İş Arama

İşsizlik Depresyonu Nedir? Bireyi Nasıl Etkiler?

Konuk Yazar
Güncellendi:
6 dk okuma
Bir kadın silueti bir binanın pencere pervazında oturmaktadır. Kollarını kucağına dayamış ve başını hafifçe öne eğmiş. Görüntünün arka planı mavi ve yeşil ışıklardan oluşan bir bulanıklıktır ve kadının figürü pencere çerçevesine karşı hafifçe çizilmiştir. Saçları uzun ve siyahtır ve pencereden dışarı bakarak derin düşüncelere dalmış gibi görünmektedir. Atmosferde sessiz bir düşünme hali hakim, kadın figürü ise sakinlik ve huzur hissi veriyor.
İşsizlik DepresyonuBireysel EtkileriBaşa Çıkma Önerileri
İşgücü arzın talebi karşılayamamasıSosyal hayatta adapte olamamaHer yeni günün bir başlangıç olduğunu aklında tutmak
Hayatın olağan seyrini kaybetme durumuGelecek kaygısı ve özgüven eksikliğiKendine yeni yol çizme ve süreci gözden geçirme
Kendini yetersiz hissetme ve belirsiz sürece sıkışmaPsikolojik savaşlar sonucu intihara eğilimli olmaSağlığın önemini aklında tutma ve kendini koruma
Özgüven kaybı ve hayatın kontrolünün kaybolmasıMadde bağımlılığı veya suç unsuru oluşturmaKendine inanmayı sürdürme
İş görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasıHayatı mutsuz bir şekilde sürdürmeYeni yollar keşfetme ve azmederek başarıya gitme
İdealinden vazgeçme ve kimliğin kaybolmasıHayatta amaç kalmadığını düşünmeKendini psikolojik olarak güçlendirme
Tekrarlı denemelerde başarısızlıkBüyük hayal kırıklığı ve hüsranKişisel gelişime ağırlık vererek eğitim almak
Mücadeleden vazgeçip ümitsizliğe kapılmaİhtimallere karşı dirençsiz olmaAlternatifler üretebilecek kadar zeki olduğunu bilmek
İş hayatının anlamı olmamasıHayatta bir amaç kalmadığını düşünmeSağlıklı ve dayanıklı bir yaşam tarzı geliştirme
Devam eden süreçte olumsuz deneyimlerHayata dair umudu kesmeYenilgiye uğramak yerine yeni bir başlangıç yapma
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Bireylerin sosyal hayatlarında huzurlu ve mutlu bir yaşam sürdürebilmeleri için aktif çalışma hayatı içinde bulunmaları büyük önem taşır. İş sahibi olanlar için ilk akla gelen seçenek muhakkak ki maddi anlamda daha rahat olmasıdır.

Maddi kaygısı istinaden az olan veya olmayan bireyler daha mutlu ve aktif bir hayat olanaklarına sahipler. Fakat bazı sebeplerden ötürü işini kaybeden, hiç iş bulamayan veya artık iş bulma olgusundan ümidini yitirmiş işsizler için maddi anlamda imkânsızlık, akıp geçen hayata adapte olamama, özgüven eksikliği, kendini yetersiz hissetme hali vb. durumlar birbirini takip ederek kişiyi psikolojik bir çıkmaz içine sokar. Buna bağlı kişi ağır bir depresyon yaşayabilir.

İşsizlik teknik bir dille sosyal hayatta işgücü arzının talep dengesini sağlayamamasından doğar. Bu durum toplumda kabul edilen olağan duruma aykırıdır. İşsiz kalan insan toplumda normal bir şekilde hayatını devam ettirebilme yeteneğini kaybetmeye başlar. Kişinin kaybetmeye başladığı bu noktada olaylarla baş etmekte yetersiz kalması ve mücadele etme isteğini yitirip ümitsiz kalması hali işsizlik depresyonudur.



İşsizlik Depresyonu Bireyi Nasıl Etkiler?

İşsizlik depresyonu cinsiyet, sosyal çevre vb. faktörlerle beraber insanın kendisini de göz önünde bulundurarak kişiden kişiye farklılık gösterebilecek bir durumdur.

İnsan fıtratı gereği üretme eğilimindedir ve bu doğrultuda günlük yaşantısını düzenler, programlar, kendine amaçlar edinir. Oluşturulan sistem içerisinde çalışır, eğlenir, üzülür belki mutlu olur veya olmaz fakat sonunda yaşadığı hayatın olağan seyrini kendi kontrol altında tutar.

