AnasayfaBlogAlmanca Cümleler: Restoranda Yemek Siparişi Verirken
Almanca Cümleler: Restoranda Yemek Siparişi Verirken
24 Kasım 2023
Almanca Öğreniyorum24 Kasım 2023
Almanyada Restoran Deneyimi: Yemek Siparisi Vermenin Incelikleri
Gunumuzde dil ogreniminin hayatimizdaki yeri tartismaya yer birakmayacak kadar net. Kuresel dunyamizda Ingilizce baskın bir dil olsa da, farkli diller bilmek bircok yeni kapinin anahtari olabilir. Almanca ogrenmek de bu anahtarlardan biri. Almanya veya Almanca konusulan bir ulkede, ister is ister gezi amaciyla olsun, restoranda yemek siparisi verirken kendinizi ifade edebilmek hem bu kulturle baglantinizi guclendirir hem de deneyiminizi zenginlestirir.
Bir kase çorba alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich im deutschen Restaurant saß, fragte ich den Kellner höflich: Kann ich eine Schüssel Suppe bekommen?
Türkçe: Alman restoranında otururken garsona nazikçe sordum: Bir kase çorba alabilir miyim?
Bir kase meyve alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Beim Frühstücksbuffet fragte ich den Kellner: Kann ich eine Schale mit Obst bekommen?
Türkçe: Kahvaltı büfesinde garsona sordum: Bir kase meyve alabilir miyim?
Bir kase meyve alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich ins Hotelzimmer kam, fragte ich den Zimmerservice: Kann ich eine Schale mit Früchten bekommen?
Türkçe: Otele girdiğimde, oda servisine sordum: Bir kase meyve alabilir miyim?
Bir kase sebzeli çorba alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich in dem gemütlichen Restaurant saß, fragte ich die Kellnerin höflich: Kann ich eine Schüssel Suppe mit Gemüse bekommen?.
Türkçe: Rahat restoranda otururken garson kıza nazikçe sordum: Bir kase sebzeli çorba alabilir miyim?
Bir kase fındık ister misin?
Örnek Diyalog: Als ich das gemütliche Wohnzimmer betrat, lächelte mein Gastgeber und fragte, Möchtest du eine Schale mit Nüssen?
Türkçe: Rahat oturma odasına girdiğimde, ev sahibim gülümsedi ve Bir kase fındık ister misin? diye sordu.
Kremalı pasta ister misiniz?
Örnek Diyalog: Beim Kaffeeklatsch fragte die Gastgeberin lächelnd: Möchtest du ein Stück Torte mit Sahne?
Türkçe: Kahve sohbetinde ev sahibesi gülümseyerek sordu: Bir parça pasta ve kaymak ister misin?
Salata sipariş etmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Beim Betrachten der Speisekarte sagte sie: Ich möchte einen Salat bestellen.
Türkçe: Menüyü incelerken dedi ki: Bir salata sipariş etmek istiyorum.
Somonlu bir suşi seti ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als wir die Speisekarte durchsahen, fragte ich meinen Freund: Möchtest du ein Sushi-Set mit Lachs?
Türkçe: Menüye göz atarken arkadaşıma sordum: Somonlu bir suşi seti ister misin?
Bir porsiyon patates kızartması istiyorum.
Örnek Diyalog: Ich möchte eine Portion Pommes Frites mit Ketchup und Mayo, bitte.
Türkçe: Bir porsiyon patates kızartması yanında ketçap ve mayonez alabilir miyim, lütfen?
Sebzeli bir kase istiyorum.
Örnek Diyalog: Zum Mittagessen im neuen Restaurant sagte ich zum Kellner: Ich hätte gerne eine Bowl mit Gemüse.
Türkçe: Yeni restoranda öğle yemeği için garsona şöyle dedim: Bir kase sebzeli salata alabilir miyim lütfen?
Bir kase meyve ve dondurma alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich an der heißen Strandbar ankam, fragte ich den Kellner: Kann ich eine Schale mit Obst und Eis bekommen?
Türkçe: Sıcak plaj barına vardığımda garsona sordum: Meyve ve buzla dolu bir kase alabilir miyim?
Bir kase meyve salatası alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Beim Brunch fragte ich den Kellner: Kann ich eine Schale mit Obstsalat bekommen?
Türkçe: Brunch sırasında garsona şöyle dedim: Bir kase meyve salatası alabilir miyim?
Somon ve ton balıklı bir suşi seti ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als wir die Speisekarte im japanischen Restaurant studierten, fragte ich meine Freundin: Möchtest du ein Sushi-Set mit Lachs und Thunfisch?
Türkçe: Japon restoranında menüyü incelerken kız arkadaşıma sordum: Somon ve ton balıklı bir suşi seti ister misin?
