Haber

En Yüksek Gayri Safi Milli Hasıla Hangi Ülkede?

Neşe Polat
Güncellendi:
12 dk okuma
Bu, birçok binanın bulunduğu bir şehrin resmidir. Gökyüzü yumuşak pembe renkte ve arka planda beyaz bir metin görülüyor. Ön planda mavi çatılı bir grup bina ve yakınlarında ağaçlar var. Ayrıca çok sayıda penceresi olan tek bir bina ve bir çatının yakın çekimi de var. Görüntünün en sağ köşesinde bulanık yeşil bir bitki görülebiliyor. Tüm binalar farklı tasarımlara sahip ve farklı malzemelerle inşa edilmiş. Şehir hareketlidir ve canlı bir yerdir. Binaların çok sayıda penceresi, kapısı ve balkonu var ve sokaklar ve kaldırımlar insanlarla dolu. Ağaçlar gölge ve huzurlu bir atmosfer sunuyor.
ÜlkeKişi Başına Düşen GSYİH(Dolar)Notlar
Lüksemburg125.923Dünyanın en zengin ülkesi
İrlanda90.478Kişi başına düşen GSYİH da 2. en yüksek ülke
Amerika Birleşik Devletleri66.144Kişi başına düşen GSYİH da kıtasının en zengin ülkesi
Türkiye7700-
Madagaskar554Kişi başına düşen GSYİH da düşük olan ülkelerden
Kongo Cumhuriyeti478Kişi başına düşen GSYİH da düşük olan ülkelerden
Mozambik431Kişi başına düşen GSYİH da düşük olan ülkelerden
Malavi397Kişi başına düşen GSYİH da düşük olan ülkelerden
Güney Sudan323Kişi başına düşen GSYİH da düşük olan ülkelerden
Burundi267Dünyanın en fakir ülkesi
10 satır ve 3 sütunlu tablo
Tüm sütunları görmek için yatay kaydırın →

Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ile ilgili verileri Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) açıklıyor. Bu açıklamalar yılın belli dönemlerinde yapılıyor. İMF’nin son açıkladığı rakamlara göre en yüksek ve en düşük Gayri Safi Milli Hasılaya sahip ülkeleri öğrenelim ve ülkeler arasındaki uçurumu bir kere daha hatırlayalım istiyorum. 

Kişi başına düşen en yüksek GSYİH Lüksemburg’da: 125.923 dolar. Kişi başına düşen en düşük GSYİH ise Burundi’de: 267 dolar. En zengin ülke Lüksemburg’da kişi başına düşen GSYİH, en fakir ülke Burundi’nin tam 471 katı. Peki, Türkiye? Ülkemizde kişi başına düşen GSYİH 7700 dolar.

Kişi başına düşen en yüksek GSYİH ve kişi başına düşen en düşük GSYİH sahibi ülkelerle ilgili detaylı bilgilerden önce Gayri Safi Milli Hasıla ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla kavramlarının ne olduğunu, ne anlama geldiğini ve nasıl belirlendiğini öğrenelim.

Gayri Safi Milli Hasıla Nedir?

GSMH, ülke üretimiyle ilgilidir. Ülkenin vatandaşlarının üretiminin ve hizmetlerinin toplamıdır. GSMH gelirleri içinde pek çok sektör değerlendirilir: Vergiler, sanayi, inşaat, tarım, ticaret, haberleşme, ulaştırma, mali kuruluşlar bu değerlendirme içindeki sektörlerdir.

Sıklıkla karıştırılmış olsa da GSMH ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) terimleri birbirinden farklıdır. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) hesaplanırken yurt içindeki ürün ve hizmetler dikkate alınır. GSYİH içinde ülkede yaşayan yabancı vatandaşların gelirleri de bulunur. GSMH, sadece o ülke vatandaşlarının gelirlerinin toplamıdır. Vatandaşların yurt içinde ya da yurt dışındaki hizmetlerinin, üretimlerinin ve mallarının toplamı göz önünde bulundurulur ve ülkedeki yabancıların gelirleri de düşülür. GSMH için “ülkenin milli gelirleridir” ifadesi kullanılabilir. 



GSMH, ülke ekonomisinin büyüklüğü ve yurttaşların yaşamlarıyla ilgili bilgiler veren etkenlerden biridir. Dünyanın en zengin ülkesi ve ülkeler ya da dünyanın en fakir ülkeleri belirlemek için tek başına GSMH yeterli değildir. Eğitim, sosyal refah, yaşam kalitesi, işsizlik oranı, güvenlik ve iç çatışmaları da göz önünde bulundurmak gerekir. Ancak; ekonominin ülkedeki siyasi ve toplumsal istikrarla, yaşam kalitesinin ve eğitimin de kişi başına düşen GSYİH ile doğru orantılı olduğu düşünüldüğünde; GSMH ile diğer etkenlerin birbirini etkilediği bir gerçek.

GSMH’sı yüksek olan en zengin ülkelerde yaşam kalitesi ve istihdam oranları yüksek, işsizlik oranları az, eğitim oranları yüksek gibi. Tam aksi yönde örnek vermek gerekirse GSMH’sı düşük ülkelerde çoğunlukla siyasi istikrar yok, iç çatışmaların pençesindeler; bağlantılı olarak da işsizlik yüksek, yaşam kalitesi ve eğitim oranları da oldukça düşük. Bu sebeple de GSMH ülke zenginliklerinin en önemli ölçütlerinden biri.

