Ne Demek?

Realist ve Realizm Ne Demek?

Konuk Yazar
Güncellendi:
10 dk okuma
Bu resim, merkezinde kendine özgü bir kubbesi olan büyük bir bina ile hareketli bir şehir manzarasını tasvir etmektedir. Ön planda bir grup insan nehirde kayıkla kürek çekerken görülüyor. Resmin sağ tarafında bir başka kişi suyun üzerinde koşmaktadır. Arka planda, ceket giyen bir kişi bir kano içindeyken, daha uzakta kürekli bir tekne görülüyor. Resim hayat ve hareket dolu, canlı bir şehrin ruhunu yakalıyor.
KonuAçıklamaÖrnekler
Realizm19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır.Roman ve hikaye gibi türlerde görülür.
GelişimRomantizm akımına tepki olarak doğmuştur.Bu akımda daha gerçekçi bir dil ve yaklaşım benimsenmiştir.
Edebiyata UygulanışıAuguste Comte'un pozitivizm felsefi düşüncesinin edebiyata uyarlanmış hali olarak görülür.Hayatın varoluşunu ve işleyişini gerçeği gibi yansıtan eserlerin yazarları.
YaklaşımDuygulardan çok nesnel ifadelere yer verirler. Duyguların abartılı ifadesini gereksiz görürler.Edebi eserlerde karakterlerin duygusal tepkileri yerine nesnel durumları ve çevre koşulları ayrıntılı biçimde anlatılır.
Duygusal YaklaşımAbartılı duygusal ifadeler kullanmayı reddederler ancak bu duygusal olmadıkları anlamına gelmez.Edebi eserlerde gerçekçi karakter gelişimleri ve içsel deneyimler.
Romantizm ile İlişkisiRomantizm akımına karşıttır.Romantizmin duygusal aşırılıklarını ve bireysel özgürlük üzerinde duruşunu reddeder.
Sanat Bakış Açısı19. yüzyılda sanatta gerçekçi olmayı kabul eden bir akım olsa da, teknoloji ile ilerlemesi ve sanayi devriminin etkili bir şekilde yaşanması ile gerçeğe olan bakış açısı değişmiştir.19. yüzyıl sanatında daha gerçekçi ve detaycı anlayış.
GerçekçilikRealizm, hayatı olduğu gibi yansıtma prensibine dayanır.Karakterler, olaylar ve mekanlar gerçek yaşamdan alınmış gibi detaylı ve inandırıcı bir şekilde tasvir edilir.
Edebiyatın HizmetindeRealizm edebiyatın, toplumun ve bireyin gerçeklerini objektif bir şekilde aktarma aracıdır.Shakespeare, Dickens gibi yazarların eserleri.
YansıtmaRealizm, toplumun gerçekleri, sosyal ve politik yaşamı ve bireyin iç dünyasını detaylı bir şekilde yansıtır.Çeşitli olaylar ve karakterler üzerinden yaşamın gerçeklerini ve zorluklarını anlatan eserler.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Realizm karşımıza bir edebiyat akımı olarak çıkmaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkmıştır. Romantizm akımına karşılık realizm akımı ortaya atılmıştır. Yani romantizm akımına bir tepki olarak bilinmektedir. Realizm bir diğer adı gerçekçilik demektir. Gerçekçilik akımı sanatta uygulanmaktadır. Bu sanat dalı ise edebiyat ile birlikte roman ve hikaye gibi türlerde de etkisini göstermektedir. Realizm Auguste Comte’un pozitivizm felsefi düşüncesinin edebiyata uyarlanmış halidir. Hayatın varoluşunu, işleyişini gerçeği gibi yansıtmaktadır. Duygulardan çok nesnel ifadelere yer verirler. Duygusuz insanlar gibi görünseler de durum böyle değildir. Duyguların abartılarak ifade edilmesini gereksiz görmüşlerdir. Kişiden kişiye farklılık gösterebilecek olan duygular ile bir yere ulaşılamayacağını düşünürler. Romantizme karşıdırlar. Realizm akımı 19. yüzyılda sanatta gerçekçi olmayı kabul eden bir akımdır. Bu döneme kadar romantizm ve klasisizm akımları etkisini sürdürmekteydi. Fakat teknoloji ile ilerlemesi ve sanayi devriminin etkili bir şekilde yaşanması ile gerçeğe olan bakış açısı oldukça değişme göstermiştir.

