Yönetici

Yöneticinin Suyuna Gitmek

Konuk Yazar
Güncellendi:
8 dk okuma
Bu resim, içinde bir grup insanın bulunduğu bir odayı göstermektedir. Toplam altı kişi var - dördü masada oturuyor, biri sandalyede ve biri ayakta duruyor. Sandalyedeki kişi sarı bir gömlek, ayakta duran kişi ise takım elbise giyiyor. Masaların üzerinde kağıt yığınları ve elinde kaşık tutan bir kadın var. Arka planda beyaz bir dolap ve bilgisayar ekranının bulanık bir görüntüsü vardır. Odadaki insanlar ofiste çalışmakla meşgul görünüyorlar.
KonuÖnemli NoktalarÇözüm ve Sonuçlar
Müdürle İlişkilerMüdürle iyi bir ilişki kurmak önemli.Kişi iletişimi sağlam tutarak, müdürüyle uyum sağlar.
Farklı Müdürlerle ÇalışmakHer müdür farklı bir ek arbe yürütme metodu kullanır.Adaptasyon yeteneği, bu değişikliklerle başa çıkmayı kolaylaştırır.
Akraba Olan MüdürlerDuygusal ilişkiler profesyonelliği etkileyebilir.Akraba olan müdürle de profesyonel mesafeyi korumak önemli.
Yeni Müdürlerİlk tanışma, etkileşimlerin kalitesini belirler.Yeni müdürle olumlu bir ilk iletişim kurmak faydalıdır.
Müdürle EtkileşimlerMüdürle sadece toplantılar ve kriz anlarında etkileşim olmamalıdır.Düzenli ve dışında etkileşimler, ilişkiyi güçlendirir.
Stresli DurumlarMüdürün stresli durumlardaki yönetim kabiliyeti kritiktir.Stresli durumları çözme kabiliyeti, liderliğin önemli bir göstergesidir.
Müdürün Yüzüne GülümsemekPozitif bir tavır, çoğu zaman olumlu sonuçlar doğurur.Pozitif ve yapıcı bir tutum, olası birçok sorunu çözer.
Müdüre Suyuna GitmekMüdüre suyuna gitmek, iş yerinde huzuru sağlar.Müdür ve çalışan arasında anlayış ve uyum sağlar.
Müdürün İş Dünyasıİyi bir müdür, işin her detayına hakim olmalıdır.Müdür iş dünyasını iyi bilirse, çalışanları yönlendirir ve başarı getirir.
MomancelliktedirMüdür, tüm iş süreçleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır.İyi bir müdür, iş süreçlerini etkili bir şekilde yönetir ve verimli sonuçlar elde eder.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Hayatta seçemediğimiz şeylerden biri de müdürümüzdür. Anlaşırız anlaşamayız, severiz sevemeyiz ama değişmeyen bir gerçek vardır ki, o bizim müdürümüz, amirimiz, üstümüzdür. Kanımız kaynamışsa ne ala, ama kaynamadıysa da sıkıntı yok, suyuna gideceğiz, yüzüne yüzüne gülümseyeceğiz ve gidişata bakacağız. Dönem dönem farklı müdürlerle çalışma fırsatım oldu. İtiraf etmeliyim ki en zorlularından birisi öz babamdı. Ancak, baba, amca vs akraba olan müdüre azıcık nazınız da geçiyor. Bu açıdan avantajları da var. Fakat, tamamen bir yabancı olan müdürünüz ile ilgili işe ilk başladığınız günlerde pek bir fikir sahibi olamıyorsunuz. Çok fazla muhatap olamadığınız için de ancak size işi düştüğünde veya sizin bölümle ilgili bir sıkıntı olduğunda, en kötü toplantılardan toplantılara gördükçe tanıma şansı yakalıyorsunuz. Dostu alışverişte gör demişler, müdürü de kaoslarda göreceksin esasında. Stres ortamında yönetim kabiliyeti çok mühimdir.

Yöneticinizle iyi geçinin!

