Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir plaj festivaline gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Strandfestival, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die ausgelassene Stimmung unter dem Sternenhimmel.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir plaj festivaline gittik ve yıldızlı gökyüzü altında keyifli atmosferin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde nehir teknesiyle bir tur yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Tour auf einem Flussboot, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und die malerische Landschaft um uns herum genossen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir nehir teknesinde tur yaparken etrafımızdaki resmedilmeye değer manzaraların tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir açık hava sanat sergisine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einer Kunstausstellung im Freien, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und verbrachten Stunden damit, die vielfältigen Werke zu bewundern.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken açık hava sanat sergisine gittik ve çeşitli eserleri hayranlıkla saatlerce inceledik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde birlikte kokteyller içtik.
Örnek Diyalog: Wir tranken gemeinsam Cocktails, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die entspannte Zeit am Strand.
Türkçe: Birlikte tatilde sevdiklerimizle olduğumuzda kokteyller içer ve plajda rahat bir vakit geçirirdik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Wanderung durch den Wald, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und die frische Luft und Ruhe der Natur genossen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken ormanda bir yürüyüş yaptık ve doğanın taze havasının ve huzurunun tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken güzel manzaranın tadını çıkardık.
Örnek Diyalog: Wir genossen die schöne Landschaft, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und fühlten uns vollkommen entspannt.
Türkçe: Sevdiklerimizle tatildeyken güzel manzaranın tadını çıkardık ve kendimizi tamamen rahatlamış hissettik.
Örnek Diyalog: Wir gingen auf eine Weinprobe, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und entdeckten dabei einige hervorragende lokale Tropfen.
Türkçe: Tatille sevdiklerimizle birlikteyken bir şarap tadımına gittik ve bu sırada bazı mükemmel yerel şaraplar keşfettik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir nehirde mola verdik.
Örnek Diyalog: Wir hielten an einem Fluss an, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die friedliche Natur.
Türkçe: Tatildeyken sevdiklerimizle bir nehirde mola verdik ve huzurlu doğanın tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir konsere gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Konzert, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und erlebten einen unvergesslichen Abend.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken bir konsera gittik ve unutulmaz bir akşam yaşadık.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir dağa tırmandık.
Örnek Diyalog: Wir erkletterten einen Berg, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die atemberaubende Aussicht gemeinsam.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir dağa tırmandık ve nefes kesen manzaranın tadını hep birlikte çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir partide dans ettik.
Örnek Diyalog: Wir tanzten auf einer Party, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Musik vereinte uns in purer Freude.
Türkçe: Sevdiklerimizle tatildeyken bir partide dans ediyorduk ve müzik bizi saf sevinçle birleştiriyordu.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir tekne turuna çıktık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Bootstour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und der Ausblick auf das klare Wasser war atemberaubend.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir tekne turu yaptık ve berrak suya olan manzara nefes kesiciydi.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde sanat eserlerine baktık.
Örnek Diyalog: Wir sahen uns Kunstwerke an, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und waren beeindruckt von der Schönheit und der Geschichte hinter jedem einzelnen Stück.
Türkçe: Tatillerimizde sevdiklerimizle birlikteyken sanat eserlerini inceledik ve her bir parçanın ardındaki güzellikten ve tarihten etkilendik.
Sevdiklerimizle tatildeyken bisiklet sürmeye gittik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Fahrradtour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und entdeckten dabei atemberaubende Landschaften.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir bisiklet turu yaptık ve bu sırada nefes kesici manzaralar keşfettik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir müzeyi ziyaret ettik.
Örnek Diyalog: Wir besuchten ein Museum, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und waren beeindruckt von der Vielfalt der ausgestellten Kunstwerke.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir müze ziyaret ettik ve sergilenen sanat eserlerinin çeşitliliğinden etkilendik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde birlikte lezzetli yemekler yedik.
Örnek Diyalog: Wir aßen zusammen leckeres Essen, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und teilten viele lachende Momente.
Türkçe: Biz tatilde sevdiklerimizle birlikteyken birlikte lezzetli yemekler yedik ve birçok kahkaha dolu anı paylaştık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir oyuna gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Theaterstück, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die kulturelle Aufführung sehr.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir tiyatro oyununa gittik ve kültürel gösteriyi çok keyifle izledik.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir yürüyüşe çıktık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Wanderung, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Schönheit der Natur um uns herum war atemberaubend.
Türkçe: Tatildeyken sevdiklerimizle bir yürüyüş yaptık ve çevremizdeki doğanın güzelliği nefes kesiciydi.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir opera binasına gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Opernhaus, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und erlebten eine atemberaubende Vorstellung, die wir nie vergessen werden.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikte bir opera evine gittik ve asla unutamayacağımız nefes kesici bir gösteri izledik.
