Günümüzde pek çok insanı meşgul eden bir konu kişisel gelişim. Hepimiz bir şeyler biliyoruz. Sürekli bir şeyler okuyoruz. Hatta bir tek bu konuda okuyoruz. Kişisel gelişim üzerine kurulmuş dev bir pazar var. Peki, neden gelişemiyoruz? Sanıyorum bunun cevabı biraz üzücü. Her şey de olduğu gibi bu konuda da ara bozucu maalesef para.
Bilgi Kirliliğinin Etkisi
Bahsi geçen o dev pazar, para hırsı gözünü kör eden insanlar tarafından kötüye kullanılıyor. Bilgi kirliliği nedeniyle artık kişisel gelişimin ne olduğunu değil ne olmadığını öğrenmek çok daha faydalı hale gelmiş durumda. O kadar ki kişisel gelişim olarak aktarılan bilgilere şüpheyle hatta alaycılıkla yaklaşılmakta. Geçmişten günümüze pek çok insan bu konuyla ilgilenmiş ve katkı sağlayarak bugün ki haline gelmesini sağlamıştır. Bilinenlerin aksine kişisel gelişim mutlaka birinden yardım alınarak yapılması gereken bir olgu değildir.
Farklı Kişisel Gelişim Kavramları Nelerdir?
Sokrates için kişisel gelişim “Kendiyle ilgilenmek, kendini bilmektir.” İki kelime ile kafamızdaki onca soru işaretini ve kirli bilgiyi temizler. Yunus Emre’ye göre de “İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir.” Oysa bugün çoğumuz kim olduğumuzu bile bilmeden evrene mesaj gönderme çabası içindeyiz.
Sonuç; her şeyi kulaktan dolma ve yarım öğreten, “Bir kitap okudum hayatım değişti” cümlesiyle tanıtılan “sabun köpüğü kitaplar “sardı etrafımızı. Hatta bir ömür harcayarak "Kuantum Teorisini" bulan Einstein’ın çalışmaları dahi içi boş sohbetlerin popüler konusu haline geldi. Öyle ki sonunda "Benim zihin gücüm, bu evrenin ötesinde" inancı arayış içindeki insanların zihnine yerleşti.
Değişimin Önemi
"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir." M.Ö 500 yıllarında yaşamış Herakleitos bu sözüyle insanın var olduğu ilk andan beri sürekli bir değişim arayışı içinde olduğunu anlatmıştır. Bu arayış onu değişmeye ve gelişmeye zorlamıştır. Bugün her kimseniz bilin ki yarın aynı kişi olmayacaksınız, olmamalısınız.
Her durumla, her zorlukla baş edebilmeniz hatta savaşlarda yeniden ayağa kalkmanız da değişim sayesindedir. İşte bu gerçek kişisel gelişimdir. Sizin güçlü yanlarınızı ortaya çıkarır. Sorunlar karşısında kendinize ait, net ve doğru bir duruş sergilersiniz. Aynı kalmayan ve gelişen dünyada var olmanızdır. Bu sebeple kişisel gelişim için değişimden korkmayın.
Başarınızın önünde duran her engel, siz onu kaldırmadığınız için var! Kimse bir diğerinden üstün değildir. Herkes eşit doğar ama bazıları sorunları kaçış için bahane görür. Bu noktada bilinçsiz bilinç, insanları “Ben de” noktasına sürükler. Olumlu düşünce kişileri başarıya taşırken potansiyelini kullanamayan sabun köpüğü kitaplarla benliğini dolduranlar maalesef bitmeyen bir huzursuzluk içinde boğulurlar. Hayatları başarısızdır. Her şey onlar için çok kötüdür. Çok şanssızdırlar ve kişisel gelişim filan bunlar da zaten hep boş iştir. Halbuki ki tek yapmaları gereken bilgi için çaba göstermektir.
Emek Olmadan Yemek Olmaz
Şimdi gerçekçi olalım. İnsan beyni doğru ile yanlış, gerçek ile sahteyi ayırma kapasitesine sahiptir. Özgür dünya da size tercih hakkı sunar. Kim olduğunuzu siz belirlersiniz ve tercih ettiklerinizi yaşarsınız. Kendinizi değerli hissetmeniz için bunu başkasında duymaya ihtiyacınız yok. Sadece eksik yanınızı bilmeye ihtiyacınız var.
Gerisi kendiliğinden gelir. Doğası gereği değişime aç bünyeniz onu geçek bilgiyle donattığınızda durmayacak ve hep daha fazlasını isteyecektir. Hayatta ki hedefleriniz size artık uzak görünmeyecektir. Çünkü kim olduğunuzu daha önemlisi kim olmadığınızı bileceksiniz. Potansiyel gücünüzü artık bildiğiniz için ya hedef büyütecek ya da küçülteceksiniz ama en önemlisi huzurlu ve iyi bir insan olacaksınız.
