Dil Edinimi Nasıl Gerçekleşir?

İnsanın varoluşundan günümüze kadar, insanın dünyada yaşamasını mümkün kılan önemli şeylerden biri dildir. Dünya üzerindeki binlerce farklı dil bulunmaktadır. Neredeyse her topluma ait olan veya en az bir toplum tarafından benimsenmiş bir dil vardır. Fakat insan dediğimiz varlık dili öğrenmez edinir.
Canlı bir varlık olarak kabul edilmesi gereken dil, şiirsel bir temele sahiptir. İşte bu yüzden bir çocuk dili dıştan herhangi bir uyaran olmadan kullanabilir. Bir çocuk içine doğduğu dili, dışsal uyaranlar sayesinde öğrenmez. Çünkü bu uyaranın yeterli olup olmadığı veya bu uyaranın dil çeşitliliğine yetip yetmediği belli değildir.
Dil Edinimi Alanında En Çok Bilinen Katkı
Bu alandaki en ünlü kavram “Evrensel Dilbilgisi”dir. Bu kavrama göre herhangi bir soru, dilbilgisel kural ve sözcüklerle sınırsız sayıda ve daha önce yapılmamış bir şekilde kurulabilir. Ek olarak bunun bizim biyolojik bir özelliğimiz olduğunu ve çok azımızın bunu fark ettiği de eklenir.
Ünlü dilbilimci Noam Chomsky bu kuramı insanların hayvanlardan farklı olarak sahip olduğu konuşma yetisini açıklamak için kullanır. Ona göre insan dilinin iki kuralı vardır. Sınırsızlık ve tutarlılık. Sınırsızlık kuralına göre, herhangi biri sınırlı sayıda araçla sınırsız sayıda eylemde bulunabilir. Bir insan 10 kelime ile sonsuz sayıda cümle yapısı oluşturabilir.
Dil Edinim Cihazı (Language Acquisition Device- LAD) Nedir?
Bu mekanizma her insanda bulunur. Bir çocuk doğduğu ortamda konuşulan dili bu çip sayesinde beynine dosyalar. Farklı bir dil duyduğunda ise beyninde yer alan dosyayı açarak duyduğu şeye referans olacak olanı arar. Bu şekilde o dil için de bir klasör açılır. Çocuk üçüncü bir dil duyduğunda referans aranacak 2 dosya vardır. Bu şekilde katlanarak gider.
Aslında tam da bundan dolayı hayvanlardan farklı olarak konuşma yetimiz vardır. Evet, hayvanlar da dilleri anlayabilir. Fakat bunu taklit edemezler. Bunun sebebi sessel taklit yapmamızdır. Örneğin bir goril insanların kullandığı işaret dilini öğrenip taklit edebilir, yani o dili konuşabilir (Bkz. Goril Koko). Yalnız buradaki “konuşma” sessel bir konuşma eylemi değildir. Ellerini kullanarak taklit eder. Ses ile taklit edemediği için gorillerde LAD’in bulunmadığını söylememiz yanlış sayılmaz. Bahsi geçen bu çip, çocuğun bir şeyle yapmasıyla değil doğal olarak ortaya çıkar.
Herhangi bir dilde anlamsız fakat dilbilgisi kurallarına uygun cümle kurmak mümkün müdür?
Yukarıda bahsettiğimiz gibi bir insan 10 kelime ile sonsuz sayıda cümle kurabilir. Bu cümleler dil bilgisel kurallar uygun fakat tamamen anlamsız olabilir. “Colorless green ideas sleep furiously” cümlesi de bunun için en bilinen örnektir. Bu cümleye bakıldığında tam olarak dilin yapısına uygun (grammatical) olduğunu görürüz. Fakat bu cümle mantıklı bir cümle değildir (nonsensical).
Tutarlılık kuralı ise, akıl sağlığı yerinde olan bir insanın mantıklı cümleler kurabilmesidir. Canlı bir varlık olarak kabul edilmesi gereken dil, şiirsel bir temele sahiptir. İşte bu yüzden bir çocuk dili dıştan herhangi bir uyaran olmadan kullanabilir. Bir çocuk içine doğduğu dili, dışsal uyaranlar sayesinde öğrenmez. Çünkü bu uyaranın yeterli olup olmadığı veya bu uyaranın dil çeşitliliğine yetip yetmediği belli değildir. Chomsky bunu “Uyaranın yetersizliği” olarak adlandırır.
Verdiğimiz bilgilerden sonra aslında dilin ne kadar canlı ve değişken olduğunu fark ediyoruz. Tekrar söylemek gerekirse dil canlıdır ve dil öğrenilmez edinilir. Bir dili edinmek için o dile maruz kalmak önemlidir. Beynimizde yer alan bir bölge sayesinde bu dilleri dosyalayıp sonrasında kullanabilir. Bir sonraki dili edindiğimiz zaman ise önceden kaydedilmiş dosyalar bu yeni dil için referans oluşturur.
İşte tam da bu yüzden küçük çocuklar dilleri yetişkinlerden daha kolay edinir. Beyinleri de gereksiz bilgi yığını yoktur ve dosya açılabilecek çok fazla alan vardır. Altı yaşındaki bir çocuk çok rahat bir şekilde 7 dil öğrenebilir. Çünkü beyni o yaşta sünger gibidir ve dil edinimi için en iyi haldedir. Peki yetişkinler neden dil edinirken bu kadar zorlanır? Aslında günümüzdeki yaşam koşulları, insanları hayatlarını düşünmeye iten birçok sebep ve gündelik dertler beynimizi sürekli işgal eder. Oysaki bir çocuk bu bahsi geçen birçok dertten haberdar bile değildir. Ve öğrenmeye açtır. Herkesin istediği kadar dili edinebilecek ruhsal rahatlığa ulaşmasını temenni ediyorum.
YAZAR: RUKİYE NİHAL AKSAKAL

İstanbul İşletme Enstitüsünde yazılarının yayınlanmasını isteyen konuk yazarlarımız için oluşturulan bilgi kartıdır. Birçok alanda ve disiplindeki yazıları bu hesap üzerinde bulabilirsiniz.