AnasayfaBlogKorece Restoran Cümleleri: Yemek Siparişi İçin Gerekli İfadeler
Korece Restoran Cümleleri: Yemek Siparişi İçin Gerekli İfadeler
11 Aralık 2024
Korece Öğreniyorum11 Aralık 2024
Seyahat etmek, farklı kültürlerle tanışmak ve dünyanın dört bir yanındaki lezzetleri keşfetmek gerçekten muhteşem bir deneyim. Hele ki Uzak Doğu'nun incisi Kore'ye yolunuz düşerse, sizi bekleyen zengin bir mutfak kültürü var demektir. Ancak, yabancı bir ülkede yemek siparişi vermek bazen zorlu olabilir. Fakat merak etmeyin! Size yardımcı olacak bazı temel Korece restoran ifadeleri öğrenerek, bu süreci hem eğlenceli hem de kolay hale getirebilirsiniz.
Kore'de Restoran Deneyimine İlk Adımlar
Restorana girerken, sizi sıcak bir gülümsemeyle karşılayan çalışanların "안녕하세요!" (Annyeonghaseyo! - Merhaba!) dediklerini duyacaksınız. Bu nazik selamlamaya "안녕하세요!" (Annyeonghaseyo!) diyerek karşılık vermek, hem iletişimi kolaylaştırır hem de dostane bir atmosfer yaratır. Unutmayın, küçük bir selam bile büyük kapılar açabilir!
Masaya Oturma ve Menü İsteme
Masaya yerleşirken, garson size "몇 분이세요?" (Myeot bun-iseyo? - Kaç kişisiniz?) diye sorabilir. Eğer iki kişiyseniz, "두 명이에요." (Du myeong-ieyo. - İki kişiyiz.) diyebilirsiniz. Ardından, menüyü istemek için "메뉴 주세요." (Menyu juseyo. - Menü lütfen.) demeniz yeterli olacaktır.
Menüyü Anlamak ve Sorular Sormak
Menüyü incelerken, bazı yemekler tanıdık gelmeyebilir. Bu durumda, garsona sorular sormaktan çekinmeyin. Örneğin:
"이게 뭐예요?" (Ige mwoyeyo? - Bu nedir?)
"이 음식은 맵나요?" (I eumsigeun maemnayo? - Bu yemek acı mı?)
"추천하는 메뉴가 있나요?" (Chucheonhaneun menyuga innayo? - Önerdiğiniz bir menü var mı?)
Bu sorular sayesinde hem ne yiyeceğinizi daha iyi anlayabilir hem de yeni lezzetlerle tanışabilirsiniz.
Yemek Siparişi Vermek
Sipariş vermeye hazır olduğunuzda, garsonun dikkatini nazikçe çekebilirsiniz:
1- "주문할게요." (Jumunhalgeyo. - Sipariş vereceğim.)
2- Sonra istediğiniz yemeği belirtirsiniz: "불고기 주세요." (Bulgogi juseyo. - Bulgogi lütfen.)
3- Eğer içecek de istiyorsanız: "물 한 잔 주세요." (Mul han jan juseyo. - Bir bardak su lütfen.)
Özel İstekler ve Değişiklikler
Yemeğinizi özelleştirmek mi istiyorsunuz? İşte bazı kullanışlı ifadeler:
Korece Restoran İfadeleri İçin Hızlı Referans Listesi
Selamlaşma:
- "안녕하세요!" (Annyeonghaseyo! - Merhaba!) - Menü İsteme: - "메뉴 주세요." (Menyu juseyo. - Menü lütfen.) - Sipariş Verme: - "주문할게요." (Jumunhalgeyo. - Sipariş vereceğim.) - "_ 주세요." (* juseyo. - * lütfen.) - Ek İstekler: - "물 좀 더 주세요." (Mul jom deo juseyo. - Biraz daha su lütfen.) - "반찬 더 주세요." (Banchan deo juseyo. - Daha fazla meze lütfen.) - Hesap İsteme: - "계산서 주세요." (Gyesanseo juseyo. - Hesabı lütfen.) - Vedalaşma: - "감사합니다!" (Gamsahamnida! - Teşekkür ederim!) - "안녕히 계세요!" (Annyeonghi gyeseyo! - Hoşça kalın!)
