İtalya'da bir süre yaşamayı planlıyorsanız ya da İtalyanca öğrenirken günlük hayatta kullanılan ifadeleri öğrenmek istiyorsanız, ev işleriyle ilgili terminoloji sizin için oldukça faydalı olacaktır. İtalyan kültüründe ev işleri sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda sosyal bir etkinlik olarak da görülür. Bu yazıda, hem ev işleri sırasında sıkça kullanılan İtalyanca ifadeleri keşfedecek hem de günlük rutinlerde karşılaşılan sürpriz ve heyecan verici anıları paylaşacağım.
Kişisel Bir Deneyim: İtalya'da İlk Günlerim
İtalya'ya ilk taşındığımda, dil öğrenme sürecimde en çok zorlandığım konulardan biri, günlük ev işleriyle ilgili ifadelerdi. Bir gün, İtalyanca pratiği yaparken ev sahibim Lucia ile temizlik yapmam gerekti. "Halınızı nasıl süpürürsünüz?" sorusunu İtalyanca sormam gerektiğinde dilimin tutulduğunu hatırlıyorum. Neyse ki Lucia, sabırlı bir şekilde "spazzare i tappeti" (halıları süpürmek) ifadesini öğretti ve böylece dil pratiğim daha eğlenceli hale geldi.
İtalyanca Ev İşleri Terimleri
Ev işleri, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır ve bu işleri İtalyanca ifade edebilmek, dil öğrenme sürecinizi hızlandırır. İşte ev işlerinde sıkça kullanılan bazı İtalyanca terimler:
Temizlik Yapmak: "Pulire"
Temizlik yapmak, İtalyanca'da "pulire" kelimesiyle ifade edilir. İtalyan kültüründe temizlik, genellikle sosyal bir etkinlik olarak görülür ve aile üyeleri birlikte temizlik yapar. Bu süreçte kullanılan bazı ifadeler şunlardır:
Spazzare i tappeti: Halıları süpürmek
Spolverare: Toz almak
Pulire i vetri: Camları silmek
Yemek Pişirmek: "Cucinare"
Yemek pişirmek, İtalyan kültüründe oldukça önemli bir yer tutar. İtalyan mutfağı, dünya genelinde tanınmış ve sevilmiştir. Yemek pişirme ile ilgili bazı İtalyanca ifadeler:
Fare la pasta: Makarna yapmak
Mettere la pizza nel forno: Pizzayı fırına sürmek
Preparare un sugo: Sos hazırlamak
Bir keresinde, İtalyan bir arkadaşımın evinde pizza yapma deneyimi yaşadım. "Mettere la pizza nel forno" ifadesini kullanarak pizzayı fırına koyduğumuzda, o anın tadını çıkarmanın ne kadar keyifli olduğunu fark ettim.
Çamaşır Yıkamak: "Lavare i Panni"
Çamaşır yıkamak, günlük ev işlerinin bir diğer önemli parçasıdır. İtalyanca'da "lavare i panni" olarak ifade edilir. Bu süreçte kullanılan bazı ifadeler:
Mettere i panni nella lavatrice: Çamaşır makinesine çamaşır koymak
Stendere i panni: Çamaşırları asmak
Stirare: Ütü yapmak
Günlük Rutinlerde Sürpriz ve Heyecan Verici Anlar
Günlük rutinler, zaman zaman sıradışı ve beklenmedik durumları da beraberinde getirir. İtalyan halkının canlı ve duygusal yapısı, bu sürprizleri daha belirgin hale getirir.
İtalyan Misafirperverliği: Ani Konuk Ziyaretleri
İtalyan kültüründe misafirperverlik oldukça önemlidir. Ansızın kapınız çalınabilir ve birden bire kendinizi evinizde konuk ağırlarken bulabilirsiniz. Bu tür sürpriz ziyaretler, İtalyanca pratiğinizi geliştirmek için harika fırsatlar sunar. Bir keresinde, komşum Rosa aniden kapımı çalmış ve elinde bir tabak dolusu taze yapılmış "tiramisu" ile içeri girmişti. Bu beklenmedik ziyaret, hem dil pratiğimi hem de kültürel anlayışımı geliştirmişti.
