Nedir?

Masal Anlatıcılığı Nedir?

Neşe Polat
Güncellendi:
9 dk okuma
At kuyruklu genç bir kadın çocuklardan oluşan bir çemberin ortasında oturuyor. Üzerinde beyaz bir gömlek ve mavi bir kot pantolon var ve yüzü pencereden giren güneş ışınlarıyla aydınlanıyor. Etrafındaki çocukların hepsi gülümsüyor, bazıları ellerini birbirine kenetlemiş. Çemberin en arkasındaki kız çocuğu kolunu kadının omzuna dolamış ve sarı bir elbise giymiş. Diğer çocukların üzerinde maviden pembeye kadar değişen renkli kıyafetler var. Oda beyaz duvarlar ve ahşap mobilyalarla çevrili. Ön planda bir çocuğun kafasının bulanık bir görüntüsü ve arka planda bir sandalye var.
KonuAçıklamaÖnemli Notlar
Masal Anlatıcılığı Nedir?Masalların, sahne ışıkları ve müzik eşliğinde profesyonel bir şekilde anlatılmasıdır.Günümüzde hem çocuklar hem de yetişkinler için masal anlatıcılığı eğitimleri verilmektedir.
Masal Anlatıcılığı EğitimiBu eğitimler, UNESCO ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteklediği projeler aracılığıyla yeniden ortaya çıkan bir alan olup, çok sayıda üniversite ve kurum tarafından verilmektedir.Eğitimleri alabilmek için herhangi bir kısıtlama yoktur, ancak özellikle eğitimciler, akademisyenler, anne-babalar ve anlatıcılık alanında kariyer yapmayı planlayanlar için yararlıdır.
Anadolu Masalları ProjesiProje, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ve Anadolu masallarını Türkiye'nin dört bir yanındaki çocuklarla buluşturmayı amaçlayan bir etkinliktir.Proje kapsamında verilen masal anlatımı eğitimlerine yalnızca öğretmenler katılabilmektedir.
Masal TerapisiMasal terapisi, masalların psikolojik tekniklere yardımcı olarak kullanıldığı bir terapi çeşididir.Masal anlatıcılığı ile masal terapisi farklı alanlardır ve genellikle çocuk uzmanları tarafından uygulanır.
Modern Masal AnlatıcılığıGünümüzde geliştirilen ve çocuklar ve yetişkinler arasında yaygınlaşan bir anlatım biçimidir.Modern Masal Anlatıcılığının büyük bir kısmı Fransız kökenlidir.
Masal Anlatıcılığı Eğitiminin FaydalarıBu eğitim, anlama ve dinleme becerilerini geliştirir, motivasyon sağlar ve öğretmenler için etkili ders işlemenin önünü açar.Ayrıca, anne-babaların çocuklarıyla çok daha kolay iletişim kurmalarını ve masallar hakkındaki bilgi düzeylerini artırmalarını sağlar.
Eğitim YöntemleriMasal anlatıcılığı eğitimleri yüz yüze ve online olarak verilebilir. Seçilen eğitim yöntemi, alınacak eğitimin amacına bağlıdır.Meslek olarak görülen eğitimler genellikle uzun süreli ve uzmanlık gerektiren atölyeler şeklinde olurken, destek amaçlı eğitimler daha kısa sürebilir.
Eğitim KatılımcılarıEğitimlere öncelikli olarak öğrenciler, eğitimciler, akademisyenler, anne-babalar ve anlatıcılık alanında kariyer yapmayı planlayanlar katılmaktadır.Masallara ve masal anlatmaya ilgi duyan herkes bu eğitimlere katılabilir.
Eğitim FiyatlarıMasal anlatıcılığı eğitimlerinin fiyatları, verilen eğitimin içeriğine ve süresine bağlı olarak değişkenlik gösterir.Her bütçeye uygun eğitim seçenekleri mevcuttur.
Eğitim Başlama Tarihiİstanbul İşletme Enstitüsü bünyesinde verilecek olan masal anlatıcılığı eğitimi, 16 Kasım tarihinde başlamaktadır.Eğitim tarihleri, kuruma ve eğitimin türüne bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Masal denilince aklınıza gelen kelime nedir? Size ilk masalı kim anlattı? En son masalı ne zaman dinlediniz? Soruların bendeki karşılığı sırasıyla; söz, ninem ve çocukken oldu. Pek çok kişide benimle benzer cevapları verecektir diye düşünüyorum. “Bir varmış bir yokmuş, Evvel zaman içinde…” cümleleriyle başlayan masalları ninelerimizden, çocukluk yıllarımızda dinledik.

