Kendinize koçluk yapmak yaşam boyu süren bir yolculuktur. Hepimizin hiçlikten geldiğimizi ve doğamız gereği çokluğu seçtiğimizi anlamakla başlar. Her şeyi öğreniriz, her şeyi merak ederiz. Bazen her şeyin hızlı olmasını isteriz. İlk adımlarımızı ne kadar zor attığımıza dönüp bakmayız. Kaç kez düştüğümüze ve kaç kez denediğimize. Kendinize koçluk yapmak, yolculuğunuzu anlamak için zaman ayırmanızı gerektirir. Bu, hızlı çözümlerle ya da hedeflere mümkün olan en kısa sürede ulaşmakla ilgili değildir. Yolculuğunuz üzerinde düşünmek, hatalarınızdan ders çıkarmak ve başarılarınızı kutlamak için zaman ayırmakla ilgilidir. Kendinize koçluk yapmak 0'dan 1'e bir yolculuktur. Kendini keşfetme ve kendini tanıma yolculuğudur. Tam potansiyelinizi ortaya çıkarmanıza ve anlamlı ve tatmin edici bir hayat yaşamanıza yardımcı olacak bir yolculuktur.
Şimdi size 2 dakika; düşünün bakalım bu yazıyı okumaya başlamadan önce ne düşünüyordunuz? Hangi sorunları, ödemeleri, hayatın akışına kapılıp gittiğimiz hangi stresli dakikaları? Evet süremiz bitti ise şöyle derin bir nefes alalım ve okumaya devam edelim.
Birçok insan zamanın boşa harcanmaması gereken değerli bir meta olduğuna inanır. Ancak zaman aslında tanımlanması zor, soyut bir kavramdır. Bazı insanlar için zaman çok hızlı geçer ve her anı en iyi şekilde değerlendirmeleri gerekir. Diğerleri içinse zaman durmuş gibidir ve kendilerini sıkılmış ya da hayal kırıklığına uğramış bulurlar. Kişinin zamanı nasıl algıladığına bakılmaksızın, zamanın her zaman geçmekte olduğunu hatırlamak önemlidir. Bu da her anı en iyi şekilde değerlendirmemiz ve zamanımızı hafife almamamız gerektiği anlamına gelir. Bunu yapmanın bir yolu da anı yaşamak ve hayatın sunduğu her şeyi takdir etmektir. Anda kalarak deneyimlerimizden ders çıkarabilir ve bireyler olarak büyüyebiliriz.
Ayrıca, zamanımızı akıllıca kullanmak ve bize neşe getirmeyen veya ihtiyaçlarımızı karşılamayan faaliyetlerle boşa harcamamak önemlidir. Hepimiz her gün aynı miktarda zamana sahibiz, dolayısıyla bunu en iyi şekilde değerlendirmek bizim elimizde. Zamanımızı akıllıca kullanırsak, harika şeyler başarabilir, mutlu ve tatmin edici hayatlar yaşayabiliriz.
Kendini Tanımak Nasıl Olur?
Ben kimim? Ne istiyorum? Neden istiyorum? Bunu nasıl yapabilirim? Kendimize bu soruları soralım. Başlamak savaşın yarısıdır derler. Önce kendimizi tanıyarak başlayalım. Bunu Nasıl Yapabiliriz? Elbette bir SWOT Analizi kullanabiliriz. Bir sorunla karşılaştığınızda da bu tekniği kullanabileceğinizi muhtemelen zaten biliyorsunuzdur. Sonuçta analiz, iyi, kötü ve alternatife bakarak kapsamlı bir şekilde yorumlamanın ve çözüm bulmanın bir yoludur. Öyleyse, kendimizi daha iyi tanımak için bu tekniği nasıl kullanabileceğimize bir göz atalım.
