Günümüzde globalleşen iş dünyası sayesinde farklı dillerde iş görüşmesi yapmak artık kaçınılmaz bir durum haline geldi. Kore dili ise son yıllarda popüleritesi artan ve giderek daha fazla kişi tarafından öğrenilen bir dil.
Peki ya bir Korece iş görüşmesinde başarılı olmak istiyorsanız hangi ifadeleri kullanmalısınız? Bu makalede, sizi bir adım öne çıkaracak Korece ifadeleri ve mülakat sürecinde kullanmanız gereken pratik bilgileri paylaşacağız.
Korece İş Görüşmesi Öncesi Hazırlık
İş görüşmesine hazırlanırken sadece dil bilginizi değil, aynı zamanda Kore iş kültürünü de anlamanız büyük önem taşır.
Bu bağlamda, "저는 우리 회사에 잘 맞는 인재라고 생각합니다" Jeoneun uri hoesae jal matneun injara-go saeng-gakhamnida) yani "Kendimi şirketinize uygun bir aday olarak görüyorum" şeklinde olumlu ve kendine güvenli bir tutum sergilemekten çekinmeyin.
İlk İzlenimin Önemi
Korece bir iş görüşmesine gittiğiniz zaman, güçlü bir ilk izlenim bırakmak için "안녕하세요, 만나서 반가워요" Annyeonghaseyo, mannaseo bangawoyo) yani "Merhaba, tanıştığımıza sevindim" ifadesi ile hem selam vermeli hem de Korece bilginizi sergilemelisiniz. Ayrıca, "제 이름은 [이름]입니다" Je ireum-eun [ireum]-imnida) yani "Benim adım [adınız]" şeklinde bir tanışma cümlesi de kurmayı ihmal etmeyin.
Tecrübelerinizi Anlatırken
Kore'de iş görüşmelerinde tecrübelerinizi anlatırken, "제가 이전에 [önceki işyeri]에서 [yaptığınız iş] 업무를 담당했습니다" Je-ga ijeon-e [önçeki işyeri]-eseo [yaptığınız iş] eopmu-reul damdanghaessseubnida) gibi spesifik ve detaylı bir ifade kullanmanız önerilir. Bu cümlede geçmişteki görevlerinizi ve elde ettiğiniz başarıları net bir şekilde ifade edebilirsiniz.
Sorulara Yanıt Verirken
Görüşme sırasında sorulan sorulara net ve açık yanıtlar vermeli, uzun ve ayrıntılı cümleler yapmaktan kaçınmalısınız. "네, 저는 [soru karşılığı] 경험이 많습니다" Ne, jeoneun [soru karşılığı] gyeongheom-i manhseubnida) yani "Evet, [soru karşılığı] konusunda çok deneyimim var" şeklinde pozitif ifadeler kullanmak, kendinize olan güveninizi yansıtacaktır.
Ücret ve Çalışma Koşulları
Ücret ve çalışma koşulları hakkında soracağınız sorular da oldukça mühim. Bu kısımda, "근무 조건에 대해 좀 더 자세히 알려주실 수 있나요?" Geunmu jogeon-e daehae jom deo jasehi allyeojusil su issnayo?) yani "Çalışma koşulları hakkında biraz daha detaylı bilgi verebilir misiniz?" ifadesiyle karşılıklı anlayışın kapısını aralamak akıllıca bir hamle olacaktır.
Mülakat Sonrası
Mülakatın sonunda "시간 내주셔서 감사합니다, 좋은 하루 되세요" Sigan naejusyeoseo gamsahamnida, joeun haru doeseyo) yani "Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim, iyi günler dilerim" diyerek Korelilerin önem verdiği nezaket kurallarına uygun bir şekilde görüşmeyi sonlandırabilirsiniz.
Unutulmaması gereken en önemli nokta, sahip olduğunuz bilgi ve deneyimi, Korece'nin zarif diliyle ve kültürel kontekste doğru bir biçimde ifade edebilme ihtiyacıdır. Bu makalede sunduğumuz dil örnekleri ve tavsiyelerle Korece iş görüşmesine giren herkes için başarılı ve etkileyici bir mülakat süreci mümkün!
안녕하세요, 만나서 반갑습니다.
Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum.
Örnek Diyalog: 안녕하세요, 만나서 반갑습니다. 저는 새로운 팀원인 현우입니다.
Türkçe: Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum. Ben yeni takım üyesi Hyun-woo'yum.
