
İş güvencesi, çalışanların uzun yıllar boyunca aynı işyerinde çalışma potansiyelini ifade eder. Kanunların sağladığı haklar, çalışanları belirli bir süre boyunca işyerinde tutmaya yetmeyebilir. Asıl önemli olan, çalışanın performansı ve işverenin çalışana olan bağlılığıdır.
İş Güvencesinin Önemi
Muhasebe-Finans alanında öncü bir şirkette üst düzey bir pozisyonda çalışan bir arkadaşım, bana iyi maaşlı ve iş güvencesi olan bir pozisyon önerdi. İyi bir iş denildiğinde, hepimizin aklına iyi bir maaş geliyor. Ancak günümüzde iş güvencesi diye bir şey var mı? Son zamanlarda yapılan bir anket, bir işte ortalama kalma süresinin 3-4 yıl arasında değiştiğini ortaya koydu. Bu, birçok kişinin çalışma hayatı boyunca ondan fazla işe girip çıktığını gösteriyor (Örnek Referans: Akgeyik, T. (2020). İş Güvencesi ve İstihdam. İstanbul: Beta Yayınları, s. 45).
Babam, çalışma hayatında sadece iki işyerinde çalıştı ve son işyerinden emekli olmaya zorlandığı için ayrılmak zorunda kaldı. Değişen teknoloji ve kriterler, iş hayatını bu hale getirdi diyebilirsiniz; ancak gerçek hiç de öyle değil. Günümüzde işverenin ve çalışanın bağlılığı maalesef yok. Yalnızca maaş üzerinden düşünürsek hata yaparız. Aynı zamanda işveren de çalışana bağlı değil.
Performans ve İş Güvencesi İlişkisi
Babamın üniversiteyi bitirdikten sonra ilk iş yerinde yöneticisi, "En iyi iş güvencesi performanstır" demiş. Bu ifadenin 90'ların başında geçerliliği vardı. O zamanlar insanlar, iş güvencesi kelimesinin anlamını bilmiyordu ve bilenler genellikle bunu performansa bağlıyordu. Eğer birisi iyi bir adamsa ama işinde iyi değilse, o zaman harap olmanın utancını yaşamaktansa işsiz kalması tercih edilirdi. İşverenler, özgeçmişlerinde işsizlik olan kişilere performansı konusunda endişeli gözlerle bakardı (Örnek Referans: Seçkin, Y. (2018). Çalışma Hayatında İş Güvencesi. Ankara: Seçkin Yayıncılık, s. 112).
Ancak 2008 yılında ekonomik kriz nedeniyle babam işten çıkarılmıştı. O dönemde işe alım sektöründe toydüm ve maalesef işsizlik giderek sık kullanılan bir terim haline gelmişti. İşgücünü veya çalışanı değiştirmek için çok kolay bir yöntem haline gelmişti.
İş Güvencesini Etkileyen Faktörler
İş güvencesi birçok faktörden kaynaklanabilir:
1- Ekonomik krizler
2- Operasyonların yer değiştirmesi
3- Dış kaynak kullanımı
4- Müşteri kaybı
5- Projelerin iptali veya sonlanması
6- Teknoloji
Bu faktörler, her endüstri veya sektöre göre değişiklik gösterebilir. Kamu sektörü bile bu faktörlerden etkilenebiliyor. Günümüzde iş güvencesi denildiğinde ilk akla gelen kamu sektörüdür, yani devlete sırtını dayamak. Çalışanlar ayrıca belirsiz süreli sözleşmelerden ziyade sözleşmeyi fesih seçeneğine sahipler. Bu hak, iki taraf için de tanınmış durumda.
İş Güvencesi Eksikliğinin Etkileri
Ekonomik krizler
Operasyonların yer değiştirmesi
Dış kaynak kullanımı
Müşteri kaybı
Projelerin iptali veya sonlanması
Teknoloji
Altını çizerek söylemeliyim ki günümüzde birçok kişinin iyi maaş almasının sebebi, iyi bir iş güvencesine sahip olmamalarıdır. O zaman iş güvencesi eksikliği, çalışanları en iyi işi aramaya ve işten çıkarılma riski için tetikte olmaya mı itiyor? Bir işverenin eksik sadakati, çalışanın bağlılık eksikliği olarak görülebilir. Hatta görebilir yerine öyle görülüyor diyebiliriz (Örnek Referans: Yılmaz, G. (2016). İş Güvencesi ve İşten Çıkarılma. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, s. 67).
Günlük yaşamlarımızda sosyal medyanın önde olmasıyla birlikte insanlar dışarıya çıkıp yeni fırsatlar aramaya ihtiyaç duymuyor. Bu sebeple fırsatlar onları buluyor. İşe alım sektöründe herkesin doğru fırsat için iş değiştirmeye istekli pasif bir aday olduğunu düşünürüz. O zaman insanların yeni fırsatları değerlendirmesini ne sağlar? Bazı çalışanların işverenin performansından mutlu olmaması olabilir mi?
Sonuç
Sonuç olarak performans ve iş güvencesi kelimeleri birbirine çok yakın. Performansın, iş güvencesi üzerinde etkisi çok fazla. Ancak şunu atlamayalım; sadece çalışanın performansı değil, aynı zamanda işverenin performansı da önemlidir. İyi bir iş güvencesi için hem çalışanın hem de işverenin karşılıklı olarak bağlılık göstermesi gerekiyor.
İşverenler, çalışanlarına uzun yıllar çalışma potansiyeli sunmalı ve onların kariyer gelişimini desteklemelidir. Çalışanlar da işlerine bağlılık göstermeli ve yüksek performans sergilemelidir. Ancak bu şekilde sağlam bir iş güvencesi oluşturulabilir.

