Kişisel Gelişim

An’da Kalmak Ve Toltek Bilgeliği

Burcu Topçu Ekelik
Güncellendi:
10 dk okuma
An’da Kalmak Ve Toltek Bilgeliği
KonuAçıklamaÖnem/Sonuç
Toltek BilgeliğiBilgi insanı anlamına gelen Toltek’ler eski bir Meksika uygarlığıdır.Günümüzde bize birçok kadim öğreti bırakmışlardır.
An’da KalmakToltek öğretilerine göre, geçmiş ve gelecek ile ilgilenmektense an’ı yaşamak önemlidir.Bize kendi rüyamıza odaklanmak ve anlam arayışımızı içten bir mutluluk yoluyla dindirmek öğretilmiştir.
MutlulukHepimizin aradığı derin mutluluk, aslında yanı başımızda bulunmaktadır.Mutluluk, biz başkalarının rüyalarını izlerken ve kendi rüyamızı göz ardı ederken bizi izliyor.
Söz BüyüdürAğızdan çıkan her kelimenin bir anlamı, ağırlığı ve etkisi vardır.Kalbimizle konuşursak, karşımızdaki ile kalpten kalbe iletişim kurmuş oluruz.
Hiçbir Şeyi Kişisel AlgılamayınBize söylenenler, söyleyen personanın gerçekleridir, bizim gerçeklerimiz değil.Birisi bize güzel ya da çirkin dediğinde, bu onların görüşüdür ve biz bu sözlerle kendimizi değerlendirmemeliyiz.
Varsayımda BulunmayınVarsayımlar, bizim kendimizle iç sesimiz ve düşüncelerimizle konuşurken oluşturduğumuz senaryolardır.Varsayımlar bizi an’ı yaşamaktan aldıkları gibi genellikle bizi olmasını istediğimiz ya da olmasını istemediğimiz şeyleri düşünmeye iter.
Toltek anlaşmalarıKendinizle yapılan dört anlaşma: ağzımızdan çıkan her sözcüğü önce kalbimiz duyacak, hiçbir şeyi kişisel almayacağız, varsayımda bulunmayacak ve her zaman kendimizi en iyi şekilde ifade edeceğiz.Bu anlaşmalar Toltek Bilgeliği'nin ana prensiplerindendir ve bize daha iyi bir yaşam sağlama yolunda rehberlik eder.
Kişisel AlgıBizlere yöneltilen sözlerin kişisel değil, söyleyen kişinin süzgecinden geçmiş olduğunu anlarız.Söylenen sözlerin neden ve nasıl söylendiğini anladığımızda aslında söylendiği gibi olmadığını anlarız.
Dilin GücüDil, etkileyen ve değiştiren büyük bir güce sahiptir.Kendimizle 'Sözcüklerimi önce kalbimden geçirip söyleyeceğim' diye bir anlaşmayı kabul edersek, dilin gücünü olumlu yönde kullanabiliriz.
Muhteşem VarlıklarHer insan kendi özelinde muhteşem bir varlıktır ve sonsuz kaynaklarla dolu bir evrende yaşar.Bu farkındalıkla, kişisel değerlendirmelerden kendimizi ayırıp herkesin kendi değerini görebiliriz.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Hepimizin hayatında çok şey yaşanıyor. İş hayatı, özel hayat, aile, çocuklar, iş, işsizlik, maddi kaygılar, gelecek beklentileri, geçmiş hayal kırıklıkları. Buraya o kadar çok şey yazılır ki, şimdi sessizce buraya bir nokta koyuyorum ve sizi eski kadim bir öğreti sahibi olan Toltek’ler ile tanıştırmak istiyorum.

Toltek Nedir?

Bilgi insanı anlamına gelen Toltek’ler günümüze ışık tutan bilgelikleri ile bize kadim öğretiler bırakmışlardır. Esrarengiz bir biçimde tarihten kayboldukları ileri sürülen Toltek Uygarlığı Amerika uygarlıklarından birini oluşturan halk olup Meksika'daki Aztek öncesi üç kültürden (Mayalar, Toltekler, Olmekler) biri olarak kabul edilirler. 

Meksika topraklarında ilk insan topluluklarına ait izler yaklaşık 20.000 yıl öncesine dayanır. Bıraktıkları eserlerin toprak üstüne çıkarılan kısmı gelişmiş bir medeniyetin izlerini taşır ve özellikle yine karşımıza piramitlerle çıkan birtakım gizemler içerir.

Toltek Bilgeliği Nedir?

Toltek bilgeliği yalnızca efsanelerde ve hikayelerde var olan bir gelenek değil, bugün hala bir kısım Meksikalı Kızılderilileri tarafından uygulanan canlı bir öğretidir. Toltek bir din değil bir felsefe değil, bir ideoloji değil bir yaşam sanatı uygulayıcısıdır.

An’da Kalmak

Geçmişten gelen bu kadim öğretide size bahsedeceğim 4 anlaşma ile nasıl an’da kalacağımızı anlatacağım. Öncelikle hepimiz bir anlam ararız. Yaşam amacımızı bilmek isteriz. Ancak öylesine bir rüyanın içindeyizdir ki, etrafımızda olup biten olayların akışına kendimizi kaptırıp kendi bireysel rüyalarımızı göremeyiz. Sonrasında içimizde hep bir boşluk hissi ile anlam arayışımız artar. Mutluluktur aslında istediğimiz şey. Çok basit olduğunu bilsek de bir türlü tam olarak mutlu olamayız.

Mutlu Olduğumuzu Nasıl Anlarız?





İşte kilit nokta burada kendini gösteriyor. Nasıl bir mutluluk bizi tamamlar ve içimizdeki boşluğu kapatır. Şimdi size kendimizle yaptığımız anlaşmaları anlattığımda sizler de anlayacaksınız ki aslında mutluluk yanı başımızda, biz başkalarının rüyalarını izlerken o da bizi izliyor.

Söz Büyüdür

Evet söz büyüdür. Çünkü söylediğimiz her kelimenin bir anlamı vardır. Kaybolmuyor. Bilimsel araştırmalar da gösteriyor ki evrende bir yerlerde asılı kalıyor. Söylediğimiz her kelimenin bir anlamı, ağırlığı, karşılığı var. Konuştuğumuz kişileri etkiliyoruz. Nasıl etkiliyoruz? hiç düşündünüz mü? Sözlerimizi seçerken, ağzımızdan çıkarken oluşturduğu şekilleri düşünün. Çirkin' deyim mesela, dudaklarımız, yüzümüz nasıl bir ifadeye bürünüyor, karşıya nasıl bir enerji bırakıyoruz.

