
Günümüzün değişen rekabet şartları şirket faaliyetlerinin, kurumun sürdürülebilir kalkınma çabalarıyla paralel bir yapıda yürütülmesi gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
Peki kurumsal sürdürülebilirlik nedir ve hayata geçirilmesinde işletmelerin rolü ne olmalıdır? Bu konuda kurumları hangi zorluklar beklemektedir?
İyi bir kurumsal vatandaş olmak ve kurumsal mutluluk ne ölçüde mümkündür?
Sokrates’ten bu yana mutluluğu arayan insanın tarih boyunca zorlu serüveni düşünülürse, bu arayışın sonucunun insanların yaptıkları işle ilgili olarak da değişkenlik gösterdiği söylenebilir.
Çalışanların memnuniyeti, kurumsal mutluluk kavramı açısından oldukça önemlidir. Satış odaklı şirketler için mutlu çalışanlar mutlu müşteriler demektir.
Kurumsal Sürdürülebilirlik
Bir ülkenin ekonomik yapı taşları içinde önemli bir yeri olan işletmelerin, sürdürülebilir kalkınma amacıyla sorumlu birer vatandaş gibi davranmaları bir zorunluluk. Bu noktada ortaya çıkan davranış türü kurumsal vatandaşlık olarak değerlendirilmekte ve günümüzde işletmeler de birer sorumlu vatandaş olarak kabul edilmekte.
Küresel işletmelerin tüm dünya ülkelerinde gerçekleştirdikleri üretim süreçlerinde aynı kurumsal vatandaşlık davranış politikalarını sergilemesi, kurumsal vatandaş statüsünü kazanması açısından oldukça önemli.
Küresel kurumsal vatandaşlık, işletme davranışlarına düzgün yerleştirilirse kurumsal sürdürülebilirlik ve mutluluk artar. Bilinçli bir toplumun oluşmasıyla birlikte kurumsal sürdürülebilirlik, hem ekonomik hem de küresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmakta.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Hangi Temel Unsurlardan Oluşur?
Kurumsal Bilgi Yönetimi ve güvenli veri transferi,
Kurumsal Öğrenme,
Kurumsal Mutluluk,
Kurumsal Vatandaşlık,
Kurumsal İtibar ve
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurumsal İtibar
Kurumsal İtibar
Kurumsal itibar, işletme içerisinde ve dışarısında yer alan tüm paydaşların işletme hakkındaki değerlendirmelerinden oluşur. Bir diğer ifade ile, paydaşların işletme ile ilgili değer yargılarının toplamını ifade eder. İşletmeler için kurumsal itibar artışı rekabet güçlerinin artması anlamına gelir ki, bu da işletme paydaşlarının işletmeye olan bağlılıklarının artışıyla doğrudan ilişkilidir.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerinin etkin bir şekilde uygulanması sonucu tüm paydaşlar için vazgeçilmez bir yapının oluşması ve kurumun bu sayede daha üstün bir rekabet gücüne ulaşması mümkündür.
Şirketler için bir zorunluluk haline gelen ve gelişen sosyal sorumluluk anlayışı sayesinde toplumların sürdürülebilir kalkınma gerekliliğine olan inançları daha da güçlendi.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Konusunda Karşılaşılan Zorluklar
İşletmelerin kurumsal sürdürülebilirlik konusunda karşılaştıkları sıkıntıların temelde ekonomik ve yönetim kaynaklı olduğu gözlenmektedir. Ekonomik sorunlar, üretim faktörlerinin yetersizliği, verimsizliği ve yeterince etkin kullanılamamasından kaynaklanır. Yönetimsel sorunlar ise, temelde işletme içi iletişim problemlerinden ve yöneticilerin kabiliyetsizliklerinden kaynaklanmaktadır.
Toplumun işletmelerden beklentileri geçmişe kıyasla değişmiştir ve değişmeye devam etmektedir. İşletmeler için sürdürülebilirlik kavramı “Kurumsal Sürdürülebilirlik” şeklinde yeni bir boyut kazanmaktadır. Kalkınma sağlamaya çalışan şirketlerin genelde yaptıkları hata, sadece geleneksel uygulamalarla birtakım yeni tedbirler almaya çalışmalarıdır.
Aslında bu süreçlerin ve ürünlerin yenilenmesine, iç/dış iletişim ağlarının revize edilmesine ve bilgi sistemlerinin modernize edilmesine büyük ölçüde ihtiyaç vardır. Bunu başarmanın yolu ise, bilgi edinme ve bu bilginin doğru kullanımından geçmekte.