Gayri Safi Milli Hasılası En Yüksek Ülkeler



Kişi başına düşen en yüksek Gayri Safi Milli Hasıla sahibi ülkeleri paylaşmadan önce İMF’nin son paylaştığı verileri kısaca yorumlamak gerekir. Kişi başına düşen GSYİH oranlarının toplamı arttı, bağlantılı olarak da pek çok ülkenin yaşam kalitesi yükseldi. 1900’lü yılların başından günümüzü dünyada kişi başına düşen GSYİH yaklaşık 15 kat artış gösterdi. Bağlantılı olarak ülkelerin okuryazarlık oranları, sağlık hizmetlerine erişimi, eğitim ve yaşam kalitesi yükseldi; yoksulluk ve çocuk ölümleri de azaldı. Örnek vermek gerekirse; 1990'da 1,9 milyar aşırı yoksuldu. Yoksul insanların sayısı azaldı ve 2030 yılında 479 milyona düşeceği bekleniyor. Birleşmiş Milletler’e göre yoksul insanlar dünya nüfusunun yüzde 6’ı olacak. 

Verilerde dikkat çeken bir başka husus ise dünyadaki gelir adaletsizliği. Bir tarafta 100 bin dolarları bulan kişi başına düşen GSYİH, diğer tarafta ise 500 doların bile altında olan kişi başına düşen GSYİH. 

Kişi Başına En Yüksek GSYİH Sahibi Ülkeler

2021'de kişi başına en yüksek GSYİH'ya sahip 10 ülkenin neredeyse tamamı Avrupa kıtasında. Asya kıtasından Singapur ve Amerika kıtasından Amerika Birleşik Devletleri ilk 10’da yer alan ülkeler. 2021'de kişi başına en yüksek GSYİH'ya sahip 10 ülke şöyle:

  • Lüksemburg 125.923 dolar

  • İrlanda 90.478 dolar

  • İsviçre 90.358 dolar

  • Norveç 76.408 dolar

  • Amerika Birleşik Devletleri 66.144 dolar

  • Danimarka 63,645 dolar

  • Singapur 62.113 dolar

  • İzlanda 58,371 dolar

  • Hollanda 58,029 dolar

  • İsveç 57,660 dolar

Gayri Safi Milli Hasılası En Düşük Ülkeler

Kişi başına düşen en düşük GSYİH'ya sahip ülkelerin neredeyse tamamı Afrika kıtasında. Kıtada 10 bin dolar üstünde milli hasılası olan ülke yok. Botsvana 7000 dolar ve Güney Afrika 5200 dolar ile kişi başına düşen en yüksek GSYİH'ya sahip ülkesi.

2021'de kişi başına en düşük GSYİH'ya sahip 10 ülke şöyle: 

  • Madagaskar 554 dolar

  • Orta Afrika Cumhuriyeti 522 dolar

  • Zimbabwe 516 dolar

  • Afganistan 506 dolar

  • Kongo Cumhuriyeti 478 dolar

  • Sierra Leone 471 dolar

  • Mozambik 431 dolar

  • Malavi 397 dolar

  • Güney Sudan 323 dolar

  • Burundi 267 dolar 

En fakir ülkelerdeki yaşam en zengin ülkelere kıyasla büyük bir tezat oluşturuyor. Bu ülkeler dünyanın en yoksul ülkeleri ve Birleşmiş Milletler tarafından “En Az Gelişmiş Ülkeler” olarak kabul ediliyor.

  • Nüfusun yüzde 75'inden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 

  • Nüfusun yüzde 80'i tarımda çalışıyor. 

  • Her 3 Burundiliden 1'i acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor. 

  • Ortalama haneler gelirlerinin üçte ikisini gıdaya harcıyor.

  • Ülkelerin çoğunda iç çatışma var ve siyasi istikrar yok. 

Bütün bunların yanı sıra dünyanın en fakir ülkelerinin çoğunun muazzam düzeyde ekonomik potansiyele sahip yükselen pazarlar olarak sınıflandırıldığını söylemek de mümkün.

Türkiye ve Gayri Safi Milli Hasılası

Ülkemizde kişi başına düşen GSYİH 7700 dolar. Dünya ülkeleri arasında 70’li sıralarda yer alıyor. Dünya devi Amerika ilk 10’da. Peki diğer dünya devleri Rusya ve Çin? Çin’de kişi başına düşen GSYİH 11700 dolar, Rusya’da ise 10800 dolar. 

kişi başına düşen en yüksek GSYİH ve kişi başına düşen en düşük GSYİH sahibi ülkeler dışında farklı kıtlardan bilgileri de paylaşmak istiyorum. 

  • Kıta ülkesi Avustralya 57200 dolar

Asya Kıtası:

  • Yeni Zelanda 41800 dolar

  • Japonya 40700 dolar 

  • Güney Kore 32300 dolar

  • Suudi Arabistan 20700 dolar

  • Çin 11700 dolar

  • Rusya 10800 dolar

  • Kazakistan 9500 dolar

  • İran 7700 dolar

Avrupa Kıtası:

  • Almanya 52000 dolar

  • Belçika 50000 dolar

  • Fransa 44800 dolar

  • İspanya 31.200 dolar

  • İtalya 35100 dolar

  • Portekiz 25100 dolar

Amerika Kıtası:

  • Kanada 45900 dolar

  • Uruguay 16300 dolar

  • Arjantin 9100 dolar

  • Meksika 8400 dolar

  • Brezilya 6700 dolar 

Afrika Kıtası:

  • Botsvana 7000 dolar 

  • Güney Afrika 5200 dolar

  • Libya 4700 dolar

  • Mısır 3600 dolar

  • Cezayir 3400 dolar

Sıkça Sorulan Sorular

Hangi ülkelerin GSYİH'leri en hızlı büyüyor?

2020 yılı itibariyle, GSYİH'leri en hızlı büyüyen ülkeler arasında Çin, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Meksika ve Güney Afrika Cumhuriyeti bulunmaktadır.

2020 yılı itibariyle, GSYİHleri en hızlı büyüyen ülkeler arasında Çin, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Meksika ve Güney Afrika Cumhuriyeti bulunmaktadır.

GSYİH'leri en çok etkileyen faktörler nelerdir?

1. Ekonomik büyüme: Ekonomik büyüme, ülkelerin üretim gücünü artırmak için gereken kaynakların ve teknolojinin kullanımı ile üretimin artırılmasını sağlar. GSYİH'nin en önemli etkeni olarak kabul edilir.

