Kimi zaman önce mangası okunup sonrasında animesi izlenir. Kimi zaman ise daha sabırsız olanlar ikisini bir arada götürür. Bazıları ise direkt anime dünyasında kaybolur. Siz hangisisiniz veya yolun en başındaysanız yazımızı dikkate alarak bir animeye başlamanızı tavsiye ederiz. Bütün animelerde net olarak gördüğümüz kocaman ve parlak gözler gözünüzün önüne gelmeye başladıysa bir sonraki başlığımıza geçebiliriz.
Anime Nedir?
Anime kelimesi ‘animation’ kelimesinin kısaltılmış bir versiyonu ve anlamına baktığımızda Japonya’ya özgü bir çizim sanatı olarak karşımıza çıkıyor. Anime deyince benim aklıma hep sahaflarda gezinirken gördüğüm kuşe kağıtlı mangalar geliyor. Mangaları animelerin senaryoları gibi değerlendirebiliriz. Çizimlerin efsaneliği bir kenara buram buram yaratıcılık ve emek kokan kitapların televizyon ve sinemaya aktarılmış hali de anime olarak seyircilerle buluşuyor.
İlgili eğitim: Japonca Eğitimi
En Çok İzlenen Animeler
Çok fazla sayıda ve kaliteli animeler var. Elbette biz hepsini bu yazımıza sığdıramadık. Fakat kendimize göre bir ‘en’ listesi oluşturmak istedik. Kendi izlediklerimize ve animeseverlerin ilgisine uygun listemize başlayalım mı?
Death Note
Adına tablolar mı dersiniz defterler mi kalem kutuları mı ve çok daha fazlasında gördüğümüz bir anime Death Note. İsmi bu yüzden oldukça tanıdık gelebilir. Death Note aslında Tsugumi Ooba ile Takeshi Obata’nın ortak ürünü olan bir mangadan kurgulanan bir anime. Henüz lise öğrencisi bir gencin şans eseri bulduğu ve ölüm defteri olarak adlandırılan bir defterle tüm hayatı değişiyor. E hep demez miyiz güç insanı değiştirir diye. İşte bu gencimizde de durum böyle oluyor ve kendini yeni dünyasının tanrısı ilan ediyor. Hikayenin devamındaysa dedektiflerin, ki özellikle biri zekası ve yeteneğiyle ön plana çıkıyor, bu genci yakalama çabaları geliyor. Animeyi izlerken ‘acaba kim kazanacak’ sorusu hiç akıllardan gitmiyor. Eğer çok sabırsız biriyseniz işiniz zor bizden söylemesi.
Sword Art Online
Günümüzde sanal oyun çılgınlığı diye bir gerçek var. Şimdi öyle bir oyun düşünün ki ultra gelişmiş, teknolojinin her bir zerresini kullanmış bir oyun olsun. Sword Art Online animesi işte böyle bir oyunun ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Animede sanal oyuna giren birçok kişi oyuna hapsedilerek gerçek hayattaki varlıklarıyla bağlantılı hale sokuluyor. Yani oyunda ölürsen gerçek hayatta da ölüsün. Yaşamak için ise tek yol 100 katlı birbirinden zorlu aşamaları geçmek. İşte kurgusu muhteşem olan animemizin kahramanını bu macerada dolu dizgin 25 bölümle izliyoruz.
Shingeki No Kyojin
Death Note ile ortak yönetmene sahip, ismi Tetsurou Araki olan, bir animeden bahsedeceğiz. Shingeki No Kyojin 25 bölümden oluşan kurgusunu devlerden alan bir anime. Hikayeye göre devler sırf canları sıkılıyor diye insanları yiyen acımasız varlıklar. İnsanların verdiği mücadele ve ana kahramanların katıldığı askeri mücadele diyerek animeyi özetleyebiliriz.
One Piece
Mangası şu ana kadar en çok satılan manga olan One Piece 900’ü aşkın bölümüyle anime olarak da en çok izlenenler listemizde. Konusunu hayali korsan kral olmak isteyen bir kahramandan ve one piece denen hazineden alıyor. İlk bölümü 1999’da yayınlanan animenin henüz bitmediği, fanlarınınsa gözleri ekranda merakla beklediği söyleniyor. Animenin yaratıcısı Eiichiro Oda verdiği bir röportajda finalinin tahmin edilmesi durumunda finali değiştireceğini net bir şekilde söylüyor ve beklentiyi zirveye çıkaracak yorumlarda bulunuyor.
