Sosyal Medya

Sosyal Medya ve Güzellik Algısı

Konuk Yazar
Güncellendi:
6 dk okuma
Küçük mücevherler ve karmaşık tasarımlar da dahil olmak üzere karmaşık ayrıntılara sahip güzel bir taç giyen bir kadın. Saçları arkaya toplanmış ve yüzü kameraya doğru bakıyor. Güçlü bir çene hattına sahip ve gözleri kapalı. Ağzı hafifçe açık ve beyaz dişlerini ortaya çıkarıyor. Yakın çekimde boynu, köprücük kemiği ve yakası görülebiliyor. Ellerini yüzünün etrafına koymuş, parmakları nazikçe tenine dokunuyor. Kıyafeti uzun altın rengi bir elbise ve arkasında uzun bir tren var. Görkemli ve gururlu görünüyor, ifadesi sakin ve güçlü. Başındaki taç gücünün ve güzelliğinin bir sembolüdür ve duruşu güçlü bir güven hissi verir.
Konu BaşlığıAyrıntılarÖrnek veya Uygulama
Güzellik Nedir?Güzellik beğeni ile ilgilidir ve herkeste farklıdır. Felsefi bir tartışma konusu.Bazı kültürlerde şişman olan kişiler güzel sayılırken, bazı kültürlerde sıska olanlar güzel sayılır.
Sosyal Medya ve Güzellik AlgısıSosyal medya, insanlarda ortak bir güzellik algısı yaratmaktadır.2017'de Google sıralamalarında en çok aranan estetik işlemler burun estetiği ve botox işlemleri oldu.
Sosyal Medya ve EleştiriSosyal medya dayatılan güzellik kalıplarına uymayanları ağır eleştirilere maruz bırakır.Estetik yaptırmamış ve doğal görünümüyle paylaşım yapan kişilere 'çirkinsin, burnun yamuk' gibi eleştiriler yapılıyor.
Güzellik Algısına Karşı çıkanlarBazı kişiler ve organizasyonlar dayatılan güzellik algısına karşı çıkmaktadır.Makyaj kanalı olan Em Ford, güzellik algısına uymayan biri olarak dikkat çekiyor ve sosyal medyada bu konuda içerik üretiyor.
Kendini Kabul EtmekBaşkalarının eleştirilerine rağmen kendini olduğun gibi kabul etmek önemlidir.Em Ford, 'You Look Disgusting' videoları ve '#YOULOOKDISGUSTING' hashtagi ile bu mesajı vermektedir.
Sosyal Medya ve Estetik SektörüSosyal medyanın güzellik algısı estetik ve makyaj sektörünün gelişmesine yardımcı olmaktadır.Kişiler sosyal medyada gördükleri 'güzellik modellerini' benimseyerek kendilerini değiştirmek ve estetik işlemlere başvurmak istiyor.
Kültürel Güzellik AlgılarıGüzellik algısı kültürden kültüre değişir ve tarihsel olarak da evrilmiştir.Eskiden güzellik algısı farklıydı ve kişiye, kültüre göre değişiyordu.
Güzellik Algısının Dayanılmaz BaskısıSosyal medya, belirli bir görünüşte olmayanları 'kendinizi değiştirin' baskısı altında bırakır.Gucci markasının mankenleri sosyal medyanın güzellik algısına uygun olmayan bir görüntüye sahip.
İnsan Fiziksel Görünüşünün DeğiştirilmesiBirçok insan sosyal medyanın güzellik algısını kabul ederek fiziksel görünüşlerini değiştirmeyi seçiyor.Sosyal medyanın estetik ve makyaj yoluyla 'yeni bir ben' yaratma dürtüsü.
Güzellik Algısının DeğiştirilmesiBazı insanlar ve organizasyonlar sosyal medya üzerindeki güzellik algısını değiştirmeye çalışıyor.Em Ford, güzellik algısının nasıl değiştirilebileceğini göstermek için 'Redefine Pretty' videosunu çekti.
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Kullanıcıların günden güne arttığı sosyal medya, insanların düşünce ve talep biçimlerini hatta güzellik algısı yaratarak görünüşlerini de benzer hale getirdi.

Güzellik Nedir?

Güzellik, herkesin ortak cevaba ulaştığı bir kavram değildir. Güzelliğin ne olduğuna dair yaklaşımlara bakılarak felsefi problem haline gelmiş, felsefenin değer alanı içinde incelenmesini sağlamıştır.

Güzellik, insanın beğenileriyle ilgilidir ve insandan insana birçok faktör beğeni unsurlarını değiştirmektedir. 

