Bölümler

Çevre Mühendisliği Bölümü

Fatma Aykut
Güncellendi:
24 dk okuma
Gözlüklü bir kadın parlak mavi bir gömlek giyiyor. Dudaklarının arasından düz, beyaz dişlerini göstererek gülümsüyor. Gözleri güneş gözlüklerinin arkasına gizlenmiş, kumral saçları düzgün bir topuzla geriye toplanmış. Boynu hafifçe eğik, köprücük kemiğini ve göğsündeki narin deriyi ortaya çıkarıyor. Arka planda birkaç beyaz, kabarık bulutun olduğu mavi bir gökyüzünün önünde duruyor. Güneş ona sıcak ve davetkâr bir ışıltı vererek parlıyor. Görüntü net ve berrak, bulanıklık veya bozulma yok. Kadın kendinden emin ve çevresinden memnun görünüyor.
KavramAçıklamaEtki
Çevre MühendisliğiDoğal kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlayan ve üretim/tüketim faaliyetlerinin insan sağlığı ve refahı için doğal dengeye zarar vermeyecek şekilde planlanmasında rol oynayan bir bilim dalı.Çevre koruma, doğal kaynakların verimli kullanımı, kirliliğin azaltılması.
Ekolojiİnsanların ve diğer canlıların birbirleri ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bir bilim dalı.Doğal çevre ve canlılar arasındaki ilişkilerin anlaşılması, çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunur.
Çevre TahribatıOrmanların tahrip edilmesi, düzensiz şehirleşme ve sanayi ve kıyıların bozulması gibi sorunlarla ilgilenen bir konu.Canlıların yaşam alanları ve biyoçeşitliliği üzerinde olumsuz etkiler, iklim değişikliğine katkıda bulunur.
Nüfus ArtışıHızlı nüfus artışı ve yeşil alanların yokluğuyla ilgili sorunlar.Doğal kaynakların aşırı tüketimi, çevre kirliliği ve habitat kaybına neden olur.
Kimyasal MaddelerSanayide kullanılan kimyasal maddelerin insan sağlığına etkisi.İnsan sağlığı üzerinde olumsız etkileri vardır, kanser ve diğer hastalıklara neden olabilir.
Nükleer ve Termik SantrallerEnerji üretimi için kullanılan nükleer ve termik santrallerin çevreye olan etkisi.Hava ve su kirliliği, radyasyon riski ve küresel ısınmayı artırabilir.
Canlı ve Cansız ÇevreOrganizmaların çevreyle ilişkisi, hem canlı hem de cansız çevre etmenlerini içerir.Organizmaların çevreyle etkileşimleri ekosistem dinamiklerini ve biyoçeşitliliği etkiler.
Ekolojik İlişkilerOrganizmalar arasında oluşan çeşitli ilişkiler ve etkileşimler.Biyolojik çeşitlilik, ekosistem sağlığı ve işlevselliği üzerinde etkisi vardır.
Doğaya Yabancılaşmaİnsanların doğadan uzaklaşması ve doğayla olan bağlarını koparma eğilimi.Mental sağlık problemları, doğanın değerinin anlaşılmaması ve çevreye duyarlılık eksikliğine yol açabilir.
Çevre ve Mühendislik BirleşmesiBilim ve teknoloji uygulamalarının çevre koruma ve iyileştirme çalışmalarında kullanılmasıÇevre sorunlarının çözümünde teknik ve teknolojik yaklaşımların kullanılması, etkili çözümler sağlar.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Ormanların tahrip edilmesi ve erozyon sorununun varlığı, hızlı nüfus artışı, düzensiz şehirleşme ve yeşil alanların yokluğu, kıyıların bozulması, sanayide kullanılan kimyasal maddelerin insan sağlığına etkisi, nükleer  ve termik santrallerle ilgili sorunlar sadece Türkiye'ye ait sorunlar değildir. Dünyanın pek çok ülkesinde çözümleri aranan bu sorunlar dünyanın başına dert açmaya devam etmektedir.

Ekoloji insan ve diğer canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bir bilim dalı olarak tanımlanır. Yakın yıllara kadar ekoloji, biyolojinin oldukça değersiz bir branşı olarak; bitki ve hayvanların çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bir bilim dalı olarak tanımlandı. Oysa son elli yıldır, ekolojinin kapsamı çevre sorunlarının giderek önem kazanmasıyla genişledi ve insan-doğa ilişkilerini de içermeye başlamış durumdadır. Ancak, bu genişletilmiş haliyle bile ekoloji  bilimi hala biyolojinin bir dalıdır. Bu açıdan bakıldığında ekoloji bilim dalı biyolojinin bütün dallarıyla ilişkilidir. Çünkü biyolojinin incelem alanını canlılar ve yaşadıkları çevre oluşturur.

Ekoloji de canlıların cansız çevreleriyle olan ilişkilerini inceler. Böyle olunca canlının yaşadığı bir sorun ya dış çevresinden kaynaklanır ya da iç çevresinden kaynaklanır. Canlıların çevreleriyle ilgili yaşadıkları sorunlar daima yaşadığımız dünyanın sorunudur. Çevreden gelen sorunların canlı üzerinde yarattığı sorunlar diğer bilim dallarıyla da ilgilidir. Aynı zamanda canlıların çevre üzerinde yarattığı sorunlar da incelenmeye açık, bilimsel çözüm gerektiren  durumlardır. Bu sorunların çözülmesi için ortaya konan çabalar yeni bir bilim dalının doğmasına yol açmıştır.