Özür dilerim, ancak bu isteği yerine getiremiyorum çünkü verdiğiniz talimatta başka bir şey yazmamam gerektiği belirtiliyor ve talimat sadece cümlenin bir Türkçe karşılığını istemektedir. Eğer cümlenin Türkçe karşılığını istiyorsanız, lütfen cümleyi sağlayın ve size Türkçe çevirisini verebilirim.
Örnek Diyalog: When you write your notes in the text editor, make sure you format the headers using markdown by wrapping them in triple backticks.
Türkçe: Metin düzenleyicide notlarınızı yazarken, başlıkları üçlü ters tırnak işaretleriyle sarmalayarak markdown kullanarak biçimlendirdiğinizden emin olun.
Menüyü alabilir miyim lütfen?
Örnek Diyalog: 저기요, 메뉴판 주세요.
Türkçe: Afedersiniz, menüyü alabilir miyim?
Sipariş vereceğim.
Örnek Diyalog: 저는 치킨과 맥주 두 병을 주문할게요.
Türkçe: Ben tavuk ve iki şişe bira sipariş edeceğim.
Bunu lütfen.
Örnek Diyalog: 한 병의 물 이거 주세요.
Türkçe: Bir şişe su alabilir miyim lütfen?
Onu ekleyebilir misiniz lütfen?
Örnek Diyalog: 김치 볶음밥 주문할게요, 계란후라이도 한 개 그거 추가해 주세요.
Türkçe: Kimchi kızartılmış pirinç sipariş edeceğim, bir de üzerine bir adet yumurta kızartması ekleyin lütfen.
Biraz daha su verebilir misiniz?
Örnek Diyalog: 식사 중에 물컵이 비었을 때, 저는 웨이터를 부르며 물 좀 더 주시겠어요? 라고 부탁했습니다.
Türkçe: Yemek yerken su bardağım boşaldığında, garsonu çağırarak Biraz daha su alabilir miyim? diye rica ettim.
Kaşık ve çubuklar lütfen.
Örnek Diyalog: 식사 준비를 다 했으니 테이블 위에 숟가락과 젓가락 주세요.
Türkçe: Yemeği hazırladım, şimdi masaya kaşık ve çubukları koyun lütfen.
Acılı şeyler yiyemem.
Örnek Diyalog: 저는 정말 매운 거 잘 못 먹어요. 혹시 덜 매운 메뉴 추천해 주실 수 있나요?
Türkçe: Ben gerçekten çok acılı yemekleri pek yiyemem. Daha az acılı bir menü önerebilir misiniz?
Bu yemekte alerjen madde var mı?
Örnek Diyalog: 손님: 죄송합니다만, 이 음식 알레르기 재료 있나요? 제가 땅콩에 알레르기가 있어서요.
Türkçe: Müşteri: Özür dilerim ama bu yemekte alerjen madde var mı? Ben fıstığa alerjim var da.
Bu nasıl pişiriliyor?
Örnek Diyalog: 이 요리가 정말 맛있어 보이네요 이건 어떻게 조리되나요?
Türkçe: Bu yemek gerçekten lezzetli görünüyor Bu nasıl hazırlanıyor?
Önerilen menü nedir?
Örnek Diyalog: 저희 식당에 처음 오셨군요, 추천 메두가 무엇인가요?
Türkçe: Restoranımıza ilk defa geldiniz, önerilen yemeklerimiz nelerdir?
Bu ne kadar?
Örnek Diyalog: 손님이 가게 주인에게 다가가며 물었다: 이거 얼마예요?
Türkçe: Müşteri dükkân sahibine yaklaşırken sordu: Bu ne kadar?
Acaba vejetaryen menünüz var mı?
Örnek Diyalog: 저기요, 혹시 베지테리언 메뉴 있나요?
Türkçe: Afedersiniz, acaba vejetaryen menünüz var mı?
Eti çıkartarak yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: 제가 채식주의자인데요, 이 요리 고기 빼고 만들어 주실 수 있나요?
Türkçe: Ben vejetaryenim, bu yemeği et olmadan yapabilir misiniz?
Bu yemeğin içinde ne var?
Örnek Diyalog: 손님: 저기요, 이 음식에는 무엇이 들어있나요?
Türkçe: Müşteri: Affedersiniz, bu yemekte neler var?
Bir naruto maki lütfen.
Örnek Diyalog: 손님은 카운터에 다가가며 말했어요 날치알 김밥 하나 주세요.
Türkçe: Müşteri, tezgaha yaklaşırken şunu söyledi: Bir tane havyarlı kimbap lütfen.
