Nedir?

Komünizm Devlet Kavramı Nedir?

Nevzat Yüksel
Güncellendi:
9 dk okuma
Bir kişi bir grup insanın ortasında duruyor ve ağzına kırmızı bir megafon tutuyor. Bu kişinin üzerinde mavi bir kıyafet ve uzun bir boyun vardır. Megafon bir koni şeklindedir ve grubun önünde tutulmaktadır. Grubun içindeki farklı mavi figürlerin birden fazla yakın çekimi vardır. Figürlerden bazıları mavi kıyafetler giymiş ve ellerini önlerinde kavuşturmuşlardır. Diğer figürler kollarını havaya kaldırmış ya da ellerinde bir şey tutmaktadır. Gruptaki tüm figürler megafonlu kişiyi dinliyor gibi görünmektedir.
KonseptAçıklamaEk Bilgi
Komünizm Devlet KavramıKomünizmde bir devletin yönetim sistemi, üretim araçlarının tamamının devlet aidiyetinde olmasını gerektirir.Üretim araçları hammadde, toprak, emek ve girişimcilikten oluşur.
MotivasyonKomünizmde motivasyon, toplum ve toplumsal değerler üzerinden bireye verilir.Bireysel motivasyon ve rekabetçilik kısıtlıdır.
ÜretimKomünizmde üretim araçlarının sahibi devlettir ve onları devlet adına çalıştıran kişiler devletin memurlarıdır.Yönetici sınıf üretim artışına bağlı ekstra kazanç elde edemez.
GirişimcilikKomün törende girişimcilik teşvik edilmez ve genellikle yoktur.Memurların girişimcilik yapmaları durumunda hukuki sorunlar çıkabilir.
Devlet İşletmesiKomünizmde özel işletmeler söz konusu olmadığından, çoğunlukla devlet işletmeleri bulunur.Devlet işletmeleri genellikle vatandaşların iş bulabilmeleri için açılır.
Elde Edilen KarElde edilen kar miktarı devletin kontrolündeki işletmelerin finansmanı için kullanılır.Komünizmde elde edilen karın büyük bir kısmı devletin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılır.
Devlet MemurlarıKomünizmde yönetim sınıfı devlet memurlarıdır.Yönetim için sadece memurluk yapmak gerekir.
TeknolojiKomünizmde teknolojik gelişme genellikle devlet kontrolünde ve yönünde olur.Komünist ekonomilerde teknoloji kullanımı genellikle merkezi yönetim tarafından yapılan, çoğunlukla devlet destekli projeler aracılığıyla gerçekleştirilir.
RekabetKomünist ekonomiler, genellikle dış pazarlarda rekabet gücünü kaybeder.Satılamayan ürünler yerine genellikle hammadde satılır.
Kaynak TüketimiKomünizmde devlet genellikle üretim faaliyetleri için kendi kaynaklarını kullanır.Bu da uzun vadede kaynak tükenmesine yol açabilir.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Bir devletin yönetim sisteminin komünist olması halinde üretim araçlarının tamamı devlet ait olmakla beraber şahıslara ait herhangi bir üretim aracı bulunmamaktadır. Bu yönetim sisteminde üretim araçlarından elde edilen karın her defasından yeniden üretime aktarılması kapsamında üretim araçlarının değerli olması sağlamaktadır. Üretim araçları burada hammadde, toprak, emek ve girişimciliktir. Üretim araçlarından toplanan karın tekrar üretime aktarılabilmesi için motivasyona ihtiyaç vardır.

Motivasyon toplumları, toplumsal değerlerle motive ederken, aslında bireysel yönünün ağır olduğu bilinmektedir. Toplumdaki kişilerin yeterince çalışmadığı veya çalışmadığı bir zamanda diğer kişiler için bunun bir motivasyon kaynağı olarak görüp çalışabilirler mi? Örneğin cumartesi ya da Pazar günü resmi tatil kabul edildiğinden dolayı birçok kişi saat 12:00 a kadar uyurken bazı kişiler görevli olmadıkları halde gidip üretimi yükseltmeye yönelik herhangi bir ücret almadan çalışabilirler mi? Hatta hafta sonu görevli olan kişiler, bahsi geçen kişilerin herhangi bir görevi yok iken işe gelerek üretimi artırmaya yönelik çalışmaları hoş karşılanır mı?

Komünizmde Üretim Nasıl Gerçekleşir?