Eskiden güzellik algısı çok daha farklıydı. Herkesin beğenisi, kültürü ve bakış açısı farklı olduğundan dolayı güzellik denilen kavramı da kendinize göre yorumlayabilirdiniz. Kimi kültürlerde şu an şişman diye nitelendirilebilecek bir insan güzel sayılırdı. Kimi kültürlerde de şu an sıska denilecek bir insan güzel kavramına uygundu.  

Sosyal Medya ve Güzellik Algısı

Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle insanların beğeni ve düşünceleri aynı olmaya başladı. Yapılan paylaşımlar, güzellik yarışmaları gibi insanlara sunulan "güzel" ve "çirkin" örnekleriyle insanlar kendi beğeni ve görüşlerinden vazgeçerek belli algı dayatmalarıyla aynı düşünceleri benimsemeye başladılar. 



Sosyal medya, güzellik algısı için örnek gösterdiği güzel ve çirkin kavramlarını gittikçe popülerleştirdi ve günümüzde model olarak inanlara benimsetti. Bu durum makyaj, estetik cerrahi, moda gibi sektörlerin gelişmesini sağladı. Çünkü insanlar, sosyal medyanın yarattığı güzellik algısına kapıldı ve gösterilen modelleri benimseyince kendilerini değiştirmek istediler. 

2017 yılında Google tarafından derlenen sonuçlara göre, insanlar fiziksel görünüşlerini değiştirmek için ocak ayında en çok burun estetiği ve botox işlemlerini arattı. Bu da insanların yeni yılda "yeni bir ben" düşüncesi ile başlangıç yapma isteğinin bir belirtisi olarak algılanabilir.

Sosyal medya kurduğu bu güzellik algısıyla insanları değişime ve tekdüze bir görünüme iterken bir yandan da bu algıya karşı çıkanların oldukça ağır eleştirilmesini de sağladı. Estetik yaptırmamış, kendisini olduğu gibi beğenen insanların paylaşımlarına "çok iğrenç görünüyorsun", "çok çirkinsin", "burnun yamuk" gibi yorumlar gelmesine sebep oldu. 



Çünkü herkes sosyal medyada beğenilen paylaşımlar ve gösterilen ‘güzel’ kavramına uygun görünmeli ve görünmeyenler de eleştirilmeliydi. 

Gucci markasının güzellik algısını değiştirmek için seçtiği, mankenlere yapılan yorumlara bakın… 

Sosyal medyanın güzellik algısına göre sadece belli bir görünüşte olanlar beğeniliyor ve eğer buna uygun değilsen kendini değiştirmeli, makyaj ve estetik cerrahiye başvurmalısın aksi takdirde bu yorumlara maruz kalırsın baskısını uyguluyor.

Sen En Çok Senken Güzelsin

Fakat bu durumun yanında yaratılan bu güzellik algısına karşı çıkanlar da var. Tepkilerini ortaya koyup, insanların dayatılan güzellik ve estetik görünüşe artık dur demenin zamanı geldiği düşüncesindeler. Bu konu ile ilgili; YouTube'da makyaj kanalı olan Em Ford’un güzellik algısına uymayan biri olması ve bunu üstüne içerik üretmesi oldukça dikkat çekti. Instagram hesabında paylaştığı fotoğrafların altına gelen ağır ve dış görünüşüne ilişkin eleştiriler almış. YouTube kanalında makyaj yapıp sivilcelerini kapattığında ise ‘çirkinliğini kapatmamış’ gibi yorumlar yapılmış. 

Bu yorumların üstüne Em, You Look Disgusting -İĞRENÇ GÖRÜNÜYORSUN başlığıyla bir video çekerek insanlara sosyal medyada güzellik algısının nasıl dayatıldığını ve etkilerini gösterdi. İnsanlar bu videoya iyi ve olumlu yorumlar yaptı. Kendi gibi düşünen ve güzellik algısına katılmayan insanları görünce çalışmalarını devam ettirdi ve bu algıyı değiştirmeye yönelik videolar da çekti. REDEFINE PRETTY - GÜZELLİĞİ YENİDEN TANIMLA videosunu örnek verebilirim. Hâlen sosyal medyada yaratılan bu algıyı sorgulatacak nitelikte videolar yüklemeye devam ediyor.

Açtığı #YOULOOKDISGUSTING hashtagi ile sosyal medya platformlarında, dayatılan güzellik algısının kırılması yönünde insanlar birbirlerini destekleyici yazılar ve fotoğraflar paylaşabiliyorlar.

Em Ford, tüm bu modellerin, güzel-çirkin kavramlarının insanları yanlış yönlendirdiğine, nasıl görünürseniz görünün güzel olduğunuza dikkat çekiyor ve ekliyor; "Sen güzelsin. Kimsenin aksini söylemesine izin verme. Kendinin bile."

Yazar: ÖZLEM ALPAGUT

Sıkça Sorulan Sorular

Güzellik nedir?