Sözlü anlatının tarihi; buna bağlı olarak masallar da insanlık kadar eskidir. Yazının MÖ 3500 yılında bulunması da bir nevi sözlü anlatının ne kadar eski olduğunun kanıtıdır. İnsanlık geliştikçe; yeni keşifler yaptıkça, anlatılanlar da gelişti. Günümüze geldiğimizde ise masallar da anlatıcıları da değişti. Gelişen dünyaya ayak uydurdu. Arttık masalları nineler anlatmıyor, dinleyicileri de çocuklar değil. 

‘Masal anlatıcılığı’ başlığında yeni bir alan doğdu, büyüdü, yaygınlaştı. Masal anlatıcılığında sözlere sahne ışıkları ve müzik de eşlik ediyor. Tiyatro sahnesi değil ancak meddahlık geleneğini anımsatıyor. Bu işi profesyonel anlamda yapan kişiler eğitimler de veriyor. Masallar gibi anlatıcılığı da kulaktan kulağa yayılıyor. Konuşmayı ve dinlemeyi sevmeyen günümüz insanını yeniden ‘söz’ ile buluşturuyor. Önce dinlemeyi sonra da anlatmayı öğretiyor.

Masal Anlatıcılığı Eğitimi Nedir?

Masal anlatıcılığı, UNESCO ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği projeler aracılığıyla yeniden ortaya çıktı. Önce üniversiteler de atölyeler düzenlendi, eğitimler verildi. Öğrenciler masal anlatmayı kendine meslek olarak seçince yeni bir alan açıldı. Popülerliği arttı, geleceğin meslekleri arasında değerlendirildiği de oldu.



Masal anlatıcılığı denilince akla ilk gelen düzenlenen atölyelerdi. Eğitimler küçük gruplar halinde yüz yüze veriliyordu. Eğitimci, “Masal nedir? Masalların tarihi, Dünyadan masallar, masal anlatırken nelere dikkat edilir? Eğitim katılımcılara ne katacaktır?” başlıklarında bilgileri anlatıyordu. Pek tabii bunu masal anlatır gibi yapıyordu.

Ülkemizin en bilinen üniversitelerinin de aralarında bulunduğu pek çok kurum masal anlatıcılığı eğitimi veriyor. Hayatımızdaki pek çok şey gibi masal anlatıcılığı eğitimleri de değişti. Halen yüz yüze küçük gruplara eğitim veren atölyeler var. Çoğunluk sayılabilecek eğitimler; online oldu, uzaktan eğitime dönüştü. Fiyatlarına gelince hemen her bütçeye uygun eğitimler var. İstanbul İşletme Enstitüsü bünyesinde de Masal Anlatıcılığı eğitimi başlayacak. Başlama tarihi ise 16 Kasım.

Öğretmenlere Özel Eğitim

Millî Eğitim Bakanlığı da masal anlatıcılığı eğitimi veren kurumlar arasında yer alıyor. Eğitimler “Anadolu Masalları Projesi”  kapsamında veriliyor. Bakanlığın eğitimlerine yalnızca öğretmenler katılabiliyor. Son etkinlik geçen yıl İstanbul’da yapıldı. Eğitime ülkemizin farklı bölgelerinden öğretmenler katıldı. Anadolu Masalları Projesi’nin ve başlı olarak verilen eğitimlerin amacı Anadolu masalarını Türkiye'nin dört bir yanındaki çocuklarla buluşturmak.

Masal Anlatıcılığı Eğitimine Kimler Katılabilir?