Komünizmde bütün üretim araçlarının sahibi devlettir. Bahsi geçen üretim araçlarından olan toprak, sermaye, girişimcilik ve emek faktörlerini devlet adına çalıştıran, devlet adına yönetende  kişilerde devletin kadrolu memurlarıdır. Bu devlet kadrosu kapitalist yönetimlerdeki gibi üretim artmasına bağlı daha fazla kazanç elde edemezler. Maaşları hep aynı olarak devam eder ve her ürettikleri varlıkların karını olduğu gibi tekrar üretime aktarırlar.

Yönetici sınıfında yer alan kadro ise memur olduğundan dolayı işletmenin ilgili dönemdeki karını komünizmi tanıtmak ve yaymak için kullanılır. Fizibilite çalışmalarını yapmak karı yatırım aracı olarak kullanmak gibi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Burada yapacağı yatırımı riskli olarak kabul eder ve bu yatırım fonunun tamamını kaybedeceğini de düşünebilmektedir. Buna karşın ihtiyaç tespitinin net olarak ortaya koyulması ve yapılacak bir pazar araştırması sonucunda ortaya daha çok kapital oluşturulabilir.



Bu riski ilgili üretim araçları arasında alabilecek tek araç girişimci olacaktır. Yönetici kadro olan memur bu riski almak istemeyecektir. Bu sebeple memurun hiçbir zaman yapamayacağı girişimcilik faaliyetinde herhangi bir parasal unsur kaybetmesi halinde hakkında dava açılır. Bu açıdan komünizm üretim araçlarından elde edilen karların büyük bir kısmı devletin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılır.

Genellikler bu ihtiyaçlar kendi vatandaşlarına iş alanlarını açmak ve  komünizm yaymak olarak gösterilebilir. Komünizm ile yönetilen ülkelerde özel işletmeler söz konusu olmadıklarından dolayı ve girişimcilik faaliyeti beklenemeyeceğinden iş bulmakta zorlanan kişiler için gerek görülmediğine, ihtiyaçlara ve fizibilite durumlarına bakılmadan oldukça fazla devlet işletmesi bulunur.

Komünizmde Elde Edilen Karlar Nasıl Harcanılır?

Toplam elde edilen kar miktarları devletin kontrolünde yer alan işletmelerin finansmanı için kullanılmaktadır. Buna örnek verilebilecek bir kitap ise “Saatleri Ayarlama Enstitüsü" olarak verilebilir. Konunun temeline bakılacak olunduğunda devletin ihtiyaçların önemli bir kısmı yönetici sınıfı olarak yukarıda bahsetmiş olduğumuz memurların ihtiyaçlarıdır. Bu durumda ilgili memur sınıfında yer alan kişilerin devamlılıklarını sürdürebilmeleri adına düzenin devam edebilmesi için komünizm devam etmesi gerekir.

Asıl konu burada komünizm değil devlet memurları olmaktadır. Bu yönetime uygun olabilecek sosyal yapı ve ekonomik çalışma gerçekleştirilir. Burada dikkat edilmesi gereken bir konu ise elde edilen kârın üretim işletmelerine aktarılırken bir motivasyon aracı olmadığından dolayı tam olarak yönetilemez. Kârın bu şekilde üretime aktarılmasındaki ortaya çıkan motivasyonsuzluğu ya da ilgili karın diğer kaynaklara aktarılmasıyla doğabilecek fonların kaybedilmesi, uzun bir sürenin ardında devletin kendi elinde bulundurmuş olduğu parayı azaltacaktır.



Hangi yönetim sisteminde olursa olsun her türlü üretim sistemi (endüstriyel, tarımsal hizmetsel) ancak ve ancak teknoloji kullanımı sayesinde başlar. Bu üretim teknoloji sayesinde durmaksızın devam ederse hem devletin hem de bireyin ihtiyaçlarına tam anlamıyla cevap verilmiş olunur.

Komünizm yönetiminde devlet yöneticileri daha fazla elde etme amacında bireysel çıkarları üretimin armasından devam etmediğinden dolayı sağlanan kâr fiyat açısından daha uygun ve daha kaliteli üretme amacında olabileceği için teknoloji çalışmalar yatırımlar yapmaları söz konusu değildir.

Bireysel anlamda girişimcilik komünist ekonomilerde bulunamazken devlet tarafından üretilen ürünler global pazarda satılmaz bir süre sonra liberal denilebilecek ekonomiler karşısında rekabet mücadelelerini kaybederler. Burada bir komünizm ülkesi satamadıkları ürünlerin yerine sadece dışarıya hammadde satarak yıllar için ülkelerinin kendi kaynaklarının tükenmesine neden olur. Bu tür ekonomiler zamanla fakirleşir ve işlevini kaybetme noktasına gelirler.  Buna karşın şayet elde etmiş oldukları kârı, yönetim kısmında yer alan memurlar tarafından bütün risklerine rağmen üretim piyasasına aktarabilselerdi (kârı üretim ekonomisine aktarabilmek için çağın dilini ve bilgisini öğrenmek gerekir) bu riski göze alıp yapabilirlerdi.

