
Cinsiyete dayalı mesleki ayrım geçmişte var olup günümüze kadar uzanmış ve insanların maalesef ki kariyer imkanlarını engelleyen, çalışma hayatında karşılaşılabilecek en büyük sorunlardan biridir. Bu sorunun temelinde toplumsal cinsiyet ayrımı yatmakla beraber toplum tarafından kadın ve erkeğe yüklenmiş olan rol ve sorumlulukların da yadsınamaz bir etkisi vardır.
Daha çok çalışma hayatında kadınları etkilemekle beraber erkeklerinde nispeten yaşadığı bir durumdur. Mesleklerin, kişilerin o işi yapabilme yetkinliğine, eğitimine bakmadan sadece cinsiyetine dayalı olarak gruplandırılmasıdır.
“Kadın işi” ve “Erkek işi” olarak tabir edilen bu ayrım, toplumsal rollerin etkisiyle toplumca bu şekilde kabul edilmiştir. “Erkek işi” olarak tabir edilen işlerin; daha çok duygusallıktan uzak ve beden gücü isteyen işler olduğu kabul edilmektedir. Kadınlar tarafından yapılıyor olması toplumumuzda hoş karşılanmamakta ve bu işi yapmak isteyen, kariyerlerine bu meslekte devam etmek isteyen insanların önünde engeller oluşturmaktadır.
Erkek İşi ve Kadın İşi Nedir?
“Erkek işi” ve “kadın işi” kavramını örneklerle açıklamak gerekirse; hemşirelik mesleğinin ve aşçılık mesleğinin kadın işi olarak görülüp erkek bir bireyin bu işi yaptığında alışılagelmişin dışında davranılması ve yadırganması örneği verilebilir. Aynı şekilde elektrik sektöründe, fabrikada çalışan kadınların ise “erkek işi” olarak görülüp bu meslekte çalıştıklarında yadırganmaları ve karşı cinse göre hem kariyer gelişimi hemde çalışma şartlarının eşit olmaması gibi durumlar görülmektedir.
Cinsiyete dayalı mesleki ayrım kişilerin istedikleri ve seçtikleri mesleklerde ilerleyememeleri durumuna sebep olmakta, toplumda alışılageldiği gibi “kadın işi”ni kadın, “erkek işi”ni erkek yaptığı zaman hem ücret olarak daha çabuk yükseliş aldığını hem kariyer olarak ilerlemelerinin daha kolay olduğu görülmektedir.
Cinsiyete dayalı mesleki ayrımı kırmak, toplumdaki bu algıyı bozmak ve insanların kendi özgür iradeleriyle seçtikleri mesleklerde cinsiyetlerinin hiçbir etkisi olmadan sadece o işi yapabilmek için yeterli bilgi, deneyim ve beceriye sahip olup olmadıkları göz önünde bulundurulmalı ve kadın erkek ayrımı yapmadan her insanın istediği işte çalışmasına imkan verilmelidir.
Bu algının yenilmesinde en büyük iş, tabii ki çalışanların kariyer hedeflerini düşünen ve onların mutluluğunu sağlamaya çalışan insan kaynakları departmanına düşmektedir. İnsan kaynakları yöneticileri öncelikle iş ilanları yayınlarken, herhangi bir iş için özel bir durum gerektirmedikçe “kadın ve erkek eleman aranmaktadır” gibi bir ibareye yer vermemelidir.
Örneğin asistanlık, insan kaynakları, muhasebe gibi departmanlar için açılmış iş ilanlarına bakıldığında “kadın eleman” arandığı ibaresine yer verilmektedir. Elektrik, kimya, mühendislik, otomasyon gibi sektörlerde ise “erkek eleman” arandığı ibaresine rastlamak mümkündür. Burada insan kaynakları departmanına düşen görev, iş ilanı açılan meslek için iş analizini yapıp, işin gerekliliklerini tespit ettikten sonra ilan açarken bu gereklilikleri ve yeterlilikleri belirtmek fakat cinsiyete dayalı herhangi bir ibare vermemektir. Cinsiyet değil eleman aramak , toplumun “mesleki cinsiyet ayrımı” algısını kırmaktaki en önemli unsurdur.
İnsan Kaynakları departmanına bu hususta düşen diğer bir önemli görev ise; departman ve pozisyon farketmeksizin her çalışan için eşit ölçüde davranması görev ve sorumlulukları verirken; terfi, görev değişimi vs. yaparken cinsiyete göre değil, yapılan işin yeterliliğine bakılarak yapmaktır. Unutulmamalıdır ki; insan istediği meslekte cinsiyeti ne olursa olsun gelişimine ve kariyerine devam etmelidir. Toplumun algısı ne olursa olsun; her kadından iyi bir elektrikçi ve mühendis her erkekten de iyi bir hemşir ve aşçı olması mümkündür.