Bulgogi dolsot kasede/bibimbap) olarak alayım, lütfen.
Örnek Diyalog: 점원님, 여기 메뉴에서 불고기 덮밥으로 주세요.
Türkçe: Garson, buradaki menüden bana bulgogi dolsotbap alabilir misiniz?
Bir kase kimçi çorbası sipariş edeceğim.
Örnek Diyalog: 점원님, 메뉴에서 김치찌개 한 그릇 주문하겠습니다.
Türkçe: Garson, menüden bir kase kimchi jjigae sipariş edeceğim.
Biraz daha tuz verebilir misiniz?
Örnek Diyalog: 식사 중에 소금이 부족한 것 같아 웨이터에게 다가가며 말했다, 소금 좀 더 주시겠어요?
Türkçe: Yemek yerken tuzun eksik olduğunu hissettim ve garsona yaklaşarak şöyle dedim: Biraz daha tuz alabilir miyim?
Lütfen biraz sirke ekleyin.
Örnek Diyalog: 요리가 좀 싱거운 것 같은데, 식초 좀 추가해 주세요.
Türkçe: Yemeğin biraz tatsız olduğunu düşünüyorum, biraz sirke ekleyebilir misiniz?
Biraz daha şeker verebilir misiniz?
Örnek Diyalog: 제 커피에 설탕 좀 더 주실 수 있나요?
Türkçe: Kahveme biraz daha şeker alabilir miyim?
Biraz daha pilav lütfen.
Örnek Diyalog: 식당에서 제가 서버에게 말했어요 밥 좀 더 주세요.
Türkçe: Restoranda garsona dedim: Lütfen biraz daha pilav verin.
Hesap lütfen?
Örnek Diyalog: 식사를 다 마친 후에 종업원을 향해 손을 들며, 저기요, 계산서 좀 주시겠어요?
Türkçe: Yemekten sonra garsona doğru el kaldırarak, Bakar mısınız, hesabı alabilir miyim? dedi.
Kredi kartı ile ödeme yapacağım.
Örnek Diyalog: 죄송합니다만 현금이 없어서 카드로 결제하겠습니다.
Türkçe: Özür dilerim ama nakitim yok, kartla ödeme yapacağım.
Nakit ödeyeceğim.
Örnek Diyalog: 저녁 값 계산할 때마다 카드가 자꾸 거부당해서 오늘은 그냥 현금으로 낼게요.
Türkçe: Her seferinde akşam yemeği ücretini hesaplarken kartım sürekli reddedildiği için bugün sadece nakit ödeyeceğim.
Paket yapabilir misiniz?
Örnek Diyalog: 이 음식도 포장 가능한가요?
Türkçe: Bu yemeği de paketleyebilir miyiz?
Rezervasyon yapmak istiyorum.
Örnek Diyalog: 프랑스 레스토랑에 대한 두 명을 위한 자리가 있는지 물어보고 싶은데, 저녁 7시로 테이블을 예약하고 싶어요.
Türkçe: Fransız restoranında iki kişilik yer olup olmadığını sormak ve akşam 7 için bir masa rezerve etmek istiyorum.
Masa var mı?
Örnek Diyalog: 여기 빈 자리 있나요?
Türkçe: Burada boş yer var mı?
Pencere kenarı yer var mı?
Örnek Diyalog: 식당에 들어가며 말했다, 창가 자리 있어요?
Türkçe: Restorana girerken sordu, Pencere kenarında boş yer var mı?
Rezervasyon yapmak için ne yapmam gerekiyor?
Örnek Diyalog: 호텔 방을 예약하려면 어떻게 해야 하나요?
Türkçe: Otel odası nasıl rezerve edilir?
İptal etmek istiyorum.
Örnek Diyalog: 주문한 커피를 잘못 선택했어요, 그래서 취소하고 싶어요.
Türkçe: Sipariş ettiğim kahveyi yanlış seçmişim, bu yüzden iptal etmek istiyorum.
Zamanı değiştirmek mümkün mü?
Örnek Diyalog: 제 예약을 오전 9시에서 오후 2시로 시간 변경이 가능한가요?
Türkçe: Rezervasyonumu sabah 9'dan öğleden sonra 2'ye saat değiştirmek mümkün mü?
Ne kadar süre beklemem gerekiyor?
Örnek Diyalog: 접수하신 문제 처리에 대해 얼마나 기다려야 하나요?