Kapitalist ülkenin komünist ülkeden üstün gelmesinden dolayı rekabet üstünlüğü ortadan kalkmasına karşın yapabileceği bu çalışma bir süre daha idare edebilirdi. Fakat komünist ülke kaçınılmaz sondan kurtulamayacaktır. Eğer bir ülkenin kendine ait işletmeleri varsa, burada verilebilecek bir örnek kamu iktisadi kurumları gibi, bunlardan kârı sağlaması ve sağlamış oldukları kârı yatırıma çevirmesi gerekecektir. Kâr sağlayamaması halinde ise devlet vatandaşlarına sağlık ve eğitim konularında hizmet götüremeyecek seviyeye gelmiş olur. Bunun sonucunda ise komünizm yönetim sisteminde eğitim, sağlık ve sağlık hizmetleri verimlilik ilkesine aykırı olur ve bozulur, çağımızı yakalayamamış olur.

Komün, birtakım özelliklerden faydalanarak kendi yasasını kendi yapan, kendilerini yöneten ve aynı kentte yaşayan insanlar-topluluklar olarak açıklanabilir. Komün ilk olarak Fransa’da belediye yönetimleri durumunda ve daha sonraları coğrafi olarak birbirine yakın olan batı Avrupa ülkeleri, İsviçre ve İtalya’da kullanılmaya başlanmıştır. Bu ülkelerde belediye tarafından yönetilen idari yönetimi biçimi anlamında kullanılmıştır. Hatta Fransada yaşanan iki ihtilal olan 1792 ve 1871 ihtilallerinden hemen sonra kurulan hükümetler Paris Komünü olarak isimlendirilmiştir.

Komünist Ülkeler Kimlerle Ticaret Yapar?

Komünist ülkeler sadece komünist denilebilecek ülkelerle ticaret girişiminde bulunurlar. Bu ticaretin eski model radyo ticareti olabileceğini söyleyebiliriz. Yani televizyon ticareti yer almaz. Hem üretilen kârı sürekli devlet memurları otoritesine aktarıldığı bir dönemde komünizm şekliyle yönetilen ülkeler televizyona ayırabilecekleri ne bir zamanı vardır nede sermayeleri vardır.

Komünist ülke alışverişi için en iyi örnek nedir?

Komünist ülkeler kendi aralarında alışveriş yaptıklarından dolayı zamanla paraları ekonomilerine bağlı olarak değer kaybederler. Kolektivisit ülkeleri üretim faktörleri arasında yer alan hammadde, sermaye, girişimcilik ve toprak gibi kaynakların tamamına sahip olmaları gerekir. Bu ülkeler kendi aralarında üretim geliştirecek ve ihtiyaçlarını karşılayacaklarından dolayı buna verilebilecek en iyi örnek Tomas Mure’un Ütopya adlı kitabıdır. Olmayan bir ülke anlamına gelen bu kitap More böyle bir yaşantı durumunun sadece bir hayal ürünü olduğunu ana hatlarıyla vurgulamıştır.

Sıkça Sorulan Sorular

Komünizmde Devletin Üretim Araçlarının Kontrolü Nasıl Sağlanır?

Komünizmde, devletin üretim araçlarının kontrolü, üretiminin kolektifleştirilmesi yoluyla sağlanır. Kolektifleştirme, üretimin üreticilerin ve işçilerin kontrolüne verilmesi anlamına gelir. Kolektifleştirme, üretimin, üretim araçlarının ve kaynaklarının kontrolünün devletten alınmasıyla sağlanır. Kolektifleştirme, üretimin kolektif kontrolünün sağlanması amacıyla işçiler tarafından üretim araçlarının ve kaynaklarının ortaklaşa kontrolü altına alınmasıdır. Kolektifleştirme, üretimin devletçe kontrolünden özelleştirmeye kadar değişen biçimlerde uygulanır ve tüm üretim araçlarının devlet kontrolüne alınmasını sağlar.