Bu konuda kesin bir tanım yapmak pek mümkün değil. Herkesin güzellik algısı birbirinden farklı olmakla birlikte herkesin kendine has bir güzelliği vardır.

Sosyal medya güzellik algısını etkiliyor mu?

Bu konuda sosyal medya resmen bir güzellik kriteri haline geldi. Özellikle insanlar hayatlarını daha güzel gösteriyorlar. Diğer insanlar güzellik yanılgısına kapılıyorlar.

Güzellik neye göre belirlenmeli?

Bir insan kendisini olduğu gibi kabullenmeli. Sen, senken güzelsin. Bunu unutma!

Sosyal medya kullanımının güzellik algısı üzerindeki etkisi nedir?

Sosyal medya kullanımının güzellik algısı üzerindeki etkisi, insanların kendilerini karşılaştırdıkları göz önüne alındığında oldukça köklü olabilir. Çünkü güzellik kavramının tanımı bireyin kendi gözüyle değişebilir. Sosyal medyada, özellikle Instagram ve Facebook gibi platformlarda, birçok insan, kendilerini çoğu zaman daha güzel göstermek için kullandıkları fotoğraflar veya medya içerikleri aracılığıyla başkalarına kıyaslanmalarını sağlar. Bu durum, kişilerin kendilerini başkalarının dış görünüşleri ile karşılaştırmak suretiyle kendilerine belirli bir güzellik standartı oluşturma eğiliminde olduklarını göstermektedir. Bu kıyaslama, kişinin kendini kabullenememesine veya kendini daha güzel hissetmemesine neden olabilir.

Güzellik algısının sosyal medyadan etkilenmesi önlenemez mi?

Bu soruyu cevaplamak için, sosyal medyanın güzellik algısının ne denli etkilediğini anlamak gerekmektedir. Çoğu insan, sosyal medyadan edindiği bilgileri ve gördüklerini kendi hayatlarına uygulamaya çalışmaktadır. Çoğu zaman, insanlar kendilerini güzelliğin standartlarına göre değerlendirmeye çalışırlar ve kendilerini bu standartlara göre değerlendirmeye çalışırlar. Dolayısıyla, sosyal medyanın güzellik algısının etkisi, önlenemez. Ancak, bu etkiyi azaltmak için çeşitli önlemler alınabilir. Örneğin, insanların sağlıklı bir şekilde düşünüp özgüvenlerini arttıracak, yararlı ve destekleyici mesajlar paylaşmalarına teşvik edilebilir. Ayrıca, sosyal medyada güzelliğe ve özgüvene ilişkin olumlu mesajların paylaşılması ve güzellik algısının kişinin kendine olan güveni üzerindeki olumlu etkilerinin vurgulanması da önemlidir.

Güzellik algısının sosyal medyadan etkilenmesi sonuçları nelerdir?

Güzellik algısının sosyal medyadan etkilenmesinin sonuçları arasında şunlar sayılabilir:

1. Kişilerin güzelliğin standartlarının değişmesi: Sosyal medyada görülen fotoğraflar, insanların güzelliğin standartlarının kendilerine sunulmuş olan modellerden farklılaşmasına neden olur.

2. Kişilerin kendilerine olan güvenlerinin düşmesi: Sosyal medyada gördükleri fotoğraflardaki özelliklerin kendilerinde olmaması nedeniyle, insanların kendilerine olan güvenleri azalabilir.

3. Kişilerin kendilerini kötü hissetmesi: Sosyal medyada gördükleri fotoğraflardaki özelliklerin kendilerinde olmaması nedeniyle, insanlar kendilerini kötü hissedebilir.

4. Kişilerin kendi bedenlerini kabul etmemesi: Sosyal medyada gördükleri fotoğrafların arasında özelliklerinin olmaması nedeniyle, insanlar kendi bedenlerini kabul etmeyebilir.

5. Beden imajı kaygılarının artması: Sosyal medyada gördükleri fotoğrafların arasında özelliklerinin olmaması nedeniyle, insanlar beden imajı kaygılarını artırabilir.

Güzellik algısı tarihsel süreç içinde nasıl değişmiştir?

Güzellik Algısının Tarihsel Süreçteki Değişimi

Güzellik algısı, tarihsel süreç içinde belirgin bir şekilde değişmiştir. Bu değişimin sebeplerinden biri, sosyal medyanın etkisiyle insanların düşünce ve talep biçimlerinin benzeşmesidir. Güzellik, herkesin ortak cevaba ulaştığı bir kavram olmamakla birlikte, felsefenin değer alanı içinde incelenerek farklı kültürlerde ve zamanlarda değişkenlik gösterdiği tespit edilmiştir. Güzellik, insanın beğenileriyle ilgilidir ve insandan insana birçok faktör beğeni unsurlarını değiştirebilmektedir.

