İşaret Dili Eğitimi (İleri Seviye)

İşaret dili, duyma ve konuşma engelli insanların dış dünya ile iletişime geçebilmek için kullandıkları mimiklerin beden dili ve el hareketlerinin tümünden oluşan görsel bir dildir.

Dünya genelinde işitme engelli bireylerin yaklaşık olarak %90’ı, işitme engeli olmayan ebeveynlerden doğmaktadır ve bu bireyler 5-6 yaşına kadar işaret dilini öğrenmek durumundadırlar. Aksi halde ileride bu kişiler üzerinde fiziksel ve zihinsel rahatsızlıklara yol açabilmektedir.

Günümüz şartlarında işitme engelli kişilerle anlaşmayı sağlayabilmek için işaret dili eğitimlerine çok fazla önem verilmektedir. İşaret dili eğitimi, sürekli değişen dünyada kişinin kendine kattığı bir değer olarak görülürken aynı zamanda iş dünyasında farklılık yaratabilecek bir eğitimdir.

İşaret dilinin kendi dil bilgisi yapısı vardır. İşaret dili eğitimi almanın önemi herkes tarafından bilinir. İşaret dilini öğrenmenin hem size hem de çevrenizdeki engelli bireylere faydası vardır. Bu eğitimlerin sonunda kendinizi geliştirebilir ve iyi bir eğitmen olabilirsiniz. Sonuçta hepimizin birer engelli adayı değil miyiz? Böyle düşündüğünüzde, işaret dili eğitimi alarak aslında ne kadar önemli bir iş yaptığınızı fark edeceksiniz. 

İnsanlar, birbirini anlamanın ve konuşabilmenin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu işaret dili öğrendiklerinde zaman daha net anlayacaktır. Eğlenceli ve akıcı geçen işaret dili eğitimleri sayesinde yeni bir lisana sahip olabilirsiniz. Ayrıca insanlarla daha sağlam diyaloglar kurmanın hazzını da yaşamanız mümkün. 

Engelli kişilerin konuşmaya ihtiyacı olduğunu unutmamak gerek. Bu kişilerin kendilerini sosyal ortamlardan soyutlamamaları için yanlarında olduğumuzu bilmeleri gerekir. Ancak bu sayede daha güçlü ve kuvvetli bir toplum haline gelebiliriz. 

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) araştırmalarına göre dünya nüfusunun ortalama %10’unu işitme engelli bireyler oluşturmaktadır. Ülkemizde ise Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı verilerine göre bu oran %12’dir.

Türkiye’de ilk işitme engelliler okulu Osmanlı döneminde 2. Abdülhamit zamanında (1902) oluşturulan Yıldız Sağırlar Okulu olarak bilinmektedir. Bu dönem sonrası 1953 yılında ülke genelinde işaret dilinin kullanımı yasaklanmış,

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1995 yılında “Yetişkinler İçin İşaret Dili Kılavuzu” isimli kaynak yayımlanana kadar bu alanda önemli bir gelişme gösterilmemiştir.

En başta ülke genelinde hiç azımsanamayacak oranda işitme engelli bireylerimizin olması, işaret dili eğitimi gerekliliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 

Engelli bireylerin de iletişim kurma iş ve özel yaşamda sosyalleşme haklarının olduğu unutulmamalı. Yani sorunun temelinde işitme engelli bireyler ile engelsiz bireylerin iletişim kuramaması yatıyor.

İşitme engelli kişiler engelsiz kişiler ile iletişim kurmak için her türlü çabayı gösterirken, bizlere düşen empati yaparak hayatı yeterince zor olan bu bireylere destek olmaktır. İş dünyasının önde gelen telekomünikasyon ve hava yolu şirketleri de engelleri kaldırmak ve farkındalık yaratmak adına işaret dili eğitimi adına yararlı adımlar atmaktadır.

İşitme engelli bireylerin hayatlarına dokunmak hatta işi biraz daha ilerleterek tercümanlık yapmak için bu eğitimi alın.