Her şeyin bir zamanı var. Bu cümleyi hayatımızın her döneminde kullanırız. Peki gerçekten böyle bir kuralın varlığına inanarak mı bu cümleyi kurarız yoksa bizim için bir teselli cümlesi mi? Gerçekleştirmek isteyip gerçekleştiremediğimiz birçok hayalimizde bu kural dilimizden dökülür. Ama ne yazık ki birçoğumuz bunun gerçekten kural olduğunun farkında değilizdir.
Hayat Kurallardan İbaret
Hayatın birçok kuralı vardır. Nasıl adlandırırsınız bilmiyorum ama zaman da bu kurallar arasında. Normal hayatımızda bazı kuralları çiğnemek bazen cazip gelebiliyor bizlere; ama hayatın bu tür akışıyla ilgili kurallara itiraz edildiğinde bazı problemlerin doğması kaçınılmazdır.
Ortaya bir problem çıktığında hiçbirimiz sorunun bizden kaynaklandığını kabul etmeyiz. "Neden oldu?" deriz, "Neden ben?" deriz ama hiçbirimiz bu soruları gerçekten nedeni bulmak için sormayız. Genel olarak durumun sebebini ya başka bir şey olarak değerlendirmeyi tercih ederiz ya da "neden" diyerek sadece isyan ederiz.
Bazı problemlerin bizim aceleci tavrımızdan kaynaklandığını, hayatta bir zaman kavramı olduğunu ve her şeyin bir zamanı olduğunu asla düşünmeyiz. Oysa bazen ne kadar diretirsen diret o şey olmaz. Hayatımızın sınavları ve kaygıları zamanı gelmemiştir çünkü. Çok küçük bir örnekle; sınav anında en iyi bildiğin soruyu aceleci davranarak yanlış cevapladığın olmuştur mutlaka. Hayat da çok büyük bir sınav sistemi aslında. Nasıl ki sınavda hem acele etmeye hem de çok yavaş davranmaya yer yok; hayat da tıpkı böyle ilerler.
Psikolog ve yazar Doğan Cüceloğlu, İnsan ve Davranışı kitabında şöyle diyor: "Zamanı iyi kullanmak, yaşamın her alanında başarılı olmanın anahtarıdır. Zamanı iyi kullananlar, zamanın kölesi olmak yerine efendisi olanlardır" (Cüceloğlu, 2020, s. 156). Yani zamanı doğru yönetmek, hayatın akışı içinde önemli bir beceridir.
Zaman Kıymetlidir
Zaman çok kıymetlidir ve bana göre hiçbir anı boşa geçirilmemelidir. Zamanı doğru kullanın. Hiçbir an pişmanlıklarla, ah vahlarla, tühlerle, keşkelerle heba edilmemelidir. İşte bu noktada acelecilikten uzaklaşıp dikkatli olmaya odaklanmalısın. Kısacası zamanın dengesini kurmayı öğrenmelisin. Zaman yönetimi becerileri nasıl kazanılır, bilmelisin.
İlgili eğitim: Hayattan istediklerinizi elde edebiliyor musunuz? Bir hayal için çalışmayı ertelemek zaman kaybıdır. Bir şeyi istiyorsan, bir amacın varsa şuan harekete geçmelisin, çalışmalısın ama tüketmeden yapmalısın. Yani mevcut durumunu da koruyarak hareket etmelisin. Şuan sahip olduğun durumu, hayatı, mutluluğu bozarak, hırpalayarak ve kendini tüketerek değil. O an o hayal için ne yapman gerekiyorsa yaparak ilerlemelisin.
Eğer o amaç veya hayal için şuan beklemen gerekiyorsa, beklemeyi de bilmelisin. Kısaca hayallerinin peşinden koşarken hayatla inat etmemelisin. Henüz zamanı olmayan bir şeye sahip olmak belki de beklediğin hiçbir şeyi getirmeyecek, bunu kabullenmelisin. Bazen beklemek, sabretmek, o hayal için verilebilecek en büyük çabadır.
Psikiyatrist ve yazar Kemal Sayar, Ruh Hali kitabında şöyle diyor: "Sabır, olgunluğun işaretidir. Sabırlı insan, zamanın ritmini kavramış, aceleden uzak durmayı öğrenmiştir" (Sayar, 2018, s. 73). Yani sabır ve beklemek, hayatın doğal akışına uyum sağlamanın bir parçasıdır.