Örnek Diyalog: Wir hatten ein Picknick im Park, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und der Tag war perfekt mit sonnigem Himmel und frischer Brise.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken parkta piknik yapıyorduk ve gün, güneşli gökyüzü ve taze rüzgarla mükemmeldi.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir plaj barbeküsüne gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Strandbarbecue, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die warme Abendbrise.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle olduğumuz bir zaman, bir plaj barbeküsüne gittik ve ılık akşam esintisinin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir açık hava müzesini ziyaret ettik.
Örnek Diyalog: Wir besuchten ein Freilichtmuseum, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und tauchten in die Vergangenheit des ländlichen Lebens ein.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir açık hava müzesi ziyaret ettik ve kırsal yaşamın geçmişine daldık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir caz konserine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Jazzkonzert, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Musik war absolut fantastisch.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir caz konserine gittik ve müzik gerçekten muhteşemdi.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir mağarada tekne turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Bootstour durch eine Grotte, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, was eine der magischsten Erfahrungen unseres Lebens war.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir mağarada bot turu yaptık, bu hayatımızın en büyülü deneyimlerinden biriydi.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir gün doğumu yaşadık.
Örnek Diyalog: Wir erlebten einen Sonnenaufgang, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und es war ein unvergesslicher Moment der Ruhe und Schönheit.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir gün doğumunu deneyimledik ve bu huzur ve güzellik dolu unutulmaz bir an oldu.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir üzüm bağına gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Weinberg, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, um die lokalen Trauben und die atemberaubende Aussicht zu genießen.
Türkçe: Tatille sevdiklerimizle birlikteyken bir bağa gittik, hem yerel üzümlerin tadını çıkarmak hem de nefes kesen manzarayı seyretmek için.
Sevdiklerimizle tatildeyken parkta bir konsere gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Konzert im Park, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die Musik unter freiem Himmel.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken parkta bir konsera gittik ve açık havada müziğin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir caz festivaline gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Jazzfestival, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die lebendige Musik unter dem Sternenhimmel.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir caz festivaline gittik ve yıldızlı gökyüzü altında canlı müziğin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken parkta bir festivale gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Festival im Park, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen dort die lebendige Musik und das herrliche Essen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken parkta bir festivale gittik ve orada canlı müziğin ve harika yemeğin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir doğa koruma alanına tur düzenledik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Tour zu einem Naturschutzgebiet, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und waren beeindruckt von der außergewöhnlichen Artenvielfalt und der unberührten Landschaft.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken bir doğa koruma alanına gezi düzenledik ve olağanüstü canlı çeşitliliği ile dokunulmamış doğal manzaradan etkilendik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde nehir üzerinde bir tur yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Tour auf einem Fluss, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und die atemberaubende Landschaft genossen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken, nehri boyunca bir tur yaptık ve nefes kesen manzaraların keyfini çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir şehir festivaline gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Stadtfest, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die lokale Musik und das Essen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir şehir festivaline gittik ve yerel müziği ve yemeği tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken göl kenarında bir açık hava konserine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Open-Air-Konzert am See, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Musik erfüllte die laue Sommernacht mit Freude.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir göl kenarında açık hava konserine gittik ve müzik ılık yaz gecesini neşeyle doldurdu.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir göl kenarında mola verdik.
Örnek Diyalog: Wir hielten an einem Seeufer an, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und bewunderten gemeinsam den malerischen Sonnenuntergang.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir göl kıyısında durduk ve hep birlikte ressamın fırçasından çıkmışçasına güzel olan günbatımını hayranlıkla izledik.
Sevdiklerimizle tatildeyken sahilde bir festivale gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Festival am Strand, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die Musik bis in die späten Abendstunden.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken plajda bir festivaline gittik ve geç saatlere kadar müziğin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir festivale gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Festival, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und erlebten eine unvergessliche Zeit voller Musik und Tanz.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken, bir festivale gittik ve müzik ve dans dolu unutulmaz bir zaman geçirdik.
Sevdiklerimizle birlikte tatildeyken bir doğa parkına gittik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Reise zu einem Naturpark, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die friedliche Atmosphäre und die wunderschöne Landschaft.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken, bir doğal parka yolculuk yaptık ve huzurlu atmosferi ile muhteşem manzaranın tadını çıkardık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Wanderung durch die Wälder, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die unberührte Natur in vollen Zügen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken ormanlarda bir yürüyüş yaptık ve dokunulmamış doğanın tadını doyasıya çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken ormanda bisiklet sürmeye gittik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Fahrradtour durch die Wälder, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die unberührte Natur in vollen Zügen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken ormanlar arasında bir bisiklet turu yaptık ve dokunulmamış doğanın tadını doyasıya çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken sahil kıyısında bir festivale gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Festival am Strandufer, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die Musik beim Sonnenuntergang.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken, sahil kenarında bir festivale gittik ve güneş batarken müziğin tadını çıkardık.