Çalışanları kırıp dökmeden, küstürmeden ve gücendirmeden olayı toparlayabilen lider ruhlu müdür pek enderdir doğrusu. Sizinki bunlardan biri ise, şanslısınız demektir. Yok değil ise, işiniz biraz sancı verici olabilir. Öncelikle, müdürünüzün de zamanında sizler gibi bir çalışan olduğunu, her şeyden evvel iş dışında da bir hayatı olan sıradan bir kişi olduğunu unutmayın. Müdürlük pozisyonu insanın omuzlarına değişik bir ağırlık bindirir. Aslında son derece sevecen, esprili ve hatta kafa bir insan olsanız dahi, bu içten gelen davranış ve yansımaları çoğu zaman bastırmak durumunda kalırsınız. Hem çalışanların sınırlarını aşmamaları için, hem de pozisyonunuza duyulması gereken saygıyı kontrol edebilmek için. Düşünsenize, siz bölümünüzdeki arkadaşlarınızla akşamki maçı veya hafta sonu gezinizi kritik edebilir, ofisteki sarışını ya da yakışıklıyı çekiştirebilir, evlilik hayatınız ve kayınvalide sorunsalınızla ilgili sırlarınızı paylaşabilirsiniz ve rahatlayabilirsiniz. Ama müdür öylemi ya? Müdürün bu tür günlük paylaşımlar yapabileceği hiçbir dengi yoktur şirkette. Ya altındaki çalışanlar vardır, ya da üstündeki genel müdürler ya da yönetim kurulu üyeleri vardır. 



Mesela bankacılık gibi stresli mesleklerde yöneticinizle aranızı iyi tutmazsanız sizin için sartlar daha da ağır olabilir.

Gününün en az 7-8 saatini geçirdiği iş yerinde özelini paylaşabileceği, aklına gelen bir fıkrayı anlatıp gülebileceği kimsesi yoktur aslında. Bu açıdan bakabilirseniz, sevemediğiniz müdürünüze karşı bile kalbinizi bir parça yumuşatabilirsiniz. Pek çok müdürde ego sıkıntısı vardır. Sıkıntıdan kastım, ego fazlası. Müdür olduğunu her fırsatta hatırlamak ve kendisine hatırlatılmak ister. Bu size gıcık olunacak bir durummuş gibi görünse de, aslında (akli dengesi yerinde ise) müdürünüzün bu egosu pek de zorlayıcı beklentiler koymaz ortaya. Belki sabahları bir günaydın, bir güler yüz, bir ‘’kahvenizi nasıl alırsınız?’’ sorusu müdürünüzün tüm egosal beklentilerini karşılayabilir. Belki arada sırada size hiç komik gelmese bile yaptığı espriye gülümsemek bile sandığınızdan çok daha fazla olumlu etki yaratabilir. Tabi ki kimse sizden üstün bir yalakalık performansı beklemiyor. ‘Yalakalık’ ile ‘müdürü anlamak’ farklı şeylerdir. Kısacası, çıkarlarınız için değil, karşınızdaki pozisyona duyduğunuz anlayıştan ötürü bu tip küçük jestler yapmanızda fayda var. Şayet müdürünüzün bu tip egolarla başı biraz fazlaca dertte ise, o zaman duvarlar üstünüze üstünüze geliyormuş gibi hissetmeye başlayabilir, kendisine anlayıştan çok yalakalık yapmak için etrafına doluşmuş çalışanların ispiyon kumpaslarına kurban gideceğiniz hissi ile içinize fazlaca kapanabilirsiniz. Böyle bir ortamda iseniz, kendinizi her iki tarafa da eşit mesafede ve oldukça politik bir pozisyonda sabitlemeniz gerekir. En önemlisi, sizinle aynı fikirde olduğuna emin olsanız bile, hiçbir çalışan arkadaşınızla müdürünüzle ilgili olumsuz düşüncelerinizi paylaşmayın. Gün gelir devran dönebilir. Şunu asla unutmayın ki, çalışmalarınız ve performansınızla ilgili sizi değerlendirecek olan, terfi veya zam verecek olan, size şirkette ilerleme şansı sunacak olan arkadaşlarınız değil, yine müdürünüzdür. Güler yüzlü, saygılı ve işini iyi yapan, kendisinin arkasından konuşmayan bir personel her zaman müdürünün gözünde elde tutmaya değer bir personeldir. Elbette yukarıda bahsettiğim koşullar, akli dengesi veya psikolojisiyle ilgili daha büyük sıkıntılar yaşamayan müdürler için geçerlidir. Size karşı alttan alamayacağınız yaklaşımlarda ve tavırlarda bulunan üstleriniz ile ilgili her zaman hukuki yollarınız olduğunu da hatırlayın. Hiçbir dert çaresiz değildir. Bu nedenle müdürünüz nasıl bir insan olursa olsun, iki seçeneğiniz olacaktır. Ya gülümseyip yola devam eder ve politik bir yapıda olursunuz, ya da durumlar felakete ilerliyorsa ceketinizi ve haysiyetinizi alır, çıkar gidersiniz. Yaptığınız işin kalitesinden eminseniz hiç merak etmeyin, size açılacak daha nice kapılar vardır. Umut, güler yüz, neşe ve sevgiyle kalın.



