru ve kıyaslanabilir bilginin zamanında açıklanmasıdır. Hesap verebilirlik ve sorumluluk, örgüt yönetimine ilişkin kural ve sorumlulukların açık bir şekilde tanımlanması ve yönetim ile hissedar menfaatleri arasındaki paralelliğin yönetim kurulu tarafından gözetilmesidir. Adalet ilkesi ise, azınlık ve yabancı hissedarlar dahil olmak üzere hissedar haklarının korunması ve tedarikçilerle yapılan sözleşmelerin uygulanabilirliğinin sağlanmasıdır (Toprak, 2003).

Kurumsallaşma Süreci

Kurumsallaşma, bir şirketin kişilerden bağımsız olarak kurallara, standartlar, prosedürlere sahip olması; değişen çevre koşullarını takip eden sistemleri kurması ve gelişmelere uygun olarak örgütsel yapısını oluşturması; kendine özgü iş yapma usul ve yöntemlerini kültürü haline getirmesi ve diğer şirketlerden farklı ve ayırt edici bir kimliğe bürünmesi sürecidir (Karpuzoğlu, 2003).

Kurumsallaşmanın Yönetimi ve İnsan Odaklı Yaklaşım

Dinamik bir süreç olan kurumsallaşmanın, örgütler için belli yaşam formuna dönüşmesi, kurumdaki işlerin belli bir sıklıkta yürütülmesine bağlıdır. Örgütün ayırt edici bir kimliğe bürünmesi için, kurumsal kimlik ön planda tutulur ve çalışanların örgüt ile bütünleşmelerini sağlanır. Kurumsallaşma yönetilmesi gereken bir değişim süreci olup, bu sürecin kurumsal kültür, stratejiler ve etkileşimler ile birlikte düşünülmesi gerekmekte ve odak noktasında insan yer almaktadır (Toprak, 2003). Kurumsallaşmış yapılarda yönetim kalitesinin geliştirilmesi ve bu gelişimin sürekliliği sağlanmalıdır.

Yönetimde kurumsallaşma sürecinin örgütler için temel faydaları nelerdir?

Kurumsallaşma Sürecinin Temel Faydaları

Küreselleşme olgusu ve bilgi çağı örgütlerinin yoğun rekabet ortamı göz önünde bulundurulduğunda, yönetimde kurumsallaşma sürecinin örgütler için temel faydaları şu şekilde sıralanabilir:

Esnek Yapı ve Uyum Sağlama

Kurumsallaşma düzeyi yüksek şirketlerin, hızla değişen çevresel koşullara kolaylıkla uyum sağlayabilmeleri ve büyüyüp gelişmeleri için esnek bir yapıya sahip olmaları gereklidir (Mucuk, 1993).

İlkeler ve Kurallar

Kurumsal yönetim, şirketin pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve çalışanları ile iş ilişkilerinde bulunduğu diğer kurum ve kuruluşlarla arasındaki ilişkilerin belirli ilke ve kurallara bağlanmasıdır (Uyar, 2004). Şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adalet ilkeleri ile değerlerin ve hedeflerin netleştirilmesi sağlanır.

Farklı ve Ayırt Edici Kimlik

Kurumsallaşma, bir şirketin kişilerden bağımsız olarak kurallara, standartlara, prosedürlere sahip olması ve değişen çevre koşullarını takip eden sistemlerin kurulması ile süreçlerin iyileştirilmesi ve diğer şirketlerden farklı ve ayırt edici bir kimliğe kavuşması sağlanır (Karpuzoğlu, 2003).

Kurumsal Kimlik ve Bütünleşme

Örgütün ayırt edici bir kimliğe bürünmesi için, kurumsal kimlik ön planda tutulur ve çalışanların örgüt ile bütünleşmeleri sağlanır.

Değişim Sürecinin Yönetimi

Kurumsallaşma yönetilmesi gereken bir değişim süreci olup, bu süreç örgütsel performans ve kurumsal kültür, stratejiler ve etkileşimler ile birlikte düşünülerek odak noktasında insan yer almalıdır (Toprak, 2003).

Yönetimin Profesyonelleşmesi

Kurumsallaşmanın sağladığı yönetim kalitesi ve sürekli gelişim, kurumsal yapıdaki bilgi akışının kesintisiz olarak sağlanması ile karar süreçlerinin hızının ve etkinliğinin artırılması ve başarı kriterlerinin doğru belirlenmesiyle örgütün yatırım değerinin artması gerçekleşir.

