Yapay zekanın hayatımızdaki her alanda var olduğunun şu an pek çok kişi farkında bile değil. Nedense yapay zeka denildiğinde hepimizin aklında gerçekleşmesi mümkün olmayacak kadar ideal ve ulaşılması zor şeyler geliyor. Oysa yol tarifi yapan navigasyon cihazlarının, cep telefonunuzdaki Siri ve benzeri programların, akıllı saatlerin ve buna benzer birçok teknolojik aletin içinde bu barınıyor.
Makine Dili Nedir?
İnsanlar olarak hayatımızı kolaylaştıran her makineye ne yapması gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Bunu belirli uygun programlama dilleri ile yazılım geliştirerek yapıyoruz. Makine dili insanlar ile makineler arasında kurduğumuz iletişim köprüsünün önemli bir temsili. Ulaşmak istediğimiz birçok projeye farklı boyut açan bir bakış açısı aslında.
Bir Asyalı ile nasıl konuşmanız gerektiğini bilmelisinizdir ya da Avrupalı biri ile yemek yerken çorbayı nasıl içmeniz gerektiğini, çatalınızı, bıçağınızı ve kaşığınızı yemeğinizi bitirdikten tabağa 45 derecelik açı ile mi yoksa saat 3:15 yönünde mi bırakmanız gerektiğini. Bu da bir iletişim örneğidir ve makine ile insan arasındaki ilişkiyle oldukça benzerdir.
İletişim Unsuru Neden Önemli?
İletişim unsuru oldukça önemli bir bağlantı noktasıdır. Hayatın her alanı için geçerlidir aslında. Bilişim, hukuk, eğitim veya sağlık gibi her sektörde farklı bir mekanizma işler ama önemi her biri için oldukça farklıdır. İnsanlık var olduğundan beri olan ile yetinmeyi tercih etmemiştir çünkü gelişen ve büyüyen koşullar altında ihtiyaçları değişmiş ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda hayatlarını kolaylaştırmak için birtakım arayışlara girişmişler.
Girişimi tüm insanlık adına bir cam fanus içinde yanan, ilk parıldayan bir kıvılcım ile attığının henüz farkında bile olmayan Edison, günün güneşin doğuşuna ve batışına bağlı verimliliğinin ölüşünü izlemek yerine ölen saatleri nasıl canlandırabiliriz diye düşünmüştür.
Analiz Etmek
Bazen yakınmak yerine analiz etmek çok daha yararlı bir strateji olur. Bir şeylerin değişmesini istiyor olmak veya diliyor olmak yeterli değildir. İnsanları yok olmaya mahkûm edecek tek şey belki de dilediğin veya planladığın bir fikri bir başkasının yapmasını beklemek veya birileri tarafından bir gün yapılacağını ummaktır.
Newton sırtını yasladığı ağaçtan başına düşen elmayı aksilik diye geçebilirdi veya tanrının bir cezalandırması ya da uyarısı olarak yorumlayabilirdi. Ama birtakım mantıklı gerekçeler eşliğinde bir teori sundu ve bunun matematiksel bir açıklamasını yaptı. Aslında hayatı oldukça yüzeysel yaşıyor olmamız nedeni ile gündelik hayatta olan bazı şeyleri fark edemiyoruz.
Her Gerçeğin Altında Bir Teori Gizli
Sadece ifade edebilmek yeteri kadar düşünebilmek ve mantıksal bir süreç içinde yürütebilmek önemlidir. İnsanlık gün geçtikçe daha çok tüketme gereksinimi duyuyor. İhtiyaçlar artıyor evet ama karşılanması gerektiği kadar tüketim planı yapılmıyor. İnsanlık nedense ihtiyacı doğruda tüketime yorumluyor.
Arkamızda daha uzun ve verimli bir yaşam, daha sağlıklı ve temiz bir dünya bırakabilmek için tasarruf ilkeleri ve kontrollü tüketim planları geliştirmeliyiz. Müşteri siz ona ihtiyacı olanı göstermediğiniz sürece neye ihtiyacı olduğunu bilmez. Bazen üretilen pek çok ürün gerçek temel ihtiyaçlar sınıfına girmez ancak insanlar nedense buna ihtiyacı varmış ve temel ihtiyaçlarından farksızmış gibi bir algıya kapılır.
Bu algıyı kuvvetlendiren büyük bir etken de topluluk psikolojisinden kaynaklıdır. Ortada yanlış bir varsayım olabilir ancak 10 kişilik bir gruptan 9’u bunun doğru olduğunu kasten iddia ediyorsa olaylardan habersiz 10. denek yanlışı artık doğru diye tanımlar ve kendine bunu içten içe inandırmaya çalışır.
İnsanlık gün geçtikçe ihtiyaç çemberini genişletecek çünkü gelişen ve değişen teknolojik çağ bunun olması gerektiğini her geçen gün gösterecek ve bize bu geri sarılamayan ve akan zamana uyum sağlamamız gerektiğini hatırlatacaktır.
Yazar: Kübra Yıldız