Sebzeli ve etli bir kase çorba alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Nachdem ich den ganzen Tag gewandert bin, fragte ich im Gasthaus: Kann ich eine Schüssel Suppe mit Gemüse und Fleisch bekommen?
Türkçe: Tüm gün boyunca yürüdükten sonra, hanede sordum: Sebze ve etli bir kase çorba alabilir miyim?
Somon ve karidesli bir suşi seti ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als wir das japanische Restaurant betraten, fragte ich meinen Freund: Möchtest du ein Sushi-Set mit Lachs und Shrimps?
Türkçe: Japon restoranına girdiğimizde arkadaşıma sordum: Somon ve karidesli bir suşi seti ister misin?
Kremalı ve vişneli bir parça kek ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich ins Café trat, fragte der Kellner freundlich: Möchtest du ein Stück Kuchen mit Sahne und Kirschen?
Türkçe: Kafeye adım attığımda garson nezaketle sordu: Kremalı ve vişneli bir parça pasta ister misin?
Pilavla birlikte bir porsiyon tavuk alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich im Restaurant saß, fragte ich den Kellner: Kann ich eine Portion Poulet mit Reis bekommen?
Örnek Diyalog: Als ich im Café saß, fragte ich den Kellner: Kann ich eine Schale mit Früchten und Joghurt bekommen?
Türkçe: Kafede oturduğumda garsona, Bir kase meyve ve yoğurt alabilir miyim? diye sordum.
Bir sandviç istiyorum.
Örnek Diyalog: Als ich im deutschen Cafe saß, sagte ich zur Bedienung: Ich hätte gerne ein Sandwich.
Türkçe: Alman kafesinde oturduğumda garsona şöyle dedim: Bir sandviç almak istiyorum.
Bir porsiyon erişte istiyorum.
Örnek Diyalog: Zum Mittagessen sagte Lena: Ich möchte eine Portion Nudeln mit Tomatensauce.
Türkçe: Öğle yemeğinde Lena, Bir porsiyon makarna ve domates sosu istiyorum, dedi.
Biftek ve patates kızartması ister misin?
Örnek Diyalog: As I looked over the menu, I leaned over to my friend and asked, Möchtest du ein Steak mit Pommes Frites?
Türkçe: Menüye göz atarken arkadaşıma eğilip, Bir biftek yanında patates kızartması ister misin? diye sordum.
Mantarlı bir vejetaryen yemeği alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Im Restaurant fragte ich den Kellner: „Kann ich ein vegetarisches Gericht mit Pilzen bekommen?“.
Türkçe: Restoranda garsona şunu sordum: Mantarlı bir vejetaryen yemeği alabilir miyim?.
Kremalı ve vişneli bir dilim pasta ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als wir im Café saßen, fragte mich Oma liebevoll: Möchtest du ein Stück Torte mit Sahne und Kirschen?
Türkçe: Kafede oturduğumuzda, bana anneanne sevgiyle sordu: Kremalı ve vişneli bir parça pasta ister misin?
Salata ve başlangıç içeren bir menü alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich im Restaurant ankam, fragte ich den Kellner: Kann ich ein Menü mit Salat und Vorspeise bekommen?
Türkçe: Restorana vardığımda garsona sordum: Salata ve başlangıç içeren bir menü alabilir miyim?
Patates kızartması ve salata ile biftek ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich im Restaurant die Speisekarte studierte, fragte mich der Kellner: Möchtest du ein Steak mit Pommes Frites und Salat?
Türkçe: Restoranda menüyü incelerken garson bana, Bir biftek yanında patates kızartması ve salat ister misin? diye sordu.
Jambonlu ve yumurtalı bir sandviç ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als ich hungrig in die Küche kam, fragte mich meine Mitbewohinerin: Möchtest du ein Sandwich mit Schinken und Ei?
Türkçe: Mutfakta acıkmış bir şekilde bulunduğumda, ev arkadaşım bana Jambon ve yumurtalı bir sandviç ister misin? diye sordu.
Patates ve sebze ile bir porsiyon balık alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich in dem deutschen Restaurant saß, fragte ich den Kellner: Kann ich eine Portion Fisch mit Kartoffeln und Gemüse bekommen?
Türkçe: Alman restoranında oturduğumda garsona şunu sordum: Bir porsiyon balık ile patates ve sebze alabilir miyim?
Bir kase meyve ve dondurma alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Am Kiosk am Strand sagte ich freundlich, Kann ich eine Schale mit Früchten und Eis bekommen?
Türkçe: Plajdaki büfeye gidip nazikçe, Bir kase meyve ve dondurma alabilir miyim? dedim.