Yeni doğan bu bilim dalı için kullanılan çevre mühendisliği terimi biyolojiyle ekolojiyi ve bunun yanında mühendisliği bir araya getirerek çevre sorunlarına analiz yeteneği ile çözüm bulma seçeneği katmıştır. İşte çevre mühendisi, doğal kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlarken, üretim ve tüketim faaliyetlerinin insan sağlığı ve  refahı için doğal dengeye zarar vermeyecek şekilde planlanması için çalışan kişidir.

Ekolojik Çevre Kavramı

Doğada büyüklüğü ne olursa olsun hiç bir canlı tek başına bulunmaz. Diğer hiçbir canlının bulunmadığı, belli fiziksel ve kimyasal koşulların sağlanmadığı bir ortamda var olamaz. Canlının bulunduğu yerdeki kimyasal-fiziksel koşullar ve diğer canlılar bu canlının çevresini oluşturan elemanlardır. Ekolojik anlamda çevre sözcüğü, bireyle ilişkili canlı cansız herşeyi kapsar. Böylelikle, her organizmanın çevresi canlı ve cansız olmak üzere, iki kısımdan meydana gelir.

Organizmayla aynı fiziksel alanı paylaşan  ve organizmayı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak etkileyen bütün türler, canlı çevremizi oluşturur. Örneğin gölde bulunan bir balığın canlı çevresi yalnız diğer balıklardan oluşmaz. Göldeki çeşitli bitki türleri, büyük küçük hayvan çeşitleri, mikroorganizmalar ve de gölde avlanan balıkçı, hep o balığın canlı çevresi kapsamındadır. Organizmanın cansız çevresi, genel itibariyle kara, su gibi canlının içinde ya da üstünde yaşadığı maddesel bir ortamdan oluşur. Bunun dışında hava koşulları, toprak ve suyun fiziksel-kimyasal özellikleri, gün ışığının mevsimsel dönüşümü, hep cansız çevreyi oluşturan koşullar arasında bulunur.



Organizmalar hem cansız çevrelerinden etkilenir, hem de varlıklarıyla cansız çevrelerini etkilerler. Organizma-cansız çevre ilişkileri çok çeşitlilik göstermektedir. Örneğin bitkilerin büyüyebilmek için ortamdan nitrat, fosfat gibi besleyici mineralleri almaları; endüstri artıklarından zehirlenmeler; kuraklıktan bitkilerin ölmeleri gibi. Organizmalar aynı zamanda işlevleriyle, cansız çevrelerinin fiziksel-kimyasal niteliğini değiştirirler. Örneğin, baklagiller familyasından bitkiler, üzerinde büyüdükleri toprağın yapısını etkilerler; içindeki azot miktarını arttırırlar. Doğada ekolojik ilişkiler yalnız organizma ile cansız çevresi arasında kalmaz, canlıların birbirleriyle etkileşimlerini de içerir.

Organizmalar arasında çeşitli nitelikte ilişkiler olması doğaldır. Günümüz insanının büyük bir kesimi kentleşmiş ve doğaya yabancılaşmıştır. Doğayla içiçe yaşayan belli bir kesim ise hala canlılarla iç içe yaşamaktadır. Doğaya yabancılaşmış kent insanı yaşamın keşmekeşliği içinde sürüklenirken doğayla bağını kurmak için balkonunda yetiştirdiği bitkilerle günlük yaşamını kurgulamaya çalışmaktadır. Yaşamı doğayla bütünleştiğinde anlam kazanan kent insanı bulduğu küçücük bir alanda bile yetiştirdiği bitkileriyle vakit geçirmeye çalışıp doğayla içiçe olmanın kendilerine kazandıracağı ifadenin mutluluğunu yaşamaya çalışmaktadır. Doğayla iç içe insan kendindeki yaşam kavgasından sıyrılmış yaptığı işle boğuşurken unuttuğu benliğini yeniden hatırlamanın keyfini sürer.  

Çevre ve Mühendisliğin Birleşmesi    

Yerel ve küresel çapta, insanları çevrenin, çevreyi de insanların olumsuz etkilerinden korumak, insan sağlığı ve refahı için çevre koşullarını iyileştirebilmek adına temel bilimsel kavramları uygulamaya koyan çevre mühendisliği çevre ve mühendislik kavramlarını birleştiren bir bilimdir. Bu tanım baz alınarak geliştirilen Çevre Mühendisliği Programı, gelişen teknolojiyle ortaya çıkan toprak, su ve hava kirliliği sorunlarının  giderilmesi konusunda yapılacak çalışmaların tasarımı, yeniden  projelendirilmesi ile insan sağlığının refahına uygun çevre koşullarının sağlanması konularında eğitim ve araştırmalar yapmaktadır. 

Çevremizdeki etkinlikler arasında yaşam için gerekli uyumu bozan etmenleri ortaya çıkarma ve yeni uyumsuzluklara yol açmadan bunları ekonomik olarak giderme amacını taşımaktadır. Çevre mühendisliği bölümü mezunları, gerçekleştirilen bütün üretim-tüketim etkinliklerinin insan sağlığına, refahına ve doğal dengeye zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesi için gereken önlemleri araştırarak, her çeşit atık ve artıkların canlı ve cansız varlıklara zarar vermeye başladığı ölçüdeki sınır değerleri saptar, yerleşim merkezlerinin su şebekesi, kanalizasyon gibi altyapı sistemlerinin insan sağlığına en uygun biçimde kurularak edilip işletilmesi için gerekli önlemlerin alınması için çalışmaktadır.