Bir de 'Güzel' deyin. Şimdi dudaklarımız, yüzümüz nasıl oldu? Kalbimiz nasıl ferahladı. Burada amaç ağzımızdan çıkan her sözcüğün önce kendi kalbimize dokunması. Tıpkı bir büyü gibi, güzel bir müzik gibi. Ruhumuzu okşaması, önce bizi sarması. Kendimizle, 'Sözcüklerimi önce kalbimden geçirip söyleyeceğim' diye bir anlaşma yapmış olursak nasıl olur sizce?

Kalbimizin kabul ettiği kelimeleri karşıya söylesek, kalpten kalbe iletişim kurmuş olur muyuz? O halde ilk anlaşmamızı kendimizle yapmaya var mısınız? Tüm eski anlaşmaları bozup, bundan böyle ağzımdan çıkan her sözcüğü önce kalbim duyacak demeye. 

Hiçbir Şeyi Kişisel Algılamayın

Bu anlaşma da aslında yukarıdaki anlaşmanın devamıdır. Ne dedik, sözlerimiz büyüdür. Kelimeleri büyülü bir şekilde kullanacağız. Peki, bize kötü bir şey söylendiğinde ne yapacağız? Bir olay ya da kişi hakkındaki düşüncelerimiz ne kadar yoğun olursa o kadar gerçeklikten uzaklaşır ve kendi kendimizi hasta ederiz. Bu ne demektir? Bizlere söylenen sözlerin bizdeki anlamları ile inciniriz ya da seviniriz. Oysaki bize söylenen sözler, söyleyenlerin anlamlarıdır. Kendilerinde olanları söylerler. 



Dolayısıyla biz söylenenleri kişisel algılar isek burada işte bizim kendi kaygılarımız oluşur. Güzel söylenen sözler için de geçerlidir. Neden böyle diyorum biliyor musunuz önemli olan bizim kendimizi ne kadar tanıdığımızdır. Birisi bize güzel dediğinde mutlu oluyor, çirkin dediğinde üzülüyorsak bunun nedeni ne olabilir? Ben söyleyeyim asıl olan nokta bizim kendimizi nasıl gördüğümüzdür. 

Biz inanıyor muyuz güzel ya da çirkin olduğumuza. Eğer güzel olduğumuza inanıyorsak bize güzel dediklerinde teşekkür ederiz. Çirkin dediklerinde de bu onların düşünceleridir. Her insan kendi özelinde muhteşem bir varlıktır. Muhteşem bir dünyada, sonsuz kaynaklarla yaşıyoruz. Her şey bizim için tasarlanmış. Biz bu evreni birçok varlık ile paylaşıyoruz. Sözlerimiz eğer bu evrende bir yerlerde asılı kalıyor ise, öncelikle ilk temas ettiği nokta kalbimizi tüm olumsuzluklardan uzak tutalım. Her insanı kendi özelinde değerlendirelim. Ne dersiniz?

Varsayımda Bulunmayın

Varsayımda bulunurken bir anlamda da düşünüyoruz. Yani içimizde bizimle konuşan başka bir biz varız. Böyle kendi içimizde varsayımlarımızla konuşurken aslında olduğumuz değil de olmasını istediğimiz ya da istemediğimiz şeyleri düşünüyoruz. Bu da bizi mutsuzluğa sürükleyen en önemli şey. Neden mi? Çünkü düşünce aslında bilginin sesidir. Olmuş ya da olacakların hakkında varsayımda bulunduğumuzda bilgi ile konuşmayız. 

Kaygı ile düşünürüz. Bu da bizi An’dan uzaklaştırır. Geçmiş ile gelecek arasında kaybolur ve bugünü kaçırırız. Yaşamdan uzaklaşır, tüm enerjimizi tüketiriz. Buradaki asıl önemli nokta varsayımda bulunmadan direkt konuşmak, sormaktır. Eğer bunu yapamazsak sürekli kendi kendimize tespit ettiğimiz varsayımlarla bir süre sonra kendimize acımaya başlar ya da karşımızdaki insanlara kızar ve kendi cehennemimizi yaratarak içinde yanarız.

Yapabildiğinizin En İyisini Yapın

Bu anlaşma yukarıda yazmış olduğum üç anlaşmanın bir anlamda kalıcı alışkanlığa dönüşmedir. Siz bugüne kadar tüm anlaşmalarınızı bozup yerine kalıcı yeni anlaşmalar yaptığınızda zaten aksiyon almış oluyorsunuz. Bu hemen olmayacak, zorlanacaksınız. Tıpkı bebekler gibi, yürümeniz zaman alacak ama yılmadan tekrar ederek yapabildiğinizin en iyisini yapmaya devam edeceksiniz.

En iyisi zaman zaman değişecektir. Çünkü bizler duyguları olan varlıklarız, zaman zaman hastalanırız, zaman zaman yoruluruz, bazen enerjik oluruz, bazen kızgın oluruz. Bu zamanla kendini gösterecek bir yolculuktur. 

Başlamak Bitirmenin Yarısıdır

Daha ne kadar geçmişte şöyle oldu öyle oldu da bu böyle oldu diyeceksiniz? Ya da ya şöyle olursa ben yapamazsam diye kaygılanacaksınız? Kendini, çevresini, olayları, her şeyi kabul edip yapabildiğinin en iyisini yapmaya çalışan insanlar yaşamı dolu dolu ve yoğun yaşamaya başlarlar. İşte o zaman başkalarının değil de kendi rüyalarını görmeye, bireysel cennetlerini yaratmaya başlarlar.

Geçmişi bırakıp, gelecekten kaygılanmazlar.  Bugün de ‘An’ da kalırlar. O zaman ne olur biliyor musunuz? Mutluluk onları izlemekten vazgeçer. Ben Don Miguel Ruiz’in "Dört Anlaşma" kitabını büyük bir keyifle okudum. Daha derin bilgi almak isteyen herkese öneriyorum. Kendi cennetinizde tüm eski anlaşmalarınızı bozmuş ve özgürleşmiş benliğinizle rüyalarınızın gerçekleşmesi dileğiyle.

Yazar: Burcu Topcu Ekelik 

Sıkça Sorulan Sorular

Toltek Bilgeliği Nedir?

