Etkili Konuşma Becerileri: İletişim Stratejileri Nerede Devreye Giriyor?

Iletisim, insanlar arasindaki en temel ve en onemli etkilesim seklidir. Duygularimizi, dusuncelerimizi ve isteklerimizi karsi tarafa aktarmamizi saglar. Ancak, etkili bir iletisim kurmak her zaman kolay degildir. Bunun icin bazi becerilere ve tekniklere ihtiyacimiz vardir.
Cocuklugumdan beri utangac bir yapiya sahip oldugum icin insanlarla iletisim kurmakta zorluk cekiyordum. Ozellikle, tanimadığım kisilerle konusmak benim icin buyuk bir problemdi. Universite yillarinda, bu durumun benim icin bir dezavantaj oldugunu fark ettim ve iletisim becerilerimi gelistirmek icin bir seyler yapmam gerektigini anladim.
Gönderici: İletişimi başlatan kişidir. Düşüncelerini veya duygularını iletmek isteyen taraf diyebiliriz.
Mesaj: Göndericinin iletmek istediği bilgidir. Bu bilgi sözlü, yazılı veya görsel olabilir.
Alıcı: Mesajı alan ve yorumlayan kişidir.
Kanal: Mesajın iletildiği yoldur. Örneğin, konuşma sırasında hava aracılığıyla ses dalgaları, yazılı iletişimde ise kâğıt veya dijital ortamlar kullanılabilir.
Geri Bildirim: Alıcının mesajı aldıktan sonra verdiği tepkidir. Bu, iletişimin çift yönlü bir süreç olduğunu gösterir.
Bunun uzerine, konuyla ilgili arastirmalar yapmaya basladim. Iletisimin temel unsurlarini ve farkli iletisim turlerini ogrenmeye calistim. Gordon'un (2010) "Etkili Iletisim" adli kitabinda, iletisimin gonderici, mesaj, alici, kanal ve geri bildirim gibi bilesenlerden olustugunu okudum [1]. Bu bilesenler arasinda dogru bir uyum saglanmasi, iletisimin basarili olmasi icin onem arz ediyordu.
Yüz yüze iletişim: Karşılıklı olarak konuştuğumuz en yaygın iletişim şeklidir. Örneğin, bir arkadaşıyla sohbet eden iki kişi.
Telekomünikasyon: Telefon, radyo veya internet aracılığıyla yapılan konuşmalardır.
Ayrica, sozsuz iletisimin de en az sozlu iletisim kadar onemli oldugunu fark ettim. Beden dili, mimikler ve goz temasi gibi unsurlar, karsi tarafa verdigimiz mesajlari guclendirebilir veya zayiflatabilirdi. Mehrabian'in calismalari, bir mesajin etkisinin yuzde 55'inin beden diline, yuzde 38'inin ses tonuna ve sadece yuzde 7'sinin soylenen kelimelere bagli oldugunu ortaya koyuyordu [2].
Resmî yazışmalar: İş dünyasında kullanılan raporlar, dilekçeler ve resmî mektuplar.
Gayriresmî yazışmalar: Arkadaşlar arasında gönderilen mesajlar ve e-postalar.
Beden Dili: Kolların çaprazlanması, ellerin cebinde tutulması gibi hareketler.
Mimikler: Kaşlarını çatmak, gülümsemek veya kaşlarını kaldırmak.
Grafikler ve Tablolar: Verileri görselleştirmek için kullanılır.
Videolar: Bilgiyi aktarmak veya eğlendirmek için etkili bir araçtır.
Bu bilgiler isiginda, iletisim becerilerimi gelistirmek icin bazi teknikleri uygulamaya basladim. Bunlardan ilki aktif dinlemeydi. Karsimdaki kisinin soylediklerine odaklanmak, onu bolmeden ve yargilamadan dinlemek, empati kurmak ve anladigimi belirtmek, iletisimin daha saglikli ilerlemesini sagladi.
Bir diger teknik acik ve net ifadeydi. Duygularimi ve dusuncelerimi karsi tarafa dogru bir sekilde aktarmak icin, anlasilir bir dil kullanmaya ve gereksiz detaylardan kacinmaya ozen gosterdim. Ornegin, bir grup projesinde yer aldigim zaman, hedeflerimizi ve beklentilerimizi net bir sekilde ifade etmek, tum grup uyelerinin ayni dogrultuda calismasi acisindan buyuk onem tasiyordu.
Aktif Dinleme: Karşımızdaki kişiyi gerçekten anlamak için dikkatlice dinlemek.
Empati Kurma: Kendimizi karşımızdakinin yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışmak.
Açık ve Net İfade: Düşüncelerimizi karmaşık olmayan bir şekilde ifade etmek.
Geri Bildirim Verme: Karşımızdaki kişiye anladığımızı veya anlamadığımızı belirtmek.
Empatinin de etkili iletisimde kritik bir rol oynadigini deneyimledim. Kendimi karsimdaki kisinin yerine koymak, onun duygu ve dusuncelerini anlamaya calismak, iletisimi kolaylastirdi. Hatta, zor bir donem geciren bir arkadasima destek olmaya calisirken, "Seni cok iyi anliyorum, benzer bir durumu ben de yasadim" demek ona kendini yalniz hissetmedigini gosterdi ve aramizda daha guclu bir bag olusturdu.