Realist kelimesinin kökeni Fransızca'dan gelmektedir. Fransızca'dan dilimize geçmiş olan birçok kelime bulunmaktadır. Realist kelimesi de o kelimeler arasında yerini almaktadır. Realist kelimesinin anlamını bilmek önemlidir. Günlük hayatta da oldukça fazla kullanılmaktadır. Realist kelimesinin yerine aynı anlama gelen gerçekçilik kelimesi de oldukça fazla kullanılmaktadır.

Realist Nedir?

Realist kelimesi günlük hayatımızda oldukça sık karşımıza çıkmaktadır. Hem sosyal medyada hem de günlük yaşantımızda kullanılan realist kelimesi dilimizde uzun süredir bulunmaktadır. Türkçe’de farklı anlamlar ile kullanılabilmektedir. Realist kelimesinin Türk Dil Kurumu’na göre anlamına bakıldığı zaman gerçekçilik anlamında olduğunu görebiliriz. Realistler gözlemlere ve deneylere değer vermektedir. Romantizm akımının taşıdığı aşırı duygusallığa tepki göstermektedir. Realistlerin amacı toplumsal sorunları tüm gerçeği ile gözler önüne koymaktır. Bununla birlikte roman ve hikayeler de romantizm akımının etkisine de tepkisini koymaktadır. Tüm gerçeklerin olduğu gibi aktarılmasını amaçlamaktadır.



Realistler de kendi içinde iki farklı görüşe ayrılmaktadır. Bunlardan ilki; realist bir kimse nesnelerin veya bu nesnelerin özelliklerinin bizim deneyimlerimize katkılarını hesaba katmamaktadır. Bir diğeri ise; realistin inanmış olduğu nesnelerin veya özelliklerin inanılmaz bir şey olduğudur.

Realizm Akımının Temsilcileri

Realizmin kurucusu Gustave ve Falubert’tir. Pozitivizm düşünceye tepki olarak doğmuştur. Bu akım toplumun ekonomik ve siyasal olarak oldukça etkilemiştir. 1839 yılında ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu akım toplum, saray ve saray yaşantısını, dini konuyu, seçkin kişilerin portrelerinin sanatçıların eserlerinde olmasına karşı çıkmaktadır. Realizm akımında tüm gerçeklerin olduğu gibi yansıtılması amaçlanmıştır.

Realistler sanatı tüm yapaylıktan ve duygusallıktan kurtarmak istemiştir. Yani klasik ve romantik akımın yapaylığından uzak tutmak hedeflenmiştir. Realistlerin asıl amacı ise günlük yaşamın bilimsel bir nesnellik içerisinde incelenmesini istemiştir. Bununla birlikte bir bilim adamı gibi bulguları nesnel bir şekilde ortaya koymaktadır. Başlıca temsilcileri ise; Coutbert, Millet, Balzac, Tolstoy'dur. Realist anlayışına göre anarşinin olmaması devlet anlayışının olmaması anlamına gelmektedir. Uluslararası ilişkilerde en etkili aktör devletlerdir. Devletler mümkün olan en fazla kaynağa ulaşmak için çalışmaktadır. Bir devlet için temel sorun var olmaktır.



Realistler ise insanların doğduğu andan itibaren iyiliğe eğilimli olmadığını bunun yanında bencil ve rekabetçi bir özelliğe sahip olduklarını düşünmektedir. Realistlerin insanlara olan bu bakış açısı bencil olmasa bile ben merkezli biri ve çatışmacı olarak kabul etmektedir. Realistlerde devlet uluslararası ilişkilerde en önemli aktör olarak geçmektedir. Bir devletin gücü ise askeri kapasitesine bakılarak değerlendirilmektedir. Realistin anahtar kelimesi ise gücün uluslararası dağılımı olarak karşımıza çıkmaktadır. 1839 yılında ortaya çıkan realizm akımı, akademik alandaki resim yapıtlarına, dini konuları, saygın insanları daha güzel göstererek konunun işlenmesine karşı çıkmaktadır. Üslup ve konu bakımından yaşamı ve doğayı olduğu gibi aktarma ve yaşamın gerçek boyutlarını ele alma düşüncesine sahiptir. Realist sanatçılar konu bakımından klasik sanatçıların görüşüne karşı çıkarlar. Realist olan bir resim, ışığı rengi olduğu gibi aktarmalıdır. Eserlerde konu olarak geleneksel anlayışın tersine sadece estetik objeler değil, köylülerin hayatı, doğa gibi gerçek olan her şey tercih edilir. Realist bir düşünceye sahip olan sanatçı kesinlikle eserlerine duyguyu katmaz.