제 이름은 [이름]입니다.
Benim adım [isim].
Örnek Diyalog: 처음 뵙겠습니다, 제 이름은 김지수입니다.
Türkçe: Memnun oldum, benim adım Kim Jisoo.
저는 [학교 이름]를 졸업했습니다.
Ben [okul adı] mezunuyum.
Örnek Diyalog: 저는 서울대학교를 졸업했습니다.
Türkçe: Ben Seoul Üniversitesi'nden mezun oldum.
전공은 [전공]입니다.
Uzmanlık alanım [uzmanlık alanı]dır.
Örnek Diyalog: 저는 대학교에서 열심히 공부하고 있는데요, 전공은 컴퓨터 과학입니다.
Türkçe: Ben üniversitede gayretle çalışıyorum, uzmanlık alanım bilgisayar bilimidir.
[회사 이름]에 지원하게 된 동기를 말씀드리겠습니다.
[Şirket adı]na başvuru yapmamın nedenini sizlere açıklamak istiyorum.
Örnek Diyalog: 면접관님께서 제게 주신 질문에 답변 드리겠습니다 [회사 이름]에 지원하게 된 동기를 말씀드리겠습니다.
Türkçe: Mülakatçı sizin bana sorduğunuz soruya yanıt vereceğim [Şirket Adı]na başvurma nedenimi anlatacağım.
제가 이 직무에 적합하다고 생각하는 이유는...
Bu göreve uygun olduğumu düşünmemin sebebi...
Örnek Diyalog: 제가 이 직무에 적합하다고 생각하는 이유는 다년간의 관련 업무 경험과 팀과의 원활한 커뮤니케이션 능력을 갖추고 있기 때문입니다.
Türkçe: Bu işe uygun olduğumu düşünmemin sebebi, uzun yıllara dayanan ilgili iş deneyimim ve ekip ile etkin iletişim kurma yeteneğine sahip olmamdır.
이전 직장에서 중요한 업무를 담당했습니다.
Önceki iş yerimde önemli görevler üstlendim.
Örnek Diyalog: 제 이력서에도 적혀있듯이, 이전 직장에서 중요한 업무를 담당했습니다.
Türkçe: Özgeçmişimde de belirtildiği üzere, önceki iş yerimde önemli görevler üstlendim.
팀 프로젝트를 진행하면서 팀워크를 발휘했습니다.
Takım projesini yürütürken takım çalışması sergiledik.
Örnek Diyalog: 저희는 팀 프로젝트를 진행하면서 서로 의지하고 협력해가며 뛰어난 팀워크를 발휘했습니다.
Türkçe: Biz takım projemizi yürütürken birbirimize güvenerek ve iş birliği yaparak mükemmel bir takım çalışması sergiledik.
어려운 상황에서도 문제를 해결하는 능력이 있습니다.
Zor durumlarda bile sorunları çözme yeteneğine sahibim.
Örnek Diyalog: 그는 어려운 상황에서도 문제를 해결하는 능력이 있습니다.
Türkçe: O, zor durumlarda bile problemleri çözme yeteneğine sahiptir.
주어진 기간 내에 목표를 달성하기 위해 노력했습니다.
Belirlenen süre içinde hedeflere ulaşmak için çaba sarf ettim.
Örnek Diyalog: 우리 팀은 주어진 기간 내에 목표를 달성하기 위해 노력했습니다.
Türkçe: Ekibimiz, belirlenen süre içerisinde hedeflere ulaşmak için çaba gösterdi.
저는 새로운 기술을 배우는데 빠르게 적응합니다.
Yeni teknolojilere hızla adapte olurum.
Örnek Diyalog: 회사 동료가 저에게 능력을 물었을 때, 저는 자신 있게 말했습니다 저는 새로운 기술을 배우는데 빠르게 적응합니다.
Türkçe: Şirket arkadaşım bana yeteneklerimi sorduğunda, kendine güvenle şöyle dedim: Yeni becerileri öğrenmekte hızlıca uyum sağlarım.
저는 [언어]와 [언어]를 유창하게 구사할 수 있습니다.
Ben [dil] ve [dil] konuşabiliyorum.
Örnek Diyalog: 저는 영어와 프랑스어를 유창하게 구사할 수 있습니다.
Türkçe: Ben İngilizce ve Fransızcayı akıcı olarak konuşabilirim.
자기계발을 위해 지속적으로 노력하고 있습니다.