Çalışma hayatında cinsiyete dayalı mesleki dahil hiçbir ayrıma yer verilmemelidir. Çalışma hayatında esas olan çalışkanlık, verimlilik ve kariyer olmalıdır.
Cinsiyete Dayalı Meslek Ayrımının Temeli Nedir?
Bu sorunun temelinde toplumsal cinsiyet ayrımı yatmakla beraber toplum tarafından kadın ve erkeğe yüklenmiş olan rol ve sorumlulukların da yadsınamaz bir etkisi vardır.
Erkek İşi ve Kadın İşi Nedir?
“Erkek işi” ve “kadın işi” kavramını örneklerle açıklamak gerekirse; hemşirelik mesleğinin ve aşçılık mesleğinin kadın işi olarak görülüp erkek bir bireyin bu işi yaptığında alışılagelmişin dışında davranılması ve yadırganması örneği verilebilir.
Cinsiyete Dayalı Meslek Ayrımı Nasıl Aşılır?
Cinsiyete dayalı mesleki ayrımı kırmak, toplumdaki bu algıyı bozmak ve insanların kendi özgür iradeleriyle seçtikleri mesleklerde cinsiyetlerinin hiçbir etkisi olmadan sadece o işi yapabilmek için yeterli bilgi, deneyim ve beceriye sahip olup olmadıkları göz önünde bulundurulmalı ve kadın erkek ayrımı yapmadan her insanın istediği işte çalışmasına imkan verilmelidir.

Sıkça Sorulan Sorular
İK'nın Cinsiyete Dayalı Meslek Ayrımına Karşı Ne Tür Önlemler Alması Gerektiği Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?
İK, cinsiyete dayalı meslek ayrımına karşı çok sayıda önlem alabilir. Öncelikle, şirketlerin cinsiyete dayalı ayrım yapmayacağına dair net bir politika ortaya koyması gerekir. Ayrıca, cinsiyete dayalı meslek ayrımını ortadan kaldırmak için kadınların eğitim ve işgücüne katılımının teşvik edilmesi gerekmektedir. İK ayrıca, kadınların işe alınmalarında cinsiyete dayalı meslek ayrımının olmamasına dikkat etmelidir. Şirketlerin cinsiyete dayalı meslek ayrımına karşı çalışmalarını ve çabalarını takip etmesi ve desteklemesi gerekmektedir. Herhangi bir cinsiyete dayalı meslek ayrımının ortaya çıkması durumunda, cinsiyete dayalı meslek ayrımını ortadan kaldırmak için gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
Cinsiyete Dayalı Meslek Ayrımının İK'nın İş Süreçlerini Nasıl Etkilediğini Düşünüyorsunuz?
Cinsiyete dayalı meslek ayrımının İK'nın iş süreçlerini etkilemesi, çoğu durumda işlere adil bir biçimde erişimin önündeki engelleri artırır. Cinsiyete dayalı meslek ayrımı, kadınların ve erkeklerin çeşitli iş ve kariyer seçeneklerine erişimini kısıtlar. İK'nın iş süreçleriyle çatışan cinsiyete dayalı meslek ayrımı, toplumun çeşitli kesimlerinden çalışanların ve iş başvurularının karşılaştırılmasına ve değerlendirilmesine engel olabilir. Bu, özellikle toplulukların temel haklarını veya eşit işe eşit ücret ilkesini ihlal edebilir. Cinsiyete dayalı meslek ayrımının İK'nın iş süreçlerini etkilemesi, iş arama ve işe alma süreçleriyle ilgili ön yargılara ve ayrımcılığa yol açabilir.
Cinsiyete Dayalı Meslek Ayrımının İK Politikalarını Nasıl Değiştirebileceğini Düşünüyorsunuz?
İK politikalarını değiştirmek için, işverenlerin cinsiyete dayalı meslek ayrımının ortadan kaldırılmasını destekleyecek çok sayıda önlem alması gerekir. Bunlar arasında, cinsiyete dayalı meslek ayrımını ve cinsiyete temelli ayrımcılığı önlemek için eğitim ve bilinçlendirme programları geliştirilmesi, erkeklerin ve kadınların eşit şekilde temsil edildiği bir çalışma ortamı oluşturulması, kadınların cari ve gelecekteki mesleklerine dair kariyer planlamalarının desteklenmesi, kadınların kariyer yükselişleri için destekleyici ve ödüllendirici politikalar geliştirilmesi, kadınların ve erkeklerin eşit çalışma koşullarına sahip olmasını sağlamak için ödemelerin eşitlenmesi, güçlü kadın liderlerin öncülük etmesini teşvik etmek, cinsiyete dayalı meslek ayrımının ihlal edildiği durumlarda cezai yaptırımlar uygulamak gibi politikalar geliştirmek önemlidir.