Kaynakça
1- Akgeyik, T. (2020). İş Güvencesi ve İstihdam. İstanbul: Beta Yayınları.
2- Seçkin, Y. (2018). Çalışma Hayatında İş Güvencesi. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
3- Yılmaz, G. (2016). İş Güvencesi ve İşten Çıkarılma. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları.
Sıkça Sorulan Sorular
2015 yılında iş güvencesi kavramı ne durumdaydı ve çalışanlar nasıl etkileniyordu?
İş Güvencesi Kavramının 2015 Yılındaki Durumu
2015 yılında iş güvencesi kavramı, küresel ekonomideki dalgalanmalar ve Türkiye'deki ekonomik koşullar nedeniyle ciddi bir şekilde sorgulanmıştır. Bu dönemde çalışanlar, zliği nedeniyle kaygı ve stres yaşamaktaydılar.
Çalışanların Kaygı ve Stres Düzeyleri
İş güvencesizliği endişesi, çalışanların hayat kalitesini olumsuz etkileyen bir faktördü. Düşük , performans, motivasyon ve memnuniyet düzeylerinde düşüşlere neden olmakta ve çalışanların işten ayrılma oranlarını artırmaktaydı. Ayrıca, zliği, çalışanların sürekli iş arama ve daha iyi fırsatlar çevresine bakmalarına yol açarak, işverenler ve çalışanlar arasındaki ilişki üzerinde de olumsuz etkiler yaratmaktaydı.
İşsizlik Oranlarındaki Artış
2015 yılında işsizlik oranları, hem küresel düzeyde hem de Türkiye'de artış göstermişti. Bu durum, çalışanların kaygısını daha da arttırarak, ekonomik ve sosyal zorluklar yaşamalarına sebep oluyordu. İşini kaybetme riskinin artması, çalışanların borçlanma ve harcama alışkanlıklarını da olumsuz etkilemekteydi.
Ücret Yetersizliği ve İşyeri Koşulları
2015 yılında konusundaki belirsizlik, çalışanların ücret taleplerini ve işyeri koşullarını daha önemli hale getirdi. Özellikle, ücretlerin enflasyona ayak uyduramaması ve işyerindeki iyi olmayan koşullar, çalışanların nden daha fazla endişe duymalarına yol açtı. Bu kavramla ilgili mevzuat ve düzenlemelerin eksikliği, çalışanların daha büyük sorunlar yaşamalarına sebep olmaktaydı.
Sonuç olarak, 2015 yılında kavramı, çalışanlar açısından önemli bir endişe kaynağıydı. Bu durum, hem zliği yaşayan çalışanlar hem de işverenler için olumsuz etkiler yaratmıştır. İş güvencesi sorununun çözümlenmesi, sürdürülebilir ve sağlıklı bir iş gücü piyasası için son derece önemlidir.

