Yalın üretim (Lean Manufacturing), üretim sürecindeki israfı en aza indirerek, verimliliği artırmayı hedefleyen bir yönetim felsefesidir. Özellikle Japonya'da Toyota tarafından geliştirilen bu yaklaşım, dünya çapında birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. Kore, özellikle otomotiv ve elektronik sektörlerinde öne çıkan üretim yöntemleriyle dikkat çeker ve yalın üretim, Kore’de de yaygın bir şekilde uygulanır. Bu süreçlerde kullanılan bazı temel terimler, Korece’de de önemli bir yere sahiptir.
Bu yazıda, Korece yalın üretim terimlerine odaklanacağız. Yalın üretim süreçlerinde sıkça kullanılan kavramların Korece karşılıklarını öğrenerek, bu alanda çalışanlar veya öğrenmek isteyenler için faydalı bir rehber sunacağız.
Yalın Üretimin Temel İlkeleri
Yalın üretim, israfı ortadan kaldırarak daha az kaynakla daha fazla değer yaratmayı amaçlar. Yalın üretimin temel ilkeleri, hem Korece terimlerle hem de bu terimlerin Türkçe karşılıkları ile daha iyi anlaşılabilir.
낭비 (nangbi): İsraf. Yalın üretim sisteminin temelinde, israfı azaltma fikri yer alır. Üretim süreçlerinde gereksiz hareket, zaman kaybı, stok fazlalığı gibi birçok farklı israf türü olabilir.
카이젠 (kaijen): Kaizen. Kaizen, sürekli iyileştirme anlamına gelir ve yalın üretimin en önemli kavramlarından biridir. Küçük ama sürekli yapılan iyileştirmelerle, süreçlerin daha verimli hale gelmesi hedeflenir. Kaizen, Kore ve Japon kültüründe köklü bir anlayıştır.
젠바 (jenba): Gemba. Gemba, üretimin gerçek yerini ifade eder. Üretim süreçlerini gözlemlemek ve analiz etmek için, "gemba'ya gitmek" yani olayın yerinde incelenmesi önemlidir.
품질 관리 (pumjil gwalli): Kalite yönetimi. Yalın üretimde, kalite yönetimi süreçlerin temel bir parçasıdır. Ürün kalitesini sürekli izlemek ve iyileştirmek, müşteri memnuniyeti için hayati önem taşır.
Korece Yalın Üretim Terimleri ve Açıklamaları
Yalın üretimle ilgili kullanılan belirli terimleri öğrenmek, bu süreci daha iyi anlamanızı sağlar. İşte yalın üretim süreçlerinde Korece olarak sıkça kullanılan bazı terimler:
정시 생산 (jeongsi saengsan): Just-in-Time (Tam Zamanında Üretim). Ürünlerin tam zamanında ve talep doğrultusunda üretilmesini ifade eder. Bu yaklaşım, stok maliyetlerini azaltarak verimliliği artırmayı hedefler.
칸반 (kanban): Kanban. Kanban, üretim süreçlerinde kullanılan bir işaretleme sistemidir ve üretim hattında hangi işin yapılması gerektiğini görselleştirmeye yardımcı olur. Toyota'nın geliştirdiği bu sistem, Kore'deki birçok üretim tesisinde de yaygın olarak kullanılır.
작업 표준화 (jageop pyohwa): İş standardizasyonu. Üretim süreçlerinin belirli standartlara uygun hale getirilmesini ifade eder. Bu, üretimde hataları azaltmak ve verimliliği artırmak için önemlidir.
5S: Kore'de de yaygın olarak kullanılan bu terim, Japonca kökenlidir ve beş adımı ifade eder:
정리 (jeongri): Sınıflandırma (Sort)
정돈 (jeongdon): Düzenleme (Set in order)
청소 (cheongso): Temizlik (Shine)
청결 (cheonggyeol): Standartlaştırma (Standardize)
습관 (seubgwan): Disiplin (Sustain)
5S, çalışma ortamını daha düzenli ve verimli hale getirmek için kullanılan bir sistemdir. Bu sistemin uygulanması, özellikle Kore’deki birçok üretim hattında verimliliğin artırılmasına yardımcı olmuştur.