Patatesli biftek ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als wir in dem gemütlichen Restaurant saßen, lehnte er sich vor und fragte mich: „Möchtest du ein Rindersteak mit Pommes Frites?”
Türkçe: Rahat restoranda otururken bana eğilip, Bir biftek ve patates kızartması ister misin? diye sordu.
Bir kase meyve ve yoğurt alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Zum Frühstück fragte ich den Kellner: Kann ich eine Schale mit Obst und Joghurt bekommen?
Türkçe: Kahvaltıda garsona sordum: Meyve ve yoğurtlu bir kase alabilir miyim?
Biftek sipariş etmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Beim Abendessen im Restaurant sagte ich zum Kellner: Ich möchte ein Rindersteak bestellen.
Türkçe: Restoranda akşam yemeği sırasında garsona şöyle dedim: Bir biftek sipariş etmek istiyorum.
Sebzeli bir pizza istiyorum.
Örnek Diyalog: Ich möchte eine Pizza mit Gemüse und extra Käse bestellen.
Türkçe: Sebze ve ekstra peynirli bir pizza sipariş etmek istiyorum.
Domates soslu bir porsiyon makarna istiyorum.
Örnek Diyalog: Zum Abendessen sagte Julia: Ich möchte eine Portion Nudeln mit Tomatensauce, bitte.
Türkçe: Akşam yemeğinde Julia şöyle dedi: Lütfen domates soslu bir porsiyon makarna istiyorum.
Pilavlı ve sebzeli bir kase istiyorum.
Örnek Diyalog: Ich möchte eine Bowl mit Reis und Gemüse bestellen, weil ich etwas Gesundes essen will.
Türkçe: Pirinç ve sebzeli bir kase sipariş etmek istiyorum çünkü sağlıklı bir şeyler yemek istiyorum.
Pilavlı ve sebzeli bir kase sipariş etmek istiyorum.
Örnek Diyalog: Im Restaurant angekommen, sagte ich zum Kellner: „Ich möchte eine Bowl mit Reis und Gemüse bestellen.“
Türkçe: Restorana varınca, garsona şöyle dedim: Bir kase pirinç ve sebze istiyorum.
Patates kızartmalı biftek istiyorum.
Örnek Diyalog: Zum Abendessen äußerte Paul seinen Wunsch recht deutlich: Ich möchte ein Rindersteak mit Pommes Frites.
Türkçe: Akşam yemeğinde Paul isteğini oldukça açık bir şekilde dile getirdi: Dana bifteği ve patates kızartması istiyorum.
Ton balıklı salata istiyorum.
Örnek Diyalog: Als ich bei dem Italiener um die Ecke zu Mittag aß, sagte ich zur Kellnerin: Ich hätte gerne einen Salat mit Thunfisch.
Türkçe: Köşedeki İtalyan restoranında öğle yemeği yerken garson kıza, Bir ton balıklı salata alabilir miyim? dedim.
Bir kase fındık ve badem istiyorum.
Örnek Diyalog: Als ich im Café saß, sagte ich zum Kellner: Ich hätte gerne eine Schale mit Nüssen und Mandeln.
Türkçe: Kafede otururken garsona Bir kase fındık ve badem alabilir miyim? dedim.
Karidesli ve fasulyeli bir salata istiyorum.
Örnek Diyalog: Zum Mittagessen sagte ich zum Kellner: Ich hätte gerne einen Salat mit Garnelen und Bohnen.
Türkçe: Öğle yemeği için garsona şöyle dedim: Bir karides ve fasulyeli salat almak istiyorum.
Jambonlu ve yumurtalı bir sandviç istiyorum.
Örnek Diyalog: When I stopped at the cozy café in Berlin, I confidently told the waiter, Ich hätte gerne ein Sandwich mit Schinken und Ei.
Türkçe: Berlin'deki rahat kafede durduğumda, garsona güvenle Ich hätte gerne ein Sandwich mit Schinken und Ei. dedim.
Bir parça kremalı çikolatalı pasta istiyorum.
Örnek Diyalog: Ich möchte ein Stück Schokoladenkuchen mit Sahne zum Dessert bestellen.
Türkçe: Tatlı olarak çikolatalı pasta ve yanında krema sipariş etmek istiyorum.
Bir porsiyon patatesli balık alabilir miyim?
Örnek Diyalog: Als ich in dem deutschen Restaurant saß, fragte ich den Kellner: Kann ich eine Portion Fisch mit Kartoffeln bekommen?
Türkçe: Alman restoranında otururken garsona şöyle dedim: Bir porsiyon balık ve patates alabilir miyim?
Pizza sipariş edebilir miyim?
Örnek Diyalog: After looking at the menu, Tom turned to the waiter and asked, Kann ich eine Pizza bestellen?