Masallara, masal anlatmaya ilgi duyan herkes eğitimlere katılabilir. Peki masal anlatıcılığı eğitimine en çok kimler katılıyor? Bu soruya şöyle cevap verilebilir:

  • Eğitim fakülteleri başta olmak üzere öğrenciler,

  • Eğitimciler,

  • Akademisyenler

  • Anne-babalar,

  • Anlatıcılık alanında kariyer planlayanlar,

  • Meslek hayatlarına farkındalık katmak isteyenler 

Eğitimi almaya karar vermeden önce cevaplanması gereken bir soru var. O da şu: Eğitimi neden almak istiyorum? Bu soru cevaplandığında alınacak eğitimin şekli de belirginleşir. Meslek olarak görülmesi ya da öğretmenlik gibi yapılan mesleğe destek amacıyla seçilmesi eğitimin içeriğini de değiştirir. Destek amacıyla alınan eğitime tek kurs yetebilir. Ancak masal anlatıcılığı mesleği için uzun soluklu atölyeler gerekir. Masal anlatmak kadar masallar da bilinmelidir. Uzmanlık isteyen eğitim haline dönüşür.



Masal Anlatıcılığı Eğitimi Neler Kazandırır?

Masallar çocuklarla özdeşleşmiş olsa da anlatıcılar her yaş grubuna hitap etmeyi bilmelidir. Masal anlatıcılığı eğitiminin kattığı ilk şey dikkat dağınıklığı için iyi bir çözüm olmasıdır. Bunun yanı sıra;

  • Anlama ve dinleme becerisini geliştirir. 

  • Motivasyon sağlar. 

  • Özellikle öğretmenler için etkili ders işlemenin önünü açar. 

  • Anne-babalar çocuklarıyla çok daha kolay iletişim kurar. 

  • İkna kabiliyetini artırır. 

  • Masallar hakkında bilgi düzeyini artırır. 

Masal Anlatıcılığı İle Masal Terapisi Farkı Nedir?

Masal anlatıcılığı ile masal terapisi birbirinden farklı eğitim alanlarıdır. Aralarındaki en temel fark; masal terapisinin adından da anlaşılacağı üzere terapi amacıyla kullanılmasıdır, psikolojik tekniklere yardımcı görevindedir. Masal anlatıcılığında çocuk yetişkin ayrımı yapılmaz. Terapi de ise yetişkinler de hedef kitle kabul edilse de asıl çocuklar önemlidir. Masal terapisi eğitimine daha çok ‘çocuk’ uzmanları katılıyor. Okul öncesi öğretmenleri, psikologlar, rehber öğretmenler, sınıf öğretmenleri gibi…

Modern Masal Anlatıcılığının Mimarı Bir Fransız

Ülkemizde şimdilerde oldukça yaygınlaşan masal anlatıcılığının mimarı bir Fransız. Evet yanlış duymadınız, masalların ve bağlantılı olarak anlatıcılığın yaygınlaşmasının öncüsü ülkemizde yaşayan: Judith Malika Liberman. Yıllar önce Yrd. Doç. Dr. Evrim Ölçer Özünel'in yolu Judith’in düzenlediği masal atölyesine düştü. Özünel, Halk bilimi alanında çalışıyordu. İkilinin buluşması yeni fikirleri ortaya çıkardı: Masal anlatıcılığı. UNESCO ve Kültür Bakanlığı desteğiyle projeler ürettiler. Farklı üniversitelerde düzenlenen eğitimlerle Judith, öğrenciler yetiştirdi. Böylece günümüzde popüler hale gelen bu mesleğin temelleri atılmış oldu. Türkiye’yi “masal toprağı” diye tanımlayan Judith, o toprağı masal anlatıcılarıyla da tanıştırmış oldu.

Judith ile yıllar önce düzenlediği masal geceleri aracılığıyla tanışmıştım. Başlı başına bir yazının konusu olsa da masal anlatıcılığında da değinmeden geçemezdim. Fransız kökenli ama bizden biri gibi Judith, geleneklerimize fazlasıyla hakim. Onu tanımlayacak en iyi ifade; ‘modern zamanların masal ninesi’ olur. Masal konusunda adeta bir derya; masal geceleri düzenliyor, radyo programı yapıyor. Masal Terapi ve Masallarla Yola Çık adında kitapları da bulunuyor. Judith Malika Liberman’ın Anadolu toprağına attığı masal filizi büyüdü, masal anlatıcılığı oldu. Kulaktan kulağa yayıldı. Yeni bir meslek alanı gelişti. Anlatıcılıkla birlikte masal anlatıcılığı eğitimi de popülerleşti.

