İş dünyası gelişmeye devam ettikçe, İK profesyonellerinin rolü de değişmelidir. Son yıllarda, işyerinde teknoloji kullanımında dramatik bir artış oldu. Bu durum, artık çeşitli araç ve platformları kullanmakta usta olması gereken İK profesyonelleri için yeni zorluklara yol açtı. Aynı zamanda, çalışanların sürekli değişen ihtiyaçlarına da ayak uydurmaları gerekiyor.
Kendilerinden öncekilere kıyasla teknik açıdan daha bilgili olan yeni nesillerin talepleri de zorlayıcı olabiliyor. Bu zorluklara rağmen, İK profesyonelleri işletmelerin başarısı için hayati önem taşımaya devam etmektedir.
Çalışanların uygun şekilde eğitilmelerini ve yönlendirilmelerini ve işlerini etkili bir şekilde yerine getirmek için gerekli beceri ve bilgiye sahip olmalarını sağlamada önemli bir rol oynarlar. Doğru destekle, İK uzmanları günümüzün sürekli değişen ortamında gelişmeye devam edebilirler.
Şimdi gelin birlikte İK uzmanlarının mesleki zorluklarına göz atalım.
İK Uzmanlarının En Zor İşleri
İşe alma ve işten çıkarma, İK profesyonelleri için en zor işlerden ikisidir. Bir ekibe kimi alacağınıza karar vermek ve ardından birini işten çıkarmak zorunda kalmak çok zor olabilir. İşe almak zordur çünkü iş için en iyi adayı aldığınızdan emin olmak istersiniz, ancak aynı zamanda uygun olmayan insanlarla görüşerek zaman kaybetmek istemezsiniz. İşten çıkarmak zordur çünkü kararlı olmanız ve şirket politikasını korumanız gerekir, ancak aynı zamanda birinin ruhunu ezmek de istemezsiniz. Bu iki görevi de zarafet ve nezaketle yerine getirebilmek önemlidir.
1 - İşe alım
İşsizlik oranları her zamankinden yüksek. Hatta her zaman bir sonrakinden de yüksek. Yani sürekli olarak işsizlik rakamları yükseliyor. Fakat nitelikli personel bulmak halen İK uzmanları için oldukça zor. Özellikle ara eleman ihtiyacı çok fazla ve bu yetkinlikte yetişmiş personel bulmak gitgide zorlaşıyor.
Dünyanın en büyük ik şirketlerinden biri olan Half International şirketi bir anket hazırlamış ve bu anketin sonucunda beceri eksikliğinin işe alımda sorunlara neden olduğunu ortaya koyuyor. Yetişmiş ara eleman bulmak zor ve İK uzmanları bu konuda strese giriyor.
2- Yetenek yönetimi
Günümüzde çok hareketli bir iş hayatı var. Kariyer hedefleri ve kariyer beklentileri had safhada. Herkes yönetici olmak istiyor. Kimse sıfırdan başlamak istemiyor. Bu da İK uzmanlarının personeli elde tutma gibi sorunlarla başa çıkması için bir zorluk olarak karşılarına çıkıyor. Yetenek yönetim stratejisi oluşturmak zorlaşıyor. Çalışanlarının motivasyonunu arttırmak için birçok çalışma yapılıyor ancak genelde bu çalışmalar yetersiz kalıyor.
Yine biraz önce söylediğim İK şirketinin yapmış olduğu araştırmaya göre çalışanların yaklaşık %70’i, %10 daha fazla maaş almak için işini değiştirebileceğini söylüyor. Bu ilginç değil mi? Daha da ilginç olanı bunu yapanlar sadece %5’i. Yani sadece %5i işini değiştiriyor. Bu şekilde iş değiştirmenin çalışanlara da aslında pek bir faydası yok. Çünkü maaşlar bir ekosistem içerisinde uzun vadede artmayacak. Çünkü bu tür kariyer değişiklikeri şirketlerin tamamına büyük maliyetlere sebep oluyor.
3 - Eğitim
Günümüzde iş hayatında olan herkes kesinlikle çok iyi eğitimli ve çalışacakları şirketlerden eğitim beklentileri var. Yani şirketinin onu eğitmesini istiyor. Çalışanların %51’i şirketinin onu eğitmesi gerektiğine inanıyor. Herkes üniversite mezunu ama kimse üniversitede aldığı eğitimi yeterli görmüyor. Üniversite eğitiminin yetersiz olduğunu düşünüyor.
Personele eğitim vermek bir sınıf açmak ve bir eğitmen bulmak gibi kolay bir iş değil. Bunun maliyeti var ve bunun insan kaynakları departmanı tarafından yönetilmesi gerekiyor. Eğer personeller farklı lokasyonlarda çalışıyorsa işte o zaman vay halinize. Ya personeli lokasyonlar arasında gezdireceksin ya da eğitmeni farklı lokasyonlarda aynı eğitimi tekrarlattıracaksın. İkisi de ciddi maliyetlere sebep olur.
4 - Çalışan bağlılığı
Yapılan ankete göre işe yeni başlayan personellerin %23’ü mevcut konumunda kalmak istiyor. Ancak daha iyi bir iş aramaya devam ediyor. %15’i o şirketten hemen ayrılmak istiyor.
Bu tam anlamıyla bir bağlılık sorunu. Bunu çözmek ise İK uzmanının görevi. Bazı şirketle bu sorunla başa çıkmak için “çalışan değer önerisi” adında süreç yürütüyor. Daha heyecanlı ve daha aktif olmaları için neler yapabileceklerini tartışıyorlar.
İşte bu 4 madde artık İK uzmanlarının kabusu haline gelmiş durumda. Personelin sorunları çözmek, onları dinlemek ve daha iyi bir insan kaynakları süreci oluşturmak yine İK uzmanının görevi. Personel ve üst yönetim arasında bir köprü görevi gördüğünden sürekli olarak personel şikayetlerini de çözüme kavuşturmakla uğraşıyor.
Tüm bu zorlu görevlerinin yanında üst yönetimin baskılarını da hafifletmek gibi görevleri de var :) Şaka yoluyla bunu da söylemiş olalım ama bunun doğru olduğunu aktif olarak İK uzmanı olarak görev alan herkes anlamıştır. Eğer İK uzmanı olmak istiyorsanız bu zorluklarla başa çıkmanız gerektiğini bilmelisiniz. Bunun birlikte Enstitüde İK Yönetimi ve Stratejik İK Yönetimi gibi eğitimlere de göz atmanızı öneririm. İK alanında çalışmak isteyenler için harika bir tercih olacaktır.