Cinsiyete dayalı mesleki ayrışma nedir ve hangi faktörler bu ayrışmayı tetikler?
Cinsiyete Dayalı Mesleki Ayrışmanın Nedenleri ve Etkileri
Cinsiyete dayalı mesleki ayrışma, tarihsel olarak var olan ve insanların kariyer olanaklarını kısıtlayabilecek büyük sorunlardan biridir. Toplumsal cinsiyet ayrımı, kadın ve erkek için yüklenmiş roller ve sorumluluklar nedeniyle başlamış ve çalışma hayatına etki etmiştir. Bu durum, özellikle kadınları olumsuz etkilese de, erkekler de nispeten bundan etkilenirler. Mesleklere cinsiyet bazında gruplandırma yapılması, bu durumu daha da kötüleştirir.
Toplumsal Rollerin Etkisi
Toplum tarafından kabul gören 'kadın işi' ve 'erkek işi' kavramları, cinsiyete dayalı mesleki ayrışmanın temel unsurlarıdır. Burada 'erkek işi' olarak algılanan işler, daha çok duygusallıktan uzak ve beden gücü gerektiren işlerdir. Bu işleri yapan kadınlar ise toplumda hoş karşılanmamakta ve kariyer engellerle karşılaşmaktadır. Özellikle hemşirelik veya aşçılık gibi kadın işi olarak görülen mesleklerde erkekler çalışmaya başladığında, yadırgama ve önyargılar görülebilir.
Cinsiyete Dayalı Ayrışmanın Sonuçları
Cinsiyete dayalı mesleki ayrışma, bu durumu kırma ve toplumsal algıyı değiştirme amacıyla önemli bir problemdir. Bu durum, kadın ve erkeklerin kendi istedikleri ve seçtikleri mesleklerde ilerlemelerini engellemekte ve alışılagelmiş 'kadın işi' ve 'erkek işi' kavramlarına uyulduğunda ise hem ücret hem de kariyer açısından daha başarılı oldukları görülmektedir.
Algının Yenilmesinde İnsan Kaynaklarının Rolü
Cinsiyete dayalı mesleki ayrışma algısının yenilmesinde büyük bir rol üstlenen insan kaynakları departmanları, çalışanların kariyer hedeflerini düşünmek ve onların mutluluğunu sağlamaya çalışmalıdır. İş ilanlarında cinsiyet ayrımı yapmak yerine, işin gerekliliklerine ve kişilerin yetkinliklerine odaklanmalıdır. Özellikle asistanlık, İK veya muhasebe gibi kadın işi olarak görülen mesleklerde kadın arandığı ibaresi yerine, yetkinliklere ve eğitime odaklanılmalıdır.
Sonuç olarak, cinsiyete dayalı mesleki ayrışmayı önlemek için toplumsal rollerin etkisini sorgulamak, kariyer gelişimi ve çalışma şartlarının herkes için eşit olmasını sağlamak ve nın cinsiyet ayrımını kaldırmak adına önemli adımlar atması gerekmektedir. Bu sayede, her birey kendi istediği meslekte ve yetkinliklerine göre değerlendirilerek çalışma hayatında başarılı ve mutlu olabilecektir.
Doğrudan cinsiyet ayrımcılığı ile cinsiyete dayalı mesleki ayrışma arasındaki farklar nelerdir?
Doğrudan Cinsiyet Ayrımcılığı ve Cinsiyete Dayalı Mesleki Ayrışma
Cinsiyete dayalı mesleki ayrım ve doğrudan cinsiyet ayrımcılığı arasındaki farklar, işe alım süreçlerinde ve iş performanslarında yaşanan önyargı ve ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. Cinsiyete dayalı mesleki ayrım, mesleklerin sadece cinsiyete göre gruplandırılması sürecini ifade ederken, doğrudan cinsiyet ayrımcılığı ise kadın ve erkek arasında yapılan ayrımcı uygulamalardır.
Toplumsal Rollerin Etkisi
“Kadın işi” ve “Erkek işi” olarak kabul edilen ayrım, toplumsal roller yüzünden kabul görür ve çalışma hayatında kadınları daha çok etkiler. Bu toplumsal roller, cinsiyete dayalı mesleki ayrıma yol açarak kadın ve erkek işlerini belirler. Örneğin, hemşirelik ve aşçılık gibi meslekler kadın işi olarak kabul edilirken, elektrik ve mühendislik gibi meslekler erkek işi olarak kabul edilmektedir.