Birey işsiz kaldığı noktada iplerin yavaş yavaş elinden kaybolduğunu düşünüp hayatının kontrolünü kaybetmeye başlar. Bu genellikle büyük bir panik duygusu oluşturur. Kişi hayal kuramamaya, geleceğine dair öngörüde bulunamamaya başlar. Gelecek kaygısı ve özgüven eksikliği oluşur. Süreç içerisinde olumsuz birkaç görüşmesi de yapılmış ise bu olumsuz tablo daha da pekişir. Beraberinde kendini yetersiz hissetme ve belirsiz bir sürecin içerisinde sıkışıp kalma hali baş gösterir.

Kişiden kişiye farklılıkların gözlenebileceği en önemli süreç bu noktadan sonra başlar. Çünkü her birey bu ruhsal devinimlere karşı farklı tepkiler gösterir. Kimi tekrar tekrar başa sarar ve yeniden dener. Nitekim bunu başarıncaya kadar sürdürür. Başaramayanları ise daha büyük bir ümitsizliğin içerisine sürüklenir.



Kimi ideallerinde diretir kişisel gelişime ağırlık vererek eğitimler alıp sürece dâhil olmaya çalışır. Başarıncaya kadar azmeder. Ve yine başaramayan için sonuç daha büyük bir hüsran olur. Kimi kendine belirlediği ideallerinden vazgeçer ve hayat meşgalesi içerinde hiçbir şeye aidiyet oluşturmadan mutsuz bir hayata tabii olur. Kimi ise mücadeleden vazgeçip ümitsizliğe kapılan kesimdir. Bu kesim tehlike arz eder. Bunun sebebi kişilerin kendileriyle olan psikolojik savaşlarından mağlup ayrılıp intihara eğilimli olmalarıdır.

Bu bireyler artık kendilerini işe yaramaz ve gereksiz hissederler. Hayatlarında amaçları kalmadığını düşünür, gelecekten ümidini keserler. Madde bağımlı olabilir, toplumda suç unsuru oluşturacak eylem ve davranışlarda bulunabilirler. Bu durumun kesinlikle hafife alınmaması gerekir. Gerek devlet otoritesi gerek özel teşebbüsler tarafından ivedilikle ele alınması gerekir.

Kişi Kendini İşsizlik Depresyonundan Koruyabilir Mi?

Depresyon önce zihinde daha sonra beraberinde birçok fiziksel rahatsızlığa sebebiyet verir. “Hayat devam ediyor” olgusuna zorlu süreçlerle başa çıkabilmek için sıkı sıkıya tutunmak gerekiyor. Olması zor gelebilir. Yenik düşmeye eğilimli ruh hali “Hayat devam ediyor” a “ama nasıl devam ediyor diye düşünüyor musun?” sorusunu çokça da sorar.

İnsan sürekli her yeni günün yeni bir başlangıca gebe olduğunu, bulduğumuzun belki de umduğumuzdan daha güzel sonuçlar verebileceğini düşünmeli. Her şeyden önemlisi sağlık. Sağlık olmazsa işin varlığı bir anlam ifade etmez.

En çok fiziksel ve mental sağlığımızı korumamız gerektiğini bilmeliyiz. Daha sonra sürecimizi gözden geçirmeli kendimize doğrular ve yanlışlar ışığında yeni bir yol çizmeliyiz. Zorluklar insanlar için var ve hepimiz de bunlarla başa çıkabilecek kadar yetenekli alternatifler üretebilecek kadar zekiyiz.

Kendimize inancımızı asla ama asla hiçbir koşulda yitirmemeliyiz. Bildiğimiz yoldan olmuyorsa yeni yollar keşfederiz. Bu inanç kişinin özünde sarsılmadan kendini koruyabilirse ayakları yere sağlam basan psikolojisi daha dayanıklı ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmiş olur. Böylece depresyonla mücadelede daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

İşsizlik Depresyonu Nedir?

İşsiz kalan insan toplumda normal bir şekilde hayatını devam ettirebilme yeteneğini kaybetmeye başlar. Kişinin kaybetmeye başladığı bu noktada olaylarla baş etmekte yetersiz kalması ve mücadele etme isteğini yitirip ümitsiz kalması hali işsizlik depresyonudur.

İşsizlik Depresyonu Bireyi Nasıl Etkiler?