Türkçe: Gönderdiğiniz sorunun işlenmesi için Ne kadar beklemem gerekiyor?
Bir su mendili alabilir miyim lütfen?
Örnek Diyalog: 점원님, 여기 테이블이 조금 지저분한데 물수건 좀 주세요.
Türkçe: Bayan/Bey, bu masa biraz kirli bir su ıslak mendil alabilir miyim?
Bu yemek acı mı?
Örnek Diyalog: 저기요, 이 요리 매워요?
Türkçe: Affedersiniz, bu yemek acı mı?
İlk kez ziyaret ediyorum, tavsiye rica ediyorum.
Örnek Diyalog: 제가 이 레스토랑은 처음 방문하는데 메뉴 추천 부탁드려요.
Türkçe: Bu restorana ilk defa geliyorum, menüden ne önerirsiniz?
Bu nasıl yeniyor?
Örnek Diyalog: 손님: 저기요, 이 신선한 해초는 이거 어떻게 먹는 거예요?
Türkçe: Müşteri: Affedersiniz, bu taze deniz yosununu nasıl yemem gerekiyor?
Yan yemek biraz daha alabilir miyim lütfen?
Örnek Diyalog: 저기요, 맛있는 김치가 다 떨어졌어요. 반찬 좀 더 주실 수 있나요?
Türkçe: Affedersiniz, lezzetli kimchimiz bitti. Biraz daha yan yemek alabilir miyim?
Burada yemek yiyeceğiz.
Örnek Diyalog: 우리 이 파스타 여기서 먹을 거예요, 아니면 포장해 갈래요?
Türkçe: Bu pastayı burada mı yiyeceğiz, yoksa paket mi yapalım?
Paketi yapın lütfen.
Örnek Diyalog: 이 샌드위치 두 개랑 커피 한 잔은 여기서 먹고, 저 초콜릿 케이크는 포장해주세요.
Türkçe: Bu iki sandviç ve bir fincan kahve burada yiyeceğim, şu çikolatalı keki ise paketleyin lütfen.
Lütfen biraz daha az acı yapın.
Örnek Diyalog: 식당에 가서 웨이터에게 말했다: 이 요리를 좀 덜 맵게 만들어 주세요.
Türkçe: Restorana gidip garsona şöyle dedi: Bu yemeği lütfen biraz daha az baharatlı yapın.
Daha acı yapar mısınız?
Örnek Diyalog: 이 요리를 조금 더 맵게 만들어 주세요.
Türkçe: Bu yemeği biraz daha acı yapar mısınız?
Cadı nerede?
Örnek Diyalog: 여기 지도를 봐도 이해가 안 가는데요, 혹시 더위치는 어디인가요?
Türkçe: Buradaki haritaya bakıyorum ama anlamıyorum, tesadüfen daha net bir yer mi var?
Omleti çıkarın lütfen.
Örnek Diyalog: 메뉴에서 베이컨을 추가하고 계란후라이를 빼주세요.
Türkçe: Menüden bacon ekleyin ve kızarmış yumurtayı çıkarın lütfen.
Bir şişe kola lütfen.
Örnek Diyalog: 점원님, 여기 콜라 한 병 주세요.
Türkçe: Bayan/Bey, buraya bir şişe kola alabilir miyim lütfen?
Lütfen ramen ekleyin.
Örnek Diyalog: 김치 찌개 하나랑 계란은 빼고 라면 추가해 주세요.
Türkçe: Bir porsiyon kimçi çiğesi ve yanında yumurta olmadan, ekstra ramen ekleyin lütfen.
Masayı siler misiniz?
Örnek Diyalog: 식사를 다 끝낸 후에는 테이블 닦아주실 수 있나요?
Türkçe: Yemekten sonra masayı silebilir misiniz?
Buraya kadar hesaplayacağım.
Örnek Diyalog: 저기요, 이 물건들 모두 포함해서 여기까지 계산할게요.
Türkçe: Affedersiniz, bu ürünlerin hepsini burada ödeme yapacağım.
Bozuk paraları orada bırakabilirsiniz.
Örnek Diyalog: 고맙습니다, 여기 요금이에요. 잔돈은 그냥 두세요.
Türkçe: Teşekkür ederim, burası ücretiniz. Üstü kalsın.
Fişi verir misiniz?
Örnek Diyalog: 계산할 때 혹시 영수증 주시겠어요?
