Moda denildiğinde akıllara gelen ilk ülkelerden biri hiç şüphesiz İtalya'dır. Hem tarihi dokusuyla hem de yenilikçi tasarım anlayışıyla modanın kalbi burada atıyor. Rengarenk vitrinler, zarif tasarımlar ve dünya çapında üne sahip markalar... İtalyan modası, özgünlüğü ve estetiğiyle dünya çapında bir fenomen haline gelmiştir. Peki bu ihtişamlı moda dünyasına dair terimleri İtalyanca olarak nasıl ifade ederiz?
Moda Dünyasına İtalyanca Bir Bakış
İtalyanca, moda terimlerinin doğru ve etkileyici şekilde ifade edildiği zengin bir dildir. Bu dilde moda, sadece kıyafetlerin ve aksesuarların ötesinde bir sanat olarak görülür. Moda terimleri, tasarımların incelikleri ve detaylarını anlatmada kritik öneme sahiptir.
L'alta moda
İtalyan modasının kalbi l'alta moda'da atar, yani yüksek modada. Tasarımcılar, bu alanda sınırları zorlayan çalışmalarıyla tanınır. Dünya çapında ses getiren defileler, l'alta moda'nın büyüsünü tüm dünyaya yaymaktadır.
Il pret-a-porter
Hayatın hızına ayak uyduran il pret-a-porter, yani hazır giyim, pratikliği ve erişilebilirliği ile öne çıkar. İtalya'da herkesin gardırobunda mutlaka yer alan pret-a-porter parçalar, günlük hayatı şıklıkla buluşturmanın en kolay yoludur.
Gli accessori
Moda denilince aksesuarlar da vazgeçilmez birer unsurdur. Gli accessori kavramı İtalyan modasında büyük bir yer tutar. Çantadan ayakkabıya, takıdan şapkalara kadar birçok aksesuar, bireysel tarzı tamamlayıcı öğeler olarak ön plana çıkar.
İtalyan Modasının Özgünlüğü
İtalyan modası, özgün tasarımları ve beklenmedik patlayıcılık unsurlarıyla, diğer moda merkezlerinden ayrılan bir çizgiye sahiptir. Tasarımcılar yaratıcılıklarını sınırların ötesine taşıyarak, şaşkınlık ve hayranlık uyandıran eserler yaratırlar.
La sartoria
Özgünlük, İtalyan modasında la sartoria, yani terziliğin incelikli işçiliğinden kaynaklanır. El yapımı giysiler, özelleştirilmiş tasarımlar ve işin ehli terziler, moda dünyasında İtalya'nın ününü artıran faktörlerdendir.
Il design innovativo
İtalyan modasının bir diğer yüzü de il design innovativo, yani yenilikçi tasarımdır. Deneysel materyaller, cesur kesimler ve sıradışı kombinasyonlar ile İtalyan modası, her zaman adından söz ettirir.
İtalyan Modası ve Küresel Etki
İtalyan modasının küresel moda endüstrisi üzerindeki etkisi yadsınamaz. Dünyanın dört bir yanındaki moda haftalarında İtalyan tasarımcıların eserleri öne çıkar ve trendleri belirler.
L'influenza globale
L'influenza globale, yani küresel etki, İtalyan modasının dünya çapında oluşturduğu moda akımlarını ve trendleri ifade eder. Giyim tarzlarından aksesuar seçimlerine kadar, İtalya'dan esinlenmeleri görmek mümkündür.
La moda sostenibile
İtalyan modası sadece zarafeti ve şıklığı ile değil, la moda sostenibile, yani sürdürülebilir moda anlayışıyla da ön planda. Doğa dostu malzemeler ve etik üretim yöntemleri, İtalyan modasının geleceğe yön veren yüzüdür.