Toltek bilgeliği yalnızca efsanelerde ve hikayelerde var olan bir gelenek değil, bugün hala bir kısım Meksikalı Kızılderilileri tarafından uygulanan canlı bir öğretidir. Toltek bir din değil bir felsefe değil, bir ideoloji değil bir yaşam sanatı uygulayıcısıdır.

Toltek bilgeliği yalnızca efsanelerde ve hikayelerde var olan bir gelenek değil, bugün hala bir kısım Meksikalı Kızılderilileri tarafından uygulanan canlı bir öğretidir. Toltek bir din değil bir felsefe değil, bir ideoloji değil bir yaşam sanatı uygulayıcısıdır.

Toltek Nedir?

Bilgi insanı anlamına gelen Toltekler günümüze ışık tutan bilgelikleri ile bize kadim öğretiler bırakmışlardır. Esrarengiz bir biçimde tarihten kayboldukları ileri sürülen Toltek Uygarlığı Amerika uygarlıklarından birini oluşturan halk olup Meksika'daki Aztek öncesi üç külterden Mayalar, Toltekler, Olmekler biri olarak kabul edilirler.

Bilgi insanı anlamına gelen Toltekler günümüze ışık tutan bilgelikleri ile bize kadim öğretiler bırakmışlardır. Esrarengiz bir biçimde tarihten kayboldukları ileri sürülen Toltek Uygarlığı Amerika uygarlıklarından birini oluşturan halk olup Meksikadaki Aztek öncesi üç külterden Mayalar, Toltekler, Olmekler biri olarak kabul edilirler.

Toltek Bilgeliği nasıl uygulanır?

Toltek Bilgeliği, meydana gelen her durumda doğru karar vermeyi sağlamak için birçok farklı yaklaşım kullanır. Öncelikle, kişinin kendi üç yüzünü (yani duygularını, düşüncelerini ve yaşadıklarını) anlamaya çalışması gerekir. Daha sonra, söz konusu duruma odaklanarak, insanın kendi kişisel özellik ve kabiliyetlerini göz önünde bulundurması gerekiyor. Ardından, kişi, potansiyel sonuçları göz önünde bulundurarak, karar verme sürecini daha kolay hale getirebilecek olası stratejiler üzerinde çalışmalıdır. Bu yaklaşım, kişinin etkili bir şekilde karar verme becerisine sahip olmasını sağlayarak, sağlıklı ve kalıcı sonuçlar elde etmesini mümkün kılar.

Toltek Bilgeliği, meydana gelen her durumda doğru karar vermeyi sağlamak için birçok farklı yaklaşım kullanır. Öncelikle, kişinin kendi üç yüzünü (yani duygularını, düşüncelerini ve yaşadıklarını) anlamaya çalışması gerekir. Daha sonra, söz konusu duruma odaklanarak, insanın kendi kişisel özellik ve kabiliyetlerini göz önünde bulundurması gerekiyor. Ardından, kişi, potansiyel sonuçları göz önünde bulundurarak, karar verme sürecini daha kolay hale getirebilecek olası stratejiler üzerinde çalışmalıdır. Bu yaklaşım, kişinin etkili bir şekilde karar verme becerisine sahip olmasını sağlayarak, sağlıklı ve kalıcı sonuçlar elde etmesini mümkün kılar.

Toltek Bilgeliği ne gibi faydalar sağlar?

Toltek Bilgeliği, insanların fiziksel, psikolojik, duygusal ve ruhsal dengesini sağlamayı ve hayatlarının kontrolünü eline almayı amaçlayan bir öğreti olarak kabul edilir. Bu öğreti, insanların özgüvenlerini arttırmaya, kendilerine güven ve kendilerine olan sevgiyi artırmaya, çevresel faktörlerin etkisinden kurtulmaya ve kendini özgür hissetmeye yardımcı olan faydalar sağlar. Ayrıca, bu öğreti, insanların kendilerini daha iyi ifade etmelerini, kendilerini daha iyi anlamalarını ve başkalarının duygularına saygı duymalarını kolaylaştırır.

Toltek Bilgeliği, insanların fiziksel, psikolojik, duygusal ve ruhsal dengesini sağlamayı ve hayatlarının kontrolünü eline almayı amaçlayan bir öğreti olarak kabul edilir. Bu öğreti, insanların özgüvenlerini arttırmaya, kendilerine güven ve kendilerine olan sevgiyi artırmaya, çevresel faktörlerin etkisinden kurtulmaya ve kendini özgür hissetmeye yardımcı olan faydalar sağlar. Ayrıca, bu öğreti, insanların kendilerini daha iyi ifade etmelerini, kendilerini daha iyi anlamalarını ve başkalarının duygularına saygı duymalarını kolaylaştırır.

Toltek Bilgeliği Meksikalı Kızılderililerinin yaşam tarzını nasıl etkiler?

Toltek Bilgeliği, Meksikalı Kızılderililerinin yaşam tarzını önemli ölçüde etkilemiştir. Toltek tarzı bilgelik, doğal dünyayı ve insanların kendilerini evrenin bir parçası olarak görmeyi öğretmiştir. Meksikalı Kızılderililer, bu felsefeye göre yaşamın kendisi bir sınav olarak görülür. Bu bilgelik, onlara doğayı anlamaya, kendi hayatlarının anlamını keşfetmeye ve çevrelerindeki insanları daha iyi anlamaya yardımcı olmuştur. Toltek felsefesi, aynı zamanda onların kültürlerinde önemli roller oynayan doğa güçleri ve varlıklarının korunmasına da yardımcı olmuştur.

Toltek Bilgeliği, Meksikalı Kızılderililerinin yaşam tarzını önemli ölçüde etkilemiştir. Toltek tarzı bilgelik, doğal dünyayı ve insanların kendilerini evrenin bir parçası olarak görmeyi öğretmiştir. Meksikalı Kızılderililer, bu felsefeye göre yaşamın kendisi bir sınav olarak görülür. Bu bilgelik, onlara doğayı anlamaya, kendi hayatlarının anlamını keşfetmeye ve çevrelerindeki insanları daha iyi anlamaya yardımcı olmuştur. Toltek felsefesi, aynı zamanda onların kültürlerinde önemli roller oynayan doğa güçleri ve varlıklarının korunmasına da yardımcı olmuştur.

Toltek öğretisi nedir ve bu öğretinin kökenleri nelerdir?