Masal atölyelerine ve masal gecelerine katıldım. Masalın insana iyi gelen bir tarafı var. Çocukluğumuza götürüyor bir nevi ancak sadece bu değil. İyi bir motivasyon kaynağı oluyor. Hele büyük şehirlerde yaşayanlar düşünüldüğünde karmaşa içinde soluk alacakları küçük bir adacık gibi değerlendirilebilir. Tam da bu noktada yeniden söze dönmek için, masallar sağlam bir liman. Önce dinlemeyi sonra da anlatmayı öğrenmek için de masal anlatıcılığı eğitimi iyi bir fırsat olarak düşünülebilir. Kariyer olarak düşünülmese bile anlatmayı öğrenmek insanın özüne dönmesini en azından kendini yeniden dinlemesini sağlayacak.

Sıkça Sorulan Sorular

Masal ve hikaye anlatıcılığının pedagojik etkileri nelerdir?

Pedagojik Etkiler

masal ve hikaye anlatıcılığının pedagojik etkileri sayısızdır. Öncelikle, anlatıcılığı çocukların dil ve edebiyat becerilerini geliştiren bir yöntemdir. lar, çocukların kelime dağarcıklarını zenginleştirir, anlatıcıların kullandığı mimikler ve jestlerle ifade becerilerini geliştirir. Ayrıca, dinlemek çocukların dikkat ve konsantrasyonlarını artırır, hayal dünya ve düşünme becerilerini zenginleştirir.

Başarıya Götüren Stratejiler ve Yöntemler

Anlatıcılığı kurslarında başarıya götüren stratejiler ve yöntemler arasında, seçilen hikayelerin çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına göre uyarlanması önemlidir. eğitimin amacı, çocukların hikayeye-özdeşim kurmalarını sağlamaktır. Anlatıcılar, hikayeyi anlatırken canlı ve akıcı bir anlatım, doğru tonlama ve etkili bir beden dili kullanmalıdır. Anlatıcıların hikaye öncesinde ve sonrasında düzenlediği etkinlikler ile çocukları hikaye içine dahil etmeleri öğrenme sürecini güçlendirir.

Öne Çıkan Teorisyenler ve Düşünürler

Masal Anlatıcılığı alanında öne çıkan teorisyenler ve düşünürler arasında şunlar sayılabilir: Bruno Bettelheim, bir psikanalist olup 'Kötü Adamların En İyisi: Çocuklar ve Masallar' kitabında masalların çocuklar üzerindeki terapötik etkileri hakkında görüşlerini ortaya koyar. Türkiye'den Üstün Dökmen, 'Bir Şeftali Bin Şeftali' kitabında masallar ve hikayeler aracılığıyla çocukların duygu ve düşünce dünyası ile iletişim kurmanın önemini vurgular. Ayrıca, Amerikalı yazar ve öğretim üyesi Vivian Paley çocukların anlatıcı ve dinleyici olmanın sosyal etkileşimlerini ve faydalarını vurgular.

Sonuç olarak, masal ve hikaye anlatıcılığının pedagojik etkileri, başarıya götüren stratejiler ve yöntemler ile alanında öne çıkan teorisyenler ve düşünürler, bu alanın önem ve değerini göstermektedir. Günümüzde de masal anlatıcılığı eğitim ve öğretme süreçlerinde önemli bir araç olarak kullanılmaktadır.

Masal Anlatıcılığı kurslarında başarıya götüren stratejiler ve yöntemler nelerdir?

Giriş

Blog yazıları, internet ortamında paylaşılan kişisel düşünceler veya profesyonel bilgileri aktarma amacıyla yazılan yazılardır. Akademik düzeyde bir blog yazısı hazırlarken dikkate alınması gereken bazı noktalar bulunmaktadır.