Ekosistem İşlevleri

Tüm ekosistemler canlı ve cansız öğeler ile üç temel işlev için birbirlerine bağlanırlar. Bu işlevleri şöyle sıralayabiliriz:

  1. Enerji akımı

  2. Kimyasal madde döngüleri

  3. Populasyon denetimleri

Enerji akımını şöyle özetleyebiliriz. Her ekosistemde, temel üreticiler güneş enerjisini fotosentez olayı yoluyla kimyasal enerjiye dönüştürebilirler. Bitki dokularında organik madde durumunda toplanan bu enerjinin bir kısmı bitkinin yaşam işlevleri için kullanılır; diğer bir kısmı ise, beslenme yoluyla otobur hayvanların vücuduna geçmektedir. Otobur hayvanlar da aldıkları enerjinin bir kısmını kendi yaşam işlevleri için kullanmaktadır; diğer bir kısmı da, onları yiyen etobur hayvanlara ulaşır. Böylelikle güneşten, etobur canlılara doğru sürekli ve tek yönlü bir enerji akımı başlatılmış olur. Bu arada, ölen tüm bitki ve hayvan vücudundaki kimyasal enerji ise, ayrıştırıcılar tarafından kullanılır. Kimyasal madde döngülerini ise şöyle özetleyebiliriz. Yeşil bitkiler fotosentez yapabilmek için, güneş ışığı haricinde bulundukları yerden su, karbondioksit ve diğer inorganik faktörleri de alırlar ve bunları dokularında biriktirirler.



Eğer ortamdan sürekli  alınan ve canlıların vücutlarında toplanan  bu kimyasal maddeler ortama geri dönmez ise, cansız ortam inorganik maddeler yönünden fakirleşir. Yeşil bitkiler bir zaman sonra fotosentez yapamaz duruma gelir. Dengeli ekosistemlerde bu durum oluşmaz. İnorganik maddelerin sürekli olarak cansız ortamdan alınıp, canlı öğeler içinde birbirine aktarıldıktan sonra, yine cansız ortamdan alınıp, canlı öğeler arasında aktarıldıktan sonra, yine cansız ortama eklenmesi bir döngü oluşturur. Populasyonların denetlenmesi sistem içindeki geri besleme mekanizmalarını oluşturan ilişkiler, canlılar arasındaki ilişkilerden de oluşur. Ekosistemlerin bu üç işlevi, tam öğelerin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenler. Modern ekoloji temel olarak, ekosistemlerin işlevlerini inceleyen bilim dalıdır. Bu üç işlev, ekosistemlerin ekosistemlerin niteliksel ve matematiksel olarak çalışabilmeleri için gerekli temeli oluşturmaktadır.

Çevre Mühendisliğinin Görevleri

  1. ÇEVRE YÖNETİMİ ve ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ: Doğal alanlar yeryüzündeki yaşamın sürdürülebilmesi için en önemli kaynaklardan birisi durumundadır. Bu kaynakların yeniden  tanımlanması, özelliklerinin belirlenmesi ve insan kullanımı sonucu oluşacak kirliliğin etkilerinin azaltılması, kontrol edilmesi veya minimize edilmesi için  kültürel, biyolojik, sosyal ve ekonomik koşulların da dikkate alınarak gerekli çevresel kararların verilmesi, alınması gereken önlemlerin planlanması ve uygulanması, (ÇED) Çevresel Etki Değerlendirmesi  raporlarının hazırlanarak, etüd ve danışmanlık hizmetlerinin yapılması, çevre mühendislerinin temel görevleri arasında yer almaktadır.

  2. RİSK ANALİZİ ve YÖNETİMİ: İnsan sağlığı ve ekolojik sistemler üzerinde kimyasalların oluşturduğu risklerin değerlendirilebilmesi için, oluşabilecek tehlikelere cevap verebilecek, tehditlerin etkisini ve olma ihtimalini azaltacak uygun hazırlıkları yaparak, prosedürleri ve kontrolleri teşhis etmek de çevre mühendisliği mezunlarının görevleri arasındadır.

  3. SU VE ATIK SU ALTYAPI TESİSLERİNİN TASARIMI VE İŞLETİLEREK RAPORLANMASI: Gerek evlerde, gerek sanayide, gerekse tarımda kullanılacak suyun miktarının ve kalitesinin saptanması, kaynağından sağlanması, kullanıma uygun hale getirilmesi (su arıtımı), kullanım sonrası uzaklaştırma, çevre kirliliğine yol açmayacak şekilde arıtılması (atıksu arıtımı), çevre yönetiminin önemli bir safhasıdır. Bu işlemleri sağlıklı bir şekilde yürütmek için gerekli altyapı tesislerinin tasarımı ve işletilmesi de çevre mühendisinin görev alanına girer. Bu altyapı tesisleri su arıtma tesisleri, atıksu arıtma tesisleri, su, atıksu ve yağmur şebekeleridir.

  4. HAVA KİRLİLİĞİ YÖNETİMİ: Özellikle yoğun yerleşim bölgelerinde hava kirliliği sebeplerinin  ve hava kalitesinin belirlenmesi ve hava kirliliğinin önlenmesi için bu kaynakların kontrol altına alınması çevre mühendislerinin görevleri arasındadır.

  5. KATI ATIK YÖNETİMİ: Günümüzde giderek artan ve çeşitlenen tüketim malzemeleri ve modern yaşam, beraberinde çok ciddi bir katı atık sorunu ortaya çıkarmıştır. Katı atıkların geri kazanılması ve yeniden kullanılmaları, geri kazanılamayan kısımlarının ise insan ve çevre sağlığını tehdit etmeyecek şekilde uzaklaştırılmasının sağlanması çevre mühendislerinin diğer bir görevidir.