Kişisel gelişimim için sürekli olarak çaba sarf ediyorum.
Örnek Diyalog: 제가 진급을 원한다면 자기계발을 위해 지속적으로 노력하고 있습니다.
Türkçe: Eğer terfi etmek istiyorsam, kişisel gelişim için sürekli olarak çaba sarf ediyorum.
업무를 효율적으로 관리하는 데 자신이 있습니다.
İşleri etkili bir biçimde yönetme konusunda kendime güveniyorum.
Örnek Diyalog: 저는 시간 관리와 우선순위 설정 능력을 바탕으로 업무를 효율적으로 관리하는 데 자신이 있습니다.
Türkçe: Zaman yönetimi ve öncelik belirleme yeteneklerim doğrultusunda işleri etkin bir şekilde yönetebileceğime eminim.
이 분야에서 근무 경험이 많습니다.
Bu alanda çok çalışma deneyimim var.
Örnek Diyalog: 저는 이 분야에서 근무 경험이 많습니다, 그래서 새 프로젝트를 이끌 준비가 되어 있습니다.
Türkçe: Bu alanda çok çalışma deneyimim var, bu yüzden yeni bir projeyi yönetmeye hazırım.
제 강점은 [강점]입니다.
Benim güçlü yönüm [güçlü yön]dir.
Örnek Diyalog: 제 강점은 문제 해결 능력입니다.
Türkçe: Benim güçlü yönüm problem çözme yeteneğidir.
약점을 극복하기 위한 노력을 하고 있습니다.
Zayıf yönlerimi geliştirmek için çaba gösteriyorum.
Örnek Diyalog: 저는 제 커뮤니케이션 약점을 극복하기 위한 노력을 하고 있습니다.
Türkçe: Kommunikasyon zayıflıklarımı aşmak için çaba sarf ediyorum.
해당 직무에 필요한 자격증을 가지고 있습니다.
Bu pozisyon için gereken sertifikalara sahibim.
Örnek Diyalog: 제가 해당 직무에 필요한 자격증을 가지고 있습니다, 그래서 이 업무를 잘 수행할 수 있다는 자신감이 있습니다.
Türkçe: İlgili iş pozisyonu için gereken sertifikalara sahibim, bu yüzden bu görevi başarıyla yerine getirebileceğime dair bir özgüvenim var.
이론뿐만 아니라 실무 경험도 갖추고 있습니다.
Sadece teori değil, aynı zamanda pratik deneyim de sahibim.
Örnek Diyalog: 저는 해당 분야에서 필요한 이론뿐만 아니라 실무 경험도 갖추고 있습니다.
Türkçe: Bu alanda gereken teorik bilgilere ek olarak, pratik deneyime de sahibim.
저는 다양한 문화적 배경을 이해합니다.
Ben farklı kültürel arka planları anlıyorum.
Örnek Diyalog: 회의에서 새로운 국제 프로젝트를 논의하며, 마리아는 자신있게 말했다 저는 다양한 문화적 배경을 이해합니다.
Türkçe: Toplantıda yeni uluslararası proje üzerine tartışırken Maria kendinden emin bir şekilde söyledi Çeşitli kültürel arka planları anlıyorum.
직면한 문제에 대해 창의적 해결책을 찾는 것을 즐깁니다.
Karşılaşılan sorunlara yaratıcı çözümler bulmaktan keyif alırım.
Örnek Diyalog: 제가 가장 성취감을 느끼는 순간은 복잡한 프로젝트에 직면한 문제에 대해 창의적 해결책을 찾는 것을 즐깁니다.
Türkçe: En büyük başarı hissini, karşılaştığım karmaşık projelerdeki sorunlara yaratıcı çözümler bulduğumda yaşıyorum.
이전 성과 중 가장 자랑스러운 것은...
Önceki başarılarım arasında en gurur duyduğum şey...
Örnek Diyalog: 이전 성과 중 가장 자랑스러운 것은 저희 팀이 개발한 지속 가능한 에너지 솔루션으로 국제 환경상을 수상한 것입니다.
Türkçe: Önceki başarılarımız arasında en gurur verici olanı, takımımızın geliştirdiği sürdürülebilir enerji çözümüyle uluslararası bir çevre ödülü kazanmış olmamızdır.
높은 압력하에서 일하는 것을 두려워하지 않습니다.
Yüksek baskı altında çalışmaktan korkmam.
