Son dönemlerin en popüler olan mesleği: Koçluk, yaşam koçluğu. Peki, ne yapar bu yaşam koçu? Kişinin kendini sevmesi, pozitif olması veya ihtiyacı olan her şeyin kendi içinde olduğunu anlaması gibi konularda bireylere yardımcı olan koçlar, kişiye balık yemeyi değil tutmayı öğretir.
İlgili eğitim: Yaşam Koçluğu Eğitimi
Yaşam koçu sen kimsin? Biz sen olmasan balık tutmayı kendimiz öğrenemez miyiz? Aslında bu sorunun cevabı hem evet hem de hayırdır. Biz cevabı evet olan kısmı konu alıyoruz.
Farkına Var
“Sürekli halsiz ve yorgun hissediyorum”, “Kilo vermeye çalıştıkça şişiyorum”, “Hayır diyemem ki, ayıp olur”, “Hep kazık yiyen taraf ben oldum”, “Ne düşündüğüm ya da hissettiğim kimin umurunda?”, “Nerede bende o şans?”, “Nerede bende o kadar para?” gibi olumsuz cümlelerden herhangi birini kurduysanız artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğinin farkına varıp hayatınızın iplerini elinize alma vakti gelmiş demektir.
Kendi hayatının yaşam koçu ol yani kendine koçluk yap. Önce şu konuda bir anlaşalım. Kendini sevip değer vermediğin sürece tam anlamıyla değer görmeyecek ve sevilmeyeceksin. Bunlar hayatında olsa bile asla tadına vararak hissedemeyeceksin. O halde artık ertelemekten vazgeçip şuanda kendimizi sevmeye başlıyoruz. Çünkü sen de her birey gibi özel, güzel ve değerlisin.
Kendine Vakit Ayır
İçindeki güzelliklerin dışarı çıkmasını istiyorsan şayet önce kendinle baş başa kalmayı denemelisin. İlk etapta milyon tane düşünce beynini kemirmeye çalışacak. Bırak o düşünceler gelsin ve gitsin. Onları susturmaya çalışma. Kendinle baş başa kalma çalışması yaptıkça sessizliğin mükemmel dinginliğini fark edecek ve buna bayılacaksın. Geçmişe takılıp geleceğini çöpe atma.
Anne karnından başlayıp şu ana kadar geçirdiğin serüvende doğru veya yanlış bir sürü bilinçaltı kodların oluştu. Şimdi olduğun seni sen yapan bu bilinçaltı kodları. Çocukken görmüş olduğun aşırı ilgi seni bencil yapmış olamaz mı? Ama artık bunlardan kurtulmanın vakti geldi. Bırak ne yaşandıysa yaşandı ne olduysa oldu.
Şimdi önümüze bakma vakti. Geçmişte yaşadığın tüm olumsuz olayları ve kişileri affet. Bunu kendin için yap ve affetmenin vermiş olduğu o muhteşem hazzı hisset. Bunu yaparken egon seninle çok büyük savaşlar verecek ama şunu unutma ki bir kere egona dur dersen devamı çorap söküğü gibi gelecek.
Kimseyi Yargılama
Çok sevdiğim bir söz var; “Kimseyi kendimden aşağı görmedim ama kimse benden yüksekte de değil” İşte bu kadar öz bu kadar net. Sen de bir zamanlar birçok hatalar yapmış olabilirsin. Sürekli bu hatalarınla yargılanmak istemezsin tahminimce. Her insan değişebilir veya dönüşebilir. Öte yandan mutlak bir doğru hiçbir zaman yok. Sana göre doğru olan bir başkasına göre yanlış olabilir. Fikirleri dinle ve kabul etmesen bile saygı duy. Ayrıca sen elmayı seviyorsun diye elmanın seni sevmesi şart mı?
Olumlu Ol
Ağzından ne çıkarsa zihninde o belirecek. Zihninde ne belirirse onu yaşayacaksın. Bu yüzden sürekli olumlu bak ve negatifin içinde pozitifi görmeye odaklan. Yaşadığın bu olumsuz durum sana ne anlatıyor onu sorgula. Korktuğum başıma geldi gibi cümleleri kurmak yerine hayatımda her şey mükemmel demek senin elinde. O yüzden ağzından çıkanı kulağın duysun ve ağzından çıkan mümkünse her şartta ve koşulda pozitif olsun.
Şuan yaşadığın hayat senin güvenli alanın gibi geliyor olabilir ama çitlerin ötesine geçmediğin sürece diğer tarafta seni bekleyen güzellikleri göremeyeceksin. O yüzden erteleme ve harekete geç. Bak artık sende kendine ait bir yaşam koçu oluyosun. Hem nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmadığını?
Yazar: Sümeyye Öztel
