İş Hayatında Kadınlar

Kadının İş Yaşamındaki Rolü

Konuk Yazar
Güncellendi:
7 dk okuma
Koruyucu gözlük ve eldiven takmış bir kadın bulanık bir kutunun önünde durmakta ve eldivenli ellerinde bir paspas tutmaktadır. Kırmızı ve mavi bir ceket giymektedir ve gözleri koruyucu gözlüklerinin ardından görülebilmektedir. Eldivenli eli paspası sıkıca kavrıyor ve eldiveninin yakın çekimi görülebiliyor. Arka plandaki kutu bulanık ve odak dışı görünüyor. Kadının yüzünde sanki her işin üstesinden gelmeye hazırmış gibi kararlı bir ifade var.
TarihKadınların İş Yaşamındaki RolüKadın İstihdamındaki Gelişmeler
Geçmiş DönemEkonomik geçimde söz sahibi değilAile geçimini sadece erkek bireyler sağlar
Modern DönemEkonomik geçimde söz sahibi, iş yaşamına katılan bir bireyKadın istihdamı ve işleyişinde değişiklikler
Günümüzİş hayatında üstlenilen roller çeşitlenmişKadın istihdamı artış göstermiş, ancak eşitlik seviyesi hala tamamlanmamış
GelecekDaha fazla çeşitlenen ve güçlenen rollerKadın istihdamındaki eşitliğin tam anlamıyla sağlanmasını ve kadınların iş gücüne daha aktif katılımını hedeflemek
Geçmişten GeleceğeSosyoekonomik gelişim sürecinde kadının rolünün önemli olduğunun farkındalığıKadınların iş gücüne katılımı ve istihdamındaki artış, ekonomik büyümeye ve sosyal adaletin sağlanmasına yardımcı olur
20. Yüzyılİlk defa kadınlar iş yaşamına aktif olarak katılmıştır20. yüzyılın ekonomik ve sosyal değişimlerine paralel olarak kadın istihdamı artmıştır
21. YüzyılKadınlar hemen hemen her sektörde ve pozisyonda yer almaktadırKadın istihdamı oranı belirgin bir şekilde artmış olup, bazı sektörlerde erkeklerle eşit seviyede veya onları geçmiştir
Kovid-19 PandemisiKadınları ekonomiden aktif katılımını teşvik etmeye yönelik politikaların önemi bir kez daha ortaya çıktıKadınların iş gücünden çekilme oranı erkeklere göre çok daha yüksek oldu
Son 10 YılKadın liderliği ve girişimciliği artarak devam etmektedirÖzellikle teknoloji ve mühendislik alanlarında kadın istihdamındaki artış dikkate değerdir
2025 ve SonrasıKadınların iş yaşamındaki rolü giderek önem kazanacaktırKadın istihdamının artması ve eşitlik düzeyinin iyileştirilmesi için politikaların geliştirilmesi gerekmektedir
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Hayatımızı idame ettirmek ve geçimimizi sağlamak temel ihtiyaçlarımızın başında gelir. Geçmişte bir aile kurumunun geçimini sağlayan aile fertleri yalnızca erkek bireyler olsa da zaman içerisinde kadınlar da ekonomik geçimde söz sahibi olmuşlar ve iş hayatına katılma fırsatı bulmuşlardır. Her geçen gün kadın istihdamı ve iş yaşamında üstlenilen roller çeşitlenerek artmış ancak halen erkek bireyler ile eşit bir seviyeye ulaşamamıştır. 

Türkiye’de Kadın İstihdamı

TÜİK verilerine göre Türkiye'de 15 ve daha büyük yaştaki bireylerin istihdam oranı %47,1 olarak açıklandı. Bu oran erkeklerde %65,6 iken kadınlarda %28,9 olarak duyuruldu. Almanya’ da ise 2017 yılında sayıları 18,4 milyonu bulan çalışan kadın sayısı 20-64 yaş arası kadın nüfusunun yüzde 75’ini oluşturuyordu. Elbette ki bu büyük istihdam farkının sebepleri oldukça çeşitli. Özellikle devlet politikalarıyla çalışma şartlarının reforme edilmesi istihdamı arttıran etmenlerden. 