Eski Güzellik Algıları

Eskiden güzellik algısı çok daha farklıydı. Kültürlerarası farklılaşma nedeniyle herkesin beğenisi ve bakış açısı değişik olduğundan, güzellik kavramını kendine göre yorumlayabilirdi. Bazı kültürlerde şişmanlık güzel kabul edilirken, bazı kültürlerde sıska olmak güzellik kavramına daha uygun bulunmaktaydı.

Sosyal Medyanın Güzellik Algısı Üzerindeki Etkisi

Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle insanların beğeni ve düşünceleri aynılaştı. Yapılan paylaşımlar ve güzellik yarışmaları gibi etkinlikler, insanlara sunulan 'güzel' ve 'çirkin' örnekleriyle kendi beğeni ve görüşlerinden vazgeçerek algı dayatmalarıyla aynı düşünceleri benimsemeye başladı. Sosyal medya, “güzel' ve 'çirkin' kavramlarını popülerleştirerek günümüzde model olarak sunmaktadır. Bu durum, makyaj, estetik cerrahi ve moda gibi sektörlerin gelişmesini sağlamıştır. İnsanlar, sosyal medyanın yarattığı güzellik algısına kapılarak gösterilen modelleri benimsemekte ve kendilerini değiştirmek istemektedir.

Yeni Yıl ve Güzellik Algısı

2017 yılında Google tarafından derlenen sonuçlara göre, insanlar yeni yılda 'yeni bir ben' düşüncesiyle fiziksel görünüşlerini değiştirmek için en çok burun estetiği ve botox işlemlerini araştırdı. Bu da sosyal medyanın güzellik algısının yılbaşı gibi özel zamanlarda da etkili olduğunu göstermektedir.

Güzellik Algısına Karşı Çıkış

Sosyal medyanın güzellik algısı, insanları tek tip görünüme itmesine ve bu algıya uymayanların eleştirilmesine yol açmaktadır. Fakat bu duruma tepki gösterenler de bulunmaktadır. Güzellik algısına uymayan bireylerin öne çıkarak farklılıklarını kabullenip, ötekileştiren dayatmalara karşı durma çabaları oldukça dikkat çekicidir. Bu süreçte sosyal medya kullanan, ancak güzellik algısına karşı duran bireyler, farkındalık yaratma girişiminde bulunmaktadırlar.

Sosyal medyanın insanların güzellik algısı üzerindeki etkisi nasıl açıklanabilir?

Sosyal Medyanın Güzellik Algısı Üzerindeki Etkisi

Sosyal medyanın insanların güzellik algısı üzerindeki etkisi, gün geçtikçe kullanıcı sayısının artışı ve paylaşımlardaki benzerlik yoluyla yaygınlaşan ortak düşünce ve beğeni sistemine uyum sağlamaktadır. Güzellik kavramı, tarihsel süreçte kültürler ve bireyler arasında değişiklik gösteren, insan beğenileriyle ilgili bir konudur. Ancak sosyal medya platformları, güzellik yarışmaları ve diğer paylaşımlar aracılığıyla belli algı dayatmalarıyla belirli bir güzellik anlayışını yaygınlaştırmış ve bireysel beğeni faktörlerini etkisi altına almıştır.

Sosyal Medyanın Güzellik Algısını Popülerleştirme Süreci

Sosyal medya, bu ortak güzellik algısının popülerleşmesi yoluyla makyaj, estetik cerrahi ve moda gibi sektörlere olan talebi arttırmıştır. Bu talep, insanların kendilerini sosyal medyada yayılan güzellik algısına uydurmak ve benimsenen modellere benzerliğinin sağlanması amacıyla görünüşlerini değiştirmek istemesine yol açmıştır. Örneğin, 2017 yılında Google tarafından derlenen verilere göre, insanlar yeni yılda yeni bir görünüm elde etme arzusuyla ocak ayında en çok burun estetiği ve botox işlemlerine yönelmişlerdir.

Sosyal Medya ve Eleştiri Yağmuru

Sosyal medyanın yarattığı tekdüze güzellik algısına uymayanlar ise yoğun eleştirilere maruz kalmaktadır. Bu eleştiriler, kendini olduğu gibi beğenen insanların paylaşımlarına yapılan olumsuz yorumlarla örneklenir ve baskı altında tutulan bireyler, sosyal medyanın dayattığı güzellik anlayışına uymak için kendilerini değiştirme ve estetik cerrahiye başvurma düşüncesine itilirler.

