Bir şeyi geliştirmek istiyorsak ya da bir şeyleri olumlu yönde değiştirmek istiyorsak yapmamız gereken ilk şey şüphesiz o şeyi ‘’bilmek’’tir. Kişisel gelişimi gerçekleştirebilmek kişisel gelişimin ne olduğunu kavramakla ve kendimizi ‘’bilmek’’le başlamalıdır. İlk olarak kendimizde yoğunlaşıp kendimizi ne kadar bildiğimizi görmemiz gerekir. Gelişim, bilmekten sonraki safhadır. Bilme safhası ise analizle başlamalıdır, ilk olarak kişiliğimizi analiz etmeliyiz. Bunun için de yapılabilecek en güzel şeylerden biri kitaplarına sarılmak olacaktır. Kişisel gelişim kitapları genelde ‘’aldım,okudum; fakat hiçbir yararını görmedim’’ kitaplarıdır. Aslında problem yazılanları fazla teorik bulmamızdan ve pratiğe dökmekte zorlanmamızdan kaynaklanıyor.
Kişisel Gelişim Nasıl Sağlanır? Neler Yapılır?
Kişisel gelişim kitaplarının çoğu akademik bir dille yazılıyor. Ancak size Florence Littauer tarafından kaleme alınan ‘’Kişiliğinizi Tanıyın’’ isimli kitabı gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Akademik dildeki çoğu kişisel gelişim kitabından farklı olarak anlaşılır ve oldukça sade bir dille yazılmış olan kitabın ilk sayfalarında kişilik profilinizi ortaya çıkaracak bir testle karşılaşıyorsunuz. Daha sonra kişilik profillerini tek tek okuyor, öğreniyorsunuz. Okurken en yakın arkadaşınız Elif için ‘’okuduklarım gösteriyor ki o bir barışçıl soğukkanlı, öyleyse ona böyle davranmak yerine artık şöyle davranmalıyım. Çünkü o bundan hoşlanıyormuş, ondan değil.’’ diyorsunuz. Bu da sizi oldukça rahatlatıyor ve mutlu hissettiriyor. Değişime ve gelişime kendimizden başlamamız en doğrusudur ama yakınlarımızı tanımak, karşılaştırmalarda bulunmak da bize yarar sağlayacaktır. Zayıf yönlerimizi görecek, bunları geliştirme çabasına gireceğiz.
En nihayetinde kişisel gelişimimizi tamamlayıp karşılaşacağımız zorluklardan hafif sıyrıklarla kurtulmak istiyoruz hepimiz. Kişisel gelişimimizi tamamlamak biraz da zaman gerektirir, aslında zamanla karşılaştığımız problemlerle başa çıkma yöntemlerini bir bir kavrarız. Kişisel gelişim kitaplarında, makalelerinde amaçlanan bu kavrama işlemini hızlandırmak bir bakıma açık açık göstermektir. Yukarıda bahsedilen kitabı okumak veyahut başka bir kitabı, bunlar yalnızca bunun için atılan birer adımdır.
Kişisel Gelişimi Nasıl Tamamlayabilirim?
Kişisel gelişimine katkıda bulunmaya başlayan insanlar genelde eş zamanlı olarak kendiyle barışmaya da başlar. Mutluluğun kapısını aralar ve ‘’problemlerimle başa çıkabilirim’’ düşüncesine bürünürler. Bunun her alanda faydasını görürler: iş, aile, sosyal hayat, özel hayat… Bakış açımız da kişiliğimizle doğru oranda geliştiği için sayılan alanlarda karşılaşılan aksilikler için, farklı perspektiflerden bakarak akla gelmeyen çözüm önerileri bulunabilir bu sayede önce kendi kalbimizi ardından diğer insanların kalbini fethedebiliriz.
Bakmamız gereken bir diğer pencere ise neden kişisel gelişimi arzuladığımızdır. Elbette diğer insanlarla geçinebilmek için kişiliğimizi geliştirmeyi arzuluyoruz. Sorun çıkaran değil çözüm üreten olmayı istiyoruz. Daha özel sebepler bulunsa da en geneli budur. Toplumda kişisel gelişimden bihaber insanlar pek dışlanır. Kimse sorun istemez, sorun varsa da bunu çözebilen birinin varlığı herkesi tatmin eder. Çevrenize bakarsanız sürekli bir şeylerden şikayet eden, memnuniyetsiz insanların fazla da sevilmediğine şahit olursunuz. Hiçkimse böyle biri olmayı istemez, hiç kimse yanında böyle birini de istemez. Bu sebeple kişisel gelişim bizi mutlu ve huzurlu da kılar.
Her insan tek ve benzersizdir. Hepimizin hamurunda birbirinden farklı renkler var. Tek tip olma imkanımız yok. Kendimizi keşfetmemiz bu sebeple önemlidir, bize en uygun gelişim yöntemini ve gelişim yönünü belirlemek işin neredeyse yarısıdır diğer yarısı ise bu doğrultuda adım atmakla başlar. Hepimiz farklı bir rengiz fakat hepimiz daha iyi bir kişilik arzularız. Aslolan içimizdekidir ve içimizdekini değiştirmek, dönüştürmek ve geliştirmek tamamen bizim elimizdedir. Önce kendimizi anlayalım. Kendimizi tanıyalım. İyi kötü tüm yönlerimizi inceleyelim. Birisi bizimle yüksek sesle konuştuğunda ne gibi bir tepki verdiğimizi gözden geçirelim. Bir bakıma ruhsal kişiliğimizi de bilelim, çözelim ve geliştirmek için çaba sarf edelim.
Kendimizi anlayabilsek;
Neden yapıldığımızı,
Gerçekten kim olduğumuzu,
Neden böyle davrandığımızı,
Güçlü yanlarımızı ve onları nasıl kuvvetlendireceğimizi,
Zayıflıklarımızı ve onların üstesinden gelmeyi bilirdik.’’ (Florance Littauer)
Son olarak söylemeliyim ki kişisel gelişimini tamamlamış bireylerde gözlemlediğim en müthiş şey sevgi dolu olmaları. İnsanlara sevgiyle yaklaşmak onları da bizi de sonsuz iyi hislerle donatır. Ve bu kişisel gelişim çabası belki de bitti dediğimiz yerde insanlığa dair umutları yeniden yeşertir.