Kadınların İş Hayatında Karşılaştıkları Problemler Neler?

Öncelikli olarak kadın istihdamı konusunu zorlaştıran etmenleri ele almak gerekir. Ekonomik çalkantılarla beraber işverenlerin az personel çok iş yaklaşımını benimsemesiyle çalışma saatleri esnemeye başladı. Sosyal yaşam içerisinde cinsiyetine biçilen toplumsal roller ile iş yaşamını birlikte sürdürmek zorunda kalan kadınlar için çalışma saatleri ve şartları büyük bir sorun haline geldi. 



Evde ev işleri ve çocuk bakımı gibi görevleri üstlenen kadınlar uzun süren çalışma saatlerine adapte olmakta güçlük çekti. Aile ve iş baskısı da buna eklenince kadın istihdamı giderek zorlaşır hale geldi. Yine iş hayatında karşımıza çıkan kadına yönelik cinsiyetçi yaklaşımlar ve taciz olayları istihdamı engelleyen önemli unsurlardan. Uygulanan mobbing ile kadının çalışma yaşamı zorlaştırılmakta. Çalışma saatleri dolayısıyla evli kadınları istihdam etmekten kaçınan iş verenler de oldukça fazla.

Özellikle çocuk sahibi olma ihtimallerini göz önünde bulunduran işverenler yasa gereği kadına hak olarak sunulan doğum ve süt izinlerinden dolayı evli kadın istihdamı hususunda temkinli yaklaşmakta. Bu da kadının sosyal yaşamını sabote ederken çalışma alanını daraltmakta. 



Kadın İstihdamı Problemine Karşı Üretilebilecek Çözümler

Değinilen tüm sıkıntılar bizi kadın istihdamı problemlerini nasıl çözebiliriz düşüncesine sevk ediyor. Burada kadınlar olarak bize büyük görevler düşerken konunun asıl muhatabı tabi ki de yönetimde bulunan kurumlardır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nezdinde kadınların çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik atılımlar günbegün artarak devam ediyor. Öneriler arasında çalışma saatlerinin kadınlar özelinde yeniden planlanması en büyük atılımlardan biri olacaktır. 

Nüfus geneli ile çalışan kadın oranında üst sıralarda yer alan ülkeleri incelediğimiz taktirde yarı zamanlı çalışma prensibini benimsediklerini görüyoruz. Aynı şekilde çalışma ortamında sağlanacak fırsat eşitsizliklerinin giderilmesi ile de kadın istihdamı özendirilebilir. Kariyer olanaklarının kendi cinsi için de adım adım yükseldiğini gören kadınlar çalışmaya heveslenir ve çok başarılı yerlere gelebilir. 

Her iş yerinde anneler için oluşturulmuş çocuk bakım ve eğitim alanları da çocuklu kadın istihdamı önündeki engeli kaldırmış olur. Bu çocuk-anne ilişkisini sıcak tutmak için de gerekli olan bir uygulamadır. 

İş Kollarının Artışı

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte internet ve bilgisayar erişiminin olduğu her yerde rahatlıkla çalışabileceğimiz iş kolları artmıştır. Birçok iş sahasında mekan gözetmeksizin çalışma şeklinin doğması, kadın istihdamı için önemli bir rol oynamıştır. Şirketlerin de mekan ve enerji tasarrufu açısından benimsedikleri bu yöntem, kadınlara diledikleri mekanda ve zamanda çalışma kolaylığı sağlamaktadır. 

E- ticaret sitelerini yaygınlaştırılması ile kendi üretimlerini internet pazarı üzerinden alıcısı ile buluşturabilen kadınların sayısı da çoğalacaktır. En önemli husus ta şu olmalıdır ki kadınlara biçilmiş toplumsal rollerden sıyrılarak ev içerisinde eşit görev dağılımına sahip bireyler oluşturmak bizim elimizdedir. Günümüzde kadınları da çalışma sahasına iten ekonomik süreç, aile bireyleri için müşterek bir hayatın oluşturulmasını zorunlu kılmalıdır. Böyle bir toparlanma süreci içinde kuşkusuz kadın istihdamı artacak ve kadınlar her alanda çalışma fırsatını elde edeceklerdir.