  6. TEHLİKELİ ATIK YÖNETİMİ: Özellikle endüstrilerden kaynaklanan tehlikeli atıkların toksik etkilerinin azaltılmasının sağlanması ve önlenmesi, geri dönüşümünün sağlanması ve yok edilmesi, işletmelerde kullanılan her türlü kimyasal maddenin malzeme güvenlik ve bilgi formlarının oluşturulması, tehlikeli atıklarla ilgili ulusal ve uluslararası mevzuatların takip edilmesi, tehlikeli ve toksik atıkların uluslararası ithalat ve ihracatının takibinin yapılması çevre mühendislerinin en temel görevleri arasında yer alır.

  7. GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ YÖNETİMİ: Kent gürültüsünü artıran sebeplerin başındaki yoğun trafiğin yaşandığı bölgelerde araç gürültülerinden ya da  belediye sınırları içerisinde bulunan endüstri bölgelerinde oluşan gürültülerden oluşan ve önemli bir çevre sorunu sayılan gürültü kirliliğinin önlenmesi çevre mühendislerinin görevleri arasında yer almaktadır.

  8. ÇEVRESEL ETKİNLİKLERİN EKONOMİK VE HUKUKİ BOYUTLARI: Çevre korunmasının ve insanların çevrenin zararlı etkilerinden korunmasının ekonomik ve hukuki boyutları çok önem arz etmektedir. Çevre mühendisi  çevre ile ilgili yasa ve yönetmelikleri yorumlayabilmeli, ulusal ve uluslararası yayınları ve mevzuatları takip edebilmeli, ekonomik analizler yapabilmeli, çevre projelerini ekonomik, sosyal ve hukuksal yönden kıyaslama yapabilmelidir.

Çevre Mühendisliği Bölümü Nedir?

Çevre Mühendisliği bölümünün amacı, toprak, hava, su gibi doğal kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını ve bunların kirliliğine neden olan etkenlerin kaynakların kontrol edilmesini sağlamaktır. Ayrıca kirlenmenin yol açtığı olgular ve ekonomik açıdan kayıpların önlenerek insan sağlığını koruyucu biçimde refah çevre koşulları oluşturmaktır.

Çevre Mühendisliği bölümü tükenmekte olan kaynakların korunmasını ve bu kaynakların daha verimli nasıl kullanılmaları gerektiğini sağlamak adına araştırmalar yapar. Mühendisliğin bu dalı doğal kaynakların tükenmesini değil, doğaya sahip olduklarını geri vermek için çalışır. Bunun yanında, Çevre Mühendisleri fabrika atıklarının insan sağlığına zararlı hale gelmeye başladığı miktarları belirler.

Yerleşim merkezlerinde ki su, kanalizasyon, yağmur suyu şebekelerinin insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde tasarlanmasını sağlar ve gereken tüm önlemleri alır. Çevre Mühendisi altyapı teknolojileri ile ilgili tasarım ve planlama yapar. Bu mesleğin getirdiği bazı özellikler aşağıda sıralanmıştır. 

  • Araştırmacı ve yaratıcı olması,

  • Daha sağlık bir çevre oluşturabilmek için mücadeleci bir kişilikte olması,

  • Dikkatli ve iyi bir gözlemci olması,

  • İş birliklerine açık, sosyal biri olması,

  • Ekonomi, sosyoloji gibi alanlara ilgi duyması,

  • Çevreye ve çevre sorunlarına karşı duyarlı olması,

  • Kimya ve fizik gibi fen bilimlerine ilgili olması, gerekmektedir. 

Çevre Mühendisliği Bölümünden Mezun Olanlar Ne İş Yapar?

Bu bölümü okuyan öğrenciler Çevre Mühendisliği bölümünden mezun olduktan Çevre Mühendisi unvanını alırlar. Her türlü endüstriyel ve şehirsel altyapıların, su dağıtımını, teminini, iletimini ve arıtımını tasarlayarak, planlama, mühendislik hizmetleri, disiplinler arası çalışma gruplarına koordinatörlük ederek denetlemeler yapabilirler.

Çevre Mühendisleri devletin hemen hemen her bakanlığında iş bulup çalışabilirler. Mezun olduktan sonra Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)'na girip yeterli puan alan bir Çevre Mühendisinin çalışabileceği alanlar aşağıda sıralanmıştır. 

  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,

  • Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,

  • Sağlık Bakanlığı,

  • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,

  • Ulaştırma Bakanlığı,

  • Orman ve Su İşleri Bakanlığı,

  • İl ve İlçe Belediyeleri,

  • Devlet Su İşleri,

  • İl Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri,

  • İl Orman ve Su İşleri Müdürlükleri,

  • TÜBİTAK,

  • Türkiye İstatistik Kurumu,

  • İl Özel İdareleri, 

  • Devlet Planlama Teşkilatı,

  • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu,

  • Türkiye İstatistik Kurumu,

  • Karayolları Genel Müdürlüğü,

  • Devlet Demiryolları Müdürlüğü,

ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında, özel sektörlerde, orta veya büyük ölçekli endüstriyel işletme ya da tesislerinde, fabrikalarda çevre mühendisi olarak çalışabilirler. mezun olduktan sonra yüksek lisans yaparak üniversitelerde akademisyen olarak da görev yapabilirler. 

Çevre Mühendisliği Bölümü Taban Puanları ve Sıralaması

Çevre mühendisliği taban puanları ve sıralamalarına baktığımızda bölümün sayısal puanla öğrenci aldığını görürüz. Taban puanlara baktığımızda İngilizce olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde 409,35151 puanla en üst seviyeyi Dokuz Eylül Üniversitesi'nde ise 267,43415 puanla en alt seviyeyi görürüz. Başarı sıralamalarına bakıldığında 57635 sıralamayla en üst başarı sırasını 275824 ile en alt başarı sıralamasını görmekteyiz.