Artık modern işletmeler, sürdürülebilir karlılık için; ekonomik, ekolojik ve sosyal çerçevede pek çok sürdürülebilirlik kriterini stratejik planlarının bir parçası olarak görmeye başlamıştır.
Bu yapısal değişimin tüm ülke ekonomisinde yer alan kurum ve kuruluşlara yansıtılması ancak kamu otoriteleri tarafından sürdürülebilirlik kavramının politik uygulamalarda regülasyona gidilmesi ile mümkün olabilir.
Kısaca, kurumsal sürdürülebilirlik bir kurum kültürü olarak, işletmenin karar vericilerinden uygulayıcılarına kadar tüm seviyelerine doğru entegre edilirse, kurumun sağlıklı yaşam süresinin uzatılması mümkün olacaktır. Artan işletmenin ömürlerinin toplamı ise, ülke ekonomisinde artan bir sürdürülebilirlik ve mutluluk olarak yer bulacaktır.
Online eğitimler kapsamında işletmelerin kurumsal eğitimler alması, sürdürülebilirlik konusuna büyük katkı sağlar.

Sıkça Sorulan Sorular
Kurumsal Mutluluk Nasıl Sağlanır?
Kurumsal mutluluk sağlanması için çeşitli stratejilere ve yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Bunlar arasında, çalışanların ihtiyaçlarının karşılanması, kurumsal kültürün geliştirilmesi, performansa dayalı ödül sistemlerinin uygulanması, yeterli eğitim sağlanması ve çalışanların işe duygusal olarak bağlılıklarının gelişimine destek olmak gibi çeşitli stratejiler bulunmaktadır. Ayrıca, çalışanların kendilerini değerli hissetmeleri için onların seslerinin dikkate alınması ve çalışma koşullarının geliştirilmesi de önemlidir.
Kurumsal Mutluluk İçin Ne Gerekiyor?
Kurumsal mutluluğun sağlanması için çeşitli faktörlerin ortaya çıkması gerekmektedir. Bunlar arasında, çalışanların işlerinde başarılı olmalarını destekleyen çalışma ortamı, katılımcı ve esnek bir çalışma ortamı, çalışanlar arasındaki iletişimi ve dayanışmayı teşvik eden kültür, çalışanların sağlık ve güvenliklerinin önemi, işe alımların ve işten çıkarmaların adaletli olması, yeterli ödül ve takdir sistemi, çalışanların yetkinliklerinin sürekli olarak geliştirilmesi ve ortaya çıkan fırsatların değerlendirilmesi gibi faktörler sayılabilir.
Kurumsal Mutluluk İçin Hangi Stratejiler Uygulanmalı?
İş ve kişisel gelişim: Çalışanların işlerinden hoşnut olmalarını sağlamak için, iş ve kişisel gelişimin desteklenmesi gerekmektedir. İşverenler, çalışanların kariyer yolculuklarını desteklemek ve iş hayatlarında gelişimlerini teşvik etmek için yeni programlar ve eğitimler oluşturmalıdır.
İş ortamının iyileştirilmesi: Çalışanların iş ortamlarının daha iyi hale getirilmesi, onlara daha iyi çalışma koşulları sunmak için önemlidir. İşverenler, çalışanların konforu ve memnuniyetini ön plana almalı ve çalışanların iş ortamının daha iyi hale getirilmesine önem vermelidir.
Çalışanların sosyal yaşamını destekleme: Çalışanların sosyal yaşamını destekleme, onların iş hayatındaki başarılarını arttırmaya yardımcı olur. İşverenler, çalışanların sosyal etkinliklerle ilgilenebilmesine olanak tanımalı ve onların sosyal yaşamlarını desteklemelidir.
İşveren-çalışan iletişimi: İşveren-çalışan iletişimi, çalışanların iş hayatlarına katılımını ve işlerinden memnuniyet duymalarını arttırmaya yardımcı olur. İşverenler, çalışanlarının görüşlerini dinlemek için çabalamalı ve onlarla özgürce iletişim kurmalıdır.
Kurumsal sürdürülebilirlik ne demek ve işletmelerin bu süreçteki rolleri nelerdir?
Kurumsal Sürdürülebilirlik ve İşletmelerin Rolleri
Kurumsal sürdürülebilirlik, günümüzün değişen rekabet şartları gereği şirket faaliyetlerinin, kurumun sürdürülebilir kalkınma çabalarıyla paralel bir yapıda yürütülmesi anlamına gelmektedir. İşletmelerin bu süreçteki rolleri ise, toplumun beklentilerine ve değişen dünya şartlarına uyum sağlayarak hem ekonomik hem de küresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmaktır. Kurumsal sürdürülebilirlik, işletmelerin sosyal, ekonomik ve çevresel konularda sürdürülebilir bir strateji takip ederek sorumlu birer vatandaş gibi hareket etmesi durumunda başarıya ulaşır.