2. İşsizlik oranı: İşsizlik oranı, ülkede yer alan toplam nüfusun işsiz olarak kayıtlı olan toplam insan sayısının oranı olarak tanımlanır. İşsizlik oranı artarsa GSYİH düşer.

3. Enflasyon: Enflasyon, bir ülkede fiyatların ortalama olarak üst üste binmesine denir. Enflasyon, GSYİH'yi etkileyen önemli bir faktördür.

4. Para arzı: Para arzı, bir ülkede bulunan para miktarıdır. Eğer para arzı artarsa, GSYİH'ye pozitif etki edecektir.

5. İhracat: İhracat, ülkelerin dış ticaretinde, ülkedeki üretimin dış ülkelere gönderilmesidir. İhracat, GSYİH'ye olumlu etki eden önemli bir faktördür.

6. İthalat: İthalat, ülke içindeki üretime karşılık olarak dış ülkelerden ürünlerin alınmasıdır. İthalat, GSYİH'ye olumsuz etki eden önemli bir faktördür.

1. Ekonomik büyüme: Ekonomik büyüme, ülkelerin üretim gücünü artırmak için gereken kaynakların ve teknolojinin kullanımı ile üretimin artırılmasını sağlar. GSYİHnin en önemli etkeni olarak kabul edilir. 2. İşsizlik oranı: İşsizlik oranı, ülkede yer alan toplam nüfusun işsiz olarak kayıtlı olan toplam insan sayısının oranı olarak tanımlanır. İşsizlik oranı artarsa GSYİH düşer. 3. Enflasyon: Enflasyon, bir ülkede fiyatların ortalama olarak üst üste binmesine denir. Enflasyon, GSYİHyi etkileyen önemli bir faktördür. 4. Para arzı: Para arzı, bir ülkede bulunan para miktarıdır. Eğer para arzı artarsa, GSYİHye pozitif etki edecektir. 5. İhracat: İhracat, ülkelerin dış ticaretinde, ülkedeki üretimin dış ülkelere gönderilmesidir. İhracat, GSYİHye olumlu etki eden önemli bir faktördür. 6. İthalat: İthalat, ülke içindeki üretime karşılık olarak dış ülkelerden ürünlerin alınmasıdır. İthalat, GSYİHye olumsuz etki eden önemli bir faktördür.

GSYİH'leri arttırmak için ne gibi politikalar uygulanıyor?

Çoğu ülkede, GSYİH'lerini arttırmak için çeşitli ekonomik politikalar uygulanıyor. Bunlar, görev vergisi, işsizlik sigortası, tüketici kredileri, ücret artışları, vergi indirimleri, teşvikler ve teşvikler gibi gelir destekleri içerebilir. Ayrıca, kamu harcamalarının artırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ülkenin rekabetçi pozisyonunun güçlendirilmesi, GSYİH'yi arttırmak için uygulanan diğer politikalardır.

Çoğu ülkede, GSYİHlerini arttırmak için çeşitli ekonomik politikalar uygulanıyor. Bunlar, görev vergisi, işsizlik sigortası, tüketici kredileri, ücret artışları, vergi indirimleri, teşvikler ve teşvikler gibi gelir destekleri içerebilir. Ayrıca, kamu harcamalarının artırılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ülkenin rekabetçi pozisyonunun güçlendirilmesi, GSYİHyi arttırmak için uygulanan diğer politikalardır.

Dünya genelinde GSYİH artışları nasıl meydana gelmiştir ve bu artışların etkileri nelerdir?

Dünya genelinde Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) artışlarının nedenleri ve etkileri üzerine yapılan analizler, ekonomik büyüme ile yaşam kalitesi, eğitim, sosyal refah ve siyasi istikrar arasındaki ilişkileri gözler önüne sermektedir. Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre, kişi başına düşen en yüksek GSMH'ye sahip ülke, yıllık 125.923 dolar ile Lüksemburg'dur. Buna karşılık, kişi başına düşen en düşük GSMH'ye sahip ülke, yıllık 267 dolar ile Burundi'dir. Bu uçurum, Lüksemburg'daki kişi başına GSMH'nın Burundi'ninkinden tam 471 kat fazla olduğunu göstermektedir.

GSMH Artışlarının Nedenleri
GSMH'nın artması, öncelikle ülke üretimindeki değişimlerden kaynaklanmaktadır. GSMH, bir ülkenin vatandaşlarının toplam üretim ve hizmet gelirlerini temsil eder; dolayısıyla, tarım, sanayi, inşaat, ticaret, haberleşme, ulaştırma ve mali kuruluşlar gibi çeşitli sektörlerin performansları, GSMH artışlarında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ile GSMH arasındaki farklılık, hesaplamalarda yurt içindeki ürün ve hizmetlerin, ülkede yaşayan yabancı vatandaşların gelirlerinin ve ülkenin vatandaşlarının yurt dışındaki üretim, hizmet ve mallarının toplamının dikkate alınması ile ortaya çıkmaktadır.

GSMH Artışlarının Etkileri
GSMH artışlarının, ülkelerin yaşam kalitesi, eğitim seviyesi, sosyal refah hizmetleri ve siyasi istikrarı üzerine pozitif bir etkisi bulunmaktadır. Yüksek GSMH'ye sahip zengin ülkelerde genellikle yaşam kalitesi ve eğitim oranları yüksek, işsizlik ve yoksulluk oranları düşük olarak gözlemlenirken; düşük GSMH'ye sahip fakir ülkelerde çoğunlukla siyasi istikrarsızlık, iç çatışmalar, yüksek işsizlik ve düşük yaşam kalitesi ve eğitim oranları görülmektedir. Bu nedenle, GSMH'nın, ülke zenginliklerinin en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilmesi doğru olacaktır.