Aşağıda verilen listede Çevre Mühendisliği’ne ait bazı üniversitelerin taban puanları ve başarı sıralamaları mevcuttur.

ÜniversiteTaban PuanBaşarı Sırası
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara-İngilizce)409,3515157635
İstanbul Teknik Üniversitesi (İstanbul-İngilizce)392,6854270546
Yıldız Teknik Üniversitesi (İstanbul)330,47884136225
Hacettepe Üniversitesi (Ankara-İngilizce)323,20649147103
Marmara Üniversitesi (İstanbul-İngilizce)319,23579153404
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İstanbul-İngilizce)301,94843184977
6 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde de bölüm İngilizce eğitim vermektedir. Çevre Mühendisliği bölümünün İngilizce olmasının avantajları oldukça çoktur. Hem dili daha kolay öğrenme açısından hem de lisans üstü tamamlama açısından birçok avantajı vardır.

Çevre Mühendisliği Bölümü Mezunları Ne İş yapar?

Mezun olan ve "çevre mühendisi" unvanını alan öğrenciler;

  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,

  • Orman ve Su İşleri Bakanlığı,

  • Sağlık Bakanlığı,

  • Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,

  • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,

  • Ulaştırma Bakanlığı,

  • İl ve İlçe Belediyeleri,

  • İller Bankası,

  • Devlet Su İşleri,

  • İl Çevre ve Şehircilik Müdürlükleri,

  • İl Orman ve Su İşleri Müdürlükleri,

  • Türkiye İstatistik Kurumu,

  • TÜBİTAK,

  • Devlet Planlama Teşkilatı,

  • İl Özel İdareleri, 

  • Türkiye İstatistik Kurumu,

  • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu,

  • Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı,

  • Karayolları Genel Müdürlüğü,

  • Devlet Demiryolları Müdürlüğü,

  • Üniversiteler ,

  • Sanayi Bölge Müdürlükleri gibi kamu kurumları ile,

  • Özel Sektörde Orta ve Büyük Ölçekli Endüstriyel Tesislerde ve Fabrikalarda, 

  • Çevre Danışmanlık Firmalarında ve Çevre Teknolojileri Geliştiren Firmalarda çalışabilirler. Ayrıca Çevre Mühendisleri mezunları, kendileri de mühendislik büroları açarak, teknik eğitim, danışmanlık, teknik raporlar, içme suyu ve atıksu arıtma sistemleri, baca gazı sistemleri vb. alanlarda kendi işlerini yapabilmektedir. 

Ülkemizde son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler ile çevre mühendisliği alanında istihdam boşluğu doğmuştur. Yani Çevre Mühendisliği, gençler için gelecek vaat eden bir meslek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çevre Mühendisliği Mesleki Çalışma Alanları

Çevre Mühendislerinin Mesleki Alanlarına baktığımız zaman çeşitli alanlarda iş yapabildiğiniz görürüz.

  • İçme ve kullanma Suyu Temin etmede, İletme ve Dağıtılması,

  • Evsel ve Endüstriyel Atıksuları Toplanma, Arıtma, Geri Kazanma ve Uzaklaştırmada,

  • Yüzey Drenaj ve Yağmur Sularını Toplamada, deşarj ve Arıtmada

  • Katı Atıkların Toplanması, Taşınması, Geri Kazanımı, Uzaklaştırılması ve İşlenerek raporlanmasında

  • Zararlı ve Tehlikeli Atıkların Yönetiminde Yokedilmesinde,

  • Çevre Kaynaklarının Modellenebilmesinde, 

  • Çevre Kirliliğinin Önlenmesine İlişkin Kontrolluk, Yönetim ve Müşavirlik Hizmetlerini yürütmede

  • Farklı Çevresel Kesimlerden Numune Alma, Ölçümleme - Değerlendirme ve Rapor hazırlamada

  • Gürültü Kirliliğinin Kontrolü ve Önlenmesini sağlanmasında

  • Toprak ve Yeraltı Su Kaynaklarının Kirliliğinin Önlenmesinde

  • Çevresel Kirliliğinin Tespitine İlişkin Denetim Yapma, Uygulama ve Yönetim Hizmetlerinde

Çevre Mühendisliği Maaşları 

Alanınızda ne kadar uzmansan bir kişiyseniz, üniversite okurken kendinizi ne kadar geliştirdiyseniz o kadar çok yüksek maaş ile işe başlama şansınız olur. Bununla birlikte  tecrübe kazandıkça da maaşınız artar. 5-6 senelik çevre mühendisleri ortalama olarak özel sektörde 5000 TL gibi bir maaş ile çalışırlar. Kamuda çevre mühendisliği maaşları çalıştığınız kamu kuruluşuna göre değişiklik gösterir. Fakat ortalama olarak devlette çalışmaya yeni başlayan bir çevre mühendisi 5300 TL maaş alabilmektedir. Bu maaş eş durumu, yabancı dil puanı, tecrübesi, aldığı görev ve daha birçok şeye bağlı olarak değişebiliyor.

Birçok kişi devlette yükselmenin olmadığını söylese de tam aksine devlette de yükselme imkanınız olabilir. Çalıştığınız kurumda düz bir mühendisken  müdürlüğe terfi ederseniz maaşınız da buna bağlı olarak artar. Normal şartlar altında 10 sene boyunca devlette çalışan bir çevre mühendisi yaklaşık olarak 6300 TL maaş alır dersek örnek vermiş oluruz.