Nehir kıyısında bir caz festivaline gidiyorduk.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Jazzfestival am Flussufer, als wir die melodischen Improvisationen der Musiker im Einklang mit dem Plätschern des Wassers genossen.
Türkçe: Nehir kenarında düzenlenen bir caz festivaline gittik, müzisyenlerin melodik doğaçlamalarını suyun şırıltısıyla uyum içinde keyifle dinledik.
Sevdiklerimizle tatildeyken parkta bir açık hava konserine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Open-Air-Konzert im Park, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Atmosphäre war einfach magisch.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken parkta açık hava konserine gittik ve atmosfer sadece sihirliydi.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir gölde mola verdik.
Örnek Diyalog: Wir hielten an einem See an, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, um die friedliche Szenerie zu genießen und zu picknicken.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken, huzurlu manzaradan zevk almak ve piknik yapmak için bir göl kenarında durduk.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir şelalede mola verdik.
Örnek Diyalog: Wir hielten an einem Wasserfall an, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die tosenden Wassermassen hinterließen einen bleibenden Eindruck bei uns allen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken, bir şelalede durduk ve gürül gürül akan su kitleleri hepimizde kalıcı bir izlenim bıraktı.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde sıcak hava balonuna bindik.
Örnek Diyalog: Wir fuhren mit einem Heißluftballon, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und den atemberaubenden Sonnenuntergang über den Hügeln bewunderten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken sıcak hava balonuyla uçuyorduk ve tepelerin üzerindeki nefes kesen gün batımını seyrediyorduk.
Örnek Diyalog: Wir spazierten durch den Wald, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, um die frische Luft und die Schönheit der Natur zu genießen.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir açık hava konserine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Konzert im Freien, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und das Live-Musikerlebnis machte unsere Reise unvergesslich.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken açık hava konserine gittik ve canlı müzik deneyimi seyahatimizi unutulmaz kıldı.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir çayırda mola verdik.
Örnek Diyalog: Wir hielten an einer Wiese an, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, um die malerische Aussicht zu genießen und ein Picknick zu veranstalten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir çayırda durakladık, manzarasının tadını çıkarmak ve bir piknik yapmak için.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir doğa koruma alanında yürüyüşe çıktık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Wanderung durch ein Naturschutzgebiet, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die atemberaubende Landschaft und frische Luft.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir doğa koruma alanında yürüyüş yaptık ve nefes kesici manzara ile temiz havanın tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde yelkenli turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Segelboottour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und das Meer war ruhig und wunderschön.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir yelkenli turu yaptık ve deniz sakin ve muhteşemdi.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir fotoğraf turuna çıktık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Fototour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Erinnerungen haben wir in einem Album gesammelt.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir fotoğraf turu yaptık ve anıları bir albümde topladık.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde göl kenarında piknik yapmıştık.
Örnek Diyalog: Wir hatten ein Picknick am See, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die Ruhe der Natur.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken göl kenarında piknik yaptık ve doğanın huzurunu zevkle yaşadık.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir kayık turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Kajaktour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und entdeckten dabei die atemberaubende Schönheit der Küste aus einer völlig neuen Perspektive.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken kajak turu yaptık ve bu sırada kıyının nefes kesici güzelliğini tamamen yeni bir perspektiften keşfettik.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir gemi yolculuğuna çıktık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Schiffsreise, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und wir genossen die atemberaubende Aussicht auf das Meer.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir gemi yolculuğu yaptık ve denizin nefes kesici manzarasının tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir milli park turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Tour durch einen Nationalpark, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und begegneten einer Vielzahl an wilden Tieren in ihrem natürlichen Lebensraum.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken bir milli parktan tur yaptık ve vahşi hayvanların birçoğuyla kendi doğal yaşam alanlarında karşılaştık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Shoppingtour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und fanden zahlreiche Souvenirs, die uns immer an die schöne Zeit erinnern würden.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir alışveriş turu yaptık ve bize güzel zamanları her zaman hatırlatacak birçok hediyelik eşya bulduk.
Sevdiklerimizle birlikte tatildeyken bir kiliseyi ziyaret ettik.
Örnek Diyalog: Wir besuchten eine Kirche, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und fühlten uns dort sehr friedlich.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir kilise ziyaret ettik ve orada kendimizi çok huzurlu hissettik.
Sevdiklerimizle birlikte tatildeyken bir doğa koruma alanına gittik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Reise zu einem Naturreservat, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und beobachteten seltene Vögel in ihrem natürlichen Lebensraum.
Türkçe: Sevdiklerimizle tatile çıktığımızda bir doğa koruma alanına gezi yaptık ve nadir kuşları doğal yaşam alanlarında gözlemledik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde birlikte denize girdik.