Sonuç olarak, dünya genelinde GSMH artışlarının nasıl meydana geldiği ve bu artışların etkilerinin neler olduğu konusundaki analizler, ülke ekonomilerinin büyüklüğü, vatandaşların yaşam standartları ve sosyo-politik istikrarla olan ilişkilerini ortaya koymaktadır. Böyle bir değerlendirme, ülkeler arası eşitsizliklerin doğru bir şekilde anlaşılması ve ekonomik ve sosyal politikaların daha etkin şekilde belirlenmesi açısından önemlidir.

Dünya genelinde Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) artışlarının nedenleri ve etkileri üzerine yapılan analizler, ekonomik büyüme ile yaşam kalitesi, eğitim, sosyal refah ve siyasi istikrar arasındaki ilişkileri gözler önüne sermektedir. Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre, kişi başına düşen en yüksek GSMHye sahip ülke, yıllık 125.923 dolar ile Lüksemburgdur. Buna karşılık, kişi başına düşen en düşük GSMHye sahip ülke, yıllık 267 dolar ile Burundidir. Bu uçurum, Lüksemburgdaki kişi başına GSMHnın Burundininkinden tam 471 kat fazla olduğunu göstermektedir.  GSMH Artışlarının Nedenleri GSMHnın artması, öncelikle ülke üretimindeki değişimlerden kaynaklanmaktadır. GSMH, bir ülkenin vatandaşlarının toplam üretim ve hizmet gelirlerini temsil eder; dolayısıyla, tarım, sanayi, inşaat, ticaret, haberleşme, ulaştırma ve mali kuruluşlar gibi çeşitli sektörlerin performansları, GSMH artışlarında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ile GSMH arasındaki farklılık, hesaplamalarda yurt içindeki ürün ve hizmetlerin, ülkede yaşayan yabancı vatandaşların gelirlerinin ve ülkenin vatandaşlarının yurt dışındaki üretim, hizmet ve mallarının toplamının dikkate alınması ile ortaya çıkmaktadır.  GSMH Artışlarının Etkileri GSMH artışlarının, ülkelerin yaşam kalitesi, eğitim seviyesi, sosyal refah hizmetleri ve siyasi istikrarı üzerine pozitif bir etkisi bulunmaktadır. Yüksek GSMHye sahip zengin ülkelerde genellikle yaşam kalitesi ve eğitim oranları yüksek, işsizlik ve yoksulluk oranları düşük olarak gözlemlenirken; düşük GSMHye sahip fakir ülkelerde çoğunlukla siyasi istikrarsızlık, iç çatışmalar, yüksek işsizlik ve düşük yaşam kalitesi ve eğitim oranları görülmektedir. Bu nedenle, GSMHnın, ülke zenginliklerinin en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilmesi doğru olacaktır.  Sonuç olarak, dünya genelinde GSMH artışlarının nasıl meydana geldiği ve bu artışların etkilerinin neler olduğu konusundaki analizler, ülke ekonomilerinin büyüklüğü, vatandaşların yaşam standartları ve sosyo-politik istikrarla olan ilişkilerini ortaya koymaktadır. Böyle bir değerlendirme, ülkeler arası eşitsizliklerin doğru bir şekilde anlaşılması ve ekonomik ve sosyal politikaların daha etkin şekilde belirlenmesi açısından önemlidir.

Ülkeler arası gelir adaletsizliğinin sebepleri ve çözüm önerileri nelerdir?

Ülkeler Arası Gelir Adaletsizliği Nedenleri ve Çözüm Önerileri

Ülkeler arası gelir adaletsizliği, özellikle son dönemlerde dünya ekonomisiyle ilgili büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) verileri Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından açıklanarak ülkeler arası gelir düzeylerini incelemek mümkün oluyor. Lüksemburg gibi en yüksek kişi başına düşen GSMH'ye sahip ülkeler ile Burundi gibi en düşük GSMH'ye sahip ülkeler arasında büyük bir uçurum bulunmaktad, bu durum büyük bir adaletsizliğe işaret etmektedir. Bu adaletsizliğin nedenleri ve çözüm önerileri üzerine tartışmak önem taşır.

Nedenler: Ekonomik İstikrarsızlık ve Kalkınma Farkları

Ülkeler arası gelir adaletsizliği, ekonomik istikrarsızlık ve kalkınma düzeyi farklarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle doğal kaynaklara sahip olmayan, siyasi istikrarın sağlanamadığı ve yetersiz altyapıya sahip ülkeler, düşük gelir düzeyine sahip olma eğilimindedir. Kalkınma düzeyi yüksek ülkeler, ekonomik politikalar, eğitim ve sosyal refah açısından daha iyi durumdadır. Bu durum, gelir düzeyi yüksek ülkelerde yaşam kalitesi ve eğitim oranı gibi göstergelerin olumlu yönde ilerlemesine neden olurken, düşük gelirli ülkelerde bu oranlar istenilen seviyede olmamaktadır.

Çözüm Önerileri: Eğitim ve İş Birliği

Gelir adaletsizliğinin ortadan kaldırılması amacıyla uygulanabilecek başlıca çözüm önerileri arasında, eğitim ve ülkeler arası iş birliğinin sağlanması öne çıkmaktad. Eğitim; bilgi ve beceri düzeyinin yükseltilerek, insanların daha iyi işlerde yer almasını ve ülke ekonomisinin canlanmasını sağlar. Ayrıca, ülkeler arası iş birliği, ekonomik ve sosyal alanlarda yapısal sorunların çözülmesine yardımcı olabilir.

Yardımlar ve Yatırımlar

Ayrıca, gelir adaletsizliğini gidermek için zengin ülkelerin düşük gelirli ülkelere kalkınma yardımı yapması ve bu ülkelere doğrudan yatırım yaparak ekonomilerine katkı sağlamaları gerekmektedir. Bu sayede, düşük gelirli ülkelerde istihdam olanakları artacak ve ülkeler arası adaletsizlik azalacaktır.