İtalyan modasını ve moda terimlerini İtalyanca olarak öğrenmek, bu renkli ve canlı dünyanın bir parçası olmak anlamına gelir. İtalyanca, moda dünyasında kendine has bir incelik ve zarafet katar. Gerek yüksek moda gerekse hazır giyim olsun, her bir terim bu zengin kültürün birer parçasıdır. İtalyan modası, geçmişin mirasını bugüne taşıyan ve geleceği şekillendiren bir sanat dalı olarak moda severlerin ve dil meraklılarının her zaman ilgisini çekecektir.
İtalyan modası
Örnek Diyalog: Sofia always invests in moda italiana because she believes they have a timeless elegance and unmatched quality.
Türkçe: Sofia, zamansız zarafetleri ve eşsiz kaliteleri olduğuna inandığı için daima İtalyan modasına yatırım yapar.
Moda defilesi
Örnek Diyalog: Mentre guardavamo la sfilata di moda, non potevo fare a meno di notare come ogni abito sembrasse un'opera d'arte.
Türkçe: Moda gösterisini izlerken, her kıyafetin bir sanat eseri gibi göründüğünü fark etmeden edemedim.
Moda tasarımcısı
Örnek Diyalog: Anna sogna da sempre di diventare una famosa designer di moda a Milano.
Türkçe: Anna, her zaman Milano'da ünlü bir moda tasarımcısı olmayı hayal ediyor.
Yüksek moda
Örnek Diyalog: She always dreamed of walking the runways in Milan, showcasing the latest in alta moda to a crowd of adoring fashionistas.
Türkçe: O her zaman, hayran moda tutkunlarının önünde, Milan'da podyumlar üzerinde yürüyerek en son alta moda kreasyonlarını sergilemeyi hayal etti.
Hazır giyim
Örnek Diyalog: She admired the prêt-à-porter collection, noting how the off-the-rack designs seemed tailor-made for her.
Türkçe: Hazır giyim koleksiyonuna hayran kaldı, raflardan alınmış gibi duran tasarımların ona sanki özel dikilmiş gibi olduğunu belirterek.
Tailleur kelimesi Fransızca kökenli bir terim olup Türkçede kostüm veya takım elbise anlamına gelir. Bu bağlamda bir kadın giyim ürünü ifade eder ve genellikle ceket ile etek veya pantolondan oluşan formal bir giysi kombinasyonudur.
Örnek Diyalog: When she walked into the room, everyone's eyes were drawn to her elegant tailleur, which perfectly complemented her poised demeanor.
Türkçe: Odaya girdiğinde herkesin gözü, asil tavırlarını tamamlayan şık takım elbisesine çevrildi.
Akşam elbisesi
Örnek Diyalog: Scusami, posso aiutarti a scegliere un abito da sera per il tuo evento di gala?
Türkçe: Özür dilerim, gala etkinliğin için bir akşam elbisesi seçmene yardımcı olabilir miyim?
Siper
Örnek Diyalog: As he peered over the edge, he whispered, The last time I ventured into that trench, I discovered a whole new world teeming with life.
Türkçe: Kenara eğilip baktığında fısıldadı, O çukura son girişimde, hayatla dolup taşan bambaşka bir dünya keşfetmiştim.
Kalem elbise
Örnek Diyalog: Scorrendo le foto del red carpet, ho notato che l'attrice indossava un elegante vestito a tubino nero che le stava a pennello.
Türkçe: Kırmızı halı fotoğraflarını incelerken, oyuncunun üzerine tam oturan şık bir siyah kalem elbise giydiğini fark ettim.
İpek eşarp
Örnek Diyalog: Mi hai regalato una sciarpa di seta incredibilmente morbida per il mio compleanno.
Türkçe: Doğum günüm için bana inanılmaz derecede yumuşak bir ipek eşarp hediye ettin.
İlkbahar/Yaz koleksiyonu
Örnek Diyalog: La nuova collezione primavera/estate in vetrina mi ha completamente stregato, devo provare quel vestito azzurro!
Türkçe: Vitrindeki yeni ilkbahar/yaz koleksiyonu beni tamamen büyüledi, o mavi elbiseyi mutlaka denemeliyim!
Sonbahar/Kış Koleksiyonu
Örnek Diyalog: Posso mostrarti la nostra nuova collezione autunno/inverno che è appena arrivata in negozio.