Türkçe: Menüye baktıktan sonra, Tom garsona dönerek sordu, Bir pizza sipariş edebilir miyim?
Bir parça kremalı çikolatalı pasta ister misiniz?
Örnek Diyalog: Als wir im Café saßen, fragte sie mich lächelnd: Möchtest du ein Stück Schokoladenkuchen mit Sahne?
Türkçe: Kafede otururken bana gülümseyerek sordu: Bir parça çikolatalı kek ister misin, üstüne de kremşanti?
Omlet ister misin?
Örnek Diyalog: Als ich in die Küche kam, fragte mein Mitbewohner: Möchtest du ein Omelett?
Türkçe: Mutfakta olduğumda, oda arkadaşım sordu: Bir omlet ister misin?
Yabanci dil ogrenmek, yeni ufuklara yelken acmak gibidir. Her ne kadar baslarda bazi zorluklarla karsilassak da, her yeni sozcuk ve ifade bizi hedefimize biraz daha yaklastirir. Almanca ogrenmek, Avrupa kulturunun kalbine bir yolculuk yapma firsati sunar.
Almanya gezinizde yerel halkla daha derin bir baglanti kurmak istiyorsaniz, restoranda nasil siparis verebileceginizi bilmek cok isinize yarayacak. Hem midenizi doyurmak hem de kulturel bir deneyim yasamak icin gerekli olan bu temel ifadeleri ogrenmek, aslinda oldukca keyifli bir surec olabilir.
Almanyada Restoran Kulturu
Almanya, zengin bir mutfak kulturune ve cesitli yemek seceneklerine sahip. Geleneksel Bratwurst sosislerinden, lezzetli Sauerkraut tursuya kadar pek cok yemegi deneyimlemek icin sabirsizlanabilirsiniz. Ancak menuye bakarken veya garsonla konusurken bazi Almanca ifadeleri bilmek isinizi cok kolaylastiracaktir.
Restorana Varis ve Oturma
Restorana girdiginizde, sizi genellikle sicak bir "Guten Abend" (Iyi aksamlar) selamıyla karsilarlar. Eger rezervasyonunuz varsa, bunu belirtmek icin soyle diyebilirsiniz:
"Ich habe eine Reservierung auf den Namen..." (... adi altinda bir rezervasyonum var)
Eger rezervasyonunuz yoksa ve bos bir masa ariyorsaniz, soyle sorabilirsiniz:
"Ich habe eine Reservierung auf den Namen..." (Adına rezervasyonum var...) diyebilirsiniz.
"Haben Sie einen Tisch fur zwei Personen?" (Iki kisilik bir masaniz var mi?)
"Haben Sie einen Tisch für zwei Personen?" (İki kişilik bir masanız var mı?) diye sorabilirsiniz.
Bu noktada garson sizi uygun bir masaya yonlendirecektir. Oturduktan sonra menuyu alip incelemeye baslayabilirsiniz.
Menuyu Anlama ve Sorular Sorma
Almanca menuler bazen kafanizi karistirabilir, ozellikle de dogrudan cevrilemeyen yemek isimleriyle karsilastiginizda. Iste boyle durumlarda soru sormaktan cekinmeyin:
"Was empfehlen Sie?" (Ne tavsiye edersiniz?)
"Was ist dieses Gericht?" (Bu yemek nedir?)
"Ist dieses Gericht vegetarisch?" (Bu yemek vejetaryen mi?)
"Ich bin allergisch gegen Nüsse." (Fındıklara alerjim var.)
"Ich esse kein Schweinefleisch." (Domuz eti yemiyorum.)
"Was empfehlen Sie?" (Ne tavsiye edersiniz?)
"Was ist dieses Gericht?" (Bu yemek nedir?)
"Ist dieses Gericht vegetarisch?" (Bu yemek vejetaryen mi?)
Ozellikle belirli bir alerjiniz veya diyet kisitlamaniz varsa, bunu belirtmek cok onemli:
"Ich bin allergisch gegen Nusse." (Fistik alerjim var)
"Ich esse kein Schweinefleisch." (Domuz eti yemiyorum)
Siparis Vermek
Artik ne yemek istediginize karar verdiyseniz, siparis verme zamani gelmis demektir. Kibar bir sekilde siparis vermek icin asagidaki kaliplari kullanabilirsiniz:
1- "Ich mochte bitte..." (... istiyorum lutfen)
"Kann ich das mit Pommes bekommen?" (Bunu patates kızartmasıyla alabilir miyim?)
- Ornegin: "Ich mochte bitte das Wiener Schnitzel." (Lutfen Viyana usulu sinitzel istiyorum)
"Ein Wasser, bitte." (Bir su lütfen.)
"Ein Bier, bitte." (Bir bira lütfen.)