Güzellik Algısına Karşı Çıkanlar

Buna rağmen, sosyal medyanın yarattığı bu güzellik algısına karşı çıkan ve tepki gösteren bir kesim de bulunmaktadır. Bu kişilerin amacı, insanların dayatılan güzellik ve estetik görünüşe dur demenin zamanı olduğunu savunarak, bireysel beğenilerin önemine işaret etmektir. Örneğin, YouTube'da makyaj kanalı olan Em Ford, güzellik algısına uymayan biri olarak, sosyal medya yoluyla bu konuya dikkat çeken içerikler üretmektedir.

Sonuç olarak, sosyal medyanın güzellik algısı üzerindeki etkisi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde görülebilen ve zaman zaman baskıcı nitelik taşıyan bir süreçtir. Bu sürecin nasıl yönlendirileceği ve bireysel beğenilerin öneminin korunup korunamayacağı, sosyal medya kullanıcılarının bilinçli bir şekilde eleştirel bir yaklaşım sergilemelerine bağlıdır.

Güzellik ve estetik algısıyla mücadele eden sosyal medya akımları ve projeler nelerdir?

Sosyal Medya Akımları ve Projeler ile Güzellik ve Estetik Algısı Mücadelesi

Günümüzde sosyal medyanın yaygınlaşması ile güzellik ve estetik anlayışlarında bir tekdüzelik yaşanmaktadır. Sosyal medya paylaşımları, güzellik yarışmaları ve popüler kültür aracılığıyla insanlar; sosyal medyanın belirlediği 'güzel' ve 'çirkin' kavramlarına göre kendilerini değiştirmeye özendirmektedir. Bu durum makyaj, estetik cerrahi ve moda sektörlerinde büyük bir gelişmeye yol açmıştır. Ancak bu tekdüze güzellik algısına karşı çıkan akımlar ve projeler de bulunmaktadır, bu projeler insanların kendi doğal güzellikleri ile özgün olduklarını fark etmelerini sağlamayı amaçlamaktadır.

Güzellik Algısına Karşı Çıkan Projeler ve Akımlar

Bu güzellik anlayışıyla mücadele eden sosyal medya akımlarının başında, vücut olumlu (#bodypositive) ve doğal güzellik (#naturalbeauty) gibi hashtagler ile yayılan paylaşımlar yer almaktadır. Bu paylaşımlar aracılığıyla insanlar, estetik ameliyatlar ve makyaj olmaksızın doğal güzelliklerini sergileyerek toplumdaki güzellik yargılarına karşı durmaktadır. Ayrıca kadınlar ve erkekler arasında eşitlik savunan #HeForShe ve #TimesUp gibi hareketler de güzellik konusundaki önyargıları kırmayı amaçlamaktadır.

Yaratıcı Projeler ve Farkındalık Kampanyaları

Özellikle moda ve reklam sektöründe, klasik güzellik anlayışından saparak daha gerçekçi ve çeşitli güzellik algılarını benimseyen projeler de bulunmaktadır. Örneğin Gucci gibi lüks markaların sıradışı ve özgün mankenler kullanarak güzellik algısını yeniden şekillendirme çabaları takdirle karşılanmaktadır. Bu projelere ilaveten, YouTube ve Instagram gibi platformlarda özgün içerik üreten bazı ünlüler de güzellik algısına karşı durmakta ve takipçilerine özgüvenli ve kendine yeterli olma bilincini aşılamaktadır.

Sonuç olarak, sosyal medyanın tekdüze güzellik ve estetik algısıyla mücadele etmek adına farkındalığı artırıcı akımlar ve projeler önem kazanmaktadır. Bu akımların ve projelerin yayılması ve etkisi, insanların kendi doğal güzelliklerini benimsemelerine ve toplumdaki güzellik yargılarını yeniden sorgulamalarına sebep olmaktadır. Söz konusu tekdüze güzellik anlayışının sürdürülebilir olmadığını gösteren bu projeler, insanların bireysellikleri ile özgüvenli bir şekilde var olabilmeleri için gerekli farkındalığı sağlamaktadır.

Sosyal medyanın güzellik algısı üzerinde nasıl bir etkisi bulunmaktadır?

Sosyal Medyanın Güzellik Algısı Üzerindeki Etkisi

Sosyal medyanın kullanıcı sayısı günden güne artmakta ve bu durum insanların düşünce, talep biçimlerini ve görünüşlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Güzellik, kişiden kişiye değişen beğenilerle ilgilidir ve herkes için ortak bir cevap yoktur. Felsefi problem olarak da değerlendirilen güzellik kavramı, felsefenin değer alanı içinde incelenmiştir.

Sosyal medyanın etkisiyle insanların beğeni ve düşünceleri benzeşmeye başlamıştır. Paylaşılan görseller, güzellik yarışmaları ve sosyal medya platformlarında sergilenen 'güzel' ve 'çirkin' örnekleri, insanların kendi görüşlerinden vazgeçip popüler olan düşünceleri benimsemesine neden olmuştur.