Türkçe: Size mağazamıza yeni gelen sonbahar/kış koleksiyonumuzu gösterebilirim.
Yükselen stilist
Örnek Diyalog: Hai già sentito parlare di quella stilista emergente che ha lasciato tutti a bocca aperta durante la settimana della moda?
Türkçe: O yükselen moda tasarımcısının, moda haftası sırasında herkesi hayranlık içinde bıraktığını duydun mu?
Moda evi
Örnek Diyalog: While strolling through the streets of Milan, they excitedly stumbled upon a small, chic casa di moda known for its bespoke tailoring and artisanal craftsmanship.
Türkçe: Milano'nun sokaklarında gezinirken, heyecanla, özel dikim ve el yapımı işçiliğiyle tanınan küçük, şık bir moda evine rastladılar.
Anlık trend
Örnek Diyalog: Hai già provato quel nuovo ristorante vegano? È il trend del momento e sembra che tutti ne parlano!
Türkçe: O yeni vegan restoranı denedin mi? Şu anda trend olan şey bu ve herkesin ondan bahsettiği görülüyor!
Stil ikonu
Örnek Diyalog: Lei è considerata un'icona di stile in tutto il mondo della moda.
Türkçe: O, moda dünyasında tüm dünyada bir stil ikonu olarak kabul ediliyor.
Özel dikim takım elbise
Örnek Diyalog: Mi sono regalato un abito su misura per il mio matrimonio ed è stato decisamente il tocco di classe che cercavo.
Türkçe: Düğünüm için kendime özel dikim bir takım elbise hediye ettim ve kesinlikle aradığım sınıfı katan dokunuş oldu.
Beyaz gömlek
Örnek Diyalog: Posso lavare la tua camicia bianca insieme ai miei vestiti chiari, così facciamo un solo carico?
Türkçe: Beyaz gömleğini benim açık renkli kıyafetlerimle birlikte yıkayabilir miyim, böylece tek seferde hepsini yıkamış oluruz?
Deri ceket
Örnek Diyalog: Mi piacerebbe comprare una nuova giacca di pelle per la mia collezione autunnale.
Türkçe: Sonbahar koleksiyonum için yeni bir deri ceket satın almak isterim.
Diz üstü çizmeler
Örnek Diyalog: Mentre esaminava il negozio di abbigliamento, Giulia mormorò a se stessa, Quel vestitino sarebbe perfetto con i miei nuovi stivali al ginocchio.
Türkçe: Giulia, giyim mağazasını incelerken kendi kendine mırıldandı, O elbise yeni diz üstü çizmelerimle mükemmel olurdu.
Marka altı
Örnek Diyalog: While discussing the new wave of fashion, Marco mentioned sotto marca as an emerging trend among underground Italian designers.
Türkçe: Modanın yeni akımını tartışırken Marco, yeraltı İtalyan tasarımcılar arasında ortaya çıkan bir eğilim olarak sotto marcadan bahsetti.
Modaya uygun aksesuar
Örnek Diyalog: Questo accessorio di tendenza si abbina perfettamente con ogni outfit che hai.
Türkçe: Bu trend aksesuar herhangi bir kıyafetine mükemmel şekilde uyum sağlar.
Omuz askılı çanta
Örnek Diyalog: Mi piace molto la tua nuova borsa a tracolla; dove l'hai comprata?
Türkçe: Yeni omuz çantanı çok beğendim; nereden aldın?
Güneş gözlüğü
Örnek Diyalog: Mentre camminavo in spiaggia, mi sono reso conto di aver dimenticato i miei occhiali da sole a casa e sono dovuto tornare indietro per prenderli.
Türkçe: Plajda yürürken güneş gözlüklerimi evde unuttuğumu fark ettim ve onları almak için geri dönmek zorunda kaldım.
Deri kemer
Örnek Diyalog: Posso chiederti dove hai acquistato quella elegante cintura in pelle?