Kariyer Gelişimi ve Ücretler Üzerindeki Etkileri
Cinsiyete dayalı mesleki ayrım, kişilerin istedikleri mesleklere erişimini kısıtlar ve kariyer gelişimlerinde engeller oluşturur. Ücret ve kariyer fırsatları, kişinin istediği ve seçtiği mesleklerde cinsiyetin etkisiyle belirlenir ve bu durum çalışanların mağduriyetine yol açar.
İnsan Kaynakları Departmanının Rolü
Cinsiyete dayalı mesleki ayrımın önüne geçmek için insan kaynakları departmanına büyük görev düşmektedir. İş ilanlarında cinsiyet ayrımı yapmayarak ve işe alım süreçlerinde adayların yetkinliklerine ve becerilerine odaklanarak herkese eşit fırsatlar sunmak departmanlarının sorumluluğundadır.
Sonuç olarak, cinsiyete dayalı mesleki ayrım ve doğrudan cinsiyet ayrımcılığı arasındaki temel farklar, toplumsal rollerin ve kariyer beklentilerinin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların çözümü için toplumun algısını değiştirerek, cinsiyet ayrımcılığı yapmaksızın herkesin istediği işte çalışma imkanı sağlanmalı ve insan kaynakları departmanlarına büyük görevler düşmektedir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmazsa çalışma hayatında ne tür sorunlar ortaya çıkabilir ve bu durumun sosyoekonomik etkileri nelerdir?
Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Çalışma Hayatındaki Sorunlar
Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanamadığında çalışma hayatında birçok sorun meydana gelebilir ve bu durumun sosyoekonomik etkileri büyüktür. Cinsiyete dayalı mesleki ayrım, kariyer imkanlarını engelleyen en önemli problemlerin başında gelmektedir. Bu problem, kadın ve erkeğin toplum tarafından yüklenen rol ve sorumlulukların da etkisiyle ortaya çıkmaktadır. İş ve meslekler, kişilerin yetkinlik ve eğitime dayalı olarak gruplandırmak yerine, sadece cinsiyet göz önünde bulundurularak ayrıştırılması durumudur.
Toplumsal Cinsiyet Ayrımı ve Sosyoekonomik Etkileri
Erkekler ve kadınların belirli mesleklerde eşit şartlarda çalışabilme fırsatına sahip olmamaları, hem bireysel hem de geniş çaplı sosyoekonomik sorunlara yol açar. Şöyle ki, kadınların mühendislik veya inşaat gibi sektörlerde çalışmaları hoş karşılanmamakta ve bu sebeple kadınların istihdam olanakları sınırlanmaktadır. Aşçılık ve hemşirelik gibi kadın işi olarak görülen mesleklerde çalışan erkekler ise alışılagelmişin dışında davranıldığı ve yadırgandığı görülmektedir.
Ücret ve Kariyer Seviyesi Açısından Eşitsizlik
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile birlikte, kadın ve erkek arasında ücret ve kariyer seviyesi açısından büyük farklar oluşmaktadır. Alışılageldiği üzere, kadın işlerinde çalışan kadınlar ve erkek işlerinde çalışan erkekler hem ücret olarak daha hızlı yükselmekte hem de kariyerde daha kolay ilerleyebilmektedir.
Algı Değişikliği ve İnsan Kaynakları Departmanının Rolü
Cinsiyete dayalı mesleki ayrımları kırmak ve insanların yetkinliklere göre değerlendirilmesini sağlamak için, öncelikle toplumsal algının değiştirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte, insan kaynakları departmanlarına büyük sorumluluk düşmektedir. İş ilanlarında özel durum gerektirmeyen ibarelerin kullanılmaması ve işe alımlarda cinsiyet gözetmeksizin değerlendirme yapılması önemlidir.
Sonuç olarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliği çalışma hayatında yaşanabilecek sorunların başında gelmektedir ve bu durumun sosyoekonomik etkileri büyüktür. Toplumsal algıyı değiştirerek ve eşit şartlar sağlayarak, her bireyin kariyerinde istediği yönde ilerlemesi mümkün hale getirilebilir.
İlgili Kurslar

İnsan Kaynakları Yönetimi Eğitimi
İnsan Kaynakları Yönetimi Kursu, İK'nın temellerini öğrenmek için harika bir fırsattır., Deneyimli eğitmenler tarafından verilen kurs.

Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi
İK’yı stratejik ortağa dönüştürün: yetenek haritalama, veriyle karar ve deneyim tasarımı. Yönetici panoları ve OKR uyumu.

Sosyal Güvenlik Eğitimi
Sosyal güvenlik mevzuatını sade ve güncel şekilde öğrenin., İK uygulamaları, hak ve yükümlülükler, örnek dosyalar ve süreç yönetimi.