Yazar: Sona Tomaç

Sıkça Sorulan Sorular

Türkiye'de kadın istihdam oranı ile Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri arasındaki farkın sebepleri nelerdir?

Eğitim Farklılıkları

Türkiye'de kadın istihdam oranının almanya ve diğer Avrupa ülkelerine göre düşük olmasının sebeplerinden biri, eğitim farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Türkiye'de kadınların okullaşma oranı, Avrupa ülkelerine göre daha düşüktür. Bu durum, kadınların iş gücüne katılımının düşük olmasını ve nitelikli iş olanaklarından yeterince faydalanamamasını etkilemektedir.

Toplumsal Normlar ve Cinsiyet Rolleri

Türkiye'de geleneksel toplumsal normlar ve cinsiyet rolleri, kadın istihdam oranı üzerinde büyük etkiye sahiptir. Türk toplumunda, kadınlara yönelik öncelikli beklenti, ev işleri ve çocuk bakımı ile ilgilidir. Bu nedenle, kadınlar çalışma hayatına isteksiz katılırlar ve aile yaşamını tercih ederler. Bu bağlamda, ve diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye'deki kadın istihdam oranı daha düşüktür.

İş Olanakları ve Kadın İstihdamı

Türkiye'de, iş olanaklarının azlığı ve iş güvencesinin eksikliği, kadın istihdam oranında önemli bir role sahiptir. ve çoğu Avrupa ülkesinde, kadınlara yönelik istihdam olanakları ve daha fazladır. Bu nedenle, Türkiye'de kadın istihdam oranı, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında düşük seviyededir.

Esnek Çalışma Koşulları

Esnek çalışma koşullarının Türkiye'de yeterince yaygın olmaması, kadın istihdam oranı ile yapılan kıyaslamalarda önemli bir faktördür. Avrupa ülkelerinde, esnek çalışma saatleri ve evden çalışma olanakları kadınların iş gücüne daha fazla katılmasına imkan tanırken, Türkiye'de bu olanakların sınırlı olması kadınların iş hayatına etkin katılımını engellemektedir.

Sonuç olarak, Türkiye'de kadın istihdam oranının Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine göre düşük olmasının sebepleri; eğitim farklılıkları, toplumsal normlar ve geleneksel cinsiyet rolleri, iş olanaklarının ve iş güvencesinin eksikliği, ve esnek çalışma koşullarının yetersizliğidir. Bu bakımdan Türkiye'nin, kadının çalışma yaşamına katılımını artıracak ve istihdam oranlarını iyileştirecek sosyal ve ekonomik politikalar benimsemesi önemlidir.

Kadınlar iş hayatında hangi problemlerle karşılaşmaktadırlar ve bu problemler nasıl azaltılabilir?

eşitsizlik ve Ayrımcılık

Kadınlar, iş hayatında karşılaştıkları en önemli problemlerden biri olarak cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığıyla mücadele etmektedirler. Bu durum, kadınların işe alım süreçlerinde, terfi ve maaş artışlarında dezavantajlı konuma düşmelerine neden olmaktadır. Eşitsizliği ve ayrımcılığı azaltmanın yollarından biri, şirketlerin cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik politikalar ve stratejiler geliştirmesi ve uygulamaya koymasıdır.

Ücret Eşitsizliği

İş hayatında kadınlarla erkekler arasında önemli bir ücret eşitsizliği bulunmaktadır. Bu durum, kadınların çalıştıkları pozisyonda ve sektörde daha düşük ücretlerle kabul edilmeleri ve ilerlemelerinin sınırlanmasıyla sonuçlanmaktadır. Ücret eşitsizliğini giderecek politikalar uygulanarak, kadınların çalıştıkları saat ve pozisyonlar göz önünde bulundurularak adil bir maaş dağılımı sağlanmalıdır.