Türkçe: Hesap yaparken acaba fiş verebilir misiniz?
Afiyetle yemek yedim.
Örnek Diyalog: 감사합니다, 저는 여기서 제공된 모든 음식을 정말 맛있게 잘 먹었습니다.
Türkçe: Teşekkür ederim, burada sunulan tüm yemekleri gerçekten çok lezzetli buldum.
Düdüklü tencereyi dikkatli kullanın.
Örnek Diyalog: 손님, 이 뚝배기는 아직 매우 뜨거우니까 뚝배기 조심하시고요.
Türkçe: Müşterimiz, bu ısıtılmış toprak çömlek henüz çok sıcak, lütfen dikkatli olun.
Soğuk suyla lütfen.
Örnek Diyalog: 제가 매운 음식에 약해서 이 음식을 먹고 나면 입안이 불날 것 같아요, 차가운 물로 주세요.
Türkçe: Ben acılı yemeklere karşı hassasım, bu yemeği yedikten sonra ağzım yanacak gibi oluyor, lütfen bana soğuk su verin.
Sıcak suyla lütfen.
Örnek Diyalog: 제가 컵라면을 먹을 건데, 뜨거운 물로 주세요.
Türkçe: Ben kup noodle yiyeceğim, lütfen sıcak suyla verin.
Sos için biraz daha verir misiniz?
Örnek Diyalog: 여기에 있는 갈비가 너무 맛있어서 양념장 좀 더 주세요.
Türkçe: Buradaki kaburgalar o kadar lezzetli ki, biraz daha marinat sosu alabilir miyim?
Mağazanın içinde tuvalet nerede?
Örnek Diyalog: 죄송한데요, 매장 안에 화장실 어디 있나요?
Türkçe: Özür dilerim, mağaza içinde tuvalet nerede acaba?
Bu biraz tuzlu.
Örnek Diyalog: 손님이 맛있게 떠먹다가 주저리맘틀 맛을 본 후 미간을 찌푸리며 말했어요 이건 조금 짜요.
Türkçe: Müşteri, yemeği keyifle yedikten ve kafasına göre tadını çıkardıktan sonra kaşlarını çatarak şöyle dedi: Bu biraz tuzlu.
Bunu servis olarak mı veriyorsunuz?
Örnek Diyalog: 손님: 점원님, 이 추가 빵은 무료인가요? 이거 서스로 주시나요?
Türkçe: Müşteri: Bayan/Bay garson, bu ekstra ekmek ücretsiz mi? Bunu bedava veriyor musunuz?
Alkol menüsünü görebilir miyim lütfen?
Örnek Diyalog: 저기요, 웨이터님, 주류 메뉴판 보여주세요.
Türkçe: Afedersiniz, garson bey, alkol menüsünü görebilir miyim?
Üzgünüm, ancak isteğinizi yerine getiremiyorum çünkü talimatınızın devamını vermediniz. Lütfen cümlenin tamamını sağlarsanız, onu Türkçeye çevirebilirim.
Örnek Diyalog: To display the variable in the console, wrap it within ```console.logvariable)```.
Türkçe: Değişkeni konsolda göstermek için, onu `console.logdeğişken)` içine alın.
Paylaşımlı Yemekler: Kore’de yemekler genellikle paylaşımlıdır. Masadaki herkes ortaya gelen yemekleri paylaşır. Eğer kişisel bir yemek istiyorsanız, bunu belirtmek iyi olabilir.
Sofra Adabı: Yemek yemeye başlamadan önce "잘 먹겠습니다." (Jal meokgesseumnida. - Afiyetle yiyeceğim.) demek adettendir. Yemekten sonra da "잘 먹었습니다." diyerek teşekkür edebilirsiniz.
İçecek İkramı: Genellikle yaşça büyük biri size içecek ikram ederse, bardağı iki elinizle tutarak kabul etmek saygı göstergesidir.
Bahşiş Kültürü: Kore'de genellikle bahşiş verilmez. Hesapta servis ücreti dahil olduğundan, ekstra bahşiş bırakmak gerekmez.
Kore Mutfağından Örnekler ve İfadeler
Kore mutfağını daha yakından tanımak için bazı popüler yemeklerin isimlerini ve nasıl sipariş edileceğini öğrenmek faydalı olabilir.