Roman Jakobson realizm bir diğer adı da gerçekçilik olan akımı savunurken tanımının olmadığını, anlam bulanıklığının devam ettiğini savunmaktadır. Bir sanat akımına adını verdiğini düşünmektedir. Bir konferansında realizm akımını eşyanın ve olayların olduğu gibi anlatılmasıdır diye açıklamıştır. Dönemin sorunlarını dile getiren, insanların yaşamlarından kesitler sunan bir akımdır. Her insan çevresinde bilinçten farklı olan bir dünya olduğunu bilir. Taşları, toprakları insan bilinci var etmemiştir. Bunlar dünyada insanlar var olmadan önce de vardı. Milyarlarca yıl dünyada bu doğa insansız yaşamını sürdürdü. İlk insanların gerçekçilik anlayışına çocuksu gerçekçilik denilmektedir. Gerçekçilik kavramı insanın benimsediği, kendiliğinden oluşan bir durumdur. Algılarımızın gerçek dünyayı algıladığını ve bize bilgi aktardığını doğal olarak düşünmektedir. Gerçekçilik başlarda bir hakikat olarak bilinmekteydi. Gerçekçilik felsefesinin ortaya çıkması ile birlikte tabiat bilgisi niteliğine dönüşmektedir.

İlk çağlardaki filozoflar evreni, alemi meydana getiren unsurları ele alıp incelemişlerdir. Felsefe eskiden bilimin bir uzantısı olarak sayılıyordu. Daha sonraları ise Platon tarafından bilginin kapsamı çıkarılmıştır. Bununla birlikte gerçekçilik o zaman bir felsefi düşünce haline gelmiştir.

Realist Düşüncenin Özellikleri

  • Realist düşünce gerçekleri her şeyin üstünde tutmaktadır.

  • Realistlerin baskın olduğu eserlerde toplumun gerçekleri hep ön planda yer almaktadır.

  • Realist sanatçılar objektif düşünürler ve önyargısız bir düşünceye sahiptir.

  • Eserlerde doğa ve olaylar olduğu gibi aktarılmaktadır.

  • Realistlerin eserlerinde öyküleme değil betimleme hakim olmaktadır.

  • Toplumun tüm gerçek kişileri eserlerine aktarılmaktadır. Eserlerde hiçbir şey tamamen iyi ya da tamamen kötü değildir.

  • Realistlerin en önemli amacı ise tüm yaşananları nesnellikle ele almaktır. Realist düşünceyi savunan sanatçılar eserlerinde okuyucuya öğüt vermek ve eğitmek gibi bir amaç düşünmezler.

  • Eserlerinde süsten ve abartıdan uzak dururlar. Biçimde kusursuzluk önemlidir.

  • Realistler etkisini romanlarda ve hikayelerde göstermektedir.

  • Gözleme önem verilmektedir. Gerçek, hiçbir olağanüstü davranışın etkisinde kalmadan eserlerde yansıtılmaktadır.

  • Realistler eserlerde gerçekler olduğu gibi aktarıldığı için toplumda yer alan sıradan kişiler ele alınmaktadır.

  • Eserlerinde çok basit olan bir konuyu bile işlemişlerdir.

  • Realist etkiye sahip olan eserlerdeki dil süsten uzak ve yalın bir haldedir. Eserlerde romantizm ve duygusallıktan kaçınılması amaçlanmaktadır.

  • Realist bir edebiyatta işlenen konu ve karakterler tamamen gerçek hayata uygun olmak zorundadır.

  • Realistlere ait eserlerde dil sade ve söz sanatlarından uzaktır.

Realist Eserler

Toplum arasındaki farklılıklar realist eserlerde konusunu oluşturmaktadır. Bununla birlikte romantik ve hayali gibi edebi işlemeler eserlerin dışında kalmaya başlamıştır. Sanatçılar yaşadıkları dönemin zorluklarını tüm gerçekliği ile göz önüne koymaktadır. Bu akımla birlikte romantik ve her şeyi olduğundan daha güzel gösteren bir edebi eser yerine, toplumun yaşamış olduğu sıkıntılar ele alındı. Bu dönemin en dikkat çeken eserler;

  • Araba Sevdası

  • Karabibik Zehra

  • Mai ve Siyah

  • Yaban

  • Ayaşlı ve Kiracıları gibi eserler realist düşünceyle yazılmış eserlerdir.

Realistler siyasi alanda, felsefi alanda, edebiyat alanı gibi birçok alanda etkisini sürdürmüştür.

