İnsanlar doğuştan mutluluk için yaratılmışlardır. Mutluluk arayışı genellikle kişisel bir çaba olarak düşünülse de, kişisel gelişim ve mutluluğun birbiriyle bağlantılı olduğunu gösteren bilimsel kanıtlar vardır. Bu blog yazısında, kişisel gelişim ve mutluluk arasındaki ilişkiyi ve genel refahınızı artırmak için kişisel gelişimi nasıl kullanabileceğinizi inceleyeceğiz.
Mutluluğu tanımlamak için öncelikle kendi içimize bakmamız gerekir. Mutluluk, hepimiz için farklı anlamlar ifade edebilir. Benim için mutluluk, sevdiklerimle vakit geçirmek, doğada yürüyüşler yapmak ve yeni beceriler öğrenmektir. Sizin için mutluluk, bambaşka şeyler olabilir. Önemli olan, kendinizi neyin mutlu ettiğini keşfetmek ve bu anlayışı geliştirmektir.
Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi, mutluluğun "akış" deneyimiyle yakından ilişkili olduğunu öne sürmüştür. Akış, tamamen bir aktiviteye odaklandığımızda ve zamanın nasıl geçtiğini unuttuğumuzda yaşadığımız o yoğun odaklanma halidir (Csikszentmihalyi, 1990). Bu tür deneyimler, genellikle bizi zorlayan ama aynı zamanda becerilerimizle eşleşen aktivitelerden kaynaklanır.
Kişisel gelişim faaliyetleri, akış deneyimleri yaşamamıza olanak tanıyabilir. Yeni bir dil öğrenmek, bir enstrüman çalmayı denemek veya ilginç bir kitap okumak, bizi hem zorlayabilir hem de içsel motivasyonumuzu artırabilir. Bu tür aktiviteler, aynı zamanda öz farkındalığımızı ve yetkinlik duygularımızı da geliştirir.
Kişisel Gelişim ve Mutluluk İlişkisi
Peki, kişisel gelişim tam olarak nedir? Kişisel gelişim, becerilerimizi, bilgimizi ve öz farkındalığımızı geliştirmeye yönelik aktivitelerdir. Bu aktiviteler şunları içerebilir:
1- Kitap okumak
2- Yeni bir beceri öğrenmek
3- Bir hobi edinmek
4- Kişisel gelişim seminerlerine katılmak
5- Mentor veya koç ile çalışmak
Kişisel gelişim, mutluluğu artırmanın yollarından biridir çünkü bize sürekli ilerleme ve büyüme duygusu verir. İnsanlar hedeflere doğru çalıştıklarında ve gelişim kaydettiklerini gördüklerinde, genellikle daha fazla tatmin ve mutluluk hissederler.
Ayrıca, kişisel gelişim faaliyetleri genellikle bizi başkalarıyla bağlantı kurmaya teşvik eder. Örneğin, bir dil sınıfına katılmak veya bir spor takımına katılmak, benzer ilgi alanlarına sahip insanlarla tanışmamızı sağlar. Sosyal bağlantılar, iyi olma halimiz için çok önemlidir ve yalnızlığın mutsuzluk sebepleri arasında yer aldığı bilinmektedir (Cacioppo & Patrick, 2008).
Kişisel gelişim aynı zamanda iş memnuniyetini de artırabilir. Sürekli öğrenen ve gelişen çalışanlar, genellikle kariyerlerinde daha başarılı olurlar ve işlerinden daha fazla tatmin olurlar. Bir çalışma, kişisel gelişim faaliyetlerine katılan çalışanların, bu tür faaliyetlerde bulunmayanlara göre %15 daha yüksek performans gösterdiğini ve %34 daha hızlı terfi ettiğini bulmuştur (Aguinis & Kraiger, 2009).
Genetiğin Mutluluktaki Rolü
Mutluluğumuzun bir kısmı genetik faktörlerden kaynaklanır. Lyubomirsky, Sheldon ve Schkade (2005) tarafından önerilen "Mutluluğun Sürdürülebilir Değişim Modeli"ne göre, mutluluğumuzun yaklaşık %50'si genetik eğilimlerimizden kaynaklanmaktadır. Bu, bazı insanların doğuştan daha mutlu olmaya meyilli olduğu anlamına gelir.
Ancak, bu mutluluğumuzun tamamen genlerimiz tarafından belirlendiği anlamına gelmez. Yaşam koşulları ve kişisel gelişim faaliyetleri gibi diğer faktörler de mutluluk düzeyimizi etkileyebilir. Genetik eğilimlerimiz mutluluk için bir başlangıç noktası olsa da, hala mutluluğumuzu artırmak için yapabileceğimiz şeyler var.
Yaşam Koşulları ve Mutluluk
Yaşam koşulları, mutluluğumuzun yaklaşık %10'unu açıklar (Lyubomirsky, Sheldon, & Schkade, 2005). Bu, gelir düzeyi, medeni durum, yaş ve yerleşim yeri gibi faktörleri içerir. Genel olarak, daha yüksek gelirli, evli, genç ve güvenli yerlerde yaşayan insanlar daha mutlu olma eğilimindedir.
Ancak, yaşam koşullarında iyileştirmeler yapmak her zaman daha fazla mutluluk getirmez. "Hedonik adaptasyon" olarak bilinen bir fenomen, insanların olumlu veya olumsuz yaşam değişikliklerine zamanla uyum sağladığını ve mutluluk düzeylerinin genellikle başlangıç düzeylerine geri döndüğünü gösterir (Brickman & Campbell, 1971).