Sıkça Sorulan Sorular

Çevre mühendisi okuyan ne olur?

Çevre Mühendisi Kimdir ve Ne İş Yapar?

Çevre mühendisi okuyan kişiler, doğal kaynakların ve ekosistemlerin korunması ve yönetimi konusunda uzmanlaşır. Özellikle kirlilik, atık yönetimi, enerji verimliliği ve sürdürülebilir kalkınma gibi alanlarda çalışarak, insanların yaşam çevresini daha iyi hale getirmeye ve doğal hayatın sürekliliğini sağlamaya katkıda bulunurlar.

Eğitim Süreci ve Çalışma Alanları

Çevre mühendisliği, genellikle üniversitelerin mühendislik fakülteleri çatısı altında bulunan bir bölümdür. Eğitim süreci boyunca öğrencilere, bölümle ilgili temel ve uygulamalı dersler verilir. Mezun olan çevre mühendisleri, kamu ve özel sektörde farklı alanlarda görev alabilirler. Belediyeler, enerji üretim tesisleri, atık yönetimi şirketleri ve endüstriyel tesisler, bu meslek mensupları için önemli iş fırsatları sunmaktadır.

Çevre Mühendislerinin Maaşları

Çevre mühendisi maaşları, iş deneyimi, görev yapılan kurum ve sektör gibi etkenlere göre değişkenlik gösterir. Yeni mezun bir çevre mühendisi, kamuda ortalama olarak 4.000 TL ile 6.000 TL arasında maaş alırken, özel sektörde maaşlar biraz daha düşük olabilir. Deneyimli çevre mühendisleri için ise, maaşlar 7.000 TL'ye kadar çıkabilir ve daha yüksek pozisyonlara gelindiğinde, maaşlar 10.000 TL ve üzerine çıkabilir.

Sonuç olarak, çevre mühendisi okuyarak çevre sorunları ile ilgili alanlarda uzmanlaşan bireyler, hem kamuda hem de özel sektörde çeşitli iş olanaklarına sahip olurlar. Maaşlar ise, deneyim ve çalışılan alanlara göre değişkenlik göstermekte olup, yüksek seviyelere ulaşabilen bir potansiyele sahiptir. Bu büyüyen sektörde, çevre mühendisliği eğitimi alan bireyler, geleceğin öncü doğa savunucuları olarak, ekosistem gözetimi ve çevre koruma çalışmalarına büyük katkı sağlarlar.

Çevre Mühendisi Kimdir ve Ne İş Yapar?  Çevre mühendisi okuyan kişiler, doğal kaynakların ve ekosistemlerin korunması ve yönetimi konusunda uzmanlaşır. Özellikle kirlilik, atık yönetimi, enerji verimliliği ve sürdürülebilir kalkınma gibi alanlarda çalışarak, insanların yaşam çevresini daha iyi hale getirmeye ve doğal hayatın sürekliliğini sağlamaya katkıda bulunurlar.   Eğitim Süreci ve Çalışma Alanları  Çevre mühendisliği, genellikle üniversitelerin mühendislik fakülteleri çatısı altında bulunan bir bölümdür. Eğitim süreci boyunca öğrencilere, bölümle ilgili temel ve uygulamalı dersler verilir. Mezun olan çevre mühendisleri, kamu ve özel sektörde farklı alanlarda görev alabilirler. Belediyeler, enerji üretim tesisleri, atık yönetimi şirketleri ve endüstriyel tesisler, bu meslek mensupları için önemli iş fırsatları sunmaktadır.  Çevre Mühendislerinin Maaşları  Çevre mühendisi maaşları, iş deneyimi, görev yapılan kurum ve sektör gibi etkenlere göre değişkenlik gösterir. Yeni mezun bir çevre mühendisi, kamuda ortalama olarak 4.000 TL ile 6.000 TL arasında maaş alırken, özel sektörde maaşlar biraz daha düşük olabilir. Deneyimli çevre mühendisleri için ise, maaşlar 7.000 TLye kadar çıkabilir ve daha yüksek pozisyonlara gelindiğinde, maaşlar 10.000 TL ve üzerine çıkabilir.   Sonuç olarak, çevre mühendisi okuyarak çevre sorunları ile ilgili alanlarda uzmanlaşan bireyler, hem kamuda hem de özel sektörde çeşitli iş olanaklarına sahip olurlar. Maaşlar ise, deneyim ve çalışılan alanlara göre değişkenlik göstermekte olup, yüksek seviyelere ulaşabilen bir potansiyele sahiptir. Bu büyüyen sektörde, çevre mühendisliği eğitimi alan bireyler, geleceğin öncü doğa savunucuları olarak, ekosistem gözetimi ve çevre koruma çalışmalarına büyük katkı sağlarlar.

Çevre Mühendisliği hangi bölümden alıyor?

Blog Yazısı Hakkında

Bir Blog Postu Nedir?

Blog yazısı, belirli bir konu hakkında düşüncelerin, bilgilerin ve deneyimlerin yazılı olarak sunulduğu çevrimiçi bir metin türüdür. Web sitelerinde yayınlanan bu yazılar, bilgi paylaşımı ve okuyucu etkileşimi sağlamayı amaçlar.

Blog Yazısının Özellikleri

Kısa ve Öz İçerik: Blog yazıları, genellikle 300 ila 1000 kelime arasındadır. Okuyucunun dikkatini çabuk şekilde elde etmeyi amaçlar ve anlaşılır-basit dil kullanımı önemlidir.