Türkçe: Şu şık deri kemerini nereden aldığını sorabilir miyim?
Gonna a pieghe İtalyanca bir terimdir ve Türkçe'ye pileli etek olarak çevrilebilir.
Örnek Diyalog: I'm sorry, but Gonna a pieghe is an Italian phrase that translates to pleated skirt in English, and it's not clear how to use it in a sentence without more context. Would you like me to create a sentence in Italian or English that includes this phrase?
Türkçe: Üzgünüm, ama Gonna a pieghe İtalyanca'da kıvrımlı etek anlamına geliyor ve cümlenin içinde nasıl kullanılacağı daha fazla bağlam olmadan net değil. Bu ifadeyi içeren bir cümle kurmamı ister misiniz, İtalyanca mı yoksa İngilizce mi?
Kaşmir Paltosu
Örnek Diyalog: Hai già visto il nuovo cappotto in cashmere che ho comprato per l'inverno?
Türkçe: Yeni aldığım kaşmir kabanı gördün mü?
Balıkçı yaka kazak
Örnek Diyalog: Mi piace come ti sta quel maglione a collo alto, ti dona molto.
Türkçe: O yüksek yakalı kazak üzerinde nasıl duruyor biliyor musun? Sana çok yakışıyor.
Hayvan deseni
Örnek Diyalog: Oh, I love the Stampa animalier on your scarf; it adds such a chic touch to your outfit!
Türkçe: Ah, eşarbındaki hayvan deseni çok hoşuma gitti; kıyafetine çok şık bir dokunuş katmış!
Smokin
Örnek Diyalog: Sure, I'll wear the tuxedo to the gala and make sure I match your dress.
Türkçe: Tabii, galaya smokinimi giyeceğim ve senin elbisenle uyumlu olduğundan emin olacağım.
Dekolte
Örnek Diyalog: She complimented her friend saying, Your dress with its décolleté neckline is absolutely stunning for the gala tonight.
Türkçe: Arkadaşıyla konuşurken ona Bu akşamki galada dekoltesi olan elbisen gerçekten muhteşem görünüyor diye iltifat etti.
Yüksek belli kot pantolon
Örnek Diyalog: Preferisco indossare jeans a vita alta perché mi stanno molto bene e sono anche comodissimi!
Türkçe: Yüksek bel jean giymeyi tercih ediyorum çünkü bana çok yakışıyor ve ayrıca son derece rahatlar!
Yağmurluk
Örnek Diyalog: Mentre guardavo la pioggia scendere, mi compiacqui della scelta di portare il mio impermeabile nuovo.
Türkçe: Yağmurun yağışını izlerken, yeni yağmurluğumu getirme kararından memnuniyet duydum.
Damask kumaş
Örnek Diyalog: Il tessuto damascato che abbiamo scelto per i divani del salone conferisce un aspetto regale ed elegante all'ambiente.
Türkçe: Salonun kanepe kumaşları için seçtiğimiz damask kumaş, ortama asil ve şık bir hava katıyor.
Ekolojik kürk
Örnek Diyalog: Preferisco indossare una pelliccia ecologica piuttosto che una vera, per questioni etiche legate al trattamento degli animali.
Türkçe: Hayvanlara yapılan muamele ile ilgili etik nedenlerden dolayı, gerçek bir kürk yerine ekolojik bir kürk giymeyi tercih ederim.
Cep mendili
Örnek Diyalog: Marie eagerly showed off her new silk pochette, which perfectly matched her elegant evening gown.
Türkçe: Marie, zarif akşam elbisesiyle mükemmel bir uyum sağlayan yeni ipek poşetini heyecanla gösterdi.
Espadril ayakkabılar
Örnek Diyalog: Sure, I'll pack my espadrillas; they're perfect for walks on the beach at sunset.
Türkçe: Tabii, espadrillerimi paketleyeceğim; onlar, gün batımında sahilde yürüyüşler için mükemmeldir.
