Nedir?

Bilinçsiz Ön Yargı Nedir? Nasıl Engellenir?

Tuba Uyar
Güncellendi:
11 dk okuma
Resimde farklı duruşlarda poz vermiş iki ahşap figür görülmektedir. Soldaki figür dik durmakta, kollarını iki yana açmış ve ayaklarını hafifçe ayırmıştır. Başı hafifçe yana eğiktir ve bakışları hafifçe aşağıya doğru yönelmiştir. Sağdaki figür de dik durmaktadır, kolları dirseklerinden hafifçe bükülmüş ve ayakları hafifçe ayrılmıştır. Başı hafifçe sola doğru eğiktir ve bakışları yukarı doğru yönelmiştir. Her iki figür de basit, ahşap giysiler giymekte ve detaylı yüz hatlarına sahiptir. Soldaki figür daha pürüzsüz ve yuvarlak bir yüze sahipken, sağdaki figür daha köşeli bir yüze sahiptir. Her iki figürün de ince, kahverengi saçları vardır ve uzaktaki bir şeye bakıyor gibi görünürler.
KonuAçıklama / BilgiÖğrenim / İpuçları
Bilinçsiz Ön Yargı Nedir?Bireye ya da olaya karşı yeterli gözlem ve bilgi olmaksızın bir yargıya sahip olma durumu.Bilinçsiz ön yargı, kişinin kendi bilinçli değerleri ile çoğunlukla bağdaşmaz.
Bilinçsiz Ön Yargı Oluşma SüreciGenellikle sosyalleşme süreci içinde, çevre etkisiyle ya da kişisel yaşantılar sonucu oluşur.Üçüncü partilerin etkisiyle oluşturulan ön yargılara dikkat edilmeli.
Bilinçsiz Ön Yargının EtkileriToplumun bütünlüğüne zarar verebilir, tabakalaşmalara neden olabilir ve insanları olumsuz etkileyebilir.Ön yargılarınızın etkisi altında kalmadan hareket etmeyi öğrenin.
Bilinçsiz Ön Yargının Olumlu YanıDoğru oluşmuş ön yargılar sayesinde belirli bir sonuca daha kısa yoldan ulaşabilir.Kendi deneyimlerinize dayanarak oluşturduğunuz ön yargılara güvenin.
Ön Yargı Nasıl Engellenebilir?Zihin süzgecinden geçirilmeden oluşan zarar verici ön yargılar, üzerine düşünülerek engellenebilir.Ön yargılarınızı sürekli sorgulamaya alışkanlık edinin.
Örtülü Ön YargıBilinçsiz olan ve genellikle kişinin bilinçli değerleri ile bağdaşmayan ön yargılar.Örtülü ön yargılar, genellikle kişinin bilinçli ön yargılarıyla çelişir.
Ön yargıların kaynağıEbeveynler, kitle iletişim araçları, arkadaşlar ve öğretmenler ön yargıların başlıca kaynağıdır.Çevrenizi ve etkileşimlerinizi dikkatli bir şekilde analiz etmeye özen gösterin.
Etknik Köken ve CinsiyetBilinçsiz ön yargılar çoğunlukla etnik kökenlere, cinsiyete bağlı olarak değişen durumlardır.Etnik köken ve cinsiyete dayalı bilinçsiz ön yargılara dikkat etmek çok önemlidir.
Ön Yargının Kötü YönleriBirbirine karşı ön yargılı kesimler tabakalaşmalar yaşar ve bu durum, toplumun bütünlüğüne zarar verir.Ön yargıların negatif etkilerini kontrol etmeyi öğrenin.
Ön Yargının İyi YönleriBelirli bir sonuca daha çabuk ulaşabilmeyi sağlar ve kişiyi koruyabilir.Ön yargılarınızı pozitif bir şekilde kullanmayı öğrenin.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Ön yargı, her hangi bir bireye ya da olaya karşı yeterli gözlem ve bilgi olmaksızın bir yargıya sahip olma durumu şeklinde açıklanmaktadır. Bilinçli ön yargı; açık ön yargı olarak tanımlanırken bilinçsiz ön yargı; örtülü ön yargı olarak tanımlanır.  Genel olarak bilinçli ya da bilinçsiz ön yargı; belli bir kişi ya da olgu üzerine daha önceden varılmış yargı bütününü içerir.

