Ön yargı, her hangi bir bireye ya da olaya karşı yeterli gözlem ve bilgi olmaksızın bir yargıya sahip olma durumu şeklinde açıklanmaktadır. Bilinçli ön yargı; açık ön yargı olarak tanımlanırken bilinçsiz ön yargı; örtülü ön yargı olarak tanımlanır. Genel olarak bilinçli ya da bilinçsiz ön yargı; belli bir kişi ya da olgu üzerine daha önceden varılmış yargı bütününü içerir.
Ön yargılar sonucu bir durum ya da olaya karşı olumlu ya da olumsuz bir kanaate varılması mümkündür. Ama genel olarak ön yargılar bir gruba, kişiye ya da olaya negatif tutumlar içerir. Bilinçsiz ön yargı, bilinçli ön yargıdan çok daha yaygındır ve genellikle kişinin bilinçli değerleri ile bağdaşmaz. Yani ön yargıların büyük bir kısmı bilinçsiz ön yargı kategorisindedir. Çünkü insanlarda var olan ön yargının temelinde mantıksızca sevmek ya da sevmemek durumu saptanmıştır. Ve bu sonuçlar, insanların bilinçli zihinleri ile çelişki oluşturmaktadır. Bu sonuç ile ön yargıların büyük oranda bilinçsiz olduğu saptaması, desteklenmiş olur.
Ön yargı büyük oranda sosyal çevreden kazanılan basmakalıp yargılar olarak da açıklanabilir. İnsanlar, sadece sosyal çevre etkisiyle değil kendi duygu ve düşüncelerinin etkisiyle de ön yargılar yaratarak aynı davranması gereken kişi ya da olaya farklı şekillerde yaklaşabilirler. Özetle bilinçli ya da bilinçsiz edinilmiş ön yargılar kişileri etkisi altına alarak davranışlarında, kişiliklerinde, tercihlerinde ve karar verme aşamalarında onları yönetebilme gücüne sahip sabit düşünce yapılarıdır.
Bilinçsiz ön yargıların, bireylerin sosyal dünyalarını kategorize etme eğiliminden kaynaklandığı söylenmektedir. İnsanlar çeşitli sosyal gruplar ve olaylar üzerine bilinçsiz inançlara sahip olabilir ki bunlar bilinçli zihin dışında oluşan yargılardır. İnsanlar ön yargılarının büyük bir bölümünü sosyalleşme süreci içinde öğrenir. Ön yargılı insanlarla kurulan ilişkiler neticesinde bilinçsizce bu yargılar hafızaya alınır. Özellikle yaşamın ilk döneminde anne babadan ve diğer aile üyelerinden birtakım ön yargılar alındığı saptanmıştır.
Ebeveynler bilinçli ya da bilinçsiz olarak ön yargılı bireylerin yetişmesine neden olabilirler. Aynı şekilde kitle iletişim araçları, sosyal medya, arkadaşlar ve öğretmenler de kişinin hayatında kazandığı ön yargıların kaynağı olabilir. Yani bilinçsiz ön yargı çoğunlukla etkileşim içinde olduğunuz gerçek ya da sanal çevrenin bir ürünüdür.
Çevre dışında, kendi kişisel yaşantılarınız ile de ön yargı oluşabilir. Yani geçmişte yaşadığınız bir olay; bir kişiye, gruba ya da olaya karşı sizi kalıp yargılara sokabilir. İnsanların otoriter kişiliğe sahip oluşu da ön yargılarının temelindeki asıl neden olabilir. Çünkü sabit düşünceler üzerine hareket etmeye alışkın insanlar; kendine benzeyenleri daha yakın bulma, benzemeyenleri olumsuz ve uzak değerlendirme eğilimindedir. Farklı olma durumunun, toplumlar geliştikçe insanlar eğitildikçe ön yargı oluşturma gücü azalacaktır.
Bilinçsiz ön yargının temelinde genellikle toplumun kabul görmüş yargıları yer alır. Bilinçsiz ön yargı birey ve toplum üzerinde genellikle olumsuz etkiler yaratır. Birbirine karşı ön yargılı kesimler tabakalaşmalar yaşar ve bu durum, toplumun bütünlüğüne zarar verir. İnsanların kendini üstün görme duygusu ön yargıyı besler. Olayların çarpıtılarak aktarılması da aynı şekilde ön yargıyı besler. Ön yargılara teslim olan bireyler her durumu kendi istedikleri gibi algılama eğilimi gösterir.