Örnek Diyalog: Wir schwammen zusammen im Meer, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und wir fühlten uns frei und glücklich.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken, hep beraber denizde yüzdük ve kendimizi özgür ve mutlu hissettik.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir sokak partisine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Straßenfest, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die lebendige Kultur und das köstliche Essen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir sokak festivaline gittik ve canlı kültürü ile lezzetli yemeklerin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir açık hava caz festivaline gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Jazzfestival im Freien, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und genossen die entspannte Atmosphäre.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken açık havada bir caz festivaline gittik ve rahat atmosferin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken gün batımını izledik.
Örnek Diyalog: Wir sahen den Sonnenuntergang, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und es war ein unvergesslich schöner Moment.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken gün batımını izledik ve bu unutulmaz derecede güzel bir andı.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir nehir kenarında durduk.
Örnek Diyalog: Wir hielten an einem Flussufer an, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, um die friedliche Natur und die erfrischende Stille zu genießen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken, huzurlu doğayı ve serinletici sessizliği tadabilmek için bir nehir kenarında mola verdik.
Sevdiklerimizle tatildeyken gölde bir tekne turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Bootstour auf einem See, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und dabei die malerische Landschaft genossen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken bir göl üzerinde tekne turu yaptık ve bu sırada ressamın elinden çıkmış gibi güzel manzaraların keyfini çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir spor etkinliğine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Sportevent, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und erlebten zusammen spannende Momente.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir spor etkinliğine gittik ve hep birlikte heyecan verici anlar yaşadık.
Sevdiklerimizle tatildeyken sahilde bir konsere gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Konzert am Strand, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und lauschten den Wellen, die mit der Musik harmonierten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken plajda bir konserdeydik ve müzikle uyum sağlayan dalgaların sesini dinledik.
Sevdiklerimizle tatildeyken romantik bir akşam yemeği yedik.
Örnek Diyalog: Wir hatten ein romantisches Abendessen, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und den Sonnenuntergang beobachteten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken romantik bir akşam yemeği yedik ve güneş batışını izledik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir kafeyi ziyaret ettik.
Örnek Diyalog: Wir besuchten ein Café, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen gemeinsam köstliche hausgemachte Kuchen.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir kafeyi ziyaret ettik ve hep birlikte lezzetli ev yapımı pastaların tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir açık hava konserine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Open-Air-Konzert, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die lebendige Musik unter dem Sternenhimmel.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken açık hava konserine gittik ve yıldızlı gökyüzü altında canlı müziğin tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir doğa koruma alanında tekne turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Bootsfahrt durch ein Naturschutzgebiet, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und beobachteten seltene Vögel in ihrem natürlichen Lebensraum.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken, bir doğa koruma alanından tekne turu yaptık ve nadir kuş türlerini doğal yaşam alanlarında gözlemledik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde şehri keşfettik.
Örnek Diyalog: Wir erkundeten die Stadt, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und entdeckten dabei versteckte Cafés und charmante kleine Läden.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken şehri keşfettik ve bu sırada gizli kafeler ile çekici küçük dükkanlar keşfettik.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir doğa koruma alanı turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Tour durch ein Naturreservat, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und beobachteten erstaunt die Vielfalt der seltenen Tierarten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle bir doğa koruma alanında tur yapıyorduk ve nadir hayvan türlerinin çeşitliliğini şaşkınlıkla izledik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir kaleyi ziyaret ettik.
Örnek Diyalog: Wir besuchten ein Schloss, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und bewunderten die prächtige Architektur und die historischen Kunstwerke.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir şatoyu ziyaret ettik ve muhteşem mimariyi ile tarihi sanat eserlerini hayranlıkla izledik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde fotoğraf çektik.
Örnek Diyalog: Wir machten Fotos, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, um die schönen Momente für immer festzuhalten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken, güzel anları sonsuza dek saklamak için fotoğraflar çektik.
Sevdiklerimizle tatildeyken deniz kenarında bir konsere gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einem Konzert am Meer, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und die melodischen Wellen unseren Abend perfekt machten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken, bir deniz kenarı konserine gittik ve melodi dolu dalgalar akşamımızı mükemmel kıldı.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde bir mağara turu yaptık.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Höhlentour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren und fühlten uns wie Entdecker in einer verborgenen Welt.
Türkçe: Tatil için sevdiklerimizle birlikteyken bir mağara turuna çıktık ve kendimizi gizli bir dünyayı keşfeden kaşifler gibi hissettik.
Sevdiklerimizle tatile gittiğimizde birlikte yürüyüşlere çıkardık.
Örnek Diyalog: Wir gingen zusammen spazieren, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und genossen die atemberaubende Aussicht auf die Berge.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken birlikte yürüyüşe çıktık ve dağların nefes kesici manzarasının tadını çıkardık.