Ön yargılar sonucu bir durum ya da olaya karşı olumlu ya da olumsuz bir kanaate varılması mümkündür. Ama genel olarak ön yargılar bir gruba, kişiye ya da olaya negatif tutumlar içerir. Bilinçsiz ön yargı, bilinçli ön yargıdan çok daha yaygındır ve genellikle kişinin bilinçli değerleri ile bağdaşmaz. Yani ön yargıların büyük bir kısmı bilinçsiz ön yargı kategorisindedir. Çünkü insanlarda var olan ön yargının temelinde mantıksızca sevmek ya da sevmemek durumu saptanmıştır. Ve bu sonuçlar, insanların bilinçli zihinleri ile çelişki oluşturmaktadır. Bu sonuç ile ön yargıların büyük oranda bilinçsiz olduğu saptaması, desteklenmiş olur.

Ön yargı büyük oranda sosyal çevreden kazanılan basmakalıp yargılar olarak da açıklanabilir. İnsanlar, sadece sosyal çevre etkisiyle değil kendi duygu ve düşüncelerinin etkisiyle de ön yargılar yaratarak aynı davranması gereken kişi ya da olaya farklı şekillerde yaklaşabilirler. Özetle bilinçli ya da bilinçsiz edinilmiş ön yargılar kişileri etkisi altına alarak davranışlarında, kişiliklerinde, tercihlerinde ve karar verme aşamalarında onları yönetebilme gücüne sahip sabit düşünce yapılarıdır.



Bilinçsiz Ön yargı Oluşma Süreci

Bilinçsiz ön yargıların, bireylerin sosyal dünyalarını kategorize etme eğiliminden kaynaklandığı söylenmektedir. İnsanlar çeşitli sosyal gruplar ve olaylar üzerine bilinçsiz inançlara sahip olabilir ki bunlar bilinçli zihin dışında oluşan yargılardır. İnsanlar ön yargılarının büyük bir bölümünü sosyalleşme süreci içinde öğrenir. Ön yargılı insanlarla kurulan ilişkiler neticesinde bilinçsizce bu yargılar hafızaya alınır. Özellikle yaşamın ilk döneminde anne babadan ve diğer aile üyelerinden birtakım ön yargılar alındığı saptanmıştır.

Ebeveynler bilinçli ya da bilinçsiz olarak ön yargılı bireylerin yetişmesine neden olabilirler. Aynı şekilde kitle iletişim araçları, sosyal medya, arkadaşlar ve öğretmenler de kişinin hayatında kazandığı ön yargıların kaynağı olabilir. Yani bilinçsiz ön yargı çoğunlukla etkileşim içinde olduğunuz gerçek ya da sanal çevrenin bir ürünüdür.

Çevre dışında, kendi kişisel yaşantılarınız ile de ön yargı oluşabilir. Yani geçmişte yaşadığınız bir olay; bir kişiye, gruba ya da olaya karşı sizi kalıp yargılara sokabilir. İnsanların otoriter kişiliğe sahip oluşu da ön yargılarının temelindeki asıl neden olabilir.  Çünkü sabit düşünceler üzerine hareket etmeye alışkın insanlar; kendine benzeyenleri daha yakın bulma, benzemeyenleri olumsuz ve uzak değerlendirme eğilimindedir.  Farklı olma durumunun, toplumlar geliştikçe insanlar eğitildikçe ön yargı oluşturma gücü azalacaktır.

Ön Yargının Olumlu ve Olumsuz Yönleri

Bilinçsiz ön yargının temelinde genellikle toplumun kabul görmüş yargıları yer alır. Bilinçsiz ön yargı birey ve toplum üzerinde genellikle olumsuz etkiler yaratır. Birbirine karşı ön yargılı kesimler tabakalaşmalar yaşar ve bu durum, toplumun bütünlüğüne zarar verir. İnsanların kendini üstün görme duygusu ön yargıyı besler. Olayların çarpıtılarak aktarılması da aynı şekilde ön yargıyı besler. Ön yargılara teslim olan bireyler her durumu kendi istedikleri gibi algılama eğilimi gösterir.



Ön yargıları besleyen bilgileri seçip alarak diğer bilgileri umursamamak ise ön yargıların devamlılığını sağlar. Ön yargı bir zihin süreci ile ilgiliyken davranışa dönüştüğü an yani eyleme geçtiği an daha tehlikeli bir hal alır. Bilinçsiz ön yargı çoğunlukla etnik kökenlere, cinsiyete bağlı olarak değişen durumlardır. Bilinçsiz ön yargının en tehlikeli kısmı ise körü körüne bağlı olunan düşünce sisteminin eylemlere dönüşmesidir. Ancak, bu süreç her ön yargının kötü olabileceği anlamına gelmez.