Naruto
Yaratıcısı Masaşi Kişimoto olan bir manga serisi daha. Genç bir ninjanın maceralarını anlatan animeyi ise ikiye ayırmışlar ilki 220 bölümlük Naruto; ikincisi ise 500 bölümden oluşan Naruto Shippuden. Bunlar dışında da manganın 9 adet filmi mevcut. Aldığı birçok ödülden bahsetmiyoruz bile. Bütün bunları birleştirince de ünü ve popülaritesi gözler önüne seriliyor.
Steins: Gate
Zamanda yolculuk meraklıları sesimizi duyuyor mu? Tam sizlik bir animeden bahsediyoruz. Steins: Gate aslında bir oyun olarak geliştirilse de 2011 yılında animeye uyarlanmış. Animenin bilim kurgu olmasının yanında sunduğu kanıtların gerçekçiliği ve gerçek hayattan aldığı bazı şeyler insanı düşündürtüyor. Acaba CERN’de neler oluyor? Zamanda yolculuk bulundu mu? Bunlara biz cevap veremesek de animemiz oldukça etkileyici ve akıcı kurgusuyla sizleri sürüklemeye çok hazır.
Fullmetal Alchemist: Brotherhood
İki kardeşin yaşam öyküsünü konu alan anime, bu iki çocuğun babalarından kalan kitaplardan simyayı öğrenmeleriyle başlar. Simyanın ne demek olduğu hakkında bir dipnot geçelim hemen; kesin bir tanımı olmamakla beraber aslında temelinde elementlerin birbirine dönüşümü, metallerin altına çevrilmesi ve sonsuz hayat arayışları olarak özetleyebiliriz. Günümüzde hala bu konu araştırılmakta onu da belirtelim. Animemize dönecek olursak bu iki yavrucak simyayı öğrenerek ölen annelerini geri getirme çabasına girerler. Böyle büyük bir şeyin elbette bir karşılığı olacak. Bu karşılıkları ve daha fazlasını animemizde bulacaksınız, iyi seyirler.
Monster
74 bölümlük bir anime olan Monster isminden de hissettirdiği gibi gerilim içerikli bir kurguya sahip. Ana karakterini bir beyin cerrahı oynuyor ve birçok gizemi, cinayeti araştırdığı olaylar peş peşe animede işleniyor. Gerçek tarihten de izler gördüğümüz animede doktorun geçmişte kurtardığı bir hastanın nasıl canavara dönüştüğünü görmesi ve bunu nasıl telafi ederim arayışları anlatılıyor. Bu animemizi farklı kılan özellik ise çizimlerin animelerin çoğunda gördüğümüz çizgilerden daha farklı olması. Monster’de mükemmel yüzler, vücutlar yerine daha gerçekçi, daha dürüst çizgiler görüyoruz.
Hunter x Hunter
12 yaşlarında küçük bir çocuğun babasını arama umuduyla atıldığı avcılık maceralarını ele alan bir anime kendisi. 62 bölümlük bir anime olması anime izlemeye yeni başlayanlar için biraz göz korkutucu olsa da başından kalkılmayacak kadar sürükleyici olması dillerde destan. Ve tabi ki bu sayede bizim de ‘en çok’lar listemizde yer alıyor.
Animeler Nasıl Ortaya Çıktı?
Manganın tanrısı olarak bilinen Osamu Tezuka Japonya’da çağdaş anime öncüsü olarak kabul görüyor. Onun çektiği küçük animasyon filmleri ilham kaynağı haline gelip anime stilinin doğmasına sebep oluyor. Tarihçeye baktığımızda da 20. yüzyıl başlarında Japon film yapımcılarının animasyon tekniklerini keşfiyle her şeyin başladığını görüyoruz. Amerika, Rusya gibi devletlerde görülen tekniklerin alınıp geliştirilmesiyle animeler ortaya çıkıyor. Git gide popülerliği artan animeler her ne kadar TDK’ye göre ‘Japon çizgi filmi’ anlamına gelse de her yaşa hitap edecek cinste olması ve kendine has çizim teknikleriyle normal çizgi filmlerden ayrılıyor.