린식 생산 (linsik saengsan): Yalın üretim. Korece'de "린식 (lin-sik)" ifadesi, "yalın" anlamına gelir ve verimli üretim süreçlerini ifade eder.
무재고 생산 (mujaego saengsan): Stoksuz üretim. Stoksuz üretim, üretim süreçlerinde minimum stokla çalışmayı hedefler. Bu da üretim maliyetlerinin düşürülmesine ve nakit akışının iyileştirilmesine katkı sağlar.
Kore'de Yalın Üretimin Önemi ve Uygulama Alanları
Kore'de yalın üretim tekniklerinin yaygınlaşmasının ardında, küresel rekabet gücünü artırmak ve maliyetleri düşürmek yatmaktadır. Özellikle otomotiv ve elektronik sektörlerinde yalın üretim sistemleri başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Örneğin, Hyundai ve Samsung gibi şirketler, bu teknikleri kullanarak üretim süreçlerinde önemli iyileştirmeler yapmıştır. Bu bağlamda, Korece yalın üretim terimlerini öğrenmek, bu sektörde çalışan profesyoneller için oldukça faydalıdır.
Yalın üretimin Kore'deki en büyük faydalarından biri, 효율성 (hyoyulseong) yani verimliliği artırmasıdır. Ayrıca, 비용 절감 (biyong jeolgam) yani maliyet tasarrufu sağlamak da önemli bir avantajdır. Üretim süreçlerini optimize ederek hem zaman hem de kaynak açısından tasarruf sağlanabilir.
Yalın Üretim ve Kaizen Kültürü Üzerine Deneyimler
Kore’de çalıştığım dönemde, bir elektronik fabrikasında yalın üretim üzerine eğitimlere katılma fırsatım oldu. Kaizen ve 5S uygulamaları üzerine yapılan çalışmalar, sürecin ne kadar titizlikle yürütüldüğünü gözler önüne seriyordu. Özellikle Kaizen toplantıları sırasında, her çalışanın süreçleri daha verimli hale getirmek için öneriler sunduğu anlara tanık oldum. Bu yaklaşımın, üretim sürecine büyük katkı sağladığını ve çalışanların motivasyonunu artırdığını kendi gözlerimle gördüm. Kaizen, sadece üretim süreçlerini iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda takım ruhunu da güçlendiriyordu.
Kore kültüründe, takım çalışması ve herkesin süreçlere katkı sağlaması oldukça önemli bir değer. Bu yüzden Kaizen, Kore’de yalın üretimin başarılı bir şekilde uygulanmasının temel taşlarından biri haline gelmiştir. Eğer yalın üretimle ilgileniyorsanız, bu kültürü ve süreci anlamak için Kaizen prensiplerini öğrenmek iyi bir başlangıç olabilir.
Yalın Üretim Terimlerini Öğrenmek Neden Önemli?
Korece yalın üretim terimlerini öğrenmek, yalnızca bu alanda çalışmak isteyenler için değil, aynı zamanda küresel bir perspektife sahip olmak isteyen profesyoneller için de önemlidir. Bu terimleri anlamak, Kore’de veya Asya’nın diğer bölgelerinde iş yaparken kültürel farkındalığınızı artırabilir. Ayrıca, uluslararası bir iş ortamında bu terimleri bilmek, üretim süreçlerine daha hızlı adapte olmanızı sağlar.
Özellikle Kore’de bir üretim tesisini ziyaret ettiğinizde, yerel dilde kullanılan terimleri anlamak, sürece daha kolay entegre olmanızı sağlar. Bu, sadece iletişimi kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda süreçlerin daha etkili bir şekilde anlaşılmasına da yardımcı olur.
Sonuç: Yalın Üretim ve Korece Terimlerin Gücü
Yalın üretim terimlerini öğrenmek, yalnızca üretim süreçlerini daha verimli hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda uluslararası iş dünyasında da fark yaratır. Korece terimleri bilmek, hem dil yetkinliğinizi artırır hem de küresel iş dünyasında kendinize daha geniş bir alan açmanızı sağlar. Unutmayın, dil bir köprü gibidir ve bu köprüyü doğru kurduğunuzda, iş dünyasında çok daha sağlam adımlar atabilirsiniz.