Çalışanların Memnuniyeti ve Kurumsal Mutluluk
Çalışanların memnuniyeti, kurumsal mutluluk kavramı açısından büyük bir öneme sahiptir. Satış odaklı şirketler için mutlu çalışanlar mutlu müşteri anlamına gelmektedir. Bu nedenle, işletmeler, sosyal sorumluluk projeleri ile çalışanlarının mutluluğunu sağlamaya çalışarak hem kendi rekabet güçlerini artırmalı hem de toplumun sürdürülebilir kalkınma gerekliliğine katkıda bulunmalıdır.
Kurumsal Vatandaşlık ve İşletmelere Düşen Görevler
Bir ülkenin ekonomik yapı taşları içinde önemli bir yeri olan işletmelerin, sürdürülebilir kalkınma amacıyla sorumlu birer vatandaş gibi davranmaları bir zorunluluktur. Bu noktada ortaya çıkan davranış türü kurumsal vatandaşlık olarak değerlendirilmekte ve günümüzde işletmeler, birer sorumlu vatandaş olarak kabul edilmektedir. Küresel işletmelerin tüm dünya ülkelerinde gerçekleştirdikleri üretim süreçlerinde aynı kurumsal vatandaşlık politikalarını sergilemeleri, büyük bir öneme sahiptir.
Kurumsal İtibar ve Rekabet Gücü
İşletmelerin kurumsal itibarı, tüm paydaşların işletme hakkındaki değerlendirmelerinden oluşur ve rekabet güçlerini belirleyen önemli bir faktördür. kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin etkin bir şekilde uygulanması sonucu tüm paydaşlar için vazgeçilmez bir yapı oluşturularak kurumun daha üstün bir rekabet gücüne ulaşması mümkün olacaktır.
Karşılaşılan Zorluklar ve Çözüm Önerileri
İşletmelerin kurumsal sürdürülebilirlik konusunda karşılaştıkları sıkıntıların temelde ekonomik ve yönetim kaynaklı olduğu gözlemlenmektedir. Ekonomik sorunların çözümü için üretim faktörlerinin etkin kullanılması, verimlilik sağlanması gerekmektedir. Yönetimsel sorunların çözümü ise, işletme içi iletişim problemlerinin giderilmesi ve yöneticilerin eğitim ve yetkinliklerine önem verilmesiyle mümkündür.
Sonuç olarak, işletmelerin kurumsal sürdürülebilirlik anlayışını benimseyerek hem kendi rekabet güçlerini artırması hem de toplumun sürdürülebilir kalkınma gerekliliğine katkıda bulunması büyük öneme sahiptir. Bu süreçte işletmelerin gerekli adımları atarak sorumluluklarını yerine getirmeleri, hem kendileri hem de toplum için büyük değer yaratacaktır.
Sürdürülebilirlik kavramının üç boyutu nedir ve işletmelerin bu boyutlara yönelik stratejileri nasıl geliştirmeleri gerekmektedir?
Sürdürülebilirlik kavramının üç boyutu; ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlardır. İşletmelerin bu boyutlara yönelik stratejiler geliştirmesi, hem işletmenin kendi güvencesi, hem de küresel sürdürülebilirlik gerekliliğinin bir sonucudur. Ekonomik sürdürülebilirlik, işletmenin karlılığını ve ekonomik büyümesini garanti altına alırken; çevresel sürdürülebilirlik, işletmelerin çevreyi koruma çabalarını ve doğal kaynakların etkin kullanımını temsil eder. Sosyal sürdürülebilirlik ise işletmelerin çalışanlarına, müşterilerine ve tedarikçilerine karşı sorumluluklarını ifade eder.
Ekonomik boyut, işletmelerin çevresel ve sosyal boyutlarla uyumlu bir şekilde karlılıklarını sürdürmeleri gerektiği anlamına gelir. Bu, üretim, tüketim ve yatırım süreçlerinin finansal performansı artırmak ve geliştirmek için izlenen stratejileri içerir. Yani, işletmeler mali kaynaklarını etkin bir şekilde yöneterek ekonomik sürdürülebilirliği sağlamalıdır.
Çevresel boyutta ise, işletmeler çevresel etkilerini azaltma ve çevresel faydaları artırma stratejileri geliştirmeli ve uygulamalıdır. Çevresel riskleri yönetmek, enerji verimliliği sağlamak, atık yönetimi yapmak ve biyoçeşitliliği korumak bu boyutun temel öğeleridir.