Araştırma ve Kaynaklar

Bir akademik blog yazısı için öncelikle güvenilir ve güncel kaynaklar kullanılmalıdır. Bu sayede yazının içeriği sağlam temellere dayandırılabilir. Alıntı yaparken, kaynağın doğru bir şekilde atıfta bulunulması önemlidir.

Dil ve Üslup

Akademik bir blog yazısında, kullanılan dil ve üslup özenli ve net olmalıdır. Yazıda bilimsel ve teknik terimler kullanılabilir; ancak bu terimlerin okuyucu tarafından anlaşılabilecek şekilde açıklanması gerekmektedir.

Yapı ve Düzen

Yazının bölümlere ayrılması, her bir bölümün belirli bir konuyu ele alması anlatımı daha düzenli ve anlaşılır hale getirecektir. Yalın ve kısa cümleler ile akademik bir dilin kullanılması okunabilirliği artırır.

Sonuç ve Tartışma

Bir akademik blog yazısının son bölümünde, sunulan bilgilerin özetlenerek okuyucuya sunulması ve kendi değerlendirmelerini yapma olanağı sağlaması önemlidir. Yazının sonunda yer verilen tartışma kısmında ise okuyucuların düşüncelerini dile getirebilecekleri bir ortam sunulmalıdır.

Sonuç olarak, akademik düzeyde bir blog yazısı hazırlarken, güvenilir kaynaklardan alınan bilgilerin özenli bir dil ve düzenli bir yapıyla aktarılması önemlidir. Bu sayede okuyuculara bilgilendirici ve düşündürücü bir içerik sunulabilir.

Masal Anlatıcılığı alanında öne çıkan teorisyenler ve düşünürler kimlerdir?

Akademik Bir Açıdan Blog Yazısı İncelemesi

Blogların Popülaritesi

Blog yazıları, günümüzde birçok insanın fikirlerini, düşüncelerini ve yaşadıklarını paylaşmak için tercih ettiği iletişim platformlarından biri haline gelmiştir. Genellikle daha samimi ve kişisel bir içerik sunan bloglar, akademik dünyayla da kesişebilmektedir.

Blogların Eğitimde Kullanımı

Eğitim alanında blogların kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Öğretmenler ve öğrenciler, bloglar sayesinde bilgi paylaşımına katkıda bulunarak ve eğitim içeriklerini zenginleştirerek yeni öğrenme fırsatları yaratmaktadırlar. Bu sayede, sosyal medyanın etkili iletişim araçlarından faydalanarak daha geniş kitlelere ulaşmak mümkün hale gelmektedir.

Blog Yazılarının Akademik Değerlendirmesi

Akademik çevrelerde blog yazılarının değerlendirilmesi, inceleme ve okuma sürecine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bazı akademisyenler, blogların bilimsel içeriğe sahip olmadığını düşünerek onları akademik olmayan kaynaklar olarak değerlendirebilirler. Ancak diğer akademisyenler, blogların günümüz dünyasındaki etkisini ve önemini vurgulayarak onlara daha fazla değer atfetmektedirler.

Blog Yazılarının Niteliği

Bir blog yazısının akademik olarak değerlendirilebilmesi için, belirli standartlara ve kriterlere uygun olması gerekmektedir. Yazının içeriğinde, güncel ve doğru bilgi sunulmalı, etkili kaynaklardan yararlanılmalı ve başkalarının düşüncelerine saygı gösterilmelidir. Ayrıca dilin düzgün ve akıcı kullanılması, metnin akademik ve düşünsel değeri açısından önemlidir.

Sonuç olarak, blog yazıları ile akademik dünya arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, bazı kriterlerin dikkate alınması önem taşımaktadır. Blogların içeriğinin doğruluğu, kaynak kullanımı ve dilin etkili kullanılması gibi unsurlar, bir yazının akademik olup olmamasına karar vermede kritik öneme sahiptir. Bu doğrultuda, blog yazılarının akademik değerlendirmeye tabi tutulması, bilgi paylaşımı ve düşünsel gelişim için önemli fırsatlar sunmaktadır.