Gelişmekte olan ülke statüsünde yer alan Türkiye, girişimcilik konusunda birden fazla örneği taşıyor. Globalleşen dünya sisteminde girişimcilik ekosistemi daha da büyük önem arz ediyor. Özellikle de gelişmekte olan ülkelerde ön plana çıkan girişimcilik, startup olayı ile tanınıyor. Dünya piyasasında ekonominin sürekli dalgalanması ve krizler izlemesi, insanları yeni bir olgu arayışı içine sokuyor.
Ülkemiz yaşanılan bu ortamda; yeniliklere açık ve teknolojiyi yakından takip eden bir ülke olarak biliniyor. Avrupa ve dünya nüfusunun geneline bakıldığında genç bir kitleye sahip olmak da, Türkiye’yi girişimcilik sektöründe cazip hale getiriyor. Bu gibi sonuçlar sonrasında ortaya girişimcilik ekosistemi doğmuş oluyor.
Girişimcilik Ekosistemi Nedir?
Girişimcilik ekosistemi nedir? sorusuna yanıt aramadan, girişimci kimdir? Girişimcilik nedir? bu gibi kavramlara bakalım. Daha sonrasında girişimcilik ekosistemi için daha anlaşılır zemin oluşacaktır. Girişimci; ticari alanlarda faaliyet gösteren bir sektöre ya da kuruluşa belli bir sermaye yatırarak, karını da zararını da kabul eden kişi veya kişilerdir. Yani girişimci biri, üretim ve hizmet yapabilmek için tüm mal varlığı ile seferber olarak istenilen olguyu çıkartabilmesidir.
Girişimcilik, kelimesi girişim kelimesinden türemiştir. Bir işe girişme manasına gelmektedir. Bir mal ve hizmet için üretim yapabilecek, ekonomik, finansal ve psikolojik faktörlerinin parasal kazanç sağlamasıdır. Uzun lafın kısası bir iş için teşebbüs ya da girişimde bulunmaktır. Bir berber, bir kasap dükkanı, cafe girişimcilik örneği olabilir. Ancak ana esas burada üretim yapabilmektir. Ortaya bir ürün veya hizmet çıkarabilmektir.
Şimdi asıl gelelim girişimcilik ekosistemi nedir? sorusuna yanıt aramaya. Kavram ilk kez 2006 yılında kullanılmıştır. Taşıdığı masa ise aynı bölgeye veya konum, coğrafya da kişilerin ya da birden fazla kişilerle oluşturulan grupların iş fikirlerinde destek olmaktır. İş fikirlerine destek olarak bölge ekonomisini kalkındırmayı hedeflemektedir.
Türkiye Bölgenin Girişimcilik Örneği
Türkiye’nin yer aldığı konum yıllardan beri hep merkez olmuştur. Bundan bin yıl, belki de ikibin yıl önce de bulunulan bölge her zaman ekonominin mihenk taşı sayılmıştır. Karadeniz, Marmara ve en önemlisi de Akdeniz sularına sahip olması coğrafi konumunun ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Girişimcilik ekosistemi ile bu konum daha da kıymet bilmektedir. Sadece yerli yatırımcı değil, yabancı yatımcılarında dikkatini çekmektedir. Ayrıca genç nüfusa sahip olan ülkenin girişim konusunda yeni adımlar atıldığı bilinmektedir.
Hatta yabancı kaynakların verdiği veriler Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi üzerinde ne kadar etkili olduğunu göstermektedir. 2017 yılında yapılan analizlere göre 177 milyon dolar yatırım aldı. Ülkemiz için bu rakam bir rekor olarak kabul edildi. Yatırım bir önceki sene 50 milyon dolar seviyelerinde dolaştığı düşünülünce, yukarı yönlü iyi bir ivlenme kazanmış oldu.
Üreten bir ülke olmayı kendine hedefleyen Türkiye, girişimcilik ekosistemi sayesinde bunu geçen gün geliştiriyor. Teknolojinin gelişmesi ve dijital çağın hızla artış göstermesi, ülke içinde yakın takip ediliyor. Sadece reel anlamda değil sanal ortamda da girişimcilik örnekleri sergileniyor.