Toltek Öğretisi ve Kökenleri

Toltek öğretisi, Meksika kökenli kadim bir uygarlığa ait bilgelikler içeren ve günümüzde hala bazı Meksikalı Kızılderilileri tarafından uygulanan canlı bir öğretidir. İsminin 'bilgi insanı' anlamına gelen Toltekler, Meksika'daki Aztek öncesi üç kültürden (Mayalar, Toltekler, Olmekler) biri olarak kabul edilirler. Toltek öğretisinin temelinde, insanın kendi yaşam amacını ve mutluluğunu bulmak için atması gereken adımları anlatan dört anlaşma bulunmaktadır.

Kökenleri Yaklaşık 20.000 Yıl Öncesine Dayanıyor

Tolteklerin izlerini taşıyan eserler, Meksika topraklarında yaklaşık 20.000 yıl öncesine dayanan ilk insan topluluklarına ait izleri içermektedir. Bu eserler, gelişmiş bir medeniyetin izlerini taşımakta ve özellikle piramitler gibi gizemli yapılarla karşımıza çıkmaktadır.

Yaşam Sanatı Uygulayıcısı Toltekler

Toltek öğretisi, bir din veya ideoloji değil, bir yaşam sanatı uygulayıcısıdır. Bu öğretide insanın nı ve mutluluğunu keşfetmesi için dört temel anlaşma önerilmektedir.

1. An'da Kalmak

Toltek öğretisinin ilk anlaşması, an'da kalmak ve etrafımızda yaşanan olaylara kendimizi kaptırmadan kendi bireysel rüyalarımızı görebilmektir. Bu sayede içimizdeki boşluk hissi azalacak ve anlam arayışımız daha kolay sonuçlanacaktır.

2. Mutluluk Yanı Başımızda

İkinci anlaşma, mutluluğun aslında yanı başımızda olduğunu fark etmektir. Başkalarının rüyalarını izlerken mutluluğun bizi izlediğini anlamak ve ona yönelmek, içimizdeki boşluğu doldurarak bizi tamamlayacaktır.

3. Sözlerin Büyüleyici Gücü

Üçüncü anlaşma, söylediğimiz her kelimenin bir anlamı ve ağırlığı olduğunu bilerek seçici olmaktır. Ağzımızdan çıkan sözcüklerin önce kendi kalbimize dokunması ve ruhumuzu okşaması, olduğumuzda daha güçlü ve etkili bir iletişim kurabiliriz.

4. Kendi Kalbimizle İletişim Kurmak

Son anlaşma, kalbimizin kabul ettiği kelimeleri kullanarak karşıya doğru enerji ve duyguları iletmektir. Bu sayede kalpten kalbe bir iletişim kurarak, anlamlı ve derin bağlar oluşturabiliriz.

Toltek öğretisi, kalıcı mutluluk ve insanın kendi nı bulabilmesi için önemli bir rehber sunmaktadır. Bu kadim öğretiyi anlamak ve uygulamak, bireysel ve toplumsal düzeyde daha huzurlu ve anlamlı bir yaşamın kapılarını açacaktır.

Toltek Öğretisi ve Kökenleri  Toltek öğretisi, Meksika kökenli kadim bir uygarlığa ait bilgelikler içeren ve günümüzde hala bazı Meksikalı Kızılderilileri tarafından uygulanan canlı bir öğretidir. İsminin bilgi insanı anlamına gelen Toltekler, Meksikadaki Aztek öncesi üç kültürden (Mayalar, Toltekler, Olmekler) biri olarak kabul edilirler. Toltek öğretisinin temelinde, insanın kendi   nı ve mutluluğunu bulmak için atması gereken adımları anlatan dört anlaşma bulunmaktadır.  Kökenleri Yaklaşık 20.000 Yıl Öncesine Dayanıyor  Tolteklerin izlerini taşıyan eserler, Meksika topraklarında yaklaşık 20.000 yıl öncesine dayanan ilk insan topluluklarına ait izleri içermektedir. Bu eserler, gelişmiş bir medeniyetin izlerini taşımakta ve özellikle piramitler gibi gizemli yapılarla karşımıza çıkmaktadır.  Yaşam Sanatı Uygulayıcısı Toltekler  Toltek öğretisi, bir din veya ideoloji değil, bir yaşam sanatı uygulayıcısıdır. Bu öğretide insanın nı ve mutluluğunu keşfetmesi için dört temel anlaşma önerilmektedir.  1. Anda Kalmak  Toltek öğretisinin ilk anlaşması, anda kalmak ve etrafımızda yaşanan olaylara kendimizi kaptırmadan kendi bireysel rüyalarımızı görebilmektir. Bu sayede içimizdeki boşluk hissi azalacak ve anlam arayışımız daha kolay sonuçlanacaktır.  2. Mutluluk Yanı Başımızda  İkinci anlaşma, mutluluğun aslında yanı başımızda olduğunu fark etmektir. Başkalarının rüyalarını izlerken mutluluğun bizi izlediğini anlamak ve ona yönelmek, içimizdeki boşluğu doldurarak bizi tamamlayacaktır.  3. Sözlerin Büyüleyici Gücü  Üçüncü anlaşma, söylediğimiz her kelimenin bir anlamı ve ağırlığı olduğunu bilerek seçici olmaktır. Ağzımızdan çıkan sözcüklerin önce kendi kalbimize dokunması ve ruhumuzu okşaması, olduğumuzda daha güçlü ve etkili bir iletişim kurabiliriz.  4. Kendi Kalbimizle İletişim Kurmak  Son anlaşma, kalbimizin kabul ettiği kelimeleri kullanarak karşıya doğru enerji ve duyguları iletmektir. Bu sayede kalpten kalbe bir iletişim kurarak, anlamlı ve derin bağlar oluşturabiliriz.  Toltek öğretisi, kalıcı mutluluk ve insanın kendi nı bulabilmesi için önemli bir rehber sunmaktadır. Bu kadim öğretiyi anlamak ve uygulamak, bireysel ve toplumsal düzeyde daha huzurlu ve anlamlı bir yaşamın kapılarını açacaktır.

Toltek felsefesi ve yaşam sanatının temel prensipleri nelerdir?

Toltek Felsefesi ve Yaşam Sanatının Temel Prensipleri

Tarih boyunca pek çok uygarlık, kendine özgü öğretiler ve yaşam felsefeleri geliştirmiştir. Meksika kökenli Toltek Uygarlığı da bunlardan biridir. Toltek felsefesi ve yaşam sanatına dair temel prensipler, eski zamanlardan günümüze kadar gelmiş olan kadim öğretileri içermektedir.