İtalyan Ev Partileri: "Festa in Casa"
İtalyanlar, sosyal etkinlikleri ve partileri severler. Ev partileri, "festa in casa" olarak adlandırılır ve bu partiler genellikle neşeli ve bol sohbetli geçer. İtalyanca pratik yapmak için harika bir ortam sağlar. Bir İtalyan ev partisine katıldığımda, ev sahipleri Marco ve Elena'nın sıcak misafirperverliği beni çok etkilemişti. Bu tür etkinlikler, İtalyan kültürünü yakından tanımanın en keyifli yollarından biridir.
Elektrik Kesintileri ve Mum Işığı
İtalya'da beklenmedik elektrik kesintileri de günlük hayatın bir parçasıdır. Bir akşam yemeği sırasında elektrikler kesildiğinde, evdeki herkes mum ışığı altında toplanır ve sohbet devam eder. Bu tür durumlar, hem romantik hem de unutulmaz anlar yaratır. Bir akşam, elektrikler kesildiğinde arkadaşım Luigi'nin gitar çalmaya başladığı ve hepimizin şarkılar söylediği anı asla unutamam.
İtalyanca Öğrenme Sürecinizi Zenginleştirin
İtalyanca öğrenirken, dil bilgisi ve kelime hazinesinin yanı sıra kültürel unsurları da öğrenmek büyük önem taşır. Ev işleri ve günlük rutinlerle ilgili ifadeler, bu süreçte size yardımcı olabilir. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, İtalyanca öğrenmenin sadece bir dil öğrenmek olmadığını, aynı zamanda yeni bir kültürü keşfetmek anlamına geldiğini söyleyebilirim.
İtalyanca Konuşma Pratikleri
İtalyanca konuşma pratiği yaparken, günlük hayatta karşılaşabileceğiniz durumlar üzerine çalışmak çok önemlidir. Ev işlerini yaparken İtalyanca terimleri kullanmak, dil öğrenme sürecinizi hızlandırır. Temizlik yaparken "pulire" fiilini, yemek pişirirken "cucinare" fiilini ve çamaşır yıkarken "lavare i panni" fiilini kullanarak pratik yapabilirsiniz.
İtalyan Kültürüne Uyum Sağlamak
İtalyan kültürüne uyum sağlamak, dil öğrenme sürecinizde büyük bir avantaj sağlar. İtalyanların misafirperverliği, sosyal etkinlikleri ve günlük rutinleri hakkında bilgi sahibi olmak, hem dil becerilerinizi hem de kültürel anlayışınızı geliştirir. İtalyan bir arkadaşınızla vakit geçirmek, onların günlük hayatına dahil olmak, İtalyanca pratiğinizi ve kültürel bilginizi artıracaktır.
Sonuç: İtalyanca ile Yeni Bir Hayata Merhaba
İtalyanca öğrenmek, yeni bir dilin kapılarını aralamakla kalmaz, aynı zamanda yeni bir hayatı keşfetmenizi sağlar. Ev işleri ve günlük rutinler, bu sürecin vazgeçilmez bir parçasıdır. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, İtalyanca öğrenmenin ne kadar keyifli ve öğretici bir süreç olduğunu paylaşmak istedim. Siz de İtalyanca öğrenmeye karar verdiyseniz, ev işlerinden başlayarak pratik yapabilir ve bu süreci daha eğlenceli hale getirebilirsiniz.
Unutmayın, her yeni dil, yeni bir hayat demektir. İtalyanca öğrenme sürecinizde başarılar dilerim! "Cominciamo" (Hadi başlayalım)!
Fare il letto
Yatağı yapmak
Örnek Diyalog: Ogni mattina faccio una routine in cui faccio colazione, mi lavo i denti e poi faccio il letto prima di uscire di casa.
