"Yapabilir miyim? Bilmiyorum. Yapamazsın diyorlar." Ne düşündükleri bu kadar önemli mi sahi? Merhaba! Birazdan içindeki o gizli kalmış özgüveni uyandıracaksın. Hazır mısın?
Özgüven İçin Kendini Fethet
Her gün aynada gördüğün kişiyi tam anlamıyla tanıdığını düşünüyorsan, büyük yanılgı içindesin. Evet belki kaşın gözün yerinde, sesinin tonunu biliyorsun. Peki ya içinde olup bitenler? Gücünün farkında mısın? Potansiyelini biliyor musun? Fikirlerine önem veriyor musun? Ya da en iyisi şöyle sorayım; KENDİNE GÜVENİYOR MUSUN?
Özgüvenli olmak, zor kazanılan fakat bir o kadar kolay kaybedilen bir özelliktir. Zor kazanılır, çünkü yanılma payın hep bir yanında bulunur. "Ya yanlış yaparsam, ya doğru değilse" düşüncelerinden kendini alıkoyman zor olacaktır. Kaybedilmesi kolaydır, çünkü tuğla taşlarından örülmüş bir duvardan en sağlam olanı çıkarınca duvar çöker. Yeniden inşası da epey zaman alır. Böyle anlatınca gözün korkmasın. O duvarı sağlamlaştırmak senin elinde. Yapabilirsin ve bunu göreceksin! Eflatun'un da dediği gibi, "İnsanın kendi kendini fethetmesi, zaferlerin en büyüğüdür."
Nereden başlamalıyım?
Kendini sevmelisin. Özgüven için ilk maddemiz kendini sevmek olmalı. Vücudunu tanımalısın ve kusurlarınla kabul etmelisin. Zayıf ve güçlü yönlerini bilmelisin. Düşüncelerine saygı duymalısın. Her fikrin doğru olmak zorunda değil. Tam da bununla ilgili çok güzel bir sözü var Osho'nun; "Kendine saygı duy, kendini sev; çünkü senin gibi bir kişi hiç olmadı ve hiçbir zaman da olmayacak."
Kendine yeni şeyler katmalısın. Hayatındaki rutinler kalsın, ama farklı şeyleri denemekten korkma. Değişimi benimse. Yeni ortamlar, farklı düşüncelere dair kitaplar, başka arkadaşlar ve hatta yepyeni bir giyim tarzı bile olabilir. Değişim güzeldir.
Ne demiş Descartes, " Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir."
Pozitif insanlarla beraber olmalısın. Peki bu ne demek? Çevrende seni kötü etkileyen insanlar olmamalı. Seni yargılayan, fikirlerine önem vermeyen ve senin de kendine önem vermemene sebep olacak kişilerden uzak dur.
Geçmişin daima seninle olsun. Belki de hayatının en büyük hatalarını geçmişte yaptın. İşte bu çok güzel! Tüm bu hataların, senin yeni bir hata yapmana birer engel olacak. Aynı hatalar şöyle dursun yeni bir adım atmadan geçmiş tecrübelerin yanında olacak. Geçmişinle barış ki geleceğin daha güzel olsun.
Başkalarının düşünceleri hayatî değer taşımasın. Herkesin hayatı, oynadığı rolü, görev ve sorumlulukları birbirinden farklıdır. Senin hayatını yaşayan yalnızca sensin. Bu sebeple öncelik daima senin hislerin ve düşüncelerin olmalı. Yanlış yapacaksan bile bunun sorumlusu bir başkası değil sen olmalısın. Daha sonra "keşke kendimi dinleseydim" demek hiçbir şeye yaramaz.
Hayır demekten korkmamalısın. Dünya üzerinde belki de en mükemmel şey gerektiğinde "hayır" diyebilmektir. Çekindiğin veya karşındakine değer verdiğin için asla kendinden taviz verme. Canın "hayır" demek mi istiyor? De öyleyse!
Hayal kurmaktan vazgeçmemelisin. İnsan hayalleri kadar zengindir. Düşünebildiği kadar özgür, düşündüklerini uygulayabildiği kadar güçlüdür. Çok astronomik hayaller kurup, gerçekleştirmek adına minimum çaba gösterirsen kurduğun hayalin hiçbir önemi kalmaz. Bu yüzden özgüven için hayal kur ve harekete geç.
Peki ya başaramazsam?
Her şeyden önce özgüvenini uyandırmak istiyorsan böyle bir cümleyi hayatından çıkarmakla başlamalısın işe. Çünkü hiçbir insan yoktur ki bir şeyi isteyip de başaramasın. Sen farklısın, tıpkı herkes gibi. Özgüven sahibi insan ünlü bir şirkette CEO olmasa da olur. Çünkü zaten yapabileceğinin en iyisini yapacağını bilir. Kendine güveni sayesinde hayalini kurduğu ve çabaladığı her hedefi başarıyla sonlandırır. Sen de yapabilirsin. Kendine yapacağın en büyük iyilik, özgüvenindir. Hem kendine güveni olmayan insanın kime güveni olur ki?
Son olarak, Margaret Mead'in de dediği gibi "Her şeyinle eşsiz olduğunu sakın unutma. Tıpkı diğer herkes gibi." İçinde bir yerlerde senin adımlarınla uyanacak bir güven yatıyor. Senin, onu harekete geçirmeni bekliyor. Özüne güven, kendine güven...
Yazar: Edanur Alparsan