Örnek Diyalog: 저는 팀을 이끌 때 중요한 결정을 내려야 할 때도 높은 압력하에서 일하는 것을 두려워하지 않습니다.
Türkçe: Takımı yönetirken önemli kararlar almak zorunda kaldığımda da yüksek baskı altında çalışmaktan korkmam.
동료들과 상호 존중하는 관계를 유지하는 것이 중요하다고 생각합니다.
Meslektaşlarımızla karşılıklı saygı içinde bir ilişki sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
Örnek Diyalog: 저는 회사에서 동료들과 상호 존중하는 관계를 유지하는 것이 중요하다고 생각합니다.
Türkçe: Ben, şirkette meslektaşlarım ile karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler sürdürmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
실패를 통해 배우는 것을 중요시합니다.
Başarısızlık yoluyla öğrenmeyi önemseriz.
Örnek Diyalog: 회사에서는 모든 직원이 실패를 통해 배우는 것을 중요시합니다.
Türkçe: Şirkette tüm çalışanların hatalarından öğrenmesi önemlidir.
세부사항에 주의를 기울여 작업합니다.
Detaylara dikkat ederek çalışırım.
Örnek Diyalog: 팀장님이 프로젝트의 성공을 위해서는 모든 구성원이 세부사항에 주의를 기울여 작업합니다라고 강조하셨습니다.
Türkçe: Takım lideri, projenin başarısı için tüm ekip üyelerinin detaylara dikkat ederek çalışmasının önemini vurguladı.
기한을 엄수하는 것을 원칙으로 합니다.
Belirtilen süreye kesinlikle uymayı ilke ediniriz.
Örnek Diyalog: 우리 회사는 프로젝트의 모든 일정에 대해 기한을 엄수하는 것을 원칙으로 합니다.
Türkçe: Şirketimiz, projenin tüm zaman çizelgelerine riayet etmeyi ilke edinmiştir.
유연한 태도로 임하는 것이 중요하다고 생각합니다.
Esnek bir tutumla yaklaşmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Örnek Diyalog: 프로젝트를 수행함에 있어서, 예상치 못한 변수에도 유연한 태도로 임하는 것이 중요하다고 생각합니다.
Türkçe: Proje yürütülürken beklenmedik değişkenlere de esnek bir yaklaşımla yaklaşmanın önemli olduğunu düşünüyorum.
고객 만족을 최우선으로 생각합니다.
Müşteri memnuniyetini en ön planda tutarız.
Örnek Diyalog: 저희 회사는 항상 고객 만족을 최우선으로 생각합니다.
Türkçe: Bizim şirket her zaman müşteri memnuniyetini en öncelikli olarak düşünür.
저는 스트레스 관리를 잘 합니다.
Ben stres yönetiminde iyiyim.
Örnek Diyalog: 친구가 저에게 어떻게 항상 침착해 보이냐고 물었을 때, 저는 스트레스 관리를 잘 합니다라고 대답했습니다.
Türkçe: Arkadaşım bana nasıl her zaman sakin göründüğümü sorduğunda, stres yönetiminde iyi olduğumu söyledim.
항상 긍정적인 태도를 유지하려고 노력합니다.
Her zaman pozitif bir tutum sergilemeye çalışırım.
Örnek Diyalog: 저는 어려운 상황에서도 항상 긍정적인 태도를 유지하려고 노력합니다.
Türkçe: Zor durumlarda bile her zaman pozitif bir tutum sergilemeye çalışıyorum.
제가 기여할 수 있는 바를 설명드리겠습니다.
Size katkıda bulunabileceklerimi açıklayacağım.
Örnek Diyalog: 프로젝트에 관한 회의에서 이렇게 말씀드리며 참여의지를 표현하겠습니다 제가 기여할 수 있는 바를 설명드리겠습니다.
Türkçe: Proje hakkındaki toplantıda sizlere şunları söyleyerek katılım isteğimi ifade edeceğim: Size ne şekilde katkı sunabileceğimi açıklayacağım.
[기술/분야]에 대한 제 전문 지식을 활용하고 싶습니다.
[Yetenek/Alan] konusundaki uzman bilgimi kullanmak istiyorum.
Örnek Diyalog: 제가 지난 몇 년 간 쌓아 온 인공지능 개발에 대한 제 전문 지식을 활용하고 싶습니다.
Türkçe: Son birkaç yıldır biriktirdiğim yapay zeka geliştirme konusundaki uzmanlık bilgimi kullanmak istiyorum.