Esnek Çalışma Modelleri

Kadınlar, iş ve özel hayatı dengeli bir şekilde sürdürebilmek için esnek çalışma modellerine ihtiyaç duymaktadırlar. Özellikle annelik ve bakım sorumlulukları nedeniyle, kadınlar tam zamanlı çalışma imkanından veya iş hayatına devam etme şansından mahrum kalabilmektedirler. Esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma ve yarı zamanlı iş imkanı gibi alternatifler, kadınların iş hayatına daha rahat uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır.

Fırsat Eşitliği

Kariyer gelişimi ve ilerlemesi konusunda, kadınlar erkek meslektaşlarından daha az fırsatlar elde etmekte ve bu durum da motivasyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Fırsat eşitliği sağlanarak, kadınların iş hayatında başarılı olmaları ve lider pozisyonlara yükselebilmeleri için eşit şartlar ve imkanlar sunulmalıdır.

Sonuç olarak, kadınlar iş hayatında cinsiyet eşitsizliği, ücret eşitsizliği, esnek çalışma modellerinin eksikliği ve fırsat eşitsizliği gibi önemli problemlerle karşılaşmakta ve bu problemler eşitlik ilkesine ve adil çalışma ortamına zarar vermektedir. Bu problemlerin azaltılması için, şirketlerin ve yöneticilerin duyarlı ve öncü bir rol üstlenmesi ve gerekli politikaların ve stratejilerin oluşturulup uygulanması gerekmektedir.

Türkiye'de kadın istihdamını artırmak için devlet politikaları ve reformlar açısından neler yapılabilir?

Mevcut Durumun Analizi:

Türkiye'de kadın istihdamının artırılması amacıyla devlet politikaları ve reformlar açısından pek çok adım atılabilir. Öncelikle mevcut durumun analiz edilmesi ve özellikle kadınların işgücüne katılımını engelleyen faktörlerin belirlenmesi önemlidir.

Esnek Çalışma Modellerinin Teşviki:

Kadın istihdamını artırmak için iş dünyasında esnek çalışma model ve uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik politikalar benimsenmelidir. Bu sayede, kadınların iş ve aile yaşamını dengede tutmalarına imkan tanınarak, işgücüne katılımları teşvik edilebilir.

Eğitim ve Beceri Geliştirme:

Kadınların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi ve beceri geliştirme imkanlarının artırılması da istihdam düzeyini olumlu yönde etkiler. yetişkin eğitimi, mesleki ve teknik eğitim programları gibi hizmetlerin genişletilmesi ve daha erişilebilir hale getirilmesi önem taşımaktadir.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bilincinin Artırılması:

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadın istihdamının artırılmasında önemli bir unsurdur. Bu bilincin yaygınlaştırılması ve özellikle eğitim sistemine entegre edilmesi, kadınların işgücü piyasasına daha adil ve eşit şartlarda katılımlarını sağlayacaktır.

Ücret Politikalarının Gözden Geçirilmesi:

Kadın ve erkek çalışanlar arasındaki ücret dengesizliklerinin giderilmesi, kadınların işgücüne katılımının önündeki engellerin kaldırılması açısından önemlidir. Bu bağlamda, ücret politikalarının gözden geçirilerek, eşit işe eşit ücret ilkesi uygulamada daha etkin hale getirilmelidir.

Çocuk Bakım Hizmetlerinin Desteklenmesi:

Kadınların işgücüne katılımını etkileyen en önemli faktörlerden biri de çocuk bakım sorumluluklarıdır. Bu nedenle, çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve kalitelerinin artırılması, kadınların çalışma yaşamında daha aktif rol alabilmelerine yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak, Türkiye'de kadın istihdamını artırmak için devlet politikaları ve reformları açısından bahsedilen bu adımların atılması ve uygulanması gerekmektedir. Bu sayede, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanarak, kadınların ekonomik olarak daha güçlü ve bağımsız bir konuma gelmesi mümkün olacaktır.

Türkiye'deki kadın istihdam oranı ile diğer ülkelerdeki kadın istihdam oranları arasındaki farkın sebepleri nelerdir?