Türkçe: Her sabah kahvaltı yapmak, dişlerimi fırçalamak ve evden çıkmadan önce yatağı toplamak gibi bir rutinim var.
Cucinare
Yemek pişirmek
Örnek Diyalog: Hai deciso di imparare a cucinare piatti italiani tradizionali quest'anno?
Türkçe: Bu yıl geleneksel İtalyan yemekleri pişirmeyi öğrenmeye karar verdin mi?
Lavare i piatti
Bulaşıkları yıkamak
Örnek Diyalog: Mario sospirò guardando il lavello stracolmo e disse: Sembra che tocchi a me lavare i piatti stasera.
Türkçe: Mario, taşan lavaboya bakıp iç çekti ve dedi ki: Görünüşe göre bu akşam bulaşık yıkamak bana düşüyor.
Spazzare il pavimento
Zemini süpürmek.
Örnek Diyalog: Prima di andare a letto, ricordati di spazzare il pavimento della cucina.
Türkçe: Yatağa gitmeden önce, mutfağın zeminini süpürmeyi unutma.
Pulire il bagno
Banyoyu temizle.
Örnek Diyalog: Devo ancora pulire il bagno prima che arrivino gli ospiti.
Türkçe: Misafirler gelmeden önce banyoyu hâlâ temizlemem gerekiyor.
Fare la spesa
Alışveriş yapmak
Örnek Diyalog: Mamma mi ha chiesto di fare la spesa prima di tornare a casa dopo la scuola.
Türkçe: Annem, okuldan sonra eve dönerken alışveriş yapmamı istedi.
Lavare i vetri
Cam silmek
Örnek Diyalog: Potresti lavare i vetri mentre io spolvero i mobili?
Türkçe: Camları sen yıkarken ben mobilyaları toz alabilir miyim?
Stirare i vestiti
Kıyafetleri ütülemek
Örnek Diyalog: Dopo aver fatto il bucato, mi metterò a stirare i vestiti prima che si formino troppe pieghe.
Türkçe: Çamaşırları yıkadıktan sonra, çok fazla kırışıklık oluşmadan önce kıyafetleri ütülemeye başlayacağım.
Passare l'aspirapolvere
Elektrik süpürgesi ile süpürmek.
Örnek Diyalog: Potresti passare l'aspirapolvere nel salotto prima che arrivino gli ospiti?
Türkçe: Misafirler gelmeden önce salonda elektrik süpürgesiyle süpürür müsün?
Svuotare la lavastoviglie
Bulaşık makinesini boşaltmak.
Örnek Diyalog: Potresti svuotare la lavastoviglie prima di cena?
Türkçe: Akşam yemeğinden önce bulaşık makinesini boşaltabilir misin?
Pulire la cucina
Mutfak temizlemek
Örnek Diyalog: Dopo cena tocca a te pulire la cucina, io ho già lavato i piatti ieri.
Türkçe: Akşam yemeğinden sonra mutfak temizliğini sen yapmalısın, ben dün zaten bulaşıkları yıkadım.
Sistemare la camera
Odayı toplamak.
Örnek Diyalog: Prima di uscire, ti prego di sistemare la camera.
Türkçe: Dışarı çıkmadan önce, lütfen odayı toplar mısın?
Buttare la spazzatura
Çöpü atmak.
Örnek Diyalog: Prima di andare a dormire, ricordati di buttare la spazzatura.
Türkçe: Yatmadan önce çöpleri atmayı unutma.
Rassetare il soggiorno
Oturma odasını düzenle.
Örnek Diyalog: Potremmo rassetare il soggiorno prima che arrivino gli ospiti stasera?
Türkçe: Misafirler bu akşam gelmeden önce oturma odasını toparlayabilir miyiz?
Annaffiare le piante
Bitkileri sulamak
Örnek Diyalog: Ricordati di annaffiare le piante prima che esci, altrimenti si seccheranno.
Türkçe: Bitkileri çıkmadan önce sulamayı unutma, aksi takdirde kuruyacaklar.
Spolverare i mobili
Mobilyaları tozdan arındırmak.