Yöneticinizle iyi geçinmenin ilk adımı nedir?

Öncelikle, müdürünüzün de zamanında sizler gibi bir çalışan olduğunu, her şeyden evvel iş dışında da bir hayatı olan sıradan bir kişi olduğunu unutmayın. Müdürlük pozisyonu insanın omuzlarına değişik bir ağırlık bindirir. 

Yöneticiye küçük jestler nasıl yapılmalı?

‘Yalakalık’ ile ‘müdürü anlamak’ farklı şeylerdir. Kısacası, çıkarlarınız için değil, karşınızdaki pozisyona duyduğunuz anlayıştan ötürü bu tip küçük jestler yapmanızda fayda var.

Yöneticiyle iyi geçinmenin altın kuralı nedir?

En önemlisi, sizinle aynı fikirde olduğuna emin olsanız bile, hiçbir çalışan arkadaşınızla müdürünüzle ilgili olumsuz düşüncelerinizi paylaşmayın. Gün gelir devran dönebilir. 

Sıkça Sorulan Sorular

Yöneticinizle iyi geçinmenin ilk adımı nedir?

Öncelikle, müdürünüzün de zamanında sizler gibi bir çalışan olduğunu, her şeyden evvel iş dışında da bir hayatı olan sıradan bir kişi olduğunu unutmayın. Müdürlük pozisyonu insanın omuzlarına değişik bir ağırlık bindirir. 

Yöneticiye küçük jestler nasıl yapılmalı?

‘Yalakalık’ ile ‘müdürü anlamak’ farklı şeylerdir. Kısacası, çıkarlarınız için değil, karşınızdaki pozisyona duyduğunuz anlayıştan ötürü bu tip küçük jestler yapmanızda fayda var.

Yöneticiyle iyi geçinmenin altın kuralı nedir?

En önemlisi, sizinle aynı fikirde olduğuna emin olsanız bile, hiçbir çalışan arkadaşınızla müdürünüzle ilgili olumsuz düşüncelerinizi paylaşmayın. Gün gelir devran dönebilir. 

Yöneticinizin beklentilerini nasıl anlayabilirsiniz?

Yöneticinizin beklentilerini anlamak için, onunla konuşmaya ve görüşlerini dinlemeye çalışmalısınız. Zaman zaman onunla tekrar konuşabilir ve görüşlerini sorabilirsiniz. Onunla birlikte çalışmaktan zevk almak için, onun ihtiyaçlarını ve işinizdeki konumunuzu anlamanız gerekecektir. Ayrıca, yöneticinizin size verdiği talimatları dikkatlice dinlemeli ve anlamalısınız. Bu sayede, onun beklentilerini daha iyi anlayabilirsiniz.

Yöneticinizin sizi nasıl motive edebileceğini öğrenmek için ne yapmalısınız?

Yöneticinizin sizi nasıl motive edebileceğini öğrenmek için, yöneticinizle doğrudan bir görüşme gerçekleştirmeniz gerekir. Ona beklentilerinizi, önem verdiğiniz konuları ve motive olma konusundaki ihtiyaçlarınızı açıkça ifade edin. Yöneticinizin sizi motive etmesine yardımcı olacak stratejiler paylaşmasını isteyebilirsiniz. Ayrıca, yöneticinizin ne tür ödül ve teşvik mekanizmalarının kullanılabileceğini ve bu mekanizmaların sizi nasıl motive edeceğini de sorabilirsiniz.