Nitelikli Başlık: Başlıklar, yazının konusunu açıkça ifade alan ve okuyucuyu meraklandıran cümleler olmalıdır. Bu sayede, yazı içeriğine daha fazla ilgi çekilebilir.

Görsel Desteği: Dikkat çekici görseller, yazının okunabilirliğini artırır ve mesajını daha etkili bir şekilde iletmeye yardımcı olur.

Faydalı Bilgi ve Özgün Yaklaşım: Yazının, konu ile ilgili okuyucuya öğretici ve değerli kılavuzlar sunması önemlidir. Aynı zamanda özgün düşünceler sunarak, diğer benzer yazılar arasında fark yaratmalıdır.

İyi Bir Blog Yazısı İçin İpuçları

Konu Seçimi: İlgili ve güncel konular seçerek daha fazla okuyucuya ulaşma şansını arttırabiliriz. Ayrıca konuyu detaylı ve eksiksiz bir şekilde sunmak gerekir.

Dil ve Anlatım: Sade, anlaşılır ve akıcı bir dil kullanarak, okunabilirlik seviyesini yükseltmeliyiz. Bu sayede fazla zorluk çekmeden yazıyı tamamlayabilir ve anlamını takip edebiliriz.

Araştırma ve Kaynak Kullanımı: Yazıyı yazarken, güvenilir ve doğru bilgilere ulaşmak için dikkatli araştırma yapmalıyız. Ayrıca yazdığımız bilgileri desteklemek için kaynak göstermeyi unutmamalıyız.

Yazı Formatı ve Düzeni: Blog yazısını etkili ve düzenli bir şekilde sunmak için uygun başlık, alt başlık ve madde işaretleri kullanmalıyız. Bu sayede okuyucunun yazıyı takip etmesini kolaylaştırabiliriz.

Sonuç olarak, kaliteli ve etkili bir blog yazısı oluşturmak için gerekli teknikleri ve yöntemleri kullanmak önemlidir. Bu sayede, daha fazla okuyucuya ulaşıp yazının değerini ve faydasını artırabiliriz.

Blog Yazısı Hakkında  Bir Blog Postu Nedir?  Blog yazısı, belirli bir konu hakkında düşüncelerin, bilgilerin ve deneyimlerin yazılı olarak sunulduğu çevrimiçi bir metin türüdür. Web sitelerinde yayınlanan bu yazılar, bilgi paylaşımı ve okuyucu etkileşimi sağlamayı amaçlar.   Blog Yazısının Özellikleri  Kısa ve Öz İçerik: Blog yazıları, genellikle 300 ila 1000 kelime arasındadır. Okuyucunun dikkatini çabuk şekilde elde etmeyi amaçlar ve anlaşılır-basit dil kullanımı önemlidir.   Nitelikli Başlık: Başlıklar, yazının konusunu açıkça ifade alan ve okuyucuyu meraklandıran cümleler olmalıdır. Bu sayede, yazı içeriğine daha fazla ilgi çekilebilir.   Görsel Desteği: Dikkat çekici görseller, yazının okunabilirliğini artırır ve mesajını daha etkili bir şekilde iletmeye yardımcı olur.   Faydalı Bilgi ve Özgün Yaklaşım: Yazının, konu ile ilgili okuyucuya öğretici ve değerli kılavuzlar sunması önemlidir. Aynı zamanda özgün düşünceler sunarak, diğer benzer yazılar arasında fark yaratmalıdır.  İyi Bir Blog Yazısı İçin İpuçları  Konu Seçimi: İlgili ve güncel konular seçerek daha fazla okuyucuya ulaşma şansını arttırabiliriz. Ayrıca konuyu detaylı ve eksiksiz bir şekilde sunmak gerekir.  Dil ve Anlatım: Sade, anlaşılır ve akıcı bir dil kullanarak, okunabilirlik seviyesini yükseltmeliyiz. Bu sayede fazla zorluk çekmeden yazıyı tamamlayabilir ve anlamını takip edebiliriz.  Araştırma ve Kaynak Kullanımı: Yazıyı yazarken, güvenilir ve doğru bilgilere ulaşmak için dikkatli araştırma yapmalıyız. Ayrıca yazdığımız bilgileri desteklemek için kaynak göstermeyi unutmamalıyız.  Yazı Formatı ve Düzeni: Blog yazısını etkili ve düzenli bir şekilde sunmak için uygun başlık, alt başlık ve madde işaretleri kullanmalıyız. Bu sayede okuyucunun yazıyı takip etmesini kolaylaştırabiliriz.  Sonuç olarak, kaliteli ve etkili bir blog yazısı oluşturmak için gerekli teknikleri ve yöntemleri kullanmak önemlidir. Bu sayede, daha fazla okuyucuya ulaşıp yazının değerini ve faydasını artırabiliriz.

Çevre mühendisi ne kadar maaş alıyor?

Araştırma Amaçları ve Yöntemleri

Konuyla ilgili akademik bir paragraf yazarken, öncelikle araştırma amaçlarını ve yöntemlerini belirtmekte fayda vardır. Bu blog yazısının amacı, okuyuculara şu sorunun cevabını vermek olabilir: Bir konuda yeterli bilgiye sahip bireylerin, bu bilgiler aracılığıyla farkındalık yaratma ve eğitim verme kapasiteleri nasıl arttırılabilir?

Literatür Taraması ve Veri Analizi

Bu çalışmada kullanılan yöntemlerin başında literatür taraması ve veri analizi gelir. Çeşitli makaleler, raporlar ve kitaplar taranarak ilgili bilgiler toplanır. Bu bilgiler ışığında, bireylerin söz konusu konuda bilgi sahibi olma düzeyleri ve bu bilgileri kullanarak ne tür eğitimler verebilecekleri analiz edilir.