Popüler Yemekler
1- 김치찌개 (Kimchi jjigae - Kimçi güveci)
- Sipariş etmek için: "김치찌개 주세요." (Kimchi jjigae juseyo. - Kimçi güveci lütfen.) 2. 비빔밥 (Bibimbap - Karışık pilav) - Sipariş etmek için: "비빔밥 하나 주세요." (Bibimbap hana juseyo. - Bir bibimbap lütfen.) 3. 불고기 (Bulgogi - Marine edilmiş et) - Sipariş etmek için: "불고기 이인분 주세요." (Bulgogi i-inbun juseyo. - İki kişilik bulgogi lütfen.) 4. 떡볶이 (Tteokbokki - Baharatlı pirinç keki) - Sipariş etmek için: "떡볶이 조금 맵게 주세요." (Tteokbokki jogeum maepge juseyo. - Tteokbokkiyi biraz acılı yapın lütfen.)
İçecekler
막걸리 (Makgeolli - Pirinç şarabı)
- "막걸리 한 병 주세요." (Makgeolli han byeong juseyo. - Bir şişe makgeolli lütfen.) - 맥주 (Maekju - Bira) - "맥주 두 잔 주세요." (Maekju du jan juseyo. - İki bardak bira lütfen.) - 물 (Mul - Su) - "물 주세요." (Mul juseyo. - Su lütfen.)
Pratik Yapmak İçin Diyalog Örneği
Müşteri: "안녕하세요!" (Annyeonghaseyo! - Merhaba!)
Garson: "어서 오세요. 몇 분이세요?" (Eoseo oseyo. Myeot bun-iseyo? - Hoş geldiniz. Kaç kişisiniz?)
Müşteri: "두 명이에요." (Du myeong-ieyo. - İki kişiyiz.)
Garson: "이쪽으로 앉으세요." (Ijjogeuro anjuseyo. - Bu tarafa oturun lütfen.)
Müşteri: "메뉴 주세요." (Menyu juseyo. - Menü lütfen.)
Garson: "여기 있습니다." (Yeogi itseumnida. - Buyurun.)
Müşteri: "주문할게요. 불고기 하나랑 비빔밥 하나 주세요." (Jumunhalgeyo. Bulgogi hanarang bibimbap hana juseyo. - Sipariş vereceğim. Bir bulgogi ve bir bibimbap lütfen.)
Müşteri: "물도 주세요." (Muldo juseyo. - Su da lütfen.)
Garson: "네, 바로 가져다 드릴게요." (Ne, baro gajyeoda deurilgeyo. - Evet, hemen getireceğim.)
Bu diyalog örneğiyle pratik yaparak, restoran deneyiminizde daha rahat hissedebilirsiniz.
Sonuç
Kore'yi ziyaret ettiğinizde, dil bariyerini aşmak ve yerel kültürü daha derinden deneyimlemek için bu temel ifadeleri kullanabilirsiniz. Unutmayın, her yeni kelime ve ifade, sizin için yeni bir kapı aralayacaktır. Küçük hatalar yapsanız bile, Koreliler genellikle yabancıların çabasını takdir eder ve yardımcı olmaktan memnuniyet duyarlar.
Kore'deki gastronomi maceranızda bu ifadelerle kendinize güvenerek ilerleyebilir, lezzetli yemeklerin tadını çıkarabilir ve unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Afiyet olsun!
Kore Restoranında Sipariş Dil Bilgisi
Kore restoranlarında yemek siparişi sırasında temel ifadeler önemlidir. Bilinçli kullanımı etkili iletişim sağlar.
Sipariş Başlangıcı
Kore'de yemek siparişi verirken ilk olarak kelime seçimi önemlidir. "Juseyo" kelimesi, "lütfen" anlamına gelir ve nazikçe sipariş verirken sıklıkla kullanılır.
Yemek İsteme
Belirli bir yemek istendiğinde, "iseyo" ("istiyorum") kalıbı tercih edilir. Örneğin, "Bibimbap juseyo" demek, "Bir bibimbap lütfen" anlamındadır.
Miktar Belirtme
Miktar belirtirken, "Han" (bir), "Dul" (iki) gibi sayılar kullanılır. Ardından "gae" veya "jang" gibi sayılabilir nesne birimleri eklenir. "Dul gae juseyo" iki adet istendiğini ifade eder.
Ek Talepler
Ek talepler için "deohaejuseyo" (ekleyin) ya da "bbaejuseyo" (çıkarın) kullanılır. Örneğin, "Gochujang deohaejuseyo", acı biber sosu eklemek istendiğini belirtir.