린 생산 (Lean Production)
Yalın Üretim
Örnek Diyalog: 현대 자동차 회사는 린 생산 방식을 도입하여 불필요한 재고를 줄이고 효율성을 높이는데 성공했습니다.
Türkçe: Hyundai otomobil şirketi, yalın üretim yöntemini benimseyerek gereksiz stokları azaltmayı ve verimliliği artırmayı başardı.
효율성 (Efficiency)
Verimlilik
Örnek Diyalog: 우리 회사는 최근에 효율성을 높이기 위해 새로운 시스템을 도입했습니다.
Türkçe: Şirketimiz son zamanlarda verimliliği artırmak amacıyla yeni bir sistem getirdi.
낭비 제거 (Waste Reduction)
İsrafın Azaltılması
Örnek Diyalog: 우리 회사는 지속 가능한 경영을 실천하기 위해 낭비 제거에 초점을 맞춘 새로운 생산 프로세스를 도입할 계획입니다.
Türkçe: Şirketimiz, sürdürülebilir yönetimi gerçekleştirmek adına atıkları azaltmaya odaklanan yeni bir üretim sürecini benimsemeyi planlamaktadır.
가치 스트림 매핑 (Value Stream Mapping)
Değer Akışı Haritalama
Örnek Diyalog: 회의에서 우리의 생산 공정 최적화를 위해서는 가치 스트림 매핑을 신중하게 수행해야 한다는 점을 강조하고 싶습니다.
Türkçe: Toplantıda, üretim süreçlerimizi optimize etmek için değer akış haritalamasının dikkatlice uygulanması gerektiğini vurgulamak istiyorum.
지속적 개선 (Continuous Improvement)
Sürekli İyileştirme
Örnek Diyalog: 우리 팀은 지속적 개선을 위해 주간 회의를 개최하여 프로세스를 점검하고 개선점을 논의하고 있습니다.
Türkçe: Ekibimiz sürekli iyileştirme amacıyla haftalık toplantılar düzenleyerek süreçleri gözden geçiriyor ve iyileştirme noktalarını tartışıyor.
5S 정리, 정돈, 청소, 청결, 생활화
5S Sıralama, Sistematik düzen, Temizlik, Standartlaşma, Süreklilik)
Örnek Diyalog: During our team meeting, the manager emphasized the importance of incorporating the 5S methodology—정리, 정돈, 청소, 청결, 생활화—into our daily routine to enhance productivity and maintain a safe workplace.
Türkçe: Takım toplantımız sırasında, yönetici, üretkenliği artırmak ve güvenli bir çalışma ortamını sürdürmek için günlük rutinimize 5S metodolojisini—sıralama, sistematiği sağlama, temizlik, standartlaştırma, süreklilik—entegre etmenin önemini vurguladı.
저스트 인 타임 Just-In-Time)
Tam Zamanında
Örnek Diyalog: 우리 공장은 제품을 저스트 인 타임 방식으로 생산하여 재고 비용을 크게 절감했습니다.
Türkçe: Bizim fabrikamız, ürünlerimizi tam zamanında üretim yöntemiyle üreterek stok maliyetlerinde büyük bir tasarruf sağladı.
카이젠 Kaizen)
Sürekli İyileştirme Kaizen)
Örnek Diyalog: 회사의 생산성을 높이기 위해 우리 모두 카이젠 원칙을 적용해 보자.
Türkçe: Şirketimizin üretkenliğini artırmak için hepimiz Kaizen ilkesini uygulamayı deneyelim.
포카요케 Poka-Yoke)
Poka-Yoke Hata Önleyici)
Örnek Diyalog: To minimize the chance of errors in our assembly line, let's implement a 포카요케 system that will prevent components from being installed incorrectly.
Türkçe: Montaj hattımızda hata olasılığını en aza indirmek için, bileşenlerin yanlış monte edilmesini önleyecek bir Poka-Yoke sistemi uygulayalım.
풀 시스템 Pull System)
Çekme Sistemi
Örnek Diyalog: 우리 공장에서는 제품 낭비를 줄이기 위해 풀 시스템을 도입하기로 결정했습니다.
Türkçe: Bizim fabrikamızda ürün israfını azaltmak için tam sistemini uygulamaya karar verdik.
