1960’lı yıllarda McLuhan, teknolojik araçların bir nevi insan vücudunun uzantıları olduğunu ve yapılarının toplumun sosyal gelişmesini sağlayan temel faktör olduğunu belirtmektedir. Ayrıca McLuhan gelişen her teknolojinin başka bir teknolojinin körelmesine neden olarak yeni aracın karakteristik özelliklerinin toplumun sosyal yapısını etkileyecek en önemli olgu olduğunu belirtir. Bu gelişmeler giderek birbirinden uzaklaşan insanların yeniden bir araya geleceği küresel bir dünya sistemi oluşacağını ortaya çıkarır.
Eğitimde Teknoloji Kavramı
Eğitim, yeni kuşakların toplum yaşayışında yerlerini almak için hazırlanırken gerekli bilgi, beceri ve anlayışlar elde etmelerine ve kişiliklerini geliştirmelerine yardım etme etkinliğidir.
Teknoloji ise, bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri, bunların kullanım biçimlerini kapsayan bir uygulama bilgisi.
Yaşam boyu eğitimde teknolojinin yeri ayrı ve doğru kullanılırsa harika bir gelişim aracı. Ailelerin birbirleri ile yarıştığı tüketim çılgınlığına dönüştüğünde ise, başladığımız noktaya dönüştüren bir şey. Eğitim ve teknoloji harmanlandığı sürece nitelikli olacaktır.
Örneğin son dönemde online eğitimler ile teknolojik eğitim süreci desteklenmekte ve birçok çalışmalar yapılmaktadır.
Eğitim teknolojisi ürünlerinin her coğrafyadan, her bireye ulaştırılması hedeflenmektedir. Aslına bakarsak insan ve teknoloji arasındaki ilişki son çağların bir olayı değildir. Hayatımıza okul öncesi dönem ile başlayıp neredeyse 3-4 yaşlarında bir norm gibi dahil olan eğitim sistemi her zaman bizimle.
1965’ler ile başlayan X kuşağı, Y,Z ve Alfa olarak almış başını gitmiş durumdadır. Z kuşağı Y kuşağındaki internet, akıllı telefonlar, sosyal medya yerini Z kuşağı ile 3D lere bırakırken koltuğu en son robotlar ve hologramları kapsayan Alfa kuşağı almış durumda.
Teknolojinin Hızlı Gelişimi Endişe Yaratır Mı?
Beni endişelendiriyor, peki ya sizleri? Teknoloji her an her saniye hızlıca gelişim göstermekte. Bu hıza erişebilmek gerçekten çok zor. Teknoloji ve eğitim birbirleri ile bağlı olgular. Okul döneminde başlayan eğitim sürecine dijitalleşmenin girmesini kendi adıma çok faydalı bulmuyorum. Somut verilerin çocukların kafasında daha kalıcılık yarattığı düşüncesindeyim. Peki somut motivasyon nerede kaldı? Teknoloji eğitimi bitirdi mi? Takdir duygusu ve onurlandırılma nerde?
Öğrencilere baktığımda kronikleşen bir mutsuzluk görmekteyim. Bas bas teknoloji diye bağrılıp okullardaki pasif geçen ders sistemleri gibi. Zaman doldurmaya yönelik bir yarış merkezi. Çocukların zamana karşı yarıştığı en önemlisi mutlu olamadığı ya da az keyıf aldığı bir sistem. Sizce kaç çocuk ödevlerini bitirdikten sonra okula dair bir şeyler çalışmakta?
Burada dijitalleşen dünya ve devamlı tüketime iten faktörler maaleef başı çekmekte. Çünkü çocuklar yaşayarak öğrenmemeye başladı. Okula giden milyonlarca kitap, yapılan ödevler ve sonrası ailelerin ödüllendirme yöntemi online oyunlar.
John Dewey Ve Eğitime Bakış
Eğitim sosyal bir süreç. Okul ise deneysel öğrenme için en uygun çevre. Diğer bir deyişle demokratik özgür bir toplum. Eğitimin öğrenciler ve öğretmenlerin araştırma özgürlüğünün olduğu demokratik bir ortamda daha etkili yapılacağı kesindir. John Dewey arzu ettiği demokratik ortamı oluşturmak için laboratuvar ve okula ihtiyaç olduğunu belirlemiş ve bu düşünce doğrultusunda toplum ve eğitim ile ilgili görüşlerini test etmek amacıyla bir laboratuvar okul kurmuştur.
Dewey laboratuvar okullarının geleneksel amaç, program, yapı ve işleyiş süreçleri gibi boyutlar açısından farklı olduğunu vurgulamış ve okulun sosyal yaşamı sürdüren bir kurum olarak doğal ve sosyal çevrenin merkezinde olması gerektiğini savunmuştur.
Eğitim Toplumun Aynası
Bilinçli olmak, bilgiye teşvik etmek ve araştırmanın verdiği hazzı öğrenciye yaşatmak esastır. Burada görev başta aileler ve sonrasında eğitimcilere düşmektedir. Planlı bir eğitim sistemi olmakla birlikte nitelikli verilen kazandırılmalıdır.
Teknolojinin mevcut sosyal ortamlardaki potansiyel kullanımını nasıl algıladığımız ve bize sunduğu yeni özellik ve olanaklar teknolojinin ne anlama geldiğini şekillendirmektedir. Bu ortak yapım süreci özellikle tüketici dijital teknolojilere baktığımızda görünür. Birçoğu kişiselleştirilmiş, özelleştirilmiş ve hayatımıza uygun hale gelecek şekilde tasarlanmıştır. Çocuklar yeteneklerine göre yönlendirilmelidir.
Gelecek teknolojiler ile genetik, kodlama, robotik gibi alanlarda adımlar atmalı ve öğrenciyi düşünmeye yönlendirmelidir. Yoksa alınan eğitimler ve not ortalaması ne olursa olsun duvara asılan diplomalar birer hikaye olarak kalacaktır!