Sonuç

Ülkeler arası gelir adaletsizliğinin giderilmesi için politika yapıcıların, eğitim, iş birliği, yardımlar ve yatırımlar gibi önemli alanlarda çözüm önerileri geliştirmeleri ve uygulamaları önem taşımaktadır. Bu sayede, dünya ekonomisinde adalet düzeyinin artırılması ve daha düşük gelirli ülkelerin kalkınma sürecine daha hızlı entegre olmaları sağlanabilir.

Ülkeler Arası Gelir Adaletsizliği Nedenleri ve Çözüm Önerileri  Ülkeler arası gelir adaletsizliği, özellikle son dönemlerde dünya ekonomisiyle ilgili büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) verileri Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından açıklanarak ülkeler arası gelir düzeylerini incelemek mümkün oluyor. Lüksemburg gibi en yüksek kişi başına düşen GSMHye sahip ülkeler ile Burundi gibi en düşük GSMHye sahip ülkeler arasında büyük bir uçurum bulunmaktad, bu durum büyük bir adaletsizliğe işaret etmektedir. Bu adaletsizliğin nedenleri ve çözüm önerileri üzerine tartışmak önem taşır.  Nedenler: Ekonomik İstikrarsızlık ve Kalkınma Farkları  Ülkeler arası gelir adaletsizliği, ekonomik istikrarsızlık ve kalkınma düzeyi farklarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle doğal kaynaklara sahip olmayan, siyasi istikrarın sağlanamadığı ve yetersiz altyapıya sahip ülkeler, düşük gelir düzeyine sahip olma eğilimindedir. Kalkınma düzeyi yüksek ülkeler, ekonomik politikalar, eğitim ve sosyal refah açısından daha iyi durumdadır. Bu durum, gelir düzeyi yüksek ülkelerde yaşam kalitesi ve eğitim oranı gibi göstergelerin olumlu yönde ilerlemesine neden olurken, düşük gelirli ülkelerde bu oranlar istenilen seviyede olmamaktadır.  Çözüm Önerileri: Eğitim ve İş Birliği  Gelir adaletsizliğinin ortadan kaldırılması amacıyla uygulanabilecek başlıca çözüm önerileri arasında, eğitim ve ülkeler arası iş birliğinin sağlanması öne çıkmaktad. Eğitim; bilgi ve beceri düzeyinin yükseltilerek, insanların daha iyi işlerde yer almasını ve ülke ekonomisinin canlanmasını sağlar. Ayrıca, ülkeler arası iş birliği, ekonomik ve sosyal alanlarda yapısal sorunların çözülmesine yardımcı olabilir.  Yardımlar ve Yatırımlar  Ayrıca, gelir adaletsizliğini gidermek için zengin ülkelerin düşük gelirli ülkelere kalkınma yardımı yapması ve bu ülkelere doğrudan yatırım yaparak ekonomilerine katkı sağlamaları gerekmektedir. Bu sayede, düşük gelirli ülkelerde istihdam olanakları artacak ve ülkeler arası adaletsizlik azalacaktır.  Sonuç  Ülkeler arası gelir adaletsizliğinin giderilmesi için politika yapıcıların, eğitim, iş birliği, yardımlar ve yatırımlar gibi önemli alanlarda çözüm önerileri geliştirmeleri ve uygulamaları önem taşımaktadır. Bu sayede, dünya ekonomisinde adalet düzeyinin artırılması ve daha düşük gelirli ülkelerin kalkınma sürecine daha hızlı entegre olmaları sağlanabilir.

Türkiye'nin dünya ekonomisindeki konumu ve GSYİH değeriyle ulaşmayı hedeflediği seviye nedir?

Türkiye'nin Dünya Ekonomisindeki Konumu ve GSYİH Değeri

Türkiye'nin dünya ekonomisindeki konumu, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) değeri baz alınarak değerlendirilebilir. Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye'nin kişi başına düşen GSMH değeri 7700 dolardır. Bu rakam, dünya ekonomik liderleri ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin hedeflediği seviyenin oldukça altındadır.

GSMH ve GSYİH Kavramları

GSMH ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) kavramlarının ne olduğunu, ne anlama geldiğini ve nasıl belirlendiğini öğrenmek önemlidir. GSMH, ülke üretimiyle ilgilidir ve ülkenin vatandaşlarının üretiminin ve hizmetlerinin toplamını ifade eder. GSYİH ise yurt içindeki ürün ve hizmetler dikkate alınarak hesaplanır ve ülkede yaşayan yabancı vatandaşların gelirleri de bu değere dahil edilir.

Ekonomik Göstergeler ve Yaşam Kalitesi

GSMH, ülke ekonomisinin büyüklüğü ve yurttaşların yaşamlarıyla ilgili bilgiler veren etkenlerden biridir. Ancak ülkelerin ekonomik başarısı ve yaşam kalitesi belirlemek için tek başına GSMH yeterli değildir. Eğitim, sosyal refah, yaşam kalitesi, işsizlik oranı, güvenlik ve iç çatışmaları da göz önünde bulundurmak gerekir. Dolayısıyla, GSMH ile diğer etkenlerin birbirini etkilediği bir gerçektir.

Zengin ve Fakir Ülkeler Arasındaki Uçurum

IMF'nin son açıkladığı rakamlara göre en zengin ülke Lüksemburg'da kişi başına düşen GSYİH, en fakir ülke Burundi'nin tam 471 katıdır. Bu durum, ekonomik başarı ve yaşam kalitesi açısından ülkeler arasındaki büyük uçurumu gözler önüne serer.

Türkiye'nin Hedeflediği Seviye

Türkiye'nin dünya ekonomisinde daha güçlü bir konuma gelmesi ve GSYİH değeriyle hedeflediği seviyeye ulaşması için, ekonomik büyümeyi artırmak, eğitim ve sosyal refahı yükseltmek, işsizlik oranını azaltmak ve güvenlik konularında iyileştirmeler yapmak gibi faktörler üzerinde çalışılması gerekmektedir. Bu şekilde Türkiye, dünya ekonomik liderleriyle rekabet edebilen ve vatandaşlarının yaşam kalitesini yükselten bir ülke haline gelebilir.