"Einen Kaffee, bitte." (Bir kahve lütfen.)
2- "Fur mich bitte..." (Benim icin lutfen ...)
"Mineralwasser mit Kohlensäure, bitte." (Gazlı maden suyu lütfen.)
"Ohne Kohlensäure, bitte." (Gazsız lütfen.)
- Ornegin: "Fur mich bitte eine Apfelschorle." (Benim icin lutfen bir elma sodasi)
Yemeginizin yaninda ekstra bir sey istemek isterseniz, soyle sorabilirsiniz: * "Kann ich das mit Pommes bekommen?" (Bunu patates kizartmasiyla alabilir miyim?)
"Könnten Sie mir bitte das Salz reichen?" (Tuzu uzatabilir misiniz lütfen?)
"Darf ich bitte noch etwas Brot haben?" (Biraz daha ekmek alabilir miyim lütfen?)
"Entschuldigung, aber mein Steak ist kalt." (Afedersiniz, ancak bifteğim soğuk.)
"Es fehlt Besteck." (Çatal bıçak takımı eksik.)
Icecekler
Yemeginizle birlikte icecek de siparis etmeyi unutmayin! Iste bazi yaygin icecek siparisleri:
"Es hat sehr gut geschmeckt, danke!" (Her şey çok lezzetliydi, teşekkür ederim!)
Eger maden suyu isterseniz, gazli mi gazsiz mi oldugunu belirtmeniz gerekebilir:
"Stimmt so, danke." (Üstü kalsın, teşekkürler.)
"Mineralwasser mit Kohlensaure, bitte." (Gazli maden suyu, lutfen)
"Ohne Kohlensaure, bitte." (Gazsiz, lutfen)
Selamlama ve Vedalaşma:
Yemek Sirasinda Ek Istekler
Yemeginiz onunuze geldi ve her sey lezzetli gorunuyor, ama belki de bir seye daha ihtiyaciniz var. Ornegin tuz veya biber. Iste soyle isteyebilirsiniz:
Teşekkür ve Özür:
"Konnten Sie mir bitte das Salz reichen?" (Tuzu uzatir miydiniz lutfen?)
"Darf ich bitte noch etwas Brot haben?" (Biraz daha ekmek alabilir miyim?)
Sorular:
Tabii yemeginizle ilgili bir sorun varsa veya bir eksik fark ettiyseniz, kibarca belirtmenizde fayda var:
"Entschuldigung, aber mein Steak ist kalt." (Ozur dilerim, biftek soguk geldi)
"Es fehlt Besteck." (Catal bicak eksik)
Yemekten Sonra
Yemeginizi bitirdiniz ve memnuniyetinizi dile getirmek istiyorsunuz. Almanlar, dogrudan ve icten geri bildirimler almaktan hoslanirlar. Soyle diyebilirsiniz:
Masaya Oturma: Bazı restoranlarda başkasının masasına oturmanız gerekebilir, özellikle de kalabalıksa. Bu durumda, "Ist dieser Platz frei?" (Bu yer boş mu?) diye sorabilirsiniz.
Ekmek ve Su Ücretli Olabilir: Türkiye'de olduğu gibi otomatik olarak ücretsiz ekmek veya su servis edilmeyebilir. Sipariş vermeniz gerekebilir.
Bahşiş (Trinkgeld): Bahşiş genellikle hesabın üstüne eklenmez, ödeme sırasında doğrudan verilir.
Zamanında Olmak: Almanlar dakikliği sever. Eğer rezervasyon yaptıysanız, zamanında gitmeye özen gösterin.
"Es hat sehr gut geschmeckt, danke!" (Her sey cok lezzetliydi, tesekkurler!)
Bahsis vermek Almanyada yaygin bir adettir. Genellikle hesabin %5 ile %10u arasinda bahsis birakilir. Odeme yaparken bahsisi toplam tutara dahil etmek isterseniz, soyle diyebilirsiniz:
"Stimmt so, danke." (Ustu kalsın, tesekkurler)
Onemli Ifadelerin Listesi
Almancada restoran deneyiminiz sirasinda isinize yarayacak bazi onemli ifadeleri sizin icin derledik:
Pratik Yapın: Fırsat buldukça Almanca konuşmaya çalışın.
Notlar Alın: Yeni kelimeleri ve ifadeleri not edin.
Dinleyin: Yerel halkı dinleyerek telaffuz ve tonlama hakkında fikir edinin.