Eskiden güzellik algısı daha farklıyken, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla güzellik ve çirkinlik algıları standartlaşmış ve popüler hale gelmiştir. Bu durum makyaj, estetik cerrahi ve moda gibi sektörlerin gelişimine katkı sağlamıştır. Google tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2017 yılında insanlar en çok burun estetiği ve botox işlemlerini araştırmışlardır. Bu durum, sosyal medyanın yarattığı güzellik algısının insanlar üzerindeki etkisini göstermektedir.

Sosyal medya, tekdüze ve değişime iten bir güzellik algısı yaratırken, bu algıya karşı çıkanlar ağır eleştirilere uğramaktadır. Kendisini olduğu gibi kabul eden ve estetik ameliyat yapmayan insanlar, çeşitli olumsuz yorumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Sosyal medya, insanların belirli bir güzellik algısına uymalarını ve uyum sağlayamayanların eleştirilmesini dayatmaktadır.

Güzellik algısına karşı çıkanlar ise, dayatılan güzellik ve estetik görünüşün artık son bulması gerektiğini savunmaktadır. Örneğin, YouTube'da makyaj kanalı olan Em Ford, güzellik algısına uymayan biri olması ve bunu üstüne içerik üretmesiyle dikkat çekmektedir. Bu tür örneklerle, sosyal medyanın dayattığı güzellik algısına karşı çıkanlar seslerini yükseltmektedir.

Farklı kültürel güzellik algıları sosyal medya ile nasıl değişim göstermiştir?

Sosyal Medya ve Kültürel Güzellik Algısındaki Değişim

Güzellik, herkesin ortak cevaba ulaştığı bir kavram değildir ve insan beğenileriyle ilgilidir. Farklı kültürlerde güzellik algısı farklılık gösterir ve insanların düşünce ve talep biçimlerini değiştirir. Sosyal medya ile insanlar daha benzer görünüşlere sahip oldular, ve güzellik algısı da değişim gösterdi.

Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle insanlar daha tekdüze beğeni ve düşünceler benimsemeye başladılar. Yapılan paylaşımlar, güzellik yarışmaları gibi insanlara sunulan 'güzel' ve 'çirkin' örnekleriyle, insanlar kendi beğeni ve görüşlerinden vazgeçerek belli algı dayatmalarıyla aynı düşünceleri benimsemeye başladılar. 

Popüler Güzellik Kavramlarının Etkisi

Sosyal medya, güzellik algısı için örnek gösterdiği güzel ve çirkin kavramlarını popülerleştirarak, günümüzde insanlara benzer modelleri benimsetti. Bu durum makyaj, estetik cerrahi, moda gibi sektörlerin gelişmesini sağladı ve insanlar, sosyal medyanın yarattığı güzellik algısına kapılarak kendilerini değiştirmek istediler.

Sosyal Medyanın Güzellik Algısına Karşı Eleştiriler

Ancak bu durum, sosyal medyanın güzellik algısıyla insanları değişime ve tekdüze bir görünüme itmesine karşı, bir yandan da bu algıya karşı çıkanları ağır eleştirilere maruz bıraktı. Bazı insanlar, sosyal medyanın yarattığı güzellik baskısına karşı çıkarak, dayatılan güzellik ve estetik görünüşe dur demenin zamanı geldiğini düşünüyorlar. Bu konu ile ilgili; YouTube'da makyaj kanalı olan Em Ford’un güzellik algısına uymayan biri olması ve bunu üstüne içerik üretmesi oldukça dikkat çekti.

Sonuç olarak, sosyal medya ile farklı kültürel güzellik algıları önemli ölçüde değişim göstermiştir ve insanların beğeni ve düşünceleri tekdüzeleşmeye başlamıştır. Bu durum hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurmakta ve bireyler arasındaki güzellik anlayışı çeşitliliğini azaltmaktadır.

Güzellik algısına karşı çıkan ve insanların beğenilerinin çeşitliliğine dikkat çeken sosyal medya projeleri ve akımlar nelerdir?

Güzellik Algısına Karşı Çıkan Akımlar ve Projeler

Güzellik, herkesin ortak cevaba ulaştığı bir kavram değildir. İnsanların beğenilerine bağlıdır ve bu beğeniler farklılık göstermektedir. Ancak, sosyal medya projeleri ve akımlar, günümüzde insanların genel güzellik algısını tekrar şekillendirmeye başlamıştır. Bu çalışmada, güzellik algısına karşı çıkan ve insanların beğenilerinin çeşitliliğine dikkat çeken sosyal medya projeleri ve akımlar incelenmiştir.