Türkiyenin Dünya Ekonomisindeki Konumu ve GSYİH Değeri  Türkiyenin dünya ekonomisindeki konumu, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) değeri baz alınarak değerlendirilebilir. Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından açıklanan verilere göre, Türkiyenin kişi başına düşen GSMH değeri 7700 dolardır. Bu rakam, dünya ekonomik liderleri ile karşılaştırıldığında Türkiyenin hedeflediği seviyenin oldukça altındadır.  GSMH ve GSYİH Kavramları  GSMH ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) kavramlarının ne olduğunu, ne anlama geldiğini ve nasıl belirlendiğini öğrenmek önemlidir. GSMH, ülke üretimiyle ilgilidir ve ülkenin vatandaşlarının üretiminin ve hizmetlerinin toplamını ifade eder. GSYİH ise yurt içindeki ürün ve hizmetler dikkate alınarak hesaplanır ve ülkede yaşayan yabancı vatandaşların gelirleri de bu değere dahil edilir.  Ekonomik Göstergeler ve Yaşam Kalitesi  GSMH, ülke ekonomisinin büyüklüğü ve yurttaşların yaşamlarıyla ilgili bilgiler veren etkenlerden biridir. Ancak ülkelerin ekonomik başarısı ve yaşam kalitesi belirlemek için tek başına GSMH yeterli değildir. Eğitim, sosyal refah, yaşam kalitesi, işsizlik oranı, güvenlik ve iç çatışmaları da göz önünde bulundurmak gerekir. Dolayısıyla, GSMH ile diğer etkenlerin birbirini etkilediği bir gerçektir.   Zengin ve Fakir Ülkeler Arasındaki Uçurum  IMFnin son açıkladığı rakamlara göre en zengin ülke Lüksemburgda kişi başına düşen GSYİH,    Burundinin tam 471 katıdır. Bu durum, ekonomik başarı ve yaşam kalitesi açısından ülkeler arasındaki büyük uçurumu gözler önüne serer.  Türkiyenin Hedeflediği Seviye  Türkiyenin dünya ekonomisinde daha güçlü bir konuma gelmesi ve GSYİH değeriyle hedeflediği seviyeye ulaşması için, ekonomik büyümeyi artırmak, eğitim ve sosyal refahı yükseltmek, işsizlik oranını azaltmak ve güvenlik konularında iyileştirmeler yapmak gibi faktörler üzerinde çalışılması gerekmektedir. Bu şekilde Türkiye, dünya ekonomik liderleriyle rekabet edebilen ve vatandaşlarının yaşam kalitesini yükselten bir ülke haline gelebilir.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde hangi ülkeler yer alıyor ve bu ülkelerin GSMH değerleri ne kadar?

Dünyanın En Büyük 20 Ekonomisi ve GSMH Değerleri

Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) verilerini Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) açıklamaktadır. İMF'nin son açıkladığı rakamlara göre, dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Japonya, Almanya, Hindistan, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Brezilya, Kanada, Rusya Federasyonu, Güney Kore, Avustralya, İspanya, Meksika, Endonezya, Hollanda, Suudi Arabistan, Türkiye ve İsviçre bulunmaktadır. Bu ülkelerin GSMH değerleri, Amerika Birleşik Devletleri'nin 21,44 trilyon dolar ile en yüksek ve İsviçre'nin 704,9 milyar dolar ile en düşük arasında değişmektedir.

Kişi Başına Düşen GSMH ve Kavramların Farkı

Kişi başına düşen en yüksek GSMH, Lüksemburg'da 125.923 dolar iken, en düşük değeri ise Burundi'de bulunan 267 dolardır. Türkiye'nin kişi başına düşen GSMH ise 7700 dolardır. GSMH ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) terimleri sıklıkla karıştırılsa da, aslında birbirinden farklı kavramlardır. GSMH, sadece o ülkenin vatandaşlarının gelirlerinin toplamıdır, bu yüzden 'ülkenin milli gelirleridir' ifadesi kullanılabilir.

Ekonomik Göstergeler ve Ülkelerin Genel Durumları

GSMH'nın yüksek olması, ülke ekonomisinin büyüklüğü ve yurttaşların yaşamlarıyla ilgili bilgiler verir. Bununla birlikte, ülkelerin zenginlik düzeyleri ve yaşam standartları belirlemek için tek başına GSMH yeterli değildir. Eğitim, sosyal refah, yaşam kalitesi, işsizlik oranı, güvenlik ve iç çatışmaları da göz önünde bulundurmak gerekir. Ancak, ekonomik istikrarın, yaşam kalitesi ve eğitimin kişi başına düşen GSMH ile doğru orantılı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, GSMH'nın diğer etkenlerle etkileşim içinde olduğu söylenebilir.

Değerlendirmeler ve İçinde Bulunduğumuz Döneme İlişkin Yorumlar

İMF'nin son paylaştığı verilere göre, toplam kişi başına düşen GSYİH oranlarının artmasıyla pek çok ülkenin yaşam kalitesi de yükselmiştir. 1900'lerin başından bu yana dünyada kişi başına düşen GSYİH değerlerinin genel anlamda arttığı görülmektedir. Bu durum, dünyadaki ülkelerin ekonomik anlamda gelişmeye devam ettiğine işaret etmektedir.