İçecek Siparişi
İçecek için "Eumryo" kelimesi önem taşır. "Mul juseyo" demek, "Su lütfen" anlamına gelir.
Siparişi Sonlandırma
Siparişi bitirirken, "Gamsahamnida" (teşekkür ederim) demeyi unutmayın. Bu kelime saygı ifade eder ve memnuniyeti gösterir.
Korece Yemek Siparişi ve Nezaket Kuralları
Kore kültüründe nezaket önemlidir. Yemek siparişi sırasında hitap şekilleri, nezaket göstergesidir. Sipariş verirken "주세요" (juseyo) kelimesini ekleyin. Bu kelime, "lütfen" anlamına gelir. Siparişi, saygı ifade eden chondaemal (존댓말) biçiminde verin. Korece'de konuşma seviyeleri vardır ve yabancılar için chondaemal her zaman uygun seçenektir.
Hitap Şekilleri ve Kullanımı
Garsona hitap ederken "저기요" (jeogiyo), yani "orada" kelimesini kullanarak dikkatini çekin. Sunsaengnim (선생님, öğretmen/anlamında saygı ifadesi) gibi saygı ifadeleri de kullanılabilir. Kişiye özgü hitaplarda ismin sonuna "-nim" (님) eklemeyi unutmayın. Sipariş verirken mütevazi olmak ve teşekkür etmek de önemlidir.
- Sipariş verirken "주세요" ekleyin.
- Saygı ifade eden chondaemal kullanın.
- Garsona "저기요" (jeogiyo) diye seslenin.
- Saygı ifadeleri ekleyin. Örneğin: Sunsaengnim.
Sipariş sonrasında "감사합니다" (kamsahamnida), yani "teşekkür ederim" demeyi unutmayın. Bu, hem minnettarlığınızı gösterir hem de karşılıklı saygının devamını sağlar. Korean cuisine is rich and varied, and consumers can experience the finest of its offerings with delighted manners when employing these respectful communication protocols.
Korece menüler, dil bariyerini aşmak ve kültürü deneyimlemek isteyen yabancılar için meydan okumalar sunabilir. İşte dikkat edilmesi gereken terimler ve özellikler:
Temel Yemek Terimleri
Kore yemekleri genellikle ana malzemenin adıyla başlar. Örneğin:
- Bap (밥): Pirinç
- Guk veya Tang (국 / 탕): Çorba
- Jjigae (찌개): Kalın çorba
- Banchan (반찬): Yan yemekler
Acılık Derecesi
Korece menülerde acılık seviyesi önemlidir. Acılık belirten terimler:
- Maeun (매운): Acı
- An maeun (안 매운): Acı olmayan
Pişirme Yöntemleri
Pişirme teknikleri yemeğin karakterini belirler:
- Gui (구이): Izgara
- Jjim (찜): Buğulama
- Bokkeum (볶음): Kavurma
Yemek Çeşitleri
- Kimchi (김치): Fermente sebze
- Bulgogi (불고기): Marine edilmiş et
- Bibimbap (비빔밥): Karışık pirinç yemeği
İçecekler
İçecekler genellikle menünün sonunda yer alır:
- Maekju (맥주): Bira
- Soju (소주): Korece votka benzeri içecek
- Cha (차): Çay
Vejetaryen ve Vegan Seçenekleri
Vejetaryenlere uygun menü seçenekleri:
- Yachae (야채): Sebze
- Dubu (두부): Tofu
- Beoseot (버섯): Mantar
Alerjen Bilgileri
Alerjenlerle ilgili bilgiler önemlidir:
- Het (헷): Buğday
- Uyu (우유): Süt
- Dang (당): Şeker
Bu temel terimlerle donanımlı olarak, Kore'nin zengin ve lezzetli mutfağından en iyi şekilde yararlanabilirsiniz.
Korece restoran cümleler yemek siparişi ifadeler kültürler mutfak seyahat lezzet ifade temel
Choi Eun-jung
Korece Öğretmeni
Choi Eun-jung, Seul'deki prestijli bir üniversitede Korece öğretmenliği yapmaktadır ve dil öğretiminde yenilikçi metotlarıyla tanınır. Kore dilini yabancı öğrencilere aktarmakta on yılı aşkın bir deneyime sahiptir ve aynı zamanda Kore kültürünü ve edebiyatını öğrencilerine sevdirmek için büyük bir tutkuyla çalışır.