Sonuç olarak, yönetimde kurumsallaşma sürecinin örgütler için temel faydaları; esnek yapıya sahip olma, değerlerin ve hedeflerin netleştirilmesi, süreçlerin iyileştirilmesi, diğer şirketlerden farklı ve ayırt edici bir kimliğe kavuşma, kurumsal kimlik ve bütünleşme, değişim sürecinin yönetimi ve yönetimin profesyonelleşmesi olarak sıralanabilir.

Kurumsal yönetimin uygulanmasında global ölçekte kabul gören en önemli rehberler hangileridir?

Kurumsal yönetim uygulamalarına bakıldığında, dünya çapında kabul görmüş öncü rehberlerden bazıları OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri, G20/OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'dir. Özellikle OECD ilkeleri; şeffaflık, hesap verilebilirlik, adil muamele ve sorumluluk ilkeleri çerçevesinde, örgütlerin yönetim yapısı üzerinde önemli bir etkisi olmuştur. Ek olarak, özellikle hızla değişen ve yoğun rekabetin olduğu küresel piyasa ortamında kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanması, şirketlerin çevresel değişimlere kolaylıkla uyum sağlaması açısından büyük önem taşımaktadır.

Örgütlerin ni etkin bir şekilde uygulamaları, onların sürdürebilirlik ve büyüme hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaktadır. Bu, özellikle kurumsallaşma düzeyi yüksek olan şirketlerde görülebilir. Bu şirketler, OECD'nin öne sürdüğü ne bağlı kalarak, iş ilişkilerini belirli ilke ve kurallar çerçevesinde yürütmektedirler. Bu da, onların finansal performansının daha şeffaf olmasını ve hissedar haklarının daha adil bir şekilde korunmasını sağlar.

Sonuç olarak, nin uygulanması, bir şirketin karşı karşıya olduğu zorlu piyasa koşullarına daha kolay adapte olmasına yardımcı olabilir. Bu ilkeler, şirketlerin daha etkin ve verimli bir yönetim yapısına sahip olmalarını sağlar. ni benimseyen ve bunları işleyişlerine etkin bir şekilde entegre eden şirketler, hem kendilerinin hem de sektörlerinin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmesine katkıda bulunabilirler.

Kurumsallaşma teorisinin örgütlerin yönetim kalitesini ve performansını nasıl etkilediği hakkında neler söylenebilir?

Kurumsallaşma teorisi örgütlerin yönetim kalitesini ve performansını farklı yollarla etkiler. Öncelikle, kurumsallaşma teorisi ile yönetim süreçleri standartlaşır. Bu dahilinde, kimin neyi, ne zaman, nasıl ve kimlerle yapacağı konusunda belirsizlik ortadan kalkar ve işlerin profesyonelce yürütülmesi kolaylaşır (Toprak, 2003). Ayrıca, kurumsallaşmış yapılarda belirlenen vizyon, misyon, amaç ve stratejilerde görüş birliği ile karar noktalarına çabuk ulaşılır, bu da örgütsel performansın devamlılığı için gerekli olan hızlı ve etkin karar verme yeteneğini arttırır.

Diğer taraftan, kurumsallaşma teorisi, örgütün bir bütün olarak bütünleşmesini ve bilgi akışının kesintisiz olmasını sağlar. Bu durum, iş görenlerin örgüte olan bağımlılığını arttırır ve başarı kriterlerinin doğru bir şekilde belirlenmesini sağlar (Karpuzoğlu, 2003).

Son olarak, kurumsallaşma teorisi çerçevesinde uygulanan ilkeler - şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adalet - örgütün etik değerler çerçevesinde hareket etmesini destekler. Bu da örgütün güvenilirliğini arttırır ve dolayısıyla genel performansını olumlu anlamda etkiler (Uyar, 2004).

Özetle, kurumsallaşma teorisi, örgütlerin yönetim kalitesini ve performansını çeşitli yollarla olumlu bir şekilde etkiler. Bu süreç, örgütün hem iç yapılanmasını iyileştirir hem de dışarıya karşı olan görünürlüğünü ve itibarını arttırır.

Yeni Çağda Kurumsal Yönetim ve Kurumsallaşma | IIENSTITU