Dünyanın En Büyük 20 Ekonomisi ve GSMH Değerleri  Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) verilerini Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) açıklamaktadır. İMFnin son açıkladığı rakamlara göre, dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Japonya, Almanya, Hindistan, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Brezilya, Kanada, Rusya Federasyonu, Güney Kore, Avustralya, İspanya, Meksika, Endonezya, Hollanda, Suudi Arabistan, Türkiye ve İsviçre bulunmaktadır. Bu ülkelerin GSMH değerleri, Amerika Birleşik Devletlerinin 21,44 trilyon dolar ile en yüksek ve İsviçrenin 704,9 milyar dolar ile en düşük arasında değişmektedir.  Kişi Başına Düşen GSMH ve Kavramların Farkı  Kişi başına düşen en yüksek GSMH, Lüksemburgda 125.923 dolar iken, en düşük değeri ise Burundide bulunan 267 dolardır. Türkiyenin kişi başına düşen GSMH ise 7700 dolardır. GSMH ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) terimleri sıklıkla karıştırılsa da, aslında birbirinden farklı kavramlardır. GSMH, sadece o ülkenin vatandaşlarının gelirlerinin toplamıdır, bu yüzden ülkenin milli gelirleridir ifadesi kullanılabilir.  Ekonomik Göstergeler ve Ülkelerin Genel Durumları  GSMHnın yüksek olması, ülke ekonomisinin büyüklüğü ve yurttaşların yaşamlarıyla ilgili bilgiler verir. Bununla birlikte, ülkelerin zenginlik düzeyleri ve yaşam standartları belirlemek için tek başına GSMH yeterli değildir. Eğitim, sosyal refah, yaşam kalitesi, işsizlik oranı, güvenlik ve iç çatışmaları da göz önünde bulundurmak gerekir. Ancak, ekonomik istikrarın, yaşam kalitesi ve eğitimin kişi başına düşen GSMH ile doğru orantılı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, GSMHnın diğer etkenlerle etkileşim içinde olduğu söylenebilir.  Değerlendirmeler ve İçinde Bulunduğumuz Döneme İlişkin Yorumlar  İMFnin son paylaştığı verilere göre, toplam kişi başına düşen GSYİH oranlarının artmasıyla pek çok ülkenin yaşam kalitesi de yükselmiştir. 1900lerin başından bu yana dünyada kişi başına düşen GSYİH değerlerinin genel anlamda arttığı görülmektedir. Bu durum, dünyadaki ülkelerin ekonomik anlamda gelişmeye devam ettiğine işaret etmektedir.

Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip ülke hangisi ve bu konumunu nasıl koruyor?

Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip ülke Almanya'dır. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) verilerine göre, Almanya'nın Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) değeri 4 trilyon doları aşıyor. Bu üstün ekonomik konumunu korumak için Almanya, araştırma ve geliştirmeye (Ar-Ge) önemli miktarda yatırım yapar. Ayrıca, dünya çapında yer alan üstün nitelikli iş gücü ve teknolojik yeteneklerinin yanı sıra, Almanya'nın güçlü sanayi sektörü de ekonomisini ayakta tutar.

Almanya'nın mal ve yenilik üretiminde olağanüstü kabiliyeti vardır. Bu durum, bilgi tabanlı ekonomiye olan dönüşü ve teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmesini sağlar. Dahası, Almanya hükümeti, geniş tabanlı bir bilgi ve yenilik politikası uygular. Bu politika, teknolojik gelişmeyi desteklemeye yönelik fikri mülkiyet haklarının güçlendirilmesi ve kısa sürede yeni iş fırsatlarının yaratılmasını içerir.

Ek olarak, Almanya, teknolojik gelişmeye ve inovasyona yüksek yatırımlar yapar. Bu yatırımların amacı, işletmelerin ve hükümetin inovatif fikirleri hızlı bir şekilde hayata geçirebilme yeteneğini artırmaktır. Ülkenin bu stratejik yaklaşımı, onun küresel ekonomik sahnede lider konumunu korumasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, Almanya'nın ekonomik başarısının arkasında, sürekli yenilik ve teknolojik gelişmeye yönelik tutku yatar. Bu tutku, güçlü bir bilgi ve yenilik politikası ve yüksek düzeyde Ar-Ge yatırımları ile desteklenir. Öte yandan, nitelikli iş gücü ve sağlam bir sanayi sektörü de Alman ekonomisini canlı tutar. Bu faktörlerin birleşimi, Almanya'nın Avrupa'nın en büyük ekonomisini sürdürmesini ve global ekonomik liderliğini korumasını sağlar.

Avrupanın en büyük ekonomisine sahip ülke Almanyadır. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) verilerine göre, Almanyanın Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) değeri 4 trilyon doları aşıyor. Bu üstün ekonomik konumunu korumak için Almanya, araştırma ve geliştirmeye (Ar-Ge) önemli miktarda yatırım yapar. Ayrıca, dünya çapında yer alan üstün nitelikli iş gücü ve teknolojik yeteneklerinin yanı sıra, Almanyanın güçlü sanayi sektörü de ekonomisini ayakta tutar.  Almanyanın mal ve yenilik üretiminde olağanüstü kabiliyeti vardır. Bu durum, bilgi tabanlı ekonomiye olan dönüşü ve teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmesini sağlar. Dahası, Almanya hükümeti, geniş tabanlı bir bilgi ve yenilik politikası uygular. Bu politika, teknolojik gelişmeyi desteklemeye yönelik fikri mülkiyet haklarının güçlendirilmesi ve kısa sürede yeni iş fırsatlarının yaratılmasını içerir.  Ek olarak, Almanya, teknolojik gelişmeye ve inovasyona yüksek yatırımlar yapar. Bu yatırımların amacı, işletmelerin ve hükümetin   i hızlı bir şekilde hayata geçirebilme yeteneğini artırmaktır. Ülkenin bu stratejik yaklaşımı, onun küresel ekonomik sahnede lider konumunu korumasına yardımcı olur.  Sonuç olarak, Almanyanın ekonomik başarısının arkasında, sürekli yenilik ve teknolojik gelişmeye yönelik tutku yatar. Bu tutku, güçlü bir bilgi ve yenilik politikası ve yüksek düzeyde Ar-Ge yatırımları ile desteklenir. Öte yandan, nitelikli iş gücü ve sağlam bir sanayi sektörü de Alman ekonomisini canlı tutar. Bu faktörlerin birleşimi, Almanyanın Avrupanın en büyük ekonomisini sürdürmesini ve global ekonomik liderliğini korumasını sağlar.