회사의 비전과 목표에 공감하여 지원하게 되었습니다.
Şirketin vizyonu ve hedefleriyle özdeşleştiğim için başvuru yapmaya karar verdim.
Örnek Diyalog: 제가 이 회사를 선택한 주된 이유는 회사의 비전과 목표에 공감하여 지원하게 되었습니다.
Türkçe: Bu şirketi seçmemin ana nedeni, şirketin vizyonu ve hedefleriyle özdeşleşerek başvuru yapmamı sağladı.
이 회사가 제 커리어 목표에 부합한다고 생각합니다.
Bu şirketin kariyer hedeflerime uygun olduğunu düşünüyorum.
Örnek Diyalog: 저는 이 회사가 제 커리어 목표에 부합한다고 생각합니다.
Türkçe: Bu şirketin kariyer hedeflerime uygun olduğunu düşünüyorum.
발전 가능성이 큰 회사라고 생각해서 지원했습니다.
Gelişme potansiyeli yüksek bir şirket olduğunu düşündüğüm için başvuru yaptım.
Örnek Diyalog: 저는 이 회사가 미래에 발전 가능성이 큰 회사라고 생각해서 지원했습니다.
Türkçe: Bu şirketin gelecekte büyük gelişme potansiyeli olduğunu düşündüğüm için başvuru yaptım.
면접 기회를 주셔서 감사합니다.
Mülakat fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Örnek Diyalog: 면접 기회를 주셔서 감사합니다, 정성껏 준비하겠습니다.
Türkçe: Mülakat fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim, özenle hazırlanacağım.
근무 환경에 대해 더 자세히 알고 싶습니다.
Çalışma ortamı hakkında daha fazla bilgi almak istiyorum.
Örnek Diyalog: 면접에서 제가 근무 환경에 대해 더 자세히 알고 싶습니다.
Türkçe: Mülakatta çalışma ortamı hakkında daha fazla bilgi almak istiyorum.
이 직무에서의 발전 방향에 대해 질문하고 싶습니다.
Bu pozisyonda ilerleme yolları hakkında soru sormak istiyorum.
Örnek Diyalog: 미팅 중에 한 가지 이 직무에서의 발전 방향에 대해 질문하고 싶습니다.
Türkçe: Toplantı sırasında bir şey sormak istiyorum Bu pozisyonda kariyer gelişim imkanları hakkında bilgi alabilir miyim?
회사 문화에 대해 더 듣고 싶습니다.
Şirket kültürü hakkında daha fazlasını duymak istiyorum.
Örnek Diyalog: 저는 이직을 고려 중인데, 귀사의 직원 분들이 얼마나 만족하고 있는지, 회사 문화에 대해 더 듣고 싶습니다.
Türkçe: Şu anda iş değiştirmeyi düşünüyorum ve şirketinizdeki çalışanların ne kadar memnun olduklarını, şirket kültürü hakkında daha fazla bilgi almak istiyorum.
귀사의 향후 계획이 궁금합니다.
Şirketinizin gelecek planları hakkında bilgi almak istiyorum.
Örnek Diyalog: 저희 팀은 귀사의 혁신적인 제품 개발에 매우 흥미를 느끼고 있으며, 특히 귀사의 향후 계획이 궁금합니다.
Türkçe: Ekibimiz, şirketinizin yenilikçi ürün geliştirme sürecine büyük bir ilgi duymakta ve özellikle şirketinizin gelecek planlarını merak etmekteyiz.
직무에 대한 평가 기준은 무엇인가요?
Görev için değerlendirme kriterleri nelerdir?
Örnek Diyalog: 업무 회의에서 팀장님이 새로운 직원에게 물으셨어요: 직무에 대한 평가 기준은 무엇인가요?
Türkçe: İş toplantısında takım lideri yeni çalışana sordu: Görevle ilgili değerlendirme kriterleri nelerdir?
귀사에서 가장 중요하게 생각하는 가치는 무엇인가요?
Firmanız tarafından en önemli olarak kabul edilen değer nedir?
Örnek Diyalog: 저희 회사 대표님, 혹시 귀사에서 가장 중요하게 생각하는 가치는 무엇인가요?
Türkçe: Sayın şirketimizin temsilcisi, acaba sizin şirketinizde en önemli olarak değer verdiğiniz değer nedir?
이 직업을 통해 어떤 전문성을 기르고 싶습니다.