Toltek Bilgeliği ve Anlam Arayışı

Toltek Bilgeliği, Meksikalı Kızılderililer tarafından uygulanan canlı bir öğretidir. Toltek felsefesi ve yaşam sanatı, anlam kazandırmak ve mutluluk arayışına hizmet eder. Bu kadim öğretide, anlam arayışını dört temel anlaşma üzerinden kavrayabiliriz. Bu anlaşmalar sayesinde hem an'da kalma, hem de içimizdeki boşluğu doldurma üzerine düşünerek daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürdürebiliriz.

İlk Anlaşma: Sözün Gücü

İlk temel prensip olarak, sözün gücü üzerinde durulmaktadır. Sözlerimizin her birinin ağrılığı, anlamı ve etkisi olduğunu vurgulanır. Bu bağlamda, söylediğimiz sözlerin ve kullandığımız dilin önemi büyüktür. Kalbimizin kabul ettiği kelimelerle konuşarak, daha pozitif ve sağlıklı iletişim kurabiliriz. O halde, sözlerimizi kalbimizden geçirerek konuşmayı ve ağızdan çıkan her sözcüğün önce kendi kalbimize dokunmasını sağlamayı amaçlamalıyız.

İkinci Anlaşma: Başkalarının Rüyalarını Görmek

İkinci temel prensip, başkalarının rüyalarını görmeye odaklanmaktır. Bu bağlamda, etrafımızda yaşanan olayların akışına kendimizi kaptırmamak ve kendi bireysel rüyalarımıza da önem vermek gerekmektedir. Başkalarının rüyalarına odaklanarak, mutluluğumuzu artırabileceğimize dikkat çekilir.

Üçüncü Anlaşma: İçimizdeki Boşluk

Üçüncü temel prensip ise içimizdeki boşluğun kapatılmasıdır. İçimizde hissettiğimiz boşluk, yaşamın anlamını anlamlandırmamıza engel olarak görülür. Dolayısıyla, bu boşluğu kapatmak için, yaşamın amacını ve hedeflerini belirleyerek düşünmemiz gerekir.

Dördüncü Anlaşma: Mutluluk Yanı Başımızda

Son temel prensip, mutluluğun bizimle birlikte olduğunu kabul etmektir. Aslında mutluluk yanı başımızda olmasına rağmen, genellikle onu görmeyi başaramayız. Bu nedenle, öncelikle mutluluğu farketmeye ve onunla birlikte yaşamaya çalışmalıyız.

Sonuç olarak, Toltek felsefesi ve yaşam sanatının temel prensipleri, anlam arayışı, sözün gücü, başkalarının rüyalarını görmek, içimizdeki boşluğu kapatmak ve mutluluğun yanı başımızda olduğunu kabullenmeye dayanır. Bu öğretileri takip ederek, daha anlamlı, mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürdürmek mümkündür.

Toltek Felsefesi ve Yaşam Sanatının Temel Prensipleri  Tarih boyunca pek çok uygarlık, kendine özgü öğretiler ve yaşam felsefeleri geliştirmiştir. Meksika kökenli Toltek Uygarlığı da bunlardan biridir. Toltek felsefesi ve yaşam sanatına dair temel prensipler, eski zamanlardan günümüze kadar gelmiş olan kadim öğretileri içermektedir.  Toltek Bilgeliği ve Anlam Arayışı  Toltek Bilgeliği, Meksikalı Kızılderililer tarafından uygulanan canlı bir öğretidir. Toltek felsefesi ve yaşam sanatı, anlam kazandırmak ve mutluluk arayışına hizmet eder. Bu kadim öğretide, anlam arayışını dört temel anlaşma üzerinden kavrayabiliriz. Bu anlaşmalar sayesinde hem anda kalma, hem de içimizdeki boşluğu doldurma üzerine düşünerek daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürdürebiliriz.  İlk Anlaşma: Sözün Gücü  İlk temel prensip olarak, sözün gücü üzerinde durulmaktadır. Sözlerimizin her birinin ağrılığı, anlamı ve etkisi olduğunu vurgulanır. Bu bağlamda, söylediğimiz sözlerin ve kullandığımız dilin önemi büyüktür. Kalbimizin kabul ettiği kelimelerle konuşarak, daha pozitif ve sağlıklı iletişim kurabiliriz. O halde, sözlerimizi kalbimizden geçirerek konuşmayı ve ağızdan çıkan her sözcüğün önce kendi kalbimize dokunmasını sağlamayı amaçlamalıyız.  İkinci Anlaşma: Başkalarının Rüyalarını Görmek  İkinci temel prensip, başkalarının rüyalarını görmeye odaklanmaktır. Bu bağlamda, etrafımızda yaşanan olayların akışına kendimizi kaptırmamak ve kendi bireysel rüyalarımıza da önem vermek gerekmektedir. Başkalarının rüyalarına odaklanarak, mutluluğumuzu artırabileceğimize dikkat çekilir.  Üçüncü Anlaşma: İçimizdeki Boşluk  Üçüncü temel prensip ise içimizdeki boşluğun kapatılmasıdır. İçimizde hissettiğimiz boşluk, yaşamın anlamını anlamlandırmamıza engel olarak görülür. Dolayısıyla, bu boşluğu kapatmak için, yaşamın amacını ve hedeflerini belirleyerek düşünmemiz gerekir.  Dördüncü Anlaşma: Mutluluk Yanı Başımızda  Son temel prensip, mutluluğun bizimle birlikte olduğunu kabul etmektir. Aslında mutluluk yanı başımızda olmasına rağmen, genellikle onu görmeyi başaramayız. Bu nedenle, öncelikle mutluluğu farketmeye ve onunla birlikte yaşamaya çalışmalıyız.  Sonuç olarak, Toltek felsefesi ve yaşam sanatının temel prensipleri, anlam arayışı, sözün gücü, başkalarının rüyalarını görmek, içimizdeki boşluğu kapatmak ve mutluluğun yanı başımızda olduğunu kabullenmeye dayanır. Bu öğretileri takip ederek, daha anlamlı, mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürdürmek mümkündür.

Toltek bilgeliği, kişisel gelişim ve mutluluk arayışımızda nasıl bir yol gösterici olabilir?