토탈 프로덕티브 메인터넌스 Total Productive Maintenance)
Toplam Üretken Bakım
Örnek Diyalog: 저희 공장의 효율성을 높이기 위해 토탈 프로덕티브 메인터넌스 방법론을 도입하기로 결정했습니다.
Türkçe: Fabrikamızın verimliliğini artırmak için Toplam Üretken Bakım metodolojisini uygulamaya almayı kararlaştırdık.
흐름 최적화 Flow Optimization)
Akış Optimizasyonu
Örnek Diyalog: 기계의 작동 효율을 높이기 위해, 엔지니어링 팀은 흐름 최적화에 중점을 두고 설계를 재검토하고 있다.
Türkçe: Makinenin çalışma verimliliğini artırmak için, mühendislik ekibi akış optimizasyonuna odaklanarak tasarımı yeniden gözden geçiriyor.
표준화 작업 Standardized Work)
Standartlaştırılmış İş Standardized Work)
Örnek Diyalog: 팀장님이 이번 주에 표준화 작업을 검토하고 직원 교육을 진행하기로 했습니다.
Türkçe: Takım lideri bu hafta standardizasyon çalışmalarını gözden geçirip çalışan eğitimini gerçekleştirmeyi planladı.
일본식 비용 절감 Jidoka)
Japon tarzı maliyet kesintisi Jidoka)
Örnek Diyalog: 우리 공장에서는 일본식 비용 절감 방법인 지도카를 도입하여 결함이 생길 때 자동으로 기계가 멈추고 문제를 즉시 알려줍니다.
Türkçe: Bizim fabrikamızda, Japon tarzı maliyet kesme yöntemi olan Jidoka'yı uygulayarak, bir hata oluştuğunda makineler otomatik olarak durur ve sorunu derhal bildirir.
안드론 Andon)
Andon
Örnek Diyalog: Upon noticing the abnormality in the assembly line, the supervisor immediately called out, 안드론을 켜라, so the team could address the issue before it escalated.
Türkçe: Montaj hattındaki anormalliği fark eden vardiya amiri hemen Andron'u açın diye seslendi, böylece ekip sorunu büyümeden önce ele alabilirdi.
헤이준카 Heijunka)
Üretim Seviyeleme
Örnek Diyalog: To ensure a steady workflow and reduce bottlenecks, we implemented Heijunka into our manufacturing schedule, which balanced the production load across all machines.
Türkçe: Düzenli bir iş akışı sağlamak ve darboğazları azaltmak amacıyla üretim programımıza Heijunka'yı dahil ettik, bu da üretim yükünü tüm makineler arasında dengeledi.
적시 생산 Just-In-Time Production)
Tam Zamanında Üretim
Örnek Diyalog: 우리 회사는 재고 비용을 줄이고 효율성을 극대화하기 위해 적시 생산 시스템을 도입할 계획입니다.
Türkçe: Şirketimiz, stok maliyetlerini azaltmak ve verimliliği maksimize etmek amacıyla tam zamanında üretim sistemini uygulamaya koymayı planlamaktadır.
오버 프로덕션 방지 Overproduction Prevention)
Aşırı Üretimin Önlenmesi
Örnek Diyalog: 회의에서는 오버 프로덕션 방지를 위한 새로운 생산 전략을 논의해야 할 것입니다.
Türkçe: Toplantıda, aşırı üretim önlemek için yeni üretim stratejileri üzerinde tartışılması gerekecektir.
리드 타임 단축 Lead Time Reduction)
Teslim Süresi Kısaltma
Örnek Diyalog: 우리가 리드 타임 단축에 성공한다면, 경쟁사들에 비해 시장에 더 빠르게 반응할 수 있을 거야.
Türkçe: Eğer biz teslim süresini kısaltmada başarılı olursak, rakiplerimize kıyasla pazara daha hızlı yanıt verebileceğiz.
고장원인분석 Root Cause Analysis)
Kök Neden Analizi
Örnek Diyalog: 팀은 고장원인분석을 실시하여 생산 라인에 있는 결함을 정확히 파악하고 효과적인 해결책을 마련하기로 결정했습니다.