Sevdiklerimizle tatildeyken dağlarda bisiklet sürmeye gittik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Fahrradtour durch die Berge, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Aussicht war einfach atemberaubend.
Türkçe: Tatilimizde sevdiklerimizle birlikte dağlarda bisiklet turu yapıyorduk ve manzara sadece nefes kesiciydi.
Sevdiklerimizle tatildeyken bisiklet sürmeye gittik.
Örnek Diyalog: Wir machten eine Radtour, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und entdeckten dabei malerische Dörfer und atemberaubende Landschaften.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir bisiklet turu yaptık ve bu sırada ressam tablolarını andıran köyler ile nefes kesen manzaralar keşfettik.
Sevdiklerimizle tatildeyken bir sanat sergisine gittik.
Örnek Diyalog: Wir gingen zu einer Kunstausstellung, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und bewunderten die Vielfalt der ausgestellten Werke.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle birlikteyken bir sanat sergisine gittik ve sergilenen eserlerin çeşitliliğine hayran kaldık.
Sevdiklerimizle birlikte çıktığımız tatilde harika zaman geçirdik.
Örnek Diyalog: Wir hatten eine wundervolle Zeit, als wir auf Urlaub mit unseren Liebsten waren, und die Erinnerungen daran werden uns immer begleiten.
Türkçe: Tatilde sevdiklerimizle beraberken harika bir zaman geçirdik ve bu anılar her zaman bizimle olacak.
Merhaba Sevgili Okurlar,
Güneşin altın ışıkları altında el ele yürürken, sevdiğiniz kişinin gözlerindeki parıltıya hayran kalıyorsunuz. Tatilde, birlikte geçirdiğiniz her an değerli ve unutulmazdır. Ancak, bu güzel anları daha da zenginleştirmek ve etrafınızdaki dünyayla daha derin bir bağ kurmak için farklı dilleri konuşmak bazen kaçınılmaz olur.
Almanca, dünya genelinde milyonlarca insanın konuştuğu zengin bir dildir. Almanya, Avusturya ve İsviçre gibi Almanca konuşulan ülkeler, tatil için popüler destinasyonlardır. Bu ülkelerde, yerel dilde birkaç kelime bile bilmek deneyiminizi büyük ölçüde geliştirebilir. Peki, Almanca öğrenmek neden bu kadar önemli?
Almanca İle İletişimin Büyüsü
Almanca, sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, yeni kültürlerin kapılarını aralar. Sevdiğinizle birlikte Berlin'in tarihi sokaklarında gezerken ya da Viyana'nın ünlü kafelerinde kahvenizi yudumlarken, yerel dilde iletişim kurabilmek unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlar.
Temel Almanca İfadelerle Başlayın
Tatilde karşılaşabileceğiniz durumlar için birkaç temel Almanca ifadeyi öğrenmek, gününüzü kolaylaştırabilir. İşte sizin için bazı temel cümleler:
1- Guten Morgen! (Günaydın!)
2- Wie heißt du? (Adın nedir?)
3- Ich heiße... (Benim adım...)
4- Wo ist das Badezimmer? (Banyo nerede?)
5- Danke schön! (Çok teşekkür ederim!)
Bu ifadeleri kullanarak, yerel halkla sıcak bir iletişim kurabilirsiniz. Ayrıca, küçük bir çaba ile insanların yüzünde bir gülümseme yaratmanız mümkün.
Restoranda Sipariş Vermek
Yemek, kültürün ayrılmaz bir parçasıdır. Alman mutfağı, çeşitliliği ve lezzetiyle ünlüdür. Restoranda sipariş verirken şu ifadeleri kullanabilirsiniz:
Ich hätte gerne... (... istiyorum.)
Die Speisekarte, bitte. (Menüyü alabilir miyim, lütfen.)
Die Rechnung, bitte. (Hesabı alabilir miyim, lütfen.)
Örneğin:
Ich hätte gerne ein Wiener Schnitzel. (Bir Viyana şnitzeli istiyorum.)
Yol Tarifi Sormak ve Anlamak
Tatilde kaybolmak bazen maceralı olabilir, ancak zamanınız kısıtlıysa doğru yere ulaşmak isteyebilirsiniz. İşte size yardımcı olacak ifadeler:
Wo ist... (... nerede?)
Wie komme ich zum Bahnhof? (Tren istasyonuna nasıl gidebilirim?)
Ist es weit von hier? (Buradan uzak mı?)
Yerel halk genellikle yardımcı olmaktan mutluluk duyar. Ayrıca, çabanızı takdir ederler ve belki de size gizli kalmış yerleri bile gösterebilirler.
Almanca'nın Kültürel Zenginliği
Almanca, sadece kelimelerden ibaret değildir. Her ifade, içinde bir kültürü barındırır. Örneğin, "Gemütlichkeit" kelimesi, rahatlık ve sıcaklık hissini tanımlar ve tam olarak başka bir dile çevrilemeyebilir. Bu gibi kelimeler, dilin derinliklerine inerken karşılaşacağınız hazine niteliğindedir.