Toltek Bilgeliği ve Kişisel Gelişim

Toltek bilgeliği, geçmişten gelen kadim bir öğreti sahibi olup, günümüzde kişisel gelişim ve mutluluk arayışımızda önemli bir yol gösterici olabilir. Meksika kökenli bu bilgelik, efsaneler ve hikayelerle süslenmiş olmasının ötesinde, canlı bir öğreti olarak hala bazı Meksikalı Kızılderililer tarafından uygulanmaktadır. Toltek öğretileri, bir yaşam sanatı uygulayıcısı olup, din, felsefe veya ideoloji olarak değerlendirilmemektedir.

An'da Kalmak ve Anlam Arayışı

Geçmişten günümüze ulaşan bu kadim öğretide, dört anlaşma ile an'da kalmayı öğreniriz ve hayatımızdaki anlam arayışımıza bir çözüm bulabiliriz. İçimizde sürekli artan anlam arayışımız ve mutluluk isteğimizin karşılanması için, kendimizle yaptığımız anlaşmaları gözden geçirmemiz gerekmektedir. Mutluluk aslında yanı başımızda bulunup, onu görmek için sadece kendimize odaklanmamız yeterlidir.

Sözlerin Gücü ve Etkisi

Toltek bilgeliğinde, sözlerin büyük bir güce sahip olduğu ve her söylediğimizin bir anlamı olduğu vurgulanmaktadır. Evrende bir yerlerde asılı kalarak, söylediğimiz kelimelerin karşılıklarının olduğu ve konuştuğumuz kişileri etkilediğimiz düşünülmektedir. Kalbimizin kabul ettiği kelimeler ile iletişim kurarak, olumlu etkileşimler sağlayabileceğimiz belirtilmektedir.

Kişisel Anlaşmalar ve Yaşam Kalitesi

Dolayısıyla, kendimizle yapacağımız anlaşmalar ve yaşam kalitemizi artıracak düşünceler benimsememiz, Toltek bilgeliğinin sunduğu önemli bir kavramdır. Ağzımızdan çıkan kelimelerin önce kalbimize dokunması ve ancak o zaman karşı tarafa aktarılması, güzellik ve olumlu enerji yayan bir düşünce yapısı oluşturacaktır.

Özetle, Toltek bilgeliğinin bize sunduğu kadim öğretiler ve dört anlaşma ile kendimize odaklanarak, an'da kalmayı başarabilir ve mutluluk arayışımızda önemli bir yol gösterici olarak kullanabiliriz. Bu sayede, yaşam kalitemizi artırarak, hem oylumlu etkileşimler sağlayacak sözcüklerle düşünce yapımızı değiştirir ve içimizdeki anlam arayışımıza yanıt bulabiliriz.

Toltek Bilgeliği ve Kişisel Gelişim  Toltek bilgeliği, geçmişten gelen kadim bir öğreti sahibi olup, günümüzde kişisel gelişim ve mutluluk arayışımızda önemli bir yol gösterici olabilir. Meksika kökenli bu bilgelik, efsaneler ve hikayelerle süslenmiş olmasının ötesinde, canlı bir öğreti olarak hala bazı Meksikalı Kızılderililer tarafından uygulanmaktadır. Toltek öğretileri, bir yaşam sanatı uygulayıcısı olup, din, felsefe veya ideoloji olarak değerlendirilmemektedir.  Anda Kalmak ve Anlam Arayışı  Geçmişten günümüze ulaşan bu kadim öğretide, dört anlaşma ile anda kalmayı öğreniriz ve hayatımızdaki anlam arayışımıza bir çözüm bulabiliriz. İçimizde sürekli artan anlam arayışımız ve mutluluk isteğimizin karşılanması için, kendimizle yaptığımız anlaşmaları gözden geçirmemiz gerekmektedir. Mutluluk aslında yanı başımızda bulunup, onu görmek için sadece kendimize odaklanmamız yeterlidir.  Sözlerin Gücü ve Etkisi  Toltek bilgeliğinde, sözlerin büyük bir güce sahip olduğu ve her söylediğimizin bir anlamı olduğu vurgulanmaktadır. Evrende bir yerlerde asılı kalarak, söylediğimiz kelimelerin karşılıklarının olduğu ve konuştuğumuz kişileri etkilediğimiz düşünülmektedir. Kalbimizin kabul ettiği kelimeler ile iletişim kurarak, olumlu etkileşimler sağlayabileceğimiz belirtilmektedir.  Kişisel Anlaşmalar ve Yaşam Kalitesi  Dolayısıyla, kendimizle yapacağımız anlaşmalar ve yaşam kalitemizi artıracak düşünceler benimsememiz, Toltek bilgeliğinin sunduğu önemli bir kavramdır. Ağzımızdan çıkan kelimelerin önce kalbimize dokunması ve ancak o zaman karşı tarafa aktarılması, güzellik ve olumlu enerji yayan bir düşünce yapısı oluşturacaktır.  Özetle, Toltek bilgeliğinin bize sunduğu kadim öğretiler ve dört anlaşma ile kendimize odaklanarak, anda kalmayı başarabilir ve mutluluk arayışımızda önemli bir yol gösterici olarak kullanabiliriz. Bu sayede, yaşam kalitemizi artırarak, hem oylumlu etkileşimler sağlayacak sözcüklerle düşünce yapımızı değiştirir ve içimizdeki anlam arayışımıza yanıt bulabiliriz.

Toltek kültürü ve bilgeliği nedir ve günümüzdeki önemi nedir?

Toltek Kültürü ve Bilgeliği

Toltek kültürü, eski Meksika'da yaşamış olan Toltekler adlı halkın mirasıdır. Toltekler, 10. ve 12. yüzyıllar arasında önemli bir uygarlık kurmuş ve döneminin etkili dil, sanat ve mimari özellikleriyle tanınmıştır.

Mimari ve Sanatsal Başarılar

Toltekler, Mesoamerika bölgesinde hitap ettikleri kozmogoni ve mitolojik unsurları inşalarına aktarmışlardır. En bilinen baş yapılarından biri olan Tula şehrinde, büyük piramitler, tapınaklar ve heykeller bulunmaktadır. Tolteklerin heykeltıraşlık yetenekleri, büyük Atlantis sütunları ve Chac Mool heykelleri ile öne çıkmıştır.

Felsefe ve Öğretiler

Toltek bilgeliği, ruhani bir yol ve öğreti olarak kabul edilir. Bu düşünce sistemi, insanların gerçeği algılama ve kavrama yeteneklerini artırarak, kişisel güç ve özgürlük elde etmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Ayrıca, insanların bilinçli bir yaşam sürdürmelerini ve düşünceleri ile eylemleri arasındaki uyumu sağlamalarını hedefler.