Örneğin, maaşında büyük bir artış olan birinin başlangıçta mutluluğu artabilir, ancak bir süre sonra bu yeni gelir seviyesine alışır ve mutluluk seviyesi eski haline geri döner. Bu nedenle, sürekli daha fazlasını elde etmeye çalışmak yerine, sahip olduklarımızla tatmin olmayı öğrenmek önemlidir.
Öz Farkındalık ve Mutluluk
Mutluluğumuzu etkileyen en önemli faktörlerden biri de öz farkındalıktır. Öz farkındalık, duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı anlama ve kabul etme yeteneğimizi ifade eder. Kendimizi daha iyi tanıdığımızda, neyin bizi mutlu ettiğini ve neyin strese soktuğunu da daha iyi anlayabiliriz.
Öz farkındalığı geliştirmenin bir yolu da meditasyon yapmaktır. Meditasyon, dikkatimizi an'a odaklamamıza ve düşüncelerimizi yargılamadan gözlemlememize yardımcı olur. Düzenli meditasyon pratiği, stres seviyelerini azaltabilir, duygusal düzenlemeyi geliştirebilir ve genel iyi olma halini artırabilir (Grossman, Niemann, Schmidt, & Walach, 2004).
Öz farkındalığı artırmanın bir başka yolu da günlük tutmaktır. Düşüncelerimizi ve duygularımızı yazıya dökmek, onları daha net bir şekilde görmemize ve anlamlandırmamıza yardımcı olabilir. Ayrıca, zaman içinde kaydedilen ilerlemelerimizi görmek de motivasyonumuzu artırabilir.
Mutluluğun fiziksel faydaları da vardır. Araştırmalar, mutlu insanların daha uzun yaşama, daha güçlü bağışıklık sistemine sahip olma ve hastalıklardan daha hızlı kurtulma eğiliminde olduğunu göstermiştir (Diener & Chan, 2011). Örneğin, bir çalışma mutlu insanların kalp hastalığı geliştirme olasılığının mutsuz insanlara göre %22 daha düşük olduğunu bulmuştur (Davidson, Mostofsky, & Whang, 2010).
Mutluluk aynı zamanda sosyal ilişkilerimizi de geliştirebilir. Mutlu insanlar genellikle daha sosyal, işbirlikçi ve cömerttir (Lyubomirsky, King, & Diener, 2005). Bu da daha güçlü ve tatmin edici ilişkilere yol açar. Güçlü sosyal bağlar, özellikle stresli zamanlarda önemli bir destek kaynağı olabilir.
Tüm bu faydalar göz önüne alındığında, kişisel gelişimin mutluluk üzerindeki olumlu etkisi şaşırtıcı değildir. Kendimizi geliştirmeye zaman ayırdığımızda, sadece becerilerimizi ve bilgimizi değil, aynı zamanda öz farkındalığımızı ve direncimizi de geliştiririz. Bu da bizi daha mutlu, sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam sürmeye daha yakınlaştırır.
Kişisel gelişim yolculuğuna başlamak için yapabileceğiniz bazı basit şeyler şunlardır:
Her gün 30 dakika kitap okuyun.
Yeni bir hobi edinin veya uzun zamandır ilginizi çeken bir aktiviteyi deneyin.
Düzenli olarak egzersiz yapın ve sağlıklı beslenin.
Minnettarlık günlüğü tutun ve her gün takdir ettiğiniz şeyleri yazın.
Kendinize meydan okuyacak yeni hedefler belirleyin ve onlara doğru çalışın.
Unutmayın, kişisel gelişim bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Her gün biraz daha iyi olmak için çabalamak, zamanla büyük değişikliklere yol açabilir. Kendinize karşı sabırlı ve şefkatli olun, ve sizi mutlu eden şeylere odaklanın. Kendi mutluluk tanımınızı keşfettiğinizde, onu takip etmek için gereken adımları atmak daha kolay hale gelecektir.
Kaynaklar:
- Aguinis, H., & Kraiger, K. (2009). Benefits of training and development for individuals and teams, organizations, and society. Annual Review of Psychology, 60, 451-474.
- Brickman, P., & Campbell, D. T. (1971). Hedonic relativism and planning the good society. In M. H. Appley (Ed.), Adaptation-level theory (pp. 287-305). New York: Academic Press.
- Cacioppo, J. T., & Patrick, W. (2008). Loneliness: Human nature and the need for social connection. New York: W.W. Norton & Company.
- Csikszentmihalyi, M. (1990). Flow: The psychology of optimal experience. New York: Harper & Row.
- Davidson, K. W., Mostofsky, E., & Whang, W. (2010). Don't worry, be happy: Positive affect and reduced 10-year incident coronary heart disease: The Canadian Nova Scotia Health Survey. European Heart Journal, 31(9), 1065-1070.
- Diener, E., & Chan, M. Y. (2011). Happy people live longer: Subjective well-being contributes to health and longevity. Applied Psychology: Health and Well-Being, 3(1), 1-43.
- Grossman, P., Niemann, L., Schmidt, S., & Walach, H. (2004). Mindfulness-based stress reduction and health benefits: A meta-analysis. Journal of Psychosomatic Research, 57(1), 35-43.
- Lyubomirsky, S., King, L., & Diener, E. (2005). The benefits of frequent positive affect: Does happiness lead to success? Psychological Bulletin, 131(6), 803-855.
- Lyubomirsky, S., Sheldon, K. M., & Schkade, D. (2005). Pursuing happiness: The architecture of sustainable change. Review of General Psychology, 9(2), 111-131.