Geri bildirim, içinde bulunduğumuz durum veya üzerinde çalıştığımız bir konuya veya karşımızdaki kişiye verdiğimiz önem ve konuyu ele alış şeklimizdir. Bugün iletişim çağında geri Bildirim kendimizin veya karşı tarafın kendisine ve/veya üzerinde çalıştığı konuya etkili bir eğilim biçimi olarak da tanımlanabilir. Kesinlikle olumlu veya olumsuz, başarı veya başarısızlık olarak nitelendirilmemelidir.
Her Geri Bildirim Öğretici Bir Unsurdur
Örneğin; üzerinde çalıştığımız bir konuda aldığımız negatif bir geri bildirim bize olumlu yönde önlem almamız için bir fırsat oluşturur. Böylelikle, olumsuz gelen etkileri olumluya çevirebiliriz, bu bir fırsattır ve kesinlikle tenkit olarak algılanmamalıdır. Bir kişinin şahsına, inançlarına ve görüşlerine karşı yapılan yorumların kesinlikle konu ile alakası yoktur ve bunlar tenkit olarak algılanabilir, geri bildirimle karıştırılmamalıdır.
Düzgün ve Ciddi Olarak Verilen Her Bir Geri Bildirim Ufkumuzu Açarak Bizi Doğru Hedeflere Yönlendirir
Günümüzde yazılı ve dijital ortamda geri bildirim yapıyor olmamız “conflict of interest” (çıkar çatışması) şeklinde algılanamaz. İş ortamımızda hemen hemen her konuda ve yazışmada yapmamız gereken bir cevaplama şekli gibi görülse de bu bir iş disiplinidir. Hemen hemen her gün şirket içi yazışmalarımızda veya karşı taraftan gelen maillerde bizlerden olumlu veya olumsuz feedback yani geri bildirim istenmektedir, birçoğumuz gelen bu mailleri göz ardı edebiliyoruz. Hâlbuki bu bir iş ciddiyetidir ve işi ele alış şeklimizdir. Bu aslında yaptığımız işin bize de yansımasıdır.
Son yıllarda geri bildirim sayesinde empati yeteneğimizi de geliştirmiş olduk. Karşı tarafa kırıcı davranmadan yapıcı bir şekilde verdiğimiz bildirimler ile karşımızdaki kişilerin gelişimine ve kendi gelişimimize katkı sağlamış oluyoruz. Sadece iş hayatında değil, kişisel olarak da kendi kendimize verdiğimiz cevaplar da birer geri bildirim özelliği taşımaktadır. Bunlar olumlu olarak değerlendirildiğinde kişisel gelişim için de kendimize kattığımız değerlerdir. Daha genç yaşlardaki insanlarda hiç düşünmeden geri bildirime karşı fevri davranıldığı görülür. Ancak geçen yıllar bizlere gelen bildirimleri sindire sindire kabullenmemiz, birkaç kez okumamız, üzerinde düşünmemiz gerektiğini öğreterek olgunlaşmamıza da yardımcı olur.
İş Dünyasında Geri Bildirim
Kişi ve çevresinde, sosyal medya ve iş dünyası olarak devam eden kendiliğinden görünmez bir zincir oluşmuştur. Bundan 5-10 yıl öncesinde yapılan iş görüşmelerinde İnsan kaynakları şirketleri veya departmanları bize olumlu veya olumsuz dönüş yapacaklarını dile getirirlerdi ancak haftalarca veya aylarca bir bilgi edinemezdik. Şimdi ise bu konu artık gerçekten ciddiye alınmaktadır. Önceleri bir müşterinin müşterisi olduğu firmadan istemiş olduğu bir bilginin cevaplanması uzun zaman beklemeyi gerektirebiliyordu ancak sonradan oluşturulan müşteri ilişkileri departmanları ile artık müşteriyi çok bekletmeden geri bildirim ile sağlanabiliyor. Böylelikle bu geçen yıllarda alınan geri bildirimler iş dünyasına da olumlu yönde katkı sağlıyor.
Geldiğimiz noktada kişisel şekilde düşündüğümüzde bir kişisel gelişim unsuru olarak geri bildirim bize verilmiş bir fırsattır. Kendi kendimize yapacağımız değerlendirmeler ile eksiklerimizin tamamlanması ve daha olumlu düşünebilmemiz açısından yol göstericidir, yeter ki konuyu öfkelenmeden, kişisel olarak algılamadan değerlendirebilelim. Bu değerlendirmeleri ele aldığımızda ve vizyonumuzu geniş tuttuğumuzda bu fırsatın ne kadar değerli olduğunu anlayabiliriz. Ayrıca, bize gelen tepkilerin etkilerini birçok kez okuyarak ve değerlendirmesini yaparak konunun daha da yumuşatılmasını, kendi süzgecimizden geçirerek olumlu bir biçimde ele alabilmemizi, hem kişisel olgunluğa erişmemizi hem de sosyal yaşamda daha sakin kabullenme yetimizin geliştiğini gösterir. Bu şekilde ele aldığımızda; sesli bir tartışma ortamı yaratılmadan, kendi gelişimimiz ile çevremizde de olumlu etkiler yaratmamıza yardımcı olan çok değerli bir fırsattır.
Yazar: Arzu Yüksel