Çağdaş Etkileri

Günümüzde Toltek kültürü ve bilgeliği, özellikle Carlos Castaneda ve Don Miguel Ruiz gibi yazarların eserleri sayesinde dünya çapında yaygınlaşmıştır. Bu yazarlar, Toltek öğretilerini modern düşünce sistemlerine aktararak, yaşam koçluğu ve kişisel gelişim alanlarında etkili ve ilgi çekici bir kaynak olarak kullanılmasını sağlamışlardır.

Sonuç

Toltek kültürü ve bilgeliği, tarihsel ve kültürel öneminin yanı sıra, günümüz düşünce sistemlerine ve na önemli katkılar sunmaktadır. Bu eski Meksika uygarlığının sanatsal, mimari ve felsefi becerileri, bugün modern dünyada ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Toltek Kültürü ve Bilgeliği  Toltek kültürü, eski Meksikada yaşamış olan Toltekler adlı halkın mirasıdır. Toltekler, 10. ve 12. yüzyıllar arasında önemli bir uygarlık kurmuş ve döneminin etkili dil, sanat ve mimari özellikleriyle tanınmıştır.  Mimari ve Sanatsal Başarılar  Toltekler, Mesoamerika bölgesinde hitap ettikleri kozmogoni ve mitolojik unsurları inşalarına aktarmışlardır. En bilinen baş yapılarından biri olan Tula şehrinde, büyük piramitler, tapınaklar ve heykeller bulunmaktadır. Tolteklerin heykeltıraşlık yetenekleri, büyük Atlantis sütunları ve Chac Mool heykelleri ile öne çıkmıştır.  Felsefe ve Öğretiler  Toltek bilgeliği, ruhani bir yol ve öğreti olarak kabul edilir. Bu düşünce sistemi, insanların gerçeği algılama ve kavrama yeteneklerini artırarak, kişisel güç ve özgürlük elde etmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Ayrıca, insanların bilinçli bir yaşam sürdürmelerini ve düşünceleri ile eylemleri arasındaki uyumu sağlamalarını hedefler.  Çağdaş Etkileri  Günümüzde Toltek kültürü ve bilgeliği, özellikle Carlos Castaneda ve Don Miguel Ruiz gibi yazarların eserleri sayesinde dünya çapında yaygınlaşmıştır. Bu yazarlar, Toltek öğretilerini modern düşünce sistemlerine aktararak,    ve   nda etkili ve ilgi çekici bir kaynak olarak kullanılmasını sağlamışlardır.  Sonuç  Toltek kültürü ve bilgeliği, tarihsel ve kültürel öneminin yanı sıra, günümüz düşünce sistemlerine ve na önemli katkılar sunmaktadır. Bu eski Meksika uygarlığının sanatsal, mimari ve felsefi becerileri, bugün modern dünyada ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Toltek öğretileri, mutluluk ve an'da kalmakla nasıl bağlantılıdır?

Toltek Öğretileri ve Mutluluk İlişkisi

Toltek öğretileri, kökenleri Meksika'nın eski bir uygarlığına dayanan, bireysel dönüşüm, içsel huzur ve mutluluk prensiplerine odaklanan manevi bir yol olarak kabul edilir. Bu öğretilerde, mutluluk ve an'da kalmak kavramları önemli bir yer tutar ve birbirleriyle yakından bağlantılıdır.

An'ı Yaşamanın Önemi

Toltek öğretilerinin ana hedeflerinden biri, bireyin an'ı yaşamasını ve sürekli olarak geçmiş ya da gelecek üzerinde düşünmekten kaçınmasını sağlamaktır. An'ı yaşamak, bireyin var olan deneyimine odaklanarak, zihinsel ve duygusal olarak mevcut durumu değerlendirmesini ve yaşamasını ifade eder. Bu şekilde, birey içsel huzur ve dengeyi yakalar ve mutluluk duygusunu daha yoğun bir şekilde deneyimler.

Duygular ve Yargılarla Başa Çıkma

Toltek öğretileri aynı zamanda, duygularımızı ve iç dünyamızdaki yargılarımızı anlamaya çalışarak, onlarla daha etkin bir şekilde başa çıkmamızı öğretir. Kişi, öğretilerde yer alan dört anlaşma prensibini uygulayarak, olumsuz duygu ve düşüncelerin etkisini azaltabilir ve duygusal dengeyi sağlayabilir. Bu durum, an'da kalmak ve mutlu olmak arasındaki bağlantıyı güçlendirir.

İçsel Dönüşüm Süreci

Toltek öğretileri, kişisel içsel dönüşüm sürecinin önemine vurgu yapar. Bu süreç, bireyin nasıl hissettiğini ve düşündüğünü etkileyen inanç ve kalıplarını değiştirmeyi amaçlar. İçsel dönüşüm, an'ı yaşama ve mutluluk duygularına ulaşmada önemli bir adımdır. Birey, öğretilerde sunulan yöntem ve pratiklerle bu süreci başlatarak, mutluluğun ve an'da kalmanın faydalarını daha iyi anlayabilir.

Sonuç olarak, Toltek öğretileri, mutluluk ve an'da kalmak kavramlarını birbirine bağlayarak, bireyin yaşam kalitesini yükseltmeyi ve içsel dönüşümü gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu öğretilerde yer alan prensip ve yöntemler, an'ı yaşamanın ve mutlu olmanın değerinin farkına vararak, bireyin daha dengeli ve dolu dolu bir yaşam sürmesini sağlar.