İnsan olarak en büyük özelliğimiz yaptığımız her türlü hareketi, kendimizi gözeterek yapmamızdır. Sonuçta hayatımızı ön yargıların üzerine kuramayız ama doğru oluşmuş ön yargılar sayesinde belirli bir sonuca daha kısa yoldan ulaşabiliriz. Kendi deneyimlerimizden yola çıkararak sonraki süreçte ön yargılarımız sayesinde aynı olumsuzlukları yaşamaktan kendimizi koruyabiliriz. 

Ön Yargı Nasıl Engellenebilir?

Neredeyse her insanın ön yargılarının olduğu bir gerçektir. Burada ki önemli nokta ön yargıların ne kadar geçerli olduğu. Ön yargı genellikle zihin süzgecinden geçirilmeden karşıt olma durumunu ifade eder. Zihin süzgecinden geçirilmeden, üzerine düşünülmeden gerçekleşen ön yargılar genellikle zarar verici olurken deneyimlerden ortaya çıkan bilinç süzgecinden geçirilerek oluşan ön yargılar kişiyi  koruyucu nitelikler taşır. 

Önemli olan ön yargılarımızı sorgulayacak güce sahip olmaktır. Zihin filtresinden geçmeyen ön yargılar bir yerden sonra sosyal ilişkilerimizi sekteye uğratacaktır. Bunun yerine ön yargıların zihin filtresinden geçirilerek sahiplenilmesi daha mantıklı olacaktır. Eğitim seviyesi yüksek toplumlarda ve kişisel gelişim seviyesi yüksek insanlarda ön yargıların etkisi daha azdır. Yani eğitim ve kişisel gelişim ile de ön yargılar engellenebilir. Beynimizin yarattığı tespit edilen bazı bilinçsiz ön yargı türleri vardır. Bunları bilmek hayatınızdaki kişilere yönelik bazı ön yargıları oluşmadan engellemenizi sağlayabilir.

  • Yakınlık eğilimi: Yakınlık yanlılığı, sizinle veya sevdiğiniz biriyle benzer nitelikleri paylaşan insanları bilinçsiz olarak yakın bulursunuz. Çünkü beyniniz onları otomatik olarak tanıdık sınıfında görür.  

  • İlişkilendirme yanlılığı: İlişkilendirme yanlılığı, eylemlerinizi ve başkalarının eylemlerini nasıl algıladığınız ile ilgilidir. Özellikle de başarı ve başarısızlığa yol açan nedenleri değerlendirme yeteneğinden kaynaklanır. Örneğin başarılarımızı kendimize bağlarken başarısızlıkları başkalarına ya da dış etkenlere bağlamak gibi.

  • Güzellik yanlılığı: Hepimiz bilinçsizce insanların görünüşlerini fark eder ve bu özelliği kişilikleriyle ilişkilendiririz. Oysa görünüş, insanların kişiliği hakkında kanıya varmak için yeterli kriter değildir.

  • Uygunluk yanlılığı: Uygunluk yanlılığı, görüşleriniz diğer kişilerin görüşleri tarafından çok fazla etkilendiğinde ortaya çıkar. Çünkü çoğumuz toplumun kabul ettiği fikir ve görüşlere sahip olmak isteriz. Bu nedenle fikrimiz farklı bile olsa çoğunluğun uygun gördüğünü daha cazip olarak kabullenme eğilimi gösterebiliyoruz.

  • Onay yanlılığı: Doğrulama yanlılığı, insanların tüm resme bakmaktan ziyade fikirlerini destekleyen kanıt parçalarını nasıl aradıklarını ifade eder . Seçici gözlemlere yol açar, yani diğer bilgileri gözden kaçırırsınız ve bunun yerine görüşünüze uyan şeylere odaklanırsınız. 

  • Kontrast etkisi: Bu tür ön yargı, iki veya daha fazla benzer şeyi değerlendirip her birine kendi değerlerine göre bakmak yerine birbirleriyle karşılaştırılma durumunda ortaya çıkar.

  • Cinsiyet ön yargısı: Cinsiyet ön yargısı, basitçe bir cinsiyetin bir durum karşısında diğerine tercih edilmesi olarak açıklanabilir. Genellikle toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki derin inançlardan kaynaklanır.