Örnek Diyalog: Mentre ascoltavo la mia canzone preferita, ho deciso di spolverare i mobili prima dell'arrivo degli ospiti.
Türkçe: En sevdiğim şarkıyı dinlerken, misafirler gelmeden önce mobilyaları toz almak için karar verdim.
Appendere i panni
Çamaşırları asmak.
Örnek Diyalog: Ricordati di appendere i panni sul filo prima di uscire, per favore.
Türkçe: Lütfen çıkarken çamaşırları ipe asmayı unutma.
Rifare il guardaroba
Gardırobu yenilemek
Örnek Diyalog: Con l'arrivo della primavera, ho deciso che è finalmente tempo di rifare il guardaroba.
Türkçe: Baharın gelmesiyle birlikte, gardırobumu yenileme zamanının nihayet geldiğine karar verdim.
Lavare la macchina
Arabayı yıkamak.
Örnek Diyalog: Potresti lavare la macchina sabato mattina prima di uscire?
Türkçe: Cumartesi sabahı dışarı çıkmadan önce arabayı yıkayabilir misin?
Pulire la polvere
Tozları almak
Örnek Diyalog: Dobbiamo ricordarci di pulire la polvere dalle mensole prima che arrivino gli ospiti.
Türkçe: Misafirler gelmeden önce raflardaki tozu silmeyi hatırlamalıyız.
Togliere le macchie
Lekeleri çıkarmak
Örnek Diyalog: Mi puoi consigliare qualche trucco per togliere le macchie di vino rosso dalla tovaglia?
Türkçe: Bana kırmızı şarap lekelerini masa örtüsünden çıkarmak için birkaç tüyo önerebilir misin?
Rifare il divano
Kanepeyi yenilemek.
Örnek Diyalog: Penso che dovremmo rifare il divano per dare un tocco di freschezza al soggiorno.
Türkçe: Sanırım oturma odasına biraz tazelik katmak için kanepeyi yeniden döşemeliyiz.
Sciacquare le stoviglie
Bulaşıkları durulayın.
Örnek Diyalog: Prima di mettere le stoviglie nella lavastoviglie, potresti sciacquare le stoviglie sotto l'acqua corrente?
Türkçe: Bulaşıkları bulaşık makinesine koymadan önce, bulaşıkları akan suyun altında yıkayabilir misin?
Organizzare i libri
Kitapları düzenlemek.
Örnek Diyalog: Dobbiamo organizzare i libri sulla nuova libreria prima che arrivino gli ospiti.
Türkçe: Misafirler gelmeden önce yeni kitaplığa kitapları düzenlememiz gerekiyor.
Lustrare le scarpe
Ayakkabıları parlatmak.
Örnek Diyalog: Potresti lustrare le scarpe prima di uscire stasera?
Türkçe: Bu akşam dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını parlatır mısın?
Pulire i sanitari
Tuvaletleri temizlemek
Örnek Diyalog: Certo, dopo aver aspirato il salotto, voglio pulire i sanitari in bagno perché devono essere igienizzati per gli ospiti di domani.
Türkçe: Tabii, salonu süpürdükten sonra banyodaki sıhhi tesisatı temizlemek istiyorum çünkü yarınki misafirler için dezenfekte edilmeleri gerekiyor.
Sgomberare il tavolo
Masayı boşaltmak
Örnek Diyalog: Potresti aiutarmi a sgomberare il tavolo dopo cena, per favore?
Türkçe: Akşam yemeğinden sonra masayı toplamama yardımcı olur musun lütfen?
Disinfettare le superfici
Yüzeyleri dezenfekte etmek.
Örnek Diyalog: Prima di iniziare la cottura, ricordati di disinfettare le superfici della cucina.
Türkçe: Pişirmeye başlamadan önce, mutfak yüzeylerini dezenfekte etmeyi unutma.
Pulire gli elettrodomestici
Elektrikli ev aletlerini temizlemek
Örnek Diyalog: Marta mi ha detto che oggi dedicherà tutto il pomeriggio a pulire gli elettrodomestici in cucina, un lavoro davvero necessario ma faticoso.