Fibbia kelimesinin Türkçe karşılığı toka olabilir. Ancak, bu kelimenin bağlamına göre değişebileceğini belirtmek önemlidir. Eğer kelimenin içinde bulunduğu cümle veya metnin tamamı verilirse daha doğru bir çeviri yapılabilir.
Örnek Diyalog: While trying on the leather belt, Marco pointed out, 'The fibbia really complements the design, giving it a classic look.'
Türkçe: Deri kemeri denediği sırada Marco, Toka gerçekten tasarımı tamamlıyor, klasik bir görünüm veriyor. diye belirtti.
Palazzo pantolonlar
Örnek Diyalog: Mentre guardavo l'armadio alla ricerca di qualcosa da indossare per la festa, ho deciso di optare per un paio di eleganti pantaloni palazzo neri che si abbinavano perfettamente con la mia blusa di seta.
Türkçe: Dolabımda parti için ne giyeceğime bakınırken, ipek bluzumla mükemmel uyum sağlayan şık siyah palazzo pantolonları giymeye karar verdim.
Ceket
Örnek Diyalog: She complimented him, saying, Your new blazer really brings out the color of your eyes.
Türkçe: Onun gözlerinin rengini gerçekten ortaya çıkaran yeni ceketin için ona iltifat etti.
Kaftan
Örnek Diyalog: As I twirled in my new caftano, the vibrant colors danced with the rhythm of the seaside breeze.
Türkçe: Yeni kaftanımı çevirirken, canlı renkler deniz kenarı esintisinin ritmiyle dans etti.
Topuklu sandalet
Örnek Diyalog: Posso provare quel sandalo con tacco in vetrina nella mia taglia?
Türkçe: Vitrindeki o topuklu sandaleti kendi bedenimde deneyebilir miyim?
Geniş kenarlı şapka
Örnek Diyalog: Mentre passeggiavamo per il mercato, ho notato un bellissimo cappello a falda larga che sarebbe perfetto per la nostra gita in spiaggia.
Türkçe: Pazarda dolaşırken, plaj gezimiz için mükemmel olacak çok güzel bir geniş kenarlı şapka fark ettim.
Monogram
Örnek Diyalog: She carefully stitched the name Eleanor into the towel, smiling with satisfaction at the elegant monogramma that emerged.
Türkçe: O, Eleanor ismini havluya özenle işledi ve ortaya çıkan şık monograma tatminle gülümseyerek baktı.
Şantily Dantel
Örnek Diyalog: The bride absolutely adored her Pizzo Chantilly lace veil, declaring it the perfect finishing touch to her wedding gown.
Türkçe: Gelin, Pizzo Chantilly dantel duvağını kesinlikle çok sevdi ve onu gelinliğinin mükemmel tamamlayıcısı olarak nitelendirdi.
Geniş paçalı pantolon
Örnek Diyalog: Ho deciso di indossare il mio nuovo pantalone a zampa per la festa di stasera.
Türkçe: Bu akşamki parti için yeni bell-bottom pantolonumu giymeye karar verdim.
Eşarp
Örnek Diyalog: She gently folded the delicate silk foulard and placed it in the drawer alongside her collection of vintage scarves.
Türkçe: Nazikçe katladı ince ipek fularını ve onu, vintage eşarp koleksiyonunun yanındaki çekmeceye yerleştirdi.
Cüzdan
Örnek Diyalog: Mentre uscivamo dal ristorante, mi sono reso conto di aver lasciato il mio portafoglio sul tavolo.
Türkçe: Restorandan çıkarken, cüzdanımı masada unuttuğumu fark ettim.
Mini etek
Örnek Diyalog: Mentre sistemava il suo armadio, Giulia esclamò: Che nostalgia, questa minigonna non la indosso da quando ero al liceo!
Türkçe: Dolabını düzenlerken Giulia haykırdı: Ah ne nostalji, bu mini eteği lisedeyken giymiştim en son!
Kol saati
Örnek Diyalog: Mi regali un orologio da polso per il mio compleanno?
Türkçe: Doğum günüm için bana bir kol saati hediye eder misin?