Selamlar ve Vedalasmalar: - Guten Morgen (Gunaydin) - Guten Tag (Merhaba - gunduze ozel) - Guten Abend (Iyi aksamlar) - Auf Wiedersehen (Hoscakalin)
Tesekkur ve Ozurler: - Danke (Tesekkurler) - Vielen Dank (Cok tesekkurler) - Entschuldigung (Afedersiniz/Pardon) - Es tut mir leid (Uzgunum)
Sorular: - Wo ist die Toilette? (Tuvalet nerede?) - Konnen Sie das bitte wiederholen? (Lutfen tekrar eder misiniz?) - Sprechen Sie Englisch? (Ingilizce konusuyor musunuz?)
Kulturel Notlar
Almanyada yemek yerken dikkat edilmesi gereken bazi kulturel detaylar var:
1- Masaya Oturma: Bazi restoranlarda, ozellikle cok kalabalik oldugunda, baskalarinin masasina oturmaniz gerekebilir. Bu durumda "Ist dieser Platz frei?" (Bu yer bos mu?) diye sorabilirsiniz.
Eins - Bir
Zwei - İki
Drei - Üç
Vier - Dört
Fünf - Beş
Sechs - Altı
Sieben - Yedi
Acht - Sekiz
Neun - Dokuz
Zehn - On
"Ich möchte zwei Kaffee, bitte." (İki kahve istiyorum lütfen.)
2- Ekmek ve Su Ucreti: Turkiyedeki gibi otomatik olarak ucretsiz ekmek ve su servis edilmeyebilir. Bunlari siparis vermeniz gerekebilir.
3- Bahsis (Trinkgeld): Bahsis genellikle hesaba otomatik olarak eklenmez. Odeme yaparken ayrica bahsis vermeniz beklenir.
4- Dakiklik: Almanlar zamana riayet konusunda oldukca hassastirlar. Eger rezervasyonunuz varsa, vaktinde gitmeye ozen gosterin.
Almanca Ogrenmenin Keyfi
Yeni bir dil ogrenmek bir seruvene atilmak gibidir. Baslarda zorluklar yasasaniz da, her yeni kelime ve ifadeyle hedefinize biraz daha yaklasmis olursunuz. Restoranda siparis vermek gibi gunluk yasam durumlari, dil pratiginizi gelistirmek icin mukemmel firsatlardir.
Unutmayin, hatalar yapmak ogrenme surecinin dogal bir parcasidir! Yerel halk genellikle yabancilarin dil ogrenme cabalarini takdir eder ve yardimci olmaktan mutluluk duyar.
Kendinize karsi anlayisli olun ve cesaretinizi yitirmeyin. Iste Almanca ogrenimi sirasinda size yardimci olabilecek bazi ipuclari:
Pratik yapin: Her firsatta Almanca konusmaya calisin
Not alin: Yeni ogrendiginiz kelime ve ifadeleri bir yere not edin
Dinleyin: Yerel halki dinleyerek telaffuz ve vurgu hakkinda fikir edinin
Soru sorun: Anlamadiginiz bir sey oldugunda sormaktan cekinmeyin
Yaygin Kullanilan Yemek Terimleri
Almanca menulerde sıkca karsilasacaginiz bazi yemek terimlerini asagida bulabilirsiniz:
Odeme yaparken veya siparis verirken sayilari bilmek ise yarayacaktir:
Eins (1)
Zwei (2)
Drei (3)
Vier (4)
Funf (5)
Sechs (6)
Sieben (7)
Acht (8)
Neun (9)
Zehn (10)
Ornegin: "Ich mochte zwei Kaffee, bitte." (Iki kahve istiyorum, lutfen)
Pratik Diyalog Ornegi
Iste size bir restoran diyalogu ornegi:
Musteri: Guten Abend. Haben Sie einen Tisch fur drei Personen? Garson: Guten Abend! Ja, naturlich. Folgen Sie mir bitte.
> > (Musteriler masaya otururlar) > > Garson: Mochten Sie etwas trinken? > Musteri: Ja, bitte. Ich hatte gerne ein Wasser ohne Kohlensaure und fur meine Freunde zwei Glaser Rotwein. > Garson: Sehr gern. Sind Sie bereit zu bestellen? > Musteri: Noch nicht ganz. Konnen Sie uns bitte noch funf Minuten geben? > Garson: Selbstverstandlich. > > (Birkac dakika sonra) > > Musteri: Entschuldigung, wir sind jetzt bereit. > Garson: Wunderbar. Was darf ich Ihnen bringen? > Musteri: Ich mochte bitte das Rindersteak medium rare und einen gemischten Salat. > Arkadaslari: Fur mich bitte die gebratene Forelle und fur mich das vegetarische Pasta. > Garson: Alles klar. Vielen Dank.
Sonuc
Almancada nasıl yemek siparisi verilecegini ogrenmek, hem faydali hem de eglenceli bir deneyim olabilir. Bu ifadeler ve ipuclari, Almanya seyahatinizde size buyuk kolaylik saglayacaktir.