Sosyal ve Ekonomik Faktörler

Türkiye'deki kadın istihdam oranının diğer ülkelerle karşılaştırıldığında daha düşük olmasının sebepleri arasında sosyal ve ekonomik faktörlerin etkisi büyüktür. toplumsal cinsiyet rolleri gereği kadınların ev içindeki sorumluluklarının daha fazla olması ve bu nedenle işgücüne katılımlarının sınırlı olması, Türkiye'deki kadın istihdam oranını düşüren önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Eğitim Düzeyi ve İş İmkanları

Türkiye'de kadınların eğitim düzeyinin arttığı gözlemlenmekle birlikte, bu durum istihdam oranını doğrudan etkilememektedir. Nitelikli iş imkanlarının ve meslekî eğitim programlarının yetersizliği, kadın istihdam oranını artırmada yeterli güç sağlayamamaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumu ve işsizlik sorunu dikkate alındığında, kadınların iş bulma olasılıkları da daha düşük görülmektedir.

Önyargı ve Toplumsal Normlar

Türkiye'deki toplumsal değer yargıları ve cinsiyetçi önyargılar, kadın istihdamını sınırlayan unsurlar olarak da önemli bir etkiye sahiptir. Kadınların aile hayatına ve ev işlerine daha fazla zaman ayırmaları gerektiği düşüncesi, çalışan kadınların toplum nezdinde olumsuz bir etki yaratmasına yol açabilmektedir. Bu durum, kadınların iş dünyasına girişlerini zorlaştırmakta ve istihdam oranlarında düşüşe sebep olmaktadır.

Kırsal Kesimdeki Kadın İstihdamı

Türkiye'deki kadın istihdam oranını düşüren bir diğer etken ise, kırsal kesimde yaşayan kadınların tarımsal faaliyetler dışındaki sektörlerde çalışma oranlarının düşük olmasıdır. Kırsal alanlara yönelik politikaların ve istihdam yaratıcı projelerin yetersizliği, özellikle kadın çalışanların daha fazla istihdam edilebilirliğini zayıflatmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye'deki kadın istihdam oranının diğer ülkelere göre düşük olmasının başlıca nedenleri arasında sosyal, ekonomik ve kültürel faktörler bulunmaktadır. Bu konudaki eksiklerin ve zorlukların üzerine daha fazla gidilmeli ve eşitlikçi bir yaklaşımla kadınların iş yaşamında söz sahibi olmaları sağlanmalıdır.

Kadınların iş yaşamında karşılaştıkları en yaygın sorunlar ve bu sorunların çözümü için neler yapılmalıdır?

İş Hayatındaki Cinsiyet Ayrımcılığı

Kadınların iş yaşamında karşılaştıkları en yaygın sorunlar arasında cinsiyet ayrımcılığı, ücret eşitsizliği, işe alım ve terfi süreçlerinde yaşanan haksızlıklar ve cinsel taciz bulunmaktad. Cinsiyet ayrımcılığına karşı yapılan çalışmalar, hükumetler ve kuruluşların politikası haline getirilerek etkinlikleri arttırılmalıdır.

Ücret Eşitsizliğine Yaklaşımlar

Ücret eşitsizliği, kadınların erkeklerle aynı görevde ve beceri düzeyinde olmalarına rağmen daha düşük ücret alması durumunu ifade ediyor. Bu sorunun çözümü için kadınların erkeklerle eşit işe eşit ücret alma hakkını güvence altına alacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca işçilere eksiksiz ve düzgün maaş skalası sağlamak her işverenin etik sorumluluğu olmalıdır.

İşe Alım ve Terfi Süreçlerindeki Adaletsizlikler

Kadınlar, işe alım ve terfi süreçlerinde ayrımcılığa uğradıklarını gösteren veriler mevcuttur. İş yerlerinin, hem yeni işe alımlarda hem de terfide, objektif ölçütlere dayanan, cinsiyeti göz ardı eden adil politikalar benimsemeleri ve toplumsal cinsiyet eşitliğini dikte eden şirket kültürleri geliştirmeleri önemlidir.