Türkçe: Marta, bugün tüm öğleden sonra mutfağındaki elektrikli aletleri temizlemeye ayıracağını söyledi, gerçekten gerekli ama yorucu bir iş.
Cambiare le lenzuola
Çarşafları değiştirmek.
Örnek Diyalog: Potresti aiutarmi a cambiare le lenzuola prima che arrivino gli ospiti?
Türkçe: Misafirler gelmeden önce çarşafları değiştirmeme yardımcı olabilir misin?
Lavare il pavimento
Yeri silmek.
Örnek Diyalog: Mentre preparo la cena, potresti lavare il pavimento del soggiorno, per favore?
Türkçe: Akşam yemeğini hazırlarken, lütfen oturma odasının yerlerini yıkayabilir misin?
Spazzolare il tappeto
Halıyı fırçalamak.
Örnek Diyalog: Maria chiese a Roberto, Spazzolare il tappeto oggi è la tua responsabilità, giusto?
Türkçe: Maria, Roberto'ya sordu, Bugün halıyı süpürmek senin sorumluluğun, değil mi?
Piegare i panni
Çamaşırları katlamak.
Örnek Diyalog: Mentre guardavamo il film, mi sono accorta che era anche il momento perfetto per piegare i panni sul divano.
Türkçe: Film izlerken, aynı zamanda kanepe üzerinde çamaşırları katlamak için mükemmel bir an olduğunu fark ettim.
Mettere in ordine i giocattoli
Oyuncakları toplamak.
Örnek Diyalog: Mamma ha detto a Giovanni di mettere in ordine i giocattoli prima di andare a letto.
Türkçe: Anne, Giovanni'ye yatmadan önce oyuncaklarını toplamasını söyledi.
Pulire i specchi
Aynaları temizle.
Örnek Diyalog: Mi dispiace di non averti avvisato prima, ma potresti pulire i specchi prima che arrivino gli ospiti?
Türkçe: Üzgünüm daha önce sana haber veremedim için ama, misafirler gelmeden önce aynaları temizleyebilir misin?
Sistemare il giardino
Bahçeyi düzenlemek
Örnek Diyalog: Stavo pensando che sia arrivato il momento di sistemare il giardino per l'estate.
Türkçe: Bahçeyi yaz için düzenleme zamanının geldiğini düşünüyordum.
Pulire i battiscopa
Süpürgelikleri temizlemek.
Örnek Diyalog: Mentre pulisci il pavimento, potresti pulire i battiscopa anche? Sono piuttosto polverosi.
Türkçe: Zemini temizlerken, pervazları da temizler misin? Oldukça tozlu çünkü.
Tagliare l'erba
Çimenleri kesmek.
Örnek Diyalog: Devo ancora tagliare l'erba prima che piova di nuovo.
Türkçe: Henüz yağmur tekrar yağmadan önce çimleri biçmem gerekiyor.
Svuotare il cestino
Çöp kutusunu boşalt.
Örnek Diyalog: Prima di uscire dall'ufficio, potresti svuotare il cestino?
Türkçe: Ofisten çıkmadan önce çöp kutusunu boşaltabilir misin?
Pulire il frigorifero
Buzdolabını temizlemek.
Örnek Diyalog: Venerdì mi incaricherò di pulire il frigorifero, così sarà tutto pronto per la spesa del fine settimana.
Türkçe: Cuma günü buzdolabını temizlemekle görevlendirileceğim, böylece hafta sonu alışverişi için her şey hazır olacak.
Scrostare il forno
Fırını kazımak
Örnek Diyalog: Mi ricordo che oggi devo scrostare il forno, è pieno di residui bruciati.
Türkçe: Bugün fırını temizlemem gerektiğini hatırlıyorum, içi yanmış artıklarla dolu.
Disordinare
Dağıtmak
Örnek Diyalog: While attempting to create his masterpiece, the artist would often disordinare his entire studio, leaving a vibrant trail of chaos in his wake.