Kendinize guvenin ve pratik yapmaya devam edin. Bir yandan yeni lezzetler kesfedecken, diger yandan da dil becerilerinizi gelistirmis olacaksiniz.
Simdiden "Guten Appetit!" veya Turkce'siyle "Afiyet olsun!"
Referanslar:
1- Specht, H. (2019). Almanca Konusma Kilavuzu: Turistler ve Yeni Baslayanlar Icin. Berlin: Langenscheidt.
2- Muller, T. (2020). Almanca Restoran Rehberi: Yemek Kulturunu Kesfedin. Munchen: Hueber Verlag.
3- Schmidt, K. (2018). Pratik Almanca: Gunluk Konusmalar Icin Kullanisli Ifadeler. Stuttgart: PONS GmbH.
Alman Restoranlarında Menü Bilgisi Almak
Alman restoranlarında garsonla iletişim önemlidir. Menü hakkında soru sormak için uygun ifadeler kullanılmalıdır. Akademik bir yaklaşımla, Alman restoranında menü sorularını nasıl sorduğumuzu ele alalım.
Menü Hakkında Genel Bir Giriş
Yemek seçimlerinizi yapmadan önce, genel bir bilgi almak isteyebilirsiniz. Bu aşamada "Menüden önerdiğiniz bir yemek var mı?" sorusu iyi bir başlangıç olabilir. Böylece garsonun önerileriyle karar verme süreciniz kolaylaşır.
- "Können Sie mir etwas vom Menü empfehlen?" (Menüden önerdiğiniz bir şey var mı?)
Belirli Yemekler Hakkında Bilgi Almak
Belirli bir yemek dikkatinizi çektiğinde, o yemeğin içeriği hakkında bilgi almak isteyebilirsiniz. Bu durumda, "Bu yemek hangi malzemeleri içeriyor?" sorusu uygundur.
- "Was sind die Zutaten dieses Gerichts?" (Bu yemeğin malzemeleri nelerdir?)
Özel Diyet Tercihleri
Vejetaryen ya da vegan gibi özel bir diyet tercihiniz varsa, buna uygun yemekleri sormak önemlidir. "Vejetaryen yemekleriniz nelerdir?" diyetinizle ilgili net bilgilere ulaşmanızı sağlar.
- "Welche vegetarischen Gerichte haben Sie?" (Hangi vejetaryen yemekleriniz var?)
Yemeklerin Porsiyon Boyutu
Porsiyon boyutları hakkında bilgi edinmek isterseniz "Bu yemeğin porsiyonu büyük mü?" diye sormak yeterlidir.
- "Ist die Portion dieses Gerichts groß?" (Bu yemeğin porsiyonu büyük mü?)
Yiyeceklerin Pişirilme Şekli
Pişirme tercihleriniz varsa, "Bu yemeği nasıl pişiriyorsunuz?" sorusu ile detaylı bilgi alabilirsiniz.
- "Wie wird dieses Gericht zubereitet?" (Bu yemek nasıl hazırlanır?)
Fiyat Bilgisi Edinme
Menüde fiyatlar belirtilmemişse veya net değilse "Bu yemeğin fiyatı nedir?" şeklinde sorabilirsiniz.
- "Wie viel kostet dieses Gericht?" (Bu yemeğin fiyatı nedir?)
Almanya'da Menüler Genellikle Almanca Yazılır
Alman restoranlarındaki menüler çoğunlukla Almandır. Ancak personel, menü hakkında İngilizce bilgi sağlamaya hazırdır. "Can you explain the menu in English?" ifadesi işinizi kolaylaştırabilir.
- "Können Sie das Menü auf Englisch erklären?" (Menüyü İngilizce açıklar mısınız?)
Menü hakkında sorular sormak, Alman restoranlarında yemek deneyiminizi iyileştirecektir. Bu basit ifadelerle, doğru soruları yönelterek lezzetli bir deneyime adım atmanız mümkün olacaktır.
Yemek Siparişi ve Diyet Kısıtlamaları
Yemek siparişinde diyet kısıtlamalarını belirtmek önemlidir. Alerjiler, vejetaryenlik ya da diyabet gibi özel durumlar için bu aşama kritiktir. İşte etkili iletişim için öneriler.
Sipariş Öncesinde Araştırma
Menüyü inceleyin. İçerik bilgileri, yemek tercihinize uyumlu olmalıdır. Restoranın diyet kısıtlamalarına aşina olup olmadığını belirleyin. Mümkünse, diyet listesi olan yerleri tercih edin.
Net ve Öz İletişim
Sipariş sırasında açıkça belirtin. Kullanın: "Glutensiz", "vegansız" veya "fıstıksız" gibi net ifadeler. Ekstra açıklamalardan kaçının. Personeli bilgilendirme süreci kritik önem taşır.