Toltek Öğretileri ve Mutluluk İlişkisi  Toltek öğretileri, kökenleri Meksikanın eski bir uygarlığına dayanan, bireysel dönüşüm, içsel huzur ve mutluluk prensiplerine odaklanan manevi bir yol olarak kabul edilir. Bu öğretilerde, mutluluk ve anda kalmak kavramları önemli bir yer tutar ve birbirleriyle yakından bağlantılıdır.  Anı Yaşamanın Önemi  Toltek öğretilerinin ana hedeflerinden biri, bireyin anı yaşamasını ve sürekli olarak geçmiş ya da gelecek üzerinde düşünmekten kaçınmasını sağlamaktır. Anı yaşamak, bireyin var olan deneyimine odaklanarak, zihinsel ve duygusal olarak mevcut durumu değerlendirmesini ve yaşamasını ifade eder. Bu şekilde, birey içsel huzur ve dengeyi yakalar ve mutluluk duygusunu daha yoğun bir şekilde deneyimler.  Duygular ve Yargılarla Başa Çıkma  Toltek öğretileri aynı zamanda, duygularımızı ve iç dünyamızdaki yargılarımızı anlamaya çalışarak, onlarla daha etkin bir şekilde başa çıkmamızı öğretir. Kişi, öğretilerde yer alan dört anlaşma prensibini uygulayarak, olumsuz duygu ve düşüncelerin etkisini azaltabilir ve duygusal dengeyi sağlayabilir. Bu durum, anda kalmak ve mutlu olmak arasındaki bağlantıyı güçlendirir.  İçsel Dönüşüm Süreci  Toltek öğretileri, kişisel içsel dönüşüm sürecinin önemine vurgu yapar. Bu süreç, bireyin nasıl hissettiğini ve düşündüğünü etkileyen inanç ve kalıplarını değiştirmeyi amaçlar. İçsel dönüşüm, anı yaşama ve mutluluk duygularına ulaşmada önemli bir adımdır. Birey, öğretilerde sunulan yöntem ve pratiklerle bu süreci başlatarak, mutluluğun ve anda kalmanın faydalarını daha iyi anlayabilir.  Sonuç olarak, Toltek öğretileri, mutluluk ve anda kalmak kavramlarını birbirine bağlayarak, bireyin yaşam kalitesini yükseltmeyi ve içsel dönüşümü gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu öğretilerde yer alan prensip ve yöntemler, anı yaşamanın ve mutlu olmanın değerinin farkına vararak, bireyin daha dengeli ve dolu dolu bir yaşam sürmesini sağlar.

Toltek'lerin bize bıraktığı 4 anlaşma nelerdir ve yaşamımıza nasıl uygulayabiliriz?

Toltek'lerin Bize Bıraktığı Anlaşmalar

Toltek'lerin bıraktığı 4 anlaşma, yaşamımızı dönüştürmek ve mutlu bir hayat sürdürmek için izleyebileceğimiz temel prensipler olarak değerlendirilebilir. Bu anlaşmalar şunlardır: doğruluğu kullan, sözünü verme, kişisel olarak alma ve elinden gelenin en iyisini yap.

Doğruluğu Kullanma

İlk anlaşma, doğruluğu kullanma anlaşmasıdır. Bu anlaşma, söyleyeceğiniz her şeyin doğru ve açık-sözlü olması gerektiğini ifade eder. Yalan söylemeyi ve dedikodu yapmayı önler. Yaşamımıza uygulamak için, kendimize ve başkalarına dürüst davranmalı ve doğru bilgiler sağlamalıyız.

Sözünü Verme

İkinci anlaşma, sözünü vermekten ve verdiğin sözü tutmaktan bahseder. Söz verdiğimizde, bir işi yapmaya veya bir sorumluluğu üstlenmeye söz veririz. Bu anlaşmayı yaşamımıza uygulamak için, verdiğimiz sözleri yerine getirmeli ve başkalarının beklentilerini karşılamalıyız.

Kişisel Olarak Alma

Üçüncü anlaşma, kişisel olarak alma anlaşmasıdır. Hayatımızda meydana gelen olayları ve insanların davranışlarını kişisel olarak algılamamamız gerektiğini belirtir. Başkalarının eylemlerinin ve sözlerinin bizim değerimizle ilgisi olmadığını anlamalı ve onların sebepleri hakkında yanlış yargılarda bulunmamalıyız.

Elinde Gelenin En İyisini Yap

Son anlaşma, elinde gelenin en iyisini yapma anlaşmasıdır. Bu anlaşma şartlar ne olursa olsun en iyi çabanızı göstermeniz gerektiğini belirtir. İş, okul veya kişisel yaşam gibi farklı alanlarda başarılı olmak için bu anlaşmayı uygulayarak sürekli kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız.

Sonuç olarak, Toltek'lerin bize bıraktığı bu 4 anlaşmayı yaşamımıza uygulayarak, daha mutlu ve başarılı bir hayat sürdürebiliriz. Gerekli çabayı göstererek ve bu prensipleri benimseyerek kendimizi ve çevremizi olumlu yönde etkileyebiliriz.

Tolteklerin Bize Bıraktığı Anlaşmalar  Tolteklerin bıraktığı 4 anlaşma, yaşamımızı dönüştürmek ve mutlu bir hayat sürdürmek için izleyebileceğimiz temel prensipler olarak değerlendirilebilir. Bu anlaşmalar şunlardır: doğruluğu kullan, sözünü verme, kişisel olarak alma ve elinden gelenin en iyisini yap.  Doğruluğu Kullanma  İlk anlaşma, doğruluğu kullanma anlaşmasıdır. Bu anlaşma, söyleyeceğiniz her şeyin doğru ve açık-sözlü olması gerektiğini ifade eder. Yalan söylemeyi ve dedikodu yapmayı önler. Yaşamımıza uygulamak için, kendimize ve başkalarına dürüst davranmalı ve doğru bilgiler sağlamalıyız.  Sözünü Verme  İkinci anlaşma, sözünü vermekten ve verdiğin sözü tutmaktan bahseder. Söz verdiğimizde, bir işi yapmaya veya bir sorumluluğu üstlenmeye söz veririz. Bu anlaşmayı yaşamımıza uygulamak için, verdiğimiz sözleri yerine getirmeli ve başkalarının beklentilerini karşılamalıyız.  Kişisel Olarak Alma  Üçüncü anlaşma, kişisel olarak alma anlaşmasıdır. Hayatımızda meydana gelen olayları ve insanların davranışlarını kişisel olarak algılamamamız gerektiğini belirtir. Başkalarının eylemlerinin ve sözlerinin bizim değerimizle ilgisi olmadığını anlamalı ve onların sebepleri hakkında yanlış yargılarda bulunmamalıyız.  Elinde Gelenin En İyisini Yap  Son anlaşma, elinde gelenin en iyisini yapma anlaşmasıdır. Bu anlaşma şartlar ne olursa olsun en iyi çabanızı göstermeniz gerektiğini belirtir. İş, okul veya kişisel yaşam gibi farklı alanlarda başarılı olmak için bu anlaşmayı uygulayarak sürekli kendimizi geliştirmeye çalışmalıyız.  Sonuç olarak, Tolteklerin bize bıraktığı bu 4 anlaşmayı yaşamımıza uygulayarak, daha mutlu ve başarılı bir hayat sürdürebiliriz. Gerekli çabayı göstererek ve bu prensipleri benimseyerek kendimizi ve çevremizi olumlu yönde etkileyebiliriz.