Güzellik Algısına Karşı Çıkan Sosyal Medya Projeleri

Sosyal medya, son dönemde insanların beğenilerini aynılaştıran ve güzellik ile ilgili estetik değerlerin gittikçe tekdüze olmasına yol açan bir mecra haline gelmiştir. Bu durumun farkında olan bazı sosyal medya projeleri ve akımlar, güzellik algısına karşı çıkmaya başlamıştır. YouTube'da makyaj kanalı olan Em Ford, güzellik algısına uymayan biri olmasına rağmen, bu konu üzerine içerik üretmekte ve kendi haklarını savunmaktadır. Benzer şekilde Instagram gibi platformlarda, popüler güzellik kavramlarına uymayan kullanıcılar, kendilerini dile getirerek ve eleştirilere rağmen paylaşımlarına devam etmektedirler.

Bununla birlikte, güzellik algısına meydan okuyan modeller ve markaların seçimi de son dönemde dikkat çekmiştir. Gucci gibi büyük moda markaları, geleneksel güzellik algısına uymayan ve farklı görünüşlere sahip modelleri tercih ederek, güzellik algısını değiştirmeye yönelik adımlar atmaktadır.

Güzellik Algısının Farklılaşması ve Çeşitlilik

Günümüzde sosyal medyanın, insanların beğeni ve düşüncelerini aynılaştırma eğilimine karşı, yeniden güzellik algısı üzerinde çalışan projeler ve akımlar giderek güç kazanmaktadır. Bu bağlamda, insan beğenilerinin çeşitlilik kazanmasına yönelik girişimler ve sosyal medya projeleri, güzellik üzerine farklı düşüncelerin ve görüşlerin gelişmesine destek olmaktadır.

Sonuç olarak, güzellik algısına karşı çıkan sosyal medya projeleri ve akımlar, insanların farkındalıklarının artmasına ve beğeni unsurlarını çeşitlendirmesine yardımcı olmaktadır. Böylece toplumun, güzellik kavramı üzerine yansıtmış olduğu tekdüze ve dayatmacı düşüncelerin, yerine farklılıklara ve çeşitliliğe sahip güzellik anlayışlarının benimsenmesine katkı sağlamaktadır.

Sosyal medyanın güzellik algısı üzerindeki etkileri nasıl önlenebilir?

Sosyal medyanın güzellik algısı üzerindeki etkileri, daha bilinçli bir tüketim ve algı biçimine eğilim gösterebilecek yapıda değişiklikleri içerir. Bu değişiklikler, bireylerin sosyal medya platformları aracılığıyla kendilerine sunulan standart güzellik algılarına karşı eleştirel bir bakış açısı geliştirmelerini içermelidir. Bu durum eğitim ile başlar; bireylerin medya okuryazarlık dersleri aracılığıyla sosyal medyanın manipülatif etkilerini öğrenmeleri ve genellikle temsil edilen güzellik algılarının sınırlı olduğunu anlamaları sağlanmalıdır.

Sosyal medya platformları da bu konuda önemli bir sorumluluk taşır. Platformlar, kullanıcıların karşılaştığı içeriği düzenleyerek çeşitli beden tipleri, cilt renkleri ve yaş grupları gibi farklı güzellik algılarını temsil eden içeriklere daha fazla maruz kalmasını sağlayabilir. Bu durum, sosyal medya kullanıcıları tarafından güzellik algısının çeşitlendiği bir imaj oluşturacaktır.

Ayrıca, sosyal medya kullanıcılarının kendi güzellik algılarını sosyal medyanın etkisinden bağımsız bir şekilde geliştirebilmeleri için gereken özgüven ve özsaygıyı beslemek önemlidir. Özsaygı ve özgüven, medya okuryazarlık eğitimi ve psikolojik destek aracılığıyla daha da artırılabilir.

Sonuç olarak, sosyal medyanın güzellik algısı üzerindeki etkileri birçok faktörün karşılıklı etkileşimi ile önlenebilir. Bu etkileşim, bireylerin sosyal medya üzerinden algıladıkları güzellik hakkındaki düşüncelerini, sosyal medya platformlarının sunduğu çeşitlilik ve kendi özsaygılarını içerir. Bu etkenlerin birlikte ele alınması, sosyal medyanın güzellik algısı üzerindeki olumsuz etkileri minimize etme ve bireylerin sağlıklı bir şekilde kendi benlik algılarını oluşturmalarına yardımcı olma potansiyeline sahiptir.

Farklı kültürlerdeki güzellik algıları sosyal medya kullanımıyla nasıl etkilenmiştir?

Sosyal medyanın güzellik algısı üzerindeki etkisi kapsamlı ve çok geniş kapsamlı bir konudur. Farklı kültürlerdeki güzellik algıları, sosyal medya kullanımıyla büyük ölçüde etkilenmiştir. Dijital platformlar, pek çok farklı kültür ve toplumdan insanlara dünya çapında erişim sağlar ve bu, küresel güzellik standartlarının homojenleşmesine yol açar. Sosyal medya, insanların güzellik ideallerini ve beğenilerini şekillendirebilen güçlü bir araç haline gelmiştir.