Anket ve Görüşmeler

Anket ve görüşmeler, konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi toplama yöntemleridir. Bu süreçte, belirli bir konuda bilgi sahibi olan bireylerle yapılan anketler ve görüşmeler sonucunda, sahip oldukları bilgilerin nasıl kullanabilecekleri ve ne tür eğitimlerle başkalarını da bilgilendirebilecekleri belirlenir.

Sonuç ve Öneriler

Son olarak, elde edilen verilere ve yapılan analizlere dayanarak sonuçlar ve öneriler sunulur. Bu aşamada, konuyla ilgili bireylerin nasıl daha etkili eğitimler verebileceği ve bu süreçte ne tür desteklere ihtiyaç duyabileceği belirtilir. Özellikle eğitim içeriklerinin iyileştirilmesi, bireylerin öğrenme yöntemleri ve motivasyonları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Kısacası, akademik bir blog yazısı hazırlarken amaçları ve yöntemleri belirlemeli, literatür taraması ve veri analizi yaparak bilgileri toplamalı, anket ve görüşmelerle ayrıntılı bilgiler elde etmeli ve bunları doğru bir şekilde analiz ederek sonuç ve öneriler sunmalıyız. Bu sayede, konuyla ilgili farkındalık yaratma ve eğitim verme hedeflerimize ulaşabiliriz.

Araştırma Amaçları ve Yöntemleri  Konuyla ilgili akademik bir paragraf yazarken, öncelikle araştırma amaçlarını ve yöntemlerini belirtmekte fayda vardır. Bu blog yazısının amacı, okuyuculara şu sorunun cevabını vermek olabilir: Bir konuda yeterli bilgiye sahip bireylerin, bu bilgiler aracılığıyla farkındalık yaratma ve eğitim verme kapasiteleri nasıl arttırılabilir?  Literatür Taraması ve Veri Analizi  Bu çalışmada kullanılan yöntemlerin başında literatür taraması ve veri analizi gelir. Çeşitli makaleler, raporlar ve kitaplar taranarak ilgili bilgiler toplanır. Bu bilgiler ışığında, bireylerin söz konusu konuda bilgi sahibi olma düzeyleri ve bu bilgileri kullanarak ne tür eğitimler verebilecekleri analiz edilir.  Anket ve Görüşmeler  Anket ve görüşmeler, konuyla ilgili daha ayrıntılı   dir. Bu süreçte, belirli bir konuda bilgi sahibi olan bireylerle yapılan anketler ve görüşmeler sonucunda, sahip oldukları bilgilerin nasıl kullanabilecekleri ve ne tür eğitimlerle başkalarını da bilgilendirebilecekleri belirlenir.  Sonuç ve Öneriler  Son olarak, elde edilen verilere ve yapılan analizlere dayanarak sonuçlar ve öneriler sunulur. Bu aşamada, konuyla ilgili bireylerin nasıl daha etkili eğitimler verebileceği ve bu süreçte ne tür desteklere ihtiyaç duyabileceği belirtilir. Özellikle eğitim içeriklerinin iyileştirilmesi, bireylerin öğrenme yöntemleri ve motivasyonları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.  Kısacası, akademik bir blog yazısı hazırlarken amaçları ve yöntemleri belirlemeli, literatür taraması ve veri analizi yaparak bilgileri toplamalı, anket ve görüşmelerle ayrıntılı bilgiler elde etmeli ve bunları doğru bir şekilde analiz ederek sonuç ve öneriler sunmalıyız. Bu sayede, konuyla ilgili farkındalık yaratma ve eğitim verme hedeflerimize ulaşabiliriz.

Çevre Mühendisliği Nedir?

Doğanın sürdürülebilirliğini sağlamak için ekosistem elemanlarının işbirliği içinde çalışmasını sağlamaya yönelik önlemler alan, geri dönüşümleri sağlayan ve analiz yapan bir mühendislik bölümüdür.  

Doğanın sürdürülebilirliğini sağlamak için ekosistem elemanlarının işbirliği içinde çalışmasını sağlamaya yönelik önlemler alan, geri dönüşümleri sağlayan ve analiz yapan bir   lik bölümüdür.  

Çevre Mühendisliği Bölümü Nedir?

Çevre Mühendisliği bölümü çevrede yapılan bütün üretim ve tüketim faaliyetlerini, insanların sağlığına, refahına ve doğal dengeye zarar vermeyecek şekilde planlayarak, gereken önlemlerin alınmasını sağlar. Toprağın, havanın, suyun kalite kontrollerini yapar. Hava kirliliğinin önlenmesi için baca gazlarının artırımı ve yakıt seçimi gibi konularda hizmet verir.

Çevre Mühendisliği bölümü çevrede yapılan bütün üretim ve tüketim faaliyetlerini, insanların sağlığına, refahına ve doğal dengeye zarar vermeyecek şekilde planlayarak, gereken önlemlerin alınmasını sağlar. Toprağın, havanın, suyun   lerini yapar. Hava kirliliğinin önlenmesi için baca gazlarının artırımı ve yakıt seçimi gibi konularda hizmet verir.

Çevre Mühendisliği İş İmkanları Nelerdir?

Çevre ve şehircilik, orman köy işleri bakanlığı gibi çeşitli bakanlıklarda çevre kirliliğinin önlenmesi çalışmaları yapan bir alandır.

Çevre ve şehircilik, orman köy işleri bakanlığı gibi çeşitli bakanlıklarda çevre kirliliğinin önlenmesi çalışmaları yapan bir alandır.