Global Pazarda Türkiye Sesleri
Dünya pazarına çıkan Türkiye, girişimcilik örneğini pozitif şekilde gösteriyor. Genele bakıldığında ülkemiz bu ekosistem üzerinde kötü bir karne vermiyor. Türkiye girişimcilik işinde Avrupalı ülkelerinde aralarında bulunduğu 1. ligde yer alıyor. Türkiye hariç 1. ligde yer alan diğer ülkeler ise; İspanya, İrlanda, Finlandiya, Hollanda, Belçika, İsviçre ve Norveç.
Küresel Girişimcilik Endeksi Verileri Neler Söylüyor?
Küresel girişimcilik endeksi sırlamasında ilk 10’da Avrupa ülkeleri göze çarpıyor. Sıralamada sadece 3 ülke Avrupa’dan değil. Sıralama 2018 yılına aittir. Türkiye’de bu sıralama maalesef gerileme yaşadı. Şimdi tabloya bakalım;
Amerika
Kanada
Birleşik Krallık
Avusturalya
Danimarka
İzlanda
İrlanda
İsveç
Fransa
ve Türkiye ise bu tabloda 37. sırada kendine yer buldu. Küresel girişimcilik endeksinin verdiği bir diğer çarpıcı rakam da ortaya çıktı. Ülke olarak son dört yılda 12 basamak geriledik. Şimdilerde yetkililer bu tabloyu nasıl düzeltiriz? diye onun hesabını yapmakta. Ayrıca ekosistemde yer alan yazılımcı rakamları da bir hayli dikkat çekici. Dünya genelinde yazılımcı noktasında bir sorun olduğu kesin. Ülkemizde her 1 milyon kişiye, 2 bin yazılımcı düşmekte. Aynı durum Almanya ve Birleşik Krallık’ta farklı. Avrupa ülkesinde; 800 bin yazılımcı mevcut.
Girişimcilik Sisteminde Bizler Neredeyiz?
Konuştuğumuz, yazdığımız ya da çizdiğimiz birçok olgu Türkiye geneli verilen rakamlar ve sonuçlardı. Peki bireysel olarak bizler neredeyiz? Girişimcilik konusunda neler yapabiliyoruz? Üretim için bir çabamız var mı? Yabancı yatırımcılar yaşanan bu tablo karşısında biraz daha temkinli ve yatırım konusunda beklemektedir. Sadece beklemekle kalmayıp kimi kapanıyor kimi de geri çekiliyor. Fakat ülkemizde yer alan genç girişimciler, yabancılar kadar temkinli yaklaşmıyor. Zaten böyle olması da gerekiyor. Yabancıların çizdiği olumsuz tabloya rağmen genç bireyler, girişimcilik ekosistemi için ellerinden geleni yapıyor.
Yetkili kişilerinde gençelere destek vermesiyle birlikte yeni üretim alanları ve yen iş sahaları doğuyor. Kısacası girişimcilik kültürü Türkiye’de yavaş yavaş oturuyor. Verilen sempozyumlar, konferans ve eğitimler, insanların ufkunu genişletiyor. Bir eğitim veren kurumda Enstitü. Ülkemizde yaşanılan bu seferberliğe sessiz kalmayan Enstitü, girişimcilik kursu ile birlikte insanlara yeni umut kaynağı oluyor. Sadece bununla da kalmayıp, yol gösterici ve neler yapılması gerektiğini de belirtiyor. ‘’Yenilikçilik her zaman bir hareket getirir.’’ düşüncesiyle girişimcilik kursu, interaktif ders ve uygulamasıyla girişimcilerin yeni adresi olacaktır. Eğitim diğer standart programlara göre 1 hafta değil, 2 hafta sürmektedir. Ayrıca 1 sene boyunca eğitimin verildiği derslere erişim imkanıda mevcuttur. Canlı derslerin avantajını da kullanarak takılığınız ve merak ettiklerinizi uzman kişilere danışabilirsiniz.
Yeni bir iş dönemine girerken bu gibi olaylar çok önem taşımakta. Global dünyadan geri kalmak için kendimizi sürekli yenilemeli, bilgiye açık tutmalı ve teknolojinin getirdiklerinden korkmadan uygulamalıyız. Unutulmamalıdır ki Günümüz teknolojisi artık endüstri 4.0 noktasına kadar geldi. Fabrikaların yönetimi robotlara geçmeye şimdiden başladı. Üretim hem bir bireyin hem de ülkenin ana kaynağıdır. Projenize güvenin ve girişimcilik ekosisteminde bende varım mesajını herkese gösterin.