Sıkça Sorulan Sorular

Realizm tanımı nedir ve bu akımın edebiyat ve sanat alanındaki etkileri nelerdir?

realizm, 19.Yüzyıl İkinci Yarısında Ortaya Çıkan Bir Akım

ya da gerçekçilik; 19. yüzyılın ikinci yarısında romantizme tepki olarak ortaya çıkan ve Auguste Comte'un pozitivizm felsefi düşüncesinin edebiyata uyarlanmış hali olarak bilinen bir edebiyat ve sanat akımıdır. İlk ortaya çıkışı 1839 yılında Gustave ve Flaubert ile başlar ve toplumu, saray yaşantısı, dini konular ve seçkin kişilerin portrelerine karşı çıkar. Realizmin temel amacı, nesnel, rasyonel ve insanın duygularından arındırılmış bir sanat ve edebiyat yaratmaktır.

ve Nesnelliği Vurgulayan Düşünce

realistler gerçekleri olduğu gibi yansıtmaya ve toplumsal sorunları tüm çıplaklığıyla ortaya koymaya önem verirler. Romantizmin aşırı duygusallığına ve klasisizmin yapay yapısına tepki gösteren realizm, duygulardan çok nesnel ifadelere yer verir. ler insanların farklı duygularını abartılı bir şekilde ifade etmenin gereksiz olduğunu düşünür.

Sanat ve Edebiyat Alanındaki Etkileri

Realizm, sanat ve edebiyatta roman ve hikaye türlerinde etkisini göstermiştir. ler, romantizm ve klasisizmin hâkim olduğu dönemde sanatta gerçekçiliği ve nesnelliği savunmuştur. Sanayi devrimi ile değişen toplum ve gerçeklere bakış açısı, bu akımın güçlenmesine ve yayılmasına etki etmiştir.

Realizmin İki Farklı Görüşü

düşünce kendi içinde iki farklı görüşe ayrılır: Birincisi, lerin nesnelerin ve bu nesnelerin özelliklerinin bize katkısını hesaba katmayan; diğeri ise lerin inandığı nesnelerin veya özelliklerin inanılmaz bir şey olduğu görüşüdür.

Realizmin Toplumsal ve Siyasal Etkileri

Realizm, toplumun ekonomik ve siyasal alanlarda da büyük ölçüde etkilemiştir. Sanatta ve edebiyatta uygulanan gerçekçilik ve nesnelliği savunan düşünce yapısı, dönemin toplumsal ve siyasal sorunlarına da ışık tutmaktadır. lerin amacı, insanların yaşamını ve gündelik hayatın gerçeklerini olduğu gibi yansıtmak ve nesnel bir bakış açısıyla ele almaktır.

Sonuç olarak, realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında romantizme karşı bir tepki olarak ortaya çıkan ve nesnel, gerçekçi bir sanat ve edebiyat anlayışını benimseyen önemli bir akımdır. Edebiyat ve sanatın yanı sıra, toplumun sosyal, ekonomik ve siyasal alanlarına da etkisi vardır.

Realist düşünce ne demek ve realistlerin toplumsal sorunlar ve duygulara karşı nasıl bir tavır sergiler?

Realist Düşünce ve Toplumsal Sorunlara Yaklaşımı

Realist düşünce, 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve romantizm akımına bir tepki olarak geliştirilen bir edebiyat akımıdır. Realizm adı verilen bu akım, gerçekçilik anlamına gelmekte olup, sanatta ve özellikle roman ve hikaye türlerinde etkili olmuştur. Realizm, Auguste Comte'un pozitivizm felsefi düşüncesinin edebiyata uyarlanmış halidir ve sanat eserlerinde hayatın varoluşunu ve işleyişini gerçeği gibi yansıtmayı amaçlar.

Nesnellik ve Duygulara Yaklaşım

Realist düşünürler, duygulardan çok nesnel ifadelere yer verirler. Duygusuz insanlar gibi görünseler de, aslında duyguların abartılarak ifade edilmesini gereksiz görürler. Bu nedenle, kişiden kişiye farklılık gösterebilecek olan duygular ile bir yere ulaşılamayacağını düşünürler. Dolayısıyla, romantizm akımının aşırı duygusallığına karşı çıkarlar.

