Teknoloji, geçmişten günümüze her alanda varlığını hissettiren bir olgudur. Öyle ki bugün teknolojinin olmadığı bir dünyayı hayal etmek bile imkansız hale gelmiştir. Bugün yapılan çalışmalara bakıldığında, bırakın teknolojisiz bir dünyayı, teknolojinin dünyanın kendisi haline geleceği bir gelecek yakındır. Bunun en somut örneği, şuan gündemde oldukça yer eden "yapay zeka" dır. Soyut bir kavram olan "zeka", teknolojiyle birlikte somut hale gelmeye başladı bile.
Yapay zeka avantaj mı, dezavantaj mı?
Tabi her şeyde olduğu gibi yapay zekada da olumlu ve olumsuz yanların olması muhtemeldir. Yapay zeka, kimileri tarafından avantaj olarak görülürken, kimileri tarafından da bir tehlike olarak algılanmakta. Artık hemen hemen her alanda kullanılan yapay zekalar gün geçtikçe hayatımızda daha fazla yer etmekte. Evde, okulda, işte, sokakta, her yerde yapay zekalara rastlamak mümkün. Bugün gelinen nokta gösteriyor ki, gelecekte insan gücüne pek de ihtiyaç kalmayacak.
İnsan Gücüne İhtiyaç Kalmayacak mı?
Yapay zeka bugün insan gücünün yapabileceği bir çok şeyi kolaylıkla yapabilir durumdadır. Bu durum akıllara hiç şüphesiz işsizlik korkusunu da getirmektedir. Çünkü dünyanın her yerinde ekonomiden siyasete, matematikten sanata, hukuktan sağlığa, eğitimden sosyal hayata kadar her alanda yapay zeka teknolojisi var. Son gelişmelere bakacak olursak bunun bir çok örneğini görmek mümkün.
Geçtiğimiz Şubat ayında Türkiye"de kurulan Ankara Barosu Yasa İzleme Enstitüsü bünyesinde Yapay Zeka Hukuk Merkezi, yargılamalarda yapay zeka kullanılmasına ilişkin mevzuatın nasıl olacağına dair çalışmalara başladılar. ABD"de hali hazırda kullanılmakta olan bu sistemde, yapay zeka hakim ile birlikte sanığı dinleyerek, "suç işleme eğilimi vardır", "doğruları söylemiyor" şeklinde raporlar veriyor.
Yapay zeka örneklerini sağlık sektöründe de görmek mümkün. Sağlık sektörünün hemen hemen her alanında yapay zeka teknolojilerinden yararlanılmaktadır. Yapay zekalar, sahip oldukları algoritmalarla hastalığın tanı ve teşhisini koyma, ameliyat yapabilme, hastaların takibi, ilaç dozajını ayarlama gibi özelliklere sahipler. Hatta Stanford Üniversitesi"ndeki araştırmacıların geliştirdiği bir yapay zeka, bir hastanın ne zaman öleceğini %90 doğruluk oranıyla bilebilmektedir. Stanford Üniversitesi Yapay Zeka ve Bilgisayar Bilimleri üzerine doktora yapmış olan Anand Avati, bununla ilgili şunları söylemiştir: “Eldeki verilerin ölçeği, hastalık üzerine veya sadece demografik olmak yerine, tüm nedenlere bağlı bir ölüm oranı tahmin modeli oluşturmamızı sağladı.”. Bu sistemin, doktorların, hastaların son dönemlerini nasıl geçirebileceği konusunda proaktif kararlar alabilmesine yardımcı olmak için kullanılması bekleniyor.
Diğer yandan, Pedagog Ali Çankırılı “Bilgisayar, efendisinin verdiği emirlere uyan; IQ"su yüksek, EQ"su düşük bir köledir.” demiştir. Peki gerçekten EQ"su düşük mü? ABD"de yapılan çalışmalara göre bu doğru değil. Los Angeles"ta Realbotix firması insanlarla duygusal bağlar oluşturabilen "Harmony Robotlar" üretti. Bu robotlar gülümseyebiliyor, kullanıcılar ile flört edebiliyor, duygusal bir iletişim kurabiliyor. Her ne kadar robotla kurulan duygusal bir ilişki, insanla kurulan ilişkinin yanında sınırlı kalsa da gelecekte bu sınırların aşılacağını söylemek mümkündür.
Sonuç olarak, akıllı ev teknolojileri, navigasyon sistemleri, mutfak robotları, ev robotları, akıllı telefonlar gibi kişisel kullanım alanlarıyla hayatlarımıza giren yapay zekalar zamanla çalışma hayatlarına da kayarak çeşitli sektörlerde yerlerini almıştır. Hayatımızda yavaş yavaş yer etmeye başlayan yapay zekaların, gelecekte sanki aile bireyi gibi bizlerin ayrılmaz birer parçası olacağı açıktır.
Bize büyük kolaylıklar, olanaklar sağlayan yapay zekaların geleceğin yönünü büyük ölçüde değiştireceği görülüyor. Peki ya geleceğimizin yönünü değiştirecek olan bu yapay zekaların insanlığın sonunu getirdiğine dair düşünceler doğru çıkarsa? O zaman gelecekte bizi neler bekliyor? Yaşayalım… Görelim…
Yazar: Aynur Dündar