Önyargılı Olmak: Karşımızdaki kişiyi dinlemeden peşin hükümlerde bulunmak.
Genelleme Yapmak: "Sen zaten hep böylesin" gibi ifadeler kullanmak.
Dinlememek: Karşı taraf konuşurken kendi söyleyeceğimizi düşünmek.
Tabi ki, tum bu surec kolay degildi. Iletisim sirasinda zaman zaman hatalar da yaptim. Ornegin, bir keresinde sinirlendigim bir arkadasima karsi onyargili davrandim ve onu dinlemeden pesin hukumlerde bulundum. Bu da aramizda gereksiz bir gerginlik olusmasina neden oldu. Ancak, bu tarz hatalardan ders cikarmak da onemli. Sonucta, hepimiz kusurlu insanlariz ve mukemmel bir iletisim her zaman mumkun olmayabilir.
Sosyal Medya: Düşüncelerimizi ve deneyimlerimizi geniş kitlelerle paylaşmamızı sağlar.
Mesajlaşma Uygulamaları: Anlık iletişim kurmamıza olanak tanır.
Video Konferans: Uzak mesafeleri kısaltarak yüz yüze iletişim deneyimi sunar.
Kendinizi Tanıyın: Güçlü ve zayıf yönlerinizi belirleyin.
Göz Teması Kurun: Karşınızdaki kişiye ilgi gösterdiğinizi belirtir.
Sorular Sorun: Anlamadığınız noktaları açıklığa kavuşturur.
Pozitif Olun: Olumlu bir tutum, iletişimi kolaylaştırır.
Feedback Alın: Çevrenizden geri bildirim isteyerek kendinizi geliştirin.
Dili Etkili Kullanın: Anlaşılır ve açık bir dil kullanmaya özen gösterin.
Pratik Yapın: İletişim becerilerinizi geliştirmek için farklı ortamlarda pratik yapın.
Anlayış Geliştirir: Karşı tarafın bakış açısını görmek, olası anlaşmazlıkları azaltır.
Güven Oluşturur: Empati kurmak, ilişkilerde güvenin artmasını sağlar.
Duygusal Bağ Kurar: İlişkilerde daha derin bir bağ oluşmasına yardımcı olur.
Iletisim becerilerimi gelistirmek icin geri bildirim almanin da cok faydali oldugunu gordum. Cevremdeki insanlardan, iletisim tarzim hakkinda yorumlar istedim. Aldığim olumlu geri bildirimler beni motive ederken, eleştiriler uzerinde de dusunup kendimi gelistirmeye calistim. Schein (1999), orgutlerde etkili geri bildirim kulturunun olusturulmasinin onemini vurgular [3].
Tabii, icerisinde yasadigimiz teknoloji cagi da iletisim seklimizi derinden etkilemistir. Artik sosyal medya, mesajlasma uygulamalari ve video konferans araclari sayesinde dunyanin her yeriyle aninda iletisim kurabiliyoruz. Bu durum, global olcekte isbirligi ve etkileşimi artirmistir. Ancak, teknolojinin iletisime etkisi her zaman olumlu olmayabilir. Yuz yuze iletisimin azalmasi, yanlis anlamalara ve iliskilerin zayiflamasina da neden olabilir. Dolayisiyla, teknolojiyi kullanirken de dengeli ve bilinçli olmak sart.
Peki, etkili iletisim kurmanin sirlari neler? Bana gore bunlardan ilki kendini tanimak. Guclu ve zayif yonlerimizin farkinda olmak, hangi alanlarda kendimizi gelistirmemiz gerektigini anlamamiza yardimci olur. Ikincisi, pozitif bir tutum sergilemek. Olumlu bir dil kullanmak ve guven veren bir tavir sergilemek, iletisimi kolaylastirir. Son olarak, iletisim becerilerini pratik yapmak da cok onemli. Farkli ortamlarda, farkli insanlarla iletisim kurmak, deneyim kazanmamizi saglar.
Sonuc olarak, etkili iletisim hayatimizin her alaninda kritik bir rol oynuyor. Gerek is hayatinda, gerekse kisisel iliskilerimizde basarili ve mutlu olmak icin, iletisim becerilerimizi gelistirmemiz sart. Bu, sadece konusarak degil, dinleyerek, anlayarak ve empati kurarak mumkun. Unutmayalim ki, iletisim iki yonlu bir surec ve ancak karsilikli anlayis ve saygi ile saglanabilir. Hepimiz, birbirimizi daha iyi anlamak ve daha etkili iletisim kurmak icin caba gostermeliyiz.
Referanslar:
1- Gordon, T. (2010). Etkili Iletisim. Istanbul: Sistem Yayincilik.
2- Mehrabian, A. (1971). Silent Messages. Belmont, CA: Wadsworth.
3- Schein, E. H. (1999). Process Consultation Revisited: Building the Helping Relationship. Reading, MA: Addison-Wesley.

Ankara Üniversitesi iletişim fakültesi mezunuyum. İletişim ve kişisel gelişim alanında içerik üretiyorum. İletişim koçluğu ve yaşam koçluğu alanında bireysel danışmanlık vermekteyim.