Komünizmde, devletin üretim araçlarının kontrolü, üretiminin kolektifleştirilmesi yoluyla sağlanır. Kolektifleştirme, üretimin üreticilerin ve işçilerin kontrolüne verilmesi anlamına gelir. Kolektifleştirme, üretimin, üretim araçlarının ve kaynaklarının kontrolünün devletten alınmasıyla sağlanır. Kolektifleştirme, üretimin kolektif kontrolünün sağlanması amacıyla işçiler tarafından üretim araçlarının ve kaynaklarının ortaklaşa kontrolü altına alınmasıdır. Kolektifleştirme, üretimin devletçe kontrolünden özelleştirmeye kadar değişen biçimlerde uygulanır ve tüm üretim araçlarının devlet kontrolüne alınmasını sağlar.

Komünizmde Üretimin Nasıl Yönetilir?

Komünizmde üretim çok partili ve kolektivist bir model üzerinden yönetilir. Buna göre, toplumun ekonomik kaynakları üretim işlerinin örgütlenmesi ve dağıtımı için topluluk tarafından kontrol edilir. Bireylerin üretim faaliyetlerine katılımı özgür olmayıp, toplumsal çıkarların gözetilmesi esastır. Üretim, bireysel çıkarlardan çok, toplumun bütününün ihtiyaçları gözetilerek planlanır.

Komünizmde üretim çok partili ve kolektivist bir model üzerinden yönetilir. Buna göre, toplumun ekonomik kaynakları üretim işlerinin örgütlenmesi ve dağıtımı için topluluk tarafından kontrol edilir. Bireylerin üretim faaliyetlerine katılımı özgür olmayıp, toplumsal çıkarların gözetilmesi esastır. Üretim, bireysel çıkarlardan çok, toplumun bütününün ihtiyaçları gözetilerek planlanır.

Komünizmde Üretimin Sonuçlarının Nasıl Dağıtılması Gerektiği Hakkında Ne Görüşler Vardır?

Komünizmde, üretimin sonuçlarının eşit olarak dağıtılması gerektiğine inanılır. Mülkiyetin kolektifleştirilmesi ve üretimin toplumsallaştırılması, herkesin eşit erişimine izin verir. Komünizmde, insanların ihtiyaçlarının karşılanması için üretimin sonuçlarının eşit olarak dağıtılması gerektiği vurgulanır. Böylece, herkesin ihtiyacı olan şeyleri alabileceği ve aynı zamanda gerçek anlamda eşitlik ortaya çıkartılmış olur. Komünizmde, üretimin sonuçlarının dağıtımının tamamen toplumsal uzlaşma ile belirlenmesi öngörülür. Bu, herkesin önerileri ve görüşleri dikkate alındığından, herkesin ihtiyaçlarının karşılanmasına izin verecek şekilde üretimin sonuçlarının dağıtılmasını gerektirir.

Komünizmde, üretimin sonuçlarının eşit olarak dağıtılması gerektiğine inanılır. Mülkiyetin kolektifleştirilmesi ve üretimin toplumsallaştırılması, herkesin eşit erişimine izin verir. Komünizmde, insanların ihtiyaçlarının karşılanması için üretimin sonuçlarının eşit olarak dağıtılması gerektiği vurgulanır. Böylece, herkesin ihtiyacı olan şeyleri alabileceği ve aynı zamanda gerçek anlamda eşitlik ortaya çıkartılmış olur. Komünizmde, üretimin sonuçlarının dağıtımının tamamen toplumsal uzlaşma ile belirlenmesi öngörülür. Bu, herkesin önerileri ve görüşleri dikkate alındığından, herkesin ihtiyaçlarının karşılanmasına izin verecek şekilde üretimin sonuçlarının dağıtılmasını gerektirir.

Türkiye'de komünist ne demek?; Komünist dini inancı nedir?; Sosyalizmde devlet var mı?

Türkiye'de Komünist Kavramı

Komünist Teriminin Tanımı

Türkiye'de komünist, genellikle Marksist-Leninist düşünce sistemine bağlı olan ve bu ideolojinin gereklerini savunan, sosyalizmin ve daha sonra komünizmin hedeflerini gerçekleştirmeye çalışan kişi veya gruplar olarak tanımlanır. Komünistler, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum anlayışını benimserler.

Tarihsel Boyut: Türkiye'de Komünist Hareketler

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemlerinde gelişen Türkiye komünist hareketi, 1920'de gerçekleşen İstanbul ve Ankara'da örgütlenmiştir. Bu örgütler, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Kurtuluş Cephesi örneklerine dayandırılabilir. TKP'nin kuruluş tarihi olan 1921, Türkiye'deki komünist düşüncenin resmi yaklaşımını temsil etmektedir.