Türkçe: Takım, arıza neden analizini yürüterek üretim hattındaki kusurları doğru bir şekilde tespit etmeye ve etkili bir çözüm planı oluşturmaya karar verdi.
재고 최소화 Inventory Minimization)
Stok Minimizasyonu
Örnek Diyalog: 회사의 창고 운영 비용을 줄이기 위한 전략으로 재고 최소화 방안을 도입하는 것이 어떨까요?
Türkçe: Şirketin depo işletme giderlerini azaltmak için stokları minimize etme stratejisi uygulamaya ne dersiniz?
모션 낭비 감소 Motion Waste Reduction)
Hareket israfını azaltma
Örnek Diyalog: 우리 팀은 생산 라인의 효율성을 증대시키기 위해 모션 낭비 감소에 중점을 두고 작업 절차를 재검토하고 있습니다.
Türkçe: Ekibimiz, üretim hattının verimliliğini artırmak için hareket israfını azaltmaya odaklanarak çalışma prosedürlerini yeniden gözden geçirmektedir.
과잉처리 최소화 Over-processing Minimization)
Fazla işlemeyi en aza indirme
Örnek Diyalog: 회사에서 진행하는 새로운 생산 프로세스 개선 계획에는 과잉처리 최소화를 위한 전략이 포함되어 있습니다.
Türkçe: Şirketin uygulamakta olduğu yeni üretim süreci iyileştirme planı, aşırı işlemeyi en aza indirmek için stratejiler içermektedir.
대기 시간 감소 Waiting Time Reduction)
Bekleme Süresi Azaltma
Örnek Diyalog: 저희 신규 대기 시간 감소 프로그램 덕분에 고객님들의 서비스 대기 시간이 크게 줄었습니다.
Türkçe: Yeni bekleme süresi azaltma programımız sayesinde müşterilerimizin hizmet bekleme süreleri önemli ölçüde azaldı.
전체적인 장비 효율성 Overall Equipment Effectiveness)
Genel Ekipman Etkinliği
Örnek Diyalog: 우리는 전체적인 장비 효율성을 증가시키기 위해 유지보수 프로세스를 개선해야 합니다.
Türkçe: Toplam ekipman verimliliğini artırmak için bakım süreçlerini iyileştirmemiz gerekiyor.
초미세 관리 Micro-management)
Mikro yönetim
Örnek Diyalog: 팀장님, 저희 팀의 효율성을 높이고자 한다면 초미세 관리를 줄이고 직원들에게 더 많은 자율성을 주는 것이 어떨까요?
Türkçe: Takım liderimiz, takımımızın verimliliğini artırmayı düşünüyorsak, aşırı detaylı yönetimi azaltıp çalışanlara daha fazla özerklik vermeye ne dersiniz?
한계 생산성 Marginal Productivity)
Marjinal Üretkenlik
Örnek Diyalog: 경영진은 새로운 기계의 도입 후 한계 생산성이 증가할 것으로 기대하고 있습니다.
Türkçe: Yönetim kurulu, yeni makinenin devreye sokulmasının ardından marjinal üretkenliğin artacağını umuyor.
생산 라인 균형 Production Line Balancing)
Üretim Hattı Dengeleme
Örnek Diyalog: 우리 팀은 비효율을 줄이기 위해 생산 라인 균형 작업에 집중할 필요가 있어요.
Türkçe: Ekibimiz verimsizliği azaltmak için üretim hattının dengesine odaklanmak zorunda.
유연한 생산 시스템 Flexible Production System)
Esnek Üretim Sistemi
Örnek Diyalog: 우리 회사는 유연한 생산 시스템 덕분에 급변하는 시장 수요에 빠르게 대응할 수 있게 되었습니다.
Türkçe: Şirketimiz, esnek üretim sistemimiz sayesinde hızla değişen piyasa taleplerine hızla yanıt verebilecek duruma geldi.
노동 및 자원 효율성 Labor and Resource Efficiency)
İşgücü ve Kaynak Verimliliği
Örnek Diyalog: 우리 회사는 기술 혁신을 통해 노동 및 자원 효율성을 크게 향상시켰습니다.
Türkçe: Şirketimiz teknolojik yeniliklerle işgücü ve kaynak verimliliğini büyük ölçüde artırmıştır.