Sosyal boyut, işletmelerin insan sermayesi politikalarını ve işgücü uygulamalarını kapsar. Bu, çeşitliliğin teşvik edilmesi, adil iş uygulamalarının benimsenmesi ve işyerinde güvenli ve sağlıklı bir çevre yaratılmasını gerektirir. İşletmelerin, sosyal sürdürülebilirlik stratejileri geliştirirken, insan haklarına saygı göstermeli ve toplumla etkileşimleri üzerinde durmalıdır.
Sonuç olarak, işletmelerin sürdürülebilirlik stratejilerini geliştirirken, bu üç boyutu dengelemesi ve entegre etmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde, işletmeler hem kurumsal hedeflerini gerçekleştirirken aynı zamanda sürdürülebilir bir dünya için de katkıda bulunabilir. Bu, sadece ekonomik büyümeyi ve karlılığı değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel faydaları da sağlayacaktır.
İşletmelerin kurumsal sürdürülebilirlik çabaları kapsamında karşılaştıkları en büyük zorluklar nelerdir ve bu zorlukların üstesinden gelmek için ne tür çözüm yolları izlemelidirler?
İşletmelerin kurumsal sürdürülebilirlik çabaları kapsamında karşılaştıkları en büyük zorluklar genellikle ekonomik ve yönetimsel olarak nitelendirilir. Ekonomik zorluklar, üretim faktörlerinin yetersizliği, verimsizliği ve etkin kullanılamaması şeklinde kendini gösterir. Yönetimsel sorunlar ise genellikle işletmenin iç i̇letişimdeki problemler ve yöneticilerin yeterli bilgi ve beceriye sahip olmaması sonucu yaşanır. İşletmelerin bu zorlukların üstesinden gelmesi için çözüm stratejileri tasarlamaları gerekmektedir.
Öncelikle, ekonomik sorunların çözümü için daha etkin ve verimli üretim stratejileri geliştirilmelidir. İşletmeler, üretim sürecinde kullanılan kaynakları en iyi şekilde değerlendirebilmek için inovatif çözümler araştırmalı ve uygulamaya koymalıdır. Ayrıca, maliyet analizlerini düzenli olarak yaparak gereksiz harcamaları önleyebilir ve daha fazla verimlilik sağlayabilirler.
Yönetimsel zorlukların çözümü ise genellikle işletmenin iç i̇letişim süreçlerinin iyileştirilmesi ve yöneticilerin yeteneklerinin artırılmasıyla ilişkilidir. İyi bir kurumsal i̇letişim, işletme içinde bilgi akışını hızlandırır ve çoğu i̇letişim kaynaklı sorunun çözülmesine yardımcı olur. Yöneticilerin becerileri ve bilgileri ise, eğitim programları ve kişisel gelişim faaliyetleri ile geliştirilebilir. Bu çözümler, kurumsal sürdürülebilirlik faaliyetlerinde işletmelerin daha başarılı olmasını sağlar.
Geleceği düşünerek hareket etmek ve toplumun beklentilerini karşılayacak stratejiler geliştirmek, işletmelerin kurumsal vatandaşlık görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olur. Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri, bu bağlamda büyük bir önem taşır. İşletmeler, toplumun gelişmesine katkı sağlayacak ve aynı zamanda işletmenin de kalkınmasını destekleyecek projeleri hayata geçirerek küresel kurumsal vatandaşlık kavramını en iyi şekilde uygulayabilirler.
Sonuç olarak, işletmelerin karşılaştığı sürdürülebilirlik zorlukları, doğru stratejiler ve çözümler ile aşılabilecek niteliktedir. İşletmeler, bu zorlukları aştıkları zaman hem toplum için yararlı olacak hem de kendi kalkınmalarını sağlayabileceklerdir.
İlgili Kurslar

Kurumsal Yaşam ve İletişim Yönetimi
Kurumsal yaşamda etkili iletişim ve yazışma kültürü. Çatışmasız işbirliği için pratik araçlar.

Kurumsal İletişim 2.0 Eğitimi
Kurumsal iletişimi dijital çağda veriyle yönetin; itibar, kriz ve iç iletişimde ölçülebilir sonuçlar sağlayan mesaj tasarımı uygulayın.

Kuantum Yaşam Felsefesi
Kuantum mitlerini bilimden ayırarak anlaşılır örneklerle inceleyin; günlük yaşama bilim okuryazarlığını güçlendiren eleştirel bir bakış kazandırın.