Yöneticinizin size verdiği görevleri nasıl yerine getirebilirsiniz?

Yöneticinizin size verdiği görevleri yerine getirmek için, öncelikle görevin niteliğini anlamaya çalışmalısınız. Görevleri nasıl yerine getireceğinizi bilerek, başlamalısınız. Görevin ne kadar zamanınızı alacağını da önceden tahmin edebilmelisiniz. Görevin ne kadar önemli olduğuna ve sonuçlarının ne olacağına karar vermelisiniz. Eğer görev kısa süreli ve önemsiz ise, o zaman görevi biraz daha hızlı yapabilirsiniz. Ancak, görev önemli ve uzun süreli ise, o zaman her aşamasını özenle yerine getirmelisiniz. Görevi tamamlamak için gerekli kaynaklara, zamana ve çaba harcamanız gerekebilir. İşin sonunda, görevi en iyi şekilde yerine getirmiş olmalısınız.

Yöneticilerin çalışanlardan farklı beklentileri ve sorumlulukları nelerdir?

Yöneticilerin Çalışanlardan Beklentileri

İşverenlerin ve yöneticilerin, çalışanlardan verimli çalışma, takım çalışması ve öğrenmeye açıklık gibi temel beklentileri bulunmaktadır. Ayrıca, problem çözme yeteneği, iletişim becerisi ve işinde ustalaşma da önemli beklentiler arasındadır. Yöneticilerin başarıya ulaşmak için çalışanlarına sunduğu hedefler ve performans göstergeleri, sağlam bir kurumsal kimliğin temelini oluşturur. Bu süreçte, çalışanların yaratıcılık ve yenilikçiliği, işletmenin rekabet gücünün korunması ve geliştirilmesi için büyük önem taşımaktadır.

Yöneticilerin Sorumlulukları

Yöneticiler, çalışanlardan farklı olarak daha fazla sorumluluk üstlenirler. Bu sorumluluklar arasında, iş süreçlerini ve çalışanları yönetme, iş hedeflerini belirleme ve yakalama, performans değerlendirmelerini gerçekleştirme ve çalışanların kariyer gelişimine destek olma gibi görevler bulunmaktadır. Ayrıca, yöneticilerin, iş güvenliği ve iş sağlığı konularında da önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Bunlara bağlı olarak, olası riskleri önceden belirlemek ve önlem almak yöneticilerin görevleri arasında yer alır.

Ekip İçinde İletişim ve Koordinasyon

Çalışanların yöneticilerine olan güveni ve etkileşimi, kurum kültürü ve hedeflerine olan bağlılıklarını güçlendireceği için, yöneticiler ekip içindeki iletişimi ve koordinasyonu sağlamakla yükümlüdür. Bu doğrultuda, çalışanlar arasındaki bilgi paylaşımını arttırmak ve herkesin düşünce ve fikirlerini özgürce ifade etmesine imkan sağlamak, yöneticilerin temel görevleri arasında yer almaktadır. Aynı zamanda, çalışanları dinlemek, geribildirim almak ve değerlendirmeleri paylaşmak da yönetici becerilerinin önemli bir bileşenidir.

Mevcut Sorunların Tespiti ve Müdahale

İşletme içinde meydana gelebilecek sorunlar ve problemlere yöneticinin duyarlı olması ve hızlı müdahale etmesi, iş veriminin ve çalışan memnuniyetinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, yöneticiler sürekli olarak çalışanların performansını, aynı zamanda iş süreçlerini ve ilişkilerini izlemeli ve herhangi bir sorunu önceden tespit etmeye çalışmalıdır. Gerekli durumlarda yönetici, problemlerin üzerine giderek çalışanların öneri ve fikirlerine değer vererek, çözümün bir parçası olmasını sağlamalıdır.

Yönetici-çalışan ilişkisinde dikkate alınması gereken temel prensipler nelerdir?

