
Tedaviye tabi olan hastaların yaşadıkları duygusal ve ruhsal halleri daha iyi anlayabilmek, karşılaşılan zorlukları daha hızlı çözebilmek adına tıp dilinde belirli terimler bulunmaktadır.
Uygulanan terapilerin belirli bir ölçüde etkinlik kazanabilmesi ve doğru bir şekilde ilerleyebilmek için bilinmesi gerekenler içerisinde, özellikle hem Türkçe hem de İngilizce dilinde geçerli olan bazı temel kavramlar yer almaktadır.
Bu yazıda, psikiyatristlerin İngilizce terimleri bilmesi gereken noktaları açıklığa kavuşturacağız ve bu özgün terminolojinin psikiyatrilere sunduğu özgürlüğü ve olanakları inceleyeceğiz.
Psikiyatristler için Gerekli Olan İngilizce Terimlerin Tanımları
"Diagnosis" (Tanı): Hastanın durumu ve tedavinin küresel anlamda belirlenmesinde kullanılan en önemli kavramlardan biri tanı'dır. İngilizce terimi ise "diagnosis"dır.
"Psychotherapy" (Psikoterapi): Bu kavram, zihinsel sağlık sorunlarına dair profesyonel ve bilimsel yaklaşımları ifade eder. İngilizce terimi "psychotherapy"dır.
"Anxiety" (Anksiyete): Kişinin sürekli endişeli ve huzursuz hissetmesi durumudur. İngilizce olarak "anxiety" terimi kullanılır.
"Depression" (Depresyon): Kişinin sürekli üzgün ve keyifsiz hissetmesi durumu psikiyatri terminolojisinde depresyon olarak ifade edilir. İngilizce karşılığı ise "depression"dır.
"Schizophrenia" (Şizofreni): Bu term, kişinin algılama, düşünme ve hissetmede ciddi bozukluklar yaşamasına neden olan bir durumu tanımlar. Türkçe'deki karşılığı şizofreni olurken, İngilizce'de "schizophrenia" şeklinde ifade edilir.
"Bipolar Disorder" (Bipolar Bozukluk): İdeal ruh hali ile aşırı depresif veya aşırı manik haller arasında dalgalanma gösteren duruma denir. İngilizce terimi "bipolar disorder"dır.
Bu sürecin parçası olan her bir terimin, hastalarla doğru iletişim kurmak ve tedavi süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek adına bilinmesi gerekliliği tartışılmaz bir gerçektir.
Uluslararası alanda psikiyatristlerin karşılıklı olarak daha iyi bir anlaşma sağlaması, daha geniş bir hasta kitlesine hitap etmesi ve bilimsel araştırmalarını geniş bir kitleye sunabilmesi adına hem Türkçe hem İngilizce terimlerin bilinmesi büyük bir öneme sahiptir. Unutmayınız ki, her biri birer meyve veren ağaçlar gibi, bu terimler sizin uzmanlık alanınızı daha da genişletecektir. Totem, tabu, özdeşleme gibi terimleri incelemek ve bu terimlerle bilgi birikiminizi artırmak, sizi bir adım daha ileriye taşıyacaktır. Unutmayın, bilgi güçtür ve bu gücü kullanmanın tüm psikiyatrilere sorumluluğu vardır.
Psikiyatristlerin İngilizce Bilmesi Neden Önemli?
İngilizce öğrenme peşindeyseniz ve özellikle psikiyatri üzerine yoğunlaşmak istiyorsanız, İngilizce kurslarımız tam size göre bir fırsat sunuyor.
Kurs seviyeleri ise şöyle dizilmiştir: İngilizce A1-A2, İngilizce B1-B2, İngilizce C1-C2 ve Sıfırdan İngilizce.
Bu kurslar, psikiyatri alanında profesyonel bir kariyer hedefleyenler ya da bu alanda kendini geliştirmeyi amaçlayanlar için önemli bir eğitim deneyimi sunacak.
Sıfırdan İngilizce kursumuz sayesinde, İngilizce'yi temelinden öğrenebilir ve kendinizi disiplinli bir şekilde geliştirebilirsiniz.
Bu kurs, terimlerin yanı sıra dil bilgisini ve kelime hazinenizi genişletmek adına ayrıntılı bir perspektif sunmaktadır. Ayrıca öğrencilere, farklı durumlar karşısında rahat ve etkili bir şekilde kendilerini ifade edebilecekleri bir dil bilgisi kazandırmakta ve onları olası tüm İngilizce konuşma durumlarına hazırlamaktadır.
Elde edeceğiniz bilgiler, psikiyatri alanındaki bilginizi artırırken aynı zamanda hastalarla daha iyi iletişim kurmanıza yardımcı olacak. Unutmayın, İngilizce eğitimi sadece kelime ezberlemek veya gramer kurallarını bilmek değil, aynı zamanda bu bilgileri kullanabilmektir.
İngilizce kursları, özellikle Türkiye'den veya farklı ülkelerden gelen hastalarla daha iyi iletişim kurabilmeniz için size geniş bir yelpazede dil yetenekleri kazandıracaktır. Bu beraberinde, birçok farklı hasta grubunu anlayabilme, onların tıbbi ve psikolojik ihtiyaçlarına yanıt verebilme ve bu zor süreçler boyunca onları destekleyebilme yetisi sağlayacaktır.
Bu nedenle, psikiyatri alanında bilgi birikiminizi ve uygulama becerilerinizi geliştirmeniz adına İngilizce kurslarımızı tercih etmek elzemdir. Bilgi, deneyim ve beceri donanımınızı genişletirken aynı zamanda psikiyatrilere özgü zorlukları ve terimleri daha iyi anlama yetisi de kazanacaksınız. Unutmayın, bilgi güçtür ve bu gücün doğru kullanımı, her psikiyatristin sorumluluğudur.




Social phobia
Sosyal fobi
Örnek Paragraf: Annika: Have you ever heard of social phobia?
Amara: Yes, I have. It’s a type of anxiety disorder that makes it difficult for people to interact with others. Why do you ask?
Annika: I think I might be suffering from it. I’ve been feeling very anxious in social situations lately and it’s been affecting my ability to socialize.
Amara: That sounds tough. Have you talked to a doctor about it?
Annika: Not yet, but I think I need to. I’m feeling really overwhelmed and don’t know how to deal with it.
Amara: That’s understandable. It might help to talk to a professional and get some advice on how to manage your anxiety.
Türkçe: Annika: Hiç sosyal fobi diye bir şey duydun mu?
Amara: Evet, duydum. Bu, insanların başkalarıyla etkileşime girmesini zorlaştıran bir tür anksiyete bozukluğu. Neden sordunuz?
Annika: Sanırım ben de bundan muzdarip olabilirim. Son zamanlarda sosyal ortamlarda kendimi çok endişeli hissediyorum ve bu durum sosyalleşme becerimi etkiliyor.
Amara: Kulağa zor geliyor. Bu konuda bir doktorla konuştun mu?
Annika: Henüz değil ama sanırım konuşmam gerek. Gerçekten bunalmış hissediyorum ve bununla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
Amara: Bu anlaşılabilir bir durum. Bir profesyonelle konuşmak ve kaygınızı nasıl yöneteceğiniz konusunda tavsiye almak yardımcı olabilir.