En yüksek milli gelire sahip ülkelerin ortak ekonomik ve sosyal özellikleri nelerdir?

En yüksek milli gelire sahip olan ülkelerin ortak ekonomik ve sosyal özellikleri, genel olarak yüksek yaşam kalitesi, düşük işsizlik oranları ve yüksek eğitim düzeyidir. Zengin ülkelerde genellikle siyasi istikrar hakim olup iç çatışmalar minimal düzeydedir. Ancak, bu durum her zaman doğru olmayabilir. Örneğin, yüksek Gayri Safi Milli Hasılalı ülkelerde, yurttaşlarının büyük çoğunluğu yüksek yaşam kalitesine sahip olabilirken, eşitsiz gelir dağılımı nedeniyle bazı kesimler yoksulluk içinde yaşayabilir.

Bununla birlikte, Gayri Safi Milli Hasılanın yüksek olması, ülkedeki yaşam kalitesinin de yüksek olacağını kesin olarak göstermez. Bir ülkenin ekonomik refah seviyesini doğru bir şekilde ölçmek için, GSYİH yanında, eğitim, sosyal refah, yaşam kalitesi, işsizlik oranı, güvenlik ve iç çatışmalar gibi faktörler de dikkate alınmalıdır. Bu durum ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri gözetir ve ülkenin gerçek ekonomik durumunu daha doğru bir şekilde yansıtır.

GSMH'sı yüksek ülkeler, genellikle eğitim ve teknoloji alanlarında da öncüdürler. Yüksek milli gelire sahip ülkelerde, genellikle eğitim seviyesi yüksek, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine daha fazla yatırım yapılır. Bu durum, bu ülkelerin ekonomik büyümelerini daha da destekler.

Sonuç olarak, en yüksek milli gelire sahip olan ülkelerin ortak ekonomik ve sosyal özellikleri arasında yüksek yaşam kalitesi, düşük işsizlik oranları ve yüksek eğitim düzeyi öne çıkmaktadır. Ancak, bu özellikler GSMH'nin yüksekliği ile doğrudan ilişkili olmayıp birçok farklı etmene bağlıdır.

En yüksek milli gelire sahip olan ülkelerin ortak ekonomik ve sosyal özellikleri, genel olarak yüksek yaşam kalitesi, düşük işsizlik oranları ve yüksek eğitim düzeyidir. Zengin ülkelerde genellikle siyasi istikrar hakim olup iç çatışmalar minimal düzeydedir. Ancak, bu durum her zaman doğru olmayabilir. Örneğin, yüksek Gayri Safi Milli Hasılalı ülkelerde, yurttaşlarının büyük çoğunluğu yüksek yaşam kalitesine sahip olabilirken, eşitsiz gelir dağılımı nedeniyle bazı kesimler yoksulluk içinde yaşayabilir.   Bununla birlikte, Gayri Safi Milli Hasılanın yüksek olması, ülkedeki yaşam kalitesinin de yüksek olacağını kesin olarak göstermez. Bir ülkenin ekonomik refah seviyesini doğru bir şekilde ölçmek için, GSYİH yanında, eğitim, sosyal refah, yaşam kalitesi, işsizlik oranı, güvenlik ve iç çatışmalar gibi faktörler de dikkate alınmalıdır. Bu durum ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri gözetir ve ülkenin gerçek ekonomik durumunu daha doğru bir şekilde yansıtır.  GSMHsı yüksek ülkeler, genellikle eğitim ve teknoloji alanlarında da öncüdürler. Yüksek milli gelire sahip ülkelerde, genellikle eğitim seviyesi yüksek, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine daha fazla yatırım yapılır. Bu durum, bu ülkelerin ekonomik büyümelerini daha da destekler.  Sonuç olarak, en yüksek milli gelire sahip olan ülkelerin ortak ekonomik ve sosyal özellikleri arasında yüksek yaşam kalitesi, düşük işsizlik oranları ve yüksek eğitim düzeyi öne çıkmaktadır. Ancak, bu özellikler GSMHnin yüksekliği ile doğrudan ilişkili olmayıp birçok farklı etmene bağlıdır.

Gayri Safi Milli Hasıla Nedir?

GSMH, ülkenin vatandaşlarının üretiminin ve hizmetlerinin toplamıdır. Vatandaşların yurt içinde ya da yurt dışındaki hizmetlerinin, üretimlerinin ve mallarının toplamı göz önünde bulundurulur ve ülkedeki yabancıların gelirleri de düşülür.

GSMH, ülkenin vatandaşlarının üretiminin ve hizmetlerinin toplamıdır. Vatandaşların yurt içinde ya da yurt dışındaki hizmetlerinin, üretimlerinin ve mallarının toplamı göz önünde bulundurulur ve ülkedeki yabancıların gelirleri de düşülür.

Kişi Başına En Yüksek GSYİH Sahibi Ülkeler Hangileri?

2021'de kişi başına en yüksek GSYİH'ya sahip 10 ülke şöyle: Lüksemburg, İrlanda, İsviçre, Norveç, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Singapur, İzlanda, Hollanda ve İsveç.

2021de kişi başına en yüksek GSYİHya sahip 10 ülke şöyle: Lüksemburg, İrlanda, İsviçre, Norveç, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Singapur, İzlanda, Hollanda ve İsveç.

Gayri Safi Milli Hasılası En Düşük Ülkeler Hangileri? 

2021'de kişi başına en düşük GSYİH'ya sahip 10 ülke şöyle: Madagaskar, Orta Afrika Cumhuriyeti, Zimbabwe, Afganistan, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone, Mozambik, Malavi, Güney Sudan ve son ülke Burundi.

2021de kişi başına en düşük GSYİHya sahip 10 ülke şöyle: Madagaskar, Orta Afrika Cumhuriyeti, Zi  bwe, Afganistan, Kongo Cumhuriyeti, Sierra Leone, Mozambik, Malavi, Güney Sudan ve son ülke Burundi.