Sosyal medya kullanıcıları, her gün güzellik konusunda belirli bir algıyı tekrar tekrar görmekte ve bu da algılarının nasıl şekillendiğini etkilemektedir. Bu platformlar, belli bir görünüşte olan kişileri öne çıkararak, geniş kitlelerin belirli bir 'güzellik' standardına uymalarını teşvik eder. Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, sosyal medya sayesinde güzellik algısı daha homojen hale gelmiş ve belirli bir 'kabul edilebilir' standarda dönüşmüştür.

Ancak, aynı zamanda, sosyal medya ayrıca güzellik algılarına karşı çıkan bir hareketin oluşmasına da yardımcı olmuştur. Bu hareket kapsamında, geleneksel güzellik normlarını reddeden ve kendi algılarını ifade etmeyi seçen kişiler, sosyal medya platformları üzerinde topluluklar oluşturmuşlardır. Bu tür topluluklar, genellikle farklı beden tiplerini, cilt tonlarını ve özelliklerini kutlayan bir dizi farklı insanı içerir.

Sonuç olarak, sosyal medya, farklı kültürlerdeki güzellik algılarını hem homojenleştiren hem de farklı beyanları ve tavırları teşvik eden karmaşık bir etkiye sahiptir. Sosyal medyanın güzellik algısına olan etkisi, ilerleyen zamanlarda belki de daha da karmaşık hale gelecektir, çünkü platformlar ve kullanıcılar geliştikçe ve değiştikçe bu dinamikler de evrilecektir. Ancak, sosyal medyanın güzellik algısını nasıl etkilediği konusunda net bir bilgiye sahip olmanın, bir birey olarak bu algıları nasıl yöneteceğimizi ve kontrol edeceğimizi anlamamıza yardımcı olacağı kesindir.

Sosyal medyanın popülerleştirdiği güzellik algılarına karşı direnen kişi veya gruplar nelerdir?

Sosyal medyanın geniş kitleler tarafından benimsenen güzellik algısına karşı direnen kişi ve gruplar, genellikle bireyin özgünlüğünü ve bireysel beğenilerini savunan aktivistler veya hareketlerdir. Bunlar arasında en belirgin olanları; feminizm hareketi, beden pozitifliği hareketi, LGBTQ+ topluluğu ve gerçek güzelliği savunan çeşitli popüler figürler ve influencerlar bulunmaktadır.

Feminizm hareketi, sosyal medyanın sunduğu tekdüze ve genellikle kadınları aşırı cinsel obje olarak gösteren güzellik standartlarının karşısında durmaktadır. Feminist aktivistler, kadınların değerinin fiziksel görünüşlerinden çok daha fazlası olduğunu savunur ve var olan güzellik algısını değiştirmek için çabalıyorlar.

Beden pozitifliği hareketi, belli bir beden tipinin 'güzel' olarak görülmesi düşüncesine karşı çıkar. Bu hareketin temsilcileri, sosyal medyanın aşırı 'ideal' ve 'hoş' olarak tanımladığı beden tipinin herkes için ulaşılamaz ve sağlıksız olabileceğine dikkat çekerler.

LGBTQ+ topluluğu, cisgender ve heteroseksüel olmayan bireylerin güzellik standartlarına da yer verilmesi için çaba sarf eder. Bu grup, toplumun kabul ettiği cinsiyet ve cinsel yönelim normlarının dışında kalan bireylerin de 'güzel' kabul edilebileceği bir dünya talep eder.

Gerçek güzelliği savunan popüler figürler ve influencer'lar, makyajsız selfie'ler paylaşıp estetik cerrahiye başvurmayan ve farklı görünen insanları yücelten içerikler oluştururlar. Bu kişilere örnek olarak; makyaj kanalı sahibi Em Ford, nörodiverse model ve aktivist Jillian Mercado, ve plus-size model Tess Holliday'i verebiliriz.

Sonuç olarak, sosyal medyanın popülerleştirdiği güzellik algılarına karşı çıkan birçok kişi ve grup vardır. Bununla birlikte, bu direnişin güçlü olması ve etkili olabilmesi için daha geniş kitleler tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Bu değişim, sadece birkaç aktivist veya hareketin çabasıyla gerçekleşmez; sosyal medya kullanıcılarının genelinde değişen bir bakış açısı ve anlayış gerektirir. Ayrıca, bu değişim sürecinde, sosyal medya platformlarının da güzellik algısını genişletme ve çeşitlendirme konusunda aktif rol alması önemlidir.