Tasarımcı spor ayakkabı
Örnek Diyalog: Mi piacerebbe davvero avere quel paio di sneaker di design per la mia collezione.
Türkçe: Tasarımcı sneaker o çiftini koleksiyonum için gerçekten almak isterdim.
Dök, saç
Örnek Diyalog: As I admired her elegant brooch, Maria said, 'This antique spilla was my grandmother's and it holds many precious memories for me.'
Türkçe: Elegan broşunu hayranlıkla incelerken Maria, 'Bu antika spilla büyükannemin ve benim için pek çok değerli anıyı barındırıyor.' dedi.
Kokteyl elbisesi
Örnek Diyalog: Vorrei acquistare un nuovo abito da cocktail per la festa di sabato sera.
Türkçe: Cumartesi akşamı partisi için yeni bir kokteyl elbisesi satın almak istiyorum.
Deri sırt çantası
Örnek Diyalog: Mi sono innamorato di quello zaino in pelle che abbiamo visto ieri in vetrina.
Türkçe: Dün vitrinde gördüğümüz o deri sırt çantasına aşık oldum.
Tayt
Örnek Diyalog: She complimented me on my new rainbow-print leggings, saying they were the perfect choice for the yoga retreat.
Türkçe: Yeni gökkuşağı desenli taytımı beğenerek yoga çekilmesi için mükemmel bir seçim olduğunu söyledi.
Kimono
Örnek Diyalog: As she gracefully entered the room, all eyes were drawn to the intricate patterns of her kimono, a masterpiece of traditional fabric art.
Türkçe: O zarifçe odaya girerken, tüm gözler geleneksel kumaş sanatının bir şaheseri olan kimonosundaki karmaşık desenlere çevrildi.
Brokat
Örnek Diyalog: The rich texture of the broccato fabric made the dress look absolutely stunning.
Türkçe: Brokato kumaşının zengin dokusu, elbiseye gerçekten büyüleyici bir görünüm kazandırdı.
Yelek
Örnek Diyalog: As he packed for the protest, he made sure his yellow gilet was at the top of his bag for easy access.
Türkçe: Protesto için hazırlanırken, sarı yeleğinin çantanın en üstünde ve kolayca ulaşılabilir olmasına özellikle dikkat etti.
Mokasen
Örnek Diyalog: While browsing the shoe store, Julia pointed to a pair on display and exclaimed, Look at that elegant pair of Mocassino, they would be perfect for my interview!
Türkçe: Ayakkabı mağazasına göz atarken, Julia vitrinde sergilenen bir çifte işaret edip haykırdı: Şu şık Mocassino çiftine bak, mülakatım için mükemmel olurdu!
Gambaletto
Örnek Diyalog: When I packed for my trip to Italy, I made sure to include a gambaletto to keep my legs comfortable during the long walks.
Türkçe: İtalya seyahatime hazırlanırken, uzun yürüyüşler boyunca bacaklarımı rahat tutmak için çantama bir çift dizaltı çorabı koymayı ihmal etmedim.
İtalya moda moda terimleri İtalyanca tasarım özgünlük estetik l'alta moda il pretaporter gli accessori sartoria design innovativo küresel etki moda sostenibile
Giovanni Ricci
İtalyanca Öğretmeni
Giovanni Ricci, İtalya'nın Floransa şehrinde doğup büyüyen deneyimli bir İtalyanca öğretmenidir. Modern öğretim teknikleri ve zengin kültürel içeriklerle derslerini renklendirerek, öğrencilerine dil öğreniminde benzersiz bir yaklaşım sunar. Giovanni, yirmi yılı aşkın süredir öğrencilere İtalyanca'nın zarafetini ve zenginliğini aktararak diller arası köprüler kurmaktadır.
Benzer Yazılar
Doğru ve faydalı bilgiler sağlama konusunda kararlı olan uzman ekibimizle blogumuzu her zaman yeni makaleler ve videolarla güncelliyoruz. Güvenilir tavsiyeler ve bilgilendirici içerikler arıyorsanız, blog sayfamıza mutlaka göz atın.