Hayat Bir Akıştan İbaret
Bu akışın içerisinde de kurallar vardır. Zamanını beklemek en önemli kurallardan biridir. Bu kuralla inatlaşmak, isyan etmek, diretmek, inatla olması gerektiğinde değil de sen istediğinde bir şeylerin olması gerektiğine inanmak seni hayatın akışından uzaklaştırır.
Bu akıştan uzaklaştığında dengeler bozulur. Dengelerin bozulması doğrudan çok yanlış getirir. Zamanı olmayan bir şey seni mutlu etmeyebilir. Zamanı geldiğinde dilediğin şey, gerektiği kadar çabayı verdiysen zaten sana gelir. Ne gerekenden çok fazla, ne de gerekenden çok az.
Unutma; gerektiği kadar çaba ve olmasi gereken zamanda. Profesör Dr. Acar Baltaş, Stres ve Başa Çıkma Yolları kitabında, "Hayatın akışına uyum sağlamak, stresi azaltmanın en etkili yollarından biridir" diye belirtiyor (Baltaş, 2019, s. 104). Yani hayatın doğal ritmine ayak uydurmak, zamanlamayı doğru yapmak önemlidir.
Hislerini Dinle
Tüm bunlar olurken hislerini dinlemeyi unutma. Hisler çok önemli yol göstericilerdir. Eğer bir şeylerin yanlış gittiğini hissediyorsan, küçücük bir huzursuzluk hissediyorsan gerçekten de hayatında bir şeyler yanlış gidiyordur unutma.
Belki de zamanı gelmeyen bir şeyleri oldurmaya çalışarak huzursuzluk getiriyorsundur ruhuna. Tamamen hislerinden kopuk kararlar alma. Sonuç olarak konu ne olursa olsun üstüne düşeni yaptıktan sonra sadece bekle. Hayat doğruyu senden daha iyi biliyor unutma. İnatla değil, sabırla elde et hayallerini.
Hislerin çok kıymetli. Onları dinle ve onlara tepki ver. Sakın göz ardı etme. Psikolog Dr. Gülsen Erdem, Duyguların Dili kitabında, "Duygularımız, içsel pusulamız gibidir. Bize doğru yolu gösterirler" diyor (Erdem, 2017, s. 28). Yani hislerimiz, hayat yolculuğumuzda önemli bir rehberdir.
En önemlisi günün sonunda teşekkür etmeyi sakın ihmal etme. Her gün için, sana sunulan fırsatlar, nimetler ve dersler için minnettarlığını ifade et. Çünkü şükran duygusu, hayatın zorluklarıyla başa çıkmada önemli bir güçtür.
Özet
Özetle, hayatın akışı ve zamanı kavramak, başarının anahtarlarından biridir. Her şeyin bir zamanı vardır ve zamanın kıymetini bilmek önemlidir. Zaman yönetimi becerileri kazanmak, hayattaki dengeyi sağlar.
Hayallerimizin peşinden koşarken sabırlı olmayı öğrenmeli, aceleci davranmamalıyız. Hayat kuralları çerçevesinde ilerlemeli, zamanlamanın önemini kavramalıyız. Hislerimiz bize yol gösterir, onları dinlemeliyiz. Pişmanlık duymadan yaşamanın sırrı, hayatın akışına uyum sağlamakta yatar.
Haydi, zamanı değerlendir, anı yaşa ve hayallerinin peşinden koş! Ama bunu yaparken, hayatın kurallarını çiğnemeden, hislerin yol göstericiliğinde ve sabırla ilerle. Unutma, başarı için doğru zamanlama her şeydir!
Referanslar
Baltaş, A. (2019). Stres ve Başa Çıkma Yolları (35. Basım). Remzi Kitabevi.
Cüceloğlu, D. (2020). İnsan ve Davranışı (40. Basım). Remzi Kitabevi.
Erdem, G. (2017). Duyguların Dili (2. Basım). Kuraldışı Yayıncılık.
Sayar, K. (2018). Ruh Hali (19. Basım). Timaş Yayınları.