  • Halo etkisi: Halo etkisi, bir kişi veya olgunun iyi bir özelliğine odaklanarak ona başka pozitif özellikler atfetme ön yargısıdır. Bir kişi hakkında olumlu bir özelliğe odaklanıldığında ortaya çıkar. Kişi hakkındaki her şeyi olumlu görürsünüz, bu da onu tek bir olumlu özellikle her yönden mükemmel görmemize neden olur.

  • Horn etkisi: Halo etkisi tam tersidir. Yani bir kişi hakkındaki olumsuz özelliklere odaklanıyorsunuz , bu da diğer olumlu niteliklerine bakışınızı bulanıklaştırıyor. Örneğin, bir kişi sevmediğiniz  bir kelime öbeğini kullanırsa, aniden söylediği diğer her şeyi de beğenmeyebilirsiniz.

Var Olan Ön Yargılardan Kurtulmak Mümkün mü?

Ön yargılardan tamamen kurtulmak ya da en azından etkisini azaltmak elbette mümkündür. Bunun için öncelikle ön yargıların farkında olmak gerekir. Bu aşama oldukça kritik ve zor bir aşamadır. Çünkü çoğu insan ön yargılı olduğunu fark etmez ya da fark etse bile kabullenmek istemez. Bu noktada kendi ile barışık yaşayabilen insanlar daha kolay kabulleniş göstermekte ve kendini olumlu yönde değiştirmeyi daha çabuk başarmaktadır.

Bireysel olarak hatalar yapabileceğimizi; yanılmanın da yenilmenin de insan hayatında normal bir sürecin parçası olduğunu kendinize sıklıkla hatırlatarak kabulleniş sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Bireysel olarak her şeyi denediniz ama olmuyorsa profesyonel destek almak en akılcı iş. Çünkü bizler ortada ki yanlışı görsek bile onu değiştirme konusunda çoğu zaman yetkin olamayız. Bu sebeple bize yol gösterecek bir uzman eşliğinde bunu yenmeyi denemek daha etkili ve kısa sürede sonuç sağlayacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Bilinçsiz ön yargıların toplum üzerindeki etkisi nedir?

Bilinçsiz ön yargılar, toplumların arasında önyargılar, ayrımcılık ve yabancılaşma ile karşı karşıya kaldığını gösterebilir. Ön yargılar ayrıca toplumun kültürel özellikleri ve arayışları hakkında olumsuz bir algı oluşturabilir ve ilişkileri karmaşıklaştırabilir. Ayrıca, bilinçsiz ön yargılar insanların çevrelerine karşı duyarlı davranmayı azaltabilir ve toplumun üyeleri arasındaki iletişimi bozabilir.

Bilinçsiz ön yargıların oluşum sürecinde ne gibi faktörler etkili olmaktadır?

Bilinçsiz ön yargıların oluşum sürecinde, çevre, toplumsal gruplar, kültür, yaşam tecrübeleri, medya, eğitim ve öğrenme gibi birçok faktör etkili olmaktadır. Ayrıca, özellikle toplumsal grupların arasındaki anlaşmazlıkların, önyargıların ve çekişmelerin arttığı ortamlarda, önyargıların oluşumu artmaktadır. Özellikle çocukluk yıllarında, çevredeki kişilerin önyargılarının gösterdiği örnekler ve konuşmaların etkisi altında kalarak önyargılar oluşabilmektedir.

Bilinçsiz ön yargıların önlenmesi için ne gibi önlemler alınabilir?

1. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kültürel olarak desteklenmesi.
2. Çocukluk döneminden itibaren çocukların hem eşitlik ve çoğulculuk bilincine sahip olmasının sağlanması.
3. Ön yargılarda bulunan insanların kendilerini sorgulayarak farkındalık oluşturmalarının sağlanması.
4. Bilinçli ve sorgulayan bir eğitim sistemi kurulması.
5. Farklı kültürel ve sosyal grupların birbirlerini tanıma ve anlama fırsatları bulmalarının sağlanması.
6. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve çoğulculuğu konusunda eğitimin önemli bir parçası haline getirilmesi.
7. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve çoğulculuğu konusunda çocukların ebeveynlerinden destek almalarının sağlanması.
8. Farklı kültürel gruplar arasında iletişimin ve diyalogun artırılması.
9. Toplumda kabul edilen ve ön yargıları ortadan kaldıran kuralların oluşturulması.

Önyargıyı önlemek için ne yapmalıyız?