Öncelikle güçlü yönlerimizi belirleyelim. Bunlar bizi eşsiz ve değerli kılan niteliklerdir. Başkalarının sahip olamayabileceği becerilerimiz ve yeteneklerimizdir. Örneğin, belki mükemmel bir iletişimcisiniz ya da çok düzenlisiniz. Güçlü yönlerinizi belirledikten sonra, hedeflerinize ulaşmak için bunlardan nasıl yararlanabileceğinizi düşünmeniz önemlidir. Belki iletişim becerilerinizi başkalarını amacınızı desteklemeye ikna etmek için kullanabilir veya organizasyon becerilerinizi bir etkinlik planlamak için kullanabilirsiniz. Güçlü yönlerimizi ve bunları nasıl kullanabileceğimizi anlamak, kim olduğumuzu ve ne istediğimizi bilmek için önemli bir adımdır.
Araştır
Kendimizle karşılaşsaydık; sizce konuşma nasıl geçerdi? Kısa bir şok döneminden sonra sanırım birbirimize sorular sormaya başlardık: "Buraya nasıl geldin? Neler yaptın? Hayattan ne istiyorsun?" Aynı durumda olduğumuzu ve aynı hedef ve arzuları paylaştığımızı çabucak fark ederdik. Ne istediğimizi bilirdik ve sıra bunu nasıl yapacağımızı bulmaya gelirdi. Bunu nasıl yapacağız? Burada asıl mesele içinde bulunduğumuz durumdan şikâyet etmek değil, bir çözüm bulmaktır.
çözüm aslında kendimizi tanımakla gelir. kim olduğumuzu ve hayattan ne istediğimizi bildiğimizde, hedeflerimize ulaşmak için bir yol bulmak çok daha kolay hale gelir. başarılı olmak için gerekenlere sahip olduğumuz bilgisiyle donanmış olarak, güven ve netlikle ikinci adıma geçebiliriz.
Harekete Geç
Çözümü bulmuş olmak bizi hazine sandığımızın anahtarına yaklaştırır. Anahtarı bulmamız ve bize sunulan güzellikleri görmemiz için çok az zaman kaldı. Ancak unutulmaması gereken en önemli nokta yarışın sonunun en zor kısım olduğudur. Harekete geçmek düşmek, ayağa kalkmak, bazen tekrar düşmek ve tekrar denemek demektir. Hayatın bir tür evrimi.
Güneş her sabah farklı umutlarla doğuyor, evreni, bizi, kalplerimizi ısıtıyor. Akşam olduğunda ay yerini alır, zifiri karanlıkta bir nokta, ama yine de aydınlatır, güneş kadar olmasa da. Sonra yıldızlar vardır, sonsuz bir uçurumun içinde belli belirsiz gizlenen silik noktalar. Birlikte, zamanımızdan çok öncesinden beri devam eden ve biz öldükten çok sonra da devam edecek olan bir ışık gösterisi sunarlar. Büyüleyici.
Hayatın kendisi engeller ve zorluklarla dolu bir yolculuktur, ama aynı zamanda güzellik ve mucizelerle de doludur. Yol boyunca düşmek anlamına gelse bile, bizi hedefimize yaklaştıran şeyin harekete geçmek olduğunu unutmamak önemlidir. Karşılaştığımız mücadeleler bizi daha güçlü ve ileride olacaklara karşı daha hazırlıklı kılar. Bu yüzden önümüzdeki yol zorlu olsa bile ilerlemeye devam edelim.
Kendimizi Nasıl Daha İyi Geliştirebiliriz?
Kişisel Gelişim Eğitimleri, kendinizi hem kişisel hem de profesyonel olarak geliştirmenize yardımcı olabilir. Öz farkındalığınızı artırarak düşünceleriniz, duygularınız ve davranışlarınız hakkında daha bilinçli olabilirsiniz. Bu, kişisel ilişkilerinizden kariyerinize kadar hayatınızın her alanında daha iyi seçimler yapmanıza yardımcı olabilir.
Ayrıca, Kişisel Gelişim Eğitimleri mutluluğunuzu ve refahınızı artırmanıza da yardımcı olabilir. Stresi yönetmek için yeni beceriler ve stratejiler öğrenerek kendinizi daha olumlu ve neşeli bir bireye dönüştürebilirsiniz. Kişisel Gelişim Eğitimlerine yatırım yapmak, hayatınızın birçok alanında karşılığını alabileceğiniz, kendinize yaptığınız bir yatırımdır.