İş güvencesi ve performans arasındaki ilişki nasıldır?
İş Güvencesi ve Performans İlişkisi
İş güvencesi ve performans arasındaki ilişki, çeşitli faktörlerin etkisiyle karmaşık bir yapıya sahiptir. Öncelikle, iş güvencesinin çalışanların motivasyonunu artırarak iş performansını yükseltebileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda, iş güvencesi sağlayan işverenler, çalışanlarının daha yetkin ve verimli çalışmalarına olanak tanır.
Motivasyonun Rolü
Yüksek düzeyde iş güvencesi hisseden çalışanların, özgüvenleri ve motivasyonları daha yüksek olabilir. Bu durum, çalışanların kendilerini işlerine adayarak, daha fazla çaba göstermelerine ve dolayısıyla performanslarının artmasına yol açar. İş güvencesi sağlayan işverenler, bu sayede daha yüksek oranda çalışan bağlılığı ve düşük işten ayrılma oranları elde edebilir.
Performans Değerlendirmeleri
Diğer yandan, iş güvencesinin fazla olduğu durumlarda, performans değerlendirmelerinin etkisi azalabilir. Çalışanlar, işlerini kaybetme korkusuyla daha az karşılaştıkları için, performans değerlendirmelerine daha az önem verebilir ve iş verimliliği düşebilir. Bu nedenle, iş güvencesi ve performans değerlendirmeleri arasında dikkatli bir denge kurulmalıdır.
İş Güvencesi Türleri
İş güvencesi ve performans ilişkisini etkileyen bir diğer faktör de iş güvencesi türleridir. Özellikle, geçici ve sürekli iş güvencesi arasındaki farklar, çalışanların performanslarını farklı şekillerde etkileyebilir. Geçici iş güvencesi sağlayan işlerde, çalışanlar belirsizlik nedeniyle daha stresli olabilir ve bu da performanslarını olumsuz yönde etkileyebilir. Sürekli iş güvencesi sunan işlerde ise, çalışanların güvence düzeyleri daha yüksek olup, performansları üzerinde daha pozitif bir etki sağlayabilir.
Sonuç olarak, iş güvencesi ve performans arasındaki ilişki karmaşıktır ve farklı faktörlerle şekillenir. İş güvencesi sağlamanın çalışanların motivasyonunu ve performansını artırabileceği görülmekle birlikte, aşırı iş güvencesinin performans değerlendirmelerinin önemini azaltabileceği de unutulmamalıdır. İşverenlerin, iş güvencesi ve performans değerlendirmeleri arasında dikkatli bir denge kurarak, çalışanların motivasyonunu ve performansını optimize etmeleri önemlidir.

Kamu sektörü, iş güvencesi konusunda özel sektörden ne şekilde farklılık göstermektedir?
Kamu Sektörü ve İş Güvencesi
Kamu sektörü, iş güvencesi açısından özel sektöre göre önemli farklılıklar gösterir. Bu farklılıkların başında, kamu sektöründe çalışanların genellikle işten çıkarma riskinin daha düşük olması gelmektedir. Bu durum, kamu sektörünün çalışanları için daha güvenli ve istikrarlı bir kariyer sunabilme potansiyelini ortaya çıkarır.
Kıdem ve Kadro Yapısı
Kamu sektöründe, kıdem ve kadro yapılanması, iş güvencesine katkı sağlar. Kıdemli personelin daha fazla iş güvencesine sahip olduğu ve özel sekteün gereksinimleri ve performans değerlendirilememesi ritüelleri nedeniyle iş güvencesinin daha az olduğu bilinir. Dahası, kamu sektöründe performans değerlendirmeleri ve disiplin olaylarının uygulanması daha objektif ve şeffaf olma eğilimindedir, bu da çalışanlar için daha fazla hakkaniyet sağlar.
İşten Çıkarma Prosedürleri
İşten çıkarma prosedürlerinin kamu sektöründe daha sıkı olduğu bilinmektedir. Kamu sektöründe çalışanlar, özel sektöre kıyasla daha fazla süreç ve haklara sahiptir; bu nedenle, iş güvencesi bu sektörde daha fazla görülür. Özel sektörde ise işten çıkarma süreci daha esnek ve daha az mevzuata bağlıdır.
Ekonomik Durum ve İş Güvencesi
Kamu sektörü, ekonomik dalgalanmalardan özel sektöre göre daha az etkilenir; bu nedenle, resesyon dönemlerinde bile kamu sektöründe görev yapan personelin iş güvencesi daha ağı sağlanır. Özel sektöre bağlı şirketlerde ise ekonomik duruma göre işten çıkarmalar ve finansal belirsizlikler daha sık meydana gelir ve bu durum, iş güvencesini azaltır.
Sonuç olarak, kamu sektörü, özellikle iş güvencesi açısından özel sektöre göre çalışanlara daha fazla avantaj ve güvenlik sağlamaktadır. Bu durum, kamu sektörünün istikrarlı kariyer ve gelecek olanakları sunması açısından daha cazip olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, kamu ve özel sektörün her birinin farklı avantaj ve dezavantajları bulunmakta olup, kişisel tercih ve kariyer hedeflerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

İlgili Kurslar

Toplam Kalite Yönetimi Eğitimi
Toplam Kalite Yönetimi ile süreçlerinizi standartlaştırın, hatayı azaltın, müşteri memnuniyetini artırın., Ölçülebilir hedefler ve sürekli iyileştirme.

Temel İş Kanunu ve İş Hukuku Eğitimi
Temel iş hukuku: sözleşme, hak–yükümlülük, güncel mevzuat. İşyeri uygulamalarıyla.

Çağrı Merkezi Kalite Uzmanlığı Eğitimi
Çağrı merkezi kalitesini yönetin: gereksinim analizi, ölçütler ve denetim. Müşteri memnuniyetini artıran süreçler.