가용성 Availability)
Erişilebilirlik
Örnek Diyalog: 서버의 가용성 문제를 해결하기 위해 주말 동안 유지보수 작업을 진행할 계획입니다.
Türkçe: Sunucunun kullanılabilirlik sorunlarını çözmek için hafta sonu boyunca bakım çalışmaları gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
성능 효율 Performance Efficiency)
Performans Verimliliği
Örnek Diyalog: 우리 팀은 최근 시스템 업그레이드를 통해 성능 효율을 대폭 향상시켰습니다.
Türkçe: Ekibimiz, yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz sistem yükseltmesiyle performans verimliliğini büyük ölçüde artırdı.
품질률 Quality Rate)
Kalite Oranı
Örnek Diyalog: 제조 부서에서 최신 보고서를 확인해 보니 이번 달 품질률이 이전 대비 5% 향상됐다고 합니다.
Türkçe: İmalat bölümünden alınan en son rapora göre bu ayki kalite oranının geçen aya göre %5 arttığı belirtiliyor.
주기 시간 Cycle Time)
Döngü Süresi
Örnek Diyalog: 제조 라인의 주기 시간을 분석해서 생산성을 향상시켜 보겠습니다.
Türkçe: Üretim hattının döngü süresini analiz ederek üretkenliği artırmayı deneyeceğiz.
생산성 향상 Productivity Improvement)
Üretkenlik Artışı
Örnek Diyalog: 회사는 최신 기술을 도입하여 생산성 향상을 도모하고 있습니다.
Türkçe: Şirket, üretkenliği artırmak için en yeni teknolojileri benimsemekte.
변동 최소화 Variability Reduction)
Değişkenliği Minimize Etme
Örnek Diyalog: 우리 팀의 주요 목표 중 하나는 생산 공정에서 변동 최소화를 달성하는 것입니다.
Türkçe: Ekibimizin temel hedeflerinden biri, üretim sürecindeki dalgalanmaları en aza indirmektir.
완벽한 제조 Perfect Manufacturing)
Mükemmel İmalat
Örnek Diyalog: 회사에서 새로운 스마트폰 라인업을 출시하기 전에, 우리는 완벽한 제조 과정을 거쳐야 한다는 것을 모두 이해하고 있습니다.
Türkçe: Şirket olarak yeni bir akıllı telefon serisini piyasaya sürmeden önce, hepimiz mükemmel bir üretim sürecinden geçmemiz gerektiğini anlamış durumdayız.
시간 기반 유지보수 Time-Based Maintenance)
Zaman Tabanlı Bakım
Örnek Diyalog: 우리 회사는 장비의 효율적인 작동을 위해 시간 기반 유지보수 전략을 채택해 정기적으로 점검을 실시하고 있습니다.
Türkçe: Firmamız, ekipmanların verimli çalışmasını sağlamak için zaman tabanlı bakım stratejisi benimsemiş olup düzenli olarak kontroller gerçekleştirmektedir.
몰입도 Involvement)
Katılım Derecesi
Örnek Diyalog: 교수님이 그 프로젝트에 대한 학생들의 몰입도가 놀랍다고 말씀하셨어요.
Türkçe: Profesör, öğrencilerin o projeye olan katılımının şaşırtıcı olduğunu söyledi.
자동화 Automation)
Otomasyon
Örnek Diyalog: 우리 회사는 최근 생산 공정을 개선하기 위해 자동화 시스템을 도입했습니다.
Türkçe: Şirketimiz, üretim süreçlerini iyileştirmek amacıyla yakın zamanda otomasyon sistemleri kurdu.
직원 참여 Employee Engagement)
Çalışan Bağlılığı
Örnek Diyalog: 우리 회사의 성공을 위해 직원 참여도를 높이는 다양한 프로그램을 도입하려고 해요.
Türkçe: Şirketimizin başarısı için çalışanların katılımını artırmaya yönelik çeşitli programlar uygulamayı düşünüyoruz.
생산 효율 향상 Production Efficiency Improvement)
Üretim Verimliliği Artırma
Örnek Diyalog: 회사 경영진은 최신 자동화 장비를 도입하여 생산 효율 향상에 큰 기대를 걸고 있습니다.