İşsizlik depresyonu cinsiyet, sosyal çevre vb. faktörlerle beraber insanın kendisini de göz önünde bulundurarak kişiden kişiye farklılık gösterebilecek bir durumdur. Birey işsiz kaldığı noktada iplerin yavaş yavaş elinden kaybolduğunu düşünüp hayatının kontrolünü kaybetmeye başlar. Bu genellikle büyük bir panik duygusu oluşturur.

Kişi Kendini İşsizlik Depresyonundan Koruyabilir mi?

Kendimize inancımızı asla ama asla hiçbir koşulda yitirmemeliyiz. Bildiğimiz yoldan olmuyorsa yeni yollar keşfederiz. Bu inanç kişinin özünde sarsılmadan kendini koruyabilirse ayakları yere sağlam basan psikolojisi daha dayanıklı ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmiş olur. Böylece depresyonla mücadelede daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.

İşsizlik sürecinde bireylerin yaşadığı psikolojik çıkmazlar nelerdir?

**İşsizlik Sürecinde Bireylerin Yaşadığı Psikolojik Çıkmazlar**

Aktif çalışma hayatı, bireylerin sosyal hayatlarında huzurlu ve mutlu bir yaşam sürdürebilmeleri için büyük önem taşır. Ancak işsizlik durumu, bireylerde maddi anlamda imkânsızlık, özgüven eksikliği, kendini yetersiz hissetme gibi durumlarla birlikte psikolojik bir çıkmaza yol açar. Aşağıda, işsizlik sürecinde bireylerin yaşadığı psikolojik çıkmazlardan bazıları ele alınmıştır.

**İşsizlik Depresyonu**

İşsizlik durumu, sosyal hayatta işgücü arzının talep dengesini sağlayamamasından doğar ve kabul edilen olağan duruma aykırıdır. İşsiz kalan insanlar hayatını devam ettirme kabiliyetini yitirir ve işsizlik depresyonu adı verilen bir durumla karşılaşırlar. Bu durum, cinsiyet ve sosyal çevre gibi faktörlerle beraber kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

** ve Gelecek Kaygısı**

İşsizlik süreci, bireylerde ve gelecek kaygısı gibi sorunlara yol açar. Elde edilen başarısız iş görüşmeleri ve başarılı bir gelecek öngörüsünde bulunamamak, bireylerin kendilerini yetersiz hissetmelerine ve belirsizliğe sıkışmalarına neden olur. Bu durum, kişiden kişiye farklılıklar gösteren karmaşık süreçleri başlatır.

**Farklı Tepkiler ve Süreçler**

İşsizlik sürecinde bireyler, ruhsal devinimlere karşı farklı tepkiler gösterirler. Bazıları tekrar tekrar başa sarıp, yeniden dener ve başarılı oluncaya kadar süreci sürdürürken, başaramayanlar daha büyük bir ümitsizliğe sürüklenirler. Kimi bireyler ise ideallerinde diretir, kişisel gelişime odaklanır ve sürece dâhil olmaya çalışırken, başaramayanlar için sonuç daha büyük bir hüsran olur.

**Ümitsizlik ve İntihar Eğilimi**

İşsizlik sürecinde mücadeleden vazgeçip ümitsizliğe kapılan kesim, ciddi bir tehlike arz eder. Bu bireyler kendilerini işe yaramaz ve gereksiz hissederler, hayatlarında bir amaçları kalmadığından, intihara eğilimli olabilirler.

Sonuç olarak, işsizlik sürecinde bireylerin yaşadığı psikolojik çıkmazlar, özellikle işsizlik depresyonu, özgüven eksikliği ve gelecek kaygısı gibi sorunlarla kendini gösterir. Bu durum, farklı süreçler ve tepkilerle karşılaşılabilen karmaşık bir yapıya sahiptir ve bazı durumlarda, intihar eğilimi gibi tehlikeli sonuçlara yol açabilir.

İşsizliğin neden olduğu sosyal uyumsuzluk ve özgüven eksikliği problemleri nasıl ele alınmalıdır?

İşsizlik sebebiyle oluşan sosyal uyumsuzluk ve özgüven eksikliği problemleri, toplumdaki bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir. Bireyler, aktif çalışma hayatı içerisinde olmadıklarında sosyal yaşamlarında huzursuzluk ve mutsuzluğa sürüklenirler. İşsizlik ile ortaya çıkan bu durum, birçok bireyin maddi kaygıları ve sosyal uyumsuzlukları sebebiyle psikolojik zorluklar yaşamasına ve özgüven eksikliği hissetmesine yol açmaktadır.