Türkçe: Şaheserini yaratmaya çalışırken, sanatçı sık sık tüm atölyesini dağıtırdı ve ardında canlı bir kaos izi bırakırdı.
Riordinare
Yeniden düzenlemek
Örnek Diyalog: Dovremmo riordinare la libreria prima che arrivino gli ospiti.
Türkçe: Misafirler gelmeden önce kitaplığı yeniden düzenlememiz gerekiyor.
Ricamare le tende
Perdeleri çekmek.
Örnek Diyalog: Potresti insegnarmi come si fa a ricamare le tende per la cucina?
Türkçe: Mutfak perdeleri nasıl nakışlanır bana öğretebilir misin?
Lavare le tende
Perdeleri yıkamak.
Örnek Diyalog: Ogni primavera, mi tocca lavare le tende di tutta la casa per far entrare la luce pulita del sole.
Türkçe: Her bahar, evin tüm perdelerini yıkamak zorunda kalıyorum ki güneşin temiz ışığı içeriye girebilsin.
Decalcificare il bollitore
Kettle'ı kireçten arındırmak
Örnek Diyalog: Prima di preparare il tè, ricordati di decalcificare il bollitore per evitare quel sapore strano causato dal calcare.
Türkçe: Çayı hazırlamadan önce, su ısıtıcısını kireçten arındırarak o tuhaf tadın önüne geçmeyi unutma.
Pulire la cappa
Davlumbazı temizle
Örnek Diyalog: Durante la pulizia della cucina, ricordiamoci di pulire la cappa, che è piena di grasso.
Türkçe: Mutfak temizliği yaparken, yağla dolu olan ocağı da temizlemeyi unutmayalım.
Sostituire le lampadine
Ampulleri değiştirin.
Örnek Diyalog: Potresti sostituire le lampadine nell'ingresso prima che arrivi buio?
Türkçe: Girişteki ampulleri karanlık çökmeden önce değiştirebilir misin?
Rimuovere le ragnatele
Örümcek ağlarını temizle.
Örnek Diyalog: Dovremmo rimuovere le ragnatele prima che gli ospiti arrivino.
Türkçe: Misafirler gelmeden önce örümcek ağlarını temizlemeliyiz.
Arieggiare la stanza
Odanın havasını değiştir.
Örnek Diyalog: Prima di andare a dormire, ricordati sempre di arieggiare la stanza per qualche minuto.
Türkçe: Yatmadan önce, odanı her zaman birkaç dakika havalandırmayı unutma.
Lucidare l'argenteria
Gümüşleri parlatmak.
Örnek Diyalog: Mi prendo sempre del tempo ogni domenica per lucidare l'argenteria di famiglia.
Türkçe: Her pazar aileme ait gümüş eşyaları cilalamak için kendime zaman ayırırım.
Asciugare il pavimento
Zemini kurulamak.
Örnek Diyalog: Prima di mettere il tappeto, potresti asciugare il pavimento?
Türkçe: Halıyı sermeden önce, zemini kurutabilir misin?
Smacchiare il divano
Koltuğu leke çıkarmak
Örnek Diyalog: Mi dispiace per l'incidente, prometto che troverò un modo per smacchiare il divano.
Türkçe: Kazadan dolayı üzgünüm, divanı lekesiz hale getirmek için bir yol bulacağıma söz veriyorum.
Bucare un buco a muro
Duvara bir delik açmak
Örnek Diyalog: Marco disse con entusiasmo: Oggi ho imparato a bucare un buco a muro senza rompere i mattoni intorno.
Türkçe: Marco heyecanla şöyle dedi: Bugün çevresindeki tuğlaları kırmadan duvarda nasıl delik açılacağını öğrendim.
Montare un mobile
Bir mobilya montajı yapmak.
Örnek Diyalog: Potresti aiutarmi a montare un mobile per il soggiorno questo weekend?
Türkçe: Bu hafta sonu oturma odası için bir mobilyayı monte etmeme yardımcı olur musun?