Alternatif Seçenekleri Sorgula
Menüde uygun seçenek yoksa, alternatifler sorun. Örneğin, peynirsiz pizza gibi. Çoğu restoran, değişiklik yapmaya açık olabilir.
Tavsiye Alın
Garsondan tavsiye isteyin. Özel diyetlerde deneyimli olabilirler. Çoğu durumda, sizin için en iyi seçimi yapabilirler.
Yazılı Belirtin
Mümkünse, yazılı olarak belirtin. Çevrimiçi siparişlerde, notlar bölümünü kullanın. Karışıklığı önlemek adına bu yöntem etkilidir.
Güvenlik Kontrolü Yapın
Siparişi teyit edin. Yanlış anlaşılmayı engelleyin. Aldığınız cevap, diyet kısıtlamanıza uygun olmalıdır.
Diyet kısıtlamalarını ve alerjileri sipariş aşamasında belirtmek zorunludur. Hem sizin hem de restoranın güvenliği için bu adımları izleyin. Sağlığınız, iletişim yeteneğinize bağlıdır.
Almanca Restoran İfadeleri
Memnuniyeti İfade Etme
Restoranda lezzetli bir yemek yediğinizi düşünün. Bunun tatmininizi ifade etmek için kullanabileceğiniz bazı Almanca cümleler şunlardır:
- Das Essen war ausgezeichnet. (Yemek mükemmeldi.)
- Ich bin sehr zufrieden. (Çok memnunum.)
- Die Bedienung war hervorragend. (Hizmet harikaydı.)
- Vielen Dank für den tollen Service! (Harika servis için çok teşekkürler!)
Bu ifadeler ile yemekten duyduğunuz memnuniyeti belirgin bir şekilde aktarabilirsiniz.
Memnuniyetsizlik İfade Etme
Beklentilerinizin karşılanmadığı durumlar için de uygun ifadeler bulunur. Olumsuz deneyimleri diplomasiyle dile getirmek önemlidir. İşte bazı örnekler:
- Das Essen war nicht warm genug. (Yemek yeterince sıcak değildi.)
- Ich hatte mir etwas Anderes vorgestellt. (Başka bir şey hayal etmiştim.)
- Die Wartezeit war leider zu lang. (Ne yazık ki, bekleme süresi çok uzundu.)
- Es war leider nicht nach meinem Geschmack. (Maalesef benim zevkime göre değildi.)
Yemekten veya hizmetten memnuniyetsizliği belirtirken bu ifadeler kullanımı kolay ve uygun çözümler sunar.
Geri Bildirim Verme
Geri bildirim, restoranların hizmetlerini iyileştirebilmesi için kritik öneme sahiptir.
- Ich möchte ein Feedback geben. (Geri bildirimde bulunmak istiyorum.)
- Die Atmosphäre könnte besser sein. (Atmosfer daha iyi olabilir.)
- Das Personal war freundlich, aber überfordert. (Personel arkadaşça fakat yetersizdi.)
Bu cümlelerle, düşüncelerinizi açık ve yapıcı bir biçimde ifade edebilirsiniz.
İlave Talepler ve Özel Durumlar
İlave talepler ve özel diyet gereksinimleri gibi durumlar için de belirli kalıplar kullanılır.
- Kann ich bitte ohne Salz bestellen? (Lütfen tuzsuz sipariş edebilir miyim?)
- Ich bin allergisch gegen Erdnüsse. (Fıstığa alerjim var.)
- Haben Sie vegetarische Gerichte? (Vejetaryen yemekleriniz var mı?)
Bu basit talepler ile özel ihtiyaçlarınızı kolayca ve doğru bir şekilde iletebilirsiniz.
Restoranda memnuniyet ya da memnuniyetsizliğinizi ifade etmek için bu Almanca cümle kalıpları, etkili iletişim kurmanıza yardımcı olabilir. Hem olumlu hem de olumsuz durumlar için diplomatik ve saygılı yollarla duygularınızı paylaşabilirsiniz.
Almanca eğitimi dil öğrenimi restoranda yemek siparişi Almanya Almanca konuşulan ülkeler temel cümle yapıları restoran kültürü masada yeriniz menüyü inceleme sorularınız sipariş verme iletişim ek talepler yemeği bitirme Almanca öğren süreci.
Lena Baumgartner
Almanca Öğretmeni
Öğrencilerine Almanca'nın yanı sıra Alman kültürü ve edebiyatını da öğretmekte olan Lena, interaktif ve yaratıcı ders metotları kullanmaktadır. Öğrencilerinin dil öğreniminde başarılı olmalarını sağlamak için sürekli yeni yöntemler geliştirmektedir.