Teknoloji için insanların ihtiyaçlarına yönelik yardımcı araç ve gereçlerin yapılıp üretilmesi için gerekli olan yetenek diyebiliriz. O zaman demek oluyor ki teknoloji bir yardımcı ve kolaylaştırıcı olarak hayatımızda yer almakta.
Teknoloji uzvunu kaybeden insanlara yapay bir el, kol, ayak, bacak, organlar ile hayatına yardımcı oluyor fakat hiçbir zaman gerçek bir organ yapamıyor. Çünkü onun da bir kısıtlaması ve amacı var. Teknoloji hayatımıza insanoğlu var olduğu günden beri girmiş ve yardımcı olmuştur. Kısaca teknoloji kullananların hayatını kolaylaştırır.
Eğitim ve Teknoloji İlişkisi
Teknoloji ve eğitim tanımından yola çıkarak ilişkiyi kolay açıklayabiliriz. Teknoloji bir yardımcı değildir. Eğitimde teknoloji bilgi seviyesini artırmak, insanları daha zeki yapmak ya da müthiş bir ressam yaratmak için kullanılamaz. Teknoloji sadece bu işi yapanların daha iyi ortamda ve daha kolay şartlarda eğitim yapmasını sağlar.
Örneğin bulunduğum yerde online eğitimler sayesinde oturduğum yerde hatta dinlenirken blog yazma eğitimi alabiliyorum. Yeni bir konu hakkında daha fazla bilgim ve fikrim olabiliyor, hem de bunu çok kısa bir zaman diliminde ve eğlenceli bir şekilde rahatça yapabiliyorum.
Teknolojinin Eğitime Katkısı Ne?
Eğitim, teknolojiyi en çok kullanan ve ona en çok ihtiyaç duyan alandır. Bireylerin daha iyi seviyelere gelmeleri için ve imkânlarını daha iyi kullanmaları için teknolojiye ihtiyaç olmuş ve teknolojiyi kullanılmıştır.
Peki doğrudan veya dolaylı olarak teknolojinin eğitime katkısı neler bir bakalım.
Online eğitimler ile eğitim ortamı çok iyi seviyelere gelmiştir.
Teknoloji iletişimi kolaylaştırmıştır. Bu sayede bilgi alışverişi tüm dünya ile aynı anda geç kalmadan bireysel olarak yapılabilmekte.
Zamanımızı çalacak pek çok işi kısa sürede ve zahmetsizce halledebiliyoruz ve eğitime ayırdığımız zaman da artıyor.
Bir insanın duygu ve düşüncelerini başkalarıyla paylaşması çok daha kolay hale gelmiştir.
Kişisel gelişimi etkilemiştir.Hastalık veya başka nedenlerden dolayı okula gidemeyen öğrencilerin uzaktan eğitim alabilmesi gibi.
Uzaktan eğitim sayesinde eğitimde ulaşım engeli ortadan kalkmıştır.
İnternet sayesinde çok daha kolay bir şekilde bilgi alışverişi yapılabilmektedir.
Teknolojinin Eğitime Zararı Ne?
İçinde bulunduğumuz dönemde teknolojinin etkisiyle hızla yenilenen ve değişen bilgiyi yakalamaya çalışıyoruz. Dijitalleşme ve eğitim sistemi sürecinin her aşamasında teknolojik araçlarla birlikte mi olmak gerek. Teknolojinin katkısı olduğu kadar zararı da insanlar tarafından kabul edilen bir durumdur.
Eğer teknoloji amaca uygun değilde olumsuz amaçlar için kullanılırsa zararları çok yıkıcı olabileceği bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya konmuştur. Değişen teknoloji bizi de değiştiriyor mu? Bakın neler oluyor;
Fatih projesi. Teknolojinin büyük hayalleri ile kurulan bir proje iken bir kuşağın felaketi olmuştur. Doğru kullanılamaması ve kontrol edilememesi büyük zararlar ortaya çıkarmıştır.
Çocuklar artık bilgisayarların ve telefonların başında saatlerce kontrolsüz bir şekilde oyun oynuyor. Bu durum da asosyallik, obezite, radyasyona maruz kalma, uykusuzluk, hiperaktivite gibi teknolojik cihazların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinin yaşanmasına yol açıyor.
Olumsuz ve uygunsuz bir şekilde kullanılan internet ve akıllı telefonlar yüzünden en yakınlarımızla bile yüz yüze iletişim kuramaz olduk.
Tecrübe ve fikir alışverişini engelliyor. Küçükten büyüğe herkes kafasını telefon, bilgisayar, televizyonun içine gömüyor ve ne yazık ki hayatlarımız her gün biraz daha robotik hale geliyor.
Her tarafımız elektrikli alet olduğu için sürekli radyasyona maruz kalıyor ve farkında olmasak da bu durumdan hepimiz nasibimizi alıyoruz. Yani sağlık konusunda olumsuz etkisi var.
Dolaylı yoldan depresyon, uykusuzluk ve panik atak gibi kavramlara yol açabiliyor.
Sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da tembelleşiyoruz. Özellikle televizyon yüzünden beynimizi tembelliğe alıştırıyoruz. Filmler, diziler ve gereksiz bazı televizyon programları yüzünden işlenen suçlar artmış ve şiddet içerikli pornografik yayınlar gençleri kötü etkilemiştir.
Yazar: Ümit KESGİN