Önyargıların Önlenmesi için Yapılması Gerekenler

Önyargılarının farkına varmak

Öncelikle, önyargıların farkına varmak önemli bir adımdır. İnsanlar, kendi önyargıları hakkında düşünmeye başladıklarında, sosyal çevrenin ve kendi kişisel yaşantılarının oluşturduğu bu kalıpların farkına varabilir ve bu durumu değiştirme yönünde adımlar atabilirler.

Eğitimin Gücü

Eğitim, önyargıların önlenmesinde büyük bir role sahiptir. Nitelikli bir eğitim sayesinde, bireyler toplumsal değerleri ve farklı bakış açılarını öğrenir, eleştirel düşünme ve bilgiye dayalı değerlendirmeler yapabilme yeteneği geliştirirler. Bu durum, önyargıların azalmasına katkı sağlar.

Farklı Kültürlerle İletişim

Farklı kültürlerle iletişim kurarak ve bu kültürler hakkında bilgi edinerek önyargıların önüne geçilebilir. Kültürlerarası iletişim ve etkileşim, önyargıların temelinde yatan 'öteki' algısını kırmaya yardımcı olur ve insanların farklılıkları kabul etmelerini sağlar.

Kaynakların Eleştirilmesi

Önyargıların azaltılması için önemli bir diğer nokta da, bireylerin edindikleri bilginin kaynaklarına dikkat etmeleridir. kitle iletişim araçları, arkadaşlar ve öğretmenler gibi bilgi kaynaklarının doğruluğunu sorgulamak, önyargıların başlamasını engellemeye yardımcı olabilir.

Çevre Değişikliği

Kalıplaşmış düşüncelerin önüne geçmek için, bireyler zaman zaman sosyal çevrelerini değiştirebilir ve farklı yaşam tarzlarına tanık olabilirler. Yeni insanlar ve yaşamlarla tanışarak, insanlar önyargılarını sorgulamaya başlar ve böylece ön yargılarını azaltabilirler.

Empati Geliştirme

Empati geliştirerek önyargıların önüne geçmek mümkündür. Bireyler, başkalarının duygu ve düşüncelerini anlayarak ve onların yerine kendilerini koyarak daha hoşgörülü ve kapsayıcı bir bakış açısı geliştirebilirler. Bu sayede önyargılarından uzaklaşmaları kolaylaşır.

Sonuç olarak, önyargıların önlenmesi için toplumun bütün kesimlerine görev düşmektedir. Eğitim sistemi, aileler, medya ve bireyler; bu konuda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirerek daha hoşgörülü ve ön yargısız bir toplum oluşturmak için çaba göstermelidir.

Bilinçli önyargı nedir ve bilinçsiz önyargı ile arasındaki temel farklar nelerdir?

Bilinçli önyargı, tüm bilgi ve gözlemler ışığında bile belirli bir kişi veya olaya karşı olumlu ya da olumsuz tutumlara yol açacak şekilde bilinçli olarak benimsenen ön yargılardır. Bu tür önyargıların kökeni, genellikle belirli kişi ya da olayların önceden oluşturulmuş bir değerlendirme bütününü yansıtır. Tersine, bilinçsiz önyargılar genellikle kişinin farkında olmadığı ve bilinçli değerleri ile çelişebilen önyargılardan oluşur. Bu önyargılar, çoğunlukla sosyal çevre ve etkileşimlerden edinilen ve genellikle mantıksız sevgi ya da nefrete dayanan basmakalıp yargılardan kaynaklanır.

Bununla birlikte, bilinçli ve bilinçsiz önyargılar arasındaki temel farklar, birini diğerinden daha yaygın veya etkili kılmaz. Zira, her ikisi de bireyler üzerinde etkili ve derin bir etkiye sahiptir. Ancak, bilinç nazaran bilinçsiz önyargılar daha yaygın olup bireyin tüm yaşamı ve etkileşimleri boyunca edindiği yargıları içermektedir.

Bireylerin sosyal dünyalarını kategorize etme eğilimi, bilinçsiz önyargıların oluşumunda belirleyicidir. İnsanlar, çeşitli sosyal gruplar ve olaylar hakkında bilinçsiz inançlara sahip olabilir. Bu yargılar, bilinçli zihniyetten bağımsız olarak sosyal deneyim ve etkileşim yoluyla oluşur.

Her ne kadar, bilinçli ve bilinçsiz önyargılar çoğunlukla sosyal çevreden edinilse de, kişisel deneyimler de önemlidir. Geçmişte yaşanılan olaylar, bireyin belirli bir kişi, grup veya olaya karşı kalıp yargılara yol açabilir. Otoriter kişilikler genellikle sabit düşüncelere sahip olma eğilimindedirler ve bu sabit düşünceler önyargıların temelini oluşturur.