Cinsel Taciz ve Önlemler

Cinsel taciz, kadınların iş yaşamında ciddi bir sorun teşkil etmekte ve birçok kadının çalışma hayatını etkilemektedir. İşverenler, çalışanların bu konuda bilgilendirilmesi ve farkındalık programları düzenlemesi ile cinsel tacize karşı hassasiyet göstermeli ve kurumsal düzeyde cinsel taciz politikaları oluşturmalıdır.

Esnek Çalışma Düzeni ve Kreş İmkanları

Annelerin iş yaşamına dönmesi ve kadınların iş yaşamındaki sürekliliklerini teşvik etmek için iş yerlerinde esnek çalışma saatleri uygulanmalıdır. Kreş ve çocuk bakım imkanlarının iş yerlerinde sağlanması, kadınlar için iş yaşamını kolaylaştıracak ve kadın istihdamını artıracaktır.

Sonuç olarak, kadınların iş yaşamındaki sorunlarını çözmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak adına, devlet ve özel sektör düzeyinde gerekli düzenlemelerin yapılması ve kadınlara yönelik haksız uygulamaları sonlandırmak için etkin önlemler alınması şarttır. Bu sayede hem kadınlar hem de toplumun geneli için faydalı sonuçlara ulaşılabilecektir.

Türkiye'de kadın istihdamını arttırmak için devlet politikalarında ve çalışma şartlarında hangi reformlar gerçekleştirilmelidir?

Eğitim Politikaları ile Kadın İstihdamı Artışı

Türkiye'de kadın istihdamını arttırmak için devlet politikalarında ve çalışma şartlarında yapılabilecek reformlar, eğitim politikalarında ve işgücü piyasasındaki düzenlemelerde değişiklikler yapmayı kapsamaktadır. Öncelikle devlet, kadınların eğitim düzeyini arttırmaya yönelik politikalar benimseyerek daha fazla kadının işgücüne katılımını desteklemelidir. Mesleki eğitim ve girişimcilik kurslarıyla kadınların beceri ve yetkinliklerinin geliştirilmesi, daha fazla istihdam fırsatının önünü açacaktır.

Esnek Çalışma İmkanları ve İstihdam Teşvikleri

Ayrıca devlet, kadın istihdamını arttıracak esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılmasına odaklanmalıdır. Özellikle annelik sonrası iş hayatına geri dönüşler için esnek ve yarı zamanlı çalışma modelleri sunarak kadınların işgücü piyasası ile bağlarını koparmaması sağlanmalıdır. İşverenlere, kadın istihdamını teşvik amacıyla vergi indirimi ya da diğer maddi kaynaklar sunarak, çalışan kadın oranının arttırılması desteklenmelidir.

Çocuk ve Yaşlı Bakım İmkanlarını Geliştirme

Kadın istihdamını arttırmak için devlet politikalarında çocuk ve yaşlı bakım hizmetlerine yönelik önlemler de alınmalışır. Özellikle çalışan anneler için uygun fiyatlı ve kaliteli kreş hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve erken yaşta eğitime erişimin kolaylaştırılması, kadınların işgücüne katılımının önündeki engelleri kaldıracaktır. Yaşlı bakım hizmetlerine yönelik devlet destekli projeler ile aile içindeki bakım yükünün azaltılması da kadınların çalışma hayatına daha aktif katılımını sağlayacaktır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Farkındalık

Son olarak, devlet politikalarıyla toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratılması ve ayrımcılığa karşı önlemlerin alınması gerekmektedir. Hem kamusal hem de özel sektörde cinsiyet eşitliğinin sağlanması, eşit işe eşit ücret ilkesinin hayata geçirilmesi ve kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık uygulamalarının benimsenmesi ile Türkiye'de kadın istihdamının artışı sağlanabilir. Bu sayede hem kalkınma hedeflerine daha hızlı ulaşılacak, hem de toplumsal ve ekonomik yönden daha güçlü ve adil bir ülke yapısı oluşacaktır.