Hayatımızın birçok anında mükemmel olmaya zorlanıyoruz ya da kendimizi bu kalıba girmek için zorluyoruz.
“Çok iyi olmalıyım.”
“Manken gibi olmalıyım.”
“Bulunduğum insanların içinde en iyisi ben olmalıyım.”
Mükemmel olmak güzel bir şey gibi görünse de aslında çok zorlu bir süreçtir. Kişi, kendini böyle bir duruma atmak zorunda olmadığını bilmelidir. Çevresini ve kendi iç sesini dinlemeyi bıraktığında yaşadığının farkına varır. Bunun için uğraşmalıdır. Zorunluluk kafesinden kendini kurtarıp hayata karışmalıdır.
Mükemmeliyetçiler Kimlerdir?
Mükemmeliyetçiler kontrolcü, ayrıntılara takılan ve kusursuzluğu kendine ilke edinen insanlardır. Her zaman en iyisi olmak için çabalar fakat farkında olmadan da hedeflerine ulaşmanın önüne bir engel koyarlar. Mükemmel olmaya odaklandıkça başarısız olurlar. Başarısız oldukça daha iyi olmak için kendilerini zorlarlar. Çünkü mükemmeliyetçiler için bir şey ya doğrudur ya da yanlıştır. Ya siyahtır ya beyazdır. Hayatlarında belki ve griye yer yoktur. Kusursuzluğu aramaya çıkılan bu yolda en güzel yanlarımızı keşfetsek daha iyi olmaz mı?
Hata Yapmak
Hata yapmak mükemmeliyetçilere göre bu kusurdur. Kabul edilemez. Ellerinden geldiğince uzaklaşırlar. Oysa ki hata yapmak ve hatalardan ders çıkarmak edinebileceğimiz en güzel tecrübedir. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmemizin bir göstergesidir. İnsanlar mükemmel olmak için çok çabalıyor. Olmadıkları gibi görünmeye çalışıyorlar. Sürüp giden hayatlarını yabancı biri gibi bir trenin camından izliyorlar. Hayatına yabancı olmak insanı yıpratan bir süreçtir. Mutluluğu huzuru, yaşama isteği elinden alınmış gibidir. Mükemmellik maskesi takar ve bu ona ağır gelir. Bir süre sonra da depresyona girer.
Depresyon kişide nasıl etki yaratır?
Depresyon, kişinin giderek içine kapanmasına ve intihar etmek istemesine sebep olur. Bunun yanında başka ciddi rahatsızlara da yol açar. Beslenme bozuklukları ve uykusuzluk gibi.
Mükemmeliyetçi Olmaktan Nasıl Kurtuluruz?
Kişi, mükemmeliyetçi olduğunu kabul etmeli. Kabul etmek çok büyük bir adımdır.
Adım adım ilerlenmeli. Kişiyi ürkütmek, kafasını karıştırmak çok yanlıştır.
Mükemmel olmayı neden istediğini öğrenmek gerekir. Kişi bir eksikliği neticesinde bu yola girmiş olabilir.
Hayatından “en” kelimesini çıkarmalı. Bunun yerine “yeterince” kelimesini kullanmalıdır.
Eleştirilerin kendi yararına olan kısımlarını alabilmeli, eleştiride de güzel yanı görebilmelidir.
İç sesini dinlemeyi bırakmalıdır. Kişiyi kendi olmaktan çıkaran bu eleştirel ses dikkate alınmamalıdır.
Engelleri, hataları kusur olarak görmek yerine bunları tecrübe olarak görmelidir.
Paylaşmayı öğrenmeli. Her iş tek başına yapamayacağını ve küçük bir yardımın zararı olmadığını bilmelidir.
Sürekli iş yapması önlenmelidir. Küçük molalar verilerek daha sağlıklı sonuçlar alınabildiği gösterilmelidir.
Ne yapmak istediğine karar vermeli. Bir hedef belirlemeli. Zorla bir şey yapmak yerine isteyerek, zevk alarak bir şeyler yapmalı.
Son Olarak
Kiloluysak ne olacak! İyi olamadıysak bir kez daha deneriz. Sivilcelerimiz varsa dünyanın sonu değil! En iyi okula yerleşemediysek kimse bizi ayıplamayacak. Bir işiniz yoksa üzülmeyin. Sizin için en hayırlısı karşınıza bir gün çıkacak. Yeter ki pes etmeyin! Kendinizi her gün geliştirin. Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin.
Yapabileceklerinizin fazlalaşacağına, üzerinizdeki baskının azalacağına inanın. Daha önce kimsenin sizi kucaklamadığı gibi kendinizi kucaklayın. Her şey çok daha güzel olacak. Motivasyonunuz yok olmasın. Çünkü farkında olmadığınız bir şey var. Olduğunuz gibi de çok mükemmelsiniz. Sadece fark edin! Kendi mükemmelinizi bulmanız dileğimle.