Ön yargıları besleyen bilgileri seçip alarak diğer bilgileri umursamamak ise ön yargıların devamlılığını sağlar. Ön yargı bir zihin süreci ile ilgiliyken davranışa dönüştüğü an yani eyleme geçtiği an daha tehlikeli bir hal alır. Bilinçsiz ön yargı çoğunlukla etnik kökenlere, cinsiyete bağlı olarak değişen durumlardır. Bilinçsiz ön yargının en tehlikeli kısmı ise körü körüne bağlı olunan düşünce sisteminin eylemlere dönüşmesidir. Ancak, bu süreç her ön yargının kötü olabileceği anlamına gelmez.
İnsan olarak en büyük özelliğimiz yaptığımız her türlü hareketi, kendimizi gözeterek yapmamızdır. Sonuçta hayatımızı ön yargıların üzerine kuramayız ama doğru oluşmuş ön yargılar sayesinde belirli bir sonuca daha kısa yoldan ulaşabiliriz. Kendi deneyimlerimizden yola çıkararak sonraki süreçte ön yargılarımız sayesinde aynı olumsuzlukları yaşamaktan kendimizi koruyabiliriz.
Neredeyse her insanın ön yargılarının olduğu bir gerçektir. Burada ki önemli nokta ön yargıların ne kadar geçerli olduğu. Ön yargı genellikle zihin süzgecinden geçirilmeden karşıt olma durumunu ifade eder. Zihin süzgecinden geçirilmeden, üzerine düşünülmeden gerçekleşen ön yargılar genellikle zarar verici olurken deneyimlerden ortaya çıkan bilinç süzgecinden geçirilerek oluşan ön yargılar kişiyi koruyucu nitelikler taşır.
Önemli olan ön yargılarımızı sorgulayacak güce sahip olmaktır. Zihin filtresinden geçmeyen ön yargılar bir yerden sonra sosyal ilişkilerimizi sekteye uğratacaktır. Bunun yerine ön yargıların zihin filtresinden geçirilerek sahiplenilmesi daha mantıklı olacaktır. Eğitim seviyesi yüksek toplumlarda ve kişisel gelişim seviyesi yüksek insanlarda ön yargıların etkisi daha azdır. Yani eğitim ve kişisel gelişim ile de ön yargılar engellenebilir. Beynimizin yarattığı tespit edilen bazı bilinçsiz ön yargı türleri vardır. Bunları bilmek hayatınızdaki kişilere yönelik bazı ön yargıları oluşmadan engellemenizi sağlayabilir.
Ön yargılardan tamamen kurtulmak ya da en azından etkisini azaltmak elbette mümkündür. Bunun için öncelikle ön yargıların farkında olmak gerekir. Bu aşama oldukça kritik ve zor bir aşamadır. Çünkü çoğu insan ön yargılı olduğunu fark etmez ya da fark etse bile kabullenmek istemez. Bu noktada kendi ile barışık yaşayabilen insanlar daha kolay kabulleniş göstermekte ve kendini olumlu yönde değiştirmeyi daha çabuk başarmaktadır.
Bireysel olarak hatalar yapabileceğimizi; yanılmanın da yenilmenin de insan hayatında normal bir sürecin parçası olduğunu kendinize sıklıkla hatırlatarak kabulleniş sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Bireysel olarak her şeyi denediniz ama olmuyorsa profesyonel destek almak en akılcı iş. Çünkü bizler ortada ki yanlışı görsek bile onu değiştirme konusunda çoğu zaman yetkin olamayız. Bu sebeple bize yol gösterecek bir uzman eşliğinde bunu yenmeyi denemek daha etkili ve kısa sürede sonuç sağlayacaktır.
Bilinçsiz ön yargı nedir?
Bilinçsiz ön yargı, her hangi bir bireye ya da olaya karşı yeterli gözlem ve bilgi olmaksızın bir yargıya sahip olma durumudur. Gizli ya da örtülü ön yargı olarak da tanımlanır. Bilinçsiz ön yargının temeli genellikle toplumun kabul görmüş yargılarının birleşimidir.
Ön yargılar nasıl oluşur?
Ön yargıların çoğunluğu bilinçsiz şekilde oluşur. Aile, çevre, medya gibi unsurlar sayesinde oluşur. Ayrıca kişisel yaşanmışlıklar, kişilik özellikleri ve beynin düşünce yapısı da ön yargı yaratabilir.
Ön yargı engellenebilir mi?
Ön yargılar engellenebilir, var olanlar ortadan kaldırılabilir ya da etkisi azaltılabilir. Ama bu sonuçlara ulaşmak için ön yargılarının farkında olunması ve kişinin ön yargılarını kabul etmesi ve değiştirmek için gönüllü olması gerekir. Eğitim ve kişisel gelişim ya da profesyonel destek ön yargıları ortadan kaldırmak için başvurulan temel olgulardır.
Çok güzel anlaşılır ve sade dille ifade etmişsiniz. Yazınızdan çok faydalandım. Çok teşekkür ederim