Son yıllarda yapılan bir araştırmaya göre Türk insanının günde ortalama beş saatinin sosyal medya üzerinde geçtiği tespit edilmiş. Bu beş saati sadece iş yerinde harcama ihtimalimiz de söz konusu olamayacağına göre, bu zamanın büyük bölümü evde geçirilen boş zamanlara aktarılıyor. Bu gösteriyor ki evli çiftler ilişkilerini besleyen ana temalara ayrılan süreden çalıp bu sanal aleme yöneliyor.
Fazla Sosyal Medya Kullanımı Nasıl Etkiliyor?
Bizi bu derece oyalayan, keyif veren ve sosyalleştiren sosyal medya bağımlılığının diğer yüzünde neler var? Sosyal medya ve hayatımıza etkileri neler? Evliliğe zarar veren ve yıkıcı tahribatlar yapabilen bu mecra bu denli kötü olmayı nasıl başarıyor?
Evliliklerde belli dozlarda olması gereken romantizm azalıyor, iletişim kopuklaşıyor ve çiftler sorunlarını karşılıklı konuşamaz hale geliyor. Evlilikte sağlıklı olmayan yarım bırakılan kopukluğun yaşandığı alanları ise, sosyal medya sanal içerikleri, sanal sohbet ortamları ve sanal partnerler doldurmaya başlıyor.
Farklı hayatlarla farklı yaşam tarzlarıyla karşılaşan çiftler birbirlerine kızma, küsme ve kıskançlık gibi duygu durumları yaşatabiliyor. Online alışveriş imkanları sosyal medya üzerinden sürekli kampanya ve promosyon pazarlarken hane halkı giderleri ve bütçesi de zorlanıyor.
Umutsuz Vaka Yoktur Çaresi Sizde
Peki evlilikleri monotonlaşan dinamikleri sevgi, saygı ve sadakatten başka yönlere giden çiftlerin ne yapmaları lazım? Her şeyden önce sosyal medya denen bu mecrayı sorunlarına alternatif bir saha gibi görmemeleri gerek.
Öncelikle eğlenme ve sosyalleşmenin sanal ortamlarda gerçek hayatta yaşayacağımız hazzı veremeyeceğini bilmeleri gerekir. Bu anlamda çiftlerin birbirlerine özel ve romantik alanlar yaratmaları ilişkiyi diriltmeye başlayacaktır.
Aile bütünlüğüne katkı sağlayacak hobiler bulunmalıdır. Çocuklarla kaliteli zaman anlamında paylaşımlar yapılmalı ve biz mutlu bir aileyiz duygusu davranışlar yoluyla aşılanmalıdır. Her daim çocuk eksenli olmaya çalışmak da çiftler için çok yıpratıcıdır, yaşayan bilir.
Çocuksuz yaşamdan da tat almayı öğrenmek gerekir. Bugün minicik olan çocuklarımız evimizde bir nevi misafirdir. Gün gelip kendi yuvalarına ve hayatlarına uçup gittiklerinde karı-koca baş başa kalacak. O zaman hangi sosyal medya iç dinamiği darmadağınık olmuş evlilik ilişkisini toparlayabilir?
Sosyal Medya ve Annelik İlişkisi Nasıl Olmalı?
Anneler sanal öğreti ve annelik diktelerine kapılmadan eş oldukları bilinciyle yaşamayı seçmelidir. Her gün binlerce akıl öğreticisi aforizmanın paylaşıldığı sosyal medya anneleri adeta anne adaylarını olumsuz etkilemekte. Sürekli nerede doğru veya yanlış yapıldığını sorgulayan yeni nesil anneler türemekte.
Üstüne üstlük bu çabanın içinde eş olduğunu unutarak başka bir anne modeline yönelenler oldukça fazla. Eğer bu tarz annelerden olmaya başladığınızı hissediyorsanız mükemmeli önünüze çıkaran yargıları hayatınıza dahil etmeyin.
Evlilik ilişkisinde tüm vazifeyi annenin sırtına atıp sanal ortamlarda kendini kaybeden babalara da artık dur denmeli. Kafanızı gömdüğünüz kadın dırdırı bahanesiyle içine yuvarlandığınız sosyal medya evliliğinizi yoruyor.
Şimdi silkelenin. Siz zaman yönetimi yapabildiğiniz anda eşiniz ve çocuklarınıza rol model olacaksınız. Kesinlikle bu mümkün!
İlgili eğitim: Zaman Yönetimi Eğitimi
Sosyal medya tarafından sunulan mutluluk başkasının varlığına ihtiyacımız olmadığı gerçeğini yaratıyor gibi gözükse de bu tamamen aldatıcıdır. Bunun adı nesnel paranoyadır. Mutluluk başkasına rağmen değil başkasıyla birlikteyken yaşanır.
Yazar: Sevgi Yıldız