Türkçe: Şirket yönetimi, üretim verimliliğini artırmak için en yeni otomasyon ekipmanlarını getirme konusunda büyük beklentiler içindedir.
고객 가치 증대 Customer Value Enhancement)
Müşteri Değeri Artırma
Örnek Diyalog: 저희 팀은 고객 가치 증대를 위해 새로운 서비스 개선안을 마련하고 있습니다.
Türkçe: Ekibimiz müşteri değerini artırmak için yeni hizmet iyileştirme önerileri üzerinde çalışıyor.
배치 크기 감소 Batch Size Reduction)
Parti Büyüklüğünün Azaltılması
Örnek Diyalog: 한국어로 딥러닝 모델을 학습시키다가 과적합 문제가 발생해서, 해결책으로 배치 크기 감소를 시도해보기로 결정했습니다.
Türkçe: Korece olarak derin öğrenme modelini eğitirken aşırı uyum sorunu ile karşılaştım, bunun çözümü olarak parti boyutunu azaltmayı denemeye karar verdim.
문제 해결 Problem Solving)
Sorun Çözme
Örnek Diyalog: 우리 팀은 창의적 문제 해결 능력을 향상시키기 위해 주말 워크숍을 계획하고 있습니다.
Türkçe: Ekibimiz yaratıcı problem çözme becerisini geliştirmek için hafta sonu bir çalıştay planlamaktadır.
에너지 낭비 방지 Energy Waste Prevention)
Enerji İsrafının Önlenmesi
Örnek Diyalog: 우리 회사는 친환경적인 사무환경을 조성하기 위해 에너지 낭비 방지에 중점을 두고 있습니다.
Türkçe: Şirketimiz, çevre dostu bir ofis ortamı oluşturmak amacıyla enerji israfını önlemeye odaklanmaktadır.
지식 공유 Knowledge Sharing)
Bilgi Paylaşımı
Örnek Diyalog: 우리 회사는 직원 간의 지식 공유를 장려함으로써 창의적인 문제 해결을 도모하고 있습니다.
Türkçe: Şirketimiz, çalışanlar arasında bilgi paylaşımını teşvik ederek yaratıcı problem çözmeyi desteklemektedir.
장애물 제거 Obstacle Removal)
Engel Kaldırma
Örnek Diyalog: 제가 귀하의 프로젝트 경로에서 장애물 제거를 도와드릴까요?
Türkçe: Projenizin yolundaki engelleri kaldırmada size yardımcı olabilir miyim?
체계적 접근 Systematic Approach)
Sistematik Yaklaşım
Örnek Diyalog: 체계적 접근 방식을 통해 이 프로젝트의 복잡성을 효과적으로 관리할 수 있을 것입니다.
Türkçe: Sistematik bir yaklaşım aracılığıyla bu projenin karmaşıklığını etkin bir şekilde yönetebileceğiz.
소비 낭비 줄이기 Consumption Waste Reduction)
Tüketim Atığını Azaltma
Örnek Diyalog: 회사에서는 지속 가능한 환경을 위해 소비 낭비 줄이기 운동을 적극적으로 실천하기로 결정했습니다.
Türkçe: Şirketimiz, sürdürülebilir bir çevre için tüketim israfını azaltma çabasını aktif bir şekilde uygulama kararı aldı.
무결점 운영 Defect-free Operation)
Kusursuz İşletim
Örnek Diyalog: 우리 회사의 신제품 출시 전략은 무결점 운영에 중점을 두고 있어, 고객 만족을 보장할 수 있을 겁니다.
Türkçe: Şirketimizin yeni ürün lansman stratejisi, kusursuz işleyişe odaklanmaktadır; bu da müşteri memnuniyetini garanti edecek.
지류윈환 Return on Investment)
Yatırımın Getirisi
Örnek Diyalog: 투자한 금액 대비 얻은 수익을 측정하는 지표인 지류윈환을 분석할 때는 장기간의 데이터를 함께 고려해야 해요.
Türkçe: Yatırılan miktarın karşılığında elde edilen getiriyi ölçen 'capital return' göstergesini analiz ederken uzun dönemli verileri de dikkate almak gerekiyor.
Daha fazla bilgi edinmek için kurslarımıza katılın.