Yönetici-çalışan ilişkisi, iş dünyasında başarılı bir şirketin sürdürülebilirliğine katkı sağlayan temel faktörlerden biridir. Bu ilişkiyi olumlu yönde etkileyip güçlendirecek temel prensipler şunlardır:

### Açık İletişim

Yönetici ve çalışanların her düzeyde açık iletişim kurarak birbirlerine geri bildirim sağlamaları, işyerinde güven ve ortak anlayışa dayalı bir çalışma ortamı oluşturur.

### Takdir ve Ödül

Çalışanın gösterdiği başarıları ve etkinlikleri takdir etmek, iş tatminini artırarak verimlilik ve motivasyona katkıda bulunur. Şirketin başarılarına yönelik maddi ve manevi ödüller de etkili moral motivasyon yöntemlerindendir.

### Kariyer Gelişimi İmkanları

Yöneticilerin çalışanların kariyer hedefleri ve beklentilerini dinlemesi, eğitim ve gelişim fırsatları sunarak, şirket içinde yükselmelerine destek olması önemlidir.

### Esnek Çalışma Şartları

İş ve özel yaşam dengesini korumak amacıyla, yöneticilerin çalışanlara esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma gibi seçenekler sunması önemlidir. Bu sayede çalışanın işe bağlılık ve verimliliği artar.

### Adaletli Davranmak

Yöneticilerin, çalışanları arasında ayrım yapmadan, tüm ekip üyelerinin performansını değerlendiren ve fikirlerini dinleyen adil bir tutum sergilemesi gereklidir. Adaletli davranmak işyerinde motivasyon ve bağlılığı artırır.

Sonuç olarak, yönetici-çalışan ilişkisinde dikkate alınması gereken temel prensipler, açık iletişim, takdir ve ödül, kariyer gelişimi, esnek çalışma şartları ve adaletli davranmak olarak özetlenebilir. Bu prensipler işyerinde uyum ve başarıyı sağlamada önemli rol oynar.

Yöneticinin iş dışı hayatını anlayışla karşılamak ve empati kurmak ilişkide nasıl bir fark yaratır?

Yönetici-Ekip İlişkisi

Yöneticinin iş dışı hayatını anlayışla karşılamak ve empati kurmak, işyeri ile ilgili ilişkilerde önemli bir fark yaratır. Bu durum, yönetici ve ekip arasındaki iletişimi güçlendirir, iş birliğini artırır ve daha sağlıklı bir çalışma ortamı sağlar.

İş Birliği ve Verimlilik

Yönetici ve çalışanlar arasında empati sağlandığında, iş birliği ve verimlilik de önemli ölçüde artar. Ekip üyeleri, yöneticilerinin hayatlarındaki zorlukları anladığında ve bunların üstesinden gelmelerine yardımcı olduğunda, uyum ve bağlılık hissi oluşur. Bu da, iş yerinde daha verimli ve etkili bir takımın ortaya çıkmasına katkıda bulunur.

İşyeri Mutluluğu ve Motivasyon

Empati ile desteklenen yönetici-çalışan ilişkisi, işyerinde mutluluğun ve motivasyonun artmasına da katkı sağlar. Çalışanlar, kendi yaşamlarında yaşadığı zorluklara yöneticilerinin anlayışla yaklaşması durumunda, kendilerini değerli ve özel hissederler. Bu durum, kendilerine daha fazla güven duymalarını sağlayarak, iş performanslarını ve motivasyonlarını yükseltir.

İşten ayrılma oranının düşmesi

Empati kurarak yöneticinin iş dışı hayatını anlayışla karşılamak, çalışanların işlerinde duyarlılığını artırır ve iş yükünü hafifletir. Bu durum, işten ayrılma oranının düşmesine neden olur. Çünkü ekip üyeleri, empatik yöneticilerle çalışmak isteyen ve iş dünyasında nadir bulunan değerli bir kariyer deneyimi yaşadıklarını düşünürler.

Özetle, yöneticinin iş dışı hayatını anlayışla karşılamak ve empati kurmak, çalışma ortamında iş birliğini artırmak, mutluluğu ve motivasyonu yükseltmek, işyeri performansını geliştirmek ve işten ayrılma oranını düşürmek gibi pek çok önemli fayda sağlar. Bu nedenle, yöneticiler ve ekip üyeleri arasında anlayış ve empati sağlamanın geliştirilmesi gerekmektedir.