Diyelim ki sevk ve idare gerektirecek sayıda satış ve pazarlama ekibi yönetiyorsunuz. Şüphesiz yönetim kavramı ilk olarak hepimizin aklına klasik yönetim fonksiyonlarını getirir. Özetle işi planlar, işi yapacak olanları organize eder, işi yaptırır ve işi kontrol edersiniz. Ancak bu faaliyet çoğu zaman iş takibi sınırları içerisinde ekibinizin peşinde koşmayı da gerektirir.
Böyle bir durumda hemen ilk akla gelen yöneticinin sevk ve idare olarak bilinen yönlendirme fonksiyonundan başka diğer görevlerinin de olduğudur. Bu görev öncelikleri arasında en önemlisi de satış ekibinizi eğitmek, yetiştirmek, işleri öğretmek, satışların yetkinliklerini geliştirmek, ekibinizin satış performansının yüzdesini arttırmaktır. Bu görevler ancak ve ancak satış koçluğu ile yapılabilir.
Satış koçluğu ekibinizin yanında siz olmadığınızda ya da takip sınırları içerisinde bulunmadığınız anlarda dahi satışçılarınızı hedeflerine kilitler ve üzerlerine düşen görevleri iş geliştirme mantığı ile uygun standartlarda yaptırır. Sadece bununla da yetinmeyip onları lider yönetici üslubu ile organize edersiniz. Yöneticilerine ve işletmeye bağlılık duygularını geliştirirsiniz. Ekip ruhuna uygun adanmış, uyumlu, bilinçli ve tutkulu takımlar yaratırsınız.