Bu meslek aracılığıyla hangi uzmanlık alanında gelişmek istiyorsunuz?
Örnek Diyalog: 면접관님, 이 직업을 통해 어떤 전문성을 기르고 싶습니다.
Türkçe: Mülakatçı bey/hanım, bu iş sayesinde hangi uzmanlık alanında gelişmek istiyorum.
업무 이외의 시간에는 어떤 활동을 하시나요?
İş dışında hangi aktivitelerle uğraşıyorsunuz?
Örnek Diyalog: 업무 이외의 시간에는 어떤 활동을 하시나요?
Türkçe: İş dışında hangi aktivitelerle uğraşıyorsunuz?
팀워크를 위해 노력하는 방법은 무엇인가요?
Ekip çalışmasını desteklemek için nasıl bir çaba gösteriyorsunuz?
Örnek Diyalog: 우리 프로젝트의 효율성을 높이기 위해, 다들 어떤 팀워크를 위해 노력하는 방법은 무엇인가요?
Türkçe: Projemizin verimliliğini artırmak için, herkesin ekip çalışmasını geliştirmek adına hangi çabaları gösterdiğini merak ediyorum?
현재 커리어 어디에 가장 만족하시나요?
Kariyerinizin hangi yönünden şu anda en çok memnun oldunuz?
Örnek Diyalog: 회사에서의 성장가능성을 보았을 때, 현재 커리어 어디에 가장 만족하시나요?
Türkçe: Şirketteki yükselme potansiyeline baktığınızda, kariyerinizin şu anki durumundan en çok nereden memnun olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
이전 직장을 떠난 이유는 무엇인가요?
Önceki iş yerinizi terk etme sebebiniz nedir?
Örnek Diyalog: 면접관이 필기도구를 내려놓으며 심각한 표정으로 물었다, 이전 직장을 떠난 이유는 무엇인가요?
Türkçe: Mülakatçı, yazı aletini bırakırken ciddi bir ifadeyle sordu: Önceki işinizi terk etme nedeniniz nedir?
입사 후 달성하고 싶은 목표가 있으신가요?
Şirketimize katıldığınızda gerçekleştirmek istediğiniz hedefler var mı?
Örnek Diyalog: 회사의 핵심가치와 비전에 기여할 수 있는 프로젝트를 성공적으로 이끌어 입사 후 달성하고 싶은 목표가 있으신가요?
Türkçe: Şirketin temel değerlerine ve vizyonuna katkıda bulunabilecek projeleri başarıyla yürütmek ve şirkete katıldıktan sonra gerçekleştirmeyi istediğiniz hedefler var mı?
이 일에 대한 열정을 어떻게 유지하시나요?
Bu işe olan tutkunuzu nasıl sürdürüyorsunuz?
Örnek Diyalog: 장기간 이 직업을 하면서 이 일에 대한 열정을 어떻게 유지하시나요?
Türkçe: Bu işi uzun süredir yaparken bu işe olan tutkunuzu nasıl sürdürüyorsunuz?
최종 후보자로서 당신을 선택해야 하는 이유는 무엇인가요?
Son aday olarak sizi seçmemiz için bir neden nedir?
Örnek Diyalog: 회사 이사진 면접에서 질문자가 말했습니다 최종 후보자로서 당신을 선택해야 하는 이유는 무엇인가요?
Türkçe: Şirket yönetim kurulu mülakatında sorgulayıcı şunları söyledi: Son aday olarak sizi seçmemiz gerektiğinin sebebi nedir?
이력서에 관해 추가로 설명하고 싶은 부분이 있나요?
Özgeçmişinizle ilgili ek olarak açıklamak istediğiniz bir kısım var mı?
Örnek Diyalog: 면접관이 최종 질문을 던지며 말했다 이력서에 관해 추가로 설명하고 싶은 부분이 있나요?
Türkçe: Mülakatçı son soruyu sorarken dedi ki Özgeçmişinizle ilgili ek olarak açıklamak istediğiniz bir bölüm var mı?
입사 후 기대하는 바를 말씀해 주세요.
İşe girdikten sonra beklentilerinizi anlatır mısınız?
Örnek Diyalog: 면접관이 질문했습니다: 입사 후 기대하는 바를 말씀해 주세요.
Türkçe: Mülakatçı sordu: İşe başladıktan sonra beklentileriniz nelerdir, anlatır mısınız?
Daha fazla bilgi edinmek için kurslarımıza katılın.