Sonuç olarak bilinçli ve bilinçsiz önyargılar, bireyleri belirli şekillerde düşünmeye ve hareket etmeye teşvik eder. İnsanların algıları ve yaklaşımları -olumlu ya da olumsuz- bu önyargılar tarafından belirlenir ve bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yönlendirilir. Bu da bu önyargıların, davranışlar, kişilikler, seçimler ve karar verme süreçleri üzerinde derin bir etkisi olduğunu göstermektedir.

Önyargıdan nasıl kurtuluruz kısaca ve bu süreçte bireylerin ve toplumların üstleneceği roller nelerdir?

Önyargılardan kurtulmak, bireylerin ve toplumların belli başlı rolleri ve sorumlulukları gerektirir. Öncelikle, ön yargının ne olduğunu anlamak, insanların sabit düşünce ve inançlarının onları nasıl etkileme ve yönlendirme potansiyeline sahip olduğunu öğrenmek gerekmektedir.

Bireysel Rol ve Sorumluluklar:
Ön yargılardan kurtulmak için bireylerin öncelikli olarak ön yargılı düşüncelerinin farkına varmaları gerekmektedir. Bu, kişinin bilinçli zihni ile çelişen bilinçdışı inanç ve yargıları üzerine düşünerek başlanabilir. Kişi, kendi duygu ve düşüncelerine dikkat etmeli ve bunların düşündürdüğü sabit inançları irdelemelidir. Bu süreç aynı zamanda, kişinin kendi değerleri ve inançları ile toplumun genel kabul görmüş yargıları arasında bir ayrım yapmasını sağlar.

Toplumsal Rol ve Sorumluluklar:
Toplumsal olarak, ön yargılardan kurtulmak için eğitimin rolü büyüktür. Özellikle ilk dönem eğitimlerde, önyargısız bir düşünce yapısının benimsenmesi, insanlara farklı bakış açıları hakkında düşünme yeteneği kazandırır. Aileler, öğretmenler ve diğer otorite figürlerinin, kendilerine değil, bireyin kendi düşünce yapısına saygı göstermeyi öğrenmesini sağlaması da önemlidir.

Kitle İletişim Araçları ve Önyargılar:
Ön yargılardan kurtulmak için kitle iletişim araçlarının da büyük bir rolü olmalıdır. Kitle iletişim araçları, toplumun bilinçaltına oturan önyargıları yansıtmak yerine, farklı inanç, değer ve düşünceleri aktaran ve bu şekilde toplumda bir anlayış ve kabul oluşturabilecek bir yaklaşım benimsemelidir.

Sonuç olarak, ön yargılardan kurtulmak, bir kişinin kendisini ve çevresini yargılamadan kabul etmeyi öğrenmesi, toplumun ise bu sürece çeşitli kesimlerle eğitim ve iletişim araçları aracılığıyla destek vermesi anlamına gelir. Bu süreçte, ön yargıların olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olacak çözümler ve stratejiler oluşturmak için sürekli bir araştırma ve öğrenme süreci gerekmektedir.

Bilinçsiz ön yargı nedir?

Bilinçsiz ön yargı, her hangi bir bireye ya da olaya karşı yeterli gözlem ve bilgi olmaksızın bir yargıya sahip olma durumudur. Gizli ya da örtülü ön yargı olarak da tanımlanır.  Bilinçsiz ön yargının temeli genellikle toplumun kabul görmüş yargılarının birleşimidir.

Ön yargılar nasıl oluşur?

Ön yargıların çoğunluğu bilinçsiz şekilde oluşur. Aile, çevre, medya gibi unsurlar sayesinde oluşur. Ayrıca kişisel yaşanmışlıklar, kişilik özellikleri ve beynin düşünce yapısı da ön yargı yaratabilir. 

Ön yargı engellenebilir mi?

Ön yargılar engellenebilir, var olanlar ortadan kaldırılabilir ya da etkisi azaltılabilir. Ama bu sonuçlara ulaşmak için ön yargılarının farkında olunması ve kişinin ön yargılarını kabul etmesi ve değiştirmek için gönüllü olması gerekir. Eğitim ve kişisel gelişim ya da profesyonel destek ön yargıları ortadan kaldırmak için başvurulan temel olgulardır.

Bilinçsiz Ön Yargı Nedir? Nasıl Engellenir? | IIENSTITU