Deyimler ve Atasözleri
Almanca deyimler ve atasözleri, günlük konuşmayı renklendirir ve kültürü daha yakından tanımanızı sağlar. İşte bazı örnekler:
"Ich verstehe nur Bahnhof." (Hiçbir şey anlamıyorum.)
Kelimenin tam anlamıyla:Sadece tren istasyonunu anlıyorum.
"Da liegt der Hund begraben." (İşte can alıcı nokta.)
Kelimenin tam anlamıyla:Köpek burada gömülü.
Bu ifadeleri kullanarak, yerel halkla derin bir bağ kurabilirsiniz. Onların dilini konuşurken, kültürünü de paylaşmış olursunuz.
Almanca Telaffuz İpuçları
Almanca telaffuz, ilk başta zor görünebilir ancak bazı basit kurallarla kolayca öğrenilebilir:
"ch" sesi, boğazdan gelen hafif bir hırıltıyla telaffuz edilir. Örneğin, "ich" (ben).
"ä", "ö", "ü" gibi umlautlu harfler, ağız pozisyonunu değiştirerek telaffuz edilir. "ä" için e sesi, "ö" için dudaklar yuvarlanır, "ü" için dudaklar öne uzatılır.
Bu harflerin telaffuzunu pratik etmek, anlaşılabilirliği artırır ve kendinize olan güveninizi yükseltir.
Almanca Öğrenmenin Faydaları
Kültürel Bağlantı: Almanca, birçok edebi eserin, filmlerin ve müziğin orijinal dilidir. Bu eserleri orijinal dilinde deneyimlemek, kültürel anlayışınızı derinleştirir.
Yeni Arkadaşlıklar: Dil bilmek, yeni insanlarla tanışmanızı ve farklı bakış açıları kazanmanızı sağlar.
Beyin Egzersizi: Yeni bir dil öğrenmek, bilişsel yeteneklerinizi geliştirir ve zihninizi keskin tutar.
Almanca'yı Günlük Hayatınıza Dahil Edin
Alman Filmleri İzleyin: Altyazılı filmler izleyerek hem dil becerilerinizi geliştirebilir hem de keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Alman Müzikleri Dinleyin: Şarkı sözlerini takip ederek telaffuzunuz üzerinde çalışabilirsiniz.
Dil Değişimi Yapın: Almanca öğrenmek isteyen veya Almanca bilen kişilerle pratik yapın.
Öğrenmeyi Eğlenceli Hale Getirin
Öyküler Okuyun: Basit Almanca öyküler ve masalları okumak, kelime dağarcığınızı artırır.
Oyunlar Oynayın: "Sprachspiele" (dil oyunları) ve bulmacalar, eğlenirken öğrenmenizi sağlar.
Not Defteri Taşıyın: Yeni öğrendiğiniz kelimeleri ve ifadeleri not alarak tekrar edebilirsiniz.
Almanca'nın Tatilinize Katacağı Değer
Sevdiğinizle birlikte Almanca konuşarak, tatilinizi unutulmaz kılabilirsiniz. Her "Danke" (teşekkür ederim) ve "Bitte" (lütfen), etrafınızdaki insanların kalplerine dokunur. Ayrıca, yerel halkın kültürünü ve yaşam tarzını daha yakından deneyimleme fırsatı bulursunuz.
Unutulmaz Anılar Biriktirin
Yerel Festivallere Katılın: Almanca konuşarak, festivallerde daha fazla etkileşimde bulunabilirsiniz.
Alışverişte Pazarlık Yapın: Küçük dükkânlarda ve pazarlarda fiyatlar hakkında konuşabilir, özel ürünlerin hikâyelerini öğrenebilirsiniz.
Yeni Lezzetler Keşfedin: Restoranlarda garsonlarla yemekler hakkında sohbet edebilir, tavsiyeler alabilirsiniz.
Sonuç
Almanca öğrenmek, sınırları aşan bir maceradır. Bu yolculukta, sadece yeni bir dil değil, aynı zamanda yeni bir dünya keşfedeceksiniz. Sevdiğinizle birlikte paylaştığınız bu deneyim, ilişkinizi derinleştirirken size öğrenmenin ve keşfetmenin keyfini sunar.
Haydi, bir sonraki tatilinizde Almanca cümlelerin gücünü keşfedin ve bu dilin sunduğu sonsuz fırsatlardan faydalanın. Her öğrenilen kelime, yeni bir kapı açar ve dünyayı farklı bir gözle görmenizi sağlar.
Almanca'da bir söz vardır:
"Übung macht den Meister." Pratik, ustalaştırır.