Farklı Sosyo-Politik Gelişmeler

Türkiye'de komünist hareketler zaman içinde farklı sosyo-politik gelişmelerle etkileşim içinde bulunmuşlardır. 1960 ve 1970'li yıllarda özellikle genç kuşakların ve öğrencilerin arasında solcu politikaların yükselen etkisi, Türkiye'deki komünist düşünceye de ivme kazandırmıştır. Bu dönemde sosyalist ve komünist fikirler, devrimci yayınlar ve örgütler aracılığıyla palazlanmıştır.

Dönemsel Baskı ve Yasaklamalar

Özellikle 1925'ten sonra, Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin ideolojik temelinin Atatürkçülük olduğu ilan edildiğinden beri bu tür fikirler sıklıkla güçlü şekilde yasaklanmış ve denetlenmiştir. Bu dönem başta olmak üzere, farklı zamanlarda solcu ve komünist düşüncelerin yasaklanması, komünist hareketlerin sınırlandırılması ve hatta örgütlenmelerin durdurulması Türkiye'deki komünist hareketin ilerlemesini engellemiştir.

Sonuç: Türkiye'de Komünizmin Bugünkü Durumu

Bugün Türkiye'de komünist söylem ve düşünceler sınırlı bir çerçevede etkili ve mevcut olabilmekte, genel makro politikalar içinde önemli bir müdahale alanı bulamamaktadır. Türkiye komünistleri partiler, örgütler ve gruplar kimi zaman ülke içi politikaları ve düşünceleri eleştirme ve kendi alternatiflerini sunma amacı ile mücadele etmektedirler. Ancak, Türkiye'de komünizm ve komünist gruplar, genel olarak toplumda ve siyasette önemli bir ağırlığa sahip değildir.

Halk Komünizm Sistemlerinde Nerede Yaşar?

Komünizmle yönetilen ülkelerde halk ağırlıklı olarak komünlerde hayatlarını devam ettirirler. Şehirlerde komünlere göre daha az insan yaşarlar. Komün üretiminin sadece komünizm ülkeleri arasında bir satış oluşturması ve başka ülkelere satılamaması halinde devlet bütçesi sürekli açık vermeye devam edecektir.

Komünizmle yönetilen ülkelerde halk ağırlıklı olarak komünlerde hayatlarını devam ettirirler. Şehirlerde komünlere göre daha az insan yaşarlar. Komün üretiminin sadece komünizm ülkeleri arasında bir satış oluşturması ve başka ülkelere satılamaması halinde devlet bütçesi sürekli açık vermeye devam edecektir.

Komünizmin Üretim Araçları Nelerdir?

Bir devletin yönetim sistemi komünist olması halinde üretim araçlarının tamamı devlet ait olmakla beraber şahıslara ait herhangi bir üretim aracı bulunmamaktadır. Bu yönetim sisteminde üretim araçlarından elde edilen karın her defasından yeniden üretime aktarılması kapsamında üretim araçlarının değerli olması sağlamaktadır. Üretim araçları burada hammadde, toprak, emek ve girişimciliktir.

Bir devletin yönetim sistemi komünist olması halinde üretim araçlarının tamamı devlet ait olmakla beraber şahıslara ait herhangi bir üretim aracı bulunmamaktadır. Bu yönetim sisteminde üretim araçlarından elde edilen karın her defasından yeniden üretime aktarılması kapsamında üretim araçlarının değerli olması sağlamaktadır. Üretim araçları burada hammadde, toprak, emek ve   tir.

Komünizmde Elde Edilen Karlar Nasıl Harcanır?

Toplam elde edilen kar miktarları devletin kontrolünde yer alan işletmelerin finansmanı için kullanılmaktadır. Konunun temeline bakılacak olunduğunda devletin ihtiyaçların önemli bir kısmı yönetici sınıfı olarak yukarıda bahsetmiş olduğumuz memurların ihtiyaçlarıdır. Bu durumda ilgili memur sınıfında yer alan kişilerin devamlılıklarını sürdürebilmeleri adına düzenin devam edebilmesi için komünizm devam etmesi gerekir.

Toplam elde edilen kar miktarları devletin kontrolünde yer alan işletmelerin finansmanı için kullanılmaktadır. Konunun temeline bakılacak olunduğunda devletin ihtiyaçların önemli bir kısmı yönetici sınıfı olarak yukarıda bahsetmiş olduğumuz memurların ihtiyaçlarıdır. Bu durumda ilgili memur sınıfında yer alan kişilerin devamlılıklarını sürdürebilmeleri adına düzenin devam edebilmesi için komünizm devam etmesi gerekir.