Bu problemi çözümlendirebilmek için işsiz bireylerin sosyal çevrelerinden ve yaşadıkları toplumdan kopmalarını önlemeye yönelik destekler sağlanmalıdır. Bireylerin kaybettikleri işlerinin yerine yenilerini bulma umutlarının canlı tutulması ve iş bulma olanağının artırılması adına önemli adımlar atılmalıdır. Bireylerin iş bulma süreçlerinde yaşadıkları psikolojik zorlukları hafifletecek psikolojik destek hizmetleri de sağlanmalıdır.

Ayrıca, toplumdaki bireylerin işgücü arzının talep dengesini sağlamaktan sorumlu olan iş piyasasının daha dinamik ve esnek hale getirilmesi, işsizliğin neden olduğu sosyal uyumsuzluk ve özgüven eksikliği problemlerini ele almak için etkili bir strateji olacaktır. Bu süreçte, işsiz kalan bireylerin sosyal hayatta yeterli vatandaşlık hissini kazanabilmeleri ve güvenlerini tekrar kazanabilmeleri için gerekli olan sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir.

İşsiz bireylerin özgüvenlerini tekrar kazanmaları, iş bulma süreçlerinde kendilerini yetecek seviyede hissetmeleri ve topluma tekrar entegre olabilmeleri için gerekli olan kişisel gelişim eğitimlerine erişimlerinin de kolaylaştırılması önemlidir. Bu tür eğitimler, bireylerin kendilerine koydukları hedefleri gerçekleştirebilmeleri ve yaşamlarına olumlu yönde anlam katmaları için kritik bir araçtır.

Sonuç olarak, işsizliğin neden olduğu sosyal uyumsuzluk ve özgüven eksikliği problemlerini ele alabilmek için bireylere hem maddi hem de manevi anlamda destek sağlanmalı, iş piyasasının daha esnek hale getirilmesi adına gerekli düzenlemeler yapılmalı ve kişisel gelişim eğitimlerine erişimin artırılması sağlanmalıdır.

İşsizliğe bağlı olarak yaşanan depresyon ve olumsuz düşüncelerle baş etme yöntemleri nelerdir?

İşsizliğe bağlı depresyon, pek çok bireyi etkileyen yaygın bir durumdur. Buna karşı mücadele ederken, bir dizi strateji ve teknik kullanılabilir. Kimi bireyler tekrar tekrar başlamayı seçer; hayal kırıklığı yaşamış olsalar bile yeniden deneyerek, hedeflerine ulaşmayı hedeflerler. Başarısız oldukları durumlarda bile, bu kişiler genellikle mücadeleye devam etme kararlılığını gösterirler.

Bir diğer yaklaşım, kişisel gelişimi odak noktası yapmaktır. Bireyler eğitim ve öğrenme yoluyla kendi yeteneklerini ve kapasitelerini genişletmeye çalışırlar, ayrıca yeni beceriler edinip kendilerini geliştirme yoluna giderler. Bazıları belirlediği ideallerinden vazgeçer, kendilerini hayatın stresinden uzak tutar ve hiçbir amaç olmamasına rağmen var olmaya devam eder.

Öte yandan, işsizlik depresyonunun en tehlikeli boyutu, kişinin umutsuzluğa kapılması ve mücadeleyi bırakma eğiliminde olmasıdır. Bu durumda bireyler, başarısızlık hissinin ağırlığına dayanamayıp kendilerini gereksiz ve işe yaramaz hissetmeye başlarlar. Bu durum, genellikle oldukça ağır psikolojik sorunlara yol açar ve hatta bazı durumlarda intihara eğilimli olmalarını tetikleyebilir.

Bu durumları önlemek için genelde destek aranmalıdır. Psikolojik ve mesleki danışmanlık hizmetleri, işsizlik döneminin psikolojik etkilerini yönetmeye yardımcı olabilirken, iş arama ve beceri geliştirme kursları bu süreçte gerekli pratik desteği sağlayabilir. Sonuç olarak, işsizliğe bağlı depresyon ve olumsuz düşüncelerle baş etme yöntemleri kişiden kişiye farklılık gösterir; ancak bu durumu yönetmeye yardımcı olabilecek çeşitli yaklaşımlar ve stratejiler vardır.

İşsizlik Depresyonu Nedir? Bireyi Nasıl Etkiler? | IIENSTITU