Bu nedenle, pratik yapmaktan çekinmeyin, hatalarınızdan ders alın ve her adımda kendinizi geliştirin. Unutmayın, önemli olan başlamak ve devam etmektir.
Viel Erfolg! (İyi şanslar!)
Ek Kaynaklar ve İpuçları
Sözlük Kullanımı: Almanca-Türkçe sözlükler ile yeni kelimeler öğrenebilirsiniz.
Dil Uygulamaları: Mobil uygulamalar ile her yerde pratik yapma imkânınız var.
Alman Arkadaşlar Edinin: Sosyal medya ve dil öğrenme platformları üzerinden yeni arkadaşlıklar kurabilirsiniz.
Özetle, Almanca öğrenmek tatilinizi daha unutulmaz kılacak, anılarınızı zenginleştirecek ve size yeni ufuklar açacaktır. Sevdiğinizle birlikte, bu dilin büyülü dünyasına adım atmanın tam zamanı!
[Yazıda kullanılan Almanca ifadelerin Türkçe anlamları belirtilmiştir. Almanca telaffuz ve kullanımına dikkat ederek pratik yapmanız önerilir.]
Almanya'da tatil yapmak eşsiz bir deneyimdir. Ancak dil bariyeri, tatil keyfinizi kesintiye uğratabilir. Sevdiğinizle tatildeyken sıkça ihtiyaç duyabileceğiniz Almanca ifadeleri bilmek işinizi kolaylaştıracaktır.
Temel Selamlaşmalar ve Nezaket İfadeleri
Dil engeli, basit iletişimi zorlaştırabilir. Almanca temel selamlaşma ve nezaket ifadeleri iyi bir başlangıçtır.
- Guten Morgen - Günaydın
- Guten Tag - İyi günler
- Guten Abend - İyi akşamlar
- Gute Nacht - İyi geceler
- Hallo / Hi - Merhaba
- Tschüss / Auf Wiedersehen - Hoşça kal
- Bitte - Lütfen
- Danke - Teşekkür ederim
- Entschuldigung - Affedersiniz
- Es tut mir leid - Üzgünüm
Yön Sorma ve Yol Tarifi
Yön sormak ve yol tarifi almak, gezginlerin en çok karşılaştığı durumlardan biridir.
- Wo ist...? - ... nerede?
- Wie komme ich zu...? - ... nasıl giderim?
- Ist es weit? - Uzak mı?
- Nach rechts - Sağa
- Nach links - Sola
- Geradeaus - Düz
Yeme ve İçme
Yeme-içme, tatilin en keyifli parçalarından biridir. Menü okuma ve sipariş verme, temel ihtiyaçlardır.
- Die Speisekarte, bitte - Menüyü, lütfen
- Ich möchte... - ... istiyorum
- Ein Bier, bitte - Bir bira, lütfen
- Die Rechnung, bitte - Hesabı, lütfen
- Ist das vegetarisch? - Bu vejetaryen mi?
Konaklama
Otellerde ya da kiralık evlerde iletişim kurmak önemlidir.
- Ich habe eine Reservierung - Rezervasyonum var
- Haben Sie ein Zimmer frei? - Boş odanız var mı?
- Wir möchten auschecken - Çıkış yapmak istiyoruz
Acil Durumlar
Acil durumlarda hızlı ve etkili iletişim hayati önem taşır.
- Hilfe! - Yardım!
- Rufen Sie einen Arzt! - Doktor çağırın!
- Ich brauche einen Krankenwagen - Ambulansa ihtiyacım var
Bu ifadeler, Almanca konuşulan ülkelerdeki tatilinizi rahat ve sorunsuz geçirmenize yardımcı olacaktır. Her durumda, basit ve anlaşılır ifadeler kullanmak, iletişimi güçlendirecektir.
Almanca, Avrupa'da yaygın olarak konuşulan diller arasındadır. Romantik bir tatilde iletişim, gönül köprüleri kurmanın yanı sıra pratik ihtiyaçları da karşılar. Aşağıda temel Almanca cümle yapılarına örnekler bulunmaktadır.
İlişkiyi İfade Etme
_Ich liebe dich_ – Seni seviyorum.
Bu cümle, duyguların en doğrudan ifadesidir.
Takdir ve Beğeni
_Du siehst wunderschön aus_ – Çok güzel görünüyorsun.
Partnerinizin özgüvenini ve iyi hissetmesini sağlar.
Ortam ve Atmosfer
_Das Ambiente ist hier romantisch_ – Buranın atmosferi romantik.
Ortamın tadını çıkarmak için kullanılır.
Restoranda Sipariş Verme
_Ich möchte einen Tisch reservieren_ – Bir masa rezerve etmek istiyorum.
Yemeğin öncesinde kullanışlıdır.
İletişimi Kolaylaştıran Sorular
_Sprechen Sie Englisch?_ – İngilizce konuşuyor musunuz?
İngilizce desteği için sorulur.