Sanatta Gerçekçilik ve Toplumsal Sorunlar

Realist düşünce, 19. yüzyılda sanatta gerçekçi olmayı kabul eden bir akımdır. Bu döneme kadar etkisini sürdüren romantizm ve klasisizm akımları, bilim ve teknolojinin ilerlemesi ve sanayi devriminin yaşanması ile gerçeğe olan bakış açısı değişime uğramıştır. Realistler, gözlemlere ve deneylere değer verirken, toplumsal sorunları tüm gerçeği ile ele almayı amaçlarlar. Bu bağlamda, realist yazarlar roman ve hikayelerinde de romantizm akımının etkisine tepki gösterir ve tüm gerçeklerin olduğu gibi aktarılmasını hedeflerler.

Realizmin İki Farklı Görüşü

Realistler, kendi içinde iki farklı görüşe ayrılır. Birincisi, realist bir kişinin nesnelerin veya bu nesnelerin özelliklerinin deneyimlere katkılarını hesaba katmayan yaklaşımıdır. İkincisi ise, realistin nesnelerin veya özelliklerin inanılmaz bir şey olduğuna inanan yaklaşımıdır.

Realizmin Kurucuları ve Etkileri

Realizmin kurucusu Gustave ve Falubert'tir ve pozitivizm düşüncesine tepki olarak ortaya çıkan bu akım, toplumun ekonomik ve siyasal yaşamını da etkilemiştir. Realistler, sanatı tüm yapaylıktan ve duygusallıktan kurtarmak istemişlerdir. Bu nedenle, realizm akımında tüm gerçeklerin olduğu gibi yansıtılması amaçlanmıştır.

Sonuç olarak, realist düşünce, gerçekçi bir yaklaşımı benimseyerek sanat eserlerinde duygulardan ziyade nesnel ifadelerin kullanılmasını ve toplumsal sorunların ele alınmasını savunur. Bu bağlamda, realizmin amacı, hem edebiyatta hem de toplumsal yaşamda gerçeğe dayalı ve yapaylıktan uzak bir anlatıma ulaşmaktır.

Realizm akımı neyi savunur ve özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında romantizm ve klasisizm akımlarına verdiği tepkilere dayanarak nasıl bir kimlik kazanmıştır?

Realizm Akımının Savunduğu Düşünceler

Realizm akımı, 19. yüzyılın ikinci yarısında, romantizm ve klasisizm akımlarına tepki olarak ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır. Auguste Comte'un pozitivizm felsefesinden esinlenen realizm, hayatın varoluşunu ve işleyişini olduğu gibi yansıtmayı amaçlar. Nesnel ifadelere önem veren bu akım, duyguların abartılarak ifade edilmesini gereksiz bulur ve gerçeğin olduğu gibi aktarılmasını savunur. Toplumsal sorunları ve gerçekleri gözler önüne koymak amacıyla roman ve hikaye gibi edebi türlerde de etkisini gösteren realizm, romantizme karşı bir duruş sergiler.

Sanatta Gerçekçilik Arayışı

19. yüzyıl, sanatta gerçekçilik arayışının hakim olduğu bir dönemdir. Bu dönemde yaşanan sanayi devrimi ve ilerlemeler, insanların gerçeğe olan bakış açısını değiştirir. Realizm akımının kökeni, Fransızca'dan dilimize geçen 'realist' kelimesine dayanır. Realistler, gözlem ve deneylere değer verirken, romantizm akımının aşırı duygusallığına tepki gösterirler. Edebiyat, roman ve hikayelerde de romantizm akımının etkisine tepki amacıyla, gerçeklerin olduğu gibi aktarılmasını savunan realistler, sanatın daha gerçekçi ve içeriklidir.

Realist Düşüncede İki Farklı Görüş

Realistler, kendi içinde iki farklı görüşe ayrılabilir. İlki, realist düşünen bir kişinin, nesnelerin veya bu nesnelerin özelliklerinin deneyimlere olan katkılarını göz ardı eden yaklaşımdır. İkincisi ise, realistin inandığı nesnelerin veya özelliklerin gerçekten var olduğu düşüncesidir.

Realizm Akımının Kurucuları ve Etkileri

Realizm akımının kurucuları Gustave ve Flaubert'tir. Bu akım, romantizme ve pozitivizm düşüncesine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Realizm, 1839 yılında ortaya çıktığı bilinen bir akımdır ve toplumun ekonomik ve siyasal yapısına önemli etkilerde bulunmuştur. Sanata ve edebiyata getirdiği yeniliklerle gerçekçi bir kimlik kazanan realizm, topluma, saraya yaşantısına, dini konulara ve seçkin kişilerin portrelerine karşı çıkan bir duruş sergilemiştir. Realistler, sanatı tüm yapaylıktan ve duygusallıktan arındırmak, gerçeği olduğu gibi yansıtmayı amaçlamışlardır.