Yol Bulma
_Wo ist das Schloss?_ – Şato nerede?
Tarihi yerler veya özel noktalar için kullanılır.
Duygusal Anların Paylaşımı
_Das ist unser Lied_ – Bu bizim şarkımız.
Ortak anılar ve duygusal bağ için önemlidir.
Saygı ve Nezaket İçeren İfade
_Danke für den schönen Abend_ – Güzel akşam için teşekkürler.
Karşılıklı takdiri gösterir.
Anlaşma ve Kararlar
_Wollen wir hierher zurückkommen?_ – Buraya tekrar dönmek ister misin?
Birlikte karar alırken işe yarar.
Yolculuk ve Konaklama
_Könnten wir ein Zimmer mit Aussicht bekommen?_ – Manzaralı bir oda alabilir miyiz?
Konaklama sırasında özel istekler için kullanılır.
İçtenlik ve Şefkat
_Du bedeutest mir alles_ – Sen benim her şeyimsin.
Romantik ifadedir ve derin duyguları anlatır.
Kültürel Etkinlikler ve Eğlence
_Gibt es hier Live-Musik?_ – Burada canlı müzik var mı?
Gece planları hakkında bilgi edinmek için sorulur.
Zaman ve Mekan Belirleme
_Treffen wir uns um acht_ – Saat sekizde buluşalım.
Plan yaparken ve buluşma saatini belirlerken kullanılır.
Bu cümle yapıları, Almanca konuşulan ülkelerde tatiliniz süresince önemli anlarda iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır. Dil bariyerlerini aşmak, yeni bağlar kurmanın ve seyahat deneyiminizi zenginleştirmenin anahtarıdır.
Almanca Pratik Diyaloglar: Tatil
Restoranda Sipariş Verme
Partnerinizle romantik bir akşam yemeği sırasında garsona ne istediğinizi şu şekilde belirtebilirsiniz:
- Partner:Guten Abend, wir möchten bitte bestellen.
- Garson:Natürlich, was darf es sein?
- Siz:Ich nehme das Steak, und für meinen Partner...?
- Partner:Ich hätte gerne den Fisch.
Yol Tarifi Sorma
Yerel bir cazibe merkezine nasıl gidileceği hakkında bilgi almak için:
- Siz:Entschuldigung, können Sie uns helfen?
- Yerli:Ja, natürlich. Wonach suchen Sie?
- Partner:Wir suchen das Schloss Neuschwanstein.
- Yerli:Ah, gehen Sie geradeaus dann links.
Otelde Oda Değiştirme
Odada bir sorun olduğunda ve değiştirmek istediğinizde:
- Siz:Entschuldigung, wir haben ein Problem mit unserem Zimmer.
- Resepsiyonist:Was genau ist das Problem?
- Partner:Es ist leider zu laut. Können wir das Zimmer wechseln?
- Resepsiyonist:Ich schaue nach, was verfügbar ist.
Plajda Şezlong Kiralama
Plajda güneşlenmek için bir şezlong kiralamak istediğinizde:
- Partner:Guten Tag, wir möchten zwei Liegestühle mieten.
- Kiralamacı:Sicher, für wie viele Stunden?
- Siz:Für den ganzen Tag, bitte.
- Kiralamacı:Das macht dann 15 Euro.
Müze Ziyareti
Müzedeki bir eserin hakkında bilgi almak:
- Siz:Entschuldigen Sie, können Sie uns etwas darüber erzählen?
- Müzeci:Natürlich, dieses Gemälde ist von...
- Partner:Welche Epoche repräsentiert es?
- Müzeci:Es ist ein typisches Werk der Renaissance.
Hediyelik Eşya Alışverişi
Hediyelik eşya alırken pazarlık yapma:
- Partner:Wie viel kostet diese Postkarte?
- Satıcı:Zwei Euro pro Stück.
- Siz:Und wenn wir zehn kaufen?
- Satıcı:Dann gebe ich Ihnen einen Rabatt.
Dil pratiğinde sıklık ve tutarlılık önemlidir. Partnerinizle düzenli olarak Almanca konuşmayı deneyin. Unutmayın, diller etkileşimle can bulur.
Almanca eğitimi Almanca öğrenmek iletişim kurmak Almanca dil öğretmek farklı kültür temel cümleler selamlaşma dil bilgisi tatil anıları dil konuşmacısı sınırları aşmak yeni beceri iletişim canlandırmak sonsuz fırsatlar dünyayı genişletmek hayallerinize giden yol emin adımlar yeni ufuklar
Lena Baumgartner
Almanca Öğretmeni
Öğrencilerine Almanca'nın yanı sıra Alman kültürü ve edebiyatını da öğretmekte olan Lena, interaktif ve yaratıcı ders metotları kullanmaktadır. Öğrencilerinin dil öğreniminde başarılı olmalarını sağlamak için sürekli